"influenza veya korona akciğerde iltihaba sebep olmuyormu bununda sebebi orda bakteri çoğalması değilmi?" influenza veya corona kendi enfeksiyonunu yapar. yani sebebi orada bakteri çoğalması değildir. iltihap dediğiniz şey sadece bakteriye karşı olmaz. hatta steril (mikropsuz) bile olabilir. viral pnömonilerde tabloya genelde bakteriel pnömoniler ekleneceği için antibiyotik tedavide verilir. İltihap=bakteri değildir. ülke çapında çok yerde hekim arkadaşım var hemen her ilde durum aynı, bakanlığın acil olmayan ameliyatlar ertelensin genelgesi tüm ülkede uygulanıyor. özel hastaneler hariç. bak farketmişsin bakanlığın yaptığı bir çeşit katakülliyi, belki de o tarihten sonra sadece hastaneye yeni yatan hastalara yeni hasta denildi. hala bakanlığın sayılarına şüphe duymayacak mısın. hala çevrendeki pandemi hastanesini ziyaret etmedin mi? hafta sonu da çalışıyorlar. benim için ziyaret etme, ben dediğim gibi daha yazmayacam. çok meraklı, araştırmayı sevem birisine benziyorsun, ham veriyi görürsün, uzaktan kalabalığı görsen yeterli. aşının veya ilacın hastaya hatta hedef organa ulaşana kadar koruyucu maddeye gerek duyduğu aşikar. yapılmıyor dediğiniz çalışmalar her ilaca, her ilacın yeni formuna bile yapılırken aşılara yapılmıyor diye düşünmeyin. MMR aşısının yan etkileri için 100e yakın çalışmadan birini paylaşayım.https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/27167117/ aliminyum konusu 20 yılda bir noktaya gelmeye başladı, ancak elde henüz yeterli veri yok. o sebeple kullanılmaya devam edecek. merak etmeyin bu hastalık oranları, yan etki oranlarndan hayli fazla. yani aşı olmazasn görebileceğin zarar çok daha yüksek oranda. Şimdi takipte bulunduğunuz paylaşımlar şunu yapıyor, ahber gibi yarım dolar 3.75 oldu haberi yapıyor, evet bu cümle doğru, ancak bu cümle doların ne olduğunu tam bilmeyen, 2 ile çarpıp 7.50 olduğunuçözemeyen insanları manipüle etmek için hazırlanıyor. nyj de paylaşılan makale böyle idi mesela testin yalancı pozitifliği yüksek diye test işe yaramaz gibi gösteriliyor. makale bunu demiyor, haber bunu demiyor, ama bu haberi paylaşan o videoları çekneler bu amaçla yapıyor. Bakın videoları çok az ve çok azını izledim, izlemeden dönen yaygarayı biliyorum zaten. Bu videoları yapanlar kendi çalışmalarını neden ortaya koymuyor. yaptıkları iş başka çalışmalardaki verileri yarım dolar 3.75 gibi göstererek sunuyorlar. bakın nyjdeki haber size öyle sunulmuş ki son derece donanımlı bir insan olsanız da sizde test yüzde 90 yanlış gibi bir algı oluşturmuş. testin güvenliği ciddi yayınlarda 68 ile 95 arasında geçiyor. yüzde 10 güvenli olan bir testi kim kullanır. bu yaygaralar 68 olan için çıktı, 95 olanlar pahalı, 68 olanlar da gün geçtikçe daha iyiye gitti. Bakın hatta itiraf edeyim bu uyanıklar benim bile aklımı çelebilir, çünkü konunun tam anlamıyla uzmanı değilim. bakın bu paragrafı konuya iyice hakim olmadan kolaylıkla fikrimizin çelinebileceğini örnek göstermek için detaylıca anlattım. ülkede herkesi virolog, imünolog, doktor yapamayacağımız için yetkilileri bu konuda dinlemek durumundayız. Çok daha fazla okursanız bilginiz ve görüşleriniz değişecek. Ama sadece ahaber gibi yerlerden bilgi edinmeyin. bir sürü ciddi aşı dergileri var.https://www.sciencedirect.com/journal/vaccine cite skoru iyi gelecekte cite fkatörü de iyileşecektir. hiçbir aşı yüzde 100 korumaz. o yüzden aşı olsanız da hasta olabilirsiniz. bu da tekrar tekrar bahsettiğim bir olay. kaç yaşındasınız bilmiyorum, ben 30 üzerindeyim. hele ki benim gibi 2000 (hatta aile hekimliğinin tüm ülkeye yayıldığı 2009 yılı) öncesi doğumlu iseniz olduğunuz aşılar taşınırken soğuk zincire ne kadar riayet edildi? ülkede aşı politikaları 2000 yılı itibari ile güç kazandı (sanırım fitili osman durmuş ateşledi, sonrasında gelen politikalar bir üst seviyeye taşıdı). aşı işi ülkede aile hekimliği ile çok daha etkin uygulanır oldu ve daha etkin sonuçlar alındı. https://www.millipediatri.org.tr/menu/kizamik-asisi-ve-ulkemizdekidurum-188 şu adresteki 2002 yılında son bulan grafiğe bir göz atmanızı tavsiye ederim. önceden de aşı yapılıyordu ama demek ki 2000 civarında bir olay olmuş ve aşılar daha etkin hale gelmiş. kovid aşısı ile ilgili araştırma yapmadım. Bizim haber aldığımı kaynaklar daha hekim dili ile yazılmış kaynaklar, oradan inceledim. her halükarda henüz doğmamış çocuğa don biçmek absürt olur. benim aldığım tıp eğitim bir aşı nasıl hazırlanır kısmını anlamama olanak sağlamıyor. hele bir aşı çıksın, istatistikleri yayınlansın, uygulayan yerlerin klinik görüşleri yayınlansın o zaman ben de bu konuyu okumaya başlarım. Aslında tıp içerisinde ilgi alanım bambaşka, iş başımıza düştüğü için covidle mücadele etmek zorundayız. İşin sonunda ben cerrahım ve bu zanaati öğrenmek için önrümün en güzel yıllarından 11 sene verdim. nakilden vitrektomiye estetiğe, rekonstrüksiyona bir sürü alanda kendimi yetiştirdim. ve yetiştirmeye devam ediyorum, edeceğim de, şu geldiğimiz noktada ameliyat yapamıyorum, elim soğuyor. Akciğerim henüz tam iyileşmedi, çok kolay nefes darlığım oluyor, gün içinde terlemekten saçım süreklı ıslak. 2 ay daha rehabilitasyon sürem var, hem covid birimlerinde hem de göz polikliniğinde çalışıyorum, göz muayenesi yaparken hasta ile yüz yüzeyim aramızda 10 cm mesafe olmuyor. mikroskopa kalkan taktım ama ellerim sürekli hastaların göz kapaklarında. bu sebeple her gün n95 maske ile çalışıyorum. dezenfektan yüzünden elim ile kolum arasındaki deride ciddi farklılık olmaya başladı. cerahi maske ile karşılatırmayın bu maske çok daha fazla bunaltıuor. zaten nefes darlığı çekiyorum n95 iyice eziyet bana. Bu hastalık ve tedbirlerden kurtulmayı ne kadar istediğimi tahmin edemezsiniz. |
"influenza veya korona akciğerde iltihaba sebep olmuyormu bununda sebebi orda bakteri çoğalması değilmi?" influenza veya corona kendi enfeksiyonunu yapar. yani sebebi orada bakteri çoğalması değildir. iltihap dediğiniz şey sadece bakteriye karşı olmaz. hatta steril (mikropsuz) bile olabilir. viral pnömonilerde tabloya genelde bakteriel pnömoniler ekleneceği için antibiyotik tedavide verilir. İltihap=bakteri değildir. ülke çapında çok yerde hekim arkadaşım var hemen her ilde durum aynı, bakanlığın acil olmayan ameliyatlar ertelensin genelgesi tüm ülkede uygulanıyor. özel hastaneler hariç. bak farketmişsin bakanlığın yaptığı bir çeşit katakülliyi, belki de o tarihten sonra sadece hastaneye yeni yatan hastalara yeni hasta denildi. hala bakanlığın sayılarına şüphe duymayacak mısın. hala çevrendeki pandemi hastanesini ziyaret etmedin mi? hafta sonu da çalışıyorlar. benim için ziyaret etme, ben dediğim gibi daha yazmayacam. çok meraklı, araştırmayı sevem birisine benziyorsun, ham veriyi görürsün, uzaktan kalabalığı görsen yeterli. aşının veya ilacın hastaya hatta hedef organa ulaşana kadar koruyucu maddeye gerek duyduğu aşikar. yapılmıyor dediğiniz çalışmalar her ilaca, her ilacın yeni formuna bile yapılırken aşılara yapılmıyor diye düşünmeyin. MMR aşısının yan etkileri için 100e yakın çalışmadan birini paylaşayım.https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/27167117/ aliminyum konusu 20 yılda bir noktaya gelmeye başladı, ancak elde henüz yeterli veri yok. o sebeple kullanılmaya devam edecek. merak etmeyin bu hastalık oranları, yan etki oranlarndan hayli fazla. yani aşı olmazasn görebileceğin zarar çok daha yüksek oranda. Şimdi takipte bulunduğunuz paylaşımlar şunu yapıyor, ahber gibi yarım dolar 3.75 oldu haberi yapıyor, evet bu cümle doğru, ancak bu cümle doların ne olduğunu tam bilmeyen, 2 ile çarpıp 7.50 olduğunuçözemeyen insanları manipüle etmek için hazırlanıyor. nyj de paylaşılan makale böyle idi mesela testin yalancı pozitifliği yüksek diye test işe yaramaz gibi gösteriliyor. makale bunu demiyor, haber bunu demiyor, ama bu haberi paylaşan o videoları çekneler bu amaçla yapıyor. Bakın videoları çok az ve çok azını izledim, izlemeden dönen yaygarayı biliyorum zaten. Bu videoları yapanlar kendi çalışmalarını neden ortaya koymuyor. yaptıkları iş başka çalışmalardaki verileri yarım dolar 3.75 gibi göstererek sunuyorlar. bakın nyjdeki haber size öyle sunulmuş ki son derece donanımlı bir insan olsanız da sizde test yüzde 90 yanlış gibi bir algı oluşturmuş. testin güvenliği ciddi yayınlarda 68 ile 95 arasında geçiyor. yüzde 10 güvenli olan bir testi kim kullanır. bu yaygaralar 68 olan için çıktı, 95 olanlar pahalı, 68 olanlar da gün geçtikçe daha iyiye gitti. Bakın hatta itiraf edeyim bu uyanıklar benim bile aklımı çelebilir, çünkü konunun tam anlamıyla uzmanı değilim. bakın bu paragrafı konuya iyice hakim olmadan kolaylıkla fikrimizin çelinebileceğini örnek göstermek için detaylıca anlattım. ülkede herkesi virolog, imünolog, doktor yapamayacağımız için yetkilileri bu konuda dinlemek durumundayız. Çok daha fazla okursanız bilginiz ve görüşleriniz değişecek. Ama sadece ahaber gibi yerlerden bilgi edinmeyin. bir sürü ciddi aşı dergileri var.https://www.sciencedirect.com/journal/vaccine cite skoru iyi gelecekte cite fkatörü de iyileşecektir. hiçbir aşı yüzde 100 korumaz. o yüzden aşı olsanız da hasta olabilirsiniz. bu da tekrar tekrar bahsettiğim bir olay. kaç yaşındasınız bilmiyorum, ben 30 üzerindeyim. hele ki benim gibi 2000 (hatta aile hekimliğinin tüm ülkeye yayıldığı 2009 yılı) öncesi doğumlu iseniz olduğunuz aşılar taşınırken soğuk zincire ne kadar riayet edildi? ülkede aşı politikaları 2000 yılı itibari ile güç kazandı (sanırım fitili osman durmuş ateşledi, sonrasında gelen politikalar bir üst seviyeye taşıdı). aşı işi ülkede aile hekimliği ile çok daha etkin uygulanır oldu ve daha etkin sonuçlar alındı. https://www.millipediatri.org.tr/menu/kizamik-asisi-ve-ulkemizdekidurum-188 şu adresteki 2002 yılında son bulan grafiğe bir göz atmanızı tavsiye ederim. önceden de aşı yapılıyordu ama demek ki 2000 civarında bir olay olmuş ve aşılar daha etkin hale gelmiş. kovid aşısı ile ilgili araştırma yapmadım. Bizim haber aldığımı kaynaklar daha hekim dili ile yazılmış kaynaklar, oradan inceledim. her halükarda henüz doğmamış çocuğa don biçmek absürt olur. benim aldığım tıp eğitim bir aşı nasıl hazırlanır kısmını anlamama olanak sağlamıyor. hele bir aşı çıksın, istatistikleri yayınlansın, uygulayan yerlerin klinik görüşleri yayınlansın o zaman ben de bu konuyu okumaya başlarım. Aslında tıp içerisinde ilgi alanım bambaşka, iş başımıza düştüğü için covidle mücadele etmek zorundayız. İşin sonunda ben cerrahım ve bu zanaati öğrenmek için önrümün en güzel yıllarından 11 sene verdim. nakilden vitrektomiye estetiğe, rekonstrüksiyona bir sürü alanda kendimi yetiştirdim. ve yetiştirmeye devam ediyorum, edeceğim de, şu geldiğimiz noktada ameliyat yapamıyorum, elim soğuyor. Akciğerim henüz tam iyileşmedi, çok kolay nefes darlığım oluyor, gün içinde terlemekten saçım süreklı ıslak. 2 ay daha rehabilitasyon sürem var, hem covid birimlerinde hem de göz polikliniğinde çalışıyorum, göz muayenesi yaparken hasta ile yüz yüzeyim aramızda 10 cm mesafe olmuyor. mikroskopa kalkan taktım ama ellerim sürekli hastaların göz kapaklarında. bu sebeple her gün n95 maske ile çalışıyorum. dezenfektan yüzünden elim ile kolum arasındaki deride ciddi farklılık olmaya başladı. cerahi maske ile karşılatırmayın bu maske çok daha fazla bunaltıuor. zaten nefes darlığı çekiyorum n95 iyice eziyet bana. Bu hastalık ve tedbirlerden kurtulmayı ne kadar istediğimi tahmin edemezsiniz. |
video linkki youtube dan verince inanıp , facebooktan profesor ve nobel ödüllü kişilerin videolarını verince inanmayacak mısınız? renkli resimlerle whatsapp durumuna konulan iddialar değil ki. direk bakanların, devlet yetkililerinin, dünyanın en iyi doktorları lsitesinde zirvedeki kişilerin açıklamaları. kendi sayfalarında koydukları videoları linkledim. peki tekrar diyorum. kimin için yaptım bunu. bekli Torlak Kemal bir gün mağdur olur, zarar görür diye paylaşıyorum. aman Torlak Kemal e bir zarar gelmesin. kardeşiina , annesine , cocuklarına bir zarar gelir diye endişe ettiğim için bir umut yardımım olur diye paylaşıyorum. çünkü sizi korona diye hastaneye yatırırlarsa direk ventulatore takacaklar. ve ölüme sürükleme durumu söz konusu. hayatınızı kurtarmaya çalışyıorum. https://www.syracuse.com/coronavirus/2020/04/study-88-of-coronavirus-patients-on-ventilators-died-in-ny.html?fbclid=IwAR3A3-QPClnUvYJARm6LpkzVIG0l6dSuybQ2qXYOqSFW4cPirAInr_Vb3Ac cocuk bir akrabanız yolda maskeyle koşarken bayılımaması, beyin hasarı olmaması için uğraşıyorum:(sayfayı türkçeye cevirebilrsin)https://www.epochtimes.de/politik/deutschland/neurologin-margareta-griesz-brisson-kritisiert-maskenpflicht-kindern-und-jugendlichen-den-sauerstoff-zu-rauben-ist-kriminell-a3344105.html açıklamayı kısaca yazayım: MASKE İLE GELEN BEYİN ÖLÜMÜ Rumen asıllı Alman vatandaşı nörolog Dr. Margareta Griesz-Brisson'un dehşet açıklamaları: Bu bayanın hem Almanya-Mülheim'da hem de Londra'da muayenehaneleri var. Dr. Margareta Griesz-Brisson'un meydan okuyan açıklamalarından bazıları. -Sağlığımızı korumak büyük oranda kendi elimizde. Bunun için iyi beslenme, temiz su, bol hareket, birbirimizle bol muhabbet, mutluluk,dostluk,sevgi ve bol bol temiz hava almak yeterli.Bununla bağışıklığımızı son derece kuvettlendiririz. Dikkat edin Corona Tiyatrosu'yla bu unsurları özellikle yasaklıyorlar. Buna karşılık bize ne dayatıyorlar?Ellerimizi dezenfekte etmemiz, sosyal mesafe ve maske! Ellerin dezenfekte edilmesi sayesinde o kadar alerjik hastalıklar doğacak ki inanamayacaksınız. Yakında görürsünüz. Sosyal mesafe ise tarihte görülmemiş bir aşağılama. İnsanlar resmen aşağılanıyor. Milletin çok sevdiği maske konusuna gelelim. İnsanlar haftalarca açlığa, günlerce susuzluğa dayanabilir ancak sadece dakikalarca nefes almadan ve oksijensiz durabilir. Solunum yoluyla dışarı attığığımız nefesimiz karbondioksitle doludur ve maske taktığımızda bunu solumamız kaçınılmazdır. İnsan beyni solunan karbondioksite karşı çok hassastır ve zarar görür. Öyle beyin hücreleri vardır ki mesela Hipokampus'taki hücreler, oksijensiz sadece 3 DAKİKA yaşayabilir. Oksijen yetersizliğinin akut yani kısa zamanda ortaya çıkan belirtileri bai ağrısı, halsizlik, baş dönmesi, konsentrasyon bozukluğu ve reaksiyonun yavaşlamasıdır. Kronik oksijen yetersizliğinde ise vücut bu belirtiler kaybolur ve vücut buna kendini uydurur. Fakat insan vücudunun kaybettiği melekeler, kabiliyetler kaybolmuş halde kalır. Beyninizdeki oksijen yetersizliği ve etkileri ilerlemeye devam eder. Bu tip aksaklıkların oluşturduğu zararlar 10 ila 20 yıl sonra ortaya çıkar. Yani eğer bugün telefon numaralarını unutmaya başladıysanız bu 10 yıl veya daha öncesinde verilen bir zarardan dolayı bu durum ortaya çıkmıştır. Maske takmakla beyninize zarar verirsiniz ve buna devam ettiğiniz sürece beyninizdeki bu zararları arttırırsınız. Beyin sinir hücrelerinin özelliği bir kere zarar görüp öldü mü bir daha kendini yenilemez. Yani ölen hücre bir daha yenilenmez. Yani şimdi tekrar maskesiz dolaşmak serbest bırakılırsa giden hücre gitti geri getiremezsiniz. Bilhassa panik yapan insanlara seslenmek istiyorum. Maskenin sizi koruyacağını mı sanıyorsunuz? Bu panik yaptığınız virüsün büyüklüğü 0,08 mikrometre, maskenin dukma sıklığı ise 80 ile 500 mikrometre genişliğindedir. Yani virüs bu maskelerin içinden güle oynaya geçer. MASKE İNSANI HİÇBİR ŞART ALTINDA VİRÜSTEN KORUMAZ! Ben kesinlikle maske takmam! Beynime zarar vermek gibi bir niyetim yok. Oksijen yetersizliği her beyne ama her beyne zarar verir! Özellikle çocuklar ve gençler için maske kesinlikle ama kesinlikle saçmalıktır! Gençlerin ve çocukların beyinleri oksijene adeta insanın çölde suya muhtaç olduğu gibi muhtaçtır. Çocuklar ev gençlerde beyinden adeta oksijeni almak ya da çalmak sadece sağlığa zararlı değil aynı zamanda insanlık suçudur. Oksijen yetersizliği beynin gelişmesini durdurur ve bu durmadan ötürü oluşan zarar giderilemez. O halde kalır. Çocuğun öğrenmek için beynine, beyninin ise oksijene ihtiyacı vardır. Bunu bilmek için herhangi bir ilmi araştırmaya da gerek yoktur!...... dünyada milyonalrca kişinin korona karşıtı gösterileri haberlerde gösterilmiyor. ama haberiniz olsun diye uğraşıyorum:https://www.facebook.com/burhan.ozirmak/videos/10159177816113221https://www.youtube.com/watch?v=RVqDKi8Qr6A&feature=share&fbclid=IwAR2Km3OnfPvijBlLH5KaU7gwCrIJZnCGwL9N_qvkxSZY9Wj-qH_sw4dxg68 ama ülkemizde kimse korona tiyatrosunun farkında değil. dünyada korona virüsünü ispat edene ödül veriliyor. bahisler açılıyor. ama daha ispat eden yok. farkına varın istiyorum:https://www.youtube.com/watch?v=AR2Ju_E1kuQ&feature=youtu.be&fbclid=IwAR2wMIBYi9lOqthTruNV4FcfIwdAN4mLSGwd1RHDPxlFm7rDxGiwXzpmJqshttps://www.facebook.com/burhan.ozirmak/videos/10159168744068221 büyük bir tiyatronun ortasındayız. sırf kendilerine denileni yapan hastanedeki doktorlarımız ve hemşirellerimiz yaptıkları şeyin farkında bile değiller. zaten kaçı verdikleri ilacın gerçekten içeriğini biliyorlar ki? |
Amerika CDC güncel tahminlerine göre korona için enfeksiyon ölüm oranları 0-19 years: 0.00003 20-49 years: 0.0002 50-69 years: 0.005 70+ years: 0.054 https://www.cdc.gov/coronavirus/2019-ncov/hcp/planning-scenarios.html şimdi diyeceksinizki 70 üstü için halen çok riskli, evet riskli grip ne kadar riskliyse o kadar riskli hatta gripten daha az riskli ? daha neyi savunuyosunuz ben anlamış değilim. niçin sokakta maske takıyoruz. hangi akla uyuyor bu ya ? olağanüstü muamele yapmanızın sebebi nedir ? |
Sizin endişenizi elbette anlıyorum kimseye bulaştırmak istemiyorsunuz ancak ben maske takmanıza zaten laf etmiyorum, sadece açık alanda takılmasını çok doğru bulmuyorum. Bence düşünce yapınızı covid19'dan nasıl korunurum şeklinde değil de bulaşırsa ben ne yaparım diye değiştirin çünkü bakıyorsunuz sürekli maske mesafeye uyan insanlarda bile covid19 pozitif çıkmış, haberlerde görüyoruz bunları. Bir diğer kısım da ise bu virüs büyük okyanusun tam ortasındaki Havai Adalarında bile ortaya çıkmış, yani bundan kaçabileceğimizi pek düşünmüyorum. Bakın maske takmayla salgının biteceğini bilsem yemin ederim gece gündüz takarım, sevmesem de alışmaya çalışırım ama vaka bitmiyor, bitmez de hocam, geçen şöyle bir haber gördüm piyasada satılan maskelerin yüzde 95'inin filtre özelliği yok, ee ne anladım bu işten, tabi büyük damlacıklar konusunu öne sürebilirsiniz ama bu nereye kadar gider belli değil. Lütfen şuanki yaşadıklarımıza objektif ve medya baskısı olmadan bakınız. |
Size bu cevabı ilk yazdığımda satır satır yazdıklarımı alt alta koyup daha agresif bir yazı yazmıştım. Ama yazıyı tamamladıktan sonra düşündün: benim buradaki esas amacım benim veya karşı tarafın yazdıklarını gözüne sokmak değil. Yine de kendimi çokça tekrarlamış olmaktan hoşlanmasam da, ne yazdığımı bir daha (umarım son defa) yazayım : “PCR testinin + verdiği vakaların %90'ının aslında + olmadığını okudunuz mu?” Nerede bu test tamamen yanlış yazmışım? Sorun testin çok fazla yanlış pozitif vermesi. Test yapmak yerine yazı tura atsak daha az yanlış pozitif verir. Sizin yazdıklarınızdan “testin büyük ölçüde yanlış poztifler göstermesi sorun değil” olarak anladım. İsterseniz, PCR testinin ne kadar yüksek sayıda yanlış pozitif gösterdiğinin farkına varmış profesörlerin bu konudaki uyarılarını bir dinleyin. Çünkü zarar veren önlemlerin alınması bu vaka sayıları gösterilerek haklı çıkarılmaya çalışılıyor. Benim bu konuda uyarılarım şu linkte:https://forum.donanimhaber.com//mesaj/yonlen/145742221 Ancak benim uyarılarım önemli değil : bilim insanlarının, doktorların bu konuda uyarıları önemli ve onları LÜTFEN LÜTFEN şu linkten dinle :https://forum.donanimhaber.com//mesaj/yonlen/145757470 Bu test daha önce de yanlış salgınlara yol açtığı bilindiği halde histeri yaratmak için kullanılıyor kaynalar :https://www.nytimes.com/2007/01/22/health/22whoop.html https://www.cdc.gov/mmwr/preview/mmwrhtml/mm5633a1.htm ) çünkü amaç bu sefer herkesin aceleye getirilmiş aşılarla aşılanması. Aşı üreticileri mali sorumluluk almıyor aşıları için, ABD’yi geçtim, Avrupa’da bile. Peki bu test nasıl kullanılıyor : FDA bu teste acil duruma bağlı olarak onay verdi. Bu testi bulan Nobel Tıp ödüllü Kary Mullis bile bu testin hastalık tespitinde kullanılmaması gerektiğini söylüyor. Şimdi bir doktor olarak lütfen düşün: bir testin normalde olduğundan 8-9 kat fazla hasta gösterecek şekilde kullandırılması normal mi? Sizin bahsettiğiniz farkları bir daha hatırlayalım mı: gripten ayrışıyor diye yazdıklarınızdan 1- burun akıntısı :var 2- koku kaybı ( burun tıkanıklığında koku kaybının olmadığını iddia etmezsiniz umarım, ederseniz çünkü onlarda grip ile koku kaybı belirtisini ortaya koyan kaynak gösterebilirim) var 3- vücut ağrıları –yorgunluk : var 4- ishal : var Yani bilgilendirmede zaten yazılan 9 belirtinin yarısı yazıyor sizin gripten ayrışıyor diye yazdıklarınızdan. Ölüm rakamları ile ilgili konum burada :https://forum.donanimhaber.com/yaslara-gore-kovid-in-olduruculugu-ve-griple-karsilalstirmasi--145733959#145743124 Tartışmak, görüş belirtmek isteseniz beklerim. |
< Resime gitmek için tıklayın > iyice kafayı yediler. ileride şöyle kamu spotları olacak: - çipleri çıkartmanın ölüme neden olduğunu biliyor muysunuz? devlet tarafından takılan çipleri yasadışı yollardan çıkartan kişilerde kanser dahil tüm hastalıklara yakalanma oranı %500 oranında artış göstermektedir. çipini çıkartan kişilerin %100'ünün öldüğü bilimsel olarak kanıtlanmıştır. işin sonucu buraya varacak. Corona yalandır falan demiyorum ama artık yani şu "önlem" adı altında kaktırılan şeylerin, yapılan sözde kamu spotlarının tamamen ahmakça bi noktaya geldiğini kabul etmek gerek. ekleme: işin içine birilerinin çıkarları girince zaten her alanda bu çomarlıkları görüyoruz. devlet kontrolünde olmayan kripto paralar ilk çıktığında: "sakın kullanmayın! kripto paralar terör örgütlerinin hayatta kalmalarını sağlıyor! terör örgütleri kripto paralarla rahatça ülkeden ülkeye para transferi yapabiliyorlar! mutlaka sadece normal para kullanın!" demişlerdi. şimdi ise, devletler normal parayı tamamen kaldırıp yerine kendi ürettiğikleri kripto paraları getirecekler zorla, ve, bu radikal değişimi halka kabul ettirebilmek için de: "normal parayı hemen bırakın! normal para ile terör örgütleri tahatça devlet kontrolüne takılmadan nakit para aktarabiliyolar! bu yüzden normal para terör örgütlerinin hayatta kalmasını sağlar!" diyecekler ![]() ![]() |
@Kayihani, Kesinlikle özür dilenecek bir olay yok. Elbette sizinle aynı sektörde olmama rağmen (sizin alanınızdaki cihazların bakım onarım işlemlerini de yapıyorum) elbette tıp eğitimim yok. İşlerim nedeniyle vaktim çok olmadığından araştırıp rakamlar, isimler, çalışmalar ekleyecek vaktim yok ama olsaydı bile sizin kadar yoğun ve kaliteli şekilde yazmam da zaten mümkün değil. Yazdıklarınız o kadar uzun ki tümünü tek bir word dosyasına ekleyip dikkatlice baştan okuyacağım. Çok güzel ve başka bir bakış açısı sundunuz. Bu kadar emek ve zaman ayırıp bilgi birikimlerinizle süzdüğünüz yazılarınız bu forum için çok büyük bir referans bence. Örneğin alınan alüninyum miktarı ile ilgili bunun dokulardan emilme hızı, metabolizmada yıkımı vs sanki direkt IV veriliyormuş, direkt kana karışıyormuş gibi düşünüyordum. SC/IM şeklinde farklı emilimleri olacağını düşünmemiştim mesela. Emeğiniz için teşekkür ederim. İlerleyen zamanlarda da karşılaşmak dileğiyle. |
onatba bey bende zirzop bir insan değilim şu yukarıdaki mesajı yazmak geçen gün 5 saatimi aldı. bizde birşeyler araştırıyoruz ve konuşuyoruz olağanüstü emek harcıyoruz. bunların hepsini ortada birçok şeyin ters gittiğini gördüğümüz için yapıyoruz. sizin gösterdiğiniz duyarlılığı anlıyorum bütün insanlar saygı gösterip kural diye nitelendirilmiş şeylere uyuyorlar evet, en çok ta bak siz şunu yapmazsanız şurada hastaneler dolacak, hastalık yayılacak, kronik ve yaşlıları korumak için gibi sözlerle sizi o duyarlılık ve saygı duygunuzdan ele geçirdiler zaten. şüphe etmezseniz ve bizim açımızdan düşünmezseniz hiçbir zaman söylediğimizi anlayamazsınız. size kısaca diyoruzki bu hastalığın gripten farklı olduğunu ispatlanamamıştır. ötesi varmı ? ben pandemi hastanesine gideyim fakat bu virüsün mortalitesini değiştirecekmi ? sizde çizginin diğer tarafına geçip düşünmek zorundasınız. bu da duyarlılıktır. düşünmek de duyarlılıktır. |
Ben sizi çok iyi anliyorum da siz beni anlamiyorsunuz. Gripten farkli oldugunun benim için ispati benim çevremdeki insanlarin kayiplari ve Hekim tanidiklardan aldiğim duyumlar. Ha eğer varsayalim dediğiniz doğru yani biz bir pandemi içerisinde değiliz olay abartiliyor vs, o durumda dahil istanbulun ankaranin bursanin herhangi bir semtindeki hava kirlilik orani zaten sizin maske hemde N95 takmaniz için yeterli bir sebep. Havalar soğuyunca birde kaloriferler sobalarda yanmaya başlayacak yakinsa zaten iyice ciğerler bayram eder. Varsayalim tiyatro olsun, şu ana kadar bu viruse karsi ne önlem alindi? Alinan önlemlerden ne kaldi geriye? El yikama, dezenfektan kullanimi, toplu tasimada hijyen, avm markette bakkalda hijyen vs. E bunlar zaten NŞA uygulanmasi gerek kurallar. Sokağa çıkma yasaklari vs kalkti. Şu anda 12 den sonra muzik yasagi geldi bir o problem sanirim. Barlarda diskolarda kişi sayisi kısıtlı. Toplu etkinlikler kısıtlı. Rakamlar düzeldikçe bunlarda yakinda serbest birakilir. Ha birde toplu ulaşımda üstüste tost yapmayi yasakladilar. Bu da bence ülkemiz adina insanlık adina önemli bir gelişme. Yani şu anda normalden farkli pandemi icin yapilan siradışı bir önlem ne var diye bakiyorum hani üzerimizde oynana büyük oyunu görmek için, ekstradan sadece bir maske var. Yani öksürürken hapşururken sekresyonu azaltacak bir bez parçası. Onun disinda rakamlarda bölgesel artış oluyorsa fabrikalarda üretime ara veriliyor vs. E biz zaten pandemi sebebi ile ekstradan birsey yapmiyoruz ki maske harici. Yani biraz sizin uyanmaniz gerek. Ortada sira dışı bir önlem vs yok. Millet sokaklarda rahatca geziyor. Gece hayati ve bazi fabrikalar disinda herkes isinde gucunde. Sadece bireysel hijyene daha fazla önem verir hale geldik. İşi gücü sıkıntıya girenler maske üretmeye başladı çoktan. Benim doktor tanidiklarimdan her sene grip aşısı olan insanlar var. Özellikle belli bir yaşın üzerinde olanlar için şart. Bilinçli insanlar bunu uyguluyor. Buna "önleyici tıp" deniyor. Çokmu şüphen var, telif melif iplemezsin kendi aşını kendin üretirsin ülkecek o zaman. Ha diyorsaniz ki; " virusler dogaldir. Tip hijyen vs yalandir. İnsanlarin bagisiklik sistemini gelistirmeyi önler. Doğal seleksiyonu önler. Aşı maşı hikaye, bagisiklik sistemi sağlam olan yaşasın, arizasi olan yaşlı olan baksin kendi çaresine, orta çağa geri dönelim, aşıyı tıbbı kaldıralım bunlar suni şeyler" diye hani onada biraz saygi duyarim tartışırımda bu konuda katkıda sunarim. Şimdiki gibi oturup tıp felsefesi yapariz. Ama yil olmuş 2020, covid 19 diye bir virus olduğu kanıtlanmış. influenza gibi gerçekte var olan ve insanlarin hayatini riske atan üstelik de şu andaki gibi hayatiniza büyük ölçüde etki edecek ciddi bir önlem kararı yokken altı üstü bir maske takmak zorunluluğu birde barda diskoda toplu ulaşımda akraba olmama zorunluluğu varken, buyuk oyun muyuk oyun diyerek salgini hizlandirip hastane kapasitelerinin yetersiz kalmasina neden olup başka hastalıklardan da tedavi olabilecek insanlarin ölmesine sebebiyet verme ihtimaline rağmen kendinizden emin bir şekilde covid movid yalan demenize anlam vermek güç. Ha bunuda geçtim, her sene insanliğin üstünden zaten inluenza ve bir geçiyor, e sirf bunu bile maskeyle yavaslatsaniz birkac kisi fazladan yaşar. maske takinca ne olacak? Butun enfeksiyonlar azalacak. E bundan kim karlı çıkacak doktor mu? Hastane mi? Biyomoleküler genetikçi mi? Amerika mı? İlaç firması mi? Labaratuvar mı? E enfeksiyon azalir yavaşlarsa hatta ortadan kaybolursa aşıyı kime satacaksin? Yani diyorsaniz ki bagisiklik kasalim diye zaten şu anda da bir ölçüde fiilen uygulaniyor. Hemde bütün dünyada... |
İlk başta üslup konusunda ortak bir paydada buluşabildiğimize sevindim. Şimdi size nasıl cevap vermem gerektiğini ben de düşündüm. Çünkü daha önce hekim gözünden olayı anlatmaya çabaladım ancak baktım ki ne söylesek boş görünüyor. En başta ortada bir salgın var ve ölen insanlar var otopsi sonuçları-serileri çalışmaları var. Ancak siz hastalık yok diyorsunuz. Otopsi çalışmalarında akciğerde yoğun RNA (PCR) tespit edildiği, kan, kalp, böbrek, karaciğer ve sindirim sistemi dokularında rna tespit edildiği gösterilmiştir. Otopsi çalışmalarında sadece akciğerde virüs tutulumu (virüse bağlı zatüre) ile ölen insanlar rapor edilmiş. Akciğerde yoğun covid rnası saptanmış. Dikkatinizi çekerim bakteri enfeksiyonu bile saptanmamış. Yani coronavirüs tek başına ölüme sebep olabiliyor. Buyrun linkhttps://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC7255143/ https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC7304376/ Covid sadece zatürre ile öldürüyor sanıyorsunuz çok yanılıyorsunuz, zatüreden hariç ARDS yapıyor(zaten sars açılımı ardsyi işaret ediyor), ayrıca bu hastalık özellikle gripten farklı olarak tromboemboli yapıyor. Endotel hasarına bağlı olarak tromboelmboli geliştiği düşünülüyor. Tromboembolik olaylar (kalp krizi, felç, pulmener emboli) son derece ölümcül durumlardır. Buyrun link https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC7240772/ https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/32500199/ Ancak siz hastalığın olmadığını, gripten ayrışamadığını düşünüyorsunuz. Farklı firmaların ürettiği farklı marka pcr testleri var, sizin bahsettiğiniz çalışmada hangi marka test kullanılmış, kaç kişide test yapılmış vb temel bilgiler bile yok, yani bu çalışma nasıl yapıldı onu bile bilmiyoruz. Yüzde 90 oranı çok fazla çok iddalı. Haberi tekrar inceledim bu çalışmaların linkleri yok. Biraz yayın kurcaladım, (benim iddamı destekleyecek sensitivite %95 gösterilen çalışmalar çok fazla var bunları değil sizin iddianıza yakın olan verileri paylaşma gayretine girdim) Yalancı pozitiflik 400 kişi üstüne maksimum yüzde 20https://www.mdpi.com/2079-9721/8/4/36/htm,https://biistatistik.com/sensitivite-duyarlilik-spesifite-ozgulluk-tani-testleri/ şu adresten sensitivite tanımını öğrendikten sonra 1- sensitivite: yalancı pozitiflik oranı olarak: 0.13 ve0.06 olarak iki farklı marka test değerlendirilmiş.https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/32977349/ Testlerin bildiğim kadarı ile sensitivitesi 65 ile 95 arasında raporlandı, değişik marka kitlerde. Yani en fazla yüzde 35 hatalı pozitif var demek. Yüzde 90 değerini hangi çalışmada elde etmişler? Yüzde 20 veya 35 bile benim için yüksek oranlar. Bu yalancı pozitiflik tafarımızca şu şekilde kontrol altında tutuluyor, herkese zaten test yapılmıyor. Temas öyküsü olan veya klinik olarak hekim tarafından şüpheli kişilere test yapılıyor. Hatta temaslılara bile semptom ortaya çıkmadan test yapılmıyor. Yani her önüne geçene test yapılmadığı için yalancı pozitiflik düşürülüyor. Test vaka sayıları açıklanırken 1500 civarı pozitif paylaşılıyordu. Bakın bunu da abartacam benim iddiama benzer günde 25 bin test pozitif diyecem. Test yüzde 20 yanlış pozitif verse günlük 5000 hasta eder. Daha fazla insan hastalanmasın diye günlük 5000 kişi 14 gün karantinaya girme bedeli ödese çok mu ağır. Evet keşke hiç bedel ödemese ama salgın var. Dikkatinizi çekerim rakamları bel altına vurarak değil olabildiğince aleyhimde ve reel olarak vermeye çalıştım. Bazı insanlar fazladan karantinada kalacak hatalı pozitifliğin bedeli bu. Test yapmamanın bedeli hastalanmak, sakat kalmak, ölmek. Herkese sorumluluk düşüyor. Son olarak bu testin yerine kullanabileceğimiz başka bir muadil yok. Olsa onu kullanırız. Elimizdeki testlerin arasında kullanım amacımıza göre en iyi seçenek bu. "Bu test daha önce de yanlış salgınlara yol açtığı bilindiği halde histeri yaratmak için kullanılıyor kaynaklar" İlk link için üye olmak gerekiyor okuyamadım. 2. Link zaten florada olarak bulunabilen mikroorganizma için pcr yaparsan testin çok fazla pozitif çıkacağı aşikar. Covid yeni bir vürüs hiçbirimizin florası henüz bu virüs ile tanışmadı. Bu çalışma bu sebeple konuya tam anlamı ile emsal olmaz. Hocam facebook kullanamıyorum, kullandığım internet şebekesinde engelli. (resmi devlet daireleri) Kaynak olarak facebook adresi vermeyin bakamıyorum. Cep telefonu interneti paketimi de takdir edersiniz bu videolarda yemek istemiyorum. Madem bilim adamları iddialı teori vb paylaşıyor bunun mutlaka yayınlanmış çalışması vardır onu paylaşın, inceleyim. Grip hakkında: 1. Burun akıntısı: covidde beklenmez, nadir görülür. 2. Koku kaybı gripte burun tıkanıklığına bağlı iken, (covid nörotrof yani sinir dokuyu enfekte eden bir virüs iken gribin böyle bir özelliği tanımlanmamıştır (aradım ben bulamadım gribin olfaktor sinir enfeksiyonu bulabilir ve paylaşırsanız zevkle okurum)) covidde 1. Sinir olan koku alma siniri olan olfaktor sinirin virüs tarafından enfekte edilmesi ile olur (paylaştığım otopsi çalışmalarında gösterilmiş). Geçici felç durumu (olfaktor sinir rejenerasyon özelliği olan nadir sinir dokularından biridir.) sebep olduğu için koku neredeyse tüm kaybolur, tat alma gangliyonu da benzer şekilde etkilenir ve tat da kaybolur. https://idp.springer.com/transit?redirect_uri=https%3A%2F%2Flink.springer.com%2Farticle%2F10.1007%2Fs10072-020-04708-8&code=43e93a58-8397-4b59-b7da-d5d3ecb50112https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/32928323/ 3. Vücut ağrılarını ispatlayamam kendi yaşadığım hastalığı, geçiren arkadaşların yaşadığı ve müracaat eden hastalarda ortak gördüğüm tecrübemi paylaştım. 4. İshal gripte çok nadir görülür, covidde yüzde 12 ile 25 arası bildiriliyor.(edit: gripte ve covidde ishal nadir görülür, gripte az bir miktar daha fazladır) Bir de covidde direkt barsak enfeksiyonu tüm seviyelerde olduğu için ince ve kalın barsak tipi ishal beraber olur (otopsi serilerinde mide barsakların tamamı tutulum gösterilmiş.) yani su gibi ishal olur gıdalar sindirilmeden çıkar. Terleme artması ve nu ishal yüzünden yani vücuttaki su kaybından dolayı akut böbrek yetmezliği covidde sık görülüyor. Gripte tablo bildiğimiz ishal gibi olur. Ayrıca bir önceki yazıda ddimer ferritin vb ile ilgili yayınlar paylaşmıştım. Kan testlerinde ayrım yapmayı sağlıyor. Ayrıca bir başka tutumunuz daha var ağzınızdaki baklayı ortaya çıkarmıyorsunuz, sizin asıl derdiniz hastalık yok pcr testi yanlış vb değil, bence sizin esas derdiniz aşı ve aşı hakkındaki komplo teorileri. Ancak bunu yapmak için hastalık yok diyorsunuz. Aynı komplo bu hastalığı ortaya çıkarılarak ta basbaya yapılabilir. Yani illa hastalığın olmadığı fikrini savunmanıza gerek yok. Derdiniz aşı üzerine komplo ise yeni bir konu açıp aşı tartışın, emin olun konuya gelip bulaşmayacam. Aşı olup olmamak kişinin takdiridir. Tek başına aşı konusunun daha fazla ilgi çekeceğini düşünüyorum. Konuda yapılan hastalık yok, bize aşı için varmış gibi yapıyorlar iddianız, çevresinde hastalık geçirmiş biri için en baştan geçersiz oluyor. Bu hastalık rızamıza bakmadan bize bulaşabiliyor. Yazdıklarınız insanlarda tedbirleri azaltmaya, rehavete sebep olabilir, insanların hastalığa yakalanmasına sebep olabilirsiniz. Mücadelem şahsınızla aşık atmak değil, ben razıyım benden daha iyi konuya hakim olun, hiç gocunmam. |
Diğer arkadaşın yazdıklarını toparlamam yaklaşık 3 günümü aldı. Mesaim yoğun ve başka işerim de var. Takdir edersiniz ki daha önceden toparlanmış bir kaynaktan kopyala yapıştır işler yapmıyorum. Bakın sizin beklentinizi karşılayacak çalışma ancak nazilerce yapılabilir. Sağlıklı insanların içerisine asemptomatik taşıyıcı koyar iç ortamda dış ortamda kalabalıkta ve tenhada ayrı ayrı bulaştırıcılığa bakarsınız, eliniz değmişken semptomatik ve hastalığı geçirmiş olanların erken dönemini de karşılaştırırsınız. Çok kıymetli ve neredeyse kesin veri olur. Etik tabiki olmaz. Sağlıklı insanları hasta etmek üzerine kurulu bir çalışma olacağı için insanlık suçu olur. Şimdi ben metaanaliz paylaştım. Metaanalizler aynı anda onlarca çalışmayı değerlendirdiği için kesinlik belirtilemeyen konularda ciddi ılık tutucu çalışmalardır. Bu meta analizde her iki taraftan görüş var, sizce bu meta analizdeki sadece benim iddiamı güçlü tutacak çalışmaları paylaşamaz mıydım? Pek ala yapardım. İddiamı kuvvetlendirmek için metaanalizi paylaşmadan içinden bir sürü çalışma seçip sıralardım. Özellikle çift taraflı paylaştım. Yukarıdaki sebepten dolayı bu çalışmalar kesinlik belirtemez. Mümkün değil. Yalnız bu 34 çalışmayı değerlendiren metaanalizin kanısını bulaştırıcı olacağı yönünde olduğunu da paylaşmıştım. İşte bu kullanmaya layık bir veridir benim için. Siz farklı düşünebilirsiniz saygı duyarım. Grip ve 650 bin sayısının iddia ettiğiniz gibi pcr testi ile araştırma yapmakla çok fazla bir ilgisi yok. Grip yaygın akciğer enfeksiyonu yaparak ölüme sebep oluyor. Pnömoni hastaları içerisinde viral pnömonilerin içerisinde değerlendiriliyor. Yine sürüntü alınıp pcr yapılıyor. (bu sırada klinik uyumu olan hastaların EBV, CMV vb gibi diğer viral testleri de yapılıyor) bakteri aşısından aspiratlar kültüre gönderiliyor. Sonuç grip lehine ise gribin yaptığı pnömoniye bağlı ölüm olarak değerlendiriliyor. Covidde pcr alıp pcrsi + olup ölen herkes (mesela kamyon çarpıp ölse, kalp krizi geçirse) covidden öldü sayılmıyor. Yani covid için daha fazla test yapılıyor, grip içinde yapılsa sayı artardı iddiası gerçekte pek sonuç bulmaz. Bulsa bile sayıyı pek artırmaz. (bunun için hekimlerin gripten ölen hastayı anlayabilmesi için teste ihtiyaç duyması gerekiyor. Böyle bir gereklilik yok) Ha bu çalışma yapılır, buraya ekler beni bilgilendirirsiniz tabii ki okur ve bilgilenirim. Sosyoekonomik düzeyin, toplum yaşantısı şeklinin hastalıklar üzerine etkili olmayacağını iddia etmek çok saçma olmuş. Tabiki kuzey avrupada nüfusu 3-4 milyon olan kişi başı geliri 40 bin ve fazla usd olan, ömrü boyunca istiklal caddesindeki, metrobüsteki kalabalığa ancak Hindistan ziyaretinde girebilecek olan biri ile bırakın Türkiyeyi, Amerikada yaşayanlar arasında bile farklı sonuçlar olacaktır. Hatta size aynı toplumdan örnek vereyim. Ülkemizde hastalık hızı bu denli artmamışken maske takmak zorunlu değildi. Sonradan zorunlu oldu. Aynı toplum 2 farklı uygulama, arada ne değişti hastalığın yayılım hızı. Bu yıl tedbirlerden dolayı insanlar evde kaldı trafik kazası ve iş kazası vb sebeplerle ölümler azaldı, buna bağlı sayının artamadığını nasıl bileceğiz; şöyle olacak, yıl sonu gelecek, hatta mart ayı gelecek 1 yıllık sayılar bakılıp ona göre hesaplamalar yapılacak, çok büyük iddialarda bulunduğunuz veri tam değil. Verinin ölüm sebeplerine göre dağılımının özellikle incelenmesi gerekir. Evet oran olarak bir değişiklik yok gibi görünüyor. Ancak Amerika haricinde birçok devlette ölüm oranı arttı. Peki ölüm oranını neden sadece Amerikadan paylaşıyorsun da iş maskeye gelince kuzey Avrupa paylaşıyorsun. (o ülkede sayı artıyor olmasın) Bu arada başlangıçta uyguladığı sürü bağışıklığı olayından İngiltere neden vazgeçti? pcr testinin mucidi konusu, test mükemmel doğru sonuç veriyor demedik, eldeki en doğru test bu, hal böyle iken bu testin kullanılmaması akıl dışı olur. Daha iyi sonuçları olan bir test biliyorsanız onu kullanalım. Corona bir bulaşıcı hastalıktır, idda etmeyiz bakın ispat ederiz, yayına makaleye de gerek yok üstelik. Tanımı bile yeterldir. Diyabet olursun, kalp krizi geçirirsin bunlar sana başka bir hastadan bulaşmadığı için bulaşıcı olmayan hastalıklardır. Bir vektöre bağlı bir konaktan diğer konağa geçen ve onda hastalık oluşturan hastalığa bulaşıcı hastalık deriz. Mesela grip hastalığı, infuelnza ailesinden virüslere ait bir vektör ile bulaştırılır. Covid 19 hastalığı ise ise coronaviridea ailesinden bir vektörün yaptığı bulaşıcı hastalığa verilen addır. Trafik kazası örneği ne anlatmaya çalıştığımı anlayan için çok güzel teşbih içeriyor bence. Hastanelerde aynı covid için olduğu gibi influenza a ve b için pcr kitleri var. Hekimler yıllardır kullanıyor. Beni mazur görün zaten yıllardır kullanımda olan bir testin kullanılmakta olduğunu nasıl ispatlayacağımı ben bilemedim. Yalnız testin yapılmadığı iddiasını ortaya ilk siz attınız, bence bunu ispatlamak size düşer. Whodan paylaştığınız yazıyı keşke goole translateye tercüme ettirmeseydiniz, serial interval virolojide seri aralık anlamında kullanılmıyor, yani anlamını tam karşılamıyor. Anlamı şu “bir patojenin konakla karşılaşıp enfekte ettiği andan bulaşıcı olduğu döneme kadar geçen süre” paylaşımınız diyor ki bu süre gripte 3 gün iken covid 19 da 5-6 günmüş. Bu sebeple grip daha bulaşıcıymış. (daha kısa sürede bulaştırıcı oluyor, daha hızlı bulaştırmaya başlıyor.) !!!! Ancak paylaştığınız yazıyı okumaya devam ediyoruz. (yani neticeye bakacağız, sonuçta bu ne kadar etkili olacak) Further, transmission in the first 3-5 days of illness, or potentially pre-symptomatic transmission –transmission of the virus before the appearance of symptoms – is a major driver of transmission for influenza. In contrast, while we are learning that there are people who can shed COVID-19 virus 24-48 hours prior to symptom onset, at present, this does not appear to be a major driver of transmission. The reproductive number – the number of secondary infections generated from one infected individual – is understood to be between 2 and 2.5 for COVID-19 virus, higher than for influenza. However, estimates for both COVID-19 and influenza viruses are very context and time-specific, making direct comparisons more difficult. Ayrıca İnfluenzanın bulaşının yoğun olduğu esas zaman, hastalığın ilk 3-5 günüymüş, semptomların ortaya henüz çıkmadığı dönemde bulaştırıcılık potansiyeli varmış. Karşıt olarak covid 19 hastalarının semptom başlamadan 24-48 saate kadar öncesinde bulaştırıcı olduğunu öğrenmekteyiz, bu sebeple direkt karşılaştırma yapmak güçleşiyor. (esas bir sonraki paragraf esas can alıcı) Reprodüktif değer: enfekte olmuş bir olgunun bulaştırdığı yeni olgular (sekonder enfeksiyon) reprodüktif değer covidde infuenzaya göre 2-2.5 kat daha fazla imiş. Yani burada anlatılan ile benim paylaştığım makalede anlatılan şey bire bir aynı. Covidli bir olgu gribe göre 2.5 kat kişiye bu hastalığı bulaşırabiliyor. Ciddi bir çeviri hatası yapmışsınız. Evet grip çok daha erken bulaştırmaya başlıyor ancak prodromu ve bulaştırıcı kalabildiği süre covide göre kısa. Bu sebeple sizin paylaştığınız veriye göre covid 2.5 kata kadar, benim paylaştığım veriye göre 2 kata kadar daha bulaştırıcıymış. Diğer arkadaşa da belirttim “Derdiniz aşı üzerine komplo ise yeni bir konu açıp aşı tartışın, emin olun konuya gelip bulaşmayacam. Aşı olup olmamak kişinin takdiridir. Tek başına aşı konusunun daha fazla ilgi çekeceğini düşünüyorum. Hstalığın gerçekten olduğu bir ortamda aşıyı insanlara kabullendirmek çok daha kolay olur. Konuda yapılan hastalık yok, bize aşı için varmış gibi yapıyorlar iddianız, çevresinde hastalık geçirmiş biri için en baştan geçersiz oluyor. Bu hastalık rızamıza bakmadan bize bulaşabiliyor. Yazdıklarınız insanlarda tedbirleri azaltmaya, rehavete sebep olabilir, insanların hastalığa yakalanmasına sebep olabilirsiniz. Mücadelem şahsınızla aşık atmak değil, ben razıyım benden daha iyi konuya hakim olun, hiç gocunmam.” Biraz konudaki maksadımı aştım, hekim gözünden amacım yaşadıklarımı ve okuduklarımı, öğrendiklerimi aktarmaktı. Ben gerek tecrübelerimle, gerek bulduğum yayın ve çalışmalarla yeterli bilgiyi paylaştığımı düşünüyorum. Konunun uzmanı değilim, buna rağmen gayet ciddi veri çalışma ve tecrübe aktardım. Tabiki bu konuda göz hekimi değil ciddi uzman olsa konuyu benden iyi anlatır, çok daha ciddi çalışmalar paylaşırdı. |
evet asıl bulaşıcılık kavramı metnin devamında geçiyormuş hakikaten. Fakat siz orada 2.5 kata kadar bulaştırıcı olduğu yazıyor diye neden buna inanıyor ve kabul ediyorsunuz hemen?. böyle bir şey ispat edilemez. dikkat ederseniz, önceki sayfada da aynı şeyi yazdım. bunlar tahmindir. Baska arastirmada 2 cikar obur arastirmada 1.5 cikar . İnfluenza icinde ayni arastirmalar arasi 1 ile 3 arasinda o da degisecektir. kesin olarak ne fazla bulaşıcı ne de daha az bulaşıcı olduğu söylenebilir. kesin veriymiş gibi insanlara bunu bildirmeleri ÇOK YANLIŞ. Kesin ve netmiş gibi bunu tvden verdiğinizde bu anca sansasyon olur. ben kafam neye istiyorsa ona inanırım doğru ve yanlış olması önemli değil diyorsanız inanmaya devam edin ne diyebiliriz ? aynı sayfada koronanın vaka ölüm oranını verirken influenzanın enfeksiyon ölüm oranını vererek de bir karşılaştırmaya gitmiş bakın..bunlar sahtekar..inşallah farkedersiniz birgün. ben size influenza testi hiç kullanılmıyor demedimki.. 8 ayda 10 milyon influenza testi yapıldıysa türkiyede, buyrun gösterin. haa bunu yapsanız, yüz binlerce (+) "vaka" elde edilmeyeceğini düşünüyorsanız da yanılıyorsunuz.. bakın burada 13 şubatta yayınlanmış bir makale var .çinin farklı eyaletleri için R0 tahminleri yapmışlar . 6,50 'a kadar çıktığını görüyoruz tahminin. fakat ne oldu çinde? şubat sonu çinliler tatilden dönmeye başladı, karantinaları da bitiverdi , pandemi hastaneleri kapanıverdi, çinliler işlerine güçlerine dönüverdiler.. https://academic.oup.com/jtm/article/27/2/taaa021/5735319 |
konunun uzmanı değilim, çok karışık ve anlatması aslında zor konular. diğer tüm virüslerin suşları bu metodlarla ile ayrışıyor. başka metodlar dda var. sadece covide özgü değil. ccoronavirüs bir aile. covid 19 bunun bir ferdi. tüm aile üyeleri gibi bu arkadaşta sarışın mavi gözlü tıknaz. ama bu arkadaşın saçı kıvırcık diğerleri düz. saçta kıvırcıklık yapan gen lokusunu keşfedersen bu virüsü tespit edebilmek için pcr yapabilirsin. pcr yapıp bu gen lokusunu bulursan test + olur. Bu test mükemmel güvenli bir test değildir. çünkü virüsün kendisini değil ona has özellik kazandıran özelliği de değil, buna sebep olan genetik materyali ararız. testin sonucu coronavirüs var demek değildir. coronavirüse özgü materyal tespit edildi demektir. bu materyali tespit etmek için illa coronavirüs olması gerekmez. dediğim gibi anlatması ve anlaması zor, karışık, detaylı süreçleri olan( hiç değinmedim bile) bir test. virüs bakteri vb mikroroganizmaların aileleri vardır. bu ailenin fertleri ve fertlerinin suşları vardır. bu testlerin virolojide sık olmasının sebebi ışık mikroskopunda virüsü görüp tanıyamıyoruz. birbirinden ayırmak gerekli, genetik materyalini ve farklılıklarını tespit ederek sınıflama yapılıyor. İddiaları yaşantımıza uymuyor, bu testler bu kadar işe yaramaz olsa nerede hangi alanda kullanılacak. Ct(döngü) sayısı arttıkça testin çok anlamsızlaştığı, her materyali motor yağı vb test edince sanki coronavirüs gibi + sonuç verdiğini idda ediyorlar. bu idda tamamen doğru, döngünün sonu yok, döngü artar hasasiyet düşer. ancak testin hatalı pozitif oranını 90 olarak paylaşıyorlar, ben ençok 35 buldum. Yüzde 5ten az olan testler var. bu kadar hatalı olduğunu bir gazete haberine dayandırıyorlar, içerisinde hangi test kullanılmış kaç kişiye yapılmış, hangi şartlarda yapılmış vb hiç bir bilgi paylaşılmamış, hatta çalışma da paylaşılmamış. testin hangi gen lokusuna baktığı önemli mesela. ct kadar önemli. Lokusları, testin hangi içerikte hangi enzimle hangi metodla yapıldığına hakim olmak lazım. virolog veya genetikte bu konuyla uğraşan biri değilim. o kadar hakkim olmam mümkün değil özet olarak bildiklerim bunlar. |
Kardeş şunu ve bakanın açıklamalarını da ekleyiver ilk mesaja halen buralardaysan akshashfjasf< Resime gitmek için tıklayın > şimdi Sempton göstermeyene test yapılmıyor doğal olarak vaka ve hasta değil + olan fakat sempton göstermeyen vaka sayılmıyor bu sebeple tabloda yok + olan fakat sempton göstermediği için vaka sayılmayanın eşrafına filyasyon uygulanmıyor (?!?!?!?) + olan fakat sempton göstermediği için vaka sayılmayan iyileşince tabloya dahil oluyor +%^+%^+%3 ?? Büyük ihtimalle test sayılarını verirken yapılan tüm testler veriliyor ancak bunlardan kaç vaka çıktı verilmiyor. 10 Eylül’de 30 bin test pozitifse yapılan 108 bin testte %27 pozitiflik oranı var demek. asjhdjashfajshfjkashjfkahsjkfhasjkfhaksjhfajskfh ![]() |
<p class="ql-align-justify">Efenim bu hafta icapçı olmam sebebi ile gündüz mesai akşamları çıkan ameliyatlardan ve haftasonu il dışındaki işlerim nedeniyle daha önce cevap yazamadım.</p><p class="ql-align-justify">Bu hafta içerisinde sağlık bakanımızın açıklaması malumun ilanıydı. @hoksi arkadaşımızın yaptığı paylaşımda 1 günlük hasta sayısının 30 bin civarı olmakta görünmekte. Resmi rakamları hazırlayan ve sunan kişiler rakamları doğru yansıtmıyorsa bu rakamlara nasıl güvenebiliriz. </p><p class="ql-align-justify">1.soruya cevap. Bahsettiğiniz hastalıklara ek olarak engellenebilir ölümlerin sebebi oluyor. Hem bu hastalıklarla da mücadele ediliyor, bu sebeple konuyu başka yöne çekmeye gerek yok. Otopsi çalışmaları bu hastalığın ölümcül olduğunu gösteriyor. Otopsiden daha açık bir ölüm sebebi delili yoktur. Konuda ölümcül olmadığı iddia ediliyor. Oranları hepimiz merak ediyoruz, bu verilerin toplanması ve ayrışması yıllar alacak. Şu anda benim gördüğüm çalışmalarda kabaca fikir vermesi açısından binde 4-6 arasında ölüm oranı var. Bu rakamlar size çok basit geliyor olabilir. Daha çok yaşlılar ölüyor diye önemsiz görebilirsiniz. Bakanlığın açıkladığı rakamlara baktığımızda bile trafik kazasından ölen insanlardan fazla.</p><p class="ql-align-justify">2. Sadece ağır zatürre değil, zatürre de ards tetikleyebilir, Ancak covid virüsünün adı neden sars covid-19 dur sars ne demektir? Bu virüs ailesi ards yapması ile meşhur olduğu için adı sarsdır. Ards bir klinik sendromdur. Filme bakılıp bu hasta ards olmuş denilmez, film tanı kriterlerinin birini karşılar, bu tanı klinik olarak konulur film destektir. https://www.acilci.net/ards-tanimlamasinda-degisiklik-berlin-kriterleri-2/ Covid ile Ardsyi filme bakıp ayırmaya çalışmak abesle iştigaldir. </p><p class="ql-align-justify">3. Bahsettiğim gibi yoğun bir hafta geçirdim, sizin iddianızı destekleyebilecek şekilde yalancı pozitifliği yüksek bir çalışma ararken dikkatimden kaçmış. Yalnız bu sizin testin yüzde 90 hatalı pozitif sonuç verdiği iddianızı haklı çıkarmıyor. </p><p class="ql-align-justify">4. Sadece gripte değil covid de ishal nadir görülür olarak bilgiyi düzeltiyorum. Hatalı paylaşım yapmışım. Ancak bu yaptığım hatalı paylaşım sizi sadece grip görülme sıklığı konusunda haklı çıkaracak. </p><p class="ql-align-justify"></p><p class="ql-align-justify">Paylaştığım çalışmayı açıklamam gerekecek. Pcr döngü sayısı artınca test çok hatalı pozitif veriyor. Hasta olmayanları hasta gösteriyor. Ct sayısının bizim için anlamı budur. Siz de bu anlama dayanarak, e bu test yanlış bir sürü insan hasta olmadığı halde hastaymış gibi muamele görüyor kısmından şikayetçisiniz. Ben yalancı pozitif, negatif, spesitivite sensitivite vb kavramları bildiğinizi düşünerk bu yayını paylaşmıştım. Testin sensivitesi şudur. Covid testini bir miktar insana yaptık ve sonuçta 1000 kişiye pozitif çıktı. Bu hastalardan 900 ü 1000 pozitifin sadece 100 tanesi hasta olsun (testimiz kötü bir test ve çok fazla yanlış pozitif veriyor varsayımı ile) bu durumda 100/1000 yani yüzde 10 testin sensitivitesini gösterir. Testimizin hatalı pozitif oranı bu durumda yüzde 90 iken, sensitivitesi yüzde 10 dur. </p><p class="ql-align-justify">Corona virüs hastalığında pcr testinin Yüzde 90 hatalı pozitif ölçüm yaptığını iddia etmektesiniz. Yazılarınızdaki en kuvvetli iddialarınızdan biri bu, ve birçok başka iddiayı bu sonuca bağlamaktasınız. Ciddi bir iddia, Bu testin yüzde 10 spesitivitesi olduğunu gösterebileceğiniz bir kaynak niteliğinde bir çalışma buraya ekleyebilir misiniz. (Yani nasıl bir çalışma yapılmış materyal metottan değerlendirebilelim. 2.si bu test laboratuvar ortamında mı kalmış yoksa hastalarda kullanılan bir test midir? Yoksa yeterli görülmeyip kullanılmayan bir test midir? Bu husussa dikkat etmek gerekir) Bana cevap vermenize gerek yok. Böyle bir çalışma bulabilirseniz konu sahibinin de keyifle ilk mesaja ekleyeceğini düşünüyorum.</p><p class="ql-align-justify">Son olarak videoları değil videoların iddia ettikleri çalışmaları paylaşmanızı rica etmiştim, üzülerek görüyorum ki tekrar video paylaşmışsınız. Bu yaptığınızla aslında size yazmaya devam ederek hata yapmakta olduğumu fark ettim. Yapmış olduğum hataları düzelttikten sonra şu yalancı pozitiflik olayına iyice açıklık getirdim. Ben konudaki sorumluluğumu tamamladığımı düşünüyorum.</p><p class="ql-align-justify"></p> |
bakan size daha önce de söylediğim gibi 28 temmuzda tablodaki vaka ifadesini hasta olarak değiştirdi. bunu size daha gündem olmamışken izah etmeye çalıştım. bu açıkca bakanın işbilmezliğidir. ve bence kasten yapıyor bunu. bakan eksik bilgi veriyor evet, ama yanlış olduğunu bu kadar rahat söyleyemeyiz. ne ölüm sayısıi nede hasta sayısının yanlış olduğunu düşünüyorum, zaten toplam ölüm sayısını da yanlış veremeyeceklerine göre ? toplam ölüm sayısında 50 bin artış görmüyorsanız kovid ölümü sayısından şüphe etmeniz içinde bir sebep yok. çok yanlış yapıyorsunuz, hala savunucam diye uğraşıyorsunuz. ELDE HİÇBİR KANIT YOK. miletin sokakta maske takmasına göz yumuyorsunuz. bunlar hiç unutulmayacak, siz kendinizi savunmaya devam ediniz. |
PCR testinin özelliği adının da geldiği zincir reaksiyonlar ile verilen numunedeki örneği çoğaltarak daha kolay incelenebilecek bir tablo sunmaktır. PCR testinin mucidi Kary Mullis'ın da söylediği gibi, test hastalık teşhisi yapacak bir test değildir. Bir test düşünün kullanıldığı döngü sayısına göre verdiği sonuç değişsin. Dediğim gibi test kullanıldığı döngü sayısı ( numuneyi çoğaltma döngüsü ) üzerinden değerlendirilmeli. Aşağıda linklerini vereceğim çalışmalar da bunu söylüyor. 25 döngüde zaten virüs varsa gösteren testi herkese 40-45 döngüde yapmaya başlarsanız test ne yazık ki artan döngü sayısı ile orantılı olarak daha fazla pozitif sonuç vermeye başlıyor: Are you infectious if you have a positive PCR test result for COVID-19https://www.cebm.net/covid-19/infectious-positive-pcr-test-result-covid-19 Viral RNA load as determined by cell culture as a management tool for discharge of SARS-CoV-2 patients from infectious disease wardshttps://link.springer.com/article/10.1007/s10096-020-03913-9?error=cookies_not_supported&error=cookies_not_supported&code=1203ce9d-ca8c-4422-bd0c-187418490f7fPredicting Infectious Severe Acute Respiratory Syndrome Coronavirus 2 From Diagnostic Sampleshttps://academic.oup.com/cid/article/71/10/2663/5842165?Bu çalışmalardan başka, 2 gün önce, uluslararası avukatlar birliğinin Alman avukatı, PCR testinin, yüksek döngüde kullanılması sonucu sebep olduğu yüksek orandaki yanlış pozitif oranlarına dikkat çekerek yetkililere dava açıldığını duyurdu. Çünkü şişirilmiş vakalar yüzünden çoğu ülke karantina kararı aldı ve bu kararın çok ciddi sonuçları oldu insanlar üzerinde. Videoyu izlemek için tıklayınız |
< Resime gitmek için tıklayın > |
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi kerimcem -- 27 Eylül 2020; 1:35:52 >