Adrenalinin salgılanması bu gibi hislere bağlı ayrıca vucutta hormonlar koşulsuz bulunyorda üzerine de hisleri yaşıyoruz gibi bir durum söz konusu değil , duygular hormonları tetikliyor . Yani önce hissediyor sonra salgılıyoruz |
Adrenalin, böbreküstü bezlerinin iç kısımları tarafından öz bölgede salgılanan bir hormondur. Doğada bu hormonun görevi, organizmayı acil harekete hazırlamaktır ve etkisini, nabzın atışı, kanın iç organlar ve deriden kaslara sevk edilmesi, karaciğerdeki glikojenin glikoza değişmesi ve böylelikle acil bir enerji kaynağı sağlanması şeklinde gösterir. Heyecan ve korku durumunda adrenalin salgılanması artar. Bu durumda noradrenalin salgılanarak sakinleşmeyi sağlar. Kan damarlarını genişletir.Adrenalinin salgılanması sırasında: 1.Damarlar genişler. 2.Kan basıncı artar. 3.Kalp atış hızı artar. 4.Göz bebekleri büyür. 5.Kan şekeri yükselir. Vikipedinden alıntı... |
+1 Adrenalin vücudun sana sağladığı ek enerjiye benzetilebilir, eğer herhangi bir korku ya da heyecan anında salgılanmazsa vücut kaldıramaz ve ölür zaten. Vücut zor durumlarda kaçmak ya da savaşmak gibi 2 seçenek sunar sana adrenalin ile. |
Adraneli NOS gibi duşun. Acil durumlarda NOS sistemi devreye girerek bize ihtiyacımız olan ekstra enerjiyi hızı verir![]() |
sorunuzu cevaplamak için korku anında meydana gelen değişiklikleri ana hatlarıyla ve sırasıyla anlatmaya çalışacağım. 1. yolda yürüyorsunuz ve karşınıza aniden bir köpek çıktı. merkezi sinir sisteminiz sempatik sinirlerinizi uyararak ilk korku tepkisinin oluşmasını sağlar. (kalp atışları aniden hızlanır. soluk hızlanır. sindirim sistemi yavaşlar.) 2. sempatik sinirler aynı zamanda böbrek üstü bezlerinin öz bölgesini de uyararak buradan kana adrenalin salgılanmaya başlar. adrenalin salgısının artması sempatik sinirlerin yapmış olduğu etkiyi artırır. bunun yanında adrenalin karaciğerde glikojen yıkımını uyararak kandaki glikoz miktarını artırır. tabi i bu sırada korku hisside oluşur. 3. köpek sizi kovaladığı sürece bu durum devam eder(sempatik sinirlerin çalışması ve adrenalin salgılanması) 4. köpekten kurtulduğunuzda (tehlike geçtiğinde) sempatik sinirlerin uyarılması ve adrenalin salgısı durur ama bir süre daha korku durumu devam eder. bunun nedeni kanda miktarı artan adrenalinin kandan uzaklaştırılmasının zaman almasıdır. haliyle korktuğumuz için adrenalin salgılarız ama salgıladığımız adrenalin bizde korku durumunun uzun süre kalmasını sağlar. |
Bana da ilk yargı daha mantıklı geliyor. @the_point olayı çok güzel açıklamış. ![]() |
iki farklı tepki mekanizmamız var ilk önce beyindeki ve omurilikteki sinirler ani tepki veren sinyaller veriyor ve sinirler arasında kimyasallar salgılanması yoluyla tehlikeye ani tepki veriyoruz. bu vücütta adrenalin ile aynı tepkilere yol açıyor ardından saniye kadar bir gecikmeyle adrenalin kana karışıyor. ilk tepki tehlikeye çabuk cevap vermemizi ikinci ise sürdürülebilir tepki vermemizi sağlıyor |
the_point ve diğer arkadaşlar. Detaylı açıklamalar için teşekkürler. ![]() |
nikotinin adrenalin salgılanması için vucudu uyardığını duymuştum, daha sonra sigara bırakan kişilerde bu uyarma geçikiyor bu yüzden çok zorlanıyorlar diye bir tez vardı |
Şöyle birPeki br sorum var Herhangi bir tehlikeli durum uzun sürerse adrenalim hala salgılanmaya devam eder mi yoksa bir anlık için mi salgılanır? |
tehlikeli durum sürdükçe adrenalin salgısı devam eder. |
Sebeplere sunmak gerekirse korktuğumuz için veya başka bir sebepten dolayı salgılanmalı. Salgılandığında farklı duyguları hissetme durumumuz var. Yani salgılandı diyee hissedeceğimiz muamma olabilirdi ki hiç birşey ve boşbir neden için veya sebepsiz yere gerçekleşmez. Ayrıca salgıladığımız içinmi korkmalıyız veya heyecanlanmalıyız. |
Adrenelin bi nevi vicutta acil durum için enerjimi oluyo o zaman mesela normalde yapamayacagımız şeyleri korktugumuzda sanki ekstra güç gelir ve yaparız ? |
adrenalinin kendisi enerji değildir. ama adrenalin salgısı vücudun metabolizmasını artırır. kalp atşı, nefes alma hızı artar. ayrıca kan şekerini artırarak dokulara ulaşacak olan glikozu artırır. bu da dokularda daha fazla enerji üretilmesine neden olur. "köpeklerden korkunca çok hızlı ve uzun süre koştum. normalde o kadar koşamazdım" gibi bir dururmu adrenaline borçluyuz aslında. |
Böbreküstü salgı bezlerinin iç kısmından salgılanan mühim bir hormon. Buradan salgılanan diğer mühim bir hormon da “noradrenalin”dir. Adrenalin 1894; nodrenalin ise 1949’da keşfedilmiştir. Her iki hormon “katekolamin” denen maddeler sınıfından olup, bunlardan adrenalin, laboratuvarlarda sentez yoluyla elde edilen ilk hormondur. Bugün için laboratuvarlarda adrenaline; gerek yapı bakımından, gerekse te’sir bakımından benzeyen başka maddeler de sentez edilmiş ve tıbbi tedavi alanında ilaç olarak kullanılmıştır. Bunlardan bazıları; Metaraminol, efedrin, fenilefrin v.b.’dir. Bu hormonlar (adrenalin ve noradrenalin) tesiriyle kalb atım sayısı, dolayısıyla nabız sayısı, atardamar kan basıncı, solunum hızı ve derinliği, metabolizma, kaslara giden kan mikdarı, kasların kasılma gücü ve kasların yorgunluk süreleri hep artar. Yine bu hormonların te’siriyle vücudun tehlikelere karşı adaptasyonu ve başarısı yükselir. İnsan ve çeşitli memeli hayvanlarda böbreküstü bezinden salgılanan bu iki hormonun oranları değişiktir. Çok asabileşme sırasında daha çok noradrenalinin salgılandığı, yapılan tedkiklerden anlaşılmaktadır. Kedide ve aslanda eşit oranlarda salgılandığı halde, sığır, tavşan ve kobaylarda % 85 adrenalin salgılanır. İnsanda bu oran % 90’dır. Ancak bu mukayesede düşündürücü olan bir misal var ki o da, hiç düşmanı yok veya kızmaz gibi bilinen balinada % 100 noradrenalin salgılanmasıdır. Tıpta adrenalinin tedavi gayesiyle çok kullanıldığı hususlar şunlardır: Bazı sebeplere bağlı olarak durmuş olan kalbe, göğüs duvarı üzerinden uzun bir iğneyle kalb karıncığı boşluğuna doğrudan doğruya girilerek adrenalin zerkedildiğinde kalb yeniden çalışabilir. Bronşiyal astımda özellikle nöbetler sırasında (ancak bir hekim tarafından ve onun kontrolünde) kullanılırsa bronş spazmının, bronş cidarındaki aşırı kanlanmanın ve şişliğin giderilmesine sebeb olur. Ameliyatlarda çalışılan bölgelerdeki damarların üzerine damlatılırsa, damarların büzülmesine ve kan kaybının azalmasına sebeb olur. Bölgesel anestezik maddelere belli oranlarda katılarak, müdahale edilen satıhta, (anestezi) uyuşmanın daha uzun süre devam etmesini sağlar. Ayrıca adrenalin'in vücuda etkisini en iyi kedilerde görebiliriz. evinizde kedi varsa avlanacağı zaman veya siz kedinizle oynarken göz bebeklerinin kocaman olup çok hızlı hareketlere bile anında tepki vermesi bariz bir örnektir. keşke adrenalin dozunu ayarlayabilsek günlük hayatta işlerimizi nasıl hızlandırırdı değilmi? |
Korkmadan saniyeler önce vucut buna kendini hazırlıyor. Fizik bilimi yakında değerini yitirecek. Hiç beklemediğiniz anlarda yaşanan korkular da dahil. |
Neden fizik değerini yitirecek. Siz hala ölmeden farkındalığın farkına varabileceğinize inanıyorsunuz galiba? |
Fizik bağımsız olmak zorundadır, günümüz anlayışına göre. Maddenin insan üzerinde ki tüm hareketleri bilinebilinir sanılıyordu fakat öyle olmadığını artık bilim de kabul etmiş durumda. Her geçen gün psişik hareketlere karşı araştırmalar artıyor. En önemli kuralın yakında dilden düşmeyeceğini düşünüyorum. Kontrolü hepimiz sağlıyoruz, değişecek olan tek şey bilinçli kontrol. |
DH forumlarında vakit geçirmekten keyif alıyor gibisin ancak giriş yapmadığını görüyoruz.
Üye Ol Şimdi DeğilÜye olduğunda özel mesaj gönderebilir, beğendiğin konuları favorilerine ekleyip takibe alabilir ve daha önce gezdiğin konulara hızlıca erişebilirsin.