Delonghi ICONA ECO 311 i Hızlıal.com dan aldım. Hediye çeki banka puanı filan derken 250 lira civarına gelmiş oldu. Hafta sonuda gider Kahve Dünyasından Espressomu alırım ondan sonra gerçek kahve keyfi :) |
- şimdi ablacım böyle bi makine var. latte yapıyo, kapuçyo yapıyo, makyatı yapıyo, eksprezyo yapıyo. hem de öyle dandik adı sanı belli olmayan kave kullanmıyo. nescafe kahvesi kullanıyo. öbürkünden alsan 5 bin makineye 5 bin de değirmene vercen, her eleman yapamaz ona ayrı ocakçı(baristayı kastediyor) alıcan. bakımı ayrı derdi ayrı. şimdi bunu 5 bine satıyoz, yanında da 30 paket kahve, süttozu falan. günde 10 bardak satsan çaya 1 lira veren adam buna 5 verecek. günde 40 liradan ayda 1200, 4 ayda kahvenin de makinenin de parası çıkar. tarzı bir muhabbet sonrası kafe işletmelerine satılıyor. kafe işletmeleri de kahve konusunda çok bilgisiz ve starbucks bilmemneye gidip 1 kahveye 7-8 lira verip 3-4 kahve içen müşteriyi düşünüyor, kendi dükkanına gelip 1 liralık çayla 2 saat oturan müşteriyi düşünüyor. dükkanda arada "latte var mı icibi" diye soran müşterileri aklına getiriyor ve alıyor. bence suçlu onlar değil, herşeyi her yerde tüketmek isteyen, kafalarındaki maja uyan yerde para basarken uymayan yerde 1 kuruşun hesabını yapan avm toplumunda. diğer taraftan da eminim ki müşterinin yarısından çoğu da o gelen kahveyi herhangi bir coffee shop'ta içtiği kahveden daha çok beğeniyordur. (hımmm nefis, aynı üçü bi arada ama onun daha tatlısı!!!) o da ayrı bir derdimiz. |
Tanıdık bi tornacıda paslanmazdan yaptırabilirsiniz. Pod ile gitmeniz daha sağlıklı olacaktır brn o şekilde yaptırdım < Resime gitmek için tıklayın > |
O metoduda uzun bi süre kullanmış biri olarak,performans açısından bakarsak,kahve için daha çok alan açılıyo siyah plastiği çıkarttıktan sonra.17-18 gram kahveyi dağ tepesi gibi tepe oluşturmadan,fotoğrafta ki gibi düz haldeyken sığdırıyorum.Diğer farkettiğim bi unsurda,plastik varken plastiğe yakın yerdeki kahve tanecikleri sepetin 2 katlı yapısı yüzünden tamp yapıldığı zaman tam olarak sıkışmamalarıydı,bu yolla aşağı katta da düzgün sıkışıyo kahve tanecikleri. Siyah parça sürekli kullanımdan dolayı belli bi süre sonra filtrenin içine oturduğu yerden hafif bi delik oluşmaya başlıyo,buda espresso shot'ı alırken tek yönden gelen kahve yerine,fıskiye gibi etrafa saçılan garip bi akışa neden oluyo,belli bi süre o şekilde kullanmaya devam ettiğinizde siyah parça ikiye ayrılıyo sonunda. Siyah parça parçalandıktan sonra basınçsız sepet alana kadar bi haftaya yakın kahve tüketemeyince böyle bi yolla kullanmaya başladım.Bundan dolayı sepetini basınçsıza çevirmiş arkadaşların başına siyah parça parçalanma durumu gelirse,en azından alternatif yeni bi metod olduğunu düşünerek paylaştım,yeni sepete verilicek para+kahvesiz geçen sabırsızlıkla beklenen zamanı hesaba katarak. 260 liraya aldığım makinenin double sepetin sadece siyah parçası yerine,bütün sepeti direk 65-70 liraya satmaya çalışan yedek parçacılarında yardımı oldu tabi bu süreçte:) |
Hario v60 coffee server bugün geldi. İlk denemeyi yaptım. 25gr kendi kavurduğum Rwanda washed çekirdeği sözen el değirmeni ile çektim. 360ml suyu küçük bir çaydanlığa aldım ve gooseneck yerine bunu kullandım. Toplam süre 2.50 dk oldu. Şu an koku alma ile ilgili biraz problemim olduğu için lezzeti konusunda yorum yapamıyorum ama içimi çok yumuşak ve keyifliydi. 2 kişi için az oldu, 450ml gerek en az. İşlem sonrası fotoyu ekliyorum . ilk deneme için iyi sonuç aldığımı düşünüyorum. < Resime gitmek için tıklayın >< Resime gitmek için tıklayın > |
French Pressimi iş yerinde unutmuşum. 2 gündür kahve içemeyince dayanamadım, hem de bu saatte, kendimce bir çözüm uydurdum. ![]() Evde kullanmadığım sallama çaylarım vardı. Bir tanesinin poşetini ucundan açarak açtım ve çayını döktüm. İçine bir çorba kaşığı kadar öğütülmüş kahvemden doldurup ucundan 2 kere zımbaladım. 95 derecelik suyla dolu bardağıma daldırdım... Şu an bufalo beklerken ceylan avlamış 2 günlük aç bir aslan modunda kahvemi yudumluyorum. ![]() ![]() |
Hario V60.. Tam beceremedim sanirim, blooming sirasinda su cok cabuk gitti ya da bana oyle geldi. Hos 2 sefer denedim ayni oldu, farkli inceliklerde. Lakin kahvenin cay versiyonu bu. Mukemmel temiz ve keyifli bir icimi var. Su taze kahve ile simdiye kadar en keyifli deneyimim oldu. French Press ile karsilastirmam bile. Zamanla cozecegim. Soracagim sorularda olacak. Tavsiye de bulunan herkese tesekkurler. :) |
Beni geriyorsunuz. Hanim evden atacak beni. Kis gunu kapinin onune koyacak. Evde kahve kavurmak nerden cikti. Sokmayin aklima boyle seyler. Dayanamiyorum. Aglarim.. :'( |
Kendime alıntı yapmayı bazen seviyorum ![]() Yukarıda bahsettiğim kahve köşeme sonunda kavuştum. Haftasonu İkea'ya tekrar giderek aldım ve dün kurdum. Aşağıda son halini, bir de note4 sayesinde nostalji editlemesiyle sizlerle paylaşmak istiyorum. Gerçekten baya bir yükü üzerine aldı. Mutfağın orasına burasına dağılmış pek çok parçayı topladı. Aşağıda yeşil kahveler, kavurma tenceresi, zipli poşetler vs. var. Bu mesaja eklenen görseller: < Resime gitmek için tıklayın >< Resime gitmek için tıklayın >< Resime gitmek için tıklayın > |
The Basics of Five Popular Coffee Brewing Methods |
Espresso adam mıdır ![]() ![]() Videoyu izlemek için tıklayınız |
Tamamen haksız demedim ki. 1 tane doğrusu var ve onu yükseltmek için saçma sapan konuşuyor. Akşam 19dan sonra yemek yemeyin diyen milyon tane doktor var. Karbonhidratın özellikle glisemik endeksi yüksek gıdaların yarattığı riski karataydan çok önce biliniyor söyleniyordu. Siz hiç rahat rahat rafine şeker yiyin diyen bir doktor gördünüz mü? Fakat canan Karatay 1 tane doğtusunun yanında önceki mesajda yazdığım gibi "makul ölçüde x tüketimi y'ye faydalıdır" sözünden makulü çıkarıp afedersiniz bokunu çıkarana kadar yapın bir şey olmaz diyen tıbben ve bilimsel açıdan sorumsuzca davranan biri malesef. Saatin günde 2 kere doğruyu göstermesi saatin bozuk olmadığını kanıtlamaz. Bu saçnalamaları ile çok fazla insana zarar veriyor. Kolesterol ilacı kullanmayın, gebeler şeker yükleme testi yaptırmayın falan diyerek verdiği zararları nasıl anlatayım? Günümüz türkiyesine çok yakışan bir figür kendisi |
Karatay çoğu konuda haklı ve doğru bilgi veriyor ama bu konuda ne yazık ki sapıtttı, Şeker hastalığı iki çeşittir, tip 1 ve tip 2, tip 1 insülini doğuştan olmayan kişilerde olandır ve konumuz dışıdır. Tip 2 ise yaş ile ortaya çıkan, genetik yatkınlık başta olmak üzere, kilo fazlası, beslenme bozukluğu, hareketsizlik ile ortaya çıkan türdür. Vücut var olan insulini hücrelere gerektiği gibi iletemez ve beyin daha fazla insülin gönder emri vererek zaman içerisinde insülin depolarını tamamen tüketip, tip 1 den farkı kalmayan bir şeker hastalığıdır. Yine bunu da ikiye ayırabiliriz, birincisi açlık şekeri yüksektir ve açıkça şeker hastası teşhisi konulur, ikincisinde ise açlık şekeri normal sınırlardadır ve kişideki bazı belirtiler ile doktor şüphelenir tokluk şekerine bakarak teşhis koyar bu da gizli şeker denilen türdür. Buradaki mekanizmada vücut besinlerle alınan şekeri iki saat içerisinde 140 altına indirmek üzere çalışır. Ama sizde insülin direnci var ise 150-160-170.... gibi durumunuza göre yükselir. İşte gizli şeker hastalarında kalıcı olarak görülen bu durum bazen hamilelerde de hamilelik süresince görülebilmektedir. Bu rahatsızlığın teşhisi için kişiye standart miktarda suda eritilmiş glikoz (şeker) içirilir, iki saat sonra ölçüm yapılarak 140 altına inip inmediğine bakılır. İnmiyor ise gizli şeker teşhisi konulur ve kişi artık glikoz içeren (şeker, pirinç, patates, fazla miktarda meyve, hamur işi vb) uzak durarak gerekirse ilaç takviyesi alarak, yüksek şekerin yapacağı tahribattan korunur. Karatay hocamın hatası, şeker zehirdir hamilelere verilmemelidir gibi büyük bir iddia ortaya atmasıdır. Ne yazık ki glikoz yüklemesi dışında kişinin glikoza olan hassasiyetini ölçecek bir yöntem yok. Eğer bu test yapılmaz ve hamile yada gizli şekeri olan kişi normal beslenmesine devam eder ise hiç farkında bile olmadan tahribat oluşur, hem bebeğin hemde hamilenin kalp-damar, böbrek ve gözleri başta olmak üzere riske girer. Glikoz yüklemede çok çoğu 3 dilim baklava kadar şeker alan vücudun uğrayacağı tahribatın yanında hamilenin yada gizli şeker hastasının, bilmeden her gün bir porsiyon tatlı yediğini düşünürseniz uğrayacağı tahribatı daha iyi değerlendirebilirsiniz. Not: Doktor değilim, sadece şeker hastasıyım, Annem, Babam, Anneannem, Büyük halam, Dayılarım ... daha bilmediğim bir sürü de şeker hastası akrabam var. Bilmek zorundayım ve anlatmak zorundayım diye hissediyorum. Eksik yada hata var ise Doktor arkadaşların hoşgörüsüne sığınır, düzeltmelerini talep ederim.:-) |
Kahvenin güzelliği de burada zaten, temel kurallar dışında "doğru/yanlış" diye bir şey yok, herkesin damağına, zevkine uyan bir hali var meretin. Dikkat ederseniz bu nedenle konumuz forumdaki diğer çok cevaplı konulara göre polemiksiz, tartışmasız gidiyor. Kimsenin benimki doğru ya da iyi deme durumu yok, bir de kahveseverler genel olarak paylaşıma, yardımlaşmaya daha yatkın galiba. |
Benim de aklımda şu kavurma işi ama karar veremiyorum.Annem kıyametleri koparırdı görseydi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kahveden Hikayeler. İşe edebi tarzda yaklaşmayı da düşünüyorum ![]() |
Aeropress kullanan arkadaşlara güzel bir taktik vermek istiyorum.Eğer kağıt filtre ve metal filtreye alternatif birşey arıyorsanız, %100 pamuk sıkı dokunmuş patiska kumaş kullanabilirsiniz.Sağladıkları; içimi kolay, daha yoğun ve tortusuz bir kahve.Press yaparken kağıt filtre kadar direnç gösteriyor.Kumaş sanırım, hario cloth filter ve syphon filtresiyle aynı. Fincana geçen kahvenin yağı. < Resime gitmek için tıklayın > Sıfır tortu < Resime gitmek için tıklayın > Daha önceden kullanılıp yıkanmış kumaş filtre. < Resime gitmek için tıklayın > |
@soar da yazmış, aynen tekrarlayayım, Frenchpressi Bodum alın (ama cam ve metal olan Chambord modelini), almışken de 10Tl fazla verin büyük boyunu alın ki birkaç kişi olursanız tek seferde halledebilin ve kesinlikle bu konuyla ilgili Starbucks teşekkürü hak ediyor, çünkü en iyi fiyat orada, hiç internetten falan aramayın. gidin Starbucks'tan alın. Demleme ve kahveye gelince, benzer damak tadında olduğumuzu varsayarak yazıyorum, lütfen bu yazdıklarımı doğrusu/iyisi budur diye algılamayın, kahvenin güzelliği burada, herkesin doğrusu, iyisi farklı ve herkese hitabeden bir kahve çeşidi/yöntemi var. İlk zamanlar Kenya, Etiyopya vb. kahvelerinden uzak durun, bunlar genellikle çok kaliteli ve beğenilen türler olmakla birlikte narenciye, hatta limoni profilleri başlarda pek hoşunuza gitmeyecektir (eski tat algılarından dolayı) diye düşünüyorum. O nedenle başlarda daha çok fındıksı, çikolata, baharat, meyvemsi profilleri olan çeşitlere yönelin, sonradan zaten her kahve türünü sevseniz de sevmeseniz de merak edip deneyeceksiniz. Kahve firmalarının filtre harmanlarından başlanabilir, ya da bir kısmı artık "kendi harmanını oluştur" seçeneği koyuyor, oradan harman oluşturabilirsiniz. Kostarika, Guatamala, Nikaragua, Kolombiya vb. kahveleri sanırım başlarda size daha tanıdık gelecek, eğer harman yaparsanız bunlara %20 kadar yukarıda bahsettiğim Etiyopya, Kenya vb. kahvelerinden de katarsanız fazla baskın olmadan güzel lezzetleriyle katkıda bulunurlar, çok da yabancılamazsınız. Ben Frenchpress'i şöyle yapıyorum, öncelikle suyu kaynatıp soğutmuyorum, bence su soğurken biraz acılaşıyor (ya da bana öyle geliyor, bilmiyorum), dipten bariz bir şekilde kabarcıklar gelmeye başlar başlamaz alıp kullanıyorum. Frenchpressle gelen kaşıktan dolu dolu 2 kaşık ve 1/3 kaşık daha (18-20gr. ediyor) çekirdek kahve kullanıyorum, Frenchpresse kahveyi koyup, kendi kalınlığından daha fazla olacak kadar su ekleyerek blooming yapıyorum, bunun süresi kahve tazeyse 1 dakika, bayatlamaya başladıkça kademeli olarak 30 saniyeye kadar düşecek şekilde oluyor, daha sonra kalan suyu ekleyip, tahta bir kaşıkla (metal kullanmayın, hem suyu soğutur, hem de hızlı çarptırıp camı çatlatma riski var) 5-10 saniye karıştırıyorum ve filtresini takıp (yine tazeden bayata doğru) 4.5 dakika ya da 4 dakikaya kadar kısaltarak demliyorum, ve kupaya boşaltıp afiyetle ( hatta yalnızsam höpürdete höpürdete, çünkü öyle daha lezzetli ve keyifli geliyor ![]() Öneri 1) Suyu ısıttığınız kabı aldıktan sonra ocağın o sıcak gözüne (kapalıyken tabii) kupanızı/fincanınızı koyarsanız, kahve hazır olana kadar gayet güzel ısınıyor, hiçbir zarar da görmüyor. Öneri 2) Hazır olan kahvenin üstü ve dibi farklı tatlar barındırıyor, birden fazla kişiye hazırlıyorsanız, kupalara azar azar koyun ki her kupaya tüm tat profilleri gelsin. |
Starbucksa sadece french press almak için gidilir.Kahvelerini çöpe atsan çöp kabul etmez. |
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesajda bahsedilenler: @yasinupling