Allah rahmet eylesin. Armağan Çağlayan'ın programında izlemiştim, izleme şansım oldugunca az da olsa farklı bir yapısı oldugunu hissettim, saygım oluşmuştu. Sevenlerine başsağlığı ... |
evet,onu da gördüm.yanılmıyorsam Tolga Futacı'da oradaydı. |
İsterdim Ölümü düşünmek gözlerinde çığlıklarla Kuşlara isyan etmek uçamamaktan Yüreğimdeki sancıları yaşamayı sevmek Öğrenmemek bildiklerini de silmek İsterdim yeniden doğmak yada hepten yok olmak İsterdim daha iyi olmak bir melek gibi Kanat açıp dağlara uçmak Birileri buna izin vermedi Buralarda yaşamak izne tabi Saçına dokunmak rüzgarların temasıyla Yeniden coşabilmek karanfillerle Uçurumları yenmek kaygan zeminlerde İsyanlara dalmak deli cesaretiyle İsterdim yeniden doğmak yada hepten yok olmak İsterdim daha iyi olmak bir melek gibi Kanat açıp dağlara uçmak Birileri buna izin vermedi Buralarda yaşamak izne tabi Acıyı yok etmek kalbinden sevdiklerimin Geceyi çekip almak günlerinden Maviye akmak sisli güz denizinde Günahları affetmek tanrının dileğiyle İsterdim yeniden doğmak yada hepten yok olmak İsterdim daha iyi olmak bir melek gibi Kanat açıp dağlara uçmak Birileri buna izin vermedi Buralarda yaşamak izne tabi |
Barış u anda melek oldu ve dağlara doğru kanat çırpıyor... ![]() |
yok diziden baya kişi vardı fakat tek merve sevi ye odaklandılar star tv gostermisti cogu kisi falan ordaydı dikkat ederseniz ![]() |
Peygamberimiz (S.A.V.) 1400 yıl önce bugün için bile ne kadar doğru olan sözler söylemiş. Dün annesiyle kızkardeşini görünce gözlerim doldu,annesinin tabutuna sarılmasıyla ben de ağladım.Tabuta sarılma beni çok etkiler,iki yıl önce eniştemi kaybettiğimde de kuzenlerimin babalarının tabutuna sarılmalarında gözyaşlarına boğulmuştum.Bir de defnederken Merve gelip Barış'ın annesine sarıldığında çok duygulandım. |
smdi kazada kim hatalı belli mi bn hic bole bi haber duymadm da ama sanırm kamyon sofurunu hapisaneye atmıslar tam olarak bilen wr mı |
bana göre kamyoncu suçludur herhalde çünkü kamyoncular hep gaza basıyor(sadece tahmin) zaten adamada acıyorum hapistede,çıktıktan sonrada hep barışın katili olark gösterilecek ve ezecekler adamı intihar etmezse iyidir![]() |
Barış'tan sonra geride kalan cibiliyetsizler!.... Herkes olmayan aşklarını ilan eder, hergün yeni bir sevgiliyle magazin programlarında görünüp piar çalışması yaptığını zannederken, 20’li yaşlarındaki çocuk esas görünmeye en fazla ihtiyacı olduğu dönemde, magazin programlarında görünmemek için elinden gelen her şeyi yaptı... Barış’ı Akademi Türkiye programında tanıdığımda, reality şov türü yarışmalarda “aşk” adı altında bir sürü yalap şalap ilişki yaşanıyordu... Bütün ülkenin gözetlediği evlerde kalan gençler ya da büyükler, birbirleriyle “yakınlaşıyor, aşık oluyor, ayrılıyor, sevdalanıyor!!! veya zırvalıyordu...” “Aşk” ın kahramanlarına kameralar daha fazla çevrilip, projektörler onlar üzerinde yoğunlaştığından, doğal bir seleksiyonla “aşki” durumları yaşayanlar ön plana çıktılar... Yarışmaların aşksız kahramanları televizyonda sıradanlaşırken, “sanal aşkların kahramanları” starlaştı... *** Aslında gece gündüz bir evde yaşayan insanların zaman zaman duygusal yakınlaşmaları doğaldı... Doğal olmayan kamera ve projektörlerin duygusal yakınlaşmalara çevrilmesinin prim getirdiğinin anlaşılmasıyla “ağlamaklı aşkların sayısındaki” patlamaydı... Ön palana geçmeye çalışan yarışmacılar, durup durup “aşık oluyor”, kameralar onlara fokuslandıkça, bir ağlayıp bir gülüyor, bir ayrılıp bir barışıyor, Yeşilçam melodramlarının günümüz versiyonunu başarıyla oynuyorlardı... Yapımcılar da kolayını bulmuşlardı... Her yarışmadan “bir aşk” mutlaka çıkıyordu... Yarışmacılar seçilirken bile, kimle kimin arasında yakınlaşma olacağı üzerine tahminler yapılıyordu... Yaşamın en doğal ve en temiz duygularından olan aşk, ticarileştirilmiş, sanallaştırılmış ve bayağılaştırılmıştı... Üzerinden para, rant ve şöhret sağlanıyordu... *** Yarışmacılara gerek yok, o yarışmacıların ağababaları, rol modelleri zaten öyle değil miydi?.. Magazin rol modeller her hafta yeni bir aşka yelken açmıyorlar mıydı?.. Her ayrılığın arkasından yeni nispetler yaparak büyük intikamlar almıyorlar mıydı?.. “Yalan Rüzgarı” bir dizi olmaktan çıkıp bütün magazin programlarının senaryosu haline gelmemiş miydi?.. Artık magazin dünyasının ünlüleri Brezilya dizilerini, paparazzi kameraların önünde oynamıyorlar mıydı?.. Bu rol modellerin, bu yapımcıların belirlediği piyasaya yeni girmeye hazırlanan yarışmacı gençlerin de “aynı sanallıkta aşklar” yaşamalarından daha doğal ne olabilirdi ki?.. *** Barış’ı, Semra Hanım türü furyaların bütün hızıyla sürdüğü günlerde bir yarışma programında tanıdım... Gençti, yakışıklıydı, havalıydı... O yarışmada göz kırpacağı bir genç kızla “aşk yaşaması” işten bile değildi... Sonuçta kamera evin içini sürekli gözlüyor her ilginç olayı milyonlara sunuyordu... Barış için ilgi çekmek uğruna en kolay yollardan biriydi bu ve her gün birçok yarışmacı genç bu yolu deniyordu... Kimsenin karşı çıkacağı yoktu, çünkü bütün bir televizyon sektörü bunlardan besleniyordu... Barış bir gün bile, bu ilişkilerin kıyısından köşesinden geçmedi... Ne evin içinde kaldığı haftalar boyunca bir kızla flört etti, ne kameralara birisiyle yakınlaşan görüntüleriyle geldi, ne de müziği dışında bir unsur televizyon hayatının içine girdi... Sadece finale kaldığı son gün annesi gelmişti, kendisine çok benzeyen Barış’ı anlatmıştı bana birkaç sözcükle... Hepsi hepsi o, bir de Amasra’dan ellerinde posterlerle Barış’ı desteklemeye gelen kalabalıklar... *** Ölüm kalım mücadelesi verirken öğrendim ki, hayatında yıllardır çok sevdiği bir kız var ve ona duyduğu sevgiden böyle davranırmış... Oysa ben neler görmüştüm bu yarışmalarda... Yarışmaya girerken dışarda bıraktığı sevgilisini “düşündüğünü söyleyerek prim yapanlar” , “dışardaki sevgiliyi içerdeki yakışıklı erkek ya da güzel kızdan dolayı unutup yeni aşka yelken açan genç kız ve erkekler” üstlerine çevrilen kameralardan hep prim topladılar... Barış, dışarıda bir sevgilisinin olduğunu bile söylemedi... O temiz aşkı bile kameraların önüne yem diye atmadı... Bugün hala Barış’ın üstünden rating yapabiliyorlarsa, Barış öyle bir çocuk olduğu için yapabiliyorlar... Barış temiz kalbini hiçbir zaman kirletmediği için, şöhret uğruna kirli aşklar yaşamaya kalkmadığı için, bu kadar insan tarafından ağlayarak uğurlanıyor... Elbette genç olması, ölümü hiç haketmemesi, genç bir ölüm olması ilgiyi artırıyor... Ama esasen, ıslak gözlerindeki dürüstlük, kalbindeki temizliktir Barış için milyonları ağlatan... Magazin dünyanının ipe sapa gelmez mafya özentisi rol modellerini değil, Ruhi Su’yu ve Cem Karaca’yı örnek almasıdır, Barış’ı farklı kılan... Ne yazık Ruhi Su ve Cem Karaca gibi rol modeller, Barış’ın ölümüyle artık model olmaktan bile çıktılar... Yerlerinde rol model niyetine, ruhları beş para etmez cibilliyetsizler var!!! Reha Muhtar'ın yazısı |
Güzel yazıydı sağolasın.reha muhtar cok doğru noktalara değinmiş ama malesef bole bir insanın değeri de her zaman ki gibi öldükten sonra anlaşıldı.. barışın ailesi bu siteyi okuyor arkadaslar onun için ziyaretci defterine birseyler yazalım onun için.. http://barisicin.tr.gg/ |
Tali yoldan ana yola bağlanan Barış akarsu'nun arabası.Bunları konuşmak artık yersiz ancak kısacası kamyon şoförü tamamen suçsuz ki poliste kamyoncuyu suçsuz bulmuştu okuduğum kadarıyla. |
akedemi türkiyede barışı görünce işte dedim yeni barış mançonun veliyatı olur demiştim daha yapacak çok şeyi yardı.allah rahmet eylesin barış içinde yatsın ![]() ![]() ![]() < Resime gitmek için tıklayın > < Resime gitmek için tıklayın > < Resime gitmek için tıklayın > |
barış akarsunun bu kadar erken ve ani bir şekilde aramızdan ayrılması gercekten çok üzücü...bugün eminönü yeraltı gecitinden gecerken barış akarsunun yaz demedim şarkısı çalıyordu o an içime bi burukluk çöktü tarifi imkansız.. |
Allah sevenlerine ve özellikle ailesine sabır versin ve başsağlığı diyorum.Keşke yaşasaydı.Keşke o yoldan 5 sn sonra yada 5 sn önce geçseydi.Ama hayatımızda bazı keşkelerin hiçbir değeri ve anlamı yok :(:( buralar şimdi yangın yeri yokluğun yangının alevi söyle gitmenin sebebi neydi |
![]() ![]() |
arkadaşlar arabanın markasını merak ediorum.birde kaç km hızla kaza yapmış onu merak ediyorum... bu arada barış akarsuyu akademi türkiyeden beri dinliyorum.dizisinide izliyodum.mekanı cennet olsun ![]() |
Araba Mitsubishi Lancer... Hızını bilmiyorum ancak kavşağa hızlı girmesi imkansız gibi. Bence zamanlama hatası yapmış, gece karanlığında frene basıp kamyonu bekleyeceğine gaza bastı sanırım kurtarırım dedi. Bence aracı Barış kullanmıyordu. Çünkü yapılan hata çok acemice. |
Ünal Silver(Vahi Bey)
Cavit Güner (ümit )
Merve Sevi (Naz)
cenazede idi
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Hirotaro -- 7 Temmuz 2007; 3:56:53 >
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle