Çünkü Osmanlı Orta Çağ'da kuruldu, Yakın Çağ'da yıkıldı. Ayrıca sonlara doğru tamamen bilgisiz değildi, Tanzimat ve matbaa ile aydınlanma hareketi başlatıldı ama yetersiz kaldı. |
dışkısını yiyen adam değil mi bu ya? |
Sen böyle bir başlık atarak kendi bilgisizliğini gösterdin bence. Biraz aç kitaplara bak. |
Osmanlı, 1774 Küçük Kaynarca'da aslında tarih olmuş, hükmü kalmamış bir güç. Öyle zayıflamıştı ki 1830'larda kendi Mısır valisini bile dış destekle durdurabildi. 150 yıl daha yaşadıysa, sadece denge politikası yüzünden. İngiltere ile Rusya'nın çıkar çatışmalarını müthiş kullandı. Eğer 1.Dünya Savaşı'na girmeseydi, daha yaşayabilirdi de (ki İngiltere girmemesi için çok çaba vermişti) Osmanlı bilgisiz değildi. Batı, Osmanlı'dan çok daha fazla ve de yeni bilgiler edinip Osmanlı'yı geçti. Osmanlı da Hindistan'a gitmişti ama orayı kolonisi yapmadı. Osmanlı, Baharat ve İpek Yolu kara ticaretindeki rantı yemeyi ve derebeylerle krallardan vergi toplamayı tercih etti. Bundan beslendi. Bizans'ta da durum böyleydi. |
Bokunu yiyen bir adam diye bahsederek diğer tezlerini zaten bundan doğru bir fikir çıkmaz kafasında konuşuyorsun bunu böyle anlatmasan yazdıklarında samimi olduğunu düşünürüz. Bir insanın bize göre yanlış bir şeyini öne sürerek diğer fikirlerini çürütmeye çalışmak saçmalık bence. Yanlış anlamayın celalin dediklerine katılıp katılmama mevzusu değil anlatış biçiminiz konusunda konuştum. |
Her yalan, bir gün son bulacaktır.. Osmanlı ve arabistan dini gibi. Bunu kimin istediği yada istemediği önemli değil yalanlar sonsuza kadar saklanamaz, insan aklı sonsuza kadar esaret altında tutulamaz. Eğer yalandan, beyin yıkamadan, sömürgeden beden bulmuş bir krallık uzun süre hayatta kalıyorsa bunun sorumlusu o kralları ve saltanat meraklısı köle efendilerini hayatta tutan halktır. Korku ve yalana boyun eğmişler, hiç araştırmamış, haklarını aramamış ve karşı gelmemişlerdir, ancak köleler hakkını aramaz. |
Osmanlı tarihini sana anlatmıyorlar ki, sanki bu ülkede bigbang 1919'da patladı daha öncesi diye birşey yok sanarsın. Osmanlı zamanındaki bilimadamlarını bir araştır, ilk röntgen aklıma gelenlerden biri ama bunu senin gibilerin bilmemesi normal yani senlik birşey yok, istenilen bu. < Resime gitmek için tıklayın > |
Osmanlı'nın bu kadar uzun yaşamasının en büyük nedeni Türk devlet yapılanmasının çok büyük bir bölümününden vazgeçerek Doğu Roma'nın devlet teşkilatlanmasını örnek almasıdır kendini Doğu Roma'nın devlet düzenine entegre ederek onunla birleştirerek Doğu Roma kadar uzun yaşamıştır yoksa tarihdeki diğer Türk devlet ve imparatorlukları gibi maksimum 200 senede yıkılır giderdi. |
|
Osmanlı bilgisiz mi? Millet teorik bilgiyle içgüdüsel bilgiyi birbirine karıştırıyor. Osmanlı bilgisiz değildi koca bir imparatorluk bilgisiz yürür mü? Osmanlı bilimsel gelenek üretemeyip Batı ile yarışamıyor sadece. Avrupa haricindeki öyle başka imparatorluklardan dönemin insanlarının da Osmanlı'dan daha bilgili olduğunu zannetmem. |
Avrupada büyük kıtlık, hastalıklar ve iç karışıklıklarında bunda etkisi olmuştur... |
Cunki özgür düşünce başladı..Avrupa bilim ve felsefeyi ayırıp ana belirleyici yi matematik seçti..Fizik bilmindeki gelişmelerde din ve felsefeye büyük darbeler indirdi tam da burda osmanlı çöküşü başlar...Avrupa bilim ve felsefeyi ayırıp daha doğrusu aristo düşüncesinden sıyrılıp devrimler yaptığında bile osmanlı bu gelişmeleri çok geriden takip edemiyordu bile...Osmanlı bazı fermanlarla yenilikçi hareketlere yeltensede avrupa çoktan sanayi devrimini gerçekleştirmişti bile...Yani insanlar özgürce düşünmeye başlayıp bilimi de bu düşüncenin yanına katip matematigide dil olarak kabul ettiler..Ancak osmanlı aynı şeyi yapamazdı bulunduğu rejim buna müsaade edemezdi...Cunki osmanli da insanlar padişahlarının sözünden cikamazlardi..hilafet sayesinde dini gucu de elinde tutuyordu..Misirdaki firavunun yönetim şeklinden bana göre bi farkı yok... |
Sorumuza tekrar dönelim Avrupalıyı Doğuluya göre daha özgür yapan ne? Cevap Coğrafyada gizli. İki medeniyetin yaşadıkları coğrafya onların üretim kapasitelerini buna bağlı olarak yaşam biçimlerini ve gelişim farklılarını kısaca kaderlerini etkiledi. Anadolu’nun coğrafyası engebeli, toprağı verimsiz iklimi kuraktı. Bundan dolayı bir araziyi tarıma uygun hale getirmek için bir köy dolusu insanın organize olması gerekiyordu; işbu organize olma olayı şirinler köyündeki gibi gerçekleşmedi. Fakir köylüler silahlı bir zenginin altında serfleştiler yani hayatta kalmak için özgürlüklerini feda ettiler. Avrupalı ise Anadolu köylüsünün aksine kimsenin emrine girmeden daha az iş gücü ve emek ile daha verimli arazileri tarıma uygun hale getirebiliyordu. Harcadığı emeğe karşı eline geçen değer Anadolu köylüsüne göre kat kat fazla oldu. Bu Avrupalıyı bireyselliğe yönlendirirken Anadolu’nun yapısı insanı serfliğe, haraç vermeye mecbur bırakıyordu. İşte Avrupalıyı Doğuluya göre daha özgür yapan buydu. Yiyecek üretimiyle uğraşmayarak kendi işine yoğunlaşabilecek (kısaca refaha erişmiş) uzmanların ortaya çıkışı, Avrupalının Bilimsel-Kültürel alanda atılım yapmasını sağlayan en önemli nedenlerinden biridir. Ayrıca şu hususu belirtmekte fayda var ki Bilimsel-Kültürel alanda ilerleme bir devleti süper güç yapamaz. İlerleme her zaman güçlenme demek değildir. Osmanlının yıkılma sebebi de Bilimde geri kalmasından ziyade İktisadi-İdari problemlere çözüm üret(e)memesidir. |
|
|
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle