Sn. kurzweil Ben 3008'de 1. vitesten ikinci vitese birden geçmesini istediğim anda yaptığım şeyi size açıklayayım. Gaza iyice yükleniyorum. Devir hızlıca yükseliyor belirli bir nokta (ki bu noktayı zamanla tecrübe ederek buldum - yolun eğimi vs'ye göre de değişiyor) da ayağımı gazdan çekiyorum ve o anda zaten şanzımanda neredeyse benle eş zamanlı vitesi değiştiriyor. Eğer yanılırsam çok tatlı bir şekilde sallanıyor araba. Elbetteki ayağımızı gazdan çektikten sonra şanzıman ile iletişim büyük ölçüde kesiliyor ona katılıyorum zaten ayağınızı gazdan çekip bekleyin kesinlikle demiyorum. O anı yakalamak önemli sadece onu belirtmek istedim. Birde gaza birden basarak hızlanmamın sebebi ise şanzıman sürekli olarak gaz kelebeğinin açıklığını kontrol ettiğinden aracın istekli bir şekilde hızlandığını ve de buna devam edeceğini algılıyor, birden de ayağımı çekerek şanzımanı kandırıyorum. Eğer ayağımı çekmez ise aynı viteste hızlanmaya çalışmaya devam ediyor araç. Normal seyir halinde ayağımızı gazdan çektiğimizde motor tork üretmediğinden aktarmaya yük binmiyor ancak gaza ani basıldığında birden motor yüksek tork üretmeye başlayacağı için sarsıntı yaşanabilir. |
Sn. muharrem.05 Tüketimle ilgili olarak zaten siz yorumlamışsınız, bence kullanım rahatlığı ve sürüş konforu olarak v60'dan daha fazla memnun olursunuz. Bu izlenimin daha fazla olması için hıza duyarlı direksiyonu tercih edin derim. Perofrmans olarak aslında iki aracın ürettiği tork değerleri birbirine yakın olması ara hızlanmalarda çok büyük eksiklik yaşatmayacaktır. Ancak 0- 100 ve son sürat konularında insignia avantajlı. |
Bayram izninde Antalya-Kapadokya-Antalya yaptım. Yol boyu limitleri zorlayarak giitim, geldim. Yokuşlarda yolda sollamadığım araba kalmadı.. Düz yolda 140-160 km/h aralığında gittim. Klima full açıktı. Giderken tek başıma, dönerken 4 kişiydik.. Arabama bir kez daha aşık oldum.. 4. vitesi yokuşta 5 vitesli arabaların 3. vitesi gibi güçlü çekiyor.. Performans son derece güzel.. Birde bu 1.6 dizel, diğer versiyonlarını düşünemiyorum bile.. Sonuç, gidiş-dönüş yakıt 6,7 litre.. Bu arada, bu yolda Toros dağlarını aştığımı belirteyim, bilmeyenler vardır mutlaka yolu. Düz bir yolun yakıtı değil yani 6,7 lt. Ciddi ciddi dağlara tırmandım. Bu arada bir güzel özelliğini daha keşfettim aracın. Hafızaya radyo kanallarını ayarlamıştım. 1. sırada X radyo var diyelim. Konya da 1 tuşuna bastığımda, X radyo çaldı, fakat frekansı Konya'daki frekansı ayarlanmış şekilde.. Yani, isimli kaydedilen radyoları yoldaki şehirlerin frekansına göre kendisi ayarlıyor. Antalya'ya geldiğimde tekrar Antalya frekansına dönmüştü radyo kanalları. bir not daha, anahtarı ne tür kullanırsanız kullanın start-stop çalışıyor. alt veya üst yüzü farketmiyor.. |
0-100 süreleri birbirine çok yakın. Ara hızlanmada fazla tork dan dolayı volvo daha rahat ettirecektir günlük kullanımda ama son hız olarak insignia farkını konuşturacaktır. Peki 2. el piyasası nasıl? Hala eskisi gibi değer kaybı çok mu? |
Arkadaşlar benim ruhsatta ilk muayene tarihi olarak 2014 yazıyor ? Benim bildiğim yeni araçların ilk muayenesi 3 yılda bir yapılıyor. Yanlışsam düzeltin lütfen ? |
Merhaba, Geçen gece D3 ile Bakırköy-Sabiha Gökçen arası, boş yolda (sabaha karşı 3-4) ortalama 4.5 litre tüketim yakaladım, önceki aracım otomatik 1.6 corolla çok az sıkıştırınca 8'in altına pek inmezdi. Vahim bir fark var, ilk dizel aracım aynı zamanda bu, hayat aslında sandığımdan daha güzelmiş :) |
Herkese iyi aksamlar, 20.000 km bakimi ya da yillik dedikleri bakim hakkinda kafama bisey takildi. 20 bin bakimi tamam ama dolduramazsaniz yilda bi kere demelerini anlamiyorum :/ gitmek zorunlu mu km dolmayinca ya da gitmek gercekten ihtiyac mi? Ihtiyacsa komple bakim ihtiyaci mi yoksa daha mi farkli oluyo km dolmadan yapilan bakim? Tekrar iyi aksamlar. Aracim ilk 500 unu tamamladi cok sukur bu arada :) allah nazardan saklasin cok memnunum |
sn huseyinxy aracı adanadan aldım .... Dediğiniz gibi bana da ilk indirimli fiyat olarak 91-92000 aralığında bi fiyat vermişlerdi.Ancak bi tanıdık sayesinde dediğim indirimi aldım..Satış temsilcisi zaten teklif mailinde bu fiyatı yazamam demişti.. Diğer bütün bayilerde fiyatlar benzer nitelikteydi. |
Bahsettiğiniz, devir yükselirken şanzımanın vitesi büyültmeye hazır olduğu noktayı yakalayabilmek, belki de en önemlisi. Bu noktada gazı kısmak vitesin büyümesini sağlar, fakat bu noktayı doğru hesaplayamayarak gazı erken kısarsak da, gazı kıstığımızla kalırız. Bu noktayı geçirirsek de, daha erken vites değiştirebilecekken, gereksiz fazla devirleri görürüz. Ben mesela, 1.viteste yokuşta(motoru da yeni çalıştırmışsam) gaza yüklenip, yeterli devri bulup, gazı kısmayı tercih etmiyorum. Çünkü bahsettiğim gibi, çok yüksek devirler söz konusu oluyor ve soğuk motoru bu denli bağırtmaya içim el vermiyor. O zaman geriye gaz ucuyla yavaşça devirlenmek kalıyor, ki bu durumda o en optimum vites değiştirme noktasına ulaşmadığım için, gazı kısmalarımın çoğu bir işe yaramıyor. Yine de arabada yük yoksa, bazen söz geçirebiliyorum. Ama eğer araba yüklüyse, bu kesinlikle mümkün değil. Bazen de mesela, gazı kısıp başarısız olursam, araba bir süre gazı kıstığım kadar düşen devirde gidiyor ve sonrasında şanzıman vitesi büyültüyor(geç de olsa anlıyor yani). >> Özellikle belirtmek istediğim bir husus var ki, o da şanzımanın, özellikle 1. viteste en fazla yük altında olduğunda değişen karakteristiği ve vites değiştirme hızının(performansının) düşmesi. Şöyle anlatayım: Yüksek viteslerde şanzıman, vites değişim noktasına geldiğinde, vitesi gayet hızlı bir şekilde, birden bire değiştiriyor(farkettirmeden ve güç aktarımının sürekliliğini bozmadan). Fakat 1. viteste vites değiştirme noktasına geldiğinde, şanzıman vitesi değiştireceğini belli ediyor. Adeta alttan alta "ben birazdan vitesi değiştireceğim" diyor. Bu da, arabanın, daha vites değişimi başlamadan düşmeye başlayan burnundan ve motor devrinden anlaşılıyor. Ve vites değişim süresi, yüksek viteslerde olduğundan bir kaç kat daha uzun sürüyor. Vites değiştiğinde mesela, devir, hemen düşeceği noktaya inmiyor. Devirin inmesi ve yeni vitesin devrine tutunması çok yavaş oluyor. Yani 1. viteste, şanzımanda topyekun bir hantallık durumu var. Şanzımanla ilgili şikayetimin temelinde bunun yattığını düşünüyorum. |
Aracım şu an 1800 km de bayram tatilinde 800 km lik bi yol yaptım ... Araçla ilgili izlenimlerimde: 1)Yakıt tüketimi konusu benimde kafamı kurcalıyordu.Yaşadığım yer itibarı ile çok yoğun bir şehir içi trafiği yok ... ilk aldığımdan beri sıfırlamadığım yakıt tüketimi göstergesi 6,7 lt/100 km civarında ... En son yakıt aldığımda pompa atana kadar yakıt doldurdum(sanırım 67 lt oluyo). Bugün 917 km yaptıktan sonra sarı ışık yandı gösterge 80 km menzil gösteriyordu...Tahmini uzun yol 1000 km yi görecem. Bu arada uzun yolda yoğun rampası olan yerlerden geçtim . otobanda 130-140 dan pek aşağı düşmedim .. Tüketim daha düşermi bilmiyorum ancak daha önce 9-10 litre benzinli ortalamalardan sonra şu anki durumumdan gayet memnunum ... 2) Aracın ilk kalkış anında ve 1-2 . vites aralığında yığılma konusuna katılmakla beraber daha öncede otomatik vites araç kullanmış birisi olarak bu durum beni çok rahatsız etmedi.. Aracın rampada ve sollamalar esnasında performansı bence gayet tatminkar.. 3)Aracın kliması oldukça etkili.Adanada (ki sıcağı anlatmaya gerek yok) klimayı açmamla soğutması neredeyse bir oluyordu. 4)Son olarak arabaya ve tasarımına gerçekten hayranım(özellikle geceleri xenon farlarla harika görünyor) ve arada durup bakmaktan kendimi alamıyorum.... |
Daha önce bahsettiğim, arabamın bagaj havuzunun sızdırmazlık kanallarındaki kesintileri, silikonla kapatmaya çalıştım: < Resime gitmek için tıklayın > Sonuç hüsran: < Resime gitmek için tıklayın > Bagaj havuzunun işe yaradığı bir nokta varsa, o da kaydırmazlık sağlayan yapısı. Resimlerde de görüldüğü gibi, havuzun tırtıklı dokusu, gerçekten de bagaja koyduğum şeylerin kaymasını engelliyor. Bagaj havuzunu çıkardığımda yaptığım alışverişte, sağa sola çarpan eşyalardan, farkı hemen anladım. |
Benim de tüm bu paylaşımlardan çıkarımım sizinle aynı, neredeyse aynı şeyleri yapmamıza rağmen Drive motor 1. ve 2. viteste yığılma tabir ettiğiniz durumu yaşıyor, bunu gazı kısarak (ya da gez keserek) çözmeye çalışıldığında istediğiniz kadar çabuk tepki vermiyor. 2.0T motor ise doğal olarak bu tepkiyi verdiği için gerçek anlamda yığılma yaşamıyor. Drive için bu durumu motor/şanzıman karakteristiği olarak kabul edip araca uyum sağlamaktan başka çare yok galiba. Bu arada, bir yandan 2.0T performansından çok memnun iken bir yandan da Drive yakıt tüketim rakamlarını paylaşanları hayranlıkla izliyorum. İstanbul şehir içi kısa mesafe (1-2 km.) parkurlarda tüketim 15lt civarında, şehir dışına sadece bir kere çıktım, onda da 10lt civarında tüketmişti. Yılda sadece 7-8.000km yaptığımız için pek sorun teşkil etmiyor, zaten bu farkı aracı 2. el olarak alırken kazanmıştım. Herkese iyi sürüşler, |
Bende drive larda 1. ve 2. vitesler arasında yaşanan durumun aracın kaderi olduğu kanısındayım. Motor soğukken dik rampalar gerçekten can sıkıcı olabilir ama ya manuel kullanım yada yokuştan önce vitesin büyümesini sağlamak çözüm olabilir. Araca alışıp ona göre kullanmak sanırım tek çare. Eğer yazılımla bu durum iyileştirilebilecekse tabiki yapılsın ancak üretim sırasında en optimum değerlere ulaşılma konusunda Volvo mühendislerinin hata yapacağı ihtimali biraz düşük bence. Üst viteslerdeki oran farkları düşük olduğundan vitesin çabuk değişimi normal bir durum. Ayrıca o viteslerde şanzıman üzerindeki tork da düşük viteslere göre bir hayli az olduğundan sarsıntı olmaması da normal. En büyük sıkıntının 1. ve 2. vites arasında yaşanması hem torkun yüksek hemde aradaki oran farkının fazla olmasından kaynaklanıyor. Motorun devir bandına göre ürettiği tork da önemli bu durumda. Motor için yapılacak yazılımlar Volvo tarafından desteklenmese de eğer alt devirlerdeki torkun yükselmesini sağlayabilirse çözüm olabilir. |
Sn ygulbahar yılda 20bin km yi dolduramaz iseniz Volvo sizi yıllık bakım için servise çağırıyor. Ben çok gerekli olduğunu düşünmüyorum ve servisler için bir getiri olsun diye bu uygulamanın yapıldığını düşünüyorum ama yapacak bir şey de yok. Sanrıırım yıllık bakımda kontroller yapıldıktan sonra gerekli dğişimler yapılıyor ama serviste araç ve yapılanlarla ilgilenmenizi tavsiye ederim. |
Sn. muharrem.05 İnsignia 10,9, v60 11,3 sn ile gerçekten yakın değerler gösteriyor ama ben pratikte insignianın daha fazla hızlı olacağı kanısındayım. 2. el olarak kayıp çok değişken aracı ilk alırken ki fiyat önemli belirli dönemlerde kar bile edebilirken bazı dönemlerde açşırı zarar edebilirsiniz. Ancak v60'ın ikinci eli s60' göre zayıf o kesin bence. |
Sn. aviator007 Hızınız 80 km/s ve altı olsa gerek bu değer gerçekten çok düşük D3 için. |
Benim icin hayal gibi (Bir D3 sahibi olarak) ![]() |
Ise yaradi gercekten fikir icin tesekkurler ![]() |
Sn sully975 Zor bir değer gibi geliyor ancak sakin ve sürekli uzun yol kullanımında mümkün ama şehiriçine girerseniz işler değişir. Bizim xc60 D3 8 civarı yakıyor hafif yoğun trafik ortalaması şehir içi 10 geçebilir yoğun trafikte. Uzun yolda 6,5 gibi. Sizde değerler nasıl? |
Bu gaza çek-bas yaptığımız zamanlarda tam olarak ne olduğunu anlayabilmiş değilim. Ancak şanzımanın bana hissettirdiği şekilde durumu izah etmeye çalıştım. Gazdan ayağımı çekip yeniden bastığımda, sanki şanzıman kavramayı bırakmış da, tekrar kavramaya çalışıyormuş gibi bir vuruntu ve devirlenmede gecikme durumu oluşuyor(zaten bu yüzden gaza tekrardan basarken yumuşak basma refleksim gelişti eskiden beri). Halbuki gazı bıraktığımda motor freninin olması, kavramanın devam ettiğini gösterir. Ama gazı çektikten sonra kavrama da devam ettiğine göre, nasıl bir mekanizma, gaza tekrar bastığımda oluşan vuruntu ve devirlenmedeki gecikmeyi yaratıyor?
>> Ben bunu torkun kesilip tekrar başlamasına bağladım. Gazı bırakınca dahi kavrama aktif olduğu için, sizin de dediğiniz gibi ve benim önceki mesajımda söylediğimden farklı olarak, tork aktarımını şanzıman değil, gazı bırakarak biz kesiyoruz(kavrama aktif, motor sakin). Sanıyorum biz tekrar gaza basıp, şanzımana tork(kuvvet) aktarımını tekrar başlatınca, şanzımandaki bu vuruntu-sarsıntılar oluşuyor(motorda oluşan sarsıntıların şanzıman versiyonu gibi düşünün). Fakat şu görüşünüze katıldığım için bu açıklamam da yeterli gelmiyor: "Gaz pedalına birden bazsak bile motor yavaş yavaş devirleneceğinden ani bir tork aktarımı olmaz." Kavramanın sürekli aktif olduğunu düşünüce de, devirlenmedeki gecikmenin sebebini ise açıklayamıyorum.
Benim ayağımı mümkün olduğunca gazdan çekmek istemememin sebebi, işte anlattığım bu vuruntu ve yavaş devirlenme yüzündendir(hızlı çek-basların şanzımana bu mekanizma vasıtasıyla zarar vereceğine inanıyorum). Bu hassaslığımın arkasındayım. Eski arabamdan beri alıştım buna. Yoksa vites geçişleri sarsıntısızlar ve beni rahatsız etmiyorlar. Ayrıca dediğiniz gibi vites geçişleri bana tork aktarımı bozulmuyormuş gibi hissettiriyor. Halbuki kavrama değişirken tork aktarımı kısa bir süre kesiliyor. Zaten çift kavramaların da başarısı bu değil mi? Minimum tork ve devir kaybı ile daha yumuşak vites geçişleri. Powershifting'in anlamı mesela, ayağı gazdan çekmeden vites değiştirmektir. Amaç motor gücünü hiç düşürmeden vites değiştirip sürekli hızlanma sağlamaktır. Tabi bunu manuel vitesli bir arabada yapınca şanzımana zararı büyük. Çift kavramaların yaptığı da Powershifting. Bunu iyi beceriyorlar.
>> Şu ifadenize katılmıyorum: "Ayağı tamamen gazdan çekmeden aracın vitesi değiştirme ihtimali azalıyor. Daha önce "Yokuş çıkarken vitesin büyümesini istiyorsak birden gaza hızlıca basıp ve tam vitesin değişeceğini kestirdiğimiz devirde ayağımızı gazdan çekelim ki araç sarsmasın. " diyerek bunu izah etmek istemiştim."
Çünkü yukarıda anlattığım sebep haricinde, şanzımana, gaz vermeyi kesmek suretiyle komut vermeye çalışmak doğru değil. Şanzımanın beyni, bizim gaz hareketlerimizi değerlendirir. Gaza basışımıza göre aynı viteste kalmayı mı, yoksa vites küçültmeyi mi, büyültmeyi mi istediğimizi kestirmeye çalışır. Ayağımızı gazdan çekmenin şanzımanın beyni nezlindeki anlamı, "yol şartlarına göre şanzımanı kendin ayarla"dır. Yani şanzıman beyni artık bizden geri bildirim alamaz. Halbuki biz eğer şanzıman beynine "vitesi büyült" demek istiyorsak, onunla aramızdaki bağ olan gaz pedalını bırakmamalıyız ve ona anlayacağı dilden, gaz pedalı vasıtasıyla komutlar vermeliyiz.
Mesela "vitesi büyült" demek, gazı çeşitli şekillerde kısmak ile mümkün olur. Sizin dediğiniz gibi, yokuşta önce gaza yüklenip, yeterli devri bulunca gaza çek bas yapmak yerine, gazı birden kısın. Eğer yine de vites değişmezse, çek-bas yöntemine yönelmeyin derim. Çünkü çek-bas yönteminde şanzıman beynine karmaşık komutlar gönderdiğimiz için, şanzımandan sert ve beklenmedik tepkiler alabiliriz(vurma-hoplatma), ki ben alıyorum da. Vitesi, gazı kısarak büyültemediğiniz durumlar, işte benim şikayet ettiğim 1. 2. vites şişmesi ve bu konuda yapabileceğimiz başka bir şey yok.
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle