Teknoloji Haberleri
Aşağı Git
Tüm Forumlar
Motorlu Araçlar Dünyası
Otomobil Genel
Markalar ve Modelleri
hakim ve savcılara polisin ceza yazamaması ne derece doğru
Bu konudaki kullanıcılar: 1 misafir
82
Cevap 14791
Tıklama 0
Öne Çıkarma
Cevap 14791
Tıklama 0
Öne Çıkarma
-
hakim ve savcılara polisin ceza yazamaması ne derece doğru
| bence öyle birşey yoktur yani olmaması lazım.başbakana bile ceza yazılabiliyor |
Bu mesaja 6 cevap geldi.
| Çok doğru söylemişler. Kendilerine tanınan ayrıcalığı nasıl suistimal ettiğini bir güzel anlatmış. Ağzına sağlık. |
Bu mesaja 1 cevap geldi.
Görünüşte tabi ki yazılabiliyor. Ama hangi babayiğit başbakana ceza yazıcak ? |
Bu mesaja 1 cevap geldi.
Böyle bir şey resmi olarak var.Polis,hakim ve savcılara ceza yazamaz.Sadece tutanak tutabilir.Tutarsada ne olur,şöyle olur: "Trabzon Adliyesinde görev yapan M.A. adlı Savcı, otomobiliyle ters yola girdiği için kendisine Suç ihlal tutanağı tutmak isteyen Polisi göz altına aldırıp ifadesini aldırttı. < Resime gitmek için tıklayın > Trabzon’un Cumhuriyet Caddesi’nde önceki gün ters şeritten giderek trafiği tehlikeye sokan aracı gören trafik polisi İlhan C., otomobili durdurdu. Araç sürücüsünden evrakları isteyen polis memuru cezai işlem uygularken, otomobil sürücüsü M.A. kendisinin cumhuriyet savcısı olduğunu söyledi. Bunun üzerine polis memuru İlhan C, M.A’dan savcı kimliğini göstermesini istedi. Kendisinden kimlik isteyen polise sinirlenen Savcı M.A., resmi kıyafetli polis memurundan polis olduğuna dair kimliği göstermesini istedi. Savcı A.’ya kimliğini gösteren polis, daha sonra baktığı savcılık kimliğini geri verdi. Trafik Polisi İlhan C.’nin kimlikteki sicil numarasını alamadığı için tekrar kimliğe bakmak istemesi üzerine savcı M.A. sinirlendi. “Ne yapacaksın kimliğimi, gösterdik; savcıyım ben. Yalan mı konuşuyoruz sana” diye çıkıştı. Bunun üzerine polis memuru “Efendim siz savcı olduğunuz için size normal ceza yazamıyoruz. Size Suç ihlal tutanağı tutmam gerekli. Ters şeritte seyir halindesiniz. O yüzden sicil numaranızı görüp tutanağa işlemem gerek” diye cevap verdi. Kendisine ceza yazmaktan vazgeçmeyen Trafik polisine “Sen benimle ne biçim konuşuyorsun. Ne yapacaksın tutanağı. Git işini yap” dediği iddia edilen M.A.’ya polis memuru İlhan C. “Bakın benimle terbiyesiz bir şekilde konuşamazsınız. Ben görevimin başındayım. Hata yaptınız, tutanağı tutmam gerek” dedi. Tutulan tutanağın ardından Savcı M.A. olay yerinden ayrıldı.. GÖZALTINA ALINDI Trabzon Cumhuriyet Savcısı M.A.’ya suç ihlal tutanağı tutan trafik polisi İlhan C., olaydan bir saat sonra Trabzon Emniyet Müdürlüğü’ne çağrıldı. Savcı M.A.’nın, Polis Memuru İlhan C.’nin kendisine hakaret ettiği gerekçesiyle Trabzon Adliyesi nöbetçi savcıya suç duyurusunda bulunması üzerine polis memuru, meslektaşları tarafından mevcutlu olarak adliyeye getirildi. Savcı talimatıyla gözaltına alınan trafik polisi İlhan C., Nöbetçi Savcı Selma Polat’a ifade verdi. Trafik polisi, alınan ifadesinin ardından tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Dava ilerleyen günlerde görülmeye başlanacak." http://www.ajansrize.net/polis-savciya-ceza-kesti-adliyelik-oldu.html |
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Zoom-Zoom -- 29 Eylül 2011; 0:53:57 >
Bu mesaja 2 cevap geldi.
| Bunlar gücü yettiklerine kükrerler polis memurlarını ezmeyi bilirler ama jandarma çevirdigi zaman gıkları çıkmaz bunların paşa paşa cezalarını öderler ama emniyetimiz malum çok fazla siyasi bir kurum oldugu için şahısları harcamak çok kolay. |
Bu mesaja 2 cevap geldi.
|
Adaletin koruyucusu olması gereken insanlar adaletin içine sıçtığı sürece bu ülkede hiçbir yasa, hiçbir kural uygulanamaz. Ne demek ceza yazamaz yahu, o da vatandaş değil mi, insan değil mi, hata yapıp kuralları çiğneyemez mi? Yazarsın cezayı paşa paşa öder, ne tutanağı böyle saçmalık dünyanın neresinde görülmüş Türkiye'den başka? Millet radara 1km/h farkla girer ceza öder bunlar ters yönde gider kimse sesini çıkaramaz olaya bak. Polisi, hakimi, savcısı hepsi ayrı bir cins bu ülkede, hepsi kendisini padişah sanıyor. |
Bu mesaja 2 cevap geldi.
|
Bildiğin ağlancak haldeyiz..... Yazık yani her zaman bu işlerin sonu bilek güreşine dönüyor......... |
Bu mesaja 1 cevap geldi.
| Gereksiz yetkileri var gerçekten, o arabanın başındayken, ne hakimsin, nede savcı. Umarım hükümet kaldırır bu ayrıcalıkları. |
Jandarma daha beter. |
|
bunun yüzlerce örneği var antalyada polis memuru ceza yazdıktan sonra sayın savcıya hakaret ve savcıyı tehdit ettiğinden açığa alındı ve polis adliye çıkışı bayıldı. ya bir polis karşısındaki insan savcı veya hakim ona hakaret edecek 3 yaşında çocuk bile inanmaz ama malasef adalet bazılarına ters işliyor... çünkü bir polis savcının da hakiminde kim olduğunu nasıl davranması gerektiğini bilir. inşallah bunlarda değişir.. adalet bir gün bu ülkede o savcı bu millet vekili bu müdür bunun amcası bilmem devrini bitirir |
Bu mesaja 1 cevap geldi.
|
Malesef bunlar acı gerçekler, Sadece ehliyet ruhsatı kontrolü yapmak için çevirme yapan trafik polisleri bir aracı durduruyor ve ehliyet ruhsat istiyor içindeki kişi ben hakimim diyor. Polis kimliğinizi görebilir miyim diyor, sahış ben hakimim diye ısrar ediyor polis ise kimliğinizi görmeden nasıl bilebilirim diyor ve kimliği istiyor, şahıs kimliği gösteriyor ve polis tamam gidebilirsiniz hakim bey diyor. iki gün sonra polis memuru çağrılıyor hakimle tartıştığı için, adama 3 ay görevden uzaklaştırma cezası veriyor. Polislerin hakim ve savcılara ceza yazamaması bi yana kendi istekleri doğrultusunda ceza vermesi çok saçma. |
|
Fatih Sultan Mehmet İstanbul'u fethedince Ayasofya'dan daha ihtişamlı bir cami (Fatih Camii) yaptırmayı muradeder. Cami ihaleye çıkarılır. Bütün şartları kabul ederek en ucuz fiyatı veren bir Rum müteahhit ihaleyi kazanır. Ancak Rum, ihaleyi, Fatih'in Ayasofya'yı gölgede bırakma hayalini suya düşürmek için almıştır. Derken inşaat başlar ve Rum müteahhit, caminin ihtişamını yansıtacak kolonların boylarını oldukça kısaltır ve inşaata hile katar. Bunu haber alan Fatih, inşaata gelir, inceler ve hile yaptığını tespit ederek müteahhidin işine son verdiği gibi bir de sağ elini bilekten kestirir. Müteahhit çaresizdir. Bizans'ta imparatora karşı nasıl ki yapılacak bir şey yoksa burada da padişa- ha karşı yapabileceği hiçbirşey olamayacağını düşünürken birisi ona Kadı'ya (*) gitmesini, O'nun mutlaka gerekeni yapacağını söyler. Bunun üzerine adam, Kadı'ya gider, durumu anlatır. Kadı, derhal Padişah'a celp çıkartır ve mahkemeye davet eder. Mahkemeye teşrif eden Padişah, kendisine oturacak yer ararken ilk ikazı da; ‘ mahkeme müddetince davalıyla aynı hizada ve ayakta duracaksın ' diyen Kadı'dan alır. Padişah karşılık vermez ve ayakta mahkeme başlar. Sonunda Kadı, Fatih Sultan Mehmet'i suçlu bulur ve aynı el kesme cezasının kendisine de uygulanmasına karar verir. Rum müteahhit suçludur ama Fatih Sultan Mehmet'in de el kesme hakkı yoktur; eli devlet keser. Bunun üzerine, kulaklarına inanamayan Rum'un şaşkın bakışları arasında Fatih kılıcını çeker ve Kadı'ya ‘eğer ben padişahım diye adaleti şaşırtsaydın vallahi bu kılıcımla boynunu vuracaktım' der. Kadı da masasının altından bir kılıç çeker ve ‘sen de ben Padişah'ım diye karara itaat etmeseydin ben de senin kelleni bu kılıçla vuracaktım' der. Bunları, şaşkınlıktan adeta aptallaşmış bir şekilde dinleyen müteahhit ileriye atılır ve ‘bu durum beni çok etkiledi, böyle bir adaletin sahibi bir Padişah'ın elinin kesilmesine vicdanım razı olmaz. Ben Padişah'ımı affediyorum' diyerek davanın düşmesini sağlamıştır. Fatih Sultan Mehmet de bunun üzerine hazineye emir vererek ‘bu adamın ve ailesinin nafakası ben ölünceye kadar benim şahsi maaşımdan karşılansın' diye emir verir. Eskiden bir tane padişah vardı şimdi binlerce. Şimdikiler padişahdan da öte tanrılık iddia eden Firavun gibiler. Ama bilmeliler ki Firavun çok perişan ölmüştür. |
Bu mesaja 1 cevap geldi.
Böyle bir ülkede yaşamaktan utanç duyuyorum. |
|
geeçn gün yazdığım bir yazı vardı. millektvekillerinin kendilerine kesilen cezaları iptal etmeleriyle ilgili. artık vekillere yazılan cezayı kesen polis memuru ödeyecek. ödemedikleri gibi bir de garibana ödetiyorlar. bu daha iyi günlerimiz  |
Bu mesaja 1 cevap geldi.
|
Malesef Bu Ülkedeki Bireylerin yarısından çoğu yetkilerini Ülkenin daha iyi bir konuma gelmesi için kullanacağına şahsi menfaatleri için kullanıyor. Türkiyedeki en büyük eksiklik ise denetleme mekanizmasının olmamasıdır. Yetkilerini şahsi işleri için kullanan kişileri yeri geldiğinde mesleğinden bile ihraç edeceksin ki herkes haddini bilecek. Tüm gelişmiş Ülkelerde kişi hangi konumda olursa olsun hesabını soran makamlar vardır. Ama Bizim Gibi Geri kalmış Ülkelerde ise bazı mevkidekiler başına buyruk hareket etmekte ve buda böyle sonuç doğurmakta. Birde Bu şahıslara sorsan Vatan Millet Sakarya kesilirler! |
Bu mesaja 1 cevap geldi.
 |
Bu mesaja 2 cevap geldi.
İkinci bi durum muayenesiz aracı savcı kullanıyor da olaki ben kullanırken bi kazaya sebep olsam ve savcının eline düşsem halim ne olur?