senin gibi olan belki yüzlerce binlerce kişi var. bunlardan biride benim. bende içine kapanık, etrafında ne kadar insan olursa olsun kendini yanlız hissedenlerdenim. sen hiç değilse iki yıllıkta olsa bir üniversite bitirmişsin. ben onuda bitiremedim. akdeniz üniversitesine gittim, ikinci sınıfta bıraktım. açık öğretime yazıldım orada ben yapamadım. adnan menderes üniversitesine gittim aydına. lanet olsun oraya keşke gitmeseydim. maddi mevzular yüzünden orada da okuyamadım. işim yok, net bir gelirim yok. ehliyetim bile yok. üstelik mesleğim bile yok. ama adü'yü bırakınca o sinirle askere gitmiştim iyikide gitmişim. o aradan çıktı hiç değilse. bende yirmialtı yaşındayım, arada karşı cinsle yakınlaşmalarım oldu elbet ama öyle yok aşık olayım seveyim gibi bir durumum hiç olmadı.
Hepsini okudum açıkcası üzüldüm ama hayat sonuçta inişlerle çıkışlarla dolu..Kısmetinde varsa güzel hayır hasenat seneye belki sende dayını görmeyecek duruma gelirsin, o senden yardım isteyecek duruma gelir..İyi bir eş bulup evlenirsen hayatın kısmen düzene girer hemde bağlandığın kişi sayısı arttıkça intihatı düşünmezsin bencede düşünme hiçbir zaman, dediğin gibi dinen de vebali büyük..Ne diyelim Allah hayırlı uzun ömür versin, sıkma sen canını değmez bu dünya için zira içide boş ikamet edenleride (istisnalar var elbette)
kardeş öyle şeyler olur ki hayatında zannedersin dersin ki dünyada tek dertli insan benim ama inan ne insanlar var neler neler çekenler var tamam senin sıkıntılarında kolay değil ama bazı şeylere boşvereceksin veya üstüne gideceksin birşeyler yapacaksın işte inancını kaybetme intihar,evden kaçma bunlar zayıf basit insanların düşüncesi sen kendini yalnız hissetsen de inan seni seven biri vardır kendin için yaşamıyorsan tek o insanı bile düşünerek hayata tutunmalısın ben derdim lan kızların alayı motor yok daha askerlik var yok bu niye böyle yok benim niye şuyum yok buyum yok inan herşey sırayla oluyor.sadece şükret iyi bir insan olma yolunda ilerle eğer bişey olmazsa gel ozaman suratıma tükür daha ne diyeyim...Allah yanında olsun güzel kardeşim
işten çıktıktan sonra tekrar girdim sınava ...öss...tabi matematik olmadığı için bende yine bi halt tutturamadık..bu sefer internet üzerinden ders veren bi 2 yıllık ünive gittim..myo yani işte...stajımız falan oldu kampüste,ayrıca finallere de orda giriyorduk..çok kişiyle tanışmaya çalışıp muhabbet kurmak istediysemde arkadaşlık ilişkilerinin çıkar üzerine kuranlar hep denk geldi...vize zamanları msnlerde forumlarda toplanırdık sonra herkes defolup giderdi...tabi çıkar oraya kadardı...neyse ordan mezun oldum birkaç arkadaşta yanıma kar kaldı...ama uzaktan eğitim sistemli bir okul olduğu için arkadaşlıklarda msn üzerinde kaldı...
sevgilim yok.... senin ilacın yurtdışı... bi an önce kendine bi ülke seç ve çık... göreceksin ufkun genişleyip fırsatları görme kabiliyetin olacak orda pizzacı olarak bile çalışsan hayattan aldığın zevk artıyor (öneri; ingilizcen vardır pc ile ilgiledğn için o yüzden ingiltereyi öneririm) (bi işe başla asgari ücretle 1 seneye her türlü işlemi halledecek paran olur
sevgilim yok.... senin ilacın yurtdışı... bi an önce kendine bi ülke seç ve çık... göreceksin ufkun genişleyip fırsatları görme kabiliyetin olacak orda pizzacı olarak bile çalışsan hayattan aldığın zevk artıyor (öneri; ingilizcen vardır pc ile ilgiledğn için o yüzden ingiltereyi öneririm) (bi işe başla asgari ücretle 1 seneye her türlü işlemi halledecek paran olur
sevgilim yok.... senin ilacın yurtdışı... bi an önce kendine bi ülke seç ve çık... göreceksin ufkun genişleyip fırsatları görme kabiliyetin olacak orda pizzacı olarak bile çalışsan hayattan aldığın zevk artıyor (öneri; ingilizcen vardır pc ile ilgiledğn için o yüzden ingiltereyi öneririm) (bi işe başla asgari ücretle 1 seneye her türlü işlemi halledecek paran olur
ingiltere öyle canı isteyip de gelenlerin serbestçe ülkeye girip çalışmasına ve barınmasına izin veriyor mu?
üniversite yeni mezunu bayanlardan giden üç kişi biliyorum ve onlar aile yanına çocuk bakıcısı olarak gitmişlerdi. erkekler için nasıl olur bir fikrim yok.
bu cevabımı yanlış anlama, hatta tam aksine moral olsun diye söylüyorum:
Bir insan gelip burada derdini paylaşacak durumdaysa eğer, intihar edecek konuma tahmin ettiğinden çooook çok uzaktadır. Çünkü intahar edecek adam durumunu kabullenmiş adamdır dünyayı unutmuş başka alemlere uçmuştur. Sen bırak dünyadan kopmayı, gayet bir adım geri atıp kendine bakıp durumunu çok güzel anlatabilecek konumdasın. Emin ol etrafımda tanıdığım, ve herkesin mantıklı diyebileceği bir sürü insan tanıyorum yakından, iç dünyalarında nelere nelere inanıp da yaşıyorlar gerçeklikten uzak bir şekilde kendi dünyalarına göre yaşıyorlar. Belki biraz garip gelicek ancak bana kalırsa kendisi hakkında tam da memnun olmayan insan, şu hayatta ayakları en yere basan insandır; eksiğini bilen insan, olmayan fazlası varmış gibilere göre kat be kat daha üstün insandır.
Herkes der bu lafları yok herşey senin elinde, yok inanırsan her durumdan çıkarsın, yok japoncada kriz aslında fırsat demektir, secret kitabını oku bilmemne fasa fiso diye. Komik olan da gerçekten de bu söylenenlerin doğruluk payı olması. Tek bir farkla, bu deninenler doğru olması yanında, yapması çok zor şeyler. Mesela neden etrafımızda hakkıyla çalışarak zengin olmuş, ya da milyonlarca ÖSS birincisi görmüyoruz, çünkü zor. Hayatta her durumdan kurtulmak da gayet yapılabilir bişey, ama zor.
Bu noktadan sonra sen devreye giriyorsun. Ya denersin ya da vazgeçersin. Ama şu an zor olanı yapmaya daha yakınsın, çünkü iki paragraf yukarıda anlattığım gibi aklın başın yerinde, gayet bilinçli yorumlar yapabilecek bir durumdasın. Eğer yorulduğunu, vazgeçtiğini, binbir güçlükle uğraşmanın ardından gelen zaferi reddetmeyi, başarmanın yarattığı duyguyu hissetmeyi ve aslında basitçe yaşamayı bırakmayı kabul ediyorsan, başlığında dediğin gibi yapabilirsin. Ne yazık ki bu dünya çok acımasız, seni iki günde unutur herkes, çünkü bedenin bile kalmıyor toprakta. Ama eğer çabalarsan, öldükten sonra bile yaşamaya devam edersin, çünü bu dünya acımasız olduğu kadar acınası da, yardıma ihtiyacı olanı değil; kendi kendine yeteni, birşeyler başaranı tercih eder onun emeğini çabasını sömürür insanlıktan yoksun bir şekilde...Unutulmayacak biri olmak senin elinde, evet klişe ama senin elinde.
Diceksin ki böyle çirkinken insanlar ben bu tabloya dayanmak zorunda mıyım? Valla dicek cevap yok, herkes kötü ben niye iyi oluyorum demek yine kolay olan, yine zoru yapmak düşüyor aklı başı yerinde olan insana. Aslında şu açıdan bakmak lazım, senin gibiler olmasa acınası halde olanlar ne komik durumlara düşerler.
Seni bilmiyorum ama dünyadan bir haber olacağıma, dünyada haber olmamayı tercih ederim(bu da özlü sözüm olsun bak ben zor olanı seçtim yazdım da yazdım, umursamadan geçebilirdim, ama çabaladım, sonunda bir atasözü buldum)
La şuncacık yazıyı okumaya üşenen adamlar var forumda ya. Neyse...
Arkadaşa gelirsek. Bence hiç bir şey kendini harcamaya ve üzmeye değmez. İnsanın arkadaş canlısı olup olmaması tamamen tercih meselesidir. Ben hiç hoşlanmam mesela gereksiz muhabetlerden, samimiyetten ve ilgiden. Bu benim tercihim. Liseli bebesi gibi her gün sekiz saat MSN'de dolaşmam. MSN'e de girmem. Girersem de çok nadir. Hatta bazen arkadaşlar telefondan mesaj atar. Cevap yazma zahmetine bile girmem. Çünkü genel olarak yanlızlıktan hoşlanırım. Bu bir tercih meselesidir. Demek istediğim şey; (Ki yazının %60'lık kısmı bunun üzerine kuruluydu) insanın arkadaşının ve çevresinin olması kendi tercihidir. Olsa iyi mi olur, kötü mü olur bilemem. Ama olmasa da olur kanımca. Bu yüzden arkadaşım, çevrem yok diye sıkmaması lazım insanın kendisini bu kadar.
Kız arkadaş mevzusuna gelelim... Bir erkek bir kadını niye ister? Bunun belli başlı sebepleri vardır. Mesela lisede okuyan bir ergense, etraftaki diğer arkadaşları gibi gözükmek ister. Özenmektir olay sonuçta. Eğer yaşını başını almış bir bireyse, evlenmek için ister. Bazısı homoseksüel olmadığını ispat etmek ve/veya etrafa lanse etmek için ister. Ama her şeyden önce en temel sebebi hormonal. Kadında da, erkekte de amaç ortaktır aslında. Yani daha basit bir anlatımla seks! Eeee? Ne var bunda? Çok spesifik, analitik ve sofistike bir bilgi birikimi ve efor gerektiren bir hadise değil. Çıkın sokağa; köpekler de yapabiliyor aynısını. Ben gemi kaptanıyım. Denizciyim. Denizcilerin ne tip ve ne sıklıkta cinsel tecrübeleri olduğunu detaylı bir şekilde izah etmeye gerek yok. Sadece beraber olduğum kadınların milliyeti, şu paso foruma baykuş fotoğrafı koyan ergenlerin yaşından fazladır ama bu bana bir mutluluk veya ayrıcalık veriyor mu? Hayır. Hatta hiç iyi bir şey de değil. (Olmaz ya.) Gün gelip, eline hiç erkek eli değmemiş bir bayanla izdivaç kurarsam, o da bana "niye sen kendini bana saklamadın?" derse, sadece utanmaktan başka yapabileceğim bir şey yok. Şu forumu oluşturan en büyük yapı taşlarından biri olan ergen populasyon beni anlayamaz. (Hoş onlar bu yazıyı buraya kadar da okuyamazlar zaten.) Ama keşke hep bakir kalsaydım derim bazen. Bu psikolojiyi anlamak güç. Biliyorum. (Fazla aktivite zarar işte.)
Eee... Arkadaşlığın gereksiz bir şey olduğundan bahsettik. Bir kadın ilişki kurmanın temel nedeninin seks olduğundan ve onun da aslında elle tutulur matah bir şey olmadığından bahsettik. Eee. Ne kaldı geriye? Paran olmayabilir. Maalesef buna bir karşı tez sunamam. Çünkü kapitalist bir dünyada yaşıyoruz ve para her şey. Ama bir de adını Allah'ın unuttuğu bir ülkede yaşayan, ölümü bekleyen bir AIDS hastası olduğunu düşün. Veya çok sevdiğin birinin gözlerinin önünde gün ve gün eridiğini ama hiç bir şey yapamadığını. Veya ömrünün sonuna kadar diyaliz makinasına mahkum yedi yaşında bir kız çocuğunu...
Sen çok şanslısın. Daha da önünde yaşayacak uzun bir ömür var. Ben 27 yaşındayım. Bazen düşünürüm; "la o kadar yaşadık, o kadar şey gördük acısıyla tatlısıyla ama hala 27 yıl geçmiş diye" (Tabi ilk 4-5 sene karanlık, bir de bunu hesaba katmak lazım.) Tabi bir de şu var; intihar çözüm mü? Müslümansan, kafadan gidiyorsun zaten cehennemin dibine. Bir hadise göre, intihar edenler müslüman mezarlığına bile gömülmezlermiş. Hatta imamların normalde intihar edenlerin cenaze namazını kıldırmazmış. E diğer dinler de aşağı yukarı öyle zaten. Ateistsen, topu topu bir hayatın var. Onu da kendi elinle bu genç yaşında bitirmek, salaklıktan öteye gitmez. İntihar çözüm olsaydı, çok eden olurdu zaten. Dünyada adam kalmazdı...
Bütün tezlerini çürüttüm sanırım. Artık yaşamaktan ve tutunmaktan başka çaren yok. Teşekkürler...
Edit: Bak iki satır yazayım dedim, ufak bir deneme yazmışım aradan. Bu arada üstümdeki -yanlış anlaşılmasın, mesajımın üstündeki - arkadaş haklı. İntihar edecek adam foruma yazmaz. Alır Derby 3'lüyü keser, yatar küvete. Millet zevkin ve yapay mutlulukların tepeciklerinde gezerken, o da unutulmuşluğun sonsuz dibine vurmaya çalışır. Sen bu anlamda da teorik olarak intihar edemezsin zaten. Neyse, sabah oldu çay demlemek lazım...
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Algol -- 11 Kasım 2010; 4:32:58 >
Edit: Konuyu son zamanalarda sürekli açılan bir ergen yazısı sandığımdan ciddiyetsiz bir cevap yazdım. Gerçekten zor günler geçirmişsin ama bunu sebebi hayatın için çizdiğin yanlış yöntemler yüzünden olmuş. Öncelikle hayatını bir düzene sok resmen göçmen hayatı yaşamışsın 6 ay orada çalış 3 ay burada çalışmak falan. Madem bilgisayardan yazılımdan anlıyorsun ve tecrübelerin var, özel sektörde büyük firmalarda iş bulabilirsin, kamuda biraz zor çünkü diploma olayına çok takılıyorlar. Doldur CV'lerini tecrübelerini yaz tecrübeler büyük önem taşır. Ama öncesinde askerliğini yap hemen uzun dönem de olsa yap kısa dönem için çok vakit kaybedersin yaş bayağı ilerlemiş. İş bulma konusunda yaşın etkisi büyük gençler her zaman ilk tercihtir. Askerliği bir an önce bitir hatta istersen belki hizmetlerine uzmanlık alanından dolayı orada devam edebilirsin tabi bu konuda bilgim yok.
Arkadaşlık mevzusuna gelecek olursak, gerçek arkadaş öyle he denince bulunamaz gerçek arkadaşlıklar zamanla ve birbrinizi tandıkça oluşur oluşması uzun sürer ama çıkar arkadaşlığı çok çabuk oluşur, hiç konuşmayan adam sınav öncesi yada sınav haftasına yaklaşırken ders notların için sınavda kopya için konuyu hızlı hızlı anlatman için aynı gün seninle arkadaş olabilir. Daha adamı tanımıyorsu o da seni tanımıyor ama nedense bir anda kanka oluyorsun ne kadar tuhaf değil mi? Sence bu adam işi bitince seni yolda görse selam verir mi selam verse de bunun içinden gelerek mi yapar yoksa laf olsun diye mi? İş hayatında da bu tip şeyler olabilir. Ortak zevklerin, ortak fikirlerin, duyguların olduğu yerde arkadaşlık oluşur yani ortak noktalar şart, ortak noktaların ne kadar çok olursa arkadaşlığınız da o kadar sağlam olur. Ortak noktalarının olduğu birilerini bulursan onları bırakma zaten öylesi de seni bırakmaz. Ortak noktaların olmadığı bir yerde biriyle hiçbirşeyi konuşamazsın muhabbet oluşmaz birer cümleyle biter. Ben futbol, NBA muhabbetlerini sevmem biri bu muhabbetlere başladı mı susarım çünkü konuşamam ki ne konuşayım, banane Arda'nın sakatlanmasın gebersin çok da fifi. E sen konuşmazsan karşındaki seninle ne konuşacak ki? :) Demek istediğimi anlamışsındır diye tahmin ediyorum.
1.8T Her arkadaşlık çıkar için kurulmaz var öyle bir dünya, insanlar bazen hatta sık sık duygularını fikirlerini başka biriyle paylaşmak ister, danışmak ister tıpkı bu konuyu açan arkadaş gibi. Ama bunu herkese yapamazsın ortak noktalarının olduğu insanlara yapabilirsin ancak onlarla arkadaş olabilirsin. Yoksa bir anda oluşacak samimiyetten uzak durun bilin ki bu yapay samimiyetin altında bir çıkar mevcuttur.
hepsini okudum o kdr zor bi durumda değilsin resmen aptalca düşünüyorsun. sağlıklısın elin yüzün düzgünmüş Allah tan daha ne istiyorsun?? bu ülkede yaşayan 10 milyon engelli varmış. hiç onların halini düşündün mü?? kendini onların yerine koyup bi düşün bakalım ne yapardın? onlar bile hayata 4 elle sarılıyorsa senin yapmayı düşündüğün şey adilikten, zavallılıktan, acizlikten başka birşey değildir.
Emin ol zamanla herşey düzelir, yoluna girer. Önce askere git gel. Ondan sonra devamlı bir iş bul kendine. Yavaş yavaş doğrulursun. kendi evini kurarsın. en sondan iffetli bir kız bulursun kendine. daha nee?? sıradan standart mutlu bir hayatla yaşayıp gidersin.
ya kardeşim hepinizin sorunu aynı .. Bencillik.. Hayatta bir gün başkaları için ne yapabilirim dememişsiniz.. Git sosyal yardım kuruluşlarıda bedava çalış... Olmadı git bir yoksulla üç kuruşunu paylaş.. Onuda yapamadınmı git bir yetim yurduna bir öksüzün başını okşa , sev bak bakalım hayatın anlamı nasılmış o zaman konuş....
Orijinalden alıntı: BreakBeaT hepsini okudum o kdr zor bi durumda değilsin resmen aptalca düşünüyorsun. sağlıklısın elin yüzün düzgünmüş Allah tan daha ne istiyorsun?? bu ülkede yaşayan 10 milyon engelli varmış. hiç onların halini düşündün mü?? kendini onların yerine koyup bi düşün bakalım ne yapardın? onlar bile hayata 4 elle sarılıyorsa senin yapmayı düşündüğün şey adilikten, zavallılıktan, acizlikten başka birşey değildir.
Emin ol zamanla herşey düzelir, yoluna girer. Önce askere git gel. Ondan sonra devamlı bir iş bul kendine. Yavaş yavaş doğrulursun. kendi evini kurarsın. en sondan iffetli bir kız bulursun kendine. daha nee?? sıradan standart mutlu bir hayatla yaşayıp gidersin.
Bikere radyo progeramında biri şöyle demişti. Bikeresinde ingiltereye gitmiş, nereyi gezse hep bi engelli görüyomuş etrafta. çoğu engelli de yanında biriyle geziyomuş hep. Arkadaş bunu görünce kendince sevinmiş, bizim ülkemizde hiç engelli görmüyoz demekki bizde engelli sayısı çok daha az diye. Ancak daha sonra türkiyedeki engelli sayısını öğrenince şok olmuş. peki neden ortalıkta hiç engelli görmüyoruz? demekki onlar evlerinden çıkmıyolar, yada çıkamıyolar. Şimdi bazıları çıkıp polyannacılık oynamayın diyebilir, evet polyannacılık diyebilirsiniz, o sizin görüşünüz. ama benim tavsiyen sadece şükret haline. Herşeyini kaybetmiş dahi olsan gençsin, gücün var, tekrar başlarsın herşeye.
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
Hangi Üniversite Kardeş?
Bu mesaja 2 cevap geldi. Cevapları Gizle
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
ingiltere öyle canı isteyip de gelenlerin serbestçe ülkeye girip çalışmasına ve barınmasına izin veriyor mu?
üniversite yeni mezunu bayanlardan giden üç kişi biliyorum ve onlar aile yanına çocuk bakıcısı olarak gitmişlerdi. erkekler için nasıl olur bir fikrim yok.
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
Gece gece
Yarın okurum mutlaka. SOnra yorum/tavsiye yaparım
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
Bir insan gelip burada derdini paylaşacak durumdaysa eğer, intihar edecek konuma tahmin ettiğinden çooook çok uzaktadır. Çünkü intahar edecek adam durumunu kabullenmiş adamdır dünyayı unutmuş başka alemlere uçmuştur. Sen bırak dünyadan kopmayı, gayet bir adım geri atıp kendine bakıp durumunu çok güzel anlatabilecek konumdasın. Emin ol etrafımda tanıdığım, ve herkesin mantıklı diyebileceği bir sürü insan tanıyorum yakından, iç dünyalarında nelere nelere inanıp da yaşıyorlar gerçeklikten uzak bir şekilde kendi dünyalarına göre yaşıyorlar. Belki biraz garip gelicek ancak bana kalırsa kendisi hakkında tam da memnun olmayan insan, şu hayatta ayakları en yere basan insandır; eksiğini bilen insan, olmayan fazlası varmış gibilere göre kat be kat daha üstün insandır.
Herkes der bu lafları yok herşey senin elinde, yok inanırsan her durumdan çıkarsın, yok japoncada kriz aslında fırsat demektir, secret kitabını oku bilmemne fasa fiso diye. Komik olan da gerçekten de bu söylenenlerin doğruluk payı olması. Tek bir farkla, bu deninenler doğru olması yanında, yapması çok zor şeyler. Mesela neden etrafımızda hakkıyla çalışarak zengin olmuş, ya da milyonlarca ÖSS birincisi görmüyoruz, çünkü zor. Hayatta her durumdan kurtulmak da gayet yapılabilir bişey, ama zor.
Bu noktadan sonra sen devreye giriyorsun. Ya denersin ya da vazgeçersin. Ama şu an zor olanı yapmaya daha yakınsın, çünkü iki paragraf yukarıda anlattığım gibi aklın başın yerinde, gayet bilinçli yorumlar yapabilecek bir durumdasın. Eğer yorulduğunu, vazgeçtiğini, binbir güçlükle uğraşmanın ardından gelen zaferi reddetmeyi, başarmanın yarattığı duyguyu hissetmeyi ve aslında basitçe yaşamayı bırakmayı kabul ediyorsan, başlığında dediğin gibi yapabilirsin. Ne yazık ki bu dünya çok acımasız, seni iki günde unutur herkes, çünkü bedenin bile kalmıyor toprakta. Ama eğer çabalarsan, öldükten sonra bile yaşamaya devam edersin, çünü bu dünya acımasız olduğu kadar acınası da, yardıma ihtiyacı olanı değil; kendi kendine yeteni, birşeyler başaranı tercih eder onun emeğini çabasını sömürür insanlıktan yoksun bir şekilde...Unutulmayacak biri olmak senin elinde, evet klişe ama senin elinde.
Diceksin ki böyle çirkinken insanlar ben bu tabloya dayanmak zorunda mıyım? Valla dicek cevap yok, herkes kötü ben niye iyi oluyorum demek yine kolay olan, yine zoru yapmak düşüyor aklı başı yerinde olan insana. Aslında şu açıdan bakmak lazım, senin gibiler olmasa acınası halde olanlar ne komik durumlara düşerler.
Seni bilmiyorum ama dünyadan bir haber olacağıma, dünyada haber olmamayı tercih ederim(bu da özlü sözüm olsun bak ben zor olanı seçtim yazdım da yazdım, umursamadan geçebilirdim, ama çabaladım, sonunda bir atasözü buldum
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi iamwhoami -- 11 Kasım 2010; 4:16:45 >
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
Arkadaşa gelirsek. Bence hiç bir şey kendini harcamaya ve üzmeye değmez. İnsanın arkadaş canlısı olup olmaması tamamen tercih meselesidir. Ben hiç hoşlanmam mesela gereksiz muhabetlerden, samimiyetten ve ilgiden. Bu benim tercihim. Liseli bebesi gibi her gün sekiz saat MSN'de dolaşmam. MSN'e de girmem. Girersem de çok nadir. Hatta bazen arkadaşlar telefondan mesaj atar. Cevap yazma zahmetine bile girmem. Çünkü genel olarak yanlızlıktan hoşlanırım. Bu bir tercih meselesidir. Demek istediğim şey; (Ki yazının %60'lık kısmı bunun üzerine kuruluydu) insanın arkadaşının ve çevresinin olması kendi tercihidir. Olsa iyi mi olur, kötü mü olur bilemem. Ama olmasa da olur kanımca. Bu yüzden arkadaşım, çevrem yok diye sıkmaması lazım insanın kendisini bu kadar.
Kız arkadaş mevzusuna gelelim... Bir erkek bir kadını niye ister? Bunun belli başlı sebepleri vardır. Mesela lisede okuyan bir ergense, etraftaki diğer arkadaşları gibi gözükmek ister. Özenmektir olay sonuçta. Eğer yaşını başını almış bir bireyse, evlenmek için ister. Bazısı homoseksüel olmadığını ispat etmek ve/veya etrafa lanse etmek için ister. Ama her şeyden önce en temel sebebi hormonal. Kadında da, erkekte de amaç ortaktır aslında. Yani daha basit bir anlatımla seks! Eeee? Ne var bunda? Çok spesifik, analitik ve sofistike bir bilgi birikimi ve efor gerektiren bir hadise değil. Çıkın sokağa; köpekler de yapabiliyor aynısını. Ben gemi kaptanıyım. Denizciyim. Denizcilerin ne tip ve ne sıklıkta cinsel tecrübeleri olduğunu detaylı bir şekilde izah etmeye gerek yok. Sadece beraber olduğum kadınların milliyeti, şu paso foruma baykuş fotoğrafı koyan ergenlerin yaşından fazladır ama bu bana bir mutluluk veya ayrıcalık veriyor mu? Hayır. Hatta hiç iyi bir şey de değil. (Olmaz ya.) Gün gelip, eline hiç erkek eli değmemiş bir bayanla izdivaç kurarsam, o da bana "niye sen kendini bana saklamadın?" derse, sadece utanmaktan başka yapabileceğim bir şey yok. Şu forumu oluşturan en büyük yapı taşlarından biri olan ergen populasyon beni anlayamaz. (Hoş onlar bu yazıyı buraya kadar da okuyamazlar zaten.) Ama keşke hep bakir kalsaydım derim bazen. Bu psikolojiyi anlamak güç. Biliyorum. (Fazla aktivite zarar işte.)
Eee... Arkadaşlığın gereksiz bir şey olduğundan bahsettik. Bir kadın ilişki kurmanın temel nedeninin seks olduğundan ve onun da aslında elle tutulur matah bir şey olmadığından bahsettik. Eee. Ne kaldı geriye? Paran olmayabilir. Maalesef buna bir karşı tez sunamam. Çünkü kapitalist bir dünyada yaşıyoruz ve para her şey. Ama bir de adını Allah'ın unuttuğu bir ülkede yaşayan, ölümü bekleyen bir AIDS hastası olduğunu düşün. Veya çok sevdiğin birinin gözlerinin önünde gün ve gün eridiğini ama hiç bir şey yapamadığını. Veya ömrünün sonuna kadar diyaliz makinasına mahkum yedi yaşında bir kız çocuğunu...
Sen çok şanslısın. Daha da önünde yaşayacak uzun bir ömür var. Ben 27 yaşındayım. Bazen düşünürüm; "la o kadar yaşadık, o kadar şey gördük acısıyla tatlısıyla ama hala 27 yıl geçmiş diye" (Tabi ilk 4-5 sene karanlık, bir de bunu hesaba katmak lazım.) Tabi bir de şu var; intihar çözüm mü? Müslümansan, kafadan gidiyorsun zaten cehennemin dibine. Bir hadise göre, intihar edenler müslüman mezarlığına bile gömülmezlermiş. Hatta imamların normalde intihar edenlerin cenaze namazını kıldırmazmış. E diğer dinler de aşağı yukarı öyle zaten. Ateistsen, topu topu bir hayatın var. Onu da kendi elinle bu genç yaşında bitirmek, salaklıktan öteye gitmez. İntihar çözüm olsaydı, çok eden olurdu zaten. Dünyada adam kalmazdı...
Bütün tezlerini çürüttüm sanırım. Artık yaşamaktan ve tutunmaktan başka çaren yok. Teşekkürler...
Edit: Bak iki satır yazayım dedim, ufak bir deneme yazmışım aradan. Bu arada üstümdeki -yanlış anlaşılmasın, mesajımın üstündeki
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Algol -- 11 Kasım 2010; 4:32:58 >
Edit: Konuyu son zamanalarda sürekli açılan bir ergen yazısı sandığımdan ciddiyetsiz bir cevap yazdım. Gerçekten zor günler geçirmişsin ama bunu sebebi hayatın için çizdiğin yanlış yöntemler yüzünden olmuş. Öncelikle hayatını bir düzene sok resmen göçmen hayatı yaşamışsın 6 ay orada çalış 3 ay burada çalışmak falan. Madem bilgisayardan yazılımdan anlıyorsun ve tecrübelerin var, özel sektörde büyük firmalarda iş bulabilirsin, kamuda biraz zor çünkü diploma olayına çok takılıyorlar. Doldur CV'lerini tecrübelerini yaz tecrübeler büyük önem taşır. Ama öncesinde askerliğini yap hemen uzun dönem de olsa yap kısa dönem için çok vakit kaybedersin yaş bayağı ilerlemiş. İş bulma konusunda yaşın etkisi büyük gençler her zaman ilk tercihtir. Askerliği bir an önce bitir hatta istersen belki hizmetlerine uzmanlık alanından dolayı orada devam edebilirsin tabi bu konuda bilgim yok.
Arkadaşlık mevzusuna gelecek olursak, gerçek arkadaş öyle he denince bulunamaz gerçek arkadaşlıklar zamanla ve birbrinizi tandıkça oluşur oluşması uzun sürer ama çıkar arkadaşlığı çok çabuk oluşur, hiç konuşmayan adam sınav öncesi yada sınav haftasına yaklaşırken ders notların için sınavda kopya için konuyu hızlı hızlı anlatman için aynı gün seninle arkadaş olabilir. Daha adamı tanımıyorsu o da seni tanımıyor ama nedense bir anda kanka oluyorsun ne kadar tuhaf değil mi? Sence bu adam işi bitince seni yolda görse selam verir mi selam verse de bunun içinden gelerek mi yapar yoksa laf olsun diye mi? İş hayatında da bu tip şeyler olabilir. Ortak zevklerin, ortak fikirlerin, duyguların olduğu yerde arkadaşlık oluşur yani ortak noktalar şart, ortak noktaların ne kadar çok olursa arkadaşlığınız da o kadar sağlam olur. Ortak noktalarının olduğu birilerini bulursan onları bırakma zaten öylesi de seni bırakmaz. Ortak noktaların olmadığı bir yerde biriyle hiçbirşeyi konuşamazsın muhabbet oluşmaz birer cümleyle biter. Ben futbol, NBA muhabbetlerini sevmem biri bu muhabbetlere başladı mı susarım çünkü konuşamam ki ne konuşayım, banane Arda'nın sakatlanmasın gebersin çok da fifi. E sen konuşmazsan karşındaki seninle ne konuşacak ki? :) Demek istediğimi anlamışsındır diye tahmin ediyorum.
1.8T Her arkadaşlık çıkar için kurulmaz var öyle bir dünya, insanlar bazen hatta sık sık duygularını fikirlerini başka biriyle paylaşmak ister, danışmak ister tıpkı bu konuyu açan arkadaş gibi. Ama bunu herkese yapamazsın ortak noktalarının olduğu insanlara yapabilirsin ancak onlarla arkadaş olabilirsin. Yoksa bir anda oluşacak samimiyetten uzak durun bilin ki bu yapay samimiyetin altında bir çıkar mevcuttur.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kartal Göz -- 11 Kasım 2010; 19:30:08 >
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
o kdr zor bi durumda değilsin resmen aptalca düşünüyorsun.
sağlıklısın elin yüzün düzgünmüş Allah tan daha ne istiyorsun??
bu ülkede yaşayan 10 milyon engelli varmış. hiç onların halini düşündün mü?? kendini onların yerine koyup bi düşün bakalım ne yapardın? onlar bile hayata 4 elle sarılıyorsa senin yapmayı düşündüğün şey adilikten, zavallılıktan, acizlikten başka birşey değildir.
Emin ol zamanla herşey düzelir, yoluna girer. Önce askere git gel. Ondan sonra devamlı bir iş bul kendine. Yavaş yavaş doğrulursun. kendi evini kurarsın. en sondan iffetli bir kız bulursun kendine. daha nee??
sıradan standart mutlu bir hayatla yaşayıp gidersin.
Bu mesaja 3 cevap geldi. Cevapları Gizle
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
Bikere radyo progeramında biri şöyle demişti.
Bikeresinde ingiltereye gitmiş, nereyi gezse hep bi engelli görüyomuş etrafta. çoğu engelli de yanında biriyle geziyomuş hep. Arkadaş bunu görünce kendince sevinmiş, bizim ülkemizde hiç engelli görmüyoz demekki bizde engelli sayısı çok daha az diye.
Ancak daha sonra türkiyedeki engelli sayısını öğrenince şok olmuş. peki neden ortalıkta hiç engelli görmüyoruz? demekki onlar evlerinden çıkmıyolar, yada çıkamıyolar.
Şimdi bazıları çıkıp polyannacılık oynamayın diyebilir, evet polyannacılık diyebilirsiniz, o sizin görüşünüz. ama benim tavsiyen sadece şükret haline. Herşeyini kaybetmiş dahi olsan gençsin, gücün var, tekrar başlarsın herşeye.
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle