- Tofaş'a Ar-Ge yaptırmamışlar... - Tofaş'ın ithalatına engel koymuşlar... - Tofaş'ın yeni model üretmesine izin vermemişler... - Tofaş'ın kapasite artırmasına izin vermemişler... - Tofaş'ın önünü kesmek için türlü numaralar çevirmişler... - Tofaş'ın vs. vs.... İyi, güzel... Tüm bunları anladım... Ama aynı Tofaş yıllarca Şahinleri sağ yan aynasız üretti!. Düşünebiliyor musunuz sağ yan ayna yok!.. İşte bunu hiç anlamadım, anlamıyorum. Her mazeret kabulüm ama buna mazeret bulamazsınız. |
1995 YILINDAN İTİBAREN ŞAHİNLERDE SAĞ AYNA STANDART OLDU. ÇOĞU AVRUPA ARABADA BİLE SAĞ AYNA DONANIMA GÖRE MEVCUTTU. NE ÇOK TAKTINIZ SAĞ AYNAYA. MERCEDES BİLE BAZI MODELLERİNDE SAĞ AYNAYI OPSİYON YAPARDI. SAĞ AYNA BANA GÖRE PARK AYNASIDIR. GENELDE İÇ AYNAYI VE SOL AYNAYI KULLANIRIM. NE ÇOK SAĞ AYNA TAKINTINIZ VARMIŞ YAHU. |
çünkü Kore de düne kadar adi de olsa Kore malı hariç birisi mal aldığı zaman vatan haini gözüyle bakılırdı.Şimdi de çok farklı değil,eskisi kadar da olmasa iyi gözle bakmazlar. |
bencede kuşların yol tutuşu manevra kabiliyeti çok güzel değil tamamda bakarsan yağına suyuna rutin bakımlarını yaptırırsan sorunsuzca binebileceğin araçlardır..ülkenin vatandaşın durumu çok iyiymiş gibi konuşmayın..zaten konuşanlarında altında mercedes ferrari olduğunu sanmıyorum..20 sene önceki teknolojiyle bugünün teknolojiside aynı değil..tabut olayındada ALLAH korusun kaza yaptığında hiç bir araba yaralanmama yada ölmemenin garantisi veremiyor.. |
Sağ aynaya takılmaz mı? Sağ ayna bir güvenlik donanımıdır, yalnızca park için kullanılmaz, soldaki şeritten sağa geçerken de kullanılır, hatta özellikle bu amaç için kullanılır, sol yan ayna ne yapıyorsa, sağ yan ayna da onun izdüşümünü yapar. Özellikle Türkiye gibi şerit ihlallerinin ve şerit atlamaların nefes almak kadar normal olduğu bir ülkede sağ yan ayna sol yan ayna kadar önemlidir. Sağ yan ayna Şahinde ne zaman standart oldu bilmiyorum, belki 95^'te belki 96'da.. Ama Mercedes'te sağ yan aynası 1995 yılında opsiyonel olan bir model olduğunu hiç sanmıyorum. 80 model ve üstü Mercedes'lerde sağ yan aynanın olmadığı bir model bulunacağını da sanmıyorum. Keza bu söylediğim diğer markalar için de geçerli. 1995 yılında Şahin dışında sağ yan aynası opsiyonel olan başka tanınmış marka var ise söyleyin, biz de bilelim. Belki de hafızam beni yanıltıyordur, kim bilir... |
Yahu ne sağ aynaymış. 1-) Renault 12 binek yani sedan tiplerde de ( 2000 toros dahil ) sağ ayna yoktu. Sadece STW olanlarında sağ ayna vardı. Ve en son çıkan 2000 küsur toroslarda bile içerden kumandalı ayna, merkezi kilit ve hidrolik direksiyon olmadı hiçbir zaman. O yıllarda babamın çalıştığı şirkete 5 tane binek + 5 tane de SW sıfır km toros alınmıştı. Ordan biiliyorum. 2-) 70 küsur renault 12 ile 2001 toros arasında ne fark var? Sadece iki plastik tampon. 3-) 80 küsur renault 9 ile 2001 broadway arasında gözle görülür ne fark var? iki tampon iki ayna iki far ve bir de enjeksiyon. ( 2001 yani piyasaya çıkan en son broadway rni lerde bildiğim kadarıyla hidrolik direksiyon bile yok. ) 4-) Yine 80 küsur renault 11 flash ile 2000 flash arasında ne fark var??? En son üretilen flashlarda da bildiğim kadarı ile hidrolik direksiyon yoktu. Bu arabaları da millete zorla satmadılar. Bir arkadaşın da dediği gibi ; 5-) 10.000 km de debriyaj balatası bitiren caddy ler mi dersin.... 6-) Arka camına BU PEUGEOT 307 4 AYDA 14 KERE ARIZA YAPMIŞTIR diye yazan 307 ler midersin? ( demekki arka cama kocaman boyutlarda yazı yazdıracak derecede illallah demiş adam. ) Eeee?? Hani avrupa arabaydı ya? Sağlamdı ya? Yolda bırakmazdı ya? Noldu??? < Resime gitmek için tıklayın > 7-) Airbaglari açılmayan passatlar, audiler, civicler mi dersin??? Üretim hatası olup geri çağrılan mı dersin.... Sen git, 6 tana hava yastığı bilmem nesi var diye bir sürü para say, kazada airbaglar açılmasın. Eeee Hani donanım vardı ya? Hani güvenlik vardı ya? Noldu??? ********** Sadece aklıma gelenleri örnek verdim. Konuyu anlamak istemeyip, işinize geldiği yere çekmenin manası yok diye düşünüyorum. 1.Edit ; imla. ![]() 2.Edit ; ![]() Otomotiv sektöründe 40 yılı devirmiş bir ustanın oğlu, kendisi de bu sektörde çalışan bir kişi olan, çok yakın bir arkadaşımın yorumunu da eklemeden geçemiyeceğim. ''Günümüz araçları, o beğenilmeyen murat 124′ler ve 131′ler kadar zamana direnemeyecekler, dayanamayacaklar...'' ![]() |
![]() |
Avrupanın virajlı yolları ferrari, lamborghini gibi yüksek hızda manevra kabiliyeti yüksek arabaları yarattı, Amerika'nın düz yolları ise mustang, buick, cadillac gibi manevra kabiliyeti zayıf olmasına karşın eşek gibi güçlü arabalar yarattı, Türkiye'nin taşlı, topraklı, çakıllı, mıcırlı, asvaltlı, sulu, çamurlu, kedili, köpekli, eşekli, inekli, kuzulu, keçili yolları ise şahini yarattı. Araba ucuz olsun, birçok kişi alabilsin diye birçok şeyden feragat edilerek üretildi. Sonra dışardan arabalar girmeye başlayınca da, onlarla rekabet edebilmek için, eklentiler yapıldı. O yola böyle araba. O zamanın imkanları buymuş böyle yapmışlar. 4000 bine yakıtı su gibi içen amerikanlardan degilde, 2000 e az yakan bu yolları kaldırabilecek araçlar yapmaya calışmışlar, buda milletin işine gelmiş. Nedense zaten bu arabaları benimsemeyen genelde genç kesim oluyor sebebinide bilmiyorum. Bakın yapmışlar demiyorum. Yapmaya calışmışlar. Yeteri kadar olmuşmu olmuş. İnsanlar senelerce bu araçlara binmişmi binmiş. İşlerini görmüşmü görmüş. Nedir insanların bu tofaşla alıp veremedigi anlamıyorum. Sizi kücükmü düşürüyor ? Yani nedir bu? Ben bu kinin, bu anlamazdan gelmenin sebebini anlamıyorum? Yani kücükken tofaş marka bi arabamı carptı size? Bazıları Regatadan felan bahsetmişler. Öncelikle Regatalar 1983-1990 arasında üretilmiş. Dediginiz gibi karoseri benzer, ama aynı degil. Ben zaten demiyorum ki bu proje bizimdir, bu arabaları biz cizdik, biz yaptık... Diyorumki ; BİZ ÜRETTİK. Araçlarda kullanılan cogu malzemeyi biz yaptık dışardan alınmadı yani. Haa diyosan dışardan alındı ; otur, bi 131 motoruna bak incele, bloguna bak. Gir arabanın içine göstergelere bak. ne bileyim bi çok yerde Türk markaların ismini görmek mümkün. Şimdi bunları tek tek buraya yazmıcam ama süphen varsa bir bak. 2. olarak regatalarla bizim şahinlerin tek baglantıları ; kaportası, dış görünüşü. ''Bizdekiler, bu araçların kasasının bir takım degişklige ugrayıp 131 yürürü üstüne oturtulması'' dersen; hadi ordan derim. Şöyle diyim ; regata dediklerin önden cekisli, 131 arkadan çekişli ve bizim şahinler, doganlar da arkadan çekişli. Tek benzerlikleri karoserleri. Göstergeleri bile aynı degil. Diceksinki aynı şeyin lacivert tarafı. O zaman ben de derim ki ; bu şekilde birbirine benzemeyen araç yok herhalde. Görüyoruz bilmemne arabasında, fabrika bilmemkimin motorunu falan kullanıyor. Bunlara ses yok, iş kendi urettiginize gelince ses var. Koç milleti kazıkladı. Neresi kazık arkadaşım bunun? Bana desene böyle yaptı, bu kadar para aldı. Ya da onun yaptıgını kim yapmıyo? Şimdi günümüzde, adamlar boş araba yapıyor parası şu diyor. Donanımlısını istersen parası da şu diyor. hangisi işine gelirse onu al diyor.Aynı şey. Koç da o dönemler milletin alım gücünü bildiği için, birçok kişi satın alabilsin, yani araba satılsın diye birçok şeyden feragat ederek yaptı. Haaa... sanma ben koçu koruyorum. Umrumda bile degil. Ama durum öyle ... Neyse.... En azından, zamanında siz isteseniz de istemeseniz de, dedigim gibi amerikanlardan cok ragbet görmüş. Kimileri de diyor ki ; eşeğe altın semer vursan, yine eşektir. Doğrudur...Eşek dediginiz araba eşektir. Çünkü senelerce bizim sizin onun bunun eşekligini yapmıştır. Harbidende yapmıştır. Zamanında amerikan araçları ile rekabete girmiştir, alnının akıylada cıkmıştır. Yeri gelmiş makam arabası olmuştur, yeri gelmiş bir dügünde gelin arabası, yeri gelmiş köy yerinde pikap olarak kullanılmıştır. Dağ, tepe, bayır demeden zor şartlarda kullanılmştır. Parçası ucuz olduğundan, kırılsa, dağılsa da sorun edilmemiştir. Lakin insanlarımız pek bi nankör, geçmişi cabuk unutuyor. |
Opsiyonlarla ilgili bir problemim yok. Sağ ayna gerçekten de 80'lerde pek çok arabada opsiyoneldi, çoğu trafiğin kalabalıklaştığı yıllarda sonradan takıldı. Bildiğime göre zorunlu bir ekipman da değil, yani şu anda sağ dış ayna olmadan muayeneden geçebilirim. 1960'ların teknolojisi de, en azından benim için, kara seyahati için yeter-şarttır. 60'larda aya gidip geri dönüldü sonuçta. -Mesele, biz bu 60'ların bilgisinden istifade ediyor muyuz. -Problem, bu arabaların 80'lerden sonra 1960'ların teknolojisiyle, hesaplarıyla üretilme'me'sidir. 30bin parça basan kalıplar yerine üretim ömrü boyunca yetecek 100bin üzeri parça basan, haliyle de orjinal plana göre mukavemeti çok daha düşük sacların kullanılması, buna karşılık gerekli yeni hesapların yapılmamasının veya detayların göz ardı edilmesinin bazı sonuçları olmuştur herhalde. Araç tasarımını güvenlik açısından sorgulayan standartlarımız yoktu, bugün de yok. Ayrıca "teknik servis bültenleri"nin basına "tesadüf etmemiş" daha büyük tarafını yakından incelerseniz, belki bir süre otomobil kullanamazsınız. Direksiyonu çıkanlar, rotilleri düşenler, depo ağzında topraklama detayı olmadığı için patlayanlar. Eski ye da yeni, 7 kıtada, her markada güzel örnekler vardır. Tofaş'ın kısmetindeki sessizlik, dataların olmaması onu da otomtikman istisna yapmaz. Peki bu durumda, yolların yarısına yakınını kaplayan 60'lardaki hesapları geçersiz kılacak üretimde bir otomobil varsa ne yapardınız. Devlet bu problemi gördü, teknik aygıtlarımız, kurumlarımız bugünkü gibi o gün de yetersizdi ama "Tofaş kazası" nam salmıştı. Ben o yılları yaşadım, bilimsel olmayabilir, ama bilim de sezgisel akılla başlar ve soru sorarsınız. Bir araba kamyona çarpmış, önü yamulmuş. Dikkatli bakınca görüyorsunuz ki arada bir araba daha var. Diğer zincirleme kazalarda da böyle "hayalet arabalar" olurdu. Bir bagaj yamulmuş, bir kaput eğrilmilş ve arada bir şey daha var. Kaza testleri yapılsa ve 5 yıldız almış olsa bile, bunun nitel bir gözlemle taban tabana zıt düşmemesi gerekir, eğer böyle bir fotograf varsa o test yeni baştan sorgulanır. Devlet problemi, yani trafiğe bağlı nüfus kaybının azametini gördü. Arkalara emniyet kemeri zorunlu hale getirldi ve -bir şekilde- kuş serisi üretimden kaldırtıldı. Nasıl? Bir süre 2. el ithalata izin verilerek. Tofaş genel müdürünün televizyona çıkıp Türk endüstrisinin bu ithalatla "ne hale" geleceğini nasıl anlattığını hatırlıyorum. Bir yan sanayi firmamız, bu araçların arkadaki stepne havuzlarını presliyorken ben oradaydım. Sene 95 civarı. Her 10 parçadan 4'ü 5'i yırtılıp ıskartaya ayrılıyordu. Planlı, mühendislik görmüş bir seri üretimde %40-50 kayıp ne anlamlara gelebilir bunu yazıya denk gelecek teknik arkadaşların anlayışına veya iyimserliklerine bırakıyorum. Bu arabaların eksoz sesleri benim için nostaljiktir, kalan örneklerin korunmasından yanayım. Şu saatte bu arabaları yaşatmaya çalışanlara da -gayet saygılı bir anlamda- şapka çıkarıyorum. Ama bu başka bir konu. Lütfen karıştırmayalım. Bir tüketiciye, sürücüye, mühendise, teknokrasinin diğer aktörlerine, işletmeciye ya da bir politikacıya farklı sorular sorulur. |
ayrıca beğenilmeyen murat 124leri 131leri regataları ufak tefek donanım ve değiştirmeden sonra bütün dünyada kullanılmış.. benim bildiğim ; italya , ispanya , kore amerika ,brezilya , Rusya , Azerbaycan, kuşlarda etiyopya için üretiliyor hala..hatta 131'in Abarth'ı ralli şampiyonu olmuş..ne kadar para o kadar köfte ve teknolojik gelişmeler bugün son sürat ilerliyor..bende eski arabaları yeni araçların öoğundan çok beğeniyorum.arkadaşım 35 milyara araç almış valla içinde rahat edemedim (ayrıca yumurta tipi araçlarıda beğenmiyorum)..kaloriferi , kliması , sürati çok güzel ama bu araçların bir stili var bence Türk halkı için..nasıl ki 64 mustang'in bütün dünya hastasıysa bunların hastası olmasıda çok normal..gerçek hayatta zaten saygı gösterilmiyor en azından burda biraz saygılı olun.. |
Burda Tofaş kullanıcılarının bahsetmek istediği olay belli. Hep beraber Tofaşı tartışalım konuşalım, yapılan yanlışlardan bahsedelim, üretilen malın eksilerinden bahsedelim, fiyatından bahsedelim ama bunlardan bahsederken alaycı, küçük düşürücü yorumlar yapmayalım. Bazı aşağılık kompleksine sahip kişiler, alay ederek bu araçlar üzerinde prim yapmaya ve tatmin olmaya çalışıyorlar. Hatta bazen kendi aracını övmeye çalışırken, o beğenmediği tofaşı basamak olarak kullanıyor. Madem beğenmiyorsun neden o araçla mukayese edip kendi aracının seviyesini düşürürsün? Bu böyle oldukça tartışmaların seviyesi hep düşecek ve doğruları konuşamayacağız. Tofaş kullananların hiçbiri aracının dört dörtlük olduğunu idda etmiyor zaten. Ama bu insanların seçiminede saygı duyulmalı. Jettaya cetta yazınca adam banlanıyor bu forumda ama symbole sümbül yazınca yada tofaşla alay edilince vs. kimsenin kılı kıpırdamıyor. Niye bu araçlara sahip kişilere saygı duyulmuyor. Biz tartışmalara ve doğru şeyleri konuşmaya her zaman açığız. Ama saygısızlık olunca tepkimizi koymak hakkımız. Saygılar... |
eeeeeeee yani ?... sanki türk malı diye dalga geçiliyor... ben eski olan ne olursa olsun bütün şeylerle yeri geldiğinde dalga geçerim... telefonlar takoz gibiydi, çamaşır makinesi elle sıkılıyordu, bilgisayarlar şaka gibiydi, v.s. hangi sektöre baksam ulan eskiden ne hamallık yapılıyomuş yada iyi sabrediyomuşuz fln diyorum.. Ama yeri geldiğinde o yıllarda iyi üretilmiş valla helal olsun da diyorum... otomobil sektöründe o dönemde çok da araç olmadığı için şimdiki gençlerin dalga geçecek pek malzemesi yok ki.. evet zamanında değerliydi. ülkenin şartlarında uygundu v.s. ancak tıpkı benim dediğim gibi ne eski teknolojiymiş v.s. denebilir yani bundan kim neden alınıyor bilmiyorum.... babam da der yeri gelince oğlum o arabalarla nasıl gider gelirdik daracık yolları falan diye. ne yani şimdi vatan haini mi oldu? Fazla duygusallığa gerek yok. bazı şeyleri geride bırakmayı bilmek lazım yoksa ileri gidemeyiz. (bu demek değildirki geçmişi unutalım )... Bugün tamamen yerli araç üretilse uygun fiyata satılsa satış rekoru kıracağına eminim. İnsanlarda çok zevk almıyor kıçı kırık kapı tutacağına 300 küsür lira vermekten. . |
Türk_ay 5. maddeden sonrası için bir alternatif söyleye bilir misiniz? küresel olarak hızlı üret , hızlı tüket devrimine geçildi. fark ettiyseniz firmalar artık bir şey tamir etmiyor direk yenileriyle değiştiriyor. kullan at dönemi bir bakıma. bütün sektörlerde böyle. ama istenirse fosil gibi kalıcı ürünler üretilir. malzeme mühendisliği v.s. çok ilerlediği için parçaların ömür süreleri artık saatlerle hesaplanır oldu. maliyeti çok yüksek ve marka için dezavantajlı olsa da böyle üretimler çıkabilir. |
@byatunga kendi yorumuna kattığın açıklayıcı ifadeler için özellikle teşekkür ediyorum... ![]() sen & ben ve forumdaki karşıt görüşleri savunan tüm arkadaşlar aslında aynı dilden konuşuyoruz... ancaak hepimiz fanatik ve atışmalı yorumlar konusunda muzdaribiz... (lütfen kimse kimseyi yorumundan ötürü suçlamasın burasi bilgilerin paylaşıldığı bir yer herkes tabii ki kendi bildiğini yazacak [bu sadece benim fikrim...]) tarihsel süreci konuşmuşlar, ayna olayını konuşmuşlar... (haklı veya haksız) ama, kendimize itiraf etmeliyiz ki, çoğu arkadaş fanatik yaklaşmiş, eleştren de savunan da... şimdi 16 yıllık bir tofaş kullanıcısı olarak elimden geldiğince fanatik tofaşçı gömleğini çıkarıp düşündüklerimi söyleyeyim; o yıllarda (70 - 90) üretilen aynı segmentteki araçların çoğusu aynı kalite standardına sahip... öyle dii mi? sanıyorum bu konuda hem fikiriz.. 90 sonrası ile ilgili haklı eleştriler yapılmış... e tabii ben de isterim 99 şahinimde abs olsaydı falan filan ama yok yapmadılar... kendi adıma konuşiim zamanında gücüm buna yetti bunu alabildim... evvelinde 87 kartal ve 91 şahin kullandım... yani demek istediğim benimki tamamen ekonomik koşullarla ilgili... (ama tofaşa vefasızlık edemem)... orjinal parça ucuz, ww kadar sağlam diil vs. vs. ama bi yerleri ile oynanmamış bi tofaş rutin bakımları ile sorunsuzca binilebilir mesela 8 yıldır yağını suyunu koyup 75bin km yaptım şimdi 95bindeyim... yarın öbür gün ağır bakımları yapmak zorunda kalabilirim... taş patlasa 500 liraya adan z ye opar yedek parça ile yeniden stabil hale getirebilirim aracımı... neden? çünkü elektronik donanımım yok... eski nesil falan filan... bu konuda kendini zorlayıp astra vectra 307 407 vs vs yeni nesil araç binen ve parça ihtiyacı olunca ellerini ufalayan, hurdacıları kol gezen çok kişiyi tanıyorum... o yüzden (bence) binilecek araba da, elbise alırkenki gibi maddi imkanlar doğrultusunda olmalı... tmm güvensiz, kaza anında dayanıksız... ben de ona göre kullanıyorum sınırları aşmadan... yoksa arkadaslarımın da bahsettiği gibi üstün donanımlı her araç kaza anında, kazasına göre tabut ve pert olabiliyo... bu siniftaki araçlar 3. dünya ülkelerinde global kültür endüstrisinin birer parçası olarak gelişme portföyünde bi atlama rampası olabilir, evet... ama inanın sanayi esnafı şu an bu araçlardan ekmeğini kazanıyor... bakın, her metaanın dezavantajı (eski nesil çok yakar az kaçar vs vs) olduğu gibi avantajı da var mesela, (kendini avutma diil bu yanlış anlaşılmasın başka örnek de vereceğim hemen aşağıda) ufak tefek bi arızayı kendimiz becerilerimiz ölçüsünde giderebiliyoruz tofaşta... iyi yönde de düşünmek lazım dii mi... başka bir örnek; her metaanın avantajı olduğu kadar dezavantajı da var, buna da bi örnek; yolda kalan bi 407 sahibi, servisin,, pc koltuğunun altında tespit için gelecek, uzman bi ustasını saatlerce lanet ederek, dağ başında bekleyebiliyo... bunlar olan şeyler arkadaşlar, büyük başın derdi büyük oluyo haliyle... tofaşı seven de avrupa arabayı seven de dikenine katlanıyo bi şekilde ![]() sevgili kardeşlerim, üstünde durmadan geçemeyeceğim, belki hoşunuza gitmeyecek bi eleştiriyi yapmadan geçemeyeceğim... bi kere bu konunun başlığı bence olmamış! "Tofaş Başta Olmak Üzere Türk Malıyla Alay Eden Türkler" => burası facebook değil ki , propaganda yapar gibi, konuyla hem fikir olanları bi tek başlığa üye yapar gibi ve sadece başlık konusunu savunanların yani sizin deyiminizle sadece "alay edenler" in katılımda bulunacağı bi başlık olsun. arkadaşlar, hatırlatayım burası - Donanım Haber; sık sık güncellenen bilgi paylaşım ve haber sitesi. (başlığı beğenmeyen yazmasın kardeşim diye yorumlar gelebilir ona da saygı duyarım) arkadaşlardan birisi "akşama doğru burayı kuşçular basar...böyle bir konu açılınca kendi forumlarında, konunun linkini verip adam çağırıyorlar..." demiş canım kardeşim elbette tartışacaz, bundan doğal ne olabilir ki neden rahatsızlık duyuyosun...hepinize hayırlı geceler... saygılar sunarım... |
Şu konuya bakıyorum. Düşünmeden edemiyorum. İnsanlar neden bu kadar kalıplaşmış. Işıklarda duruyorsunuz. Bir passat. Bir Clio ve Kango.. ve bende tofasımdayım. Adam Öyle bi geliyorki yanıma .Aynamı hatta Kapıdaki kollarımı götürücek hatta. Ha arabamız tofaşya. Ondan. Otobanda Seyredersin 100 Km hızla. Sollamaya çıkarsın verirsin sinyali geri şeridine girersin. Arkadan biri gelir . Yapıştır sana sellektörü. Çok mu Süratlidir hayır? Ama uzunları şakağına verir. neden? tofaşa biniyorsun ya. Egosu onun illa Geçicek. Yolda görür adam seni. Haa o mu Tofaş mı ya. hea. bosver. uza git yanından . Park halinde adam gelir arabana dokunur. Sorarsın Ne yapıyorsun kardesim. '' Nolmuş ya. Altı üstü Doğan. ' Der. Doğan mı Şahinmi. ' Hala kaldımı onlar ya. Tekeri fırlamasın birazdan.. Aman aman Gazlı teneke havaya uçucak. ? ????? Kusura bakmayın ama bunları söyleyen insanlar tamamen kendi egoları altında eziliyorlar . Yok Tofaşı şu üretmiş lisansı şununmuş falan filanmış bunlar o kadar sallamaz beni. Ama sorarsanız.
Alay etme ibaresi doğru. Ama Kendi ürünü ibaresi yanlış. Evet. Biz üretmekden ziyade Taşerönlüğünü yapdık. Onlar Kaymaklarını yedi. Onlar dediklerimde Fiat' Yani italyanlar. Bir marka tasarlarsın. şasi ve motor. üzerine vurursun kendi kaşeni. Lisansını , patentini. O zaman banntan arabaları indirsin. işte o zaman kendi ürününü üretmiş olursun.. Arkadaşın biri yazmış
Sen bu dediğine kendin inanıyormusun. Biraz samimi ol. Benim aracımın Ön düzeni. rot & balans. lastikler Lastik havaları vs. Düzenli olarak kontrole girer. O sizin ağladığınız muayenelerden de Tek seferde vize alır. biri demiş sağ Ayna yok. Biraz Otomobilleri araştır ? Otomobiller ne tür aşamalardan geçerek bu zamanlara gelmiş bir bak. Oku fikir edin sonra gel burda yaz. Yasa var Hüküm var. Neymiş güvensizmiş. O Euro Ncap Testleri var. Kimileriniz öğünür benim arabam bu testten 5 yıldız Vs aldı diye. O testler kaç 64 km Hızla yapılıyor . Adam bizim arabalara güvensiz diyor. Ben şahsen 90 'ı geçmiyorum. uygun olanı bu. Trafik kurallarına uyuyorum. Duruş mesafemde güvenli kemerimde takılı. Sen git 150 ile nereye çarpıyorsan çarp. Ha Sağlam çıkarsan gelir yazarsın buraya. Ama gelip tofaşa Çamur atma. Bizim tofaşdan aldığımız hazzı o arabalardan alamayıp sağa sola saldırıyorsunuz.
Anlatmak istediğim bu. Adamın Egosuna bak. Pardon arkadaşım Bu kuşcular ney ? İnsan mı yiyorlar . Zorba insanlarmıyız biz. Yok apachii yok bilmem ne şu bu . Nedir bunlar. Bırakın kendinizi kandırmayın.. 80 TL vergi. 50 TL bakım. komple Fren merkezimi ve balata, fren boruları şunu bunu değişsem yine 150 tutmaz. Peki sizler ? Ordan konuşmak olay.. |
İşte benim de anlatmak istediğim de bu ya ![]() Benim anlatmak istediğim şeyin lacivert tarafını söylüyorsunuz. O dönemlerde Tofaş fosil gibi kalıcı ürün üretse, maliyeti çok yüksek olan bir arabayı Türkiye'de kime ve nasıl bir strateji ile satacaklardı? Adamlar pazara yeni girecek. O kadar büyük yatırımlar yapıcaklar, fabrikalar kuracaklar...vs... Her ne pahasına olursa olsun, o kadar parayı, yatırımı kimse riske etmek istemez. Siz olsanız riske girermiydiniz? O dönemde, ekonomik, iş gören bir araba lazımdı. Tofaşda öyle yaptı. Ekonomik olması için de bazı şeylerden feragat etmesi gerekiyordu. 4 camı otomatik, abs li, kült gibi şasesi olan, ...vs bir araba yapsa, e haliyle fiyatı da artacaktı. Hatırladığım kadarı ile ; O dönemlerde serçelerin de sağ güneşliği yoktu. Yani bu olay insanları kazıklamak değil de, "neyi nerden kırparım da daha ucuza malederim ve dolayısı ile milletin daha kolay almasını sağlayabilirim mantığı" ile hareketten başka birşey değildir bu. Mesela o dönemlerde fiyatı 2000 TL olan bir şahin, çok daha sağlam, sizin tabirinizle fosil gibi kalıcı olacak şekilde üretilse idi, full olsaydı, fiyatı 5000 TL belki de 6000 TL olacaktı. Eee... Kim alacaktı bu arabayı ozaman? Günümüzde bile halen, her malda rekabet ortamı var. Piyasaya yeni bir marka, yeni bir ürün çıktığı zaman, ( dikkat edin, yeni bir marka, yeni bir ürün diyorum. Kendini kanıtlamış bir markanın yeni bir ürünü demiyorum.) herşeyden önce fiyat yönünden ucuz olmalı ki kendine pazar sağlayabilsin ve satış yapabilsin. |
Türk malı olsun diye hep uğraşırım.. Tabiki eş değeri varsa.. fakat kuş serisine gelince; araçla ilgili sorun yok aslında en büyük sorun sürücüleriyle.. polis direk onları çeviriyor.. belediye otobüsünü durdurarak yolda spin atan kuş serisi.. (kimseyi suçlamak istemiyorum ama gerçek bu).. hafta sonu evin önünün resmini bi çeksem görseniz hak verirsiniz.. araçın adını kötüye çıkartan bunlar.. bu tipler olmasa alırmıydın derseniz kalitesiz bulduğumdan dolayı almazdım.. |
Gerçekten de merak ettim bu sağ ayna işini. Varsa -atmadan- açıklayabilecek anlatırsa sevinirim: Gerçekten de yurtdışında da sağ aynasız otomobil satılıyor muydu? |
HAhahaha :) neymiş kelime oyunu yaparsa anlama derdine düşermişim. Öncelikle sen kendi dediğini anlamamışsın. Bu birincisi ![]() Sonrasında ikincisini söyleyeyim. Uludağ Üniversitesi 2002 İşletmecilik Mezunuyum. Fabrikadan içeri bile girmemişsin dedinya, bizim okul fabrikanın tam karşısında oluyor. Ha karşısında olunca yetmiyor diyeceksin ya. Uygulama stajımı 2 sömestr boyunca TOFAŞ Fabrikada gerçekleştirdim. Senin o ukala ukala verdiğin bilgileri(!) ben direkt kaynağından okuyordum. Ki verdiğin bilgiler sadece kişisel fikrini gösteriyor. Üçüncüsü de ben çin mallarını hiç bir zaman savunmadım. Önyargılı değilim ama. Bildiğim şeyleri tartışırım. Tartışırken de karşımdakinin birşeyler bilmesini isterim. O yüzden bu tartışmaya devam edemeyeceğim -çünkü tartışacak kadar bilginiz yok- polemiği daha fazla devam ettirmeyip kendi kendinize mutlu olmanızı sağlayacağım. Son olarak aşağı yukarı her mesajınızda forumdaki kullanıcıları eleştiriyorsunuz ya, madem bu kadar rahatsızsınız, bana kalırsa sizi açmıyor buralar. Biraz bakın araştırın da sizi açacak ortamlara akın biraz ![]() |
Şu kaza olayına gelince; Bu arabalar kendi kendine gitmiyor. Kazayı da kendi kendine yapmadı. Bunları insanlar kullanıyor. Bak, bizde yıllarca bu arabaları kullandık. Yeri geldi Türkiye'yi gezdik, babam işi icabı güneydoğuya bile gitti gerek 124 arabası ile gerek 131 arabası ile. Ama sorun yaşayıp kaza yapmamış. Adam gibi kullanmazsan kaza kaçınılmaz olur. Susurluk kazasında ki S600'den bile ölü çıktılar.
80'ler de Opel Ascona vardı mesela. VW'nin Jetta'sı vardı. Yüzüne bakan varmıydı? Günümüz Jettası gibi her sokakta bir Jetta değil Şahin veya Doğan ya da R12 vardı. Bu arabalar sahipsiz değildi. Gökten zenbille inmedi. Kazık attılar bize dediğiniz insanlar onları burada üretip montajladı. Sizler de aldınız. Jantlar taktınız, Pıoneer teypler taktınız. Dediğim gibi kimse silah dayamadı kafanıza alın diye. Şimdi çıkıp yok şöyle yok böyle vs. vs. Bu nankörlük ve şımarıklıktır. Başka bir şey değil. Yine diyorum, helal olsun Koç ve Sabancıya akıllı insanlarmış. O dönemde kafayı çalıştırıp neler yapmışlar. Burada atıp tutup alay edeceğinize sizde çıkın yapın da sizin üretiminize binelim. Yaşım 35 ve çocukluk dönemlerimde sokaklar bu arabalarla cirit atardı. İthal araba azdı. Ve bu arabaları da almak bu kadar kolay değildi. Şimdi nasıl bir Passat veya Civic'i çekip krediyi almak kolaysa.
Neymiş efendim Migrosu getirip kazık atmışlar. Carrefour'u getirip kanını emmişler milletin. Ama hepsi tıka basa dolu.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi brkcad34 -- 25 Mart 2010; 20:45:40 >