Arama butonu
Bu konudaki kullanıcılar: 1 misafir
19
Cevap
1909
Tıklama
16
Öne Çıkarma
Türkiye İran'a Benzemez
W
5 yıl
Er
Konu Sahibi

Merhaba.Benim adım Bahman Nirumand. İranlı bir gazeteci-yazarım.Şah’ın devrilmesinde aktif rol oynayanlardanım.Ve aynı zamanda mollaların, demokrasi ve özgürlük getireceğine inanan milyonlarca solcu, demokrat, liberal ve milliyetçi insandan biriyim.Evet, Humeyni yeryüzünde cenneti vaat etti bize.Demokrasi gelecek, kimse fikirleri ve siyasal görüşleri yüzünden tutuklanmayacak, işkence yapılmayacak, kadınlara eşit haklar verilecek, giyim serbest olacaktı.Şah’ı devirdikten sonra mollaların camiye geri döneceklerinden emindik. Devleti yönetecek durumda olduklarına inanmıyorduk. Yanıldık. Kitaplardan ezberlediğimiz cümleleri, içi boş kavramları birbirimize söyleyip duruyorduk.ÜZERİNDE DURMADIKHer şey 14 Ocak 1979 tarihinde değişti.Şah, İran’ı terk etti.Ardından İran tarihinin en büyük yürüyüşü Tahran’da yapıldı.Sansür, yasak yoktu, istediğimiz gibi bağırıyorduk.Fakat mitingde ilk dikkatimi çeken, kim liberal Musaddık ya da solcu şehitlerin resimlerini taşıyor ise mollalarca dövülüyordu.Pek üzerinde durmadık bu olayın, "Hele bir kurtlarını döksünler, sonra sakinleşirler" diye düşündük.Ertesi gün gazetede, bir hırsızın genç mollalar tarafından yakalanıp, adına "İslam Mahkemesi"denilen bir mahalli heyet tarafından 35 kamçı cezasına çaptırıldığı haberini okuduk.Haberi ciddiye almadık; "Üç beş sapsızın işi" dedik.Bu arada bira-şarap fabrikalarının yakılması, sinemaların tahrip edilip filmlerin sokaklara atılması gibi olayların üzerinde hiç durmadık."Ufak tefek şeylerin" toplumun demokrasi ve ulusal bağımsızlık yolundaki çabaları etkilemesini istemiyorduk.Biz bunları söylerken, mollalar tarafından, kadın ve erkeklerin yan yana yüzemeyecekleri; okullarda aynı sınıflarda olamayacakları; birlikte spor yapamayacakları gibi gerici kararlar ardı ardına alınmaya başlandı."Müslüman kadınların yanında orospuların yeri yoktur" denilerek kadınlara örtünme zorunluluğu getirildi.Özellikle üniversitelerde bu yüzden çatışmalar çıktı. Bu çatışmalardan rahatsız olduk; kadın sorununun güncelleşip ön plana geçmesini istemiyorduk! "Asıl mücadele, emperyalizme ve kapitalizme karşı verilmelidir" diyorduk. Kadın sorunu bir yan çelişkiydi, ana çelişki sömürüydü. Kadının giyim sorunu, emperyalizme karşı verilen mücadeleyi baltalamamalıydı!Peçesiz, başörtüsüz sokağa çıkan kadınlar artık açıkça, gözümüzün önünde dövülüyordu. Bazı kadınların yüzüne kezzap atılıyordu.Biz ise hala büyük laflar ediyorduk; bu tür olayları devrimin kaçınılmaz sancıları olarak görüp umursamıyorduk!GEÇİŞ SANCILARI SANDIKHumeyni, "Bütün sorunlarımızın sebebi, cemiyetimizdeki ahlaksızlıklardır. Bunların kökünü kazımalıyız" diyor; genç mollalar terör estiriyordu. Kitabevleri yağmalanıyor; gazete bayileri ateşe veriliyordu.Şiraz’da "İslam Mahkemesi" eşcinsel ve fahişe olduğu gerekçesiyle dört kişiyi idam ediyordu. Benzer olay Tahran’da da gerçekleşiyor, üç fahişe ve üç eşcinsel kurşuna diziliyordu.Sesleri ve görüntüleriyle erkekleri tahrik ettikleri için kadın spikerler televizyondan kovuluyor; uyuşturucu olarak görülen müzik yasaklanıyordu. Alkol içen, kırbaç cezasına çaptırılıyordu.Şimdi düşünüyorum da,insan zamanla her türlü aşağılanmaya alışıyor galiba.Hiçbirini görmüyorduk; basmakalıp analizlerimizin doğru olduğuna o kadar inanıyorduk ki!Oysa toplum hızla dincileştiriliyordu. Alınan her kararda "Tamam bu sonuncusu" diyorduk. Ama arkası hep geliyordu.Kızların evlenme yaşı 18’den 13’e düşürüldü.Parfüm, ruj, saç boyası, mücevher gibi kadın malzemelerinin yurda girişi yasaklandı.Kadın çamaşırı satan mağazaların vitrinlerine sutyen, kombinezon vs. koymasına bile izin yoktu.Kamu dairelerinde kadın memurlara tesettüre girme emri çıkarıldı.Aslında birçok aydın kadının üye olduğu kadın dernekleri vardı. Onlar kendi küçük çevrelerinde "hamilelik tatilinin uzatılması", "eşit işe eşit ücret" gibi talepleri tartışıyorlardı.Biz aydınlar hep aynı düşüncedeydik: Demokrasi ve özgürlüğe geçiş sancılarıydı bu tür vakalar! Abartmaya gerek yoktu.Hepimiz "ana çelişki" üzerinde duruyorduk; öncelikle dışa bağımlılık ve ekonomik krizden kurtulmalıydık.REFERANDUM OYUNUÜç ay önce Humeyni, Paris’te komünistler de dahil olmak üzere her görüşün rahatça örgütleneceği bir demokrasiden, özgürlükten bahsederken, şimdi tüm solcu, milliyetçi ve liberalleri İslam düşmanı ilan etmişti.Bu sözler üzerine ilk protestomuzu yaptık. Mitingimize bir milyonu aşkın insan geldi.Mollaların en iyi siyasi stratejileriydi; işlerine gelmediği zaman hemen gündemi değiştiriyorlardı.Referandum meselesini gündeme getirdiler. Halka soracaklardı: "İslam Cumhuriyeti’ni istiyor musunuz, istemiyor musunuz?"Kuşkusuz bu bir oyundu; halkın % 65’ inin okuryazar olmadığı bir ülkede kim ne anlardı cumhuriyetten?Yapılan propaganda belliydi; dediler ki: "İslam’a evet mi, hayır mı diyorsunuz?"Biz bu oyunu biliyorduk ama şöyle düşünüyorduk: "Önemli olan cumhuriyettir; serbest seçimlerdir; demokratik haklardır; özgürlüklerdir. İslam Cumhuriyeti bunu sağlayacaksa neden karşı çıkalım?"Ancak bazı küçük kesimler bu oyuna gelmemek için referandumu boykot ettiler. Sonuçta, "evet" diyen 20 milyon, "hayır" diyen ise sadece 140 bindi.Mollalar referandum sonucunu çok iyi kullandılar. Güya tüm ülke yaptıklarını onaylıyordu. Artık televizyondan sonra basın da ellerine geçmişti. Sanki tüm muhalifler 140 bin kişiydi. Halbuki 20 milyon içinde bizim oyumuzda vardı. Ama artık bizim sesimizin çıkmasına izin yoktu.HALKI ANLAYAMADIKMollalar güçlendikçe saldırganlaştılar.Örneğin, tirajı bir milyon olan liberal"Ayendegan" Gazetesi’ni kapattırdılar. Sıra sonra"Keyhan" Gazetesi’ne geldi; muhalif yazarların işten çıkarılmasını sağladılar.Tüm bu olanları protesto etmek için mitingler düzenlemeye başladık. Ama iş işten geçmişti artık; insanlar yılmıştı, korkuyordu. Özgürlük, demokrasi ve bağımsızlık için ayaklanan halkın, bu kadar kısa sürede değişeceğini düşünememiştik.Sanmıştık ki, mollaların gerici yasalarına/kurallarına halk karşı çıkacak. Halbuki tersi oldu; mollalar yasak, sansür getirdikçe arkalarından gidenlerin sayısı arttı.Örtünmek moda oldu!Tüm bunlara "gelip geçici bir fırtına" diye bakmak ne büyük yanılgıydı.omünistlerden, solculardan, demokratlardan, milliyetçilerden sonra liberal İslamcılar da zamanla mollaların hedefi oldu. Şah döneminden daha çok insan cezaevlerine konuldu; idam edildi.Milyonlarca insan canını kurtarmak için yurtdışına kaçtı.Kaçanlardan biri de bendim.Umarım bizim hatalarımızdan birileri ders çıkarır. (Not: Bu metin, Bahman Nirumand’ın "İran" kitabından derlenmiştir.)Türkiye’nin İran benzerliği çok şaşırtıcıDiyorlar ki, "Türkiye, İran’a benzemez!"

DH forumlarında vakit geçirmekten keyif alıyor gibisin ancak giriş yapmadığını görüyoruz.

Üye olduğunda özel mesaj gönderebilir, beğendiğin konuları favorilerine ekleyip takibe alabilir ve daha önce gezdiğin konulara hızlıca erişebilirsin.

Üye Ol Şimdi Değil



90 yıldan fazladır cumhuriyet öyle ya da böyle devam etmiş. Kimsenin gücü yetmez cumhuriyeti kaldırmaya. İnsanlar istemiyor zaten. Boomerlar isteyebilir onları takan kim.
Yoruma Git
CSB yazmayan adam - 5 yıl +16
Eğer biri hilafet hayalleri kurarsa istiklal mahkemelerinden daha çok kelle gider.Onun için İran'a hiç benzemiyoruz.
Yoruma Git
fluox - 5 yıl +14
Hala cumhuriyet diyor2 sene önce resmi olarak yönetim şekli değişti ülkenin aloo.Ülkede başbakan yok bakanlar meclis dışından atanıyor hangi cumhuriyet yönetiminde böyle ...
Yoruma Git
Yorumun Devamı AsiretinMarjinalCocugu - 5 yıl +11
C
5 yıl
Yarbay

90 yıldan fazladır cumhuriyet öyle ya da böyle devam etmiş. Kimsenin gücü yetmez cumhuriyeti kaldırmaya. İnsanlar istemiyor zaten. Boomerlar isteyebilir onları takan kim.



< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaja 2 cevap geldi.
G
5 yıl
Yarbay

Biz İran değilde daha çok bir Kuzey ülkesi oluyoruz gün geçtikçe...(Not : Norveç tabiiki...)



N
5 yıl
Yüzbaşı

quote:

Orijinalden alıntı: CSB yazmayan adam

90 yıldan fazladır cumhuriyet öyle ya da böyle devam etmiş. Kimsenin gücü yetmez cumhuriyeti kaldırmaya. İnsanlar istemiyor zaten. Boomerlar isteyebilir onları takan kim.
Bu ülkenin tek sıkıntısı boomerlar ve haydut kavim.



R
5 yıl
Binbaşı

herkes hak ettiği gibi yönetilirmiş



F
5 yıl
Yarbay

Eğer biri hilafet hayalleri kurarsa istiklal mahkemelerinden daha çok kelle gider.Onun için İran'a hiç benzemiyoruz.



S
5 yıl
Yüzbaşı

Halk ne isterse o olur. Yarın deseler ki padişahlık dönsün, bi refaranduma bakar. Kısacası boşuna kasmayın, maşa olmayın ve kendinize bakın.



E
5 yıl
Yarbay

Başkanlik sistemine kadar bende öyle saniyordum.Şuan hilafet getirmek isteseler getirirler.



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaja 1 cevap geldi.
T
5 yıl
Yüzbaşı

quote:

Orijinalden alıntı: EnergyHill

Başkanlik sistemine kadar bende öyle saniyordum.Şuan hilafet getirmek isteseler getirirler.
Şu an bütün ipler iktidar ve destekçilerinin elinde ordu dahil tüm kurumları kontrol altına aldılar şu an ülkede sessiz devrim yaşanıyor.Yukarıda İstiklal Mahkemeleri falan yazanlar hayal aleminde yaşıyor hiçbir şey yapamazlar..





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Türkçü Kayı -- 13 Temmuz 2020; 1:59:52 >
Bu mesaja 1 cevap geldi.
D
5 yıl
Yüzbaşı

Salak liberallerin yetmez ama evet olayı, tr de de bu yaşandı zaten, rejim de değişti, olmaz denilen ne kaldı, hedef 2023 beklemedeyiz



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

E
5 yıl
Yarbay

quote:

Orijinalden alıntı: Türkçü Kayı

Şu an bütün ipler iktidar ve destekçilerinin elinde ordu dahil tüm kurumları kontrol altına aldılar şu an ülkede sessiz devrim yaşanıyor.Yukarıda İstiklal Mahkemeleri falan yazanlar hayal aleminde yaşıyor hiçbir şey yapamazlar..

Alıntıları Göster
Bunlar gittiği zamandada hiçbir sekilde yargilanmayacaklar normal şartlar altinda vatan hainliği sucundan müebbet yemeleri lazim ama hiçbirşey olmayacak yanina kar kalacak her zaman böyle olmuştur.



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

W
5 yıl
Yarbay

Makarna ve kömür alanlar bile filimin sonunu bilir izin vermez,



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

G
5 yıl
Yüzbaşı

Çok iyimser arkadaşlar görüyorum. Silahlı güçler, hukuk, medya vs. Hepsi ellerinde. Ne yapabilirsin?



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

A
5 yıl
Yarbay

quote:

Orijinalden alıntı: CSB yazmayan adam

90 yıldan fazladır cumhuriyet öyle ya da böyle devam etmiş. Kimsenin gücü yetmez cumhuriyeti kaldırmaya. İnsanlar istemiyor zaten. Boomerlar isteyebilir onları takan kim.
Hala cumhuriyet diyor2 sene önce resmi olarak yönetim şekli değişti ülkenin aloo.Ülkede başbakan yok bakanlar meclis dışından atanıyor hangi cumhuriyet yönetiminde böyle şeyler var??



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaja 1 cevap geldi.
A
5 yıl
Çavuş

quote:

Orijinalden alıntı: AsiretinMarjinalCocugu

Hala cumhuriyet diyor2 sene önce resmi olarak yönetim şekli değişti ülkenin aloo.Ülkede başbakan yok bakanlar meclis dışından atanıyor hangi cumhuriyet yönetiminde böyle şeyler var??

Alıntıları Göster
Her ülkede. Başbakan ve bakanlar yürütmenin yapısına dahildir. Bunlara "kabine" denir. Yürütme seçimleri yapılır, hükümet kurulur ve hükümet kabinesini oluşturur. Meclis, yürütmenin kabinesini oluşturamaz, öyle bir şey olsa onun adı meclis hükümeti olurdu, cumhuriyet değil.(1920-23 dönemi Türkiye)Hiçbir parlamenter sistemde kabine meclis tarafından atanmaz, yalnızca yasamaya karşı sorumludur.(Gensoru)Ülkenin yönetim şekli resmi olarak falan değişmedi.Başkanlık sistemi de cumhuriyetin bir başka şeklidir. Başkan yine halk tarafından(cumhur) seçilir. Meclis yine halk tarafından(cumhur) seçilir. Yargı yine bağımsızdır ve halktan kişiler gelir.(cumhur)Efektif olarak böyle olmadığını biliyorum, bana AKP'yi anlatmazsan sevinirim. Ancak RESMİ OLARAK DEĞİŞTİ demek başlı başına yanlış bir ifade. Resmi olarak değil, efektif olarak yönetim şeklimiz otokrasiye evrildi.



R
5 yıl
Binbaşı

Ülkemize gelmeyi düşünen İranlı kardeşlerimizi de tabi ki aç bırakmayız, bizim halkımızın parası çok maaşallah. Gerekirse kendi yemez din kardeşine yedirir. 1 kalem vergi fazla veririz onlara da bakarız. Suriyeli kardeşlerimiz gibi onlara da bir 40 milyar harcarız evelallah. Kudurun



A
5 yıl
Yarbay

perslerin geldiği hale bak nerden nereye kendileri kaşındı gerçi



H
5 yıl
Yüzbaşı

Türkiye üç tarafı denizlerle iç tarafı cahillerle çevrili bir kara parçasıdır.Neyin ne olacağı belli olmaz. Birisi söylüyordu eskiden cahiller dinlerdi şimdi bilip bilmeden konuşup bir de kendini haklı sanıp üste çıkıyor diyeTam da böyle olduk.



H
5 yıl
Yüzbaşı




< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >