Trafik ve trafik kültürü konusunda Edirne'yi Türkiye'nin geri kalanından ayrı tutarım. Edirne'de ticari taksinin bana yol verdiğini gördüm, başka bir şey dememe gerek yok sanırım. Sonra İstanbul'a gelince psikolojim bozuldu. Şimdi Kırklareli'nin bir kazasındayım, zaten yürüme 3 dakika sürüyor bir baştan bir başa. Kafam rahat. |
Trafik ve trafik kültürü konusunda Edirne'yi Türkiye'nin geri kalanından ayrı tutarım. Edirne'de ticari taksinin bana yol verdiğini gördüm, başka bir şey dememe gerek yok sanırım. Sonra İstanbul'a gelince psikolojim bozuldu. Şimdi Kırklareli'nin bir kazasındayım, zaten yürüme 3 dakika sürüyor bir baştan bir başa. Kafam rahat. ![]() Sizin anlattığınız olay sadece trafikte değil yalnız, bizim insanımızın beyni şöyle çalışıyor: "Ben burada bir suistimal yapabilir miyim? Suistimal sonucu elde edeceğim kâr karşılığında zararım olacak mı? Eğer olmayacaksa suistimal etmemek enayiliktir" Böyle kodlanmıştır bu bizim insanımıza. Otobüse binerken mesela o otobüs herkesi almadan oradan hareket etmeyecek, içerisi de dolu, boş koltuk yok belli. Ama adam gıdım gıdım omzunu sizin omzunuzun önüne alarak önünüze girmeye çalışır. Mesela bir bölgeye "girilmemesi" gerekiyor. Mesela yürüyen merdivene bebek arabası, bir sokağa otomobil, bir alana insan girmemesi gerekiyor diyelim. Uyarı veya yasak belirtisiyle değil, fiziksel olarak imkansız kılmalısınız. Yürüyen merdivenin girişine kocaman bir duba koymalısınız mesela ki insanlar bebek arabasını yürüyen merdivene çıkaramasın. Mesela sadece kırmızı şerit çekip "Buraya girilmesin" diyemezsiniz. Çünkü insanımız "Ne de olsa altından geçebiliyorum, o zaman niye geçmeyeyim? Niye enayi gibi burada bekleyeyim? Geçer içeride beklerim" diye düşünür. O kırmızı şeridin "Geçilmez" anlamı taşıması önemli değildir. Dur levhası veya kırmızı ışık da böyledir. Arabasıyla geçebiliyorsa ve arkasından ceza gelmeyecekse (Kamera yoksa) durmak enayiliktir. Bencildir bizim insanımız. Sadece kendisi vardır, çevresindeki insanlar umrunda değildir. Gider düğünde meskun mahalde havaya ateş eder mesela, kendi düğünü için koca sokağı kapatır, arabalarla, çöp tenekeleri ile sokağın iki ucunu kapatır. Niye? Çünkü kendi düğünü var. Çevresinde de mağdur olanlar dahil kimse tepki göstermez. "Bir kere evleniyorlar, kırk yılda bir oluyor". Asker uğurlama desen aynı. Sanki memleketin tek askerini uğurluyorlar ki bu uğurda yaptıkları eğlencede ana yolu dahi kapatabiliyorlar. Yine aynı bencillik her yerde çıkıyor ortaya. Yere/yola/denize çöp atmak mesela. O çöp benden çıksın da, gerisi ne olursa olsun. Benim ortamım temiz olsun, gerisinin koy bir tarafına. Zihniyet bu. Yavuz Bingöl'ün "Yere tükürmeyi" özgürlük olarak nitelemesi aslında bu ülkenin özeti. Bu bencillikle de bizden bir halt olmaz kimse kusura bakmasın. |
Acil bir durum varsa yakarsın dörtlüyü, girersin emniyet şeridine. Ben sol şerit işgali yapmam, acil durumlara da yol veririm. Yol vermeyenler yüzünden gelip de trafikte cezasını bana kesmeye kalkamazsın, o yolu dar ederim. Trafikte bu hareketi yapanların %90'ı da zaten acil durumdan yapıyordur zaten. Boş konuşmayın. Sen de aynılarını yap, tutan yok demiş. Trafik teksasa dönsün o zaman. 6.7 metre uzunluğunda, 3.5 tonluk bir kuzey amerika transitiyle trafikteyim bazı zamanlar. Ben aynısını yaparsam, sen o yolda hareket edemezsin. |
Acil bir durum varsa yakarsın dörtlüyü, girersin emniyet şeridine. Ben sol şerit işgali yapmam, acil durumlara da yol veririm. Yol vermeyenler yüzünden gelip de trafikte cezasını bana kesmeye kalkamazsın, o yolu dar ederim. Trafikte bu hareketi yapanların %90'ı da zaten acil durumdan yapıyordur zaten. Boş konuşmayın. Sen de aynılarını yap, tutan yok demiş. Trafik teksasa dönsün o zaman. 6.7 metre uzunluğunda, 3.5 tonluk bir kuzey amerika transitiyle trafikteyim bazı zamanlar. Ben aynısını yaparsam, sen o yolda hareket edemezsin. ![]() Ben senin durumunu bildiğim halde laf söylesem kul hakkına girerim. Ben göz göre göre kul hakkına girmiyorum. Fakat sen kafana göre araya kaynadığında, arkandaki insanların hakkını yediğini bal gibi biliyorsun. Arabanın arkasında "midemi üşüttüm" mü yazıyor ? Nereden bileyim ben ? Basarım küfürü. Her türlü hak yemeyi, ahlaksızlığı bir şekilde kılıfına uydurmaya kalkın. Sizin gibi insanlar yüzünden bunlar bu cesareti buluyor. |
Hak hukuk tanımayan insanlar yönetiyor bu ülkeyi. Enflasyondan fazla zam yapılamayan köprülere %34,%48 zamlar geldi. Bunun gibi onlarca örnek. Defalarca yazdım bahsettiğiniz tipleri bimere ama adam tuttuğu dalı keser mi? Kendi gibi olanlara ceza yazar mı? Onlar gibi insanlar sayesinde oradalar. Biz de maalesef yenen hakkımızla kalıyoruz. |
kardeş burası isveç mi kanada mı? hak, hukuk, insan hakları, adalet, demokrasi vs. istiyorsan medeni ülkelere git oralarda yaşa.. burası ortadoğu kabul edin artık. |
Trafik ve trafik kültürü konusunda Edirne'yi Türkiye'nin geri kalanından ayrı tutarım. Edirne'de ticari taksinin bana yol verdiğini gördüm, başka bir şey dememe gerek yok sanırım. Sonra İstanbul'a gelince psikolojim bozuldu. Şimdi Kırklareli'nin bir kazasındayım, zaten yürüme 3 dakika sürüyor bir baştan bir başa. Kafam rahat. ![]() Sizin anlattığınız olay sadece trafikte değil yalnız, bizim insanımızın beyni şöyle çalışıyor: "Ben burada bir suistimal yapabilir miyim? Suistimal sonucu elde edeceğim kâr karşılığında zararım olacak mı? Eğer olmayacaksa suistimal etmemek enayiliktir" Böyle kodlanmıştır bu bizim insanımıza. Otobüse binerken mesela o otobüs herkesi almadan oradan hareket etmeyecek, içerisi de dolu, boş koltuk yok belli. Ama adam gıdım gıdım omzunu sizin omzunuzun önüne alarak önünüze girmeye çalışır. Mesela bir bölgeye "girilmemesi" gerekiyor. Mesela yürüyen merdivene bebek arabası, bir sokağa otomobil, bir alana insan girmemesi gerekiyor diyelim. Uyarı veya yasak belirtisiyle değil, fiziksel olarak imkansız kılmalısınız. Yürüyen merdivenin girişine kocaman bir duba koymalısınız mesela ki insanlar bebek arabasını yürüyen merdivene çıkaramasın. Mesela sadece kırmızı şerit çekip "Buraya girilmesin" diyemezsiniz. Çünkü insanımız "Ne de olsa altından geçebiliyorum, o zaman niye geçmeyeyim? Niye enayi gibi burada bekleyeyim? Geçer içeride beklerim" diye düşünür. O kırmızı şeridin "Geçilmez" anlamı taşıması önemli değildir. Dur levhası veya kırmızı ışık da böyledir. Arabasıyla geçebiliyorsa ve arkasından ceza gelmeyecekse (Kamera yoksa) durmak enayiliktir. Bencildir bizim insanımız. Sadece kendisi vardır, çevresindeki insanlar umrunda değildir. Gider düğünde meskun mahalde havaya ateş eder mesela, kendi düğünü için koca sokağı kapatır, arabalarla, çöp tenekeleri ile sokağın iki ucunu kapatır. Niye? Çünkü kendi düğünü var. Çevresinde de mağdur olanlar dahil kimse tepki göstermez. "Bir kere evleniyorlar, kırk yılda bir oluyor". Asker uğurlama desen aynı. Sanki memleketin tek askerini uğurluyorlar ki bu uğurda yaptıkları eğlencede ana yolu dahi kapatabiliyorlar. Yine aynı bencillik her yerde çıkıyor ortaya. Yere/yola/denize çöp atmak mesela. O çöp benden çıksın da, gerisi ne olursa olsun. Benim ortamım temiz olsun, gerisinin koy bir tarafına. Zihniyet bu. Yavuz Bingöl'ün "Yere tükürmeyi" özgürlük olarak nitelemesi aslında bu ülkenin özeti. Bu bencillikle de bizden bir halt olmaz kimse kusura bakmasın. |
Hani yıllardır haber bültenlerinde,ekonomi haberlerinde duyarsınız ya... "Türkiye; gelişmekte olan ülke" klişe sözünü...İşte o sözü unutun artık... Türkiye'nin yeni tanımı şu oldu... "Türkiye; gelişmeye niyeti olmayan ülke"... ![]() |
Eğitimsiz. Cahil. Dinin Ahlak konusundan bi haber. Toplu yaşama kültürü olmayan. Aileden hiç ama hiç kul hakkı, insan olma KENDİNE ARKADAN SÖVDÜRTMEME konularında bir kelime duymamış. Ticarette hilekar. Haram yeme konusunda kaygısız. Hayvan kadar topluma yararı olmayan leşi beş para etmez bu güruh trafikte, hastanede sokakta her yerde zibil gibi, bu soysuzların ne yazıkki doğal seleksiyon ile yok olma durumu yok, işin kötüsü bu leş kargalarından vatandaşı koruyan hukuk düzenide yok maalesef. Yapılacak iş bu lağım farelerini görmezden gelmek, bunlara ne kin duymak nede kızmak ve yapabiliyorsanızda nasırınıza basarlarsa bunların ümüklerini sıkmak. Ben öyle yapıyorum. |
Ulkemizin en buyuk sorunu herkesin kendini en akilli sanmasi. Bu insanlara sorsan bir de ahlakli vicdanli bogazimizdan haram lokma gecmedi derler. |
Benimde trafikte en uyuz oldugum seydir. Sizin gibi dümdüz gidiyorum. Bunlara haddini bildirmek lazım. Sesimizi çıkarmazsak yapmaya devam edecekler. Ben önüme kesinlikle almıyorum. Konudan bağımsız dün önümde beyaz renk en kötü 2015 model A6 vardı. İcinde aile vardı. Trafik baya sıkışık. Hiç utanma arlanma olmadan kutu kola ve pet şişeyi camdan dışarı attılar. Görende birşeye benzetir. Şoka girdim. Benim arabada eşim annem ve kız kardesim vardı. Tek olsaydım soyleyecek iki cift lafim olacakti. Bizimkilerde cok tepki gosterdiler ama Allah' ından bulsun dediler. Maalesef birde böyle cahiller var. |
Trafikte bu hareketi yapanların %90'ı da zaten acil durumdan yapıyordur zaten. Boş konuşmayın. Sen de aynılarını yap, tutan yok demiş. Trafik teksasa dönsün o zaman. 6.7 metre uzunluğunda, 3.5 tonluk bir kuzey amerika transitiyle trafikteyim bazı zamanlar. Ben aynısını yaparsam, sen o yolda hareket edemezsin. ![]() Ben senin durumunu bildiğim halde laf söylesem kul hakkına girerim. Ben göz göre göre kul hakkına girmiyorum. Fakat sen kafana göre araya kaynadığında, arkandaki insanların hakkını yediğini bal gibi biliyorsun. Arabanın arkasında "midemi üşüttüm" mü yazıyor ? Nereden bileyim ben ? Basarım küfürü. Her türlü hak yemeyi, ahlaksızlığı bir şekilde kılıfına uydurmaya kalkın. Sizin gibi insanlar yüzünden bunlar bu cesareti buluyor. |
Her gün yaşıyorum bunları. Bence bizde sorun var.Bir ortadoğu ülkesinden çok şey bekliyoruz. |
Toplum olarak çöküşe çok yakınız. Ahlak bakımından özellikle. Yozlaşmış kişiler çocuk yetiştiriyor çocuk 7-8 yaşından itibaren insan hakkı yemeyi açıkgözlülük sanıyor. |
Trafikte hak hukuk tanımayanların sorumlusu devlettir arkadaşlar. Kameralar sadece radar için. Trafik memurlarını çevirme hariç hiç bir yerde görmüyorum zaten. Ee nolacak böyle? Nerde bu trafikçiler arkadaş. Bu adamların trafiği denetlemesi gerekmiyor mu? Gün boyu yollardayız bir tane motorlu trafik memuruna bile denk gelmiyorum. Hemde trafiğin en yoğun olduğu güzergahlarda. |
ben hep 80-90'la sağ şeritten gittiğim için hak hukuk yediğime inanmıyorum. asıl benim hak hukukum yeniliyor. sağ şeritten 80'le gidiyorum diye selektör yediğim, korna yediğim oluyor. ulan sağ şerit burası, sanki sol şeridi kapatmışız. ![]() ben hem güvenlik hem de ekonomiye önem veren birisiyim. altımdaki araba istesem 240 km hızlara bile ulaşabilen tarzda. ama bir yere 15 dakikada ulaşmak ile 30 dakikada ulaşmak arasında çok fark var mı? evet var. ama süre açısından değil, 15 dakika gecikmek demek olası bir katliam gibi kazadan kurtulmak demek olabilir. 5 litre daha az benzin yakmak olabilir. basmak gitmek kolay iş, mühim olan insana saygı, hayvana saygı. daha dün ara sokakta yavaş gidiyorum (hep yavaş giderim), önüme kedi atladı zank diye. aynı serilikle frene abandım çok şükür durdum kediye de bir şey olmadı. ama hızlı gitsem ezerdim salak hayvanı. salak malak ama adı üstünde hayvan o, nereden bilsin onu ezebileceğimi? bir şükür duası ettim, eğer ezseydim vicdan azabı çekerdim. (evde 2 tane kedim var) |
Yürüyen merdivene bebek arabası ile çıkmak merdivene hasar verebiliyor, daha da ötesi tehlikeli olabiliyor. Özellikle pusetin ön tekerleği iki merdiven basamağının arasına falan denk geldiğinde yükselen basamak bebek arabasını geri itiyor, bu da arkasında duran kişiyi geri itiyor ve dengesiz bir şekilde arkaya meyil ettiriyor. Bu başımıza geldi, neyse ki arkasından çıkan vatandaş kadını tutmayı başardı da kazasız belasız atlatıldı durum. Yine sizin ve benim dediğim yere çıkan çok örnek gösterebilirim. Hem trafikten hem dışından. Dönel kavşağa kadar gelip de, tüm kavşağı dönmek yerine tersten girerek U dönüşü yapanı gördü bu gözler. Yani kavşağa kadar gelmiş paşamız, 30 metre kavşağı dolanmak yerine direk kavşağın içine tersten giriyor. İşin daha komik tarafı korna çaldığımda "Geldiğimi görmüyor musun" diye tepki veriyor bir de. Sanki yaptığı çok doğru, sanki olağan bir durum var da, ben hatalı çıkıyorum. Yani bu bencillik her yerde had safhada. Yahu adam çekirdek yiyor, bu çekirdeğin kabuğunu da olduğu gibi yere atıyor. Uyarınca da "Yav ne de olsa temizleyen var, temizlesin işi ne?" diyor. Çünkü oranın pis olması ya da temizlenmesi kendi sorumluluğu değil, kimseden onun için fırça yemeyecek, kimse ona "Niye burası pis" diye hesap sormayacak. Adam atıyor. Doğru ya da yanlış önemli değil, adamın çıkarı (Çöpleri yine önünde duran poşete atmak zorunda olmamak) karşılığında en ufak bir zararı yok. O yüzden yere atıyor. Başkasına yok yere iş çıkmış, çevre pislenmiş umrunda değil. Sadece kendi çıkarı umrunda. Pikniğe ya da kampa gidiyor doğaya, adam bir ayrılıyor oradan, çöplük. Yediği, içtiği şeylerden kalan her şey orada. Sonra da basıp gidiyor. Niye? Çünkü çıkarı (Çöpleri toplamak ya da baştan tek bir poşete atmak zorunda kalmamak) karşılığında zararı yok. Basıp gidiyor. Sonra kim temizlerse temizlesin, varsın temizlenmesin piknik yapacak yer mi yok? Sözüm sizin mecburiyetten bebek arabasını dubanın üstünden aşırtmanız değil, sizin buna mecbur kalmanız. Yoksa o dubanın oraya konma amacı "Amaan asansöre kadar ne yürüyecem hem kim uğraşacak binmekle inmekle aha yürüyen merdiven" zihniyetindeki insanların yürüyen merdiveni kullanmasını oldukça imkansız hale getirmek. Yoksa şunu da gördüm, yürüyen merdivende arıza oluştu, basit bir termik sigorta atması ama benim bunu tekrar tanzim edebilmem için merdivenin üst tarafındaki kapağı açmam lazım. Elimde de servisin "Bakımdadır" yazılı paravanından olmadığı için aşağıya kırmızı şerit çekiyorum, yukarıdan kapağı açıyorum. Bakın yürüyen merdiven çalışmıyor, yürüyen merdivenin önünde kırmızı şerit var. Yani merdivene çıkmak için hiç bir sebep yok, aksine daha engel var. Ama adam geliyor kırmızı şeridi açıyor, merdivenden yürümeye başlıyor. Arkasından da insanlar gelmeye başlıyor. Adamı geri aşağı gönderiyorum, açık kapak üstünden geçemezsin diye, benle tartışıyor. Geçerim de ederim de engel olamazsın da şöyle de böyle de. Çünkü sabit beton merdivenler daha yoğun, beyefendi tek başına rahat rahat yürüyen merdivenden çıkacak. Niye merdiven çalışmıyor, niye kırmızı şerit çekilmiş beyimizin umrunda değil. Benim oradan insanların merdivene gelmesini önlememin tek yolu başına adam dikmek oluyor. Yani sözüm sizin durumunuzdakilere değil, sözüm ülkenin geneline. |
Bir ülkedeki medeniyet seviyesini, insana verilen değeri en kolay yoldan öğrenmek istiyorsanız, kaldırımların ve yaya geçitlerinin kullanım şekline bakın. Eğer bu ikisi de doğru şekilde, yayalar tarafından kullanılıyor ve şoförler de yayaların bu haklarına saygı gösteriyorsa, o ülkede yaşamaktan korkmayın. |
3 senedir durmadan ertelenen Üsküdar - Çekmeköy metrosunu bekliyorum. 2. etap da hayırlısıyla açılırsa bir daha ne hak ne hukuk ne de insanlık bilmezlerin oluşturduğu düzende araç kullanmak zorunda kalmayacağım. Cahilin durumunu anlarım da okumuş sözde beyaz yakalı diyeceğin insanların da cahilce ve seviyesizce araç kullanmasını anlayamıyorum. |
Maalesef günlük hayatta çok hak hukuk tanıyan bir milletiz de, trafik eksik kaldı.. |
![]() |
Trafikteki öküzleri, ülkeden sınır dışı et,suç oranı,yolsuzluk,gasp,hırsızlık,cinayet gibi vb.suc oranları bitme noktasına gelir.ozellikle bu kırmızı da gecip artistlik yapanların arkasına trafik lambasını monte ediceksin |
Normalde bu tarz konularda başlık açmazdım fakat artık cidden canıma tak etti.
Mesela bir kırmızı ışık var, sola dönüş yoluna girip ileriden sağa kırıp milletin önüne geçenler vs var. Emniyet şeridinden gidip onlarca insanın önüne yandan kaynak yapanlar var vs.
Bu kişiler hayatlarında hiç "kul hakkı" tanımı duymamışlar mı ? Sorsan, ülkemizin büyük çoğunluğu müslüman ama il fark etmeksizin hak yiyen yiyene. Hadi hak kavramı iyice değerini yitirdi ülkede de, arkadaki insanların senin arkandan neler neler söyleyeceğini hiç mi düşünmezsin ? Forumda da yapan vardır, aklınızda bulunsun. İstisnasız olarak her kaynak yaptığınızda sizin ve ailenizin hiç hoşuna gitmeyeceği şeyler söylüyorum arkanızdan
Kendilerini çok akıllı sanıyorlar. Oturup beş dakika konuşsan, on para etmeyecek insanlar olduğunu anlarsın aslında. Bir de kızınca pişkin pişkin cevap veriyorlar. Bir kısmının bahanesi de acele iş. (Yaptığı iş çok önemli olsaydı konvoyla götürürlerdi, trafiği açardı) Bazıları yandan kaynak yapmasın diye bilerek önünü kesiyorum. Bu sefer de sidik yarışına giriyor. Önüme geçmeye çalışıyor. En sonunda trafikte bir kaç kişiyle çok ciddi uğraşacağım. Yok mudur bunun bir çıkar yolu ?
DH forumlarında vakit geçirmekten keyif alıyor gibisin ancak giriş yapmadığını görüyoruz.
Üye Ol Şimdi DeğilÜye olduğunda özel mesaj gönderebilir, beğendiğin konuları favorilerine ekleyip takibe alabilir ve daha önce gezdiğin konulara hızlıca erişebilirsin.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi msansertekin -- 5 Ağustos 2018; 23:37:54 >