Arama butonu
Bu konudaki kullanıcılar: 1 misafir
443
Cevap
38007
Tıklama
1
Öne Çıkarma
Cevap: 1999 Depremi yaşayanlar anlatsın (22. sayfa)
T
10 yıl
Yarbay

quote:

Orijinalden alıntı: dyddsul

deprem akşamı yıldızlar küme küme toplanmıştı.havada da bi fark vardı o gün çok bunaltıcıydı gece uyuyamadık ailece.oturma odasında tv izliyorduk.bir anda uğultulu bir sesle ev yerinden zıpladı aynen zıpladı arkadaşlar sonra sallanmaya başladı çok şiddetli bir şekilde.evden çıkmak için kapıya yöneldik.ben düştüm yere.sarsıntıdan bastığınız yer ayak altından kayıyordu.kendimizi dışarı attık ve daha sonra gökyüzüne baktım bütün yıldızlar yağmur yağar gibi kayıyordu.bunu görenler elbet olmuştur.bi anda çok güçlü bir şimşek çaktı ve 2.sarsıntı başladı her yerde çığlık sesleri feryad figan.komşularda yavaş yavaş inmeye başladı.karşı caddedeki apartman yola doğru yıkıldı.sarsıntıdan ayakta durmak çok zordu.deprem bittiğinde havada toz bulutları yükseldi.caddeye çıktık babamla.evlerinden çıkanlar enkaz altında kalanların sesiyle doluydu her taraf.sakaryayı yerle bir etti deprem.depremde hala algılayamadığım şey yıldızların yağmur gibi kayması olayı ve çakan şimşek.kaç yıl geçti aradan hala anılarım taze.gözünü kapatıp bakamayanlar vardı gökyüzüne.Mevlam o günleri tekrar yaşatmaz inş.

o yıldızların küme küme oluşması hala aklımda anlamam verememıstım bende 9 yasındaydım. sebebi gece çıktı maalesef



H
10 yıl
Yüzbaşı

Depremi yaşadık ettik acılarımızla kayıplarımla atlattık :(
1- Tupraş veya Ptkim Patlayacak dıye bıze ne koruko yaptılar anlatamam
3-Depremde gelen bazı geçisi vergiler vardı onlar neden hala kaldırılmadı veya ucuzlatıldı





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi HaYTo -- 14 Ağustos 2015; 3:34:59 >
Bu mesaja 1 cevap geldi.
N
8 yıl
Yüzbaşı

18 sene... Tüylerim diken diken oldu yine, yeniden



B
8 yıl
Yarbay

Yeni nesi bilmez ÖTV'nin o zaman geçici! olarak çıktığını...



< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >


Bu mesajda bahsedilenler: @HaYTo
Z
8 yıl
Yarbay

onu bilmemde çok büyük bir deprem daha olacak



G
8 yıl
Teğmen

güncell



B
8 yıl
Yarbay

1999 ağustosunda Antep' te askerdeydim. Öğlen vakti eğitim sahasında günlük güleşlik hava birden gece gibi zifiri karanlık oldu. Tam güneş tutulmasını önceden öğrenen birkaç poşet fotoğraf filmi getirmisti. Sırayla tutulan güneşe bakıyorduk.

İçimden kıyamet kopacak dedim.



1 hafta sonra deprem oldu.



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

M
8 yıl
Yüzbaşı

2029 a kadar... boslugu doldurunuz.





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Muge anli 1998 -- 22 Ekim 2017; 21:15:5 >

< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

N
8 yıl
Teğmen

2 yaşındaydım hatırlamıyorum



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

0
8 yıl
Binbaşı

Normalde her gece yatağımda yatan ben o gece baba bu gece seninle yatayım demiştim



yalnız bende bir sürü kişiyle karşılaştım 99 depremini gören .ve hepside üstteki denilen şeyi diyordu.

o gece kendi yerinde yatanlar vefat etmiş herhalde .



< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >

G
8 yıl
Binbaşı

quote:

Orijinalden alıntı: vetrusko

Dedemi evden çıkaramamıştık bu evi ben yaptım yıkılmaz demişti.

Allah affetsin bot kill olmuş biraz eğer vefat ettiyse



O
8 yıl
Teğmen

Millet disari ciksin diye biri bizim binanin dis kapisina artik nasil vurduysa kapinin cami kirildi ipnenin yuzunden depremden cok kirilan cam sesi beni korkutmustu.





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi orjinal-puma -- 22 Ekim 2017; 22:14:35 >

< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

F
8 yıl
Teğmen

5 yaşındaydım, ankarada hissetmiştik. Düşünün burada böyle derin hiseedildi, asıl depremin olduğu yerde neler olmuştur. Gece herkes dışarda kalmıştı



L
8 yıl
Yarbay

quote:

Orijinalden alıntı: kemal1414

apartman enkazından nasıl çıkmayı başardılarsa 2 küçük çocuğun o anki halleri hiç gözümün önünden gitmiyor

bir tanesi kız çocuğu diğeri daha küçük erkek kardeşi

anne babası enkaz altında kalmış ,kız çocuğu erkek kardeşine sarılmış ,ablan kurban olsun sana ,ben sana bakarım diyor (zaten kendisi ufacık bir kız)


aslında bu tür olayları tv.lerde vermeleri çok büyük hataydı ,çünkü insanların kafasına yer ediyor ve depremden çok uzakta olanların bile psikolojisi bozuluyor (bursa da büyük deprem bekliyoruz açıklaması nedeniyle erzurum da ki vatandaşların bile o geceyi sokakta geçirmesi gibi)

O küçük kızın dediklerini okurken gözlerim yaşardı.



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

L
8 yıl
Yarbay

Deprem olduğunda ben 5 yaşındaydım memleketten dönüyorduk babam istanbulda evdeydi annem ve ben arabadaydık. İstanbula yakındık bolu taraflarında sanırım araba birden sarsılınca lastik patladı sanıp durmuştuk. Küçük olduğum için net hatırlamıyorum hatırladığım tek şey yolların yarılması etraftaki evlerin yıkık dökük olması ve birkaç binadan yükselen alevlerdi.



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

C
7 yıl
Çavuş

Güncel



H
7 yıl
Yüzbaşı

quote:

Orijinalden alıntı: vetrusko

Dedemi evden çıkaramamıştık bu evi ben yaptım yıkılmaz demişti.
allah rahmet eylesin hocam.

ağlasammı gülsemmi bilemedim ama allah affetsin



S
7 yıl
Yüzbaşı

daha küçüktük artcı depremlerde evde olmuştuk bir sağa sola yuvarlıyorduk. tabi bana oyun gibi geliyordu, babamla annemde normal karşıyorlardı artık. çünkü 2 3 saniye sürüyordu. şimdi düşünüyorumda o oyun gibi gelen artcı şimdi olsa kalpten giderim.



P
6 yıl
Yüzbaşı

Bu konuyu tekrar açmak ve bazı şeyleri tartışmak gerek.
Nedense aradan 20 yıl geçmesine rağmen ilk defa 17 Ağustos'u birden bire araştırmak istedim ve 1 haftadır bazı şeylerin altını irdeliyorum.
Yaşı benim gibi 30'un üstünde olanlar o günleri çok iyi hatırlarlar. En önemli noktalardan biri ölü sayısı olaydan günler sonra aniden düşürüldü ve sonra sayıyı kıdım kıdım artırmaya başladılar. Hatta o günlerde ''Ölüler mi dirildi?'' demeye başlamıştık, hatırlarsınız ki!
Yani bir konu başlığı açıp tartışmak istediğim en önemli husus gerçek ölü sayısı kaçtı?
Birçok araştırmacı kaynak 100 binin biraz üzerinde rakamdan bahsediyor. Ki maalesef bu yüksek bir olasılık. Çünkü fayın ana merkezi Değirmendere'nin ne kadar yoğun bir yerleşim alanı olduğu ve oranın neredeyse komple yok olduğu biliniyor. Yani sadece oradaki ölü sayısının 10 bine yakın olduğu ve Gölcük çevresinin 35 civarında kayıp verdiği söyleniyor.
Kocaeli'nin diğer tüm bölgelerini, Sakarya'yı, Yalova'yı ve İstanbul'dan bazı yerleri de sayarsak, 300 binden fazla binanın hasar aldığı ve 100 binin üzerinde binanın tamamen yıkıldığı bu faciada nasıl olur da ölü sayısı 18 bin olur?
Ne yazık ki gerçek rakam düşünülenin çok ötesinde!

Bir diğer husus da, şu patlama ve atom bombasından da göz alıcı parlayan ışıldama!
20 yıldan beri o anda direkt oralarda bulunup bu olaya tanık olan çok kişi ile derin sohbetlerde bulundum. Devasa bir patlama ve tüm gökyüzünü saran gözü rahatsız edecek kadar parlak bir ışıldamadan bahsediyorlar.
Hatta yıllar önce ayrıldığım sözlümün evlerinin yıkılmamış olmasına rağmen ilk patlamanın şiddetiyle tüm camların patladığını ve perdelerin uçuştuğunu söylemişti. Yani depremin sarsıntısından önce o patlama ve içeriyi parlatan ışıldama ile zaten ilk şoku yaşamışlar.
Bilimsel olarak bazı şeyler yazılıyor fakat 17 Ağustos haricinde dünyanın hiçbir depreminde o şekilde bir patlama ve ışıldama örneğinden bahsedilmiyor. Ne bir görüntü ne de tanık var!
Gerçekten doğal bir şey olsa da, bu istisna Marmara'yı mı buldu?

Değirmendere'nin denize kıyı olan bölümünün yaklaşık 350 metrelik açık bölümü komple denize gömülmüş. O bölümlerin bazıları dalgıçlarla görüntülenmeye başlandı. Fakat en uçtaki kısımlarının komple kırıktan içeri girdiği söyleniyor. Yani sahil ucundaki bazı yerleşim yerlerinin fayın içine karıştığını söyleyen o bölgeden birçok insan var.
Eğer öyleyse belki orada yüzlerce insan denizin dibine gömülmüş ve bulunamamış olabilir. Çünkü oranın eski fotoğraflarıyla depremin hemen sonrasında çekilen fotoğraflar inanılmaz derecede büyük ve yoğun bir bölümün denizin içine gömüldüğünü açıkça gösteriyor. Bu konuda ciddi bir deniz altı araştırma ve tespit çalışması yapıldı mı acaba?

En önemli husus da, İstanbul için gerçekten ciddi bir tehlikenin kapıda olduğu. Bu ne yazık ki doğru ve hiçbir şekilde önlem almış durumda değiliz. Para babası müteahhitleri daha da zengin etmek amaçlı yaptırılan şu dönüşüm maskeli yeni yapıların güvenilirliği de muamma! Birçoğu çarpık ve gereğinden fazla yüksek katla inşa edildi. (Yapı denetim falan demeyin, neler döndüğünü hepimiz biliyoruz)
1999 depreminde İstanbul'un çevre ilçeleri sayısızca boş arsalarla, yeşil alanlarla doluydu. Mesela 3 hafta civarında dışarıda çadırda kaldık ve o dönem İstanbul'da çadır kurup kalma konusunda pek sıkıntı yaşanmadı. Çünkü en ortadaki eski meşhur ilçeler haricinde çevre ilçelerde sayısızca boş alan vardı.
Şu an o alanların %90'ından fazlası konutlarla kapatılmış durumda. Peki öyle bir depremde sağ kalsak bile, sonrasında nerede çadır kurup barınacağız?



P
6 yıl
Yüzbaşı

Üç hafta önce depremle ilgili birkaç noktaya değinip lafı İstanbul'a getirmeye çalıştım ama anca bazı şeyler yaşanıp da yumurta tavuğun hassas yerine geldiğinde böyle şeyleri umursamaya ve konuşmaya başlıyoruz.
Bu konularda önce geçmişi konuşup yaşanan şeylerden bazı sonuçlara varmak gerek. O şekilde ders almaya ve ne yapmamız gerektiği hususuna gelmek mümkün.