Bu konuda kavramsal açıklamalar yapmayacağım.Ben kendi tecrübelerimden yararlanıp daha anlaşılır bir dille açıklayacağım. Aşşağıda yazdıklarım şaka değildir.
5 yıl kadar çobanlık yaptım. Hayatımın 20 yılını çeşitli hayvan belgeselleri izleyerek geçirdim.Genetik,psikolojik ve sosyolojik açıdan incelemeler yaptım.
İnsan hayvan mıdır? Sorusuna;
İnsanlar hayvan oğlu hayvandır. Cevabını buldum.
Sınıflandırma yapılırken; hayvanların altında memeli hayvanların uçamayan memeliler sınıfında yani inekler ve orangutanların bulunduğu sınıfa dahil edilmelidir. Hostesleri tenzi ediyorum. Onlar uçabildikleri için yarasalarla aynı sınıfa girerler.
Dip not; insan dediğimiz memeli; özel olduğunu ve Akıllı olduğunu iddia eder fakat bütün kararlarını içgüdüsel verir ve zekasıyla da verdiği bu kararların mantığını açıklamaya çalışır.
Doğal seçilimlerle türler oluşmuştur. İnsan ise bir mutasyonun ürünüdür.ilginç olan şu ki hayatta kalmayı başarmıştır.
Herhangi bir insan, doğduğu andan itibaren eğitilmeden bırakılır ve sadece karnı doyurulursa, hangi grupta olduğu rahatlıkla anlaşılır.
On bin yıldan uzun süreden beri, diğer hayvanlara göre daha hızlı gelişen bir beyinle ve onun getirileri ile gelişip, çocuklarımıza da bu bilgileri ve özellikleri aktarıyoruz. Ortadoğu dinlerinin bize ve çevremize verdiği en büyük zarar, eğitimimizde çok önemli bir yere sahip olup, tüm dünyanın ve üzerindeki tüm canlıların bizim için yaratılmış olduğu gibi küstahça bir yaklaşımı bize empoze etmesidir. Bu yaklaşım, hayvan olmayı kendimize yakıştıramamamız sonucunu doğuruyor.
Böyle daha yalın bir dil kullanmaya devam et lütfen, daha anlaşılır olması açısından.
Bu arada bosna hassasiyeyinden dolayı teşekkürler.
Solobo nasıl hapiste öldü, geçen gün bi canide mahkemede kendini öldürdü.
Konu dışı belki aklıma geldi, bosnalı yaşlı kadının hiç unutmuyorum sözlerini, bütün ailesini vahşete kurban vermiş bir kadın, "30 yıllık komşularımız bizi saatı" mealinde söz etti.
İnsanın hayvanlar alemine dahil edilemeyeceği bilişsel fonksiyonlar yüzünden savunulmaktadır. Halbuki hayvan genel bir kavramdır. Canlı türlerinin bu gruba dahil edilişi, farklılıklara göre değil benzerliklere göre olur. Farklılıklar türleri ayırt etmemizi sağlar, yani farklılık türü belirler. Ama bu belirlenmiş türleri de belli benzerliklerine göre belli gruplara dahil ederiz. Dolayısıyla zaten bir gruba dahil etmek için hepsinin tamamen aynı olmasını beklemek hatadır, sadece o gurubu belirleyen kıstasları karşılayıp karşılamadığına bakılması gerekir.
Bir tür bir gruba girmek için bütün kıstasları karşılayacak değildir. Zaten o yüzden genel bir sınıflandırma oluyor hayvan alemi. Genelin içinde özel durumlar da bulunur. Hayvanlık kıstası birincil özelliklere yani ortak özelliklere göre yapılmakta. İkincil özelliklr ise türü tür yapan özelliklerdir, yani niteliklerdir. Dolayısıyla homo sapiens türünün hayvan sınıflandırmasına girmesi makuldur. Hayvan alemine gidene kadar arada bir sürü başka sınıflandırma daha var, onları da karşılıyor homo sapiens. Örneğin memeliliği de karşılıyor, zaten bunları karşılıyor karşılıyor ve sonra hayvan kategorisini de karşılıyor.
Bazıları ''insan insandır, hayvan hayvandır'' diyerek totoloji yapmakta. İnsan ile hayvanı kıyaslayamayız, çünkü hayvan daha genel bir sınıflandırma olduğu ve hayvanın tanımında tür kriteri yatmadığı için tür ile kıyaslanamaz, kıyas için muhattap yoktur. Ki biz şeyleri ayırmak için farklılıklara bakarız. Bir şeyi ayıran şey farklılığıdır, bu budur şu şudur diye totoloji ayırmaz. Yani ayırmanın dayanağı totoloji olamaz, safsatadır. Ayrı olduğunun ifadesi de totoloji olamaz. Şu şey şu özelliklerden dolayı şudur, bu şey bu özelliklerden dolayı budur denebilir ama bu budur şu şudur denemez, safsata olur. Ki zaten insan ile hayvan zaten karşılaştırılamaz, sadece insanın hayvan grubuna girip girmeyeceği tartışılabilinir.
Bazıları da bu sınıflandırmayı kişisel alarak hakaret zannetmektedir. Hiç kimsenin şahsına münhasır bir durum değildir, şahıslarla alakası yoktur, sadece bir canlı türünün bu gruba girip girmeyeceği meselesidir, şu ya da bu şahısın keyfi söylemleri ölçüt olamaz.
Ayrıca bazıları tanrının insanı yarattığını öne sürerek insanın hayvan alemine dahil edilemeyeceğini söyleyebilir. Burda da çok ciddi bir hata vardır. İster tanrıyı varlayalım, ister yoklayalım bizim düşüncelerimizden bağımsı bir durumdur. İnsan ortadadır, ne düşünürsek düşünelim insan ortada. Yani o yüzden gerçeği düşüncelerimize göre yontamayız, neyse odur. Her şeyi düşünebiliriz ama düşüncelerimiz gerçekten yola çıkmalıdır, gerçek düşüncelerden değil. Dolayısıyla tanrıyı kabul etsek de etmesek de insanın hayvanlar alemine dahil olan bir canlı türü olduğu anlaşılabilir.
İnsanın hücrelerinin yapısı, genetiği, sindirim sistemi, diğer hayvanlarla olan ortak özellikleri vb insanı hayvan yapmak için yeterlidir. Başta dediğim gibi canlıların birçok karakteristik özellikleri vardır. Zaten öyle olmasaydı hayvan diye grup olmazdı, bütün canlılar tek tür olurdu. O yüzden birçok çeşitlilik var, ayrı ayrı türler ve birçok biyolojik gruplar var. Ama hayvan genel olduğu için ortak özellikleri taşıyıp taşımadığına bakılmakat, karakteristik farklılıkları hayvanlık derecesinde önemsizdir, o tür derecesindedir.
DH forumlarında vakit geçirmekten keyif alıyor gibisin ancak giriş yapmadığını görüyoruz.
Üye olduğunda özel mesaj gönderebilir, beğendiğin konuları favorilerine ekleyip takibe alabilir ve daha önce gezdiğin konulara hızlıca erişebilirsin.
insan sadece hayvan örnek alınarak yaratılan hayvanımsı bir yaratıkdır. neden hayvan dersen hayvan örnek alınması gerekir çünkü hayvan bu dünyaya ait olan bir canlıdır. haliyle insanda bu dünyada yaşayacağı için uyum sağlamak zorunda olduğu için hayvan örnek alınarak yaratılmıştır. ha kendine özgü farklılkları olması gerekir tabii. hayvanımısı olsada yaratıcısı tarafından extradan ruh ve can de verilmiştir.
Peki Neandertaller ruh sahibi miydi sence, veya Homo Erectus veya Homo Habilis veya Homo Heidelbergensis çizgi nerede çekiliyor sence ruh üfleme mevzusunda? Yazdığın yorumun ne kadar hatalı olduğunu yaşamının sonraki evrelerinde farkedersin umarım, bunun için araştırma yapıp gerçekleri öğrenmeye açık olman lazım.
Çocuklar için basitçe anlatmışlar. Bilim insanları canlıları bitki ve hayvan olarak ikiye ayırıyormuş. Bitki olmadığımıza göre hayvan olarak değerlendiriliyoruz.
quote:
Are humans considered animals?
Scientists describe virtually everything that is alive as animal or plant. So, if you’re not a plant then you are an animal! In fact, you are a specific kind of animal called a mammal. Know what you all have in common? Your mothers have breast milk that can feed young; you have hair or fur; and you are born live instead of inside an egg or case! In fact, human mammals are born not only alive — but kicking and screaming!
Buna karşı çıkanlar hep insanın ahlaklı olması, düşünebilmesi, medeniyet kurması, vicdanı, teknolojisi vs gibi şeylerle karşı çıkıyor. Bunların da biyolojik sınıflandırmada bir kriter olması gerektiğini ve biyolojik donanımın bir bütün olduğunu söyleyebilirler. Ha bu söyleme karşı hayvanlarda da ahlak var, toplum var ve belli ölçülerde düşünebiliyorlar demek gerekmez. Hayvanlığın ölçütü ahlak ve düşünce değil ki, bu daha özelde bir ayrım. Hayvan kavramı çok genel, bir alemi ifade ediyor. O yüzden bu yazdığınız kategorilere baktığımızda insan hayvanlar alemine giriyor, bu ahlak mahlak diğer kategorilere sokmuyor, hayvan aleminden çıkarıp da yeni alem oluşturmamızı gerektirecek şeyler de değil. Yani bu sayılanlar alem bazında değil, daha özelde ayrımlar olduğu için insanın hayvan olmasını yanlışlayan şeyler değiller diye düşünüyorum.
Evet, ben artık düalizmi hesaba katmıyorum. Senin trializmi hesaba katmaman gibi aslında:D Bu tür iddiaları saçma, temelsiz ve yararsız bulduğum için kabul etmezdim. Yanılsakta, gördüğümüz/bildiğimiz/hayal ettiklerimizle bir şekilde yaşayıp gidiyoruz işte.
Bir şey neyse o olduğunda, o şey maddeden fazla bir şeyse eğer; ben "o şey maddeden fazlası değildir" dediğimde yanılmış olurum tabi. Ama sırf öyle dememiş olmak için madde/içerik topluluğu yazdım. Belki madde olarak sınıflandırmayacak bir oluşta varlığa dahilse diye, içerik kelimesi ekledim.
Kendisine dokunamadığım bir şey var bile olsa, o varmışçasına hareket ettiğimde yanılgıda olurum. Çünkü ona dokunamadığım için gerçek olsun-olmasın o bir varsayımdır ve ben hayatım boyunca dayanaksız varsayımların ucunda hep karanlık gördüm, deneyim bana böyle düşündürtüyor. O yüzden onun yokluğunu iddia etmemekle birlikte, varlığını hesaba katmaya da ihtiyaç duymam. Fakat yokluğunu iddia etmemenin, varlığını iddia etmekle sonuçlanacağı durumlarda, yokluğunu iddia etmeyi yeğlerim.
Varlık kendisiyse zaten maddeden fazladır demin belirttiğin sebebten ötürü madde terimini söylemen yanlış.Lakin buna varlığın olmasıyla değil seni etkilemesi yönünde katılıyorum zira bence yok demek varlığı doğuracağından var demek lazım
Kendilik form yapı bağlamındadır, varlığa dair değildir. Varlığı da azlık çokluğa indirgeyemeyiz, bu zeminde değildir. Var olan her şeye varlık diyoruz ama var olan şeyler aslında formlar. Madde de varlığın yapısının genel ifadesi diyebiliriz, bu formlar da maddenin formları. Var-yok ise algısal formlara dairdir ve mekansaldır. Varlık vardır demek totolojidir.
Hayvan derken sokak dilinde hakaret olarak kullandığımız türden bir kelime gelmediği için soruya cevabım evet olurdu. Evet, insan bir hayvandır. Hayvanlar alemi beden yapısına göre omurgalı ve omurgasız olarak ikiye ayrılır. Bizde omurgalı sınıfında memeli sınıfındayız. Tıpkı diğer memeli hayvanlar gibi ihtiyaçlarımız vardır. Duygularımız vardır. Aynı etkilere tepki gösteririz, aynı ihtiyaçlarımız vardır. İnsan türünün ise tek farkı çok daha büyük kortekse sahip olmasıdır. Bilişsel becerilerimiz çok karmaşık süreçlerden sonra aşmış gitmiş bulunuyor. Bunun en büyük örneğini, soyutsal düşünme olarak gösterebilirim. Zaten her şey bundan sonra karmaşık bir hâl almıştır.
İnsanın en büyük kusuru, kendi kibri ne yazık ki. Kendisini bu doğanın bir parçası olarak göremiyor. Besin zincirinde zirvede olması, en büyük avcı konumuna gelmesi onların bu doğada da en değerli, en paha-biçilmez yerine koymuyor, maalesef.
Şahsi düşüncem, artık insanların kendilerini bu doğanın birer parçası olarak görmeleridir. Biz bu doğadan ayrı değiliz ve onsuz yapamayız. Sokaktaki kediden bir farkımız yok işin özünde. O da, çocuklarına yemek götürmenin derdinde. Tek fark; senin çocukların geleceğini düşünmen, borçlarını düşünmen ve ay sonunu elinde parayla nasıl yettireceğine bakmak gibi toplumsa bir düzende yaşamın getirdiği gereksinimlerdir.
Evet, insan hayvandır. Düşünen hayvandır demeyeceğim, her hayvan öyle ya da böyle düşünür. Fakat, bizim gibi soyutsal düşünme yetenekleri yoktur. Bir çita, avını kovalarken ne zaman pes edeceğini bilir. Düşünmeseydi, kalp krizi geçirene kadar koşardı. Bir çitanın şiir yazmasına ihtiyacı yok. Çünkü, ona hayatta kalma savaşında bir faydası olmayacak. Peki insan, en başında, neden soyutsal düşünmeye ihtiyacı vardı ki? Ya da beynimiz o kadar gelişti ki, bilinç denilen şey sadece bir yan etkisiydi.
- Saat
- Gün
- Hafta
- Ay
- Yıl
- ✔ Tümü
Tüm Yorumları AçHayvanlar, bitkiler, mantarlar, algler. Kategorilerimiz bunlar.
Hayvanlar, bitkiler, mantarlar, algler. Kategorilerimiz bunlar.
< Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı > Bu mesaja 2 cevap geldi. Cevapları Gizle
5 yıl kadar çobanlık yaptım. Hayatımın 20 yılını çeşitli hayvan belgeselleri izleyerek geçirdim.Genetik,psikolojik ve sosyolojik açıdan incelemeler yaptım.
İnsan hayvan mıdır? Sorusuna;
İnsanlar hayvan oğlu hayvandır. Cevabını buldum.
Sınıflandırma yapılırken; hayvanların altında memeli hayvanların uçamayan memeliler sınıfında yani inekler ve orangutanların bulunduğu sınıfa dahil edilmelidir. Hostesleri tenzi ediyorum. Onlar uçabildikleri için yarasalarla aynı sınıfa girerler.
Dip not; insan dediğimiz memeli; özel olduğunu ve Akıllı olduğunu iddia eder fakat bütün kararlarını içgüdüsel verir ve zekasıyla da verdiği bu kararların mantığını açıklamaya çalışır.
Doğal seçilimlerle türler oluşmuştur. İnsan ise bir mutasyonun ürünüdür.ilginç olan şu ki hayatta kalmayı başarmıştır.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
On bin yıldan uzun süreden beri, diğer hayvanlara göre daha hızlı gelişen bir beyinle ve onun getirileri ile gelişip, çocuklarımıza da bu bilgileri ve özellikleri aktarıyoruz. Ortadoğu dinlerinin bize ve çevremize verdiği en büyük zarar, eğitimimizde çok önemli bir yere sahip olup, tüm dünyanın ve üzerindeki tüm canlıların bizim için yaratılmış olduğu gibi küstahça bir yaklaşımı bize empoze etmesidir. Bu yaklaşım, hayvan olmayı kendimize yakıştıramamamız sonucunu doğuruyor.
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
Böyle daha yalın bir dil kullanmaya devam et lütfen, daha anlaşılır olması açısından.
Bu arada bosna hassasiyeyinden dolayı teşekkürler.
Solobo nasıl hapiste öldü, geçen gün bi canide mahkemede kendini öldürdü.
Konu dışı belki aklıma geldi, bosnalı yaşlı kadının hiç unutmuyorum sözlerini, bütün ailesini vahşete kurban vermiş bir kadın, "30 yıllık komşularımız bizi saatı" mealinde söz etti.
"İnsanımsılar" bunlar olsa gerek!...
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
Bu mesajda bahsedilenler: @HADO77
nası konuyla alakası yok
evrime deli saçması demionmu
bunu demek için
ya imam
yahut hatip olman gerekir
dediine göre ikisi de değilmişin
demekki ne imam
ne de hatipsin
ancek tahmin ettiğimiz gibi
İMAM HATİPsin
< Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı > Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
Bu mesajda bahsedilenler: @mhmt042
sen evrimden
insanın maymundan türemesini anlıyon öylemi
bak şimdi koçum
bi şeye deli saçması demeden
önce onun ne olduğunu öğreneceksin
öğrenmekle kalmayacak
doğru öğrendiğinden emin olacaksın
tamam mı?
tamam de buna
diğer sualine geçim...
< Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı > Bu mesaja 2 cevap geldi. Cevapları Gizle
Bu mesajda bahsedilenler: @mhmt042
siz hiç bi şey için araştırma yapmaya, kafa yormaya gerek duymazsınız
bilinmedik bişey diil.....
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi razor6247 -- 7 Mart 2018; 21:32:5 >
< Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı > Bu mesaja 2 cevap geldi. Cevapları Gizle
Bu mesajda bahsedilenler: @Noxco
Bir tür bir gruba girmek için bütün kıstasları karşılayacak değildir. Zaten o yüzden genel bir sınıflandırma oluyor hayvan alemi. Genelin içinde özel durumlar da bulunur. Hayvanlık kıstası birincil özelliklere yani ortak özelliklere göre yapılmakta. İkincil özelliklr ise türü tür yapan özelliklerdir, yani niteliklerdir. Dolayısıyla homo sapiens türünün hayvan sınıflandırmasına girmesi makuldur. Hayvan alemine gidene kadar arada bir sürü başka sınıflandırma daha var, onları da karşılıyor homo sapiens. Örneğin memeliliği de karşılıyor, zaten bunları karşılıyor karşılıyor ve sonra hayvan kategorisini de karşılıyor.
Bazıları ''insan insandır, hayvan hayvandır'' diyerek totoloji yapmakta. İnsan ile hayvanı kıyaslayamayız, çünkü hayvan daha genel bir sınıflandırma olduğu ve hayvanın tanımında tür kriteri yatmadığı için tür ile kıyaslanamaz, kıyas için muhattap yoktur. Ki biz şeyleri ayırmak için farklılıklara bakarız. Bir şeyi ayıran şey farklılığıdır, bu budur şu şudur diye totoloji ayırmaz. Yani ayırmanın dayanağı totoloji olamaz, safsatadır. Ayrı olduğunun ifadesi de totoloji olamaz. Şu şey şu özelliklerden dolayı şudur, bu şey bu özelliklerden dolayı budur denebilir ama bu budur şu şudur denemez, safsata olur. Ki zaten insan ile hayvan zaten karşılaştırılamaz, sadece insanın hayvan grubuna girip girmeyeceği tartışılabilinir.
Bazıları da bu sınıflandırmayı kişisel alarak hakaret zannetmektedir. Hiç kimsenin şahsına münhasır bir durum değildir, şahıslarla alakası yoktur, sadece bir canlı türünün bu gruba girip girmeyeceği meselesidir, şu ya da bu şahısın keyfi söylemleri ölçüt olamaz.
Ayrıca bazıları tanrının insanı yarattığını öne sürerek insanın hayvan alemine dahil edilemeyeceğini söyleyebilir. Burda da çok ciddi bir hata vardır. İster tanrıyı varlayalım, ister yoklayalım bizim düşüncelerimizden bağımsı bir durumdur. İnsan ortadadır, ne düşünürsek düşünelim insan ortada. Yani o yüzden gerçeği düşüncelerimize göre yontamayız, neyse odur. Her şeyi düşünebiliriz ama düşüncelerimiz gerçekten yola çıkmalıdır, gerçek düşüncelerden değil. Dolayısıyla tanrıyı kabul etsek de etmesek de insanın hayvanlar alemine dahil olan bir canlı türü olduğu anlaşılabilir.
İnsanın hücrelerinin yapısı, genetiği, sindirim sistemi, diğer hayvanlarla olan ortak özellikleri vb insanı hayvan yapmak için yeterlidir. Başta dediğim gibi canlıların birçok karakteristik özellikleri vardır. Zaten öyle olmasaydı hayvan diye grup olmazdı, bütün canlılar tek tür olurdu. O yüzden birçok çeşitlilik var, ayrı ayrı türler ve birçok biyolojik gruplar var. Ama hayvan genel olduğu için ortak özellikleri taşıyıp taşımadığına bakılmakat, karakteristik farklılıkları hayvanlık derecesinde önemsizdir, o tür derecesindedir.
DH forumlarında vakit geçirmekten keyif alıyor gibisin ancak giriş yapmadığını görüyoruz.
Üye Ol Şimdi DeğilÜye olduğunda özel mesaj gönderebilir, beğendiğin konuları favorilerine ekleyip takibe alabilir ve daha önce gezdiğin konulara hızlıca erişebilirsin.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
< Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı > Bu mesaja 4 cevap geldi. Cevapları Gizle
Peki Neandertaller ruh sahibi miydi sence, veya Homo Erectus veya Homo Habilis veya Homo Heidelbergensis çizgi nerede çekiliyor sence ruh üfleme mevzusunda? Yazdığın yorumun ne kadar hatalı olduğunu yaşamının sonraki evrelerinde farkedersin umarım, bunun için araştırma yapıp gerçekleri öğrenmeye açık olman lazım.
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
evrimi de
sana daha mühim bi sualim var
sen imam mısın
hatip mi
yoksa
İKİSİ BİRDEN Mİ
< Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı > Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
Bu mesajda bahsedilenler: @mhmt042
Bu durumda sen amcanin cocuklarindan mi turedin? Amcanin cocuklarindan turediysen sen niye amcanin cocugu olmuyorsun?
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı > Bu mesaja 2 cevap geldi. Cevapları Gizle
Bu mesajda bahsedilenler: @mhmt042
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
http://discoverykids.com/articles/are-humans-considered-animals/
< Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı > Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
Bu mesajda bahsedilenler: @ulpi
Buna karşı çıkanlar hep insanın ahlaklı olması, düşünebilmesi, medeniyet kurması, vicdanı, teknolojisi vs gibi şeylerle karşı çıkıyor. Bunların da biyolojik sınıflandırmada bir kriter olması gerektiğini ve biyolojik donanımın bir bütün olduğunu söyleyebilirler. Ha bu söyleme karşı hayvanlarda da ahlak var, toplum var ve belli ölçülerde düşünebiliyorlar demek gerekmez. Hayvanlığın ölçütü ahlak ve düşünce değil ki, bu daha özelde bir ayrım. Hayvan kavramı çok genel, bir alemi ifade ediyor. O yüzden bu yazdığınız kategorilere baktığımızda insan hayvanlar alemine giriyor, bu ahlak mahlak diğer kategorilere sokmuyor, hayvan aleminden çıkarıp da yeni alem oluşturmamızı gerektirecek şeyler de değil. Yani bu sayılanlar alem bazında değil, daha özelde ayrımlar olduğu için insanın hayvan olmasını yanlışlayan şeyler değiller diye düşünüyorum.
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı > Bu mesaja 2 cevap geldi. Cevapları Gizle
Kendilik form yapı bağlamındadır, varlığa dair değildir. Varlığı da azlık çokluğa indirgeyemeyiz, bu zeminde değildir. Var olan her şeye varlık diyoruz ama var olan şeyler aslında formlar. Madde de varlığın yapısının genel ifadesi diyebiliriz, bu formlar da maddenin formları. Var-yok ise algısal formlara dairdir ve mekansaldır. Varlık vardır demek totolojidir.
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı > Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
Var mi insanin hayvan olmadigina dair biyolojik bir dayanagin ?
< Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
Hayvan derken sokak dilinde hakaret olarak kullandığımız türden bir kelime gelmediği için soruya cevabım evet olurdu. Evet, insan bir hayvandır. Hayvanlar alemi beden yapısına göre omurgalı ve omurgasız olarak ikiye ayrılır. Bizde omurgalı sınıfında memeli sınıfındayız. Tıpkı diğer memeli hayvanlar gibi ihtiyaçlarımız vardır. Duygularımız vardır. Aynı etkilere tepki gösteririz, aynı ihtiyaçlarımız vardır. İnsan türünün ise tek farkı çok daha büyük kortekse sahip olmasıdır. Bilişsel becerilerimiz çok karmaşık süreçlerden sonra aşmış gitmiş bulunuyor. Bunun en büyük örneğini, soyutsal düşünme olarak gösterebilirim. Zaten her şey bundan sonra karmaşık bir hâl almıştır.
İnsanın en büyük kusuru, kendi kibri ne yazık ki. Kendisini bu doğanın bir parçası olarak göremiyor. Besin zincirinde zirvede olması, en büyük avcı konumuna gelmesi onların bu doğada da en değerli, en paha-biçilmez yerine koymuyor, maalesef.
Şahsi düşüncem, artık insanların kendilerini bu doğanın birer parçası olarak görmeleridir. Biz bu doğadan ayrı değiliz ve onsuz yapamayız. Sokaktaki kediden bir farkımız yok işin özünde. O da, çocuklarına yemek götürmenin derdinde. Tek fark; senin çocukların geleceğini düşünmen, borçlarını düşünmen ve ay sonunu elinde parayla nasıl yettireceğine bakmak gibi toplumsa bir düzende yaşamın getirdiği gereksinimlerdir.
Evet, insan hayvandır. Düşünen hayvandır demeyeceğim, her hayvan öyle ya da böyle düşünür. Fakat, bizim gibi soyutsal düşünme yetenekleri yoktur. Bir çita, avını kovalarken ne zaman pes edeceğini bilir. Düşünmeseydi, kalp krizi geçirene kadar koşardı. Bir çitanın şiir yazmasına ihtiyacı yok. Çünkü, ona hayatta kalma savaşında bir faydası olmayacak. Peki insan, en başında, neden soyutsal düşünmeye ihtiyacı vardı ki? Ya da beynimiz o kadar gelişti ki, bilinç denilen şey sadece bir yan etkisiydi.
İyi günler.