Teknoloji Haberleri
Aşağı Git
Tüm Forumlar
Motorlu Araçlar Dünyası
Otomobil Genel
Markalar ve Modelleri
Neden kendimize ait bir OTOMOBİL markamız yok ???
Bu konudaki kullanıcılar: 2 misafir
205
Cevap 14073
Tıklama 0
Öne Çıkarma
Cevap 14073
Tıklama 0
Öne Çıkarma
-
Cevap: Neden kendimize ait bir OTOMOBİL markamız yok ??? (6. sayfa)
|
Bahsi geçen aracin adi Diardi olarak literature geçmistir. Cenberci otomotivin sahibi olan Mehmet Çenberci, uzun yillar Suzuki bayiligi yapiyor ve en sonunda hep hayallerindeki otomobil yapma sevdasini gerceklestirebilme olanagi yaratmis. Mehmet Çenberci ile, aracini sergiledigi EuroAsia Auto 2005 Izmir fuarinda tanisip aracin oykusunu bizzat kendisinden dinleme sansim olmustu. Mehmet Bey bu makinayi hayata geçirirken turlu zorluklarla karsilasmis oldugunu ama bunlari azim ve inatla astiklarindan bahsetmisti. Hatta bu aracin ilk satisini da Almanya'ya gerceklestirip, Alman tip onay belgesini almis olduklarini soylerken gozleri parliyordu. Bu arac su an Almanya'da yollarda gezmektedir. Istege bagli olarak ulkemizden Fiat 120 hp motorla veya motorsuz olarak gonderilmekte ve Almanya'da bu araca bmw marka motorlar takilmaktadir. Aracin emniyetli guc limiti 342 HP olarak belirtilmektedir. Govde kabuk yapisi cam elyafi agirliklidir. Celik kafes yapili sasi kullanilmaktadir. Arac İzmir Narlidere'de bir atolyede uretiliyor. Ulkemizdeki satisi ise tip onay belgesinin alinmasindan sonra gerceklesecekti. < Resime gitmek için tıklayın > < Resime gitmek için tıklayın > < Resime gitmek için tıklayın > |
Bu mesaja 1 cevap geldi.
| işte bu arabaydı dediğim harbiden çok güzel yaw,türkiye'de de çıksa da alıp binsek,gezsek doya doya... |
| O Allah'ın bilmem neyi dediğiniz milletler çalışıyor bizde hep böyle konuşuyoruz. Aklı olan aklını parası olanda parasını kullanmıyor/kullanamıyor. |
Bu mesaja 1 cevap geldi.
| Bu örümcek modeli arabanın acaba ne kadarını meslek lisesi yaptı, kaportanın, şaşinin ne kadarı kendilerine ait en önemlisi de motorun, motor cillop gibi bi motoro benziyor arkadan herhalde sırf bu araç için motor icat etmediler. Etmediklerine göre başka bir motoru takmışlardır, aynı başka bir koltuğu, vites kolunu, lastiği, jantı ve bilmem sair malzemeleri taktıkları gibi. Teknoloji kanalı diye bi kanal var orada marketten aldığınız hobi oyuncaklardan akıllı robotlar yapmayı öğretiyor yürüyen gezen çalışıyor da hani. Aynen bu yapılan araç da bu hobi aracı gibidir parçaları birleştir çalıştır ne özelliği var ki? Var olan şeyleri birleştir olsun sana otomobil yap ondan sonra reklamını. Boş işler bunlar, göstermelik. Bir arkadaş burada araba üretmek sır olmaktan çıktı demiş doğru demiş yapıyorsan motorda yenilik yap, tabi yapabiliyorsan, kaportayı herhal bir çok kaporta ustası yapabilecektir. |
Bu mesaja 3 cevap geldi.
|
uykusuz sert konuşmuş ama söyledikleri doğru. önceden de yazmıştım motoru bir yerden şanzımanı bir yerden toplama bir araç yapmakta hiçbirşey yok ve o zaman yapılan araç türk malıda sayılmaz bir nevi türkiyede monte edilmiş bir araç olur önemli olan kendi motorunu knedi şanzımanını kendi elektronik donanımını geliştirmek. tabiki ABS yi tekrar keşfetmek lazım demiyorum ama ürettiğin şeye kendin yeni eklemeler yapabiliyorsan onu üretmenin anlamı olur. bunlarda türkiyede yapılamaz demiyorum ama bu konuda alt yapımız olmadığı için bu işe el atmak isteyen birisinin bu işe çok çok büyük paralar yatırması gerekir. |
| Şu örümcek denen araba uygun fiyata satılsa bi tane alırım şehiriçinde nasıl işimi görür. Heleki yazın püfür püfür ohhh. |
Bu mesaja 1 cevap geldi.
|
Ben de endüstriyel tasarımcı adayı olarak her türlü faaliyette tasarımcı olarak bulunmak isterim ve sonuna kadar desteklerim. "Biz Araba Üretiyoruz" diye bir topicimiz vardı, yazın. Ama birçok büyüğümüz hayal kurduğumuz gerekçesiyle dalga geçen mesajlar atıyordu. Sonra biz de çok fazla üzerinde duramadık, kayboldu gitti o topic. Ama Ototurk'ün bu topici açtığı iyi oldu. |
BOŞ BOŞ KONUŞUYORUZ DEMİŞSİN.........DOĞRU BELKİ SANA GÖRE ÖYLE ANCAK ŞAHSEN BEN SÜREKLİ YENİ SİSTEMLER İÇİN ÇALIŞIYORUM.ÖRNEĞİN DEĞİŞİK Bİ EMME MANİFOLTU GELİŞTİRDİM VE ONU DENİYORUM,YİNE DEĞİŞİK Bİ İNTERCOOLER SİSTEMİ YAPTIM VE DAHA Bİ KAÇ PROJE DAHA.....DIŞARIDAN BAKILINCA BOŞ BOŞ KONUŞUYORUZ AMA Bİ SANAYİ SİTESİNE GİR BAKALIM NELER VAR? Basit bir örnek bi rekorcum var ostimde iş hanında neyse doğalgaz geliyo ve soba kullanması yasak adam kombide alamıyo o kadar parası yok ve napıyo biliyomusun? İKİNCİ EL Bİ ŞOFBEN İ KOMBİYE ÇEVİRİYO VE KAÇ YILDIR KULLANIYO...........Daha bi ton örnek.....vanda bi kaportacı arlkadaşımız sac kasadan ferrari görünümlü araç yaptı ankarada bi arkadaşımız opel manta şasisine komple fibnerdeen deli bi makina yaptı.yine ankadrada bi arkadaşımız hazey türk diye üç tekerli motor yaptı al sana meslek lisesi bak bakalım napmış? daha bi ton örnek. motoru şanzımanı başka yerden alıp toplayınca demişsin....arkadaşım resimlere dikkat et...koltuklar dahi dfiberden ve bu koltuklar ankara ve istanbulda üretiliyor-ki büyük ihtimal kendileri yaptı..profilde aynı.. motor yapsınlar demişsin.arkadaşım orası meslek lisesi tam teşekküllü dökümhaneleri tornaları balans tezgahları ve başlarında mühendisleri olan bi fabrika değil................. Ayrıca onlar ilerinin ustaları....ben araç ustalığını dört kademeye bölüyorum... İlk kademe sürücü kurslarında öğrenilen bilgileri kullanma yani ufak arızaları bi tamirhaneye gidene kadar giderme... İkinci kademe mekanik ustalığı....Küçük büyüğk tüm arızaları giderip aracı fabrikasyon hale getirme Üçüncü kademe motor modifikasyonu yapanlar..Bunlar standart dışı araçları güçlendiriyolar ve kolay bi iş değil bu...olan bişeyi güçlendirmek son kademe ise mühendislik.sıfırdan bi takım şeyleri yapmak........... arkadaşım o meslek lisesi öğremcileri daha ikinci kademe olmaya çalışıyuolar ve bunu yapmışlar..motor dışarıdan gelmiş gelsin............ sen parçaları versek toplayabilirmisin herşeyiyle? ben kaynak yapmayıda biliyorum gerek oksijen gerek elektrik ancak kaynak işlerine başka ustaya gidiyorum neden? adamın uzmanlığı o ben onun kadar olamam........bunuda böyle düşün tamamen toplasan dahi onlar kadar güzel toplayamazsın..................... ARKADAŞLAR TÜRKİYEDE MOTOR KAPORTA ŞANZIMAN DİFRANSİYEL TAA DEVRİM DÖNEMİNDE YAPILMIŞ ŞİMDİMİ YAPILMAYACAK YADA YAPILMIYOR? |
Bu mesaja 2 cevap geldi.
|
Okuyucularin arasira çikip çikip, "yahu kardesim ulkemizde motor mu yapabildik?" veya "olmaz öyle, montajdan baska birsey beceremeyiz, yormayin kafanizi" gibi satirlar karalamak için yorulmalarini tebessumle karsiliyorum. Sakin onceki mesajlari atanlar darilmasin, alinmasin. Bu konu basligi tahminimden daha çok ilgi çekti bence, hala da vatandaslarimiz gelip okuyorlar. Merakli arkadaslarimiz ulkemizin potansiyel sanayi gucunu biliyorlar, farkindalar. Kimileri bu islerin içerisinde, kimileri içerisine girmek istiyor, kimileri ise yan sektorlerde calistiklari için engellerin ve olanaklarin mukayesini iyi yapabiliyor. Dogal olarak bazi vatandaslar da, uzaktan uzaktan bakiyorlar; neler oluyor acaba, neden olamiyor, ne zaman olacak vs vs... Umitsizlik ve caresizlik duygulariyla kendini kederlere veren ve uzuntulere kaptiran okuyucularin bu olumsuz bakis acisindan kurtulabilmeleri için, merakli arkadaslardan yerli otomotiv sanayi kabiliyetlerine iliskin ilginc ve çarpici ornekleri, benim simdiye kadar yaptigim gibi burada sunmalarini diliyorum. Hem meslek secimi asamasinda olan genclerimiz için cesaretlendirici olur, hem de kendi ulkesinin kabiliyetlerinden bihaber olan halkimiz bilgi sahibi olur. -------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- www.tumosan.com.tr < Resime gitmek için tıklayın > < Resime gitmek için tıklayın > < Resime gitmek için tıklayın > < Resime gitmek için tıklayın > TÜMOSAN tümüyle yerli malı kamyonet üretecek Türk Motor ve Traktör Sanayi (TÜMOSAN) İşletme Koordinatörü Ziyattin Tokar, traktörden sonra şimdi de, tümüyle yerli malı bir kamyonet üretmeyi planladıklarını söyledi. 1981 yılında Konya'da devlet tarafından kurulan TÜMOSAN'ın, bugüne kadar ağır işleyen bürokrasi nedeniyle beklenen atılımı gösteremediğini anlatan Tokar, tesislerin, 2004'ün Temmuz ayında yapılan özelleştirme ihalesiyle, Alçelik Yapı İnşaat AŞ'ye devredilerek özelleştiğini ifade etti. Özelleşmenin ardından TÜMOSAN'da farklı bir idari yapılanmaya gidildiğini, yeni ve dinamik bir üretim anlayışının benimsendiğini ifade eden Tokar, "Durdurulan üretime, hızlı şekilde yapılan yenileme çalışmalarının ardından yeniden başladık. Kısa süre içinde 450 adet traktör üreterek iç ve dış piyasaya sunduk" dedi. 2005 yılında ise tesisin üretim kapasitesini daha da artırarak yola devam ettiklerini kaydeden Tokar, halen Pakistan'a, ayda 1 milyon dolarlık motor bloğu ve parçası ihracatı yaptıklarını vurguladı. TÜMOSAN, dizel motorda rakipsiz Tokar, Türkiye'de halen dizel motor üretimi açısından rakipsiz olduklarının altını çizerken, şunları kaydetti: "Bu yıl hedefimiz, 20 ayrı tip traktörden yaklaşık 9 bin adet üretmektir. 2005 yılında ise 300 milyon YTL'lik ciro hedefine ulaşmayı hedefliyoruz. Bir başka hedefimiz ise, 2005 yılı sonunda Türkiye'nin ilk 100 büyük kuruluşu arasına girmektir. TÜMOSAN bu yıl sonunda kârlı duruma geçip, daha da büyümek için adımlar atacak. Son olarak da içinde CD çaları bile bulunan, kabinli, lüks, Euro 1 standartlarında (8280 N) modeli yeni bir traktör daha ürettik." İç pazardaki kamyonet açığını kapatacak Traktörün yanı sıra tümüyle yerli malı bir kamyonet üretmeyi de planladıklarını anlatan Tokar, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yerli bir kamyonet üretmek için her şey hazır. Bir kamyonet üretmek, TÜMOSAN için sorun olmaz, ancak önce ürettiğiniz malı satabilecek pazarın varlığından emin olmasınız. Kamyonet üretimi için bir pazar araştırması da yaptık. Kamyonet için pazar olarak öncelikle Türkiye'yi düşünüyoruz. Çünkü Türkiye'de 3-3,5 ton yük taşıma kapasiteli kamyonet açığı var. Bu açığı, tamamen Türk mühendislerinin tasarımı ve Türk işçisinin alın teriyle üreteceğimiz kamyonetle kapatmayı düşünüyoruz." Alçelik, uyuyan devi uyandırdı Konya gibi otomotiv üssü olabilecek bölgede TÜMOSAN'ın tam kapasite çalışmaya başlamasını ümit ettiklerini kaydeden Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Ömer Bolat, traktörden başlayarak diğer otomotiv alanlarına da genişlenebileceğini dile getirdi. Özelleştirilmesinden sonra TÜMOSAN'ın Türkiye için ve Konya için çok önemli olacağını ifade eden Bolat; "Gerçekten burada bir dev yatıyor ve Alçelik grubuna yatırımı tekrar ayağa kaldırdıkları için teşekkür etmek gerekiyor. Bu tesis özelleştirilmeseydi birkaç sene sonra hurdalık haline gelebilirdi. Bu açıdan özelleştirmeye de; üretim ve istihdam getirmek şartıyla destek olmak gerekir diye düşünüyorum" şeklinde konuştu. Konya'da otomotiv yan sanayinin zaten güçlü durumda olduğunu vurgulayan Bolat; "Konya'da, bir oto sektörü dediğimiz ara grup yoktu. TÜMOSAN işte bu işlevi görecek. Traktörde genişlemesi, otomotivde başka alanlara da genişlemesi halinde Türkiye'nin otomotiv üreticileri ve dünyanın otomotiv üreticileri Konya'daki bu otomotiv yan sanayini görerek, Konya'yı bir otomotiv üssü olarak değerlendirmeleri yakın gözüküyor" şeklinde konuştu. -------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- KTO da otomotiv sanayi konuşuldu Konya Sanayi Odası (KSO)'nda düzenlenen "Konya'da Otomotiv Sanayiinin Mevcut Durumu, Sorunları ve Beklentileri" konulu konferansa Alçelik (Tümosan) Genel Koordinatörü Çevre eski Bakanı Ziyattin Tokar konuşmacı olarak katıldı. KSO Konferans Salonu'nda yapılan programda ayrıca, "Tümosan'ın Sanayicilerden Talepleri, Sanayicilerimizin Tümosan'dan Beklentileri" konusu da ele alındı. Programın açılış konuşmasında Konya'nın otomotiv sektöründe iyi bir yerde olduğunu ifade eden KSO Yönetim Kurulu Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil, "Tümosan'ın Konya'da bulunması otomotiv yan sanayiine büyük gelişme kaydettirdi, Konya sanayisine yol aldırdı. Konya'yı otomotiv yan sanayi üssü yapabilmek için çalışıyoruz" dedi. Yurtiçi ve yurtdışına otomotiv yedek parçası üreten Konya'da, otomobil fabrikası kurulması için girişimlerinin sürdüğünü belirten KSO Başkanı Büyükhelvacıgil, "Buraya bir otomobil fabrikası getirirsek, yan sanayi kuruluşlarımızın gücüde önemli ölçüde artacak. Oda bünyemizde üyelerimizden oluşan Otomotiv Yüksek İstişare Kurulu oluşturduk. Toplantılarımızı yapacağız ve otomobil fabrikasının kazandırılması için altyapı oluşturacağız" dedi. Türk Motor Sanayi ve Ticaret A.Ş. (Tümosan) Alçelik Genel Koordinatörü Ziyattin Tokar, Tümosan'ın yalnız Konya'nın değil, Türkiye'nin gözbebeği bir firma olduğunu belirterek, "Alçelik'in (Tümosan) kuruluşundan özelleştirme yapıldığı tarihe kadar ürettiği traktör sayısını bir yılda üretmeyi planladık. Özelleşmenin ardından Tümosan'da farklı bir idari yapılanmaya gidilerek, yeni ve dinamik bir üretim anlayışı benimsendi. Özelleştirmeden önce zarar eder durumda olan kurum, şimdi ise dünya motor devleriyle rekabet eder konuma geldi. 2005 yılında tesisin kapasitesini daha da artırarak üretime devam ettik. Projesini kendi mühendislerimizin çizdiği motorları üreten, yurtdışı patentine ihtiyaç duymayan Türkiye'de tek dizel motor fabrikasıyız. Aylık 450 traktör üretiyoruz. Bu yıl sonuna kadar traktör üretim hedefimiz 5 bin 670. Yine bu yıl sonuna kadar 6 bin 820 adet de motor üretimi gerçekleştireceğiz. Aynı zamanda ürettiğimiz sağlam, modern ve çevreci traktörleri, yurt dışındaki rakiplerimize göre ortalama yüzde 25 daha düşük fiyattan satıyoruz. Traktörlerimizde, isteğe bağlı olarak, klima, CD çalar ve mini buzdolabı gibi unsurlar bile bulunabiliyor. Üretimimizi sadece traktörle sınırlamak istemiyoruz" diye konuştu. Özelleştirmeden önce eskiye oranla üçte bir elamanla çalıştıklarını hatırlatan Tokar, 750 çalışanla yılda 350 traktör üretimi yapılırken, bugün 260 çalışanla ayda 450 traktör üretimi gerçekleştirildiğini vurguladı. Tümosan'da şu anda 12 tip traktör üretimini yaptıklarını anlatan Tokar, ürün başına 2 bin adet parça kullandıklarını, Türkiye genelinde 201 firmayla çalıştıklarını, Konya'dan 54 firmadan 701 adet parçayı temin ettiklerini kaydetti. Traktör ihracatını düşündüklerini, ancak bunun için altyapı oluşturduktan sonra ihracatı planladıklarına değinen Tokar, "Traktör sattığımızda servis imkanı, yedek parça dağıtım sistemini kurmadan ihracatı düşünmüyoruz. Şu anda iç piyasaya yetişebiliyoruz. Önümüzdeki yıl ihracatı planımıza aldık" şeklinde konuştu. |
Sana helal olsun hazıra alışmışlara karşı. Ve bu ülkenin bir vatandaşı olarak teşekkür ederim. Benim bahsettiğim yeni ne var. Senin hep yapmaya çalıştığın yenilik. Var olanı sıraya dizip herhalde bizimde oldu yeni intercooler demiyorsun. Benim sorum / sorunum örümceğin ne kadarı kendilerinin. Mühendis06: Bilgilendirmeler için teşekkürler. |
Bu mesaja 1 cevap geldi.
Şimdi burda havaya girmek istemiyorum iltifatın için sağol ancak benim çalışmam için yenilikleri takip etmem yewnilik yapmam şart yoksa teknolojinin gerisinde kalıp eski amerikan ustalarına dönerim...örneğin bu adamlara amerikanı götür herşeyini yapsınlar ancak yeni elektronik araca baktıkları zaman hiç bir şey yapamıyolar benim bunlarada müdahale etmem lazım.......kendi yaptıklarımıza gelince şu an hali hazırda patent alınacak 3 tane çalışır ve kendimce her koşulda denenmiş prtojem var ama sonuç? bizim devletimizin ...... anlayın artık......Patent başvurusuna gittim adamların dediği....bana göre yüklü oloan bi mebla vericekmişim sonra bir yıl boyunca bekleyecekmişim eğer bu bir yıl içinde yurt dışından aynı projeye başvuru olursa benimki iptal olmazsa bir yıl sonra uçuk bi rakamla dünya çapında patent alıcakmışım ve birisi örneğin bi vidanın yerine tutupta bi perçin çaksa yada bi hortumu değişik bi yerden çıkarsa yine hak idda edemiyecekmişim.......bu durumda ben napıyım? mecburum bunları saklamaya ve kendi aracımda kullanmaya.............. bu konuda bi ton örneğim var istersen bi oku baştan sona.... insan gücümüz var yeniliklere açık genç beyinlerimiz var..sanayi sitesinde dağnıkta olsa dökümcülerimiz kalıpcılarımız...............vs.........vs..... var.. mühendis desen var fakat yenilerde pek ışık göremiyorum düzlenmesi lazım eğitim sisteminin.... tedarikçilik yapacak firmalar var arazi var tek olmayan devlet teşviki ve bu insanları toparlayacak birileri.............. KISACASI TÜRKİYEDE YAPILMAYACAK ŞEY YOK............... O arkadaşalrın örneğine gelirsek..özgün bi tasarım değil ve parçaların kaçını kjendileri yapmış demişsin? arkadaşım ben o resimden gördüklerimi yazıyorum....... |
Bu mesaja 2 cevap geldi.
|
Şasi ve kaporta tamamen kendilerine ait... üstteki yarış koltuklarını türkiyede iki yer yapıyor birisi ankara biriside istanbul fiber olarak..o kalıptan alıntı olarak üst kısıma doğru değişim yapılmış ve kendi dökümleri... Kırmızı aracın ön panjuru tampon koruma demirleri yan basamaklar sonradan yapılma...gördüğüm kadarıyla mavinin ön düzeni kendi imalatları...Buradan gördüklerim bu kadar bu saydıklarım sonradan yapılmış parçalar ve araçlara göre hazır olarak satılmıyor.... diyelimki topladılar......bu bile büyük başarı başka parçalarla bi araç oluşturmak...zaten bu arkadaşların işi bu yukarıdada yazdım olan bişeyi revize etmek..... |
Bu mesaja 1 cevap geldi.
|
Fiatci, patent konusunda sana bazi noktalarda gereken aciklamalar tam yapilmamis galiba. Simdi patent konusu ikiye ayrilir; 1- Endustriyel tasarim hakki Bu kavram, her turlu nesne veya urunun GEOMETRIK seklini koruma altina almak icindir. Bu kavrama bir urunun calisma prensibi, mekanizma tasarimlari, yani islevsel nitelikleri dahil degildir. 2-Patent hakki Bu kavram ise bir urunun, tum islevlerini yerine getirebilmesi icin içinde barindirdigi mekanik, elektronik, çalisma prensiplerine dayali bilimsel tekniklerini ve tasarimin ISLEVSEL niteliklerini koruma altina alir. ******************************** Simdi hal boyle iken, ornegin senin icat ettigini iddia ettigin intercooler için, Turk Patent Ofisi'ne basvurman gerekir. Bu basvurunun kosullari ve nasil yapilacagi detayyli olarakwww.tpe.gov.tr adresinde anlatilir. Bunun detaylarina girmeyecegim. Ancak, basvuruyu yapinca, bir çalisan prototipi de juriye sunuyorsun belirli asama dahilinde. Ancak bu asamalar 12-18 ay kadar suruyor cunku bu basvurunun dunya ulkelerindeki diger kayitli resmi ofislerden birinde daha once icat edilmedigine emin olunmasi icin inceleme yapiliyor. Bu inceleme hiç de kisa bir olay degil. Dunya uzerinde milyonlarca patent mevcut. Bu patentler uluslararasi bir indekse gore siniflandirilirlar. Bu konu basliklarina gore de incelemeler yapilir. Buna ek olarak, bir de 6 ay kadar yayin suresi verilir ki eger jurinin gozden kaçirdigi ama ayni patente daha once sahip olmus bir kimse bu hataya karsilik onceden farkedip de itiraz edebilsin diye. Yani bu prosedur sadece bizim ulkemizde bu kadar uzun surmuyor, tum dunyada bu sureç ayni asamalardan geciyor. Ulkemiz de 2005 yilinda taraf oldugu Lahey anlasmasi kapsaminda birden fazla (22) ulkede ayni anda patent basvurusu yapabilme imkani taniyor. Ancak ulke olarak bu tarafliligi cok geç gerceklestirdigimiz için, yasa maddeleri geregi ornegin 1937 'deki anlasmaya taraf birçok avrupa ulkesinde patent talebi için tek basvuru ulkemiz uzerinden yeterli olmuyor ve ayrica ek olarak EPO (european patent office) avrupa patent ofisine de tek bir basvuru yapip guncel 25 uye ulkede prosedur baslatmaniz gerekiyor. Bu isler o zaman biraz daha karisiyor. Masraflar ise sadece Turkiye için 1000$ ile halledilebilecekken, komple avrupa patenti için 3000-5000$ civarini bulabiliyor. Endustriyel tasarim için de ulkemizin taraf olma durumu pek farkli degil. Avrupa endustriyel tasarim hakki için yine EPO'ya muracaat edip tek seferde 375 € gibi bir fiyata yaklasik 20 kadar tasarim, belgelendirilebiliyor. Bu konular biraz karisik isler, yukarida verdigim orneklemeler için TPE websitesini inceleyip net bilgileri oradan edinmenizi tavsiye ederim. Ancak, mesela bir intercooler icadindan bahsedersek, diyelim ki basvuru yapildi ve gercekten ozgun bir icat oldugu juri tarafindan kabul edildi ve çalisan prototip basarili oldu ve patent belgesi alindi. Bundan sonra, kimse cikip da mesela bu prensiple calisan bir intercooler icin basvuru yapip, ornegin hortumunu sagdan degil de ustten cikartsa ve bunun bir yenilik oldugunu iddia etse , bu basvurusu gecersiz sayilir. Cunku bu gibi durumlarla çok fazla karsilasiliyor patent konusunda. Iste bu yuzden uzun suruyor basvuru proseduru. Yani bir tasarimin diger benzerlerinden ayirt edici olma hukumleri ilgili yasalarda net biçimde tanimlaniyor. Eger bahsi geçen hortum modifikasyonu parçanin çalisma prensibini degistirmediyse, yeni bir islev eklemediyse, elde edilen sonucu degistirmediyse, hiçbir hak iddia edilemez , verilemez. Ama bu icad edilen patentli intercooler için, vatandasin birisi ciksa, bu parçaya bir baska ekleme yaparak verimini ve performansini arttirsa, ona baska bir islev kazandirsa, o zaman bu vatandasa da bu ek ozelliklere istinaden patent verilir. Ancak uretici bir sahis, bunu uretmeye kalktigi zaman, patent hakkinizin gecerli oldugu ulkede, adam gelismis olan modeli uretecekse mesela, ikinci adama da patent hakki bedeli odemek zorunda, birinci mucite de ilk kisim için ayrica bedel odemek zorunda. Eger odemezse, siz gidip adama "hop kardesim, bu intercooler için ilk kisimin patent hakki bana ait, sen ne yaptin boyle???" diye hesap sorabilirsiniz. Iste gelismis ulkelerde bilgi ve teknoloji boyle garanti altina alindigi için zaten ilerleme ve kalkinma olabiliyor. Umarim aydinlatabilmisimdir. |
Bu mesaja 1 cevap geldi.
| Valla bilmiyorum emre bana denen bu ve türkiye için istenen para 3.000ytl diğer başvuru içinde aşırı yüklü bi mebla 15-20 bin ytl gibi ama yeniden aratırıcam sağolasın......... |
Bu mesaja 1 cevap geldi.
| Traktör üretildiğine göre otomobilde üretilir... |
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi sadcav -- 26 Mayıs 2006; 3:41:16 >
arkadaşlar ben bursa'da otomobil sekterününün içinde ve tasarım kısmında çelışmakta olan biriyim ama sadece bu işler para ve yetişmiş eleman gücüyle olmuyor anlayacağınız ürettirmiyorlar en basitinden senelerdir ülkemizde uygulanan kota sistemi amerika ne derse o oluyor sakarya ve çevresinde yaşayanlar bilirler adam şekerpancarı üretmek istiyor kalkıyolar adama şu kadar tonluk ekebilirsin diyorlar fazlasını ekersen sana ceza yazarız filan yani dünya daki büyük devletler buna engel oluyorlar, en basitinden biz neden kalkıp doğu anadolu bölgesinde kuyu kazıp petrol çıkarmıyoruz aranızda şöyle düşünenler olabilir maliyeti yüksek çıkmaz petrol yok birde düşünün en zor kısmı işlenmesidir işliyoruz ve sınırlarımaza 14-15 kilometre yakınlarında kuyular var...aynen otomobil yapımıda bu şekilde yapılmıyor değil yapılıyor ya onların fabrikalarında yada sadece montaj olarak 1930 küsürlerde yüzde yüz yerli otomobil devrim i yapmış olanlar biziz ama şimdi bir sömürge gibiyiz |
Bu mesaja 1 cevap geldi.
| üretilir ancak şimdiki üretilen araçlarla maliyet açısından nasıl başeder bilemeyiz.aslında bu işlere TATA gibi bir firmayla başlıycaksın herşeyi kapıp yoluna kendin devam ediceksin koreliler nasıl almanları taklit ederek bir yere geldi bkz sorentoya...Ben de elktrik mühendislğinde okuyan biri olarak şunu söyleyebilirim ki elin Almanı bunu annesinden karnından bilerek doğmuyor adamlar teknikte dünya birincisi sebebi ise kaliteli eğitim ve eskiye dayanan bir miras.bir VW firması 1933 lerde hitlerin emriyle kuruluyor bizimkiler devrimi durduruyor zihniyet birde bu.BMC yerli bir firma ancak ismi değil açılımı BRISITH MOTOR COMPANY olarak kaldı ya neyse.Bugün OTOKAR MAGİRUS motor kullanıyor bu adamlar niye kendi motor tasarlamıyor çünkü maliyetler sıfırdan başalamk yerine bu daha karlı.DEUTZ da kaliteli bir motordur Alman o da zannedersem.Bence beni pek inanmıyorum yerli bir markamız olacağına çünkü herkes kısa vadede kar getiren işlere yöneliyor bu çok uzun vadeli bir iş ki o rsiki kim alır bilemem. |
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi onboardx -- 26 Mayıs 2006; 16:06:02 >
Bu mesaja 1 cevap geldi.
|
@cncfatih, konuyla ilgili olarak farkli bir bakis acisi yansitabilecek konumda olman çok guzel. Otomotiv sanayide bir tasarim departmani elemani olarak, ulkemizin tasarim kabiliyetleri hakkinda biraz goruslerini paylasmak ister misin? Mesela benim bildigim kadariyla, ornegin tofas için soylemek gerekirse, ar-ge ve dizayn birimleri bursa'da var olmasina ragmen, italyanlarin projelerin tamamina yakinini kendilerinin cizdiginden ve Turk muhendislerin konuyla tabiri caizse "ucundan azicik" istigal olabildikleri yonunde çok yaygin dedikodular mevcut. Pracalarda guya revizyondan ileri bir mudahale yapilamadigindan bahsediliyor. Ozellikle turklere teknolojiyi ogrenemesinler diye tasarim yaptirmamaya gayret edildiginden bahsediliyor. Diger yandan renault fabrikasini hic hesaba katmiyorum cunku orada durum daha beter, tum tasarimlar paris technocentre tarafindan yapiliyor, Turkiye'nin tasarim adina en ufak bir payi yok araclarda. Sadece etud ve metot muhendisligi var bursa renault'da... Ancak peugeot karsan fabrikasindaki durumu pek bilmiyorum. Bu konulardaki goruslerini almak memnuniyet verecektir. |
Bu mesaja 2 cevap geldi.
|
Yani simdi tabii neden safkan bir otomobil markamız yok? Once neler yok yurdumuzda bir ona bakalım... 1) Turk malı tren var mı? Biliyorsunuzdur Dunya'nın süper gücü Amerika'da mallar en cok Tren ile tasınıyor, neden? En ucuz ikinci taşıma yontemi. Araclar, yani kamyon otobus, araba vs.vs. en pahalı ikinci ulasım yontemi. 2) Turk malı otobus ureten var mı? 3) Modern otomobil uretiminin bir alt basamagısayılabilecek baska bir uretim: tam anlamıyla Turk malı gerçek anlamda kaliteli ve dayanıklı elektronik esya ureticisi var mı? 4) Ya bunları bırakın, Turk'lerin yabancılarla rekabet edebilecegi kac tane ev, ve insan temizligi ustune uretim yapan markası var? Ipana, Oral-b vs.vs.vs. ??? Bu sektörün araba sektöründen çok çok daha büyük olduğunu bilen var mı? Ve sadece Almenya'ya bu sektör sayesinde Türkiye'nin bir yılda kaç milyar dolar kazandırdığını bilen var mı? 5) Tabi bunların dısında Petrol'de dısarıya bagımlı oldugumuzu, ne kadar alternatif enerji kaynagı kullanırsak o kadar bizim icin yararlı olduğunu da biliyoruz sanırım. Veya en azından ne kadar bu konuda tasarruf edersek o kadar iyi oldugunu biliyoruz. Devletin benzine koydugu delice verginin de boyle bir islevi var sanırım degil mi? Bu durumda once Bizim araba uretecek alt yapıya ulasmamız, yani daha yaşamsal malları ureten markaları yaratmamız lazım... Yani yasamsal malları ureten markalar olustukca, luks malları ureten markaların olusması lazım ki çarpık bir memleket tablosu çıkmasın karşımıza (Şu anda olduğu gibi). Kısaca önce donumuzu örelim, kolye ve küpeye pantolon ve gomlegimizi tamamladıktan sonra bakarız!!! Don, kolya küpe üçlüsüyle sahneye çıkmak bize yakışmaz kanaatindeyim; ancak "1 verecez 5 alacaz" zihniyetiyle bu milletin şerefini elinden alıp yerine "3'ün 1'ini" veren sayın büyüklerimiz, devletimize ve milletimize don, kolye ve küpe üçlüsünü uygun görmüşler; ancak milletin elinden donunu alarak kolye ve küpeyi takmışlar. Herkes de yemiş, donların parası da "büyüklerimizin" cebine inmiş... Onlar ermiş muradına biz çıkalım kerevetine... |
Bu mesaja 1 cevap geldi.
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle