|
ticari araçların 1 milyon km'si ile bizim 1 milyon km'miz bambaşka şeyler. o arabalar 2 ayda bir bakıma giriyor; dolayısı ile sürekli taze yağ ile kullanılıyor, 2 ayda bir usta g&... |
|
ticari araçların 1 milyon km'si ile bizim 1 milyon km'miz bambaşka şeyler. o arabalar 2 ayda bir bakıma giriyor; dolayısı ile sürekli taze yağ ile kullanılıyor, 2 ayda bir usta gözüyle takip ediliyor en basitinden yağ-su pompaları randımansız bile çalışsa biz yolda kalmadığımız sürece düşük randımanla kullanmaya devam ederken onlar sürekli değişiyor. Keza yağ-su kaçakları, bilye-kayış gevşemeleri vs sürekli düzeltiliyor. ayrıca sürekli sıcak çalışıyor, km'sine oranla çok da az marş basıyor... kısaca motor hem çok daha ideal şartlarda çalışıyor, hem motorun sağlıklı çalışması için elzem pompa-radyatör-kayış-sıvı-kü vs çok daha kısa periyotlarla değişiyor-bakım görüyor. |
|
200-300-500 bin kilometreler, bu mühendislik şartlarında herhangi bir araba için gayet sıradan kilometreler. Bizim araçların hem motor hem de kozmetik olarak 200 binde darmadağın ol... |
|
200-300-500 bin kilometreler, bu mühendislik şartlarında herhangi bir araba için gayet sıradan kilometreler. Bizim araçların hem motor hem de kozmetik olarak 200 binde darmadağın olmasının sebebi, aslında bizim insanımızın 40 yaşına gelince yaşlanması ile aynı sebebe dayalı: ekonomi. Aracın bakımına dair her şeyi zamanında yaptırır, orijinal parça kullanır, iyi istasyondan iyi yakıt alırsanız arabaya hiçbir şey olmaz. Para yüzünden bakımı aksatırsanız, ucuz diye kötü yakıt alırsanız, "ya ustam götürdüğü yere kadar gitsin" diye eskiyen/yıpranan/çürüyen parçayı değiştirmezseniz araba da dağılıyor haliyle. Tıpkı düzgün beslenir, spor yapar, asgari hareketi sağlar, kendinize bakarsanız size de bir şey olmayacağı gibi. |
|
ticari araçların 1 milyon km'si ile bizim 1 milyon km'miz bambaşka şeyler. o arabalar 2 ayda bir bakıma giriyor; dolayısı ile sürekli taze yağ ile kullanılıyor, 2 ayda bir usta gözüyle takip ediliyor en basitinden yağ-su pompaları randımansız bile çalışsa biz yolda kalmadığımız sürece düşük randımanla kullanmaya devam ederken onlar sürekli değişiyor. Keza yağ-su kaçakları, bilye-kayış gevşemeleri vs sürekli düzeltiliyor. ayrıca sürekli sıcak çalışıyor, km'sine oranla çok da az marş basıyor... kısaca motor hem çok daha ideal şartlarda çalışıyor, hem motorun sağlıklı çalışması için elzem pompa-radyatör-kayış-sıvı-kü vs çok daha kısa periyotlarla değişiyor-bakım görüyor. |
| Araca en çok ısınıp soğumak zarar veriyor, bunlar soğumadan tekrar marş basıyor devam ediyor e tabi bu sayede aşınma çok daha az oluyor. |
|
Usta etkenlerden biri, bakımı özenli yapmazsa motor ömründen yer muhakkak. Kullanılan yedek parça bir başka etken, bakımların zamanında yapılması bir diğer etken. Ticari araçlar veya sürekli uzun yol yapan araçlar sık ve kaliteli yağ koymaya özen gösterir. Soğuk motor kullanımı ve sürekli sehirici kullanımı da motor ömrünü çok etkiliyor. Soğuk memlekette sabah 3, öğlen 3, akşam 3 km Kullanılan araçta ciddi yıpranma olur mesela, hele yeni nesil dizel ise dpf arızası vs. |
|
Bakımlı tuttuktan sonra gider. 160 bin km civarında aldığım aracı yağını filtresini düzenli değiştirerek, bir kaç ufak noktaya dikkat ederek (Soğuk motoru zorlamamak v.b) kullandım. Yer yer kesiciye de sokacak şekilde kullandığım halde 284 bin km'de hala saat gibiydi. Yani bakım, bakım, bakım. Yine sekizsilindir'de bir Accent videosu var, izleyin derim. |
|
Dün iş çıkışı hava 1-2 derece otoparkta arabayı çalıştırdım o ara müzik falan açmaya uğraşıp oyalanıyordum. Yanımdaki dizel araca bir bayan arkadaş bindi anahtarı soktuğu gibi marşı bastı, kapıyı kapattı ve yürüdü. İkinci el araç almak gerçekten cesaret işi bizim memlekette. |
| 5. Vitesle gidip 3 sanan hanimefendiyi gördükten sonra Bayandan araba almamaya dikkat ediyorum. |
|
Yag filtre bakımlarını uzun zamandan beri kendim yapıyorum. Yetkili dahil hiç bir usta benim arabama benim kadar özenli dikkatli davranmaz. Bu basit işlemde bile bi sürü hata yapıyorlar Hava filtresini yuvaya tam oturtmamislar ni sene toz çekmiş benim araç. Karter civatasini sıkarken güç denemesi yapıp yalama ederler. Yetkili servise geçen sene garantide diye aracıma bakim yaptırdım yağı fazla koymuş evde kendim çektim fazlasını. Su kabıni nerdeyse doldurmuş. Kardeşim orada max yazıyor ve zaten oradaydı su. Say say bitmez |
| İnternette 100bin km üstü araba ölmüştür diyen laleler geldi aklıma hayatında araba görmemiş |
| işte hocam hep usta hatası mlsf guven kalmadı alet edavat olsa bende yapmayı dusunuyorum bazı seylerı |
|
3.2 litre yağ alan motora birşey olmaz diyerek 4 litre koyarlar. yedek su deposunda kocaman max yazdığı halde ağzına kadar doldururlar, basınç artınca sıkıştırılamayan sıvı nereye gidecek bilen yok? yağ filtresinde diş kaptırırlar. hava filtresi kapağını torkunu düşürmeden şarjlı vidalama ile sıkarlar yalama olur. bijonları elle yerine oturtmadan makine ile sıkarlar diş kapar, sonra sökerken kırılır. say say bitmez. |
| 3 kuruşluk tork anahtarını kullansa sorun kalmayacak ama sonra sanayi nasıl ekmek yiyecek değil mi ? |
| Sanayide bu şekilde bakım yapan usta kalmadı ki. Geçen yağ ve yağ filtresini değiştirttim. Maksimum 3-4 dakika süzülmüştür yağ. Adamlar videoda bir saat bekledik diyorlar. Koyduğu yağın miktarına kadar kontrol edip bakıyor adamlar. Araba megane 4 1.5 dci, 5 litre yağ götürmüştüm yanımda baktım hepsini dökmüşler. Sonra kontrol ettim yağ max çubuğun üstünde. Sanırım 200ml civarı fazla yağ koydular. Çekip çekmemek arasında kararsızım. |
|
1987-2012 yılları arasında Ford Taunus 1.6 GL aracım vardı 2 bin km de shell 10-40 (sarı kutu olan) yağ ile evimin karşısında ki istasyonda (genel müdürlük kendi istasyonu idi) değişim yapardım, yağ ustası alt kapaktan boşaltıp iyice süzülmesini bekledikten sonra 10 numara yağ ile 5-10 dakika çalıştırıp tamamen temizlendikten sonra yeni yağdan koyardı, senede 30 bin km ye yakın yol yapardım 25 senede 677 bin km yaptıktan sonra motor rektifiye istedi, usta motoru söktüğünde sadece gömlek çakıp, yeni segman takmakla motoru yeniledi, eksantrik mili üzerindeki polisajda çizik bile yoktu, bence aracın tek kusurlu tarafı 8-10 senede bir travers kapaması idi, uzun yolda şu andaki aracımdan daha oturaklı idi, viraja girişlerde yol tutuşu da iyi idi, ben ön takımın yağdanlıklı alt-üst çift rotilli olmasına bağlıyorum... |
| rot balans cıhazını yerıne oturtamayıp jant dısında kalıpta o halde rot ayarı yapan gordum ben lastik otomatikman 1 cm dönük o durumda .. musterı artık yolda giderken lastık bıtecek cukurlarda yana salınım yapacak amortısor yay denge kolu herseyı değiştirir farketmezse |
|
200-300-500 bin kilometreler, bu mühendislik şartlarında herhangi bir araba için gayet sıradan kilometreler. Bizim araçların hem motor hem de kozmetik olarak 200 binde darmadağın olmasının sebebi, aslında bizim insanımızın 40 yaşına gelince yaşlanması ile aynı sebebe dayalı: ekonomi. Aracın bakımına dair her şeyi zamanında yaptırır, orijinal parça kullanır, iyi istasyondan iyi yakıt alırsanız arabaya hiçbir şey olmaz. Para yüzünden bakımı aksatırsanız, ucuz diye kötü yakıt alırsanız, "ya ustam götürdüğü yere kadar gitsin" diye eskiyen/yıpranan/çürüyen parçayı değiştirmezseniz araba da dağılıyor haliyle. Tıpkı düzgün beslenir, spor yapar, asgari hareketi sağlar, kendinize bakarsanız size de bir şey olmayacağı gibi. |
| İstisnalar her marka ve modelde olabilir. Bunu genele yaymak ne kadar doğru ve sağlıklı olur tartışılır... |
| Ne yapsın 10 dk motorun ısınmasını mı beklesin. Bu mesele yanlış biliniyor, sadece motor soğukken zorlama yeter. |
https://www.youtube.com/watch?v=97Jv0mhvAhg&feature=youtu.be
DH forumlarında vakit geçirmekten keyif alıyor gibisin ancak giriş yapmadığını görüyoruz.
Üye Ol Şimdi DeğilÜye olduğunda özel mesaj gönderebilir, beğendiğin konuları favorilerine ekleyip takibe alabilir ve daha önce gezdiğin konulara hızlıca erişebilirsin.