merhaba araç resimlerden ve yazılanlarda temiz gibi duruyor ancak plakasını öğrenip bir kaza sorgusu yapmanızı tavsiye ederim. ayrıca araç gerçekten yetkili servise gittiyse istemeniz haline, arkas (volcar) tüm bakımlarda yapılan işlemleri ödenilen ücrete kadar döküm halinde verebiliyor. ![]()
|
faith55, Bence güzel araç. |
Arkadaşlar, Çok şükür dönüşü de sağ salim tamamladım. Bir önceki telgraf havasındaki mobil mesajdan sonra kısaca toparlarsam, kesik kesik olan hızlanma sorunu kalmamış.Araba adeta su misali akar gibi hızlanıyor. Hatırlatmam gerekirse bu sorun için yapılan işlem turbo valf değişimi idi. Gidişte sorunun kaybolup kaybolmadığını anlayabilmek için biraz sert bir kullanım sergiledim. Yol bilgisayarına göre 8,9 lt. ortalamam oldu. Dönüşte biraz daha sakin ama ortalama bir sürüş gerçekleştirdim. Ortalama 7,8 oldu. Yalnız ilave olarak söylemem lazım ki yollarda hiç yavaş giden kalmamış. Öyle motor gücüne falan da bakmaya gerek yok. 1,6 motorlu meganlardan tut, seat'lara onlardan tut ufak ticarilere kadar, millet basabildiği kadar basıyor. Benim direksiyonu sımsıkı tutmaktan kollarımın ağrıdığı virajlara bile öyle giriyorlar ki, artık pes dedim. Bir iki arkamdan sellektör yapıp sıkıştıranlar olunca biraz da yolculuğa heyecan katmak için gaza yüklendim. yüksek suratlara çıkıp arayı açtığım anlar oldu ama yok bırakmıyorlar. Ben korkup virajda yavaşlıyorum ama deli gibi gelmeye devam ediyorlar. ![]() Bugün anladımki yavaş araba yok. Eğer çılgınsan her arabayı zorlarsın. Benim altımda t5'de olsa s60R'de bu tip insanlara karşı şansım yok. ![]() |
Bence 2006 model için 46bin lira fazla,donanımı ne olursa olsun.2010 model sıfır km aracın full olanının 34 bin euro ya satıldığını unutmamak lazım. |
Bir kaç tane de fotoğraf paylaşayım. Cep telefonu ile çekildiğinden kalite düşük... < Resime gitmek için tıklayın > < Resime gitmek için tıklayın > < Resime gitmek için tıklayın > < Resime gitmek için tıklayın > < Resime gitmek için tıklayın > |
arkadaşlar dün otopazarına gittim (ankara-ostim) bir tane bile s60 göremedim. nasıl iştir anlamadım. sanırım bayram öncesi çok canlı deniyordu piyasa için şimdi bir durgunluk var, ya da insanlar volvosunu pazara getirmeye kıyamıyorlar. :) gerçi bende pişman oldum kendi aracımıda götürmüştüm, koskoca günüm israf oldu. gelenler hep galerici ve tuhaf tuhaf rakamlar teklif ediyorlar. ya çok zekiler, ya da bu kısmını söylemek istemiyorum. bu arada high hocam, köyün çok güzel görünüyor ve cep telefonuyla çektiğin fotoğraflar daha çabuk açılıyor :) |
Pek araba pazarına gitmişliğim yoktur. Belki en son gideli 10 sene olmuştur. O zamanlardan izlenimim zaten araba pazarlarındaki arabaların da alıcıların da çoğunluğu galericiler oluyor. Orta üstü arabalar ise nadiren bulunabiliyor. Sahibinden.com ve onun gibi sitelerin açılmasından sonra ise iyice sönükleşmiştir diye tahmin ediyorum. Bir de üzerine bayram sonrasının gelmesi, s60 kullanıcı profilinin ortalamadan biraz farklılık arz etmesi pazarları tercih edeceklerini sanmıyorum; eğer galerici değilse)) ve zaten çok fazla satılmış bir model olmaması (mesela passat, vectra gibi) gibi sebepleri de ekleyince s60'a rastlamaman normaldir diyorum. ![]() Köye gelince, kuraklık orada da alabildiğince kendini gösteriyor. Her tarafı orman olmasına rağmen doğru dürüst kuyularda su kalmamış. Suyu dağlardan gelen oluklar kurumuş. Eksiden kendiliğinden yerden çıkan kaynak suları bile vardı. İçinde yüzme öğrendiğimiz çay, dereden de ufak hale gelmiş. Hatırlıyorum da çocukken kışları iki adam boyu kar yağdığı olurdu. Şimdilerde öyle bir şey yok. Kar bol yağmayınca yer altı su kaynakları da kesiliyor maalesef. Yine de çok güzel yerler. İlkbahar'da gidilse rengarenk tarlaları ile çok daha hoş bir görüntüye kavuşmak mümkün. Fotoğrafları ise cep telefonu ile çektim ama aynı zamanda forumda kolay açılsın ve fazla geniş olup sayfanın düzenini bozmasın diye 640*480'e düşürüp öyle koydum. Çabuk açılmasında benim de bir payım var yeni... ![]() Birazda s60'dan bahsedeyim: Ara hızlanmaları müthiş zevk veriyor. Malum sorunda kalmayınca çok kısa sürelerde 100'den 190'a kadar rahat çıkıyor. Ondan ötesi beni aşıyor zaten. Yalnız bir tane Toledo vardı. Sıkıştırdı beni. Dedim şuna ufak bir ders vereyim. Yüklendim gaza. Baktım benle birlikte geliyor. 180 civarına gelince ben hızdan rahatsız oldum yavaşladım geçti gitti beni. Sonra içime oturdu. ![]() |
@HIGH Gözlemlerin çok yerinde, bu tip gözü kara kullananlar çok fazla.Bir noktayı gözardı etmemek lazım.Son yıllarda üretien çoğu otomobil ve bazı minibüslerin çoğu 160 yapabiliyor.Nedense hep en üst limitlerde kullanıyorlar, kendi canlarını olduğu kadar düzgün kullanan sürücülerin de hayatlarını tehlikeye atıyorlar.S60 asıl performansını 160'dan sonra gösteriyor ama senin de söylediğin gibi biraz gidersin fark açılır lakin sonra bu araçlar gene arkanda beliriverir. İyisi mi hiç bulaşmamak, süratten ziyade yığılmadan rahat ve konforla S60 keyfini yaşayarak seyahat etmek. |
ben aslında pazarda başıma geleceği biliyordum ama yinede şansımı denemek istedim, zira artık s60 alacağım demekten, ikinci el sitelerini araştırmaktan canım çıktı :) gerçi neye acele ediyorum onuda bilmiyorum ama sanırım yapısal bir olay benimkisi. bir de şu var, galeriden araba almanın bazı eksi yönleride olmasına karşın şöyle bir avantajı olabiliyor; misal arabasını sıfır bir araba ile değiştirecek olan insanlar, genelde bayilere takas teklif ettiklerinde inanılmaz düşük fiyatlarla karşı karşıya kalıyorlar. tanıdığım galericiler ( bir iki akrabam dahil) markaların ikinci el satış sorumlularıyla iletişim halindeler. çok ucuz fiyatlara araba alabiliyorlar. örneğin ramazan ayının içinde 2003 model nissan primera ya 14 lira teklif eden bayi müşterinin tepkisi üzerine kuzenimi arıyor ve 15 e bağlıyorlar. o arabanında ortalama fiyatı 20 21 gibi birşey. şimdi bunun volvoyla benim alakalandırdığım durumu şu; böyle bir durumda aracı değerinden hesaplı alan galerici elinde fazla tutmak istemediğinden (geçen ay 2003 model gri 25.250 ye satılmış sonradan haberim oldu) üçüne beşine bakmadan elden çıkarıyor. birde volvonun çok piyasası olmaması etkili bunda. bilmiyorum yanlışmı düşünüyorum... bundan 5 6 yıl önce bende kendimi sol şeride ait biri olarak görüyordum heleki uzun yolda :) altımdaki araba ne olursa olsun vites değişimi hariç gazdan ayağımı pek çekmezdim, ta ki arkadaşlarla nevşehir gezisi yapana kadar. transporterla 11 kişi gittik. giderken ben kullandım ve 3 çeyrek depo motorin harcadım. gelirken uykusuz olduğum için asla yapamam dediğim birşeyi yaptım, uzun yol tecrübesi olup olmadığını bilmediğim bir arkadaşa teslim ettim direksiyonu, ve rica ettim fazla hızlı gitmemesi konusunda. çünki kendi kullanmadığım araç eğer taksi, dolmuş veya otobüs değilse ön koltukta otururken kriz geçiriyorum ve çok müdehale ederim. saolsun arkadaş 90 120 arası geldi ve ÇEYREK depo motorinle ankaraya vardık :) ne gerek var dedim kendi kendime, o günden beri bende hız limitlerini nadiren zorluyorum ve gayet güzel oluyor. yola hakimsin, çevreyi seyredebiliyorsun vs vs.. ben ankaralıyım, köyümüzde ankarada. bu yıl inanılmaz yeşil bizim köy. ekip biçenler çok memnundu yaz başlarında. ta ki şu meşhur dolu olayı olana kadar. normalde bozkır olan köyümüz bu yıl yemyeşil. hatta şöyle bir durum olmuş. dün ben pazardayken babamlar köye gittiler. üç dört hafta önce benim çocuklarla yiğenlerimin yere rastgele diktiği karpuz ve domates çekirdekleri çiçek açmış :) hatta yumruğum kadar 3 4 tane karpuz ve birkaç domates olmuş. çocuklar domatesleri yemek istemiş annemde tamam diyip zaten büyümeyeceği belli olanlardan bir iki tanesini koparıp koymuş yarın sabah bunları yersiniz diye ve buradan götürdüğü olmuş domatesleri çocuklara kakalamış :)) baya bi abartmışım yazıyı.. burada olmayı seviyorum sanırım :)) |
ben ankaralıysam köyüm muşta olacak değilya :)) düzeltiyorum arkadaşlar, ankarada ikamet ediyorum ve atalarım ankaranın bir köyünde doğup büyümüş.. |
Ankara'ya gitmek hiç nasip olmadı. Her Gerede sapağından döndüğümde kendi kendime bas git Ankara'ya diyorum. Hiç olmazsa caddelerinde turlar, uygun bir yer bulursam karnımı doyurur geri gelirim diye düşünüyorum ama bir türlü başaramadım. Gittiğim yoldan bir de dönüşü olacağını düşününce gözümde büyüyor kilometreler...![]() Hıza gelince, artık gerçekten yapamıyorum. Sakin kullanımla etrafı seyreyleyerek yapılan bir yolculuk beni daha çok memnun ediyor. Düz yolda yine biraz hızlı kullanabiliyorum ama virajlarda gerim gerim geriliyorum. Bir de şunu farkettim köprü, viyadük gibi yerlerden geçerken daha bir tedirgin oluyorum. Bunu yükseklik korkumun olmasına yoruyorum. Şimdiki İstanbul otobanları gibi emniyet şeridi sıfırlanmış yollarda beni yoruyor. İzmit civarınındaki peşpeşe gelen tünellerden önceki virajlı emniyet şeridinin hiç olmadığı uzun viyadük eğer hız olarak 110 civarını geçmişsem beni strese sokuyor. Burada sağ taraf müsait değilken sellektör yapıp sıkıştıranlar olduğunda kan beynime geliyor. Sağa geçicem geçemiyorum. Daha hızlı, söylediğim sebepten gidemiyorum. ![]() cburakreis,TEZ_TEX Düşüncelerimde yanlız olmadığımı bilmek güzel. ![]() |
bas gel mesai saatleri ve salı perşembe geceleri harici pazar dahil ne zaman istersen otoban girişinde karşılarım dostum. karın doyuracak bir yer bulmak ne demek :) Allahın izniyle mide fesadı geçirince tedavi olacak yer aratırım sana :)) |
Hehe...Sağolasın dostum. Bir gün neden olmasın... ![]() |
Yolların Almanya'daki otobanlar gibi olması lazım o hızlı(!) araç kullanıcılarına üstünlük kanıtlamak için. Onun dışında provokasyona gelip ülkemiz yollarında yarışa tutuşmak fazla tehlikelidir. Takip mesafelerine uymadan konvoy halinde yüksek süratte seyreden trafikten olabildiğince uzak durmak lazım. Maalesef Türkiye'de buna dikkat eden insan az. Bu konuda Almanya'da dublör kullanılarak gerçek bir otoyol takip mesafesi testi yapılmış geçenlerde. Tv'de seyrettim ama bulabilirsem eklemeye çalışayım videosunu. 100 km hızda 2 araç boyu mesafe ile araçlar seyrederken en usta ve refleksleri üst düzeyde olan dublör test şoförü dahi önündeki araç aniden fren yapınca arkadan çarpmaktan kurtulamıyordu. ![]() |
Sağolasın yılmaz... Bu yolculuğumda nerdeyse uyardığın şey başıma geliyordu. Dönüşte İzmit civarına gelince ki akşam saatleri yaklaşıyordu trafik birden durma noktasına geldi. Uzun süre yavaş yavaş ilerledik. Bir süre sonra Dil ovasına gelmeden İzmit tarafındaki ilk tünele yaklaşırken trafik birden açıldı. Herkes beklemenin yarattığı sıkıntı ile gaza yüklendi. Bilenlerinşz vardır o tünele Ankara tarafından bir rampadan sonra giriş yapılır. O rampada sol şeritte ilerlerken tünele az kala trafik zınk diye durmasın mı? Ben takip mesafesini koruduğumdan zor olmadı durmam ama dibimden gelen bir tane kamyonet vardı. Frene basarken aynı zamanda dikiz aynasından onu kontrol etmeye başladım. Ve mümkün olduğunca frene kademeli basarak duracağım noktadan biraz daha ilerde durdum. Kamyonet yolun yanındaki korkuluklara doğru çarpık bir şekilde ancak durabildi. Eğer ben arkamdan geleni düşünmeden ani bir duruş sergilesem arkadan vurmuştu. 10 sene kadar önce duramayıp hafif bir kaza yaptığım için o günden beri takip mesafesine dikkat ederim. En azından sinir bozucu bir şekilde tampon tampona asla öndeki arabayı takip etmem. Edene de gıcık kaparım. Çekerim sağ şeride ne hali varsa görsün. ![]() |
Bu arada s60'ın arka koltuklardaki diz mesafesini soranlar oluyordu. Arka koltuğa tam hatırlamıyorum ama sanırım hiç oturmadığımdan oturmuşsam da dikkat etmediğimden cevap yazamıyordum. Bu akşam eve gelince garajda oturdum.![]() İlk önce söylemem lazım boyum 1.80. Ön koltuğu ise mümkün olduğunca yere yakın ve biraz geride kullanırım. Durum böyleyken diz mesafesi arka koltukta oturduğumda yetersiz geldi. Hiö oturulmaz falan değil elbette ama dizlerim hafiften ön koltuğun sırtına değdi. Kafamın ise tavanla arasında 5cm.kadar bir mesafe kaldı. Baş yüksekliği olarak sorun yok diyebilirim. Eğer ön koltukta oturanlar biraz daha derli toplu oturup koltuğu önce çekerlerse diz mesafesi de fena sayılmaz. Kısacası belki s60'ın dış ebat büyüklüğüne bakıldığında, arka koltuk ferahlığı tatmin etmeyebilir. Uzun süren yolculuklarda orta üstü boy posa sahip yetişkinler sıkıntı yaşayabilir. Kısa yolculuklarda veya fazla uzun olmayan insanlar oturduğunda pek sorun yaşatacağını düşünmüyorum. Önde oturanlar içinse haddinden fazla ferahlık sunuyor s60. Bugün gene bir arkadaşım yeni kasa A4 ü ile ziyarete geldiğinde oturdum içinde biraz. Ön koltuklar için söylüyorum; s60 daki ferahlık A4'te kesinlikle yok. |
Geçmiş olsun dostum :) O yüzden ben de duruma göre ya hız yapıp konvoyun önünde gitmeyi yahut aheste bir şekilde arkalarda ama takip mesafesini koruyarak gitmeyi tercih ederim. Arkadan tampona yaklaşan olursa da kısa süreli dörtlü flaşörlerle ikaz etmeye çalışıyorum. En çok rahatsız olduğum şeydir araç kullanırken takip mesafesini ihlal ederek arkadan yaklaşanlar ![]() |
O cıvar gerçekten çok tehlikeli. Özellikle de tatil dönüşlerinde. Sanırım yolun zınk diye durmasının sebebi üç şeritten birden iki şeride düşmesi. Bana da oldu. İlkten duramayıp öndekine çarpacağımı sandım. Sonra birden durabilme ihtimalim doğdu. Derhal peki arkadaki durabilecek mi diye düşündüm. Dikiz aynasına baktım, o ara durdum ve aynadan arkamdan gelen Doblo vari bir aracın farların tam bana çarpacakken sağa kaçtığını gördüm. Duramayacağını anlayınca sağa kaçtı, şükür sağ şerit boştu. Ve tüm bunlar 1-2 sn içinde oluyor arkadaşlar. Bazen gözlerinizle aynaya çabucak bakıp tekrar önünüze bakana kadar çok şey değişiyor. |
arkadaşlar yaklaşık 1 aydır bu ilana gidip gidip geliyorum..sizlerin de düşüncesini merak ettiğimden sormak istiyorum..Bodykıt sizce s60 a yakışıyor mu?canlı canlı hiç bodykit li bir s60 görmediğim için net olamadım bir türlü beğeni konusunda.bakıyorum güzel geliyo bakıyorum bodykitsiz daha hoş olurdur diyorum
Bu mesaja 3 cevap geldi. Cevapları Gizle