Arama butonu
Bu konudaki kullanıcılar: 4 misafir, 3 mobil kullanıcı
19657
Cevap
1452837
Tıklama
6
Öne Çıkarma
Cevap: 'VOLVO S60 (2011 ve sonrası): Sorular, Cevaplar ve Dostluklar' (7. sayfa)
S
8 yıl
Yüzbaşı

Selamlar herkese,

alakasız olacak belki ama İstanbul'da Mahmutbey gişelerini kullanan var mı aramızda?
Varsa belki aynı durumdadır, uyarayım dedim...

Bugün fark ettim ki, otoyolu her kullanışımda 2,75 yerine 9.75 tahsil ediliyormuş kredi kartımdan.
Geçiş bilgilerini incelediğimde Mahmutbey gişeleri gözükmeyip sabah girdiğim gişeden akşam çıktığım şeklinde gözüküyor. Hadımköy-Hadımköy gibi...

Karayollarını aradım, Mahmutbey gişelerinin tam olarak çalışmadığını, başvurumu aldıklarını, 20 gün içerisinde iadenin yapılacağını söylediler.
Ayrıca Mahmutbey gişelerinin tam olarak çalışması 3 hafta kadar sonra olacakmış.

Yani ben günde 5.5 TL yerine 19.5 TL vermeye 3 hafta daha devam edeceğim, tahminen 450-500 TL cebimden ekstradan çıkacak sonra arkadaşlar zahmet edip 1 ay sonra falan geri ödeyecekler. Zihniyete bak.

Bir işiniz de düzgün olsun, Allah belanızı versin....


Bu mesaja 1 cevap geldi.
F
8 yıl
Yüzbaşı

arkadaşlar mrb
uzun zamandır yapmayı planladığım fakat çıkmacılarda pek bulamadığım yeni nesil dijital göstergeyi sonunda 2011 v60 aracıma monte ettim. buyrun video detaylı bilgi video açıklamalarında

https://youtu.be/p1qRR5zXlHI



< Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaja 2 cevap geldi.
D
8 yıl
Yarbay

Sevgili Haacar,geçenlerde biraz o bahsettiğimiz plastiklerle oynamış ve sağ ve sol arasındaki bariz farkı tam gidermemekle birlikte gözümü rahatsız etmeyecek kadar düzeltmiştim ve daha sonra boş ve geniş bir vakitte (bir hafta sonraki bir haftalık iznimde) dahada düzeltirim diyerekte planlama yapmıştım.Bugün msj ını görünce çıkıp uğraşayım, böylece sana ne yaptığımı/nasıl yaptığımı yazarım dedim.



Ilk önce her üç plastiği saat yönünde son noktalarına kadar çevirip/sıkıp sıfırladım.Sonra aracın karşısına geçip sıfırlanmış haline baktım.Kapak en alt noktaya indiği için sağ ve sol aralıklar neredeyse değecek kadar yaklaştı ve her iki çamurluk ise yüzey olarak dışa çıkıntı yapmış gibi kapağın üstüne çıktı.Şoför tarafındaki çamurluk diğer tarafa göre hem kapaktan daha yüksek seviyedeydi ve hemde çamurluğun farın üst tarafıyla kesişen noktası (çamurluğun köşesi) fardan daha uzaktaydı.Bunlardan ayrı olarak aralıklar şoför tarafında halen biraz daha fazlaydı yolcu tarafına göre.Durum buydu sıfırlanmış halde.





< Resime gitmek için tıklayın >



< Resime gitmek için tıklayın >



İlk olarak far ile şöför tarafının çamurluğu arasındaki açıklığı (çamurluğun köşesindeki dışa doğru çıkıklığı) düzeltmek için bahsettiğim iki vidayı gevşetip içe doğru 1-1.5 mm kadar ittince o aykırılık düzeldi ve sağ/sol aralık farkı daha da azaldı.



İkinci olarak plastikleri ayarladım.sağ/sol çamurlukların yüzey olarak kapaktan yaptığı yüksekliği gidermek için tabiki kapağı, plastikleri saat yönünün tersine çevirerek yükseltmek gerekiyor.Yolcu tarafı plastiğini önce bir tur çevirip deneyerek,sonra bir tur daha çevirerek çamurluk/kapak yüzeyini hem eşitlemiş hemde aralığı genişletmiş oldum.Sonrada şoför tarafını aynı şekilde iki tur çevirerek yükselttim ve çamurluk/kapak seviyeleri düzeldi ve aralıklarda normal bir genişliğe geldi.



Bunlar bittikten sonra tekrar karşılaştırma yaptım;her iki tarafın yüzeyleride son derece düzgündü,sadece yolcu tarafındaki aralık şoför tarafına göre dar görünüyordu.Zaten bir bütün olarak bakıldığında da aralık çizgisinin fara dogru yaklaştıkça inceldiği yani daraldığı görülebiliyordu.Son olarak bunu düzeltmek için plastiği çeyrek tur daha saat yönünün tersine çevirdim ve aralık hem kendi bütünlüğü içerisinde düzgün bir görüntüye hem de şoför tarafıyla simetrik görüntüsüne kavuştu.





< Resime gitmek için tıklayın >



< Resime gitmek için tıklayın >



En son daha ince bir karşılaştırma yaptım ve her iki aralık arasındaki genişlik farkının 0.3 mm den daha fazla olamayacağına karar verdim.Sanırım standart olarak farklılık payı bundan daha fazladır.



< Resime gitmek için tıklayın >

Not:Fotoğrafları herşey bittikten sonra çektim,farklıymış gibi görülebilir,bunun nedeni çekim açısı,uzaklık ve ışık.
Diğer bir olay ortadaki plastikle oynamak pek gerekmedi,onuda bir tur çevirerek yükselttim ama en son seviyelere yükseltmeden bir fark yaratabileceğini düşünmüyorum.Mantıken düşününce en yüksek seviyelerinde kapak kilit dillerindende güç alarak orta noktadan kapağı yukarı doğru baskılayarak yanlarda yani sağ ve sol tarafta alçalmaya neden olabilir.

Selamlar





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi D.Baran -- 6 Şubat 2017; 15:57:13 >

< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaja 2 cevap geldi.

Bu mesajda bahsedilenler: @boatswain , @programmer_onur , @haacar
D
8 yıl
Çavuş

Bence siz biraz uzaksınız volvo t3 almaya.. lütfen yanlış anlamayın ancak niyeti olan kişi ilk önce volvo nun web sayfasında tüm bu sorular dahil her konuyu araştırır.. sonra kullanıcı yorum ve tecrubelerini sorabilir diye düşünüyorum .. umarım yanlış anlaşılmam

Alacağınız Kararın size hayırlı olmasını dilerim



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

W
8 yıl
Binbaşı

2012 yıındaki ilginç bir kaza
Hafif bir uçak, Londra'daki bir hava kulesinde bir Volvo'ya çarptı ve İsveçli aracın yolcuları yara lmadan kurtuldular.

< Resime gitmek için tıklayın >< Resime gitmek için tıklayın >



A
8 yıl
Yarbay

quote:

Orijinalden alıntı: programmer_onur

Beyler merhabalar. Advance makyajlı kasanın ön göğüs kaplama malzemesi bana gerçekten sert ve dandik geldi. Premium hissiyatını alamadım. Sert plastiğe yakın bir malzeme nerdeyse. Ayrıca direksiyon simidi kaplamasıda aynı dandiklikte gibime geliyor. Sizde de aynı hissiyat mevcut mu özellikle yakından bakıp dokunduğunuzda?

Bir haftalık S60 T3 Advance kullanıcısı olarak ben gayet kaliteli olduğunu düşünüyorum hocam. Direksiyon açık ve koyu renk kombinasyonuna sahip. V40 dan daha kaliteli bir dokusu var bence.



Siz nerden bu düşünceye sahip oldunuz hocam?



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaja 1 cevap geldi.
D
8 yıl
Çavuş

Bu göreve getirilmesi nedeniyle bende kendisini tebrik ederim. Türk ün halinden yine Türk anlar :)




Bu mesajda bahsedilenler: @programmer_onur
T
8 yıl
Yüzbaşı

Volvo servisinde bulduğum s60 opsiyon ve paket bilgilerini içeren broşürün fotoğrafını paylaşıyorum. Özellikle volvo s60 advance premium arasında ne gibi fark var en çok merak edilen bu sorunun cevabını bulabilirsiniz.



< Resime gitmek için tıklayın >



< Resime gitmek için tıklayın >



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

E
8 yıl
Binbaşı

quote:

Orijinalden alıntı: Ahmetkardes06

Arkadaslar, T3 benzinli modeli en iyi şartlarda ortalama kaç litre yakar, dizel corolla var bizde ortalama 5,2 litre yakiyor, yakıt konusunda çok üzermi? Yillik 15 bin km yapiyoruz

5,2 lt yakan birini T3 üzer benden demesi ama piyasa d2 motor s60 lar onlara yönelebilirsin.
Corolladan sonra s60 size gerçekten sınıf atlatır.


Bu mesaja 1 cevap geldi.
R
8 yıl
Teğmen

Arkadaşlar bugün volvo dan aradılar. Volcar dan aldığım 2. el 2014.10 V60 D2 Premium aracımın %30 verimlilikle çalışan ve bu nedenle start stop sistemini çalıştırtmayan aküsü serviste ücretsiz değiştirilecek. Volvo bu hareketi ile bir müşteri ve destekçi kazanmış oldu.
tebrikler





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi real_daywalker -- 12 Mayıs 2017; 16:50:19 >

K
8 yıl
Yüzbaşı

Yurtdışına gitmeye gerek yok, Ebay'de bazı şeyler çok uygun fiyata ve Türkiye'ye posta var. 30€ limiti de çok problem değil aslında, eğer aştıysanız sadece postacıya %18 KDV ödüyorsunuz.

Benim aldığım ürün:http://www.ebay.co.uk/itm/192183399105

Uygun fiyatlı bir diğer bakım ürünü de IKEA Absorb deri bakım kiti. Volvo'da satılan ürünle bire bir aynı ürün. Aynı fabrikanın malı, sadece etiketleri farklı. Ben yıllardır evdeki deri koltukta kullanıyorum, çok iyi ve gerekli bir ürün. Aracımda da yılda birkaç kez yapıyorum.

https://m.ikea.com.tr/urun-katalogu/ev-duzenleme/montaj-ve-bakim-urunleri/10032294/absorb-deri-bakim-seti.aspx


K.





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi korayesque -- 1 Haziran 2017; 8:12:29 >

< Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaja 3 cevap geldi.

Bu mesajda bahsedilenler: @real_daywalker
A
8 yıl
Yarbay

arkadaşlar, aracı park ettikten sonra çıkarken, sürücü kapısını içeriden açtığımızda sadece sürücü kapısı açılıyor, diğer kapılar açılmıyor. her seferinde indikten sonra arka koltuktan ya da bagajdan bir şey alacaksam kumanda ile tekrar açma işlemi uyguluyorum ki diğer kapılar da açılsın.

bunun diğer tüm araçlarda olduğu gibi ön kapılardan biri açıldığında ya da sadece sürücü kapısı açıldığında tüm kapıların açılmasını sağlayan bir yöntemi yok mu? yoksa ben mi bulamadım? kullanım kılavuzuna da baktım ama böyle bir bilgiye ulaşamadım...


Bu mesaja 5 cevap geldi.
İ
8 yıl
Teğmen

quote:

Orijinalden alıntı: tamerbilisim

Arkadaşlar dün gece aracı park ettikten sonra radyatör fanının sürekli çalıştığı farkettim, sonrasında 2-3 dakika bekledim hala çalışıyordu sonra arabayı tekrar çalıştırıp stop ettim fan durdu.

Sizce bu durum normal mi?

İşin ilginç yanı Fanın açılmasını gerektirecek bir durum da yoktu bana göre uzun yoldan geldim aracı normal kullandım trafik yoktu ve dışarısı 20 dereceydi.

dışarısının sıcaklığından ziyade motorun sıcaklığına göre araba kendi soğutmasını ayarlıyor. özellikle uzun yoldan sonra bence yapmasında hiçbir sıkıntı yok. düşük tempoyla koşan bir maraton koşucusu gibi zaman zaman araba durduktan sonra ekstra soğutma ihtiyacı olabiliyor.



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

K
8 yıl
Yüzbaşı

Merhaba

Çok haklıymışsınız, ses gerçekten emniyet kemeri tokasından geliyormuş! Son günlerde ses iyice arttığı için artık dayanılmaz hale gelmişti. Daha kötüsü bu sesi sadece ben ve kızım duyuyoruz, eşim neden bahsettiğimizi bile bilmiyor. Konuya yabancı arkadaşlar için bilgil: araç kasise girdiği zaman, ya da dengesiz durumlarda, sanki bozuk para birbirine çarpar gibi civ civ diye bir ses geliyordu. Üstelik bu ses bazen oluyor, bazen olmuyor, hava nemli iken artıyordu.

Dün dediğiniz gibi otururken ileri geri sallandım, ses geldi; sonra emniyet kemerini çıkarıp sallandım, ses kesildi. Emniyet kemeri kilit mekanizmasına Würth Silikon Sprey sıktım, gider gibi oldu, sonra yine geldi. Tokayı inceledim ve içinde hareketli metal bir gergi parçası gördüm. Bugün dikkatlice plastik kapağını söktüm, içini temizledim, ve silikon sprey sıkıp geri kapattım. Garanti olsun diye bir de kilitin bağlantı noktasındaki yaya da sıktım. Artık ses yok! Ekte fotoğrafları var. Bu arada herkese tavsiye ederim, Würth Silikon Sprey'i altı ayda bir kapı contalarına ve ses yapan trime sıkıyorum, ses falan kalmıyor. Direksiyon ya da vites topuzu gibi elle tutulan yüzeylere değdirmiyorum, zira çok kayganlaştırıyor ve tehlike yaratıyor.

Altı ay geç de olsa çok teşekkür ederim Emre Bey.

Koray

< Resime gitmek için tıklayın >
< Resime gitmek için tıklayın >
< Resime gitmek için tıklayın >





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi korayesque -- 21 Haziran 2017; 12:28:41 >
Bu mesaja 2 cevap geldi.

Bu mesajda bahsedilenler: @///MRE
A
8 yıl
Yarbay

quote:

Orijinalden alıntı: eritroblastosis

şanzıman yağını 80000 km de değiştirdim yaklaşık bir sene önce, eşimin aracını da 5 yaşına girince değiştirmiştim aynı aylarda, tesadüfmüdür bilmem ama her iki araçta da şanzıman yağ değişimi sonrası ciddi şanzıman sorunları yaşadım kış boyunca, çok kereler servisin yolunu tuttuk ama her iki araçta da ciddi sorun çıkmadı havalar ısındığındanmı, kullanımla yağın dişliler arasında hareketi ve metal aşınması sonrası sistemin oturmasındanmıdır bilmem ama hiçbir sorun yok şimdilik,

eğer yaşadığınız şehirde yetkili volvo servisi var ise ford servislerinde malesef volvo bakımı yapılmıyor, en azından izmir için böyle söyledi bana izmir otokoç,


trigerin de yetkili serviste değişmesi gereken özel bir işçiliği olduğunu düşünmüyorum, işe aşina bir usta-özel servis gayet de halledebilir, tabi benim düşüncem,

benim de garantim bittiğinden bir daha asla yetkili servise girmeyi düşünmüyorum, kendilerine çeki düzen verene kadar, 40000 km de şanzıman yağı değişimi komik ötesi olmuş, motor yağını bile değişmeseniz motora hiçbişey olmaz o kadar km de, tamamen kapalı kutu olan şanzımana ne olacakmış bi de onu açıklasalar bari...

valla, volvo servisi var diye ford servisi bakmıyorsa, ankara'dan çıkar, kırıkkale'ye gider orda girerim ford servisine. bunlar kendilerini uyanık sanıyorlar ama filden büyük fil terbiyecisi var...

trigere gelince; dediğim gibi onu ben evin önünde kendim bile değiştiririm. bunlar kendilerini bulunmaz hint kumaşı zannetmesinler. hepi topu, dikkat edilecek 2 noktası var; gerginin doğru gerdirilmesi ve doğru sente verilmesi, gerisi hikaye. bu iki önemli noktayı da servisteki ustanın da doğru yapabileceğinin garantisi yok. bana öyle "özel eğitim alıyorlar" filan ayağıyla gelmesinler...

benim bakım konusunda zaten volvo türkiyenin periyodik bakım şablonuna uyup uymama konusunda tereddütlerim vardı. yani yetkili servisi kullanmayacaktım zaten de en azından bakım listesini volvo türkiyenin şablonuna göre dışarıda yaparım diyordum. artık ondan da vazgeçtim. bundan sonra bu konuda muhatap alacağım yegane liste volvo global'in yayınladığı periyodik bakım tablosudur, daha ötesi değil...

< Resime gitmek için tıklayın >

< Resime gitmek için tıklayın >



Y
8 yıl
Onbaşı

quote:

Orijinalden alıntı: yangabaz61

Merhabalar, 1 Mart 2017 itibarı ile 2016 model, 13000 km' de, siyah bir T3 Premium ile aranıza katıldım. Aracı kendimden ziyade eşimin kullanımı ağırlıklı almış olsam da haftasonları mümkün olduğunca sürmeye çalışıyorum. Bir konuda fikrinizi rica edip zaman zaman izlenimlerimi paylaşacağım. S60' a geçişimiz 2013' te sıfır km. olarak satın almış olduğumuz Suzuki Swift 1.2 GL' den oldu. Bilhassa bebeğimizden sonra yetersiz gelen bagaj hacmi, artık zevkten çok eziyete dönüşen sert süspansiyonları, trafikte bolca yaşanan küçük araç sıkıştırma durumları bir anda tepemizi attırınca artık araç büyütmeliyiz diye düşündük. Asıl niyetim bir Subaru Levorg olsa da günün sonunda s60' ı tercih ettik. Hafızalı sürücü koltuğu, otm. kararan dikiz aynası ve silecek/far sensörleri beklentimizi karşıladığından sıfır km. nispeten sıradan compact sınıf bir araç yerine Volvo sahibi olmak bize mantıklı geldi. Düşük kilometreli, siyah bir araç bulunca da zamlardan önce son çıkış diyerek Otokoç/Birmot İstinye' den alışverişi yaptık. (Bu arada bir parantez açmalıyım. Aracı aldıktan sonra sol dikiz aynasının elektronik mekanizmasının darbe aldığı ve arızalı olduğu anlaşıldı. Takılma yapıyor ve hareket etmiyordu. Otokoç' un herhangi bir ikinci el mekanik/elektronik garanti taahhütü olmamasına rağmen Birmot ikinci el elektronik mekanizmayı iyi niyet çerçevesinde ücretsiz değiştirdi. Bu elektronik aksam maliyeti işçilikle birlikte 1200TL civarında idi) Olmamasına üzüldüğüm tek donanım adaptif xenon farlar. Deri koltuğun hadi ısıtmalısı olsun dediğinizde muadil temizlikte ek paketli advanceler için 25-30bin TL daha fazla ödemek gerekiyordu. Bu mebla da neredeyse bir Suzuki Swift olduğundan değerlendirmedim. (değmez demiyorum, birçok faydalı opsiyon var haliyle) Yirmi günlük maceramızda 500 km' de 50 litre 95 oktan yakıt tükettik, yani ortalama 10litre. Bu değer 94 beygirlik minik Suzukimiz' de 7,5litre olduğundan cüsse ve performansa göre gayet memnun kaldık. Volvo Mercedes ve BMW' ye göre daha sert süspansiyonlarla biliniyormuş, ancak Citroen C4 ve Suzuki Swift' ten sonra haliyle darbe emişinden çok memnunuz. Şimdilik tek olumsuz durum sol sürücü emniyet kemeri haznesinden bozuk zemin sürüşünde geşen ince çıtırtı sesi. Çok rahatsız edici olmamakla birlikte benim gibi detaylara takılan kişilerin duyabileceği, boş pet şişenin plastik koltuk ceplerinde yapacağı ses gibi. Foruma ilk sorum sizlerin benzer durumu yaşayıp yaşamadığınız. Daha geniş bir zamanda uzun uzadıya bir değerlendirme de yazacağım. Yanıtlar için şimdiden teşekkürler.

Herkese tekrar selam. '16 T3' ümüzle ilk uzun yolumuzu tamamladıktan sonra tüketim değerlerini paylaşmak istedim. Aracımız Mayıs ayında yıllık bakımını görmüştü ve Temmuz ortasında 931 km' lik bir seyahat gerçekleştirdik. Yolcuğuğa çıkmadan önce depomuzu Total' den 95 oktan standart benzin ile doldurduk. Osmangazi Köprüsü' nü kullanarak gerçekleştirdiğimiz İstanbul - Küçükkuyu - İstanbul turunda tüketimimiz 100 km' de ortalama 6,97 lt. oldu. Yol bilgisayarı ise seyir bilgilerinde ortalama 6,5lt/100km' lik bir tüketim gösteriyordu.

* Lastiklerimiz 38 psi basıncındaydı.
* Yolcu ve bagaj dahil toplamda yaklaşık 200 kg. yükümüz vardı.
* Yolculuğun yaklaşık 700 km' lik bölümünde klimamızı kullandık (ECO mod hep devredeydi ama klimamız da açıktı)
* Otobanda hız sabitleyici ile 120-125km/s, bölünmüş yolda 110-115km/s, ve şehiriçinde de tabela süratleriyle, genelde 2000 rpm bandında yolculuk ettik.
* 931 km' nin 830 km' si tamamen bölünmüş yol ve otoban, 100 km' lik kısım ise ortalama hızın 50 km/s olduğu asfalt köy yolu idi.

Bir sene önce benzer rota ve şartlarda '13 Suzuki Swift 1.2 GL Otm. ile 6,5 lt/100km' lik bir ortalama tutturmuştuk. Günün sonunda S60 T3' ün getirdiği ufak külfet avantajlarına göre bir hayli göz ardı edilecek seviyede.

Notumu düşeyim, belki birilerinin işine yarar.





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi yangabaz61 -- 17 Temmuz 2017; 9:6:37 >
Bu mesaja 2 cevap geldi.
A
8 yıl
Yarbay

öncelikle, aracı stop ettikten sonra genleşme kabının kapağını açmanız büyük bir hata. o kapak, motor soğutma sıvısı sıcak ike nhiç bir şekilde açılmaması gerekir. ikinci olarak, ilk seferinde sıvı seviyesi dibe kadar indiğine göre ve siz üzerine ekleme yaptığınıza göre büyük olasılıkla sisteme hava da yaptırdınız.

genel bilgi olarak söylemek gerekirse; soğutma sistemi kapalı devre bir sistemdir. yani sıradışı bir durum olmadıkça sistemdeki sıvı hemen hemen hiç eksilmez. eksilme için ise bir kaç yol var;

* sistemin herhangi bir yerinde kaçak olması durumunda sıvı sistem dışına kaçarsa eksilir. mesela hortumlar, ek yerleri, özellikle kalorifer peteğindeki delik durumu gibi. ek yerleri ve hortumlardaki kaçaklar için gözle muayene edilebilir. bazen sistem sıcak olduğu için sıvı çıktığı yerdde hemen buharlaşıp, gözle kontrolde çok ıslaklık görünmeyebilir ama o zaman da en azından antifiriz kalıntıları görülecektir. kalorifer peteği deliğinde ise sürücü ve yolcu ayak bölgesine bakmak gerek. paspasta ıslaklık görülürse petek kontrol edilmeli. bunlar haricinde araın park yerinde yerde su lekesi kontrolü de yapılabilir.

* genleşm kabı kapağı arızası ; genleşme kabının kapağı özel bir basınçlı sistemle çalışır. kapak içinde bir yay ve o yayın belli bir basınçla bastığı küçük bir kapakçık vardır. sistemdeki suyun basıncının, normal çalışma basıncına kadar olması durumunda bu yay kapakçığı ağız kısmına basarak dışarıya kaçak olmasını önler. herhangi bir sorun durumunda soğutma sistemi basıncı olması gerekenin üzerine çıkarsa, sisteme zarar vermemesi, bir yerleri patlatmaması için, bu basınç, kapak içindeki yayın tutma direncini yenerek kapakçığı iter, hafif bir açıklık sağlar ve aşırı basınç burdan yani genleşme kabı kapağından tahliye edilir. eğer bu kapaktaki yay bozulursa (ki aslında sanılandan çok daha fazla karşılaşılan bir durumdur) olması gereken itme kuvvetini sağlayamaz ve sistemin normal basıınç değrinde bile açılarak sıvıyı dışarıya kaçırır. bu durumu da kapak bölgesinde antifiriz lekesi arayarak kontrol edebilirsiniz.

* son olarak en korkulanı; silindir kapak contasını yanması olayıdır. silindir kapak contası silindir bloğu ile silindir üst kapağı arasında bulunur ve bloktan gelip kapağa devam eden yağ ve su kananlarını birbirinden izole eder, bu sıvıların kendi kanallarında çıkıp diğer kanala geçmesini önler. ve aynı zamanda da silindirlerde sıkıştırma zamanında oluşan basıncını (silindir kompresyonu) da tutarak dışarıya kaçmasını önler. bu conta yanarsa (yanma tabiri bildiğimiz yanmayı ifade etmez, contanın tahrip olması durumuna yanma deniyor) contanın hasar aldığı yere göre, yağ su kanalına, su yağ kanalına kaçıp birbirine karışır ya da su yanma odasına kaçar, burda yakılır ve eksozdan atılır. veya silindir kompresyonları, soğutm sistemine girip sisteme sürekli hava yaptırır, bu da yine sıvının bulunduğu sisteme sığamamasına ve genleşme kabı kapağından kendini tahliye etmesine neden olabilir. bunların kontrolü, soğutma sıvısına karışan yağ kontolü, yağa karışan su kontrolü ve eksozda beyaz duman ve ıslaklık kontrolü ile sistemin havası alınmasına rağmen sürekli hava yapıp yapmadığına bakılarak yapılır. bu belirtilerden biri ya da bir kaçı görülürse silindir kapak contasından şüphelenmek gerekir.


konuştuğunuz servisler, direkt bu son anlattığım ihtimal üzerinden gitmişler ve sadece anlattıklarınıza bakarak conta yanmasına hükmetmişler.

her şeyden önce, iyi bir özel serviste, sorunun öncelikle teşhisi yoluna gidin derim. yani öncelikle, soğutma sisteminiz, olması gerektiği gibi tamamlansın, havası güzelce alınsın, sonra takibi yapılsın. halen eksik varsa eksilme nerden oluyor, kaçak nerden kaynaklı, hortum ve ek yerlerinden mi gidiyor, eksozdan mı çıkıyor, genleşme kabı kapağından mı atılıyor bakılsın. bu kontroller ve teşhisten sonra ancak ona göre bir tedavi yoluna gidilebilir. gerekli teşhis yapılmadan daha fazlasını söylemek yanlış olur...





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi aya -- 25 Temmuz 2017; 21:30:50 >
Bu mesaja 1 cevap geldi.
Ç
8 yıl
Binbaşı

quote:

Orijinalden alıntı: D.Baran

Zaten hiç kullanmadım benim ilk aracımdan beri kullandığım tork ayarlı anahtarım var.

Araçla beraber gelen, aşırı kalitesiz bijon anahtarını kullanmamakta yarar var, janttaki bijon deliklerini çiziyor, janta zarar veriyor, işte görmüyor, kısacası tam bir baş belası haline geliyor.

Zaten yılda 2-3 kez işimiz düşüyor en fazla, o zamanda iş görmemesi gerçekten can sıkıyor.


Bu mesaja 1 cevap geldi.
A
8 yıl
Yarbay

arkadaşlar, bir kaç sayfa önce araç kamerası sohbeti çevirmiştik, takip edenler bilir. bir kamera siparişi vermiştim. geldi ve montajını yaptım. ancak video performansını da göstermek istediğim için ve bunu gerçekleştirebilecek ortam ve zamanı bulamadığım için bir süredir erteliyordum. artık videolar elimde, dolayısıyla montaj ve çekimleri detaylıca paylaşıyorum;

öncelikle şunu söylemek isterim ki; bugüne kadar internetten, gerek ebay, gerek geek, gerekse aliexpress gibi sitelerden uzun yıllardır alışveriş yaparım. yapanlar bilir, alışverişi yaptıktan sonra tarafınıza bir bilgilendirme maili gelir, "siparişinizi hazırladık, gönderiyoruz" vs. gibilerinden, genellikle matbuu olan bir maildir. bunca alışverişimde ilk defa bir bilgilendirme mailine gönderinin fotoğrafı eklenerek, "postaya verdik, geliyor" diye bir mail aldım. bununla birlikte ürünü tabi ki aliexpress'ten aldık, dolayısıyla ürün çin malı ama niyeyse bana paket hollandadan geldi. yanlış anlamadıysam da ürünü direkt üreticinin satış sitesinden almış olmalıyım. öyle olunca aklıma avrupa'da bir dağıtım deposu vs. gibi bir şey olabileceği geldi...

< Resime gitmek için tıklayın >


paket içeriğine gelirsek; orjinal, şık bir kutu ile geldi. kutunun arkasına bakarsanız bir çok sertifikaya sahip görünüyor, umarım gerçekten öyledir. paketten, sigorta ve enerji kontrolü için ışıklı bir kontrol kalemi ve bir de trim sökmek için plastik maşa çıkması ayrıca bonus oldu. trim maşasını kullanmadım, gerek olmadı ama kontrol kalemi çok işimi gördü. o olmasa multimetre ile ölçüm yapmak zorunda kalacaktım.

< Resime gitmek için tıklayın >




montaja gelirsek ;

torpido gözü altında 2 adet sigorta kutusu var. ben bağlantıları küçük sigorta kutusundan yaptım. bu arada sigorta kutusunda, aracın üzerinde olan olmayan tüm donanımların sigortalarını yerleştirmişler. hiç bir yuvayı boş bırakmamışlar. muhtemeldir ki, her araç için konfigüre edilmiş donanım listesine göre o sigortaları tek tek dizecek personel istihdam edip ya da bunu otomatik yapacak bir robot kullanıp zamandan ve paradan kaybetmektense, tüm sigortaları tek seferde yerine dolduracak tek bir robot ile zamandan tasarruf etmiş olabilirler.

< Resime gitmek için tıklayın >

kameramız, daha önce konuştuğumuz üzere, kapasitörlü, pilsiz, ekransız, wi-fi'li bir model. pilsiz olmasını, pilin yazın aşırı sıcaklardan dolayı patlama riski taşımasından dolayı pilsiz tercih ettik. pilsiz kameralarda da ekran kullanılmıyor (ben hiç rastlamadım en azından). dolayısıyla aslında ekransız olması da boyutun küçülmesi açısından işime geldi. wi-fi çok sağlıklı çalışıyor, kolayca bağlanıyor ve app store'dan indirdiğimiz programı ile de sorunsuz, uyumlu bir şekilde tüm ayarları yapmanıza, telefondan gerçek zamanlı ön izleme alabilmenize imkan sağlıyor. wi-fi isim ve şifresi de kolayca değiştiriliyor.

pilsiz olması özelliğinden dolayı da 2 adet bağlantı ucu var. çünkü birisi ana beslemeyi sağlarken, diğeri, hem kontağı kapattığınızda bunu algılamayı ve dolayısıyla kaydı otomatik durdurmayı hem de kayıt dosyasını güvenli bir şekilde sonlandırmayı sağlıyor. bunu eskiden radyo-teyp montajlarındaki gibi düşünün onlarda da iki uçtan birisi ana beslemeyi sağlarken diğeri de stand-by durumunu besliyor ve böylece aracı kapatıp gittiğinizde radyo istasyonları, tarih ayarları gibi bilgilerin sıfırlanmasını önlüyordu. bu pilsiz kapasitörlü kameralarda da aynı şekilde biri ana besleme olacak, diğeri ise stand-by beslemesi ve kontak algılaması yapacak 2 bağlantı ucu mevcut. dolayısıyla sigorta kutusunda da birisi kontak açıldığında açılıp, kapandığında kapanan bir sigortaya, bir de kontak kapalı iken bile beslemeye devam eden bir sigortaya ihtiyacımız vardı. bunun için de sigorta tablosunda 12 ve 30 numaralı sigortaları kullandım.

12 numaralı sigrta Key-less sigortası. key-less yani anahtarsız giriş sistemi, araç kontağı kapalıyken de dışarıdan gelenleri karşılamak için sürekli besleme halinde olduğundan burası bizim kontak kapalıyken de besleyecek dahili besleme noktamız oldu. benim aracımda anahtarsız giriş olmadığı için burayı kullandım.

30 numaralı sigorta ise aktif şasi-four C sigortası. burası da araç çalışırken devreye giren bir donanım olduğundan ana beslemeyi için de burayı kullandım.

< Resime gitmek için tıklayın >

kablonun döşenmesi aşamasında ise, sağ A sütununun trimini sökerek içeriden tavana taşıma, burda ön camın tavan ile birleşim kısmından kabloyu tavan döşemesi içine saklayarak ortaya kadar getirdim. geri kalan kameranın doğru yere, doğru açıyla yapıştırılması ve orda sabitlenmesi idi. yapıştırmadan önce wi-fi ile telefondan bağlanıp en uygun yeri tespit ettim. aslında orta aynanın sağ tarafına monte etmekti niyetim, ancak ordan çok fazla sağda kaldığını gördüm. bu da ortadaki yapmur sensörü ve city safety ünitesinin aslında simetrik değil, biraz sağa yanaşık montajlandığını farkettirdi. dolayısıyla en iyi görüş açısını bu ünitenin sol tarafından yakaladığım için sola yapıştırmak durumunda kaldım.

< Resime gitmek için tıklayın >

bunlar da gece ve gündüz çekimleri ; otomatik renk düzeltmesi ve diyafram takibini görebilmek adına mümkün olduğunca ışık geçişlerinin olduğu bölgelerden seçmeye çalıştım videoları.

https://youtu.be/PYFlgRJvDrw
https://youtu.be/Uw81sn9H1pQ
https://youtu.be/LccEpbRyAyk
https://youtu.be/tdElPeEupqo


bu arada youtube yüklemesinde HD bile olsa video convert edildiği için kalite bir parça düşüyor, bilgisayarda videolar çok daha net ve çok daha pürüzsüz...





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi aya -- 4 Ağustos 2017; 12:38:16 >
Bu mesaja 4 cevap geldi.
A
8 yıl
Yarbay

quote:

Orijinalden alıntı: jhudaverdi


quote:

Orijinalden alıntı: aya

sigortadan aldığınız hattı öncelikle çakmak adaptör devresine girmelisiniz unutmayın. çünkü çakmaktan adaptör ile geldiğine göre kameranızın çalışma gerilimi usb gerilimi olan 5 volttur. dolayısıyla aracınızın 12 volt gerilimini 5 volta düşürmek için o adaptörü kullanmanız gerekir. kameranız bir ihtimal 5-12 volt aralığında çalışıyor da olabilir ama kesin bilmediğiniz için bu riske girmeyin. adaptörü ile kullanın...

Hocam bu konu hassas, peki sizin sigortadan aldığınız gerilim 5 V mu yoksa 12 V mu? Yani sigorta kutusunda 5 ve 12 V luk çıkışlar mevcut mudur?

araçtan aldığımız her enerji çıkışı 12 volttur. dolayısıyla gerek çakmaklık gerekse sigorta kutusu da 12 volt çıkış verir. bunlar haricinde 5 voltluk bir çıkış yoktur. eğer 5 volt olacak olursa o zaman soket tipini zaten usb tipine çevirmek zorundalar. orta kol dayamanın içindeki usb girişi gibi mesela. bunlar harici dediğim gibi gerek orta konsol çakmaklık, gerek arka koltuk, gerek bagaj çakmaklıkları ve tabii tüm sigortalar 12 volttur. zaten bu nedenle çakmaklıklardan telefon şarj ederken araya şarj adaptörü kullanıyoruz. bu şarj adaptörleri aracın 12 voltluk gerilimini telefonun şarj gerilimi olan 5 volta düşürüyorlar.

benim taktığım kamerayı sigorta kutusundan direkt bağlıyoruz çünkü, bu kameralar yani sigorta kutusundan direkt bağlanan kameraların çalışma gerilimleri 12 volt. o nedenle bunları araya adaptör eklemeden direkt sigorta panelinden aracın kendi çalışma gerilimi olan 12 volt ile besleyebiliyoruz. çakmaklıktan kablo ile bağlanan kameraların çalışma gerilimi ise tıpkı telefonlardaki gibi 5 volt, o nedenle o kameralarda ya kendisi ile gelen adaptörü kullanmak zorundayız ya da bir başka telefon adaptörü ile beslemeliyiz o kameraları. onları direkt 12 volta takarsak yani adaptörsüz sigorta panelinden beslersek yanarlar. o nedenle çakmak yuvasından besleyen arkadaşlarımıza beslemelerini sigorta paneline taşırken araya mevcutta kullandıkları adaptörü eklemelerini tavsiye ediyoruz. çünkü o kameralar 5 volt ile çalışan kameralar ve sigorta kutusundan gelecek 12 voltu 5 volta indirecek adaptörü araya koymak zorundayız...


Bu mesaja 1 cevap geldi.