Bi de bu tipi bilim insanı ilan ediyor bizim yüksek iqlu güruh ![]() |
Mesele bence şurada tıkanıyor; mevcut yönetim cehaletten besleniyor. Sorgulayan, araştıran, soru soran nesil değil biat eden, menfaatçi bir nesil ile tabanını besleyip devamlılığı sağlamak istiyor. Mevcut seçmen kitlesi büyük oranda böyle zaten. Şimdi böyle bir yönetim anlayışı eğitime yönelik ne yapabilir samimi olarak? Yıllardır bir arpa boyu yol gidilmeyen sorun eğitim olmadı mı? Asfalt köprü bina hastane vs tamam ama eğitim kırk yamalı bohça oldu. Bunu yönetim hatası olarak yorumlamak artık saflık olur. Platon'un (Eflatun) zamanında söyledikleri günümüzü anlatıyor; "Demokrasinin esas prensibi, halkın egemenliğidir. ama milletin kendini yönetecekleri iyi seçebilmesi için, yetişkin ve iyi eğitim görmüş olması şarttır. Eğer bu sağlanamazsa demokrasi, otokrasiye geçebilir. Halk övülmeyi sever. Onun için, güzel sözlü demagoglar, kötü de olsalar, başa geçebilirler. Oy toplamasını bilen herkesin devleti idare edebileceği zannedilir. Demokrasi, bir eğitim işidir. Eğitimsiz kitlelerle demokrasiye geçilirse oligarşi olur. Devam edilirse demagoglar türer. Demagoglardan da diktatörler çıkar." |
|
ilayda dan haberler getirdim, ![]() şu an elin ecnebi memleketinde aylık 5000 usd kazanıyormuş, açık ve net olarak iflasın eşiğinde olduğunu ifade etti ![]() açlıktan nefesi kokan ilayda uber, lyft ten sonra amazon flexten de kovulmuş, şuan başka bir kargo işi kovalıyormuş hadin hayırlısı ![]() bi tane pikup alabilirsem işleri yola koyacağım didi.. aç be aç bitap yorgunluktan bayılmış halde, zincilerin arasında bir o yana bir bu yana savrulurken görmüşler en son, ![]() heyhat, takdir-i ilahi, hayat sen ne acımasızsın.. oysa selaymininyiğeniyim abe brocesi tubu tahta kabul göreydi ey gidi he hey... |
|
Aynen dostum ülke cok igrenc oldu sebebi ne acaba |
Sgk odeyip 65 te olenler disinda herkes yuk su anki yapiya. |
giden gitsin karışmayın,insanlar kendini kurtarıyor. 5-10 milyon kişi daha hayatını kurtarsa iyi olur.burada kalıp ne yapacaklar? size ne |
Bizde tersine beyin göçü işe yaramaz. Benim enişte Almanya da biyo kimya alanında en genç profesör ünvanına sahip. Türkiye den giden misafir akademisyenler Türkiye ye gelmemesini önermişler. Ayrıca yaptığı çalışma başvurularını önde gelen teknik üniversiteler olumsuz dönüş yaptı. Kariyerli önü açık birine kimse iş vermiyor devlet kurumunda. |
Bu insanlar helal-haram ayrimi yapmadan paralari götürüyorlar hocam maalesef. Sanirim seytan ile seytanin yoluyla mücadele etmeyi mübah saydiklari icin böyle. Bak hocam ben yurtdisinda yasiyorum ve burada bir nevi islam ve türklerin temsilcisi olarak görünüyorum ki öyle olmasam bile insanlar bana bakarak hem müslümanlar hem de türkler hakkinda fikir ediniyorlar bu da bana bir sorumluluk yüklüyor. O yüzden elimden geldigince isimi iyi yapmaya calisiyorum, kendimi sürekli gelistirip firmaya daha faydali olmaya calisiyorum. Mümkün mertebe iyi bir izlenim birakmaya calisiyorum. Cünkü zaten müslüman ve türkler cok kötü tanindigi icin (aslinda maalesef bir cok insan kötü) bu imaji düzeltmek zor. Yasadigim ülkedeki insanlarda ückagit, dolandiriclik, hak yeme gibi olaylar neredeyse yok. O yüzden herkesi kendileri gibi görüyorlar ama müslümanlara bakinca ve cok alcakca isler yaptiklarini görünce haliyle güvenmiyorlar, istemiyorlar.. Bazilari diyor bunlar neden müslüman oluyor. Allah askina, müslümanlara bakip da kim müslüman olur bu devirde.. Kendine müslüman diyen hemen hemen herkes dolandiricilik yapiyor. Ben elimden geldigince hak meselesini gözetiyorum. Mesela birileri bana diyebilir ki suan is saatindesin ve forumda yazi yaziyorsun bu hakka girmiyor mu.. Evet hakka giriyor elbette ama ben haftasonlari ya da bazi aksamlari firmanin isleriyle ilgili calismalar yapiyorum ve bu sekilde dengeliyorum. Yeri geliyor 10-12 saat haftasonu calistigimi biliyorum ve bunun icin de tek kurus para almadim. Bunun da bir hesabinin oldugunu bildigim icin elimden gelenin en iyisini yapmaya calisiyorum. O yüzden türk toplumundan ziyade, bana buranin toplumu daha yakin geliyor. Buradaki insanlar da hak konusunda titizler. Basima gelen seyler var görüyorum.. Kendine müslüman diyen neredeyse %99 un yapmayacagi hassasiyetle davraniyorlar bir cogu. Bizim maalesef ahlakimiz bozuk. Ahlagi sadece kizin bakire olup olmamasi ya da mini etek giyip giymedigine bagdastirmisiz.. Yazik.. Toplum yozlasmasi böyle bi sey. Bunun en bas sorumlusu sistem ve tvlerdir. |
Bu ulkede 2 tip beyin gocu var. 1. Yurtdisina beyin gocu. 2. Yurticinde kalanlarin beyninin gocertilmesi. |
Ya boş bir ülke burasi bunu söylüyorum yillardir. Avrupa vs gidebilirseniz gidin yoksa yaşayın ölün burada işte. |
geçmiş olsun Allah bir daha düşürmesin! |
|
sağolun. sizede geçmiş olsun Allah bir daha düşürmesin. |
Şimdi ben araştırma kurumunda çalışan bir personel olarak şöyle bir açıklama yapayım. Araştırmacı olarak Tübitak olsun Avrupa Birliği çerçeve projeleri olsun heryer ile ortak proje yapma yetkimiz var kurum olarak. Tübitak 1001 1007 vs. gibi çağrı kodları ile farklı kategori ve bütçeler ile proje destekleri veriyor ülkemizde. Bir projeyi sunarken yazım kuralları vs. herşey tamamlandığında Tübitak içerisinde hocalardan oluşan moderatörlerin olduğu bir grup var. Bu grup projei değerlendirir ve karar verir. Her çağrı programına göre PTİ (proje teşvik primi) paraları ödeniyor. Bu para proje yürütücüsü ve yardımcı araştırmacılara belirli miktar ve oranlarda veriliyor. Proje yürütücüsü elbette daha yüksek miktar alıyor. Şimdi burada şöyle bir olay var. Tübitak içerisinde oluşturulan moderatör grubunun hangi öğretim üyelerinden oluştuğunu kimse bilmiyor. Aslında işin içinde olanlar bilir de genelde bilinmiyor. Eğer orada ki moderatör atıyorum doktora hocanın bir öğrencisi ise ve senin projende o hoca danışman ise modaratör doğal olarak daha olumlu yaklaşıyor. Çünkü ya bu benim hocam projeyi reddedersem yüzüne nasıl bakarım algısı var. Maalesef ülkemizde akademik etik kuralları pek düzgün işlemiyor. Çünkü çoğu üniversitede hocalar diyor ki ya odamı tadilat yaptırmam lazım bir tübitak projesi geçerse odamın tadilat masrafı çıkar zihniyetinde. Destek verilen projelerin konuarı ve çağrı grupları tartışılır. Açıkçası ben ülkemizde bilime ayrılan bütçe ile öğretim üyelerinin çok da objektif olduğunu düşünmüyorum. Bilim insanı bilim ile uğraşır. Ne kişisel ne de ego tatmin edici davranışlarda bulunmaz. Ama bizde siyaset maalesef tüm bunların önüne geçiyor. Ben hep derim atıyorum aselsanın yanına bir aselsan üniversitesi kurulsa. Personelleri yetiştirip aselsan da çalıştırsa ne güzel olur. Araştırmaya ve bilime ayrılan bütçe artırılsa. Haberleri açtığımız zaman aselsan şunu üretti artık ülke olarka bunu yapacaz dese. Otokar elektrikli otobüsleri 6 ay sonra trafiğe çıkaracak dese. Bu haberleri duysak ve bilsek bu ülkede ne dolar yükselir nede insanlar mutsuz olur. Ama maalesef haberlerde kadın şiddeti hayvan şiddeti gibi şeyleri duyuyoruz. Sanki bunlar önceden hiç yokmuş gibi empoze ediliyor. Düşünsenize bir akşam eve geldiniz yemek yerken haberlere bakayım diyorsunuz...Sıcak haber... Türkiye'de uzay bilimleri enstitüsü kuruldu. Bilime bütçe 2 kat artırıldı....ama bunun yerine cinayetler soygunlar vs. gibi açıyoruz haberleri. İlk olarak antartikada araştırmalara katılmak üzere sanırım 11 kişilik ekip gödnerildi türkyieden. Bunlardan birisi yüzücü idi sanırım öyle bieşydi. Yahu allah aşkına sen orda neyi araştıracaksın ki. Yani diyeceğim Tübitak olsun diğer kurumlar olsun. Objektif olsa...Bilime bütçe artırılısa...Gerçekten bugünleri yaşamayız. Son olarak iklim değşikliğinden bahsediyoruz. Daha 3 yıl önce bir hocamız demişti ki iklim değişikliğine hazır olan. Dolu yağışları fırtınalar hortumlar bunlara ülke olarak alışmalıyız demişti. Birtane bakan demişti ki ne iklim değişikliği Allah'ın işi demişti...Elbette Allah'ın işi belki ama sırf bu yüzden bu konuyu çalışmamak gelecekte neler olacğaını tahmin etmemek biliem çok aykırı. Sonunda ne olduğu antalya'da hortumlar başladı. İstanbulda ve çoğu ilde 30 yıldır görülmeyen yağışlar...Yağışların şiddetinde dğeişmeler vs.vs. demek ki varmış değil mi iklim değişikliği. Bu konu çok uzar gider ama emin olun bu ülkede bilime gerçekten katkı sağlayacak pırlanta gibi insanlar var. Bir de aklıma gelmişken syleyeyim. Hani diyorlar ya bor minerali. Dünyada sadece ülkemizde var vs.vs. o zaman çıkartalaım üretelim. Benim bor mineralini çıkarmamı üretmemi işlememi kim engelleyebilir? Hiç kimse. Böyle kafama takılır arada bu söyleyeyim istedim. |
Barış Özcan'ın kesin fetöcü olduğuna dair deliliniz varsa bilmek isterim ama sakın gazete tasarım günlerinden bahsetmeyin o bir delil değil. |
yine de sorunuzu gördüğümde aklıma bir şey geldi. bundan sonrasını genel olarak yazıyorum, sizin sorunuza cevap olarak değil: bir insanın eğer bir örgütlenmenin içinde faal olarak iş yaptığına dair bir videosu mevcut ise, o kişiye direkt olarak o örgütün mensubudur diyemem, ve beni de ilgilendirmez. bir insan eğer hem kendi hesabından hem de eşinin hesabından bir örgütlenmenin yapmış olduğu kalkışma esnasında destekleyici tweet'ler atıp sonra sildi ise, yine bu da beni ilgilendirmez. bir insan eğer bir örgütlenmenin yapmış olduğu başarısız darbe girişiminin hemen ardından o örgütlenmenin konuşlandığı batı ülkesine ailecek kaçtı ise, bu da benim meselem değildir. bu şahıs kendisine yapılan eleştirilere kendi resmi sitesinden yayınladığı ve hâlen durmakta olan yazısında fetö sözcüğünü asla kullanmıyor, ve "cemaat" ile "bazı terör örgütleri" diyerek fetöyü terör örgütü değil cemaat olarak gördüğünü açıkça belirtiyor ise, bu da benim meselem değildir. bunların hiçbiri beni zerre kadar ilgilendirmez. ancak, tüm bu niteliklere sahip birisi, hayatı boyunca pazar günü video yapmakta iken, sadece bir kereliğine istisna yapıp, kendi kuralını kırıp, sadece bir kez pazar günü video yapmamış, cumartesi günü video yapmış, ve her nasıl oluyorsa o cumartesi günü de 15 temmuz darbe girişiminin yıldönümü olan 15 temmuz 2017'de yapılmış, ve her nasıl bir tesadüf ise video içinde yapılan film tanıtımında filme sahte türkçe altyazılar koyularak işten kovulan, hapse atılan masum insanlar ve onlara destek çıkmayan diğer duyarsız vatandaş topluluğu gösterilmiş, tüm video boyunca banka hesaplarına el koyulan masum insanlardan bahsedilmiş, tüm video boyunca yanı başındaki masum insanlara yapılan zulme sesiz kalan mal vatandaş topluluğundan bahsedilmiş, ve video sonunda da: "gerçek hayat aynen böyle, kafanızı kaldırıp etrafınıza bir bakın, bunlar oluyor zaten" minvalinde sözler sarf edilmiş ise, ben artık buna bakıp da: "tesadüf hepsi" diyemem. bu artık videoyu yapan şahsı aşan bir konudur. bu bir propogandadır. aldatmacadır. sistematik algı oyunudur ve bir şahsın değil bir sistemin üretimidir bu. bunları sadece aklıma geldiği için yazıyorum. sizin sorunuza cevap olarak değil. tekrar söylüyorum. ben ben Barış Özcan isimli şahsın neci-kimci olduğu ile ilgilenmiyorum. ben sistematik olarak yapılan aldatmacalara gıcığım sadece. |
Başlıktaki arkadaş ülkedeki en üst sınıf olan dahi sınıfına örnek. Bu arkadaşlar zaten hep yurt dışına gidiyorlardı ve hep gidecekler. Ülke ne kadar gelişirse gelişsin orta doğu ülkesi olarak kalmaya devam edecek, bu kişilerin de burada kalmak için bir nedeni yok. Zaten bilim insanı olacak bir kişinin burada kendine lab kurabilmesi için sabır taşı olması gerekiyor, bir ton bürokratik engel var. Yurt dışında zaten kurulmuş lablar var ve dahilerin isteyebileceği bir ortam mevcut. Dahiler MIT'de kendini geliştirebilecekken, TR'ye gelmez. Yani bu sınıfı zaten ülkede tutamazsınız da son yıllardaki sorun şu ki artık orta sınıf beyaz yakalılar da gitmeye başladı. Yazılımcılar, mühendisler, doktorlar... Kimse ülkede durmak istemiyor, imkan bulduklarında da gidiyorlar. İşte beyin göçü son yıllarda bu yüzden tehlikeli bir hal almaya başladı. Bunun birçok nedeni var ama buraya yazmaktan korkuyorum. Mesela bu da bir neden. |
Yinemi yandaşlara para gidiyor. İnşaat sektöründen bilişim sektörünemi kaycaklar. Kapıdaki tabelada inşaat a.ş. yerine bilişim a.ş. yazar artık
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >