arkadaşlar...ülkemizde niçin yıllardır dijital karasal yayına geçilemiyo enteresan vaziyet hayret edip şaşırıyom yawu...!!!![]() |
Karasal yayın olsa almayacak tabi uydu firmaları, bahçe hortumu ile aktaracaklar İstanbul merkezli yayını anadoludaki köye ilçeye |
arkadaşlar...tahminimi açıklayayım;...türkiyede yeni teknoloji DVB-T2 yayını en erken 2032 yılında hayata geçer şeklinde düşünüyom...!!!...![]() |
Yol almak gibi bir niyet olmadığı çok açık, yoksa çok zor bir şey değil |
Yunanistan en güzel örnek dvb-t ile başladılar sonra DVB-t2 ile de devam ettiler sürece Bilgi almak isteyenler digea.gr web sitesini inceleyebilir |
526 MHz de bir sinyal mevcut elimdeki DVB-t alıcı olduğu için görüntü alamadım < Resime gitmek için tıklayın > |
Çamlıca kulesinden 12C bandında yayınlara devam. Yeni gelişme bilmiyorum. |
merhaba, https://www.donanimhaber.com/istanbul-da-dab-hizmete-girdi-radyo-hisirtisi-sona-eriyor--187753 İstanbul'da DAB+ dijital radyo yayıncılığı başladı: Radyo hışırtısı sona eriyor! Türkiye'de dijital radyo yayını teknolojisi "Digital Audio Broadcast Plus" (DAB+) hizmete girdi. Çok daha kaliteli radyo yayınlarının önünün açan DAB+ neler sunuyor? 14 Şubat 2025, 09:26 (2 gün) 27,1b 32 57 Ses Sistemleri 34 15
Deniz Çakmak ? Haber Editörü Tam Boyutta Gör Türkiye'de dijital radyo yayını teknolojisi "Digital Audio Broadcasting Plus" (DAB+) hizmete girdi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Çamlıca Kulesi'nde düzenlenen törenle hizmeti başlattı. Daha kaliteli ses ve daha fazla kanal kapasitesi sunuyor Ülkemizde ilk kez Dijital Ses Yayını Plus (DAB+) teknolojisine geçiş yaparak radyo yayıncılığında yeni bir dönemin başladığını ifade eden Uraloğlu, yeni teknoloji ile parazitlerden arındırılmış çok daha iyi ses kalitesi ve daha fazla kanal kapasitesi elde edileceğini söyledi. Çamlıca Kulesi sayesinde dünyada ilk defa bir haberleşme kulesinden aynı anda 100 FM radyo yayını yapabilme kapasitesiyle Türkiye'nin yayıncılık alanında dünya çapında bir ilke imza atıldığını aktaran Uraloğlu, "Şimdi DAB+ teknolojisiyle radyo yayıncılığımıza yeni soluk getiren, sadece bugünü değil, geleceği de şekillendirecek bir yeniliği daha Çamlıca Kulemizde hayata geçirerek hep birlikte bu heyecan verici değişimin parçası olmanın gururunu yaşıyoruz." dedi. Tam Boyutta Gör Uraloğlu, DAB+'ın en önemli avantajlarından birinin de analog sistemlere göre enerji verimliliği ve sürdürülebilirlik sunması olduğuna dikkati çekerek,16 yayını tek frekans ve tek vericiyle iletebildiğini ve toplam enerji tüketiminin sadece 12,2 kW (kilovat) olduğunu bildirdi. Analog FM vericilerin ise her yayın için ayrı frekans ve verici kullandığını ve 16 yayın için 128 kW elektrik tükettiğini belirtti. Dolayısıyla, DAB+'ın %90 oranında enerji tasarrufu sağlayacağını söyledi. İstanbul'da boş FM frekansı bulunmadığını ve DAB+ yayınlarının başlamasıyla bu durumu ortadan kaldırdıklarını söyleyen Uraloğlu, bu yeni teknoloji sayesinde gelen taleplere göre 448 yeni frekans sağlayabileceklerini kaydetti ve ilk aşamada 12 kamu ve özel radyo kanalının yayına başladığını açıkladı. Bakan Uraloğlu: "Dört büyüklerin stadına 5G kurulacak" 3 gün önce eklendi Digital Audio Broadcasting (DAB) nedir? Digital Audio Broadcasting, dünyanın birçok ülkesinde dijital sesli radyo hizmetlerini yayınlamak için WorldDAB organizasyonu tarafından oluşturulan ve desteklenen bir dijital radyo standardıdır. İlk olarak 1995 yılında tanıtılan DAB, ilk sürümünde MP2 kodeğini, ikinci sürümü olan DAB+ ile daha verimli HE-AAC v2 (AAC+) ses kodeğini kullanmaya başladı. 2022 yılı itibariyle DAB teknolojisi 55 ülkede aktif olarak kullanılıyor ve bu ülkelerin büyük çoğunluğunda DAB+ teknolojisi yer alıyor. Ancak bu teknolojiyi kullanabilmek için DAB uyumlu radyo alıcılarının kullanılması gerekiyor. Kaynakça https://www.aa.com.tr/tr/ekonomi/camlica-kulesini-ziyaret-edenlerin-sayisi-2-2-milyona-ulasti/3480952 13 Şubat 2025 Paylaş https://www.uab.gov.tr/haberler/istanbul-a-448-yeni-radyo-frekansi İSTANBUL’A 448 YENİ RADYO FREKANSI Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Türkiye’de ilk defa Dijital Ses Yayını Plus (DAB+) teknolojisine geçiş yaptıklarını bildirdi. Bakan Uraloğlu, DAB+’nın, parazitlerden arındırılmış net bir ses deneyimi sunan ve aynı frekansta birden fazla radyo kanalını barındırabilme kapasitesiyle frekans verimliliğini arttıran bir teknoloji olduğunu belirtti. İstanbul’da şu an boş frekans olmadığını ifade eden Uraloğlu, “Artık DAB+ yayınlarına başlamamızla bu durumu ortadan kaldırdık. Bu yeni teknoloji sayesinde gelen taleplere göre 448 yeni frekans sağlayabileceğiz.” dedi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, 13 Şubat Dünya Radyocular Günü’nde Dijital Radyo Yayıncılığı Lansman Töreni’nde konuştu. Bakan Uraloğlu, Türkiye’de ilk defa Dijital Ses Yayını Plus (DAB+) teknolojisine geçiş yaptıklarını ifade ederek, “Dijital Yeni Nesil Radyo yayıncılığıyla yepyeni bir dönemi başlatmanın gururunu sizlerle paylaşıyoruz.” ifadelerini kullandı. “Bu Şarkı Burada Bitmez” Sözlerine tüm radyocuların Dünya Radyocular Günü’nü tebrik ederek başlayan Uraloğlu, “Hiç şüphesiz milyonlarca insanın hayata bakışını değiştiren radyo, 19. yüzyılın en önemli buluşlarından birisiydi. Türkiye de radyo ile ilk tanışan ülkelerden biri oldu. 1927’de Sirkeci'de Büyük Postane'nin bodrum katında başlayan radyo serüvenimiz 98 yıldır kesintisiz olarak devam ediyor.” dedi. 1927'deki ilk yayının ardından, telsiz sistemlerinin kurulması ile ilk defa 1932 yılında radyo yayının evlere ulaştığını anımsatan Uraloğlu, sözlerine şu şekilde devam etti: “O günden bugünlere de bazen memleket yolunda, bazen evlerimizde ev işi yaparken ya da bahçede çalışırken bizlere eşlik ederek hayatımızın bir parçası oldu. Radyo yayınları, 1964’te Türkiye Radyo Televizyon Kurumu’na devredilerek, başlangıçta yalnızca bir eğlence aracıyken, zamanla kültür ve sanatın geliştirilmesi, milli bilincin aşılanması gibi önemli rolleri de üstlenmeye başladı.” Radyonun gücünü dahi iyi anlatmak adına Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile duayen radyocu Mehmet Akbay namı diyar Gezegen Mehmet’in anılarından bahseden Bakan Uraloğlu, “Sayın Cumhurbaşkanımızın 1999 yılında haksız bir şekilde hapse girdiği dönemde televizyonlar belli medya gruplarının kontrolünde olduğu için Gezegen Mehmet bu haksızlığa karşı radyonun gücünü kullanarak Sayın Cumhurbaşkanımıza destek amacıyla yaklaşık 1 milyon kişiyi Kazlıçeşme Meydanı’nda bir araya getirdi.” dedi. Uraloğlu, o konserin bir nevi Cumhurbaşkanı Erdoğan’a veda konseri olduğunu anlatarak “Rahmetli İbrahim Erkal, Ferdi Tayfur, Ahmet Kaya kimler kimler yoktu ki o konserde. Milyonlar Sayın Cumhurbaşkanımızı cezaevine yolcu etti. Dönemin gazeteleri ‘Artık Muhtar Bile Olmaz’ diye başlıklar atarken, o radyosundan ‘Muhtar Olamayabilir Ama O Gönüllerin Başkanı’ diyerek bu sloganı milyonların diline doladı. Cezaevine girmeden bir gece önce o dönem radyodaki Dua Gecesi Programına Sayın Cumhurbaşkanımızı telefonda konuk aldı. Cumhurbaşkanımızın ceza evine girmeden önce kendi sesiyle bir plak şirketinde doldurduğu ancak yayınlamadığı ‘Bu Şarkı Burada Bitmez’ adlı şiir albümünden Zindandan Mehmet’e Mektup adlı şiiri dinleterek bu albümün yayınlanması hususunda Sayın Cumhurbaşkanımızı ikna etti. İşte tüm bunlardan radyonun ne kadar güçlü ve etkili bir medya mecrası olduğunu çok iyi anlıyoruz.” diye konuştu. Kendi hatıralarından da söz eden Bakan Uraloğlu, 1974 Kıbrıs Barış Harekatı’nı radyodan dinlediklerini de anlatan Bakan Uraloğlu, radyonun kulağa hitap eden bir yayın organı olarak hayal gücünün gelişmesine de büyük bir katkı sunduğunu ifade etti. Bakan Uraloğlu, “Radyoculuk bir anlamda da hayal gücünü destekliyordu ve sizin hayal kurmanıza müsaade ediyordu. Bu anlamda da gerçekten ayrı bir yeri var ve bu hani hiçbir zaman eskimeyecek diye düşünüyorum.” dedi. DAB+ Net Bir Ses Deneyimi Sunuyor Bakan Uraloğlu, dünyanın dijitalleşmesiyle birlikte iletişim ve medya mecraları da hızla değişim geçirirken, radyo yayınlarının da bu değişimden etkilendiğini vurgulayarak “Radyoda daha iyi ses kalitesi ve daha fazla kanal kapasitesi elde etmek için dijital radyo yayıncılığı (DAB) keşfedildi. Ancak bu ilk girişimler, zamanla gelişim göstererek daha da gelişti ve Dijital Yeni Nesil Radyo (DAB+) halini aldı.” ifadelerini kullandı. Yüzde 90 Oranında Enerji Tasarrufu DAB+’nın, parazitlerden arındırılmış net bir ses deneyimi sunan ve aynı frekansta birden fazla radyo kanalını barındırabilme kapasitesiyle frekans verimliliğini arttıran bir teknoloji olduğunu belirterek açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Ayrıca, metin, görüntü ve canlı trafik bilgileri gibi ek içerikler sunarak, dinleme deneyimini de zenginleştiriyor. Bu sayede, kullanıcılar sadece müzik ve konuşma değil, aynı zamanda faydalı bilgi akışına da erişebiliyor. DAB+'nın en önemli avantajlarından biri de analog sistemlere göre enerji verimliliği ve sürdürülebilirlik sunması. 16 yayını tek bir frekans ve tek bir vericiyle iletebiliyor ve toplam enerji tüketimi sadece 12,2 kilovat. Analog FM vericiler ise her yayın için ayrı bir frekans ve verici kullanır. 16 yayın için toplam enerji tüketimi 128 kilovattır.” Söz konusu durumun yüzde 90 oranında enerji tasarrufu sağlarken, karbon emisyonlarını da önemli ölçüde azaltarak çevre dostu bir yayıncılık imkanı sunduğunu açıklayan Uraloğlu, “Yani, dinleyiciler, zengin içerik alternatifleri ve daha net ses kalitesi ile keyifli bir dinleme deneyimi yaşarken, yayıncılar da kaynaklarını daha verimli kullanabiliyor. Bugün biz de DAB+ yayınlarımızı başlatarak Türkiye'nin yayıncılık ve iletişim tarihinde yeni bir dönüm noktasına şahitlik ediyoruz.” dedi. Bakan Uraloğlu, bunun sadece bir teknolojik gelişme değil, aynı zamanda kültürel ve sosyal hayatı da derinden etkileyecek bir yenilik olduğunu belirterek “Elbette bu kadar büyük bir adımı deniz seviyesinden 587 metre yüksekliği ile Avrupa'nın en yüksek kulesi olan ve 100 FM radyo yayınını tek bir noktadan yapabilen Çamlıca Kulesi’nde atıyor olmamız da tesadüf değildir.” açıklamasında bulundu. DAB+ ile İstanbul 448 Yeni Frekans Kazandı 2018 yılında hizmete açılan Çamlıca Kulesi sayesinde dünyada ilk defa bir haberleşme kulesinden aynı anda 100 adet FM radyo yayını yapabilme kapasitesiyle Türkiye’nin yayıncılık alanında dünya çapında bir ilke imza attığını hatırlatan Uraloğlu, “Şimdi DAB+ teknolojisi ile Radyo Yayıncılığımıza yeni bir soluk getiren, sadece bugünü değil, geleceği de şekillendirecek bir yeniliği daha Çamlıca Kulemizde hayata geçirerek hep birlikte, bu heyecan verici değişimin bir parçası olmanın gururunu yaşıyoruz.” şeklinde konuştu. An itibarıyla İstanbul'da boş FM frekansı bulunmadığının altını çizen Uraloğlu, “Ama artık DAB+ yayınlarına başlamamızla bu durumu ortadan kaldırdık. Bu yeni teknoloji sayesinde gelen taleplere göre 448 yeni frekans sağlayabileceğiz. Şimdiden kamu ve özel olmak üzere 12 radyo kanalımız bu yeni teknoloji ile hizmete başlıyor. Özellikle bugünkü tanıtım törenimizden sonra sunduğu hizmet kalitesi ve enerji tasarrufu avantajı sayesinde bu teknolojiden faydalanmak isteyen radyo kanallarımızın sayısının katlanarak artacağına inanıyoruz. Radyodan kristal netliğinde bir ses deneyimi yaşayacağız.” diye konuştu. DAB+ Eğitim için de Önemli Bir Kaynak Olacak Dijital Yeni Nesil Radyoculuğu yalnızca bir radyo yayını teknolojisi olmadığını söyleyen Uraloğlu, radyo yayıncılığının internet ve mobil kablosuz teknolojilerle bütünleşerek, dinleyicilere daha interaktif ve erişilebilir içerikler sunma potansiyeline sahip olduğunu ifade etti. Bakan Uraloğlu ayrıca, gelişmiş veri hizmetleri ve çok yönlü yayın formatları ile DAB+’nın, gelecekte yalnızca müzik ve haber kaynağı değil, aynı zamanda eğlence ve eğitim için de önemli bir araç olabileceğinin altını çizdi. Bakan Uraloğlu, bu gelişmelerin dijital yeni nesil radyoculuğu medya dünyasında vazgeçilmez bir oyuncu haline getireceğini de belirterek “Hatta, DAB+ teknolojisi, savunma sanayinde de birçok faydaya imkan sağlamaktadır. Geniş kapsama alanı, istikrarlı yayın akışı ve yüksek veri iletimi kapasitesi sayesinde pasif radar sistemleri için en uygun teknolojilerden biridir. Bu noktada da savunma sanayi paydaşlarımızla ortak çalışmalara başladığımızı belirtmek istiyorum.” diye konuştu. Çamlıca Kulesiyle Elektromanyetik Alan Değerinde 15 Kat İyileşme Sağlandı Çamlıca Kulesi’nin lale formunda inşa edildiğine dikkat çeken Bakan Uraloğlu, kulenin Çamlıca tepelerinde dağınık halde bulunan 33 adet demir yığınını ortadan kaldırdığını, doğaya entegre olan modern estetik tasarımıyla İstanbul’a yakışan bir simge yapı olduğunu ifade etti. Kule’nin 369 metre uzunluğu ve 587 metre deniz seviyesinden yüksekliği ile Avrupa'nın en yüksek kulesi olma unvanına sahip olarak toplamda 49 kat ile İstanbul’un siluetine modern bir dokunuş yaptığını anlatan Uraloğlu, “39. ve 40. katlardaki seyir teraslarından tarihi yarımada, Boğaz Köprüleri, Çamlıca Camisi, Adalar'ın da aralarında bulunduğu İstanbul'un muazzam manzarasını seyretme imkanı sunuyor. Bugün, Çamlıca Kulemiz yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı haline gelerek, şehre gelen herkesin mutlaka ziyaret etmek istediği bir cazibe merkezi oldu. Her geçen gün artan bir ziyaretçi akınına uğruyor ve açıldığı günden bu yana yaklaşık 2.2 milyon kişi ziyaret etti.” dedi. Ayrıca Çamlıca Kulesi’nin çoğu kişinin bilmediği çok önemli bir katkısı daha olduğuna vurgu yapan Bakan Uraloğlu, “Kaldırılan 33 antenin yaydığı elektromanyetik alan değerini Avrupa standardının bile üçte birine indirerek bölge sakinlerine daha sağlıklı bir yaşam sunduk. Çamlıca Kulesi sayesinde bölgede ölçülen elektromanyetik alan değerinin 39 Volt/metre seviyesinden Avrupa Birliği için kabul edilebilir eşik değer olan 6 Volt/metre seviyesinden de aşağı çekerek 2,5 Volt/metre ye indirdik. Yani yaklaşık 15 kat iyileşme sağladık.” dedi. Bakan Uraloğlu, konuşmasının ardından dijital radyo yayıncılığının başlangıç startını butona basarak verdi. Uraloğlu yaptığı açıklamada, “Bugünü beraberce yaşamış olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Radyoculuğun sürekli devam edeceğine inanıyorum. Çok daha net, parazitsiz, sesle beraber görsellerin de aktarıldığı DAB+ ülkemiz ve insanımız için hayırlı olsun.” ifadelerini kullandı. 13 Şubat 2025 DVB-T2 içinde aynı resmi açıklamayı umutla bekliyoruz................................ saygılar................................. |
Merhaba. Elimdeki cihazım Dvb-t veya Dvb-t2 olarak sinyalleri göstermiyor. Sinyal son derece kuvvetli. Elimdeki cihaz dvb- T2 destekli. Yayını almak için dvb-t2 destekli bir alıcının olması yeterli bence. İzmirde olanların televizyonlarından veya uyumlu bir cihazları varsa bulmamaları imkansız. Yayınların geçen seneye göre kuvveti daha fazla. Geçen yaz videosunu çekip foruma atmıştım. Bence bu iş az da olsa sonunda olacak. Özel kanallar da bu yayınlara geçişlerini hızlandıracaktır yasal sorun yoksa. |
Paylaştığımız bilgiler için teşekkürler, bizimle video paylaşmanız mümkün olur mu bazı arkadaşlar inandırıcı bulmuyor @zetira |
Tv nin anten girişine çatal bile taksan TV yayını alınıyor Yunanistan da denedim, Bodrum'da eski UHF anteni istanköy ( kos) adasına çevirdim yayınları aldım çanak vs gerek kalmadan zahmetsiz kısacası neden olmasın burada Kendi kendine rollenenlere cevabımdır uydu yayını da olacak karasal da şu saate kadar gelmemiş olmaması hata |
Afet durumunda kapasiteye ne oluyormuş? Lise öğrencileri mi tasarlıyor bu sistemleri bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmayalım... Jandarma komutanlığından örnek verelim https://www.youtube.com/watch?si=PDePW7SdUDlDmrHp&v=BknJZOmx1HM&feature=youtu.be |
Milli maçları gecikmesiz izleyebilmek için gerekli. |
Tuzu Kuru Kardeşim, Devletin eleştriye tahammülü olmasa!!! Gezi Provakasyonlarında darbe çığırtkanlığı yapan kanalları kendi bünyesindeki Türksat Uydusundan siler atardı...Bırak uzun vadede Atmayı, o olaylar esnasında bu kanalların bulunduğu transponderi uçururdu.... Bugün hala bu kanallar yayın yapabiliyorsa, ki yapıyor, demekki Devletin eleştriye tahammülü var demektir.... Ha...senin Devlete tahammülün yoktur, ona bir şey diyemem...Sonuçta Demokratik bir ülkede yaşıyoruz. Şunuda anlayabilmiş değilim, Devleti sadece Fakirlermi eleştriyor ??? Fakir adam LCD alamazken Fakir yayıncı nasıl bir televizyon kanalı kurup yayın yapıyor...Reklam gelirleri Milyon Dolarlar ile hesaplanan bir sektörde " devleti eleştiren kanallar girmesin diye fiyatlar uçacak" diye çığırtkanlık yapmak hakkatten abese iştirak etmektir.... Kur kanalını, yap nitelikli yayınını,indir milyon dolarları, kimi istiyorsan onu eleştir.... |
Bölgende karasal yayın varsa anten kablosunu takıp izlersin...Şu an dijitale geçmedik ama anolog olarak ve SD çözünürlükte izleme şansın var...sanırım 20 kusur kanal olması lazım... Veya; Teledünya modüllü üye olur, HD / SD artık teledünyada ne varsa izlersin...Ayrıca teledünya settopbox almana gerek yok.... |
S1 de yayınlar QPSK tekniğiyle modüle edilir. S2 de de 8PSK tekniğiyle modüle edilir. Asıl fark modülasyon tekniğidir. Asıl yayın formatı MPEG-4 te olur, MPEG 2 de olur, hatta kastırılırsa avi bile olabilir. Asıl fark modülasyondur. Ülkemizde geçen yıllarda satılmış bulunan S1 tünerli receiverlar mpeg-2 decoderiyle uretildiler. O yüzden uyumluluk açısından S1 yayınları mpeg-2 olarak yayınlanmaktadır. S1 olarak da hd yayın teknik olarak yayınlanabilir, fakat s2 üzerinden yayınlanan yayına göre daha fazla bant genişliği ister. |
Etkilemez. Uydu yayını ile karasal yayın birbirinin eşdeğeri muadili değildir. Karasal yayın pratiktir, çanak anten lnb falan gerektirmez. Bu sebeple mobil kullanıma uygundur. Ama kanal sayısı kısıtlıdır. Uydu yayını ise anten kurulumu hassas ayar falan gerektirir. Mobil kullanıma çok uygun değildir. Usb dongle ile kablo karmaşası olmadan pratik bit kullanım olanilirken, uyduda usb'den sağlanan güç lnb'yi beslemeye zor yettiği için harici adaptor gerekir. Ayrıca harici anten gerekir. Fakat karasal yayından onlarca kat daha fazla kanalı izleme şansın var. Yerli kanallarla kısıtlı değilsin, ekstra lnb, çanak kullanarak yabancı uydulardan da yayın alabilirsin. Yani ikisi farklı şeyler. Asla birbirinin yerini tutamazlar. |
bu karardan sonra anten a.ş. biz hazırız hemen antenleri kurar yayına başlarız diyordu görelim![]() http://www.antenas.com.tr/index.php?option=com_content&view=featured&Itemid=101 |
biraz daha ayrıntılı yazayım ![]() geçenlerde bir resmi bir yazı vardı yayınların hevc yani son sistem sıkıştırılmış ve görüntü kayıbı olmayan x265 yayın yapacaklarını yazdı rtük bu x265 daha çok kanal sayısı demek te oluyor ve digitürk maç yayınları için yapıyor olabilirler ve toplam kanal sayısı 50 taneye çıkmış olacak ![]() |
Çıkıp birileri İstanbul'da DVB-T2 yayını yapıyor ise bu yayın korsan ise, ilgili kurum ve kurumlar bunu takip ve tespit etmeli. Yapmış olabilirler eğer öyle ise yayını kimin yaptığı da bellidir, yok gerekli tespit yapılmamış ise kurumlar vazifelerini aksatmış demektir bu kadar basit.
Devleti kötülemek ifadesini kullanmak demagoji oluyor bana göre.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Ö1f1 -- 19 Eylül 2023; 16:38:55 >
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı > Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
Bu mesajda bahsedilenler: @serkanguzel_