Civic e golfe 100 bin TL vereceğinize 80-90 na dizel otomatik s60 alın, çağ atlayın..![]() ![]() :) |
bu tür durumlarda ilk görüntüye aldanmayıp iyice bir kontrol etmenizi öneririm. genelde dıştan bakışta bir şey belli olmaz ama tampon içi tırnakların kırılması sonucu ilerleyen dönemlerde tamponda bir laçkalaşma, çizgilerinde düşüş görülmesi durumları olasıdır... |
Arkadaşlar merhaba başımdan geçen bir olayı anlatıcam. Araçta yaklaşık 1 yıldır 100-120 arası bir uğultu mevcuttu. Tabi çok bilmişlik yapıp lastik porya bilyasından olduğunu düşündüm.aslında ustada öyle düşündü. Hemen lastikçiden4 tekerin yerden bağlantısını kesip döndürdük. o da ne sol tekerde müthiş bir uğultu 270 bilye +100işçilik hallettim.yola çıktım hiçbir değişiklik yok. Tekrar başka lastikçiye gittim michelin yetkili servis. Lastiklerimin iyi olmadığını bu sesin bundan yaptığını söyledi.bende muayeneden yeni çıktığımı lastik diş derinliğimin 3.2 mm olduğunu ve yasal sınırın 2 katı olduğunu söyledim sen bilirsin dediler.başımdan geçenleri anlatırken neyse kışa girmeden değişecektim dedim ve michelin crosclimate aldım. Eski lastikler söküldü o da ne hepsinde en az yarım litre su var içinde sesi yapan suymuş. Asıl önemli olan bu suyun nasıl girdiği. Ve servis hava kaomprosörünün yanında bir cihaz göstererek bu havadaki nemi alır ve kuru havayı lastiğe basar,petrollerin hiçbirinde bu alet mevcut değil,yani 1 senedir başımın etini yiyen gürültü havanın içindeki su buharıymış. Velhasıl yeni lastiklerimi taktırdım eskiside michelin primacy 3 dü ama bu crossclimate sanki havada gidiyor gibisine sessiz o kadar lastik kullandım daha sessizini görmedim.( not: lastik etiketinde 3 çizgi var tek çizgi ile 3 çizgi arası tam 4 kat ses farkı vardır bilginize) bu yazdıklarımı nette hiçbir yerde okumadım herkesbporya bilyası ve aks bilyasından bahsetmiş, umarım faydası olur kazasız sürüşler |
Benim gibi araç almak için akıllıca davranıp buradaki kullanıcılardan fikir alacak olanlara faydası olur diye yazıyorum. Dün Ankara'da bir S60 alarak aranıza katılmayı planlıyordum. Fiyatı piyasaya göre 4-5 bin TL daha uygun bir araç buldum, bu yüzden ciddi bir araştırma yapmalıydım. Yeni açılan havaalanı yanındaki Ototomi'de bulunan galeriye ailece gidip araca baktık. Hepimiz çok beğendik. Kendi arabamı satıp üzerine bir miktar para koymam gerekiyordu. Galericiyle fiyat konusunda mutabık kaldıktan sonra arabamı piyasasının 2 bin TL altına, komşuma sattım. Aracı teste sokmak için galeriye doğru yola çıktım bu arada ruhsat bilgilerini aldım, sigortadan sorgulattım sorun yoktu. Ama aracın servis geçmişini de bilmem gerekiyordu. Onu da bir şekilde hallettim. Duyduğum şey inanılır gibi değildi. Portföyünde 4-5 milyon TL arabası olan galericinin benden sakladığı önemli bir ayrıntıyı öğrendim: Arabanın motoru garantiden değişmiş! (Bu durum olabilirdi, belki normaldi ancak alıcıya söylenmesi şarttı) Anında geri döndüm, galericiyi aradım duyması gerekenleri bir bir söyledim, hem de çok sertçe. Böyle durumlara alışık tipleridr bunlar ama en azından (belki de) bu gece rahat uyumayacaktır. İkinci el araç alacaklara tavsiyem: Muhakkak servis sorgulaması yaptırın. |
"O kadar para verip yan sanayi balata kullanmak" kavramını anlamış değilim. Ne demek "arabaya o kadar para balatada ucuza kaçmak". Yani arabaya çok para verdik diye her türlü kazığa razı olmamız mı gerekiyor? 4 tane disk ve balatanın sırf serviste takılıyor diye 1000 liraya değişmesi gibi bir kazığı nasıl oluyor da "arabaya o kadar para verdik, normaldir" deyip kabullenebiliyorsunuz anlamıyorum. "Serviste taktırdık, 1000 lira para bayıldık ama olsun, orjinal oldu" dediğiniz o ürünlere 1000 basacak kalite ve güvenlikte ama servis parasının yarısına alınacak o kadar çok ürün var ki... 4 tane disk ve balataya 1000 lira nedir yahu? Sanırsın brembo takıyorlar... işin daha da vahimi, sizin bunu normal karşılamanız. Zaten araç sahipleri böyle yaptığı için servisler kendilerinde bu cesareti bulabiliyor ve bu fiyatlara cüret edebiliyorlar... |
Hocam internette araştırırken iki motorun da çap ve strok değerlerini buldum. t3 çap:82 strok:70.9 1.5 ecoboost çap:79 strok:76.4 silindir çapı ve strok değerleri farklı olduğu için bence bu ikisi farklı motorlar. |
bu arada, antifirizler ile ilgili ek bir bilgi daha vereyim; antifirizler hepinizin bildiği gibi su ile karıştırılarak soğutma sisteminde kullanılırlar. bazı arkadaşlar "madem soğuktan ve donmadan koruyacağız, o zaman hiç su eklemeyip sistemin hepsini antifiriz dolduralım, daha korunaklı olsun" diye düşünebilir. ancak, antifizlerin saf iken donma dereceleri yüksektir. su ile karıştırıldıkça da donma dereceleri düşer. yani rakamları anlaşılsın diye tamamen örnekleyerek veriyorum; saf antifiriz diyelim 0 dereceye kadar koruyup, sıfırın altında donarken, su eklenen bir antifirizin donma derecesi -30, -40'lara kadar inebiliyor. yalnız burada dikkat edilecek husus, bu eğrinin düz bir şekilde değişiyor olmadığı. yani "madem su ekleyince derece aşağılara çekiliyor, o zaman daha çok su ekleyip bu değeri -50, -60'lara indirelim" düşüncesi de doğru değil. bu derece eğrisi, su eklendikçe, belli bir değere kadar düşerken, bir noktadan sonra tersine dönüp yükselişe geçiyor. yani bir antifirizin maksimum koruma derecesi var. o antifirize su ekledikçe, -5, -10, -15, -20 derece diye değer düşüyor. ancak doyum noktasına ulaştıktan sonra su eklenmeye devam ederse bu sefer -20'ye kadar inmiş olan derece, terse dönüp, -15, -10, -5 diye yükselişe geçiyor. o nedenle "ne kadar çok su, o kadar düşük donma derecesi" değil... bu kadar kafa karışıklığında hemen hemen tüm antifirizler için ortak bir nokta var ki o da şu; genel olarak bir antifirizin maksimum koruma yani doyum noktasını %50'lik bir karışımla yakalamak mümkün. yani %50 antifiriz, %50 su karışımı, idela sayılabilecek bir karışım. o nedenle soğutma sıvısını komple değiştirmek isteyen ve bunu kendisi yapmak isteyen arkadaşlar antifiriz ve suyu eşit oranda karıştırarak doğru karışımı elde edebilirler... |
Sevgili Volvo severler bugün aracımı sattım ve başka bir araç için kapora verdim. Arabanın arkasından baka kaldım. Kapora verdiğim arabada da volvomda olan bazı donanımlar ve volvodaki rahatlık yok ama yıldıza kandık:)hepiniz kendinize iyi bakın. Kaliteli insanların takıldığı güzel bir forumdu. Sevgiler saygılar. |
Hocam herkesin görüşü farklı olabilir demişsiniz, Bence bu tür işlemler tamamıyla otomotivde yeni bir sektör ve yeni bir pazar oluşturmak için türetilmiş uygulamalar. Günümüzde yeni nesil araçların üzerindeki boya kalitesi oldukça yüksek. Otomotiv sektörüne özellikle ar-ge'ye milyon dolarlar harcanıyor. Bu adamların hiç mi akıllarına gelmiyor bu araçları fabrika çıkışı seramik kaplamak ya da daha iyisini yapmak. Araca 100 bin küsür verip bir de boya koruma, seramik kaplama yaptıracaksam bu aracı korumaktan ziyade verdiğim parayı kıymetli kılıyor. Tamamen psikolojik tatmin. Hiçbir araca 2 yıldan fazla binmedim. Araçları satarken de boya koruma var, seramik koruma var diye kimse ikinci elde 1000-2000 tl fazla vermiyor. Nitekim yaptırdığınız kaplama da size çizilmezliği, kuş pisliği izi kalmayacağını vaat etmiyor.. Vaat ettiği şeylere de inanmıyorum. Yukarda bir arkadaşın dediği gibi araç komple şeffaf folyo ile kaplanırsa belki bir süre aracı koruyabilir. O da verilen paraya değer mi tartışılır. Bence bu uygulamalara verilecek parayı araca extra opsiyon ekletmede kullanmak daha mantıklı. Misal geri görüş kamerası, ön kamera vs vs.. Polemik konusu olmasın bu da benim kendi görüşümdür. |
Kuş pisliğine karşı tek çare folyo kaplamak. Burdan da anlaşılacağı gibi aracı tam anlamıyla korumak için en iyi yöntem folyo kaplamak. Tabi folyonun kaplandığı yer çok önemli. Folyoyu sökerken verdiği çıkartmakta var işin ucunda. Bu yüzden uzmanlaşmış ve kaliteli folyo kullanan yerlerde yaptırmak şart. Ziebartta yapılmış şeffaf kaput folyosunu çekip soydum, ne bir kimyasal kullandım nede ısıttım. Alttan tertemiz boya çıktı. Folyo uygulamadan önce yüzey kil ve kimyasallarla temizlenip, üstüne pasta atılıp o şekilde folyo yapılıyor. Araç koruma uygulamaları moda gibi, sürekli değişiyor. 2005-2010 yıllarında teflon kaplamalar yaygındı, sonra nano uygulamalar yaygınlaştı, son 1-2 senedirde seramik revaçta. 3-4 sene sonra ne gelir belli olmaz. Tamamen duygusal işler. Ne kadar yararı var zararı var ayrı bir tartışma konusu fakat işçilikle beraber maliyeti 200-300 TL'yi geçmeyen uygulamalara 1000 TL isteniliyor ve 1000 TL uygun rakam oluyor :) |
Bende 2014 S60 D2 var. 1.6 115hp. Şehir içi ortalamam şu an 7.6Lt/100km. Ortalama hız 27km/h Araç ağır olduğu için şehir içi 7lt'nin altına pek düşeceğini sanmıyorum. Şehir dışı 5.9'a kadar düşüyor. Ben daha aşağı düşüremedim. Benzinlisi daha fazla yakacaktır. |
Bildiğim kadarıyla Volvo dizel motorlarında kullanılan dizel partikül filtresinin rejenerasyonu için diğer üreticiler gibi üre içerikli katkı maddeleri yerine bu sisteme direkt mazot enjekte ederek birikmiş kurumu yüksek sıcaklıklarda yakıyor. Bu süreç başladıktan sonra araç park halinde geçer ve stop ederse motor bölgesindeki diğer aksam zarar görmesin diye fan çalışmaya devam ediyor ve sistemi soğutuyor. Motor soğutma suyuyla bir ilgisi yok bildiğim kadarıyla. Farklı bilen varsa düzeltsin lütfen. K. |
merhaba arkadaşlar, yıllardır bu forumu ilgi ile takip ediyorum bir Volvo fanatiği olarak :) iki Volvo s40 (2006 ve 2012 model) sonrası 2014 s60 d2 Premium ve şimdide T3 advance (03 aralık teslim) ile aranızda olmak istedim. herkese güzel muhabbetler ve paylaşımlar dilerim. |
Yerinizde olsam 18 için kar lastiği almazdım. 16 inç orijinal Volvo çıkma jantları var 700-900 TL aralığında. Çıkma temiz bir jant alıp, üstüne 215/55/16 kar lastiği alıp takın. Kışlıklar için ayrı bir jant-lastik takımınız olur. Her yaz-kış lastikleri janttan ayırmadan sadece jantı sök tak yaparak işinizi halledin. Böylece 18 inçlik güzelim jantlarınızı karda, tuzlu yollarda kullanmazsınız. Kışın karda buzda jantlar resmen yıpranıyor, heleki Türkiye'de kardan sonra yollar bozuluyor, çukurlar oluşuyor. 235/40/18 lastiklerde hem kışın konforsuz olur hemde lastiği yarma ihtimaliniz çok daha yüksek. |
http://www.zntyedekparca.com/volvo-s60-2011-arka-tampon-ceki-demir-kapagi-pmu4486 Çeki demiri kapağı maalesef her markada pahalı. Maliyeti 0,4 dolar olan boyasız abs enjeksiyon plastik parçayı,20-30-40 dolara satıyorlar. Her markanın maliyeti aynı, acıma oranı farklı :) |
Geartronik powershift'ten bir tık daha iyi hatta 8 ileri olan kesinlikle süper. Ancak bmw zf şanzuman gibisi yok. Şahsi kanaatim bu yönde. Volvo s60 ve xc konusunda çok doğru bir karar vererek 8 ileri geartronik ile d4 motoru buluşturdu ancak 1.6 motoru bu piyasadan çekmekle tamamen stratejik bir hata yaptı. Piyasadan çekmek yerine 115hp'lik d2 motoru 140hp'ye çıkartabilirdi. Nitekim 2013 öncesi araçlarda yazılım ile 115hp 140'a çıkartılabiliyor. Şanzuman konusunda da ps 450nm torka dayanıklı bir şanzuman. Sorun yaratacağını zannetmem. Şahsi fikrim olup kendi yorumumdur. Polemik konusu olmasın. |
Merhaba arkadaşlar, Arabamı değiştireceğim. S60'ta karar kıldım. Son kasa olan modelini almayı planlıyorum '15 veya '16 model. Aklıma bir iki soru var yardım almak istedim. Öncelikle en üst donanımı hangisi adv mi premium mu ? Adaptif hız sabitleme standart mı? Ya da üst donanımda mı standart yoksa tamamen opsiyonel mi ekleniyor ? İnternette ilanlara bakarken ön panjurda bazılarında siyah metal bir plak görüyorum bazılarında yok. Bu adaptif hız sabitleyicisi için mi yoksa başka bir özellik mi ? Sorularım aslında gayet basit sorular ama uzun yıllar chrysler sonra mercedes kullandım volvo'ya tamamen yabancıyım. Arkadaşım sıfır v40 aldı yeni ve bir iki gün sürme fırsatım oldu. Farklı bir havası var ve insanı sarıyor. A serisinden sıkıldığımdan mıdır bilmiyorum ama beni v40 gayet tatmin etti sürüş konforu iç ambiyansı ve rafine olmasından dolayı. Çocuğum olduğu için s60 almayı tercih ettim. Biraz bagaj hacmi hayal kırıklığı yaratıyor ama çok takmıyorum artık orasına. Teşekkürler şimdiden. |
Sıfır teslim alınan araçların çoğunda küçük ya da büyük bu tarz problemler oluyor. Daha çok ne kadar dikkatli baktığınızla alakalı bir durum bu. Ben S60'ımı teslim alırken de arka koltukta 1 cm lik bir çizik bulmuştum. Hiçbir yorum getirememişti görevli. Sineye çekip o şekilde teslim aldım. Baksam daha başka şeyler de bulurdum ama canım sıkılmasın dedim bakmadım. Bu sadece Volvo'da değil diğer markalarda da olan birşey. Fabrikadan tabiki öyle çıkmıyor. Burada kök neden insanımızın iş disiplininin olmaması, işine saygısı olmaması. Bu tarz küçük hatalar sıfır aracın naylonlarını soyarken, koruma yaparken, cam filmi takarken işçinin tırnağı, parmağındaki yüzüğü, bileğindeki saati ve İşi yaparken aracınızı tezgah olarak kullanıp keskin uçlu alet edevatı aracın üstüne-içine gelişi güzel koyması gibi çeşitli nedenlerden kaynaklanıyor. Naylon söküyor maket bıçağı kullanıyor, film yapıyor yine maket bıçağı ve makas kullanıyor, çalışırken bunları elinin altında en yakın neresi varsa oraya koyuyor. Boya koruma yapıyor kirli sünger-bez kullanıyor veya çırağa-stajyere yaptırıyor boyayı çiziyor veya hare bırakıyor. Oluyor da oluyor. Sonu yok. Volvo merkezine mutlaka yazın durumu. Sonuç alırsınız umarım. En nihayetinde kafaya takmayın, memlekette hizmet ve mal satın almanın görünmeyen maliyetleri bunlar. Sağlıcakla kalın. |
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi warland -- 26 Ağustos 2016; 19:09:16 >
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle