Arama butonu
Bu konudaki kullanıcılar: 1 misafir
225
Cevap
8742
Tıklama
19
Öne Çıkarma
Cevap: Türkiye’ye dünyanın en büyük güneş santrali: YEKA – 1 hakkında her şey! (4. sayfa)
M
7 yıl
Yarbay

enerjide santral kaynağın olduğu yere kurulur genelde. ve karadeniz bölgesi bulutlu oluyor çoğunlukla, güneş enerji santrali o tarafa zor yani hocam.

zaten topu topu 600 bin evin elektriği diyor, marmara bölgesine gitmesine gerek yok ki hocam bu elektriği konya bile tüketir, işin içine sanayi de girerse yetmez bile konyaya. sanayi olmasa bile kayseri ankara var yakınında. o kadar taşımaya da gerek kalmaz.

sistem yıpranma konusu ise yüzlerce mühendisin düşünmediği konu olamaz.




Bu mesajda bahsedilenler: @itachi237
F
7 yıl
Yüzbaşı

sineklerin kanatları yanacak. istemezüüük




C
7 yıl
Teğmen

quote:

Orijinalden alıntı: Atılgan oo


quote:

Orijinalden alıntı: ahmet.

Siyaset bunun neresinde? Enerji diyoruz, yenilenebilir enerji diyoruz, milyar dolarlık yatırım olacak diyoruz, Türk mühendislere istihdam diyoruz, teknoloji transferi diyoruz... Okumadan mı yorum yapıyorsunuz yoksa güdülenmiş bir trol müsünüz?

Bu arkadaşa kızmaya hakkınız yok. Bu arkadaşın böyle olmasının nedeni iktidardır. İktidar çokça vaat vermekte neredeyse bir çoğunu yapmamaktadır. Mesela bir örnek.



Aile Bakanlığı, '81 ilde mevlit okutma' hariç hiçbir hedefine ulaşamadı



https://tr.sputniknews.com/turkiye/201703161027659927-aile-bakanligi-hedef/



Şimdi bu arkadaşın yerine kendini koy ve düşün. Birisi sana gelip aile bakanlığı şunu yapacak şunu edecek diye vaat verse ve sende aile Bakanlığı'nın hiç bir hedefine ulaşmadığını bilsen ne düşünürsün. Bu arkadaşın düşündüğü gibi düşünürsün.





Olayın özeti bu. Bu saatten sonra bu iktidar uzaya çıkacağız bile dese millet artık başka bir tarafıyla gülüyor. Ve sen gelip uzaya cikacakmisiz millet heyy yooo diye konu açarsan millet seni oy devsirmeye çalışan bir iktidar görevlisi sanar. Çünkü sende dahil herkes uzaya cikilmayacagini biliyordur ee o zaman neden konu açıyorsun.

Ülkenin 70 yılda yaptığı ve son 10 yılda yaptığı ortada, Çekemeyenlerin yapılanların yarısı kadar hayali bile olmadığına eminim...


Bu mesaja 1 cevap geldi.
K
7 yıl
Binbaşı

Maalesef 15 yıldır olduğu gibi klasik seçim/referandum öncesi hayal satışları.

Bu hafta güneydoğu/Karadeniz ve kıbrıs açıklarında petrol ve doğalgaz rezervi de bulunur.

Haftaya yerli uçak,otomobil haberleri artar.

Sonraki hafta yerli tank,Helikopter,Silah haberleri çıkar.

17 Nisan dan sonra bir bakarsınız ki bunların hiçbir yok ortalıkta.Ve hala inanan saflar var en çok onlara acıyorum.

Konuya gelince,

Önce gidin bir 500kw Rüzgar Tribünü kurmak istediğinizi belirtin devlete.1MW'ye kadar lisanssız olarak kurabiliyorsunuz hesapta.500kw'yı kurmak için ne prosedürler,ne paralar istiyorlar gidin görün.Ondan sonra gelin hayal satın burda...



H
7 yıl
Yarbay

Büyük projelerin hayata geçmesi ve bu şekilde DEVLETİN SÖZÜNÜ TUTARAK ÇALIŞTIRMASI mümkündür. Çünkü şirketler büyüktür. Devletten kazık yerse geri dönüşü daha ağır olur. Ülkeye yatırım yapmaz. Devletle alakalı alanlarda yatırım yapmaz falan... Büyük şirketlerin devlete karşı eli güçlü olduğu için, bu sistemin yürümesi mümkündür. Ancak, teknoloji geliştirmek konusunda, panel teknolojisi geliştirmek çok kolay bir iş değildir. Çinlilerin yaptığı gibi, panel teknolojisi yürütmek ve yürütülen bu teknolojiyi üretmek ise kısmen mümkündür. Panel nakliye maliyeti sebebi ile Türkiye'nin Çin'le rekabet etmesi de mümkündür. Dolayısı ile haberde çok uçmamışlar. Yerli otomobil haberleri gibi çok uçmuş bir haber değil. Ayağı yere basıyor. Yapılan her icraatın bir katakulli olduğu varsayımı ile hareket eden kalabalığı boş kalabalık olarak görüyorum.

Ancak büyüklerden değilseniz şu kulağınıza küpe olsun: Uzun vadeli projelerde Türkiye Cumhuriyeti Devleti en güvenilmez ülkeler arasındadır. Bir söz verir, tutmaz. Yatırımcıyı mağdur eder. Hakkını vermez. Her türlü çirkeflik beklenir. Bu durum mevcut hükümetle falan da alakalı değildir. Türk devleti yatırımcısını kazıklamaktan çekinmez. 1mw altı güneş panelinde lisanslı üretici olma zorunluluğunun kaldırılması ile küçük güneş santralleri yatırımında patlama yaşandı ülkede. Yasaya göre şart şu: üreticinin tüketici konumunda olması gerekmektedir. O yüzden üretici bir yere takıyor bir lamba. Tüketici oluyor. Sonra 1mw tesis kurup, lisans masrafına girmeden işletiyor. Bunun olmasına devlet tam 3 yıl seyirci kaldı. Bir sürü insan yatırım yaptı. Şimdi diyor ki, benim amacım bu değildi. Ben hali hazırda çok tüketenlerin tüketimlerini karşılayacakları tesisler kurmasını teşvik etmek istemiştim. diyor ve hali hazırda kulumuş tesislerden yıllık 80.000TL dağıtım ücreti alıyor. Herkesin fizibilite çalışması kaydı şimdi. Parasını 8 yılda çıkarmayı hayal eden adam 10 yılda çıkaracak. Kredi ödemesini daha kısa vadeli alan adamın cebinden bir süre para çıkacak belki mesela... Belki birileri sırf bu nakit akış bozulması sebebi ile batacak... Ne oldu? Devlet bir söz verdi. Tutmadı. Madem amacın o değildi, yasayı uygun çıkarsaydın. Devlet dediğinin bir güvenilirliği olur. Verdiği sözü tutar....

Benzer bir durum bizim başımıza bir HES'de geldi. Memleketliler olarak memlekete yatırım olsun diye birleştik. 800 ortaklı bir anonim şirket kurduk. Yap-İşlet-Devret modeli HES yaptık memleketimize. Şirketi kurarken de, kazanılan para ile memlekete küçük bir etnografya müzesi ile bir kütüphane yaparız, kalanı da ortaklara dağıtırız diye de bir sosyal sorumluluk hedefi koyduk. Hayaller Paris... Sözleşmemizde yatırıma %15 karı söz vermiş devlet ve bir fizibilite tablosu var. Tabloya bir tahminden ibaret. Sözleşmeye de şu denmiş: gerçekleşen üretim ve gerçekleşen yatırım üzerinden %15 kar denmiş. Tablo sadece bir yol gösterici, değerler bu tablonun %20'den fazla dışına çıkamaz denmiş. Gel gör ki, ödemelerimizi gerçekleşen üzerinden değil, o tablo üzerinden veriyor devlet. Bu 18 yıllık dönemde 2 sel, 4 kuraklık yaşamışız. Gerçekleşen rakamlarımız da %20 sapma payının içinde. Ancak devlet tablo üzerinden ödemeyi yapınca bizim %15 kar düşüyor %3'e. Bu noktada insan şunu düşünüyor: Ben memleketimin suyunu boş yere pazarladım devlete. Keşke hiç yapmasaydım. O derenin su debisi %50 azalmasaydı, eskisi gibi gür aksaydı... Ben çocukken o dereye girerdim. Şimdiki çocukların beline geliyor su. Keşke yapmasaydık. %15 karı alsaydık peki? O zaman memleketin bir etnoğrafya müzesi ve kütüphanesi olacaktı. Buradan para kazanan kodamanlar da kazancını olduğu gibi vakfa bağışlayacak, memleketin yoksul çocuklarına eğitim bursu dönecekti. Devlet sözünü tutmayınca, resmen elinden memleketlinin suyunu ÇALMIŞ oldu.

O yüzden siz siz olun, devletin sözü ile kuyuya girmeyin. Kendi eli ile halatı kesmeye tereddüt bile etmez bizim devlet. Büyük şirketseniz eyvallah. Sizin pazarlık gücünüz yüksek...

---------------------------------

Haberde 2023 falan gibi tarihlerin olmasını da standart şirket politikası olarak görüyorum. Populist hükümetlerin kullandığı jargonları, söylemleri kullanarak, iyi bir işi hayata geçirmeye çalışan şirketler olur. Totaliter rejimlerde normaldir. Yadırganmaması gerekir. Şöyle düşünün:

Üniversite'de aldığım darbe sonucu konmuş tarih dersinde (Oha be arkadaş!?) hoca bir kitap seçmemizi, bunu özetleyip yorumlamamızı (üniversite değil sanki, lise, üniversite öğrencisine tek kitap okutturulup özet istenir mi?) istemişti. Ben de ödev teslimine 3 gün kala kütüphaneye gidip, kalan kitaplara baktım. 1970'lerde yazılmış bir "Türkiye AB'ye girmeli mi? Girmemeli mi?" diye bir kitap buldum. Yarım günde okudum. 2 sayfa özet yaptım. 2 sayfa da yorum yaptım. Hocanın çokça kullandığı bir terim vardı: "...ama ne hazindir ki bugün Türkiye AB kapılarında sürünmekte..." bu tarz fosil Atatürkçü (artık çağ dışı kalmış, gelişen dünya ile kendini geliştirememiş, genelde yaşlı nüfusta bulunan Atatürkçü düşünce, sendeki bendeki gibi bir Atatürkçülük değil. İşin özü kaçmış. İşin özünün değişim ve gelişim olduğunu kabullenememiş bir fikir) söylemlerle dolu iki sayfa yorum yaptım. Sunumda da benzer artistlikler yaptım. Sınıftakiler gülmemek için zor duruyor. Hoca sunumu yarıda kesti. "Aferim yavrum, size notum belli benim. Oturabilirsiniz." dedi. Hayatımda aldığım en kolay A oldu. Hah! Totaliter rejimlerde bu normaldir. Ancak sonuç olarak şirket iyi bir iş çıkarıyorsa ortaya, söylemlere bakmamak gerekir.

-----------------------------------

"Neden dolar?" diye bozulan arkadaşlar: Aldığınız teçhizatı dolarla alıyorsunuz. Dolarla aldığınız teçhizata kullandığınız kredi de dolar ile oluyor. Dolar ile kredi ödeyip, TL ile kazanırsanız, Dolar artarsa batarsınız. Dolar düşerse zengin olursunuz. Masraflarınız ile kazancınızın aynı para birimi ile olması şarttır. Fiyatı dolar ile olan bir ürüne TL ile kredi alacak babayiğitler, başka işten elde ettiğini bankaya garanti gösterip, bu işe yatırım yapanlar olabilir. Ancak çok saçma ve karmaşıktır. Her iş modeli, kendi kazancı ile kendi borcunu ödemelidir. Başka işten kazancını bu işin yatırımına garanti göstermek salakçadır. Çünkü, gün gelir, o işi geliştirmek istersin, ancak o işin kazancı bu işte garanti gösterilmiştir. Bu sefer bu işin kazancını o işe mi garanti gösterecen?

Enerji piyasasında dolarla iş yapılır. Petrol varil fiyatı dolarla, doğalgaz dolarla, elektrik dolarla. Borsaya kote binlerce global şirket dolarla iş yapıyor. Hisse senedi değerleri dolar ile. Hepsi dolarla borçlanıyor. Dolarla kazanıyor. Dolarla borcunu ödüyor.

Global bir ekonomik krizde dolar değeri neden artıyor? Çünkü herkesin borcu dolar ile. Kriz ortamında ne yaparsın? İşi küçültüp borçlarını kapamaya bakarsın. Bu ne demek? Piyasadan dolar toplayacaksın demek. Herkes dolar talep ederse ne olur? Doların değeri artar. Günaydın. Dünya dolar ile iş yapıyor. Buna bozulmayı bırakın. Siz de çalışın, siz de üretin, siz de geliştirin, patent alın, bunu dünyaya kullandırın, ihracat yapın, sonra konuşun. Yattığın yerden "neden dolar?" demekle olmuyor. Japon sormuyor senin sorduğun soruyu. Sen önce bir Japon'un 3'de 1'i kadar ol da, sonra sorarsın o soruyu.



G
7 yıl
Yüzbaşı

Harika bir haber.Günümüzün gereklerinden bir tanesi, elektrikte yurtdışına bağımlılığı büyük ölçüde azaltacaktır.Daha iyilerini bekliyoruz inşallah, ülkemiz en iyisine layıktır.




A
7 yıl
Yüzbaşı

quote:

Orijinalden alıntı: davidoff26


quote:

Orijinalden alıntı: Atılgan oo


quote:

Orijinalden alıntı: davidoff26


quote:

Orijinalden alıntı: Bob Kelso

Parti bülteni gibi haber yapıyorsunuz. Aferin.



Tabi canım ülkeye matbaanın girişini 150 yıl geciktiren Dr solculardi zaten. Ahahaha





İşte onlarda 400 sene önceki kronik solcular





Tabi tabi biliriz hatta duyduğuma göre meleklerin altına bakılıyor diye rasathane yiktiranlarda Che Guevara tarikatiymis.



Herkes kimin ne mal olduğunu biliyor bence.



< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaja 1 cevap geldi.
S
7 yıl
Yarbay

Eğer ihaleye katılan firmalar gerçekten bu yazılanları yapacaksa çok iyi bir şey. Baya bir yükümlülük var gibi göründü ama 5000 MW az değil, iyi para kazanırlar buradan, yapabilirler.



F
7 yıl
Yarbay

Hocam o zaman köprülerdeki olay oluyor işte. Firmalar 1 değil 2 fiyat çekiyor. Çünkü TL'nin uzun vadede değer kaybı var ve daha da devam edeceği belli. Aykırı olanlar pek şanslı olmuyor. Kaddafi de petrolü kendi para birimiyle satmaya kalkmıştı ve yapmıştı da. Rusya ve Çin ile TL, Ruble, Yuan üzerinden yaptığımız ticari anlaşmalar mevcut. Ancak sanmayın ki TL'nin karşılığı kasamızdaki altından geliyor. Kasadaki altının karşılığı olan TL'ye güvenirsek işimiz yaş. Bunun için rezev para birimi gerekli ki burada da Dolar var. Ekstrem durumlarda, savaş gibi, altın en geçerlisidir, dolar da bir kağıt parçasıdır esasında ki Çin, Rusya ve ABD bu yüzden yığınla altın depoluyor ki ülkesini ve parasını bir kağıt parçası olmaktan korusun.


Bu mesaja 1 cevap geldi.

Bu mesajda bahsedilenler: @ceo-tr
K
7 yıl
Teğmen

Bu da yerli arabamiz ve uçağımız gibi olmaz inşallah



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

V
7 yıl
Yarbay

quote:

Orijinalden alıntı: itachi237

İstanbul Teknik Üniversitesi'nde Fizik Mühendisliği okuyorum, daha biraz önce Solar Energy Physics and Technology dersinden çıktım; geçen hafta bu konu konuşulmuştu derste. Solara yatırım yapılması çok önemli ve ülkemiz solar enerji için çok uygun umarım yatırımlar artar ve bizde enerjimizin çoğunu solardan elde ederiz fakat 5 GW kapasiteli bir santrali tek bir yere koyma planı maalesef sadece "En büyüğü bizde" gösterişinin bir parçası. O santrali tek bir yere yapmaktansa haberdede yazdığı ve diğer ülkelerin yaptığı gibi, bu kadar büyük olmayan santrallerden daha çok yapmak daha verimli olurdu. Çünkü o santral her zaman tam kapasite çalışmayacak, photovoltaic sistemlerin çalışması çok narin olabiliyor. Her bir derece sıcaklık artışı bile panelin gücünü ciddi anlamda olumsuz yönde etkiliyor. Ki o santralin önüne bir bulut geçse tüm 5 GW güç şebekeden çekilecek sonra bulut gidince 5 GW tekrar geri verilecek. Bu evde cattle'ın fişini çekmeye benzemiyor. Ki o kadar gücü sisteme geri yüklemekte sistemi yıpratacaktır. O elektriği karapınardan elektriğin en çok kullanıldığı marmaraya taşımakta çok büyük sıkıntı. Keşke en büyük hevesimiz olmasada pek çok küçük santral ülkenin pek çok noktasına dağılsa.

Bulut konusunda haklısın ama batarya teknolojilerinin her geçen gün geliştiğini düşünürsek çok sorun olmaz ayrıca hali hazırdaki lityum bataryalar bile bu iş için yeterli.
Enerji nakli konusunda ise illa Marmara bölgesine nakletmeye gerek yok Konya ve çevre illeri besleseler de olur.



M
7 yıl
Yarbay

Diğer Haber kanallarında 500+500 = 1000 MW olacak diyor 10 yılda?




Ø
7 yıl
Yarbay

quote:

Orijinalden alıntı: ahmet.

Siyaset bunun neresinde? Enerji diyoruz, yenilenebilir enerji diyoruz, milyar dolarlık yatırım olacak diyoruz, Türk mühendislere istihdam diyoruz, teknoloji transferi diyoruz... Okumadan mı yorum yapıyorsunuz yoksa güdülenmiş bir trol müsünüz?

Onlar anlamaz, nato kafa nato mermer.



N
7 yıl
Yüzbaşı

quote:

Orijinalden alıntı: LambayaFunfDe

8cent nedir resmen bedavaya geliyor devlete

Benim anlamadığım cent nedir.TL değilmi bizim paramız.



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaja 1 cevap geldi.
İ
7 yıl
Yarbay

En ucuz teklifi veren kazanırsa Çinliler kazanır. Onlarda taahhütleri yerine getiremez ve santral kör topal gider.




M
7 yıl
Yüzbaşı

Şimdi bunu yapan enerji bakanlığı elbet tüm detayları düşünmüştür fakat haberde göremediğim için merak ediyorum, okuldaşım bir arkadaş yukarıda bahsetmiş, kurulan santralin en büyük sorunu stabil bir enerji sağlayamaması. Bunun için panel ve hücre üretimi kadar, şebekenin otomasyonu ve depolama teknolojileri için de beraberinde ciddi atılımlar gerekiyor. Bir elektrik mühendisi olarak ben görev almaya hazırım. Ama eleman seçiminde yine yok bizdenci yok cemaatçi, yok imam hatipli diyip hayvanat bahçelerinden adam devşirilse bu projelere de, gider gayet de avl'de de işe başlarım.




S
7 yıl
Yüzbaşı

Devlet her projeye böyle alım garantisi vermeye devam ederse torunumuzun torununa borç kalacak.



Keşke köprüye betona değil de bari böyle işler için borçlansa sadece.



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaja 1 cevap geldi.
C
7 yıl
Yarbay

quote:

Orijinalden alıntı: fast556.

quote:

Orijinalden alıntı: FatihAsl

quote:

Orijinalden alıntı: fast556.

Arkadaşlar nasıl okuyorsunuz haberi bilmiyorum ama 5000 MW seviyesi 2023 hedefi deniyor yine olup olmayacağı belli değil. Ayrıca sanırım yenilenebilir enerji ile ilgili yorum yapan bir çok kişi ülkede ne kadar enerji tüketiliyor bu işi doğru düzgün yapan ülkelerdeki yatırımlar ne kadar hiç bir bilimsel veri olmadan konuşuyorlar. Öncelikle yenilenebilir enerjiye yapılan bu yatırımlar gerçekten muazzam derecede beni mutlu etti bende güneş pilleri ile ilgili araştırmalar yapan ve çevremdeki bir kaç bu işi yapan şirketle iletişimde olan bir mühendisim. Burada evet yatırım çok güzel ancak üzülerek söylemeliyim ki çok ama çok düşük seviyede bu yıl için. Bu olay 2010 da olsaydı evet ses getiren bir yatırım olurdu. Almanya örneği var önümüzde. Adamlar bizden kat ve kat fazla yenilenebilir enerji kaynağına sahip olmalarına rağmen 32 milyar dolarlık bu sene için yatırım yapacaklar. Yani zaten geride olduğumuz bir konu için ne yazık ki yapılan yatırım düşük seviyede. Bu tip büyük güneş santralleri evet önemlidir ama daha önemlisi daha küçük ve bölgelere göre iyi planlanıp güneşlenme ve ışıma sürelerine göre daha yüksek verim elde edilebilir. Buna ağırlık vermek daha önemlidir.

İnşallah 2023 e kadar 5000 değilde ülkedeki güneş santralleri 30000 MW seviyelerinde olur. Çünkü iklim değişikliğinde artık dönülmez noktaya gelmemiz an meselesi. Buradan mühendis arkadaşlara da iklim değişikliğinin önüne geçmek için gerek lisans gerekse yüksek lisans ve doktora tezlerine yenilebilir enerji ile ilgili tezler yapmalarını öneririm. En azından projelerinizi belki okul yönetimine kabul ettirirsiniz ve üniversitelerimiz bir kaç yıl içinde tamamen yenilenebilir enerji ile elektrik tüketimi gerçekleştirir. Bu yatırımlarıda gözümüzde fazla büyütüp en büyüğü bizde yarışına girmek tamamen bilgisi olmayan insanların gözünü boyamaktır. O yüzden evet en büyüğü bizde de olsa hala çok küçük yatırımlar olduğunu bilmemiz gerekiyor hele bizim gibi enerjide tamamen dışa bağımlı bir ülke için.

Asıl sen bu haberi nasıl okudun. bu bir santral projesi değil. teknoloji transfer projesi. haberde diyor ki, ihaleyi kazanan firmayı Türkiye’de bu alandan elektrik üretebilmesi adına bir takım sorumluluklar da bekliyor olacak. Kazanan şirket, kullanılacak panelleri Türkiye’de üretecek ve bunun için en az 500mW kapasiteli üretim tesisi kuracak. Tesisin ilk 500MW kapasiteli kısmı için yerlilik oranı %60, ikinci 500MW içinse yerlilik oranı %70 olacak.

Siz çok yanlış gelmişsiniz. Burada iki proje var. Hem santral hemde pil fabrikası üretimi. Benim zaten eleştirim santral projesine değil sadece dikkatli ve bilimsel okuyabilseniz keşke de böyle bir mesaj atmak durumunda kalmasak. Siz yıllık 500 MW pil üretimi yapacak fabrikayı iyi görüyorsanız zaten hiç konuşmaya devam etmeyelim benim tüm konuşma boyunda vurguladığım şey bu proje iyi güzel ama büyütüldüğü kadar bir şey değil bahsettiğiniz rakamlar üzülerek söylüyorum ki çok ama çok düşük seviyede. Ama ne yazık ki siz bu şekilde bu teknoloji transferi kocamannnnnn 500 MW lık pil üretimi yapan fabrika kurulacak diyorsunuz. Bunlar çok gecikmiş durumlar hala diyorum 2010 da şu proje tamamlanmış olsaydı ve bu yapılan 1.5 milyar dolarlık yatırım olmuş olsaydı zaten ilk ben sevinçle kutlardım. Birazcık olsun birşeyler yazmadan lütfen dünyada yenilenebilir enerjide rekorlar nasıl kuruluyor kurulu güç ne kadar var ne kadar yatırım yapılıyor bir bakın. Otobanlardaki o kadar pil panelleri boşuna kurulmadı bu konudaki öncü ülkelerde. Yani şunu diyorum 1.5 milyar dolarlık bu yatırım gibi 2023 e kadar minimum 6-7 tane daha proje olmalı. Şu anda tamamen dışa bağımlı olduğumuzun umarım farkındasınızdır. Enerji üretimini özkaynaklardan yapmak her zaman için en avantajlı konuma getirir sizi.

Keşkelere baksak bende diyorum ki, keşke 70 yıl önce 20 tane nükleer santral yapsaydık diyorum



!
7 yıl
Yarbay

Muthis haber.Yillardir icimde ukte kalmis , hâlâ neden bu enerji ulkemizde kullanilmiyor diye hayiflaniyordum.Bu eger olursa ulkemiz adina harika olacak cok mutlu oldum suan.



Bununla beraber ruzgar degirmenlerine cok daha fazla yatirim yapilmali.



Umarim en kisa zamanda gerceklesirve ihale iptal olmaz.



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

C
7 yıl
Binbaşı

Buna da muhalefet edip eleştirenler yerli ve milli olamaz parti meselesi değil vatan meselesi bu haydi Türkiye daha çok işin var