Çok güzel ve bilgilendirici bir konu olmuş. Özlüyoruz böyle konuları forum ahalisi olarak. Yenilenmiş aracınızla uzun yıllar keyifli sürüşler dilerim size. |
V70'lerde var sanırım ama bizim kasa LPG'li galiba. |
V70'lerde var sanırım ama bizim kasa LPG'li galiba. < Resime gitmek için tıklayın > Şu tatlılığa baksanıza.. ![]() ![]() |
Araba omurluk olmus, gule gule kazasiz belasiz kullanin |
Merhaba forumdaşlar, daha önce konu açmıştım "1.Silindir Teklemesi Arıza Lambası" konulu. Nihayet motorumuz açıldı ve subapların erime yaptığı görüldü. Ben kısaca başımdan geçen süreci anlatayım. Aracım Focus mk2 1.6 100 beygirlik benzinli motor. Araçta sıfır kilometresinden itibaren Teleflex LPG sistemi takılıydı. Araç 115 bin km civarına geldiğinde rolantide hafiften titreme belirtileri başlamıştı. Bunu hissetmiş ve çeşitli ustalara konuyu açtığımda "bu kilometrede normal, olur böyle şeyler" benzeri ifadelerle geçiştirildim. Ama ben bir gariplik olduğunu içten içten düşünmeye başlamıştım. Nihayet araç 123 bin km'ye geldiğinde (kit takıldıktan 6 yıl sonra) ilk kez arıza lambası yaktı. Verdiği kod "1. Silindir Teklemesi" şeklindeydi. Gene sanayide tanıdık işgüzar bir "usta" kodu sildikten sonra "önemli bir şey mi?" sorusuna "yok abi bir yerde bir parça gevşeme yapmıştır ya da yakıt falan filan" deyip gönderdi. Her neyse 1 hafta sonra lamba tekrar yandı. Haydaaaa, bu sefer kendi ustama götürdüm yine aynı arıza: "1. Silindir Teklemesi". Tabii konuyu araştırmaya başlamıştım bu arada... Sorunun ateşleme ve yakıt sisteminden olabileceğini, LPG'den de kaynaklanabileceği şeklinde bir dolu farklı tecrübe olduğunu gördüm. Sanayideki ustam LPG beyni ya da enjektöründen şüpheleniyordu. Ben ya Allah bismillah deyip ateşleme sisteminden başlayalım dedim ve bujiler, buji kabloları ve bobini değiştirip kodu sildik. Ama ne yazıktır ki 1 haftaya kalmadan tekrar lamba yaktı. (Bu arada hatırlatayım, lambayı bazen benzinde bazen LPG'de yakıyordu.) Baktık ateşleme sisteminden değil bu sefer LPG'ciye götürdüm (isim vermekte sakınca yoksa Ankara Tunalı) Kendileri de o kadar "ilgililerdi ki" "sorun LPG'de değildir falan filan" deyip uğurladılar. Ustaya tekrar geldiğimde LPG enjektörlerinin manifolda bağlandığı noktalarda hava kaçırdığını tespit ettik. Acaba bu nedenle karışım hatası oluyor da onun için mi lamba yakıyor diye düşünüp tekrar Tunalıya gittim. Neyse bu sefer o sıkıntıyı hallettirdik. Ama gel gör ki birkaç güne kalmadan tekrar lamba yaktı. Bu arada aracın çekişi de eskisi gibi değildi ve rolantide titreme bir miktar daha artmıştı. Daha sonra bir başka ustaya daha götürdüm aracı bıraktım. 2 gün sonra beni arayarak "subap oturmuş sorun ondan" dedi. "Vay anam" demeye kalmadan aracı aldım ve bir süre böyle kullanayım niyetiyle sürmeye başladım ama hem o sürekli yanan sarı lambanın psikolojimi bozması hem de aracın gaz tepkilerinin zayıflaması ve eski tadını vermemesi nedeniyle motoru açtırma fikrimi olgunlaştırmaya başladım. Buraya kadar işin hikaye kısmı, sıra icraat kısmında: Aracımı çelik subap takılması ve debriyaj balatası ve fren sistemiyle ilgili diğer tamiratların yapılması için Şaşmazdaki ustama bıraktıktan sonra motorumuz açıldı ve gelelim LPG'nin faydalarına ![]() < Resime gitmek için tıklayın > Burada özellikle eksoz subaplarının kestane kebabına döndüğü görülüyor. Bu da yakın çekim bir eksoz subabı. Hasar net. Titremeyi bu yapıyormuş namussuz: < Resime gitmek için tıklayın > Subaplar SUPAR marka takıldı. Bu da paketi: < Resime gitmek için tıklayın > Subaplar takıldıktan sonra üst kapağın genel görünümü: < Resime gitmek için tıklayın > (Çillop gibi oldu maşaAllah) Bu tamiratın yanında; -Orijinal conta, -Orijinal debriyaj balatası + bilya, -Diskler torna, -4 adet FOMOCO fren balatası, -4 adet FOMOCO buji, -Magnatec 5w-30 motor yağı, -Orijinal hava filtresi + yağ filtresi, -Şanzuman sökülüp genel kontrolü ve yağ değişimi, Toplamda 2.500 TL'nin aracın kaputunun altına sıkıştığı tespit edilip çıkarıldı. Konunun merak edilen bölümüne geldik. "Sonuç ne oldu birader?" diye sabırsızlandığınızı hissediyorum: SONUÇ ALLAH'IN İZNİYLE MÜKEMMEL ![]() -Rölantide titreme bitti. -Yakıt tüketimi normale döndü. (Eski halinde ortalama yakıt tüketimi %10-15 civarında artmıştı.) -Debriyaj balatasının değişmesinin de etkisiyle aracın kalkışı ve ara hızlanmaları fabrika çıkışı haline geldi. -Şanzuman yağının değişmesiyle (kimisi bunu ömürlük sanır belli bir km'de mutlaka değiştirilmeli) vitesler kaymaklı lokum gibi. Araba fiyatlarının anormal arttığı bu dönemde satıp yenisini almak yerine 2.500 TL masrafla araba komadan çıkmış oldu. Allah hayırlı günlerde kullanmayı nasip etsin. Soranlara da söyleyim şu an benzinle kullanıyorum haftaya gidip LPG için yeniden ayar yaptıracam ![]() Sevgiler hürmetler. |
DH forumlarında vakit geçirmekten keyif alıyor gibisin ancak giriş yapmadığını görüyoruz.
Üye olduğunda özel mesaj gönderebilir, beğendiğin konuları favorilerine ekleyip takibe alabilir ve daha önce gezdiğin konulara hızlıca erişebilirsin.
V70'lerde var sanırım ama bizim kasa LPG'li galiba. < Resime gitmek için tıklayın > Şu tatlılığa baksanıza.. ![]() ![]() |
Biroez daha gormus olsuk ki, LPG emme subaplarina degil egzos subaplarina zarar veriyor. YAGLAMA sistemi adi altinda takilan UYDURMASYON sistin gereksiz oldugunu biroe daha soylemis olalim. Ayrica fabrikasyon LPGli araclarin, emme subaplari lpgsiz versiyonla aynidir. Ama egzos subaplari farklidir. Demekki egzos subaplari celik olmalidir ![]() |
Araba omurluk olmus, gule gule kazasiz belasiz kullanin |
Bilerek mi yaziyorsunuz bunlari yoksa bilmeden mi? Fakir karisim ne gibi zararlar verir bilginiz var mi?? Sakin fakir karisima gore ayarlatmayin araclarinizi. Bilende yaziyor bilmeyende. Fakir karisimda subaplarin yanmayacagi varsa da yanar. |
Bir saniye bir saniye, benzin motora sıvı olarak mı giriyor? |
geçmiş olsun...iyi bir kit takılı olmasına rağmen LPG en fazla 110-120 bin km gittikten sonra masraf açıyor tabi ayarları düzgünse-montaj sorunu yoksa.. aksi halde 40 - 50 binde bile aynı sorunları yaşayanlar mevcut.. Aracınıza LPG hiç bağlatmasaydını bu motorun en az 150 bin km daha gideri olacaktı... Birde asıl merak ettiğim subaplar dışında LPG kaynaklı başka bir parça da -bölüm de arıza çıktı mı? yada çıkma ihtimali var mı? siz motoru ve bileşenleri inceledeğiniz de sadece subaplar da mı aşınma-bozulma oluşmuştu? |
Şimdi detaylı açıklayayım. Kimya gereği 14.7 gram hava ile 1 gram benzini yakarsanız tam yanma gerçekleşir. Ne oksijenden ne de yakıttan eser kalmaz. En temelde, en yüksek enerjiyi bu şekilde alırsınız, en yüksek sıcaklık da bu şekilde açığa çıkar. Eğer hava fazla gelirse, oksijenin bir kısmı yanmadan dışarı atılacak, ayrıca bu oksijeni ısıtmak için enerji harcanmış olacağı için güç düşük olacak. Yani 15.7 gram oksijen ile 1 gram benzinin yanma sonu sıcaklığı < 14.7 grama 1 gram oranı. Burası tamam. Şimdi, benzin, etanol, metanol , motorin vs hepsi sıvı yakıt. Buharlaşırken bir yerden ısı almaları gerekiyor. Onlar da sistemden ısı çekiyorlar. Yani şöyle diyeyim, sıvı benzin ve havayı bir kaba koyup ateşleyin. Mesela sıcaklık 600 derece olur diyelim. Benzini dışarıda buharlaştırın, içeri gaz olarak verin. Bir önceki deney ile aynı sıcaklıkta hava ile ateşleyin. Yanma sonu sıcaklık (atıyorum) 700 olur. Çünkü o 100 derecelik enerji, benzini buharlaştırmaya harcanmıştır. Arabaya tüp taktınız. Normalde sıvı benzin içeri püskürürken soğurdu, fakat siz lpg'yi regülatörde gaz fazına geçirdiniz. Regülatör soğudu, lpg yi gaz fazında motora sevk ettiniz. Bir önceki madde geçerli olur, buharlaşma sıcaklığı motordan çekilmediği için içeride sıcaklık artar. Regülatörde motor soğutma suyunu soğutur lpg. Radyatörün yükünü azaltır yani. Daha soğuk su, motorda dolaşır ve iyi soğutur. Genel anlamda bakılırsa lpg'nin gaz püskürtmesini bir nebze egale eder bu durum. Fakat.. Supaplar garibim, üstüne benzin püskürecek de soğuyacak diye tasarım aşamasında, sıcaklığa o kadar da dayanıklı olmayan alaşımlardan yapılır. Egzoz supabı gibi değildir. Benzin enjeksiyonu kesilince hava ile çok soğuyamaz ve yüksek sıcaklığa maruz kalır. Her ne kadar bloktaki soğutma suyu biraz daha soğuk olsa da, yanma sıcaklığı yükseldiğinden, egzoz supabı da biraz nasibini alır. Çünkü supapları soğutma suyu soğutamaz. Lpg'nin temel problemi budur. Fakir karışımdı, yağlamaydı falan bunlar değil aslında. Benzin zaten yağlamaz supabı. Benzin püskürdüğü anda buharlaşmıyorsa problem vardır zaten, bir de 150-200 derecede supap yüzeyinde sıvı mı kalacak ? Gelelim fakir-zengin olayına. Şimdi, normal 14.7 ye 1 yanmada her şey ideal. Fakat gerçekte öyle değil. Yanma tam gerçekleşmiyor. HC ve CO emisyonları oluşuyor bu 14.7/1 oranında bile. O yüzden çok hafif fakir karışım bırakılır motor, oksijenin bir kısmı yanmada tüketilemez. Motordan çıkınca katalitik konvertörde HC ve CO ile tepkimeye girip onları yakar. Eğer yanma odasında oksijen tükenirse, CO katalitik konvertörde yanacak oksijen bulamaz. Stoichiometric yanma dediğimiz 14.7 ye 1 oran, aslında en yüksek sıcaklığın olması gereken oran. Fakat sıvı yakıtlarda yakıtı kısarsan, buharlaşmadan az ısı çektiğin için biraz ısınır. Evet, yakıtı kısınca ısı girdisi azalıyor ama buharlaşma ısısı da düşüyor. Daha da kısarsan tekrar düşmeye başlar yanma sıcaklığı. Zengin karışımda ise ısının bir kısmını yanmamış yakıt absorbe eder, daha soğuk çalışır motor. Son olarak, gaz fazında lpg'de ayar kısarsak ne olur ? Zaten içeri gaz olarak verdiğin için, buharlaşma ısısı diye bir olay söz konusu değil. Gazı kısarsan ısı girdisini kısarsın. Direkt olarak yanma sıcaklıkları düşer. Ayarı önemlidir ama. Fazla fakir karışım, içerideki homojen alev yayınmasını bozabilir. Ayrıca unutulmamalıdır ki, gazı-ısı girdisini kısmak, direkt olarak performansı düşürür. |
Teleflex prins ile birlikte bu işin öncüsüdür ,bu dertten kurtuldugunuz iyi olmuş |
Allah kaza bela vermesin ne kadarı malzeme ne kadarı işçilik hocam |
Çok çok geçmiş olsun. Bindiğiniz, tanıdığınız arabayı yaptırmakla mantıklı karar almışsınız. Değişseniz aldığınız arabada ne masraf çıkacağı belli değil. Bende de 2004 Lada Vega var, araç 180 binde sürekli de kullanıyorum. Kalorifer peteğinden su eksiltmesi sonucu soğutma sistemi ve beraberinde contayı da değişeyim diyorum (parçaları aldım) Başka hiçbir sorunu yok ama bu paylaşımınızı gördükten sonra acaba subapları da alıp onları da yenilesem mi diyorum 😊😀😁 |
Hayırlı olsun, uzun müddet sıkıntısız kullanırsınız artık. |
İnternetten benzine göre yapılmış bilgileri okuyup okuyup burada ahkam kesmeyin. LPG ve Bezin bir birine yakın lakin AYNI yakıt değildir. Dahası birini sıvı diğerini gaz halinde kullanıyorsunuz. Dahası benzin ve lpg nin oktanı da aynı değildir. LPG daha yavaş yanar daha çok ısı üretir. Hepsi bir araya geldiğinde de işte bu sübap sorunları ortaya çıkar. |
Birak hocam bos konusuyor. |
iste neden 2.el lpgli arac alinmamasi gerektiginin kanitidir bu yorum ![]() |
Geçerli olan %20 ye kadar fark normaldir söylemidir. %10 da yakabilir. Bakin Gaz halindeki lpg çok esnek bir yakıttır. Fakir dede zenginde de yürür. Farz edelim yarın bezin litresi 1 tl olsun. O şahin doğanların %80 evden yola çıkamaz. LPG yürütüyor bunları bir şekilde. Konyada araçları 18:1 veya 19:1 yürüten de var. Olmaz bir şey. Biz denedik aynı rakkamları. Buralar yokuş olduğu için arabanın tadı kaçıyor. Lada samara mesela tek kişi 17:1 hiç farketmez. şehir içinde şakır şukur yürür. Sebebine gelince 1. 2. 3. viteslerin oranı çok kısa. Şahin doğan da aynı ayarlar yüz ekşitir. Vites oranları farklı. Bizim bahsettiğimiz fakir karışımlar. Ancak hissiyatta farkedilebilecek kadar ince ayarlardır. aracı %5 falan kısıyorsunuz çok bir şey değil. Özellikle şehir içinde yakıt tüketiminde ana etken sağ ayağınız dır. Yakıt ayarınız çok abuk değilse (çok abuk ta bile çalışır lpg) anormal değerler göremezsiniz. Burada mesele, bu ayarları yapmak için doğru cihazınızın olması (işte bilmem kaç milyarlık emisyon test cihazı ile olmuyor). Bir de otomatik kalibrasyondan çok elle map yapabilmeniz. Şimdi elle map yapmayı destekleyen kit var desteklemeyen kit var. Yapabilen usta var yapamayn usta var. Bu Enjektör boyu enjektör boyu diye söyleniyor ya. Bir sebebi de bu. İnce ayar yapılamadığı için benzin enjektörü ile bire bir gitsin bari diye enjektör seçiliyor. Debiyi karşıladıktan sonra musluk çapının ne öne mi olabilir. Eğer musluğu dilediğince ayarlayabiliyorsanız. İşte bu sebeplerden dolayı. Ustaların hakim olmadığı teknik detaylarla uğraşılacağına araca bir su enjeksiyon kiti yapılıp silindir iç sıcaklığının düşürülmesi lazım. İmkan var sada direk sıvı enjeksiyon kullanmak lazım. Sıvı lpg bir nevi performans yakıtıdır aynı zamanda. |
Bizim focus 1de de ufak ufak başladı bu rolanti dengesizlikleri, dalgalanmalar. Zaten 100 bglikler aynı motor sanırım. Henüz ilk safhalarındayız. 2010 kasımda atiker taktırmıştık. 6-7 sene oluyor ama toplamda 50 bin km filan yapmışız. Şimdilik yakıtta, performansta bi fark hissetmiyoruz. Sadece azar azar yağ eksiltme var. Sadece Fakir/zengin karışım hatası veriyor. Onada alıştık, düzgün ayar yapabilecek usta yok. Yakıtından memnunsan kalsın diyor adamlar. |
Benim mazda3 te de aynı sıkıntı var büyük ihtimalle arıza ışığı yanıyor ama şimdilik bandırmadım |
Gidilicek en iyi ustaya gitmişsin ford konusunda, biz fordclub üyesi olarakta orayı tavsiye ediyoduk forumdada bilindik bir ustadır rolantideki titreme, kendi kendine gaz verip bırakıyomuş gibimi yapıyordu hafif hafif, yoksa motorun kendisimi titriyordu ? |
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >