Bknz, imzam. |
Çok Güzel Bir Konuydu Teşekkürler |
Güzel konu, teşekkürler paylaşım için.. |
|
Bu mantık kesinlikle yanlış. Evet Porsche turbo alanında gayet başarılı firma, birçok şeyin öncüsü ancak F1'de motorlar zaten hemen hemen aynı oluyor (Dayanım olarak Porsche sağlam motorlar yapabilir tabi). Artık ağır basan taraf aero oldu. Tasarım çok önemli bir konumda. |
ABD her konuda akar diyosun yani. |
Zevkle okudum cok guzel konu paylasim icin tesekkurler |
yok oyle demiyorum da forumumuzda ''bizden en az 50 yil ileride'' sanilan avrupanin o yillarda kendi basina turbo teknolojisi gelistirecek bilgisi olmadigini soyleyen bir cumleyi alinti yaptim. bi de sey vardi amerika turbo ne bilmiyormus ondan turbo dizel uretemiyormus geyigi |
Evet dediğin gibi olmalı 2005'ten sonra izlemeyi bırakmışın hele ki son 2 senedir 1 yarışa bile bakmadın sanırım ki 2005'te ortalama bi yarışta geçiş sayısı 0-5 arasındayken şimdi 2010'dan itibaren 30-35'i hatta bu sezon çok daha fazlasını bile buluyor.Önceden Schumi-Hakkinen kapışması yaşanırken yarışı ikisinden biri kazanırken bu sezon yarış kazanan 8 farklı sürücü var.Yani sıkıcılık namına zerre birşey yok yarışı kimin kazanacagını tahmin edemiyorsun... F1 şimdi çok daha zevkli bunu eski yarışmış pilotlar da beyan ediyor.. |
Eğer ABD dizel motor üretemiyorsa hiçbir ülke üretemiyor o zaman. Saydırmasınlar bana şimdi elin yuğeseylisinin dizıl petrıl enciın kompanilerini. |
Konunun okunabiliyor olması güzel, elimden geldiğince resimlerle desteklemeye çalıştım. Arkadaşlar ben konunun direk sadece F1 ile ilgili olduğunu düşünmediğimden paylaşmak istedim. Başlığa da bu sebeple F1 ibaresi düşmedim belki diğer dallar ile çeşitlenir zamanla arkadaşlarında desteğiyle ve turbo algısına katkısı olur diye düşünmüştüm. Özellikle güç makinelerini anlamayı geçmişin uygulamaları ve şarj gelişimi kolaylaştırır diye düşünüyorum ayrıca otomotiv sanayisinde ki atmosferik ve şarj kullanma eğilimlerini, bölgesel farklılıkları belki anlamayı kolaylaştırır. Evet, sanılanların aksine Amerika kıtası geçmişte de birçok alanda öncüydü. Hatta daha güçlü makinelerin membağı desek belki abartmamızın sadece bir kısmı desteksiz kalabilir. Biliyorsunuz geçmiş dönemlerde F1'den çok daha ileri noktalara ulaşabilmiş olan seri Can-Am'dir. Adı üstünde Amerika kıtasına ait bir seridir. Canada-Amerika arasında düzenlenen yarış dizelerini kapsar ve üretilen doğal emişli ve şarjlı olarak F1'in Turbo döneminden daha önce devasa güçlere ulaşmışlardır. Mesela Porsche 917 bir Can-Am makinesidir. Tabi ki yine yanlış anlaşılmaların önüne geçilmeli ki Can-Am'de bir çok avrupalı yarış atelyesi mücadele etmiştir. Mclaren, Lotus, Porsche vs gibi. İşte daha sonrasıyla Rally'deki Group B makineleri vesair hep burada kazanılan tecrübelerin serilere uyarlanarak geliştirilmesidir. Bugünün Veyron 'ları, AgeraR 'ları da işte bu birikimlerin ürünüdür denilebilir. |
Gerçekten çok güzel bir paylaşım yapmışsınız, soluksuz okudum. |
Turbo candır. Bilgilendirdin için teşekkürler türkiyede ilk turbolu araçlar kamyonlardı benim usta (eski çalıştım turbocu) kamyon turboları degiştirerek bu işlere başlamışlardı ve turbo artık her yerde kullanılıyor istanbuldaki bir vapurda bir turbo görmüştüm devasa bişeydi |
|
bence yapay güç falan değildir teknolojinin getirdiği bir nimettir sonuçta aracın motorundan başka bir yerden güç alınmıyor artık kabul edilmesi gerek turbo her zaman turbodur. |
Konuyu zevkle okudum teşekkürler. Ayrıca kendi adıma konuşacak olursam gücün yapayı orjinali olmaz, güç güçtür mesele onu kontrol edebilmektir. |
çok güzel ve zevkli bir konu olmuş, eline sağlık... fakat yazıyı okurken bir ara korktum ne yalan söyleyeyim, adamlar tek kullanımlık motor şanzıman ne varsa yapmışlar, dedim içimden "herhalde 'sadece sıralama turları için pilotlar ürettik, bir iki tur dayansın yetiyordu, sonra çöpe atıyorduk' diye bir cümle okuyacağım birazdan".... |
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle