Arama butonu
Bu konudaki kullanıcılar: 1 misafir
443
Cevap
38068
Tıklama
1
Öne Çıkarma
Cevap: 1999 Depremi yaşayanlar anlatsın (22. sayfa)
A
11 yıl
Yüzbaşı
Konu Sahibi

quote:

Orijinalden alıntı: claude

Gölcük sahilde dolanıyorduk gece 2 civarı (donanmanın oralar) kalabalık dağılmıştı etrafımızda kimse kalmadı, aniden bir denizaltı çıktı sudan kalbim yerinden fırlayacaktı hiç öyle korkmadım daha, o büyüklükte bir denizaltı ne yapıyordu orada anlamadım tabi. Sonra sanki yeşil bir ışık saçıp tekrar kayboldu, heryer normalinden fazla karardı ve havai fişekler atılmaya başlandı nerden geldikleri belli değildi neyse o korkuyu havai fişekleri izleyerek atlattık ve eve döndük zaten yorgunduk hemen yattık. Tam yeni dalmışım birden yatak sallanmaya başladı, karşımda da boyu 2 - eni 4 metrelik dolap sağa sola sallanıyor sanki içindeki eşyalar dışarı çıkmaya çalışıyordu. Bizimkiler de fark etti hemen toplandık ve dışarı çıktık etrafımda sadece birkaç bina ayakta duruyordu bizimkiyle beraber, heryer göçük altında bebekler kulağımın zarını delecek kadar şiddetli ağlıyordu , oradan oraya koşanlar, korkudan titreyenler, ailesini bulamayanların çığlıkları berbat bir rüya gibiydi. Biraz sakinleşip kendimize gelince hemen etrafa dağıldık bir fırın vardı gece çalışan işçiler göçük altında kalmış onları çıkarmaya çalıştık birkaç kişi kurtulduktan sonra birinin kafası yarık, gözlerinden kan akıyor görünce hemen uzaklaştım oradan. Herkes kurtulduktan sonra bildiğimiz kadarıyla tabi, Belgin özel anaokulu onun bahçesinde sabahladık. Gün aydınlandığında ise bakkal, market sahipleri erzaklarını getirdiler ve dağıttılar, karnımız doyunca sahile indik ne olduğuna bakmaya ki gerisini anlatmayacağım artık.

hocam devamını rica ediyorum.



Ş
11 yıl
Çavuş

quote:

Orijinalden alıntı: Floki Vilgeraarson

quote:

Orijinalden alıntı: ŞIMŞEK

Daha doğduktan 4 sene sonra oldu ne bilem

ilk okullu

İlk okullu sensin ben lise 5e gidiom



< Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaja 1 cevap geldi.
A
11 yıl
Yüzbaşı
Konu Sahibi

quote:

Orijinalden alıntı: claude

quote:

Orijinalden alıntı: Floki Vilgeraarson

quote:

Orijinalden alıntı: claude

Gölcük sahilde dolanıyorduk gece 2 civarı (donanmanın oralar) kalabalık dağılmıştı etrafımızda kimse kalmadı, aniden bir denizaltı çıktı sudan kalbim yerinden fırlayacaktı hiç öyle korkmadım daha, o büyüklükte bir denizaltı ne yapıyordu orada anlamadım tabi. Sonra sanki yeşil bir ışık saçıp tekrar kayboldu, heryer normalinden fazla karardı ve havai fişekler atılmaya başlandı nerden geldikleri belli değildi neyse o korkuyu havai fişekleri izleyerek atlattık ve eve döndük zaten yorgunduk hemen yattık. Tam yeni dalmışım birden yatak sallanmaya başladı, karşımda da boyu 2 - eni 4 metrelik dolap sağa sola sallanıyor sanki içindeki eşyalar dışarı çıkmaya çalışıyordu. Bizimkiler de fark etti hemen toplandık ve dışarı çıktık etrafımda sadece birkaç bina ayakta duruyordu bizimkiyle beraber, heryer göçük altında bebekler kulağımın zarını delecek kadar şiddetli ağlıyordu , oradan oraya koşanlar, korkudan titreyenler, ailesini bulamayanların çığlıkları berbat bir rüya gibiydi. Biraz sakinleşip kendimize gelince hemen etrafa dağıldık bir fırın vardı gece çalışan işçiler göçük altında kalmış onları çıkarmaya çalıştık birkaç kişi kurtulduktan sonra birinin kafası yarık, gözlerinden kan akıyor görünce hemen uzaklaştım oradan. Herkes kurtulduktan sonra bildiğimiz kadarıyla tabi, Belgin özel anaokulu onun bahçesinde sabahladık. Gün aydınlandığında ise bakkal, market sahipleri erzaklarını getirdiler ve dağıttılar, karnımız doyunca sahile indik ne olduğuna bakmaya ki gerisini anlatmayacağım artık.

hocam devamını rica ediyorum.

Dörtyoldan aşağı doğru doğru iniyorduk koca binalar kayıptı, gecekondular ve ahşap evler ayaktaydı. Kaldırımlar çökmüş, yollar çatlamış ve yükseklmişti. Sahile indiğimizde ise sahil diye birşey kalmamıştı tabi bir belediye binası, bir de caminin çeşmesi sağlamdı.Etrafa baktık tabi kimse var mı diye ama herkes kaçmış, çeşmeye su almaya gelen birkaç kişiden başka tek Allah'ın kulu yoktu. Biz de suyumuzu alıp bu sefer arka dere yolundan döndük, orada da durum aynıydı sadece gecekondular ayakta diğer evlerin yarısı var, yarısı yok bazılarının içinden kol, bacak sarkıyor insanlarının kafaları gözüküyordu (birkaç kişi) tam o tarafa yönelirken nerden geldiğini anlamadığımız ve hiç mahallede görmediğimiz değişik tipler bize doğru koşarak bıçak çektiler, silah doğrulttular, sopalı olanlar da vardı yaklaştırmadılar bizi ve ne yapalım yolumuza devam etttik mecbur. Zaten biz ne yapacağız ne olacak diye düşünürken bunlar nasıl hırsızlık derdinde anlamadık. Bu arada mahallenin bir ayyaşı vardı onu gördük, birayı bıraktım artık kolay içiyorum diye bağırarak geziyordu biraz olsun tebessüm edip okulun bahçesine döndük ve su dağıttık insanlara, aradan yarım saat falan geçti bir askeri alman helikopteri geldi, battaniye, uyku tulumu, bisküvi, çikolata, meyva suyu ve ilk yardım malzemeleri dağıtıp birkaç fotoğraf çekip, ses kaydı aldılar ve hemen gittiler.

Daha sonra yine bakkal, market sahipleri sağlam kalan malzemelerini getirdi, dondurma - içecek dolabı dahil onları dağıttılar işte. Bu kadar imkana sahip ve de açık alanda kaldığımız için tekrar deprem olasılığına karşı da güvendeydik çok şükür bir sıkıntı çekmedik ama koca değirmenderede bir tek o bahçedeki insanlar vardı bu can sıkıyordu tabi. Vaktimiz acaba diğerlerine noldu diye düşünerek geçti, akşam üstü polis olduklarını söyleyen bir grup geldi ve tüpraş patlayacak burası güvenli değil yukarlara gidin falan dediler inanması güçtü tabi ama oradaki sakinliği bozdular ve zaten etrafta yağmalama yaptıkları, mahalleden olmayan kişilerin lastik yakması vs. ortalık berbat bir hal aldı biz de yukarı doğru ilerledik. Otoyolun biraz üstünde ormanlık bir alana girip orada sabahladık, gün aydınladığında ise kirpiler dolaşıyordu etrafımızda ve birden kaçmaya başladılar. Sonra baktık ki jandarma gelmiş durumumuzu sordular meyva suyu, bisküvi dağıttılar ve asla aşağı inmeyin tüpraş patlıyacak gibi şeylerle zırvaladılar, sanki tehdit ediyolardı. Neyse biz de ses çıkarmadık onlar gittikten birkaç saat sonra amcamlar geldi arabayla ankaraya gittik. Oradan yalova, marmaris derken 1-2 ay sonra geri döndük evden eşya almaya ; heryer çadır, prefabrik karakollar, evler kurulmuş garip bir hava vardı. Zaten sadece eşya alıp çıktık yola.

2 yıl sonra evi temelli taşımaya geldiğimizde ise bizim bina hariç heryer yenilenmiş, değişik dükkanlar açılmış, sahil küçülmüş esnaf değişmiş tanıdık kimse kalmamıştı, hele o pazarın girişinde kokoreç satan pala bıyıklı dayıyı göremedim ya içim acıdı. O günden sonra bir daha da gitmedim gölcüğe şimdi nasıl ne halde hiç bilmiyorum.

Depreme gelince doğal olmadığı aşikardı, gerek öncesi gerek sonrası yaşananlara bakınca. Ama istediklerini aldılar, sanki kocaeli güçlü bir devletti ve yıkıp tekrar baştan kurulmasını sağladılar ekonomisi, sanayasi, ahlakı, düzeni vs. herşeyi çöktü. Geriye bir tek acı veya tatlı anılar kaldı.

Kirmadiginiz icin sagolun hemen okuyorum



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

A
11 yıl
Yüzbaşı
Konu Sahibi




K
11 yıl
Yarbay

ilginç bir rastlantıyı daha söyleyeyim de olmaz kardeşim ne ilgisi var diyenler iyice çıldırsın


11 Ağustos 1999 da tam güneş tutulması oldu ve bu tarihte bazı tartışmalar olmuştu ,kimisi güneş tutulmasının çok büyük etkilerinin olabileceğini söylerken ,diğer gurup şiddetle karşı çıkıyordu

ve mantık olarak da sürekli güneş tutulması yaşandığına ve her defasında da bir büyük bir etki görülmediğine göre gerçekten ilmi hiçbir yanı yoktu

ama 6 gün sonra yani 17 Ağustos 1999 da bu deprem gerçekleşti

ilkel kavimlerde güneş tutulmaları çok kötü yorumlanmış olması da biraz ilginç geliyor (neden böyle bir kanı oluşmuş)

şimdi bana çatmayın ,ben sadece böyle bir olayın yaşandığını bilmeyenlere aktarıyorum ve zaten ilmi olarak bir ispat bulunamadı



M
11 yıl
Yarbay

quote:

Orijinalden alıntı: kemal1414

peki denizin içinde yanmış olarak çıkartılan balık ağları hakkında ne düşünüyorsunuz ?


bende denize bomba atılması gibi bir olayı ilk defa duyuyorum ve bunun olması mümkün değil çünkü o gün gölcük de israilli komutanlarda var ve onlardan ölenler olduğu da söylendi

yanmış balık ağ muhabbetini o vakitler ben de duydum da bir açıklama getiremem ona vala bilemiyorum ki hocam . belki de asparagastır

+ güneş tutulmasını ben de hatırlıyorum . tam öğle vakti liseye kayıt olmaya gidiyordum . güneş tutulması sırasında her yer karanlık alacalı bucalı olmuştu ve o esnada tüm kuşlar hayvanlar ses çıkarmaya huzursuzluk etmeye başlamıştı sokakta .korkunçtu bilime inanan bir insanım ama bence de güneş tutulması pek hayra alamet bir doğa olayı değil





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi m-99 -- 28 Mayıs 2014; 0:38:16 >
Bu mesaja 2 cevap geldi.
C
11 yıl
Yarbay

quote:

Orijinalden alıntı: olizvel

17 yasindaydim ickiliydim galiba gec geldim eve yattim yataga bi ses duydum pat pat pat diye irkildim o sirada basladi yatakta ziplatti resmen hemen pesine elektrikler gitti indik asagiya bi hafta disar da yattik sonra arkadaslarla toplandik yardim malzemesi hazirladik bindik minubuse duzceye o kadar agir bi koku vardi ki zor nefes aliyoduk binalar filam heryer harabeye donmus cok kotu bi manzaraydi Allah bir daha yasatmasin

Ne kokusu hocam nasil bu kokuydu?



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaja 2 cevap geldi.
A
11 yıl
Yüzbaşı
Konu Sahibi

up



İ
11 yıl
Yarbay

izmirdeymi yaşım o zaman 2 hiç birşey yatırlamıyorum



K
11 yıl
Yüzbaşı

quote:

Orijinalden alıntı: AltairIbnLaAhad

Gölcük Lojmanlarda kalanlar. Elektrik yüzünden cayır cayır yandılar.
Tabi mermiyle vurulan şehitlerimizde vardı ama ?

mermiyle vurulan şehitler???



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaja 1 cevap geldi.
A
11 yıl
Binbaşı

Haarp diyenlere gülüyorum. Hele birisi uzun bi yazı koymuş.Kısaca ''Cool Story Bro!!!''





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Ays Ays Beybi -- 25 Mayıs 2014; 4:03:14 >

C
11 yıl
Yüzbaşı

abim 3 yaşında imiş



N
11 yıl
Binbaşı

Biz yazlıkdaydık çok pis ishal olnuştum depremde sularda kesik yan tarlaya sıcmistik hep



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

J
11 yıl
Binbaşı

4 yaşımdaydım ....

annemin anlatışlarına göre.....

gardrop kapaklarının sesine uyanmış. Sonra deprem olduğunu anladığı gibi babamı hemen uyandırıp bizim odaya koşmuş. (ablamla benim odam.)

kapıyı nasıl heyecanla açtıysa eline kıymık batmış , bi taraftan onun acısı bi taraftan bizi uyandırmanın telaşı falan zaten ankarada 15-20 saniye hissedilmiş....

neyse tam kaldırmış , üstümüze bir şeyler falan giydirmiş neyse :) çıkmışız dışarı... (bu arada annem bir de cımbız almış :D)


komşulardan rica etmiş kıymığı falan çıkartmış :) neyse o korkuyla 2-3 gece arabada yatmışız :))


annemin anlattıkları bunlar.



T
11 yıl
Yüzbaşı

Kuzenim o gün doğdu



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

A
11 yıl
Yüzbaşı
Konu Sahibi

horttttttt



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

Y
11 yıl
Yüzbaşı

depremden sonra okulların açıldığı ilk gün öğle vakti yine deprem olmuş ve okullar yine tatil olmuş



X
11 yıl
Teğmen

Anamın karnındaydım pek hatırlamıyorum ...



D
11 yıl
Binbaşı

quote:

Orijinalden alıntı: Aman Tanrım Didim

quote:

Orijinalden alıntı: Mikail-

abi de bana cocuk

Rütben yetmiyor

Of of of! İbretlik ayar



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaja 3 cevap geldi.
A
11 yıl
Yüzbaşı
Konu Sahibi

efsane konum