Film Oscar törenlerinde gerçek bir bomba etkisi yapmış ama bence abartılıyor. Oyunculuklara ve bireysel bir çaba ve becerinin ürünü olan oyunculuktan gelen ödüllere hiçbir şey demem ama herhalde bu kadar olduğunun çok üzerinde değerlendirilen ve adeta rakipsizleştirilen bir yapımı uzun zamandır görmedim. Hani yukarıdaki mesajda söylediğim gibi arada hala kendime soruyorum; ben mi çok özel bir şey kaçırıyorum diye? Ama her seferinde Oscar'ın önemli olsa da abartılmaması ve fazla ciddiye alınmaması gerektiği düşüncesini benimsiyorum Oppenheimer'ın sırtına roket takıp hak etmediği bir konuma taşımaktansa. Bir çeşit "Nolan bias", bir Nolan büyüsü devreye girmiş gibi.
Arzular şelaleymiş sizde, nasıl bir yorum böyle, dışarıdan nasıl göründüğünü fark edebiliyor musunuz? İnce külotlu çoraplılar gününde ciğerlerinize o kokuyu doldurup kısır, kek, börek yedikten sonra yorum yazmayınız lütfen, elitist imajına bürünen aşırı abartılı ve bilgiç tavırlarla üst perdeden konuşarak Nolan'ı eleştirenlerden zerre farkınız yok, çok gülünç kaçıyor bilginize...
Konuyu çok ama çok merak ediyordum, 3 saat başından kalkmadan izledim. Bir kere daha izleyip olan biteni daha iyi algılayabileceğimi hissettim, çok isim ve sima vardı, ikinci izleyişimde Nolan'a ait ileri geri akışlı anlatım tarzını daha iyi anlayabileceğimi düşünüyorum, zamansal farklılıklar şüpheciliği çok güzel besliyor ve bunu seviyorum. Amazon Prime Video'yu da tebrik ederim, ilk yüklemelerinin sansürlü ve kötü kalitede olduğu söyleniyordu, izlediğim versiyon teknik açıdan mükemmeldi ama çeviri felaketti. Belki de bilinerek yapılmıştı çünkü bir kuruldan geçecek şekilde bazı söylemlerin derinliğinin de izleyiciden esirgendiğini düşünüyorum, maalesef NOW bile haber bültenlerinde Türkçü Turancı takılıyor, ne yaparsınız Türkiye işte
2. dünya savaşı sonrası gerek medeniyet adına gerekse savaş sonrası gelen iyileşme ve teknolojik ilerlemenin de katkısıyla herkesin sahte bulduğu aşırı hoşgörü ve soğuk savaşa da yol açan insanlık aleminin evrimine ters gelebilecek aşırı kutuplaşma baş gösterdi. Mesela atom bombasının atılmasının ardından Oppenheimer'ın konuşma yapmak için gittiği yerde izleyicilerin aşırı coşkulu olması sizin de aklınıza bir kesimi getirmedi mi? O sahne ve birkaç sahne filmin politik doğruculuğu kırıp Oscar'lık tat almamızı sağlayan başarılı bir aktarıma sahip anlardı, izleyicilerden birkaçının üzülmesi ve Oppenheimer'ın da bombanın etkilerini anması uyarıcıydı ama kimilerimiz hala işin ciddiyetinin farkında değil...
Oppenheimer ile ilgili söylenen hafif kibir algısına da katılıyorum. Bu filmi çok rahat bitirdim ama mesela Mad Men'i bitirememiştim, o dizideki baş karakter kadar olmasa da yine heteroseksist cinsellik, içki ve karanlık şebeke tadı vardı, yine Yahudiler'in gözümüze gözümüze sokulması da enteresandı, çok adi bir şekilde bize gösterilmese de Ekşi Sözlük cümlesi olan "a*al seks kokusu alıyorum hacı" hissiyatı da vardı, bu noktada İbrani ırkından çok rahatsız olduğumu söylemek isterim. Hem fiziksel hem ruhsal olarak erkeği kadınıyla kendisini bu kadar "every way that i can" satan bir ırk olmamıştır sanırım çünkü "retorik"lerinde "kriptocu" bir sıkıntı olduğu barizdi, ancak yine de Oppenheimer'a ve Einstein'a bilime katkılarından ötürü saygı duymamak elde değil...
Anlamakta çok güçlük çektiğim başka bir arzuyu görünce şaşırdım kaldım. Neden deney aşaması fazla gösterilmedi veya neden bomba patladıktan sonra o kan vahşet aroması yüreğimize dolmadı diyenler kanımı dondurdu. GORA gibi alaycı mavracı (iğrenç bir kelime 🤮) filmlere gülen, okullarında eğitimin sıfır olduğu bir ülkenin insanına ve benzerlerine deney mi göstereceklerdi anlayamadım, bu bilim ciddi bir bilim ve laf olsun torba dolsun diye Alper Gezeravcı tarzı bir iş yapmamayı tercih etmiş olabilirler, aynı zamanda belki de atom fiziği için ışık arayan kimileri için de "doğa ana atom bombası attırma zevkini size yaşatmasın" demek istiyorum
Barbie ile aynı anda vizyona koymak işin siyasi kısmıydı bence, ötesi yalan...
Film Oscar törenlerinde gerçek bir bomba etkisi yapmış ama bence abartılıyor. Oyunculuklara ve bireysel bir çaba ve becerinin ürünü olan oyunculuktan gelen ödüllere hiçbir şey demem ama herhalde bu kadar olduğunun çok üzerinde değerlendirilen ve adeta rakipsizleştirilen bir yapımı uzun zamandır görmedim. Hani yukarıdaki mesajda söylediğim gibi arada hala kendime soruyorum; ben mi çok özel bir şey kaçırıyorum diye? Ama her seferinde Oscar'ın önemli olsa da abartılmaması ve fazla ciddiye alınmaması gerektiği düşüncesini benimsiyorum Oppenheimer'ın sırtına roket takıp hak etmediği bir konuma taşımaktansa. Bir çeşit "Nolan bias", bir Nolan büyüsü devreye girmiş gibi.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
Bu mesajda bahsedilenler: @mechatengu
Konuyu çok ama çok merak ediyordum, 3 saat başından kalkmadan izledim. Bir kere daha izleyip olan biteni daha iyi algılayabileceğimi hissettim, çok isim ve sima vardı, ikinci izleyişimde Nolan'a ait ileri geri akışlı anlatım tarzını daha iyi anlayabileceğimi düşünüyorum, zamansal farklılıklar şüpheciliği çok güzel besliyor ve bunu seviyorum. Amazon Prime Video'yu da tebrik ederim, ilk yüklemelerinin sansürlü ve kötü kalitede olduğu söyleniyordu, izlediğim versiyon teknik açıdan mükemmeldi ama çeviri felaketti. Belki de bilinerek yapılmıştı çünkü bir kuruldan geçecek şekilde bazı söylemlerin derinliğinin de izleyiciden esirgendiğini düşünüyorum, maalesef NOW bile haber bültenlerinde Türkçü Turancı takılıyor, ne yaparsınız Türkiye işte
2. dünya savaşı sonrası gerek medeniyet adına gerekse savaş sonrası gelen iyileşme ve teknolojik ilerlemenin de katkısıyla herkesin sahte bulduğu aşırı hoşgörü ve soğuk savaşa da yol açan insanlık aleminin evrimine ters gelebilecek aşırı kutuplaşma baş gösterdi. Mesela atom bombasının atılmasının ardından Oppenheimer'ın konuşma yapmak için gittiği yerde izleyicilerin aşırı coşkulu olması sizin de aklınıza bir kesimi getirmedi mi? O sahne ve birkaç sahne filmin politik doğruculuğu kırıp Oscar'lık tat almamızı sağlayan başarılı bir aktarıma sahip anlardı, izleyicilerden birkaçının üzülmesi ve Oppenheimer'ın da bombanın etkilerini anması uyarıcıydı ama kimilerimiz hala işin ciddiyetinin farkında değil...
Oppenheimer ile ilgili söylenen hafif kibir algısına da katılıyorum. Bu filmi çok rahat bitirdim ama mesela Mad Men'i bitirememiştim, o dizideki baş karakter kadar olmasa da yine heteroseksist cinsellik, içki ve karanlık şebeke tadı vardı, yine Yahudiler'in gözümüze gözümüze sokulması da enteresandı, çok adi bir şekilde bize gösterilmese de Ekşi Sözlük cümlesi olan "a*al seks kokusu alıyorum hacı" hissiyatı da vardı, bu noktada İbrani ırkından çok rahatsız olduğumu söylemek isterim. Hem fiziksel hem ruhsal olarak erkeği kadınıyla kendisini bu kadar "every way that i can" satan bir ırk olmamıştır sanırım çünkü "retorik"lerinde "kriptocu" bir sıkıntı olduğu barizdi, ancak yine de Oppenheimer'a ve Einstein'a bilime katkılarından ötürü saygı duymamak elde değil...
https://mini.donanimhaber.com/mesaj/yonlen/158248093
https://mini.donanimhaber.com/mesaj/yonlen/157433410
Anlamakta çok güçlük çektiğim başka bir arzuyu görünce şaşırdım kaldım. Neden deney aşaması fazla gösterilmedi veya neden bomba patladıktan sonra o kan vahşet aroması yüreğimize dolmadı diyenler kanımı dondurdu. GORA gibi alaycı mavracı (iğrenç bir kelime 🤮) filmlere gülen, okullarında eğitimin sıfır olduğu bir ülkenin insanına ve benzerlerine deney mi göstereceklerdi anlayamadım, bu bilim ciddi bir bilim ve laf olsun torba dolsun diye Alper Gezeravcı tarzı bir iş yapmamayı tercih etmiş olabilirler, aynı zamanda belki de atom fiziği için ışık arayan kimileri için de "doğa ana atom bombası attırma zevkini size yaşatmasın" demek istiyorum
Barbie ile aynı anda vizyona koymak işin siyasi kısmıydı bence, ötesi yalan...
https://mini.donanimhaber.com/mesaj/yonlen/156624633
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesajda bahsedilenler: @Lyc