Kaldırıma park etme konusunda Otomobil Bölümü'nde bir ara uzunca bir tartışma yaşamıştık ve benim taraf olduğum grup kaybetmişti. Tam anlamı ile hüsrana uğramıştık diyebilirim. Konu, "Kaldırıma park etmek doğru mudur?" idi ve ben bunun oldukça yanlış ve yasadışı bir durum olduğunu savunmuştum. Karşı tarafın genel görüşü ise, araçlarını park edecek yer bulamamak, kendi otoparklarına başkalarının park etmiş olması, belediyenin çalışmaması gibi bahanelerdi. Ben, kaldırımların yayalara ait olduğunu, yayaların da insan olduğunu ve otomobillere göre önceliklere sahip olduklarını söyledim. Kaldırıma araba park edenler yüzünden yayaların otomobillere ayrılmış yollardan yürümek zorunda kaldığını, tehlike yarattığını ve trafiği de aksattığını belirttim. Temelde, kaldırımın yapılış amacının ve yasal prosedürdeki yerinin yayayı işaret ettiğini, kaldırımların kesinlikle park yeri olarak kullanılamayacağını söyledim. Ama kaybettim. Çünkü adamın otomobili var. Aynen dedesinin atının olması gibi. At, avrat, silah üçlemesinin birçok insan için en önemli parçası olan, tarihteki önemini bizim gibi hala "göçebe" özelliğini kaybetmemiş, geri kalmışlıktan kurtulamamış, oturgaçlı götürgeci prestij kaynağı sayan, kendi malının diğerlerinin canından daha kıymetli olduğunu düşünen bir toplumda ben kaybederim. Ben bu tartışmayı kaybettikçe, Türkiye de aslında başka şeyler kaybeder. Avrupa'da işsiz gezip, 3-5 aile biraraya gelip bir Mercedes alan ve sırayla memleketine giden, döndüğünde de o arabayı satan bir milletiz. Akaryakıt 4 lira olmuşken, asgari ücretle çalışan bir aile babası olarak en kötü ihtimalle tüplü Şahin'e bineriz. Çünkü toplu taşıma araçları bizi bozar; delikanlıya uymaz. Sorgulanması bile anormal olan bir durumu, biz hergün sokaklarda yaşamaktan dolayı fazlasıyla kabullenmiş durumdayız. Oysa ki kaldırıma otomobil park edilmez. Kaldırım yayalarındır. Kaldırım insana aittir. |
Selam, İşyerinin önüne karşı evlerden arabalarını park yapanlar var. Biz park yapılmasını istemiyoruz. Tartışma çıkmaya başladı. Hukuki olarak durum nasıldır? |
DH forumlarında vakit geçirmekten keyif alıyor gibisin ancak giriş yapmadığını görüyoruz.
Üye olduğunda özel mesaj gönderebilir, beğendiğin konuları favorilerine ekleyip takibe alabilir ve daha önce gezdiğin konulara hızlıca erişebilirsin.
park yapılmaz levhası yoksa yapılır diye biliyorum ve uyguluyorum yol kenarları kaldırımlar kamusal alan diye biliyorum ve ayrıca uyuz oluyorum yok bilmemne kebabcısı park yapılmaz yok bilmem ne dükkanı park yapılmaz diye işaretler koyuyorlar ![]() |
Hıncal Uluç bir ara galericilerin kaldırımları kullanmaları konusunda bayağı bir yazı yazmış belediyenin ve trafiğin buna engel olamadığından yakınmıştı. |
Belirtmeyi unutmuşum araçlar tamamen kaldırıma çıkıyorlar. Bu vitrinleri tamamen kapatıyor. Sonuçta işyerini gösteren vitrinlerdir. Bir yerde okuduğuma göre kaldırımlar yolun bir parçası olarak geçiyor. Park alanları ise ayrı olarak belediye tarafından belirleniyor. Yani kaldırımlar park yeri olarak kullanılamaz diyebilirmiyiz? |
kaldırımlar zaten parkyeri olarak kullanılmaz ama yolun kenarı kullanılabilir aksi işaret levha.![]() ayrıca sen vitrin gösterecen diye milletin pak etmesine engel olamazsın sonuçda kamusal bir alan ![]() |
Anlıyorum zaten vitrin gözükmeyecek diye bir parka engel olmak hukuken pek mümkün olduğunu zannetmiyorum ayrıca adamların kendi park alanları bom boş olduğu halde gelip koyuyorlar fakat bunada pek birşey hukuken denilebileceğini düşünmüyorum fakat önceki binamızda polis önümüze park edenlere direk ceza kesiyordu. Benim sormak istediğim aslında bu tür ceza uygulamaları neye göre belirleniyor? |
Kaldırımlara park edilmez. Evimin önünde ceza yemiş biri olarak söylüyorum bunu. |
< Resime gitmek için tıklayın > < Resime gitmek için tıklayın > < Resime gitmek için tıklayın >
ayrıca kaldırımlara keyfi şekilde park yasağı tabelası koyanlar hakkında da kabahatler kanununa göre ceza kesiliyormuş ![]() alıntıdır... |
park yasağı yoksa isteyen istediği yere park eder, dükkan önü, kapı önü, vitrin önü hatta otopark kapısı bile olsa bir şey ifade etmez. (otopark varsa apartmanın otopark kapısının ön için işgaliye ödemesi gerekir) belediyeye işgaliye ödeyerek dükkan önüne park edilmesine engel olunabilir sanırım... gerçi hiç bir şekilde kaldırıma park edilemez, trafik vakfını arayın büyük bir zevk ve hızla araçları çekerler. |
Türkiye'de kullanılabilir.. Kaldırımlarda bilumum mangal etkinlikleri ve tavla turnuvalarıda düzenlenebilir. Yada hiç olmadı kuşlara yem atılır, mendilci çocukların tacizleri elde çekirdek izlenir.. |
türkiyede herşey plansız programsız yapıldığı için park yeri problemini bu şekilde gideriyo insanlar fazla yadırganıcak bişey yok, |
böyle bir yasaklama var, kapının sağdan soldan 5 er metre yani 10 mt bir genişlik ki zaten tahminince sizin vitrininiz bu kadar yoktur bile. trafiği ararsınız, park eden arabayı çekerler. tabi bu durum pratikte çok da işlevsel değil, karşı taraf çok anlayış sahibi değilse, büyük ihtimal kavga döğüş olur. bizim ev köşe binası, 2 taraftan 8-10 mt cephe boşluğu var, tıkıştırma 5 araba alır, ama gel gör ki ben evimin önünde park alanı için kavga etmek zorunda kalabiliyorum park sorunu yasaklarla çözülme aşamasını çoktan geçti, nüfusun ve buna paralel olarak trafikteki araç sayısının çok olması, park sorununu da çözümsüz yapıyor |
Bence kullanılmaması lazım yayalar için çok zorlu oluyor hele engelli vatandaşlarımız için. |
< Resime gitmek için tıklayın > Kaldırıma par etmek her durumda yasaktır. Park yasağı falan aranmaz. Resimdeki beyaz araçlar şehir yaşamına adapte olamamış, kanunlar çiğnenmek için vardır diye düşünen vandal tiplere ait. Gerçi şehir içi trafiği için 4.6 L motora sahip bir SUV kullanıp egzoz emisyonunun dibine dibine vuran eblehe de laf çarpmak lazım ama konumuz park yasağı olduğu için ses etmiyorum. |
En güzeli o kocaman mantar şeklinde çıkıntılardan koydurmak. |
Evet bu etkili oluyor ama bazen öyle görgüsüzler çıkıyorki bunları kırıyorlar,söküyorlar. ![]() |
Kaldırımla bina arasında ki boşluğa kadar çıkaranlar var arabayı... Ellerinden gelse evlerine kadar çıkaracaklar... |
Normalde trafik kuralları gereğince yaya yola adımını attığı zaman herkesin durup ona yol vermesi gerekir. Ama buna hiç şahit olmadığımız gibi birisi yolu ortaladığında bile tam gaz gelmeye devam eden arabaları görüyoruz. Tabi şunu da gözardı etmiyorum; bizim insanımız yolda artis gibi yürümeyi de bilir ve geçitleri kullanmadan yola fırlamayı da...
Kaldırıma parketmek kurallar bu konuda birşey desin demesin görgüsüzlüktür. Benim arabam varsa olmayanın yürümesi için yapılan yeri bile işgal edebilirim demektir. Özellikle de kaldırımda geçecek yer bırakmayacak şekilde araçlarını parkedenlerin dağdaki bir ayıdan bile daha yontulmamış daha kültürsüz olduğuna hiç şüphe yok.
Büyük ihtimalle bu yazdıklarımdan bunları yapanlar rahatsız olacak ve şikayet edilecek. Daha önce evcil hayvanlar için yazdığım yazıya da böyle olmuştu.