Arama butonu
Bu konudaki kullanıcılar: 1 misafir
2411
Cevap
168793
Tıklama
8
Öne Çıkarma
Cevap: DVB-T & DVB-T2 Ana Konu (60. sayfa)
M
5 yıl
Yarbay

yani soruları yazdınız.cevapları bekliyorsunuz.güzel.bakalım cevep yazacaklarmı.birde aklıma birşey geldi.bilgi edinme kanunu kapsamında bu işten anlayan bir arkadaş bu sizde olabilrsiniz,ben beceremem çünkü nasıl yapacağımı bilmiyorum.neyse bilgi edinme kanunu kapsamında ubak a konu ile ilgili soru yöneltebilirmiyiz,cevap alabilirmiyiz.sanki bu kanuni bir şey olduğu için verilen cevap daha sağlam olur diye düşünüyorum.


saygılar.............


Bu mesaja 1 cevap geldi.

Bu mesajda bahsedilenler: @Ö1f1
Ö
5 yıl
Yarbay

Henüz göndermedim, pazar 23.59'a kadar @XpressMusic34 ile birlikte soruları toplamaya devam edeceğiz.

Bilgi edinme hakkını kullanarak gerçekleştireceğimiz bir talebe yuvarlak bir cevap vereceklerini düşünüyorum ama yine de deneyebiliriz, zararı yok neticede.



< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaja 2 cevap geldi.

Bu mesajda bahsedilenler: @multisongohan
M
5 yıl
Yarbay

konuya olan ilginiz beni şaşırttı doğrusu.pek çok bilişimci elektronikçi ve forumdaki üyelerin çok büyük bir kısmı bu konudan, ya haberdar değiller yada ilgisizler.ben ilginiz ve yorumlarınız için tekrar teşekkür ederim.

şimdi şöyle bir bilim kurgu fantastik bir fikir var kafamda.acaba bu kule 5g ile uyumlu insanların uzaktan kumanda ile kontrol edilebildiği bir çipleme olayından yaklaşık 3 aydır ciddi olarak bahsedilmekte.acaba tv radyo starlink mobil internet derken asıl amaç çipleme meseleside bu konunun tam olarak sonuçlanmasımı bekleniyor.

ne alakası var diyebilirsiniz.fakat şöyle bir durum var,kulenin protokol sözleşmesi ibb ve ubak arasında taaaa 2006 da imzalanıyor.2015 e kadar yaprak kımıldamıyor.ne oluyorsa 2015 den sonra yapım kararı alınıyor.daha ilginci ilk başta tek kule bu işi kesin yapar denirken, birdenbire şu anda 5 tane kuleden bahsediliyor.ayrıca biz 5g ye dünya ile eş zamanlı geçeceğiz denildi.fakat 5g zaten çin japonya güneykore avrupada almanyada 4 yıldır net olarak kullanılıyor.neyse 5 kuleden bahsediliyor.

1.küçük çamlıca tv radyo kulesi

2.k.ç.tv.r.k hemen yanına inşa edilecek olan trt kulesi

3.beylikdüzündeki endem tv kulkesi

4.adalara yapılacak olan kule

5.alemdağ bölgesine yapılacak olan kule

ayrıca çanakkaledeki kule inşaatı bitmek üzere o kulenin marmara bölgesi ile bağlantısı ek getirisi olacak mı onuda bilmiyorum.düşündüğünüz zaman sanki marmara bölgesi tamamen elektromanyetik bir zırh ile 4 bir yandan hapis sistemi kururluyormuş gibi bir durum ortaya çıkıyor.ben mühendis yada bilim insanı yada fizikçi asla değilim.benimki şüphe ile karışık bir senaryo hepsi bu......



saygılar.........


Bu mesaja 1 cevap geldi.

Bu mesajda bahsedilenler: @Ö1f1
Ö
5 yıl
Yarbay

Merhaba,
Güzel görüşleriniz için çok teşekkür ederim. Doğrusu ben de şaşırıyorum DVB-T2 meselesinin bu kadar az ilgi görmesine tabii burada senelerdir sürecin tamamlanması bir kenara ilerlemiyor olmsının da etkisi vardır ama genel olarak bu etken de hesap edildiğinde ben yine de daha fazla bir ilgi beklerdim. Açıkcası bu teknolojiye duyduğum ilginin altında yatan sebeplerden birisi de şu, bu teknolojiyi kullansam da kullanmasam da, hayatıma çok şeyler katsa da katmasa da bu teknoloji bizimle aynı pazarda bulunan Avrupa ülkelerinin neredeyse hepsinde mevcut iken bizim ülkemizde mevcut olmaması bende derin bir üzüntü ve hırsa sebep oluyor maalesef. İnşallah yakın bir gelecekte bu teknolojinin hayata geçtiğini görmüş oluruz.

Bu fantastik fikire gelecek olursak, ben her ne kadar teknik manada fazla bilgi sahibi değilsem de mobil haberleşme sektörünü takip ederim. Az da olsa çalışma mantığından haberdarım, bilirim. Açıkcası bildiklerimle yorumlayacak olursam 5G'nin çalışma mantığına tamamen ters bir iddia bu. Çünkülerine geçerken öncelikle kısaca 5G neden önemli temel olarak neyi vaad ediyor ona göz atalım isterim. 5G'nin önceki jenerasyon hücresel mobil haberleşme teknolojilerinden en önemli farkı düşük gecikme süreleri vaad etmesi (ping) ve dilimlenebilir teknolojilerin çok rahat bir şekilde uygulanabilecek olması. Bu iki faydanın hayatımıza olan faydalarını tahayyül etmek söz konusu teknolojilere uzak insanlar için haliyle zor olacaktır ama özetlemek gerekirse bu faydalar biz son kullanıcılardan ziyade daha çok endüstriyel alan için geçerli. Örneğin BİM'e pil üreten firmayı düşünelim, bu firmanın faaliyetlerini sürdürebilmesi için gerekli olan farktörlerden sosyal ve yönetsel kısımları hariç tuttuğumuzda üretim ve tedarik zinciri karşımıza çıkacak. Üretim kısmında bir fabrika konsepti hayal edelim fabrikadaki makine ve teçhizatların otomasyonu 5G iile sağlanabilir çünkü düşük gecikme süresi ve dilimlenebilir frekans bandlarıyla sanki bu makineler kablo ile bağlı olarak bir operatörce kontrol ediliyormuşcasına rahatlıkla ekonomoik olarak kontrol edilebilir, bu duruma örnek olarak da haber sitelerinde genelde cerrah doktor pazar alışverişini yapmış otobüsle evine dönerken cep telefonu üzerinden hasta ameliyat edebilecek şeklinde bir örnek verilir Bir sonraki adım tedarik zinciri burada da (ki bugün de esasında önemli bir ölçüde yapılıyor farklı teknolojiler vasıtasıyla) BİM'e gönderilecek ürünler, ürünleri taşıyacak kamyonlar, ürünlerin bekleyeceği depolar ve ürün de dahil tüm bu adımlar için geçerli akla hayale gelebilecek bir çok bilgi hızlı ve ekonomik bir biçimde elde edilebilecek.

Faydalarına kısaca değinmiş olduk, bunu çlaışma mantığıyla ilişkilendireceğiz şimdi de. 5G'de kullanılması planlanan spektrumlar genel olarak yüksek frekanslar karasal TV yayın bandı olan 600Mhz spektrumunu saymazsak en asgari 3.5Ghz'ler konuşuluyor ki 50Ghz - 60Ghz'lere kadar da uzanıyor düşünülen spektrumlar. Türkçe tercümesi neir derseniz frekans yükseldikçe kapsam alanı da azalır. Haliyle 5G'de kullanılacak frekanslar göz önüne alındığında 5G'nin TV kuleleri gibi çeşitli belirli noktalar üzerinden yayınlanması mümkün değil. Bir anlığına yayınlanabildiğini varsayalım bu sefer de kapasite sorunu ortaya çıkacaktır. İletişim ortamı olarak kullanılan havayı tüm 5G'ye bağlı olacak cep telefonları, ufak tefek, büyük her türlü makine (Pos makinesi, buzdolabı, otomobil, tren, asfalt aklınıza ne gelirse) bu hava ortamını paylaşıyor olacak, haliyle belirli bir kullanıcı sayısının üzerine operasyonhel olarak çıkamazsınız, çalışmaz işinizi göremez. Bunu deprem gibi insanları yoğun kullanıma sevk eden anlarda cep telefonlarnın düzgün çalışamamsı ile örnekleyebiliriz.

Hülasa teknik olarak ben bu kuleler vasıtasıyla böyle bir yayın yapacağım kimse diyemez. Ha bu kulelerden 5G yayını yapılmayacak mıdır, pek tabii yapılacaktır ancak tüm İstanbul'u kapsamyı bırakın muhtemelen bölgedeki bir kaç mahalleyi dahi ancak kapsayacaktır. Zaten 5G ile böyle bir kara emeller güdülecekse bunun için böyle devasa kuleler kullanmaları da gerekmiyor, 5G'de özellikle karşımıza bir kavram çıkıyor mikro hücreler şeklinde. 5G'nin yüksek frekanslarda çalışacağını belirtmiştim yani kapsaması çok sınırlı bir alanda gerçekleşecek, yani bir baz istasyonu belki bir mahalleye daha ancak tamamen kapsayabilecek belki onu da yapamayacak yüksek frekanslar sebebiyle. Bunun için mikro hücreler denilen bir çok yere sık şekilde ufak ufak baz istasyonları yerleştirilmesi düşünülüyor. Belki de gelecekte her sokakta birer adet baz istasyonu bulunacak.

Konuyu elimden geldiğince, dilim döndüğünce anlatmaya gayret gösterdim. Tabii ki bilgimin noksan kaldığı, benim kafamdakileri doğru aktaramadığım hususlar olmuş olabilir, buna istinaden bu konularda benden çok çok daha bilgi değerli bir hocamızı konuya davet etmek isterim, kendisinin konu hakkındaki yorumlarını duymaktan ben de son derece mutlu olurum. @sis651


Bu mesaja 2 cevap geldi.

Bu mesajda bahsedilenler: @sis651 , @multisongohan
M
5 yıl
Yarbay

üstadım vermiş olduğunuz detaylı malumat için çok teşekkür ederim.ne bileyim aklıma böyle bir şey takıldı.fakat siz beni aydınlattınız.sağolun.ben bu fikrimi burada paylaşdıktan 1 hafta sonra özel bir tv kanalı 5g yi konuşuyorken birdenbire benim düşüncelerime benzer ifadeler kullanmaya başladılar.kulenin çipleme ile ilgisi olduğunu,kulede bir yangın çıktığını,bunun sebebinin çözülemediği,bu kelenin yapımına sebep olanların mahkemede yargılanıp ceza alması derektiğini söylediler.bende çok şaşırdım.

konu ile ilgili kısım programın 42.dakikasında başlayıp 43.dakikasında bitiyor.


https://www.youtube.com/watch?v=zH2Z36-KnQ8&feature=youtu.be


neyse benimki sonuçta bir teoriydi.beni aydınlattınız


saygılar..........





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi multisongohan -- 17 Haziran 2020; 19:28:12 >
Bu mesaja 1 cevap geldi.

Bu mesajda bahsedilenler: @Ö1f1
Ö
5 yıl
Yarbay

Rica ederim üstad.
Açıkcası zamanında ben de çok komplo teorilerine açık birisiydim lakin bana kalırsa toplum nezdinde ipin ucu artık kaçtı, bu yüzden olaylara artık çok daha rasyonel bakıyorum.

Öte yandan bu komplo teorilerini art niyetle yürütenler de çok fazla çünkü çok kolay pazarlanabiliyor, çok seviyoruz ve haliyle para da getiriyor. Misalen ben TV programında 5G'nin yapısını ve faydalarını mı anlatsam daha fazla talep görürüm yoksa 5G insanları zombileştirecek adlı bir komplo teorisini anlatsam mı daha fazla talep görürüm?


Bu mesaja 1 cevap geldi.

Bu mesajda bahsedilenler: @multisongohan
M
5 yıl
Yarbay

galiba karanlık ve kötü fikirler toplum tarafından daha fazla rağbet görüyor.peki, ama neden........


saygılar




Bu mesajda bahsedilenler: @Ö1f1
S
5 yıl
Yarbay

Karasal yayın az ilgi görüyor. Çünkü vadettiği çok özel bir şey yok. Şuan tüm kanallar uydu üstünden yeterince ulaşılabilir durumda. Karasal yayın da buna esktra bir şeyler katmadan çok ilgi çekmez. Hani birinin yapamayıp diğerinin yapabileceği bir şey olması lazım ki, ilgi görsün. Uyduda yeterince kanal bolluğu var. Görüntü kalitesi kanalların kiraladığı transponderler ile doğru orantılı olsa da yeterince iyi. Çanak antenlerin görüntü kirliliği var ama apartman vs. yerlerde çoklu dağıtıcılar ile bu da sorun değil eskisi kadar artık. Kendi apartmanımdaki tek çanağı çatıya çıkmadan göremiyorum bile.

Ayrıca kendi evimde TV yok. İhtiyacım olduğunda haberleri Turkcell TV+'tan izliyorum. Aile evimde de tadilat için çanak anteni söktüler, bir daha takmadılar; onlar da TV kullanmıyor. Sanırım TV izlenme oranları da her yerde bizim kadar olmasa da yavaş yavaş azalıyor.

@multisongohan
İnsanları çiplemek için 5G'ye gerek yok ki. 5G sadece telefon ile baz istasyonu arasındaki radyo kanalını iyileştirip çok yüksek hızda ve düşük gecikmede erişim sağlamayı amaçlayan bir teknoloji. Çipi takarsan 2G ile de veri aktarımı sağlarsın. Sürekli yüksek hızlara ihtiyaç yok çünkü.
İnsanların fikirlerini değiştirerek yönlendirme, radyo TV ile sürekli yapılıyor zaten. İktidar kimin elinde ise, her yayın organında onu öven yayınlar yapılırken birkaçı da demokratik ülke görünümü vermek için onu eleştiren yayınlar yaparak o takımı sevmeyenlerin ekmeğini yiyor.
Mobil operatörler, Android ve Apple cep telefonları; kullanıcının ne yaptığından, nereye gidip ne konuştuğundan vs. her şeyden haberdar. Bu bilgileri almaları için çipe ihtiyaçları yok. Biz veriyoruz.
Bir kadın, eşinin kendisini aldattığını bilmiyor olabilir, ancak eşinin kredi kartını kullandığı banka bunu profillemiş ve biliyordur. Hani bu tür şeyler için yeni bir teknolojiye ihtiyaç yok, varolan teknolojiler bu amaçlarla kullanılıyor zaten.

Çamlıca kulesinin tek kule olarak yetersiz kalacağı belliydi aslında. Ancak gereksiz bir şekilde tek kule ile yayın yapılacak reklamı yapıldı. Tamam, kule sayısını azaltacak ama hem kapasite hem de coğrafik menzil olarak sıkıntı yaşayacak zaten. Bu tür kuleler pek çok Avrupa şehrinde var ve şehrin bu noktasına, allak bullak bir görüntüden ziyade turistik bir hizmet bile verebilecek ortamlar sağlıyor.

Bir de son zamanlarda, herhangi ciddi bir veriden uzak 5G çığırtkanlığı başladı. Yayına çıkıyor, 5G'yi aklınca yerin dibine sokuyor ama sunduğu tek bilimsel veri olmaması ile kendi akılsızlığını duyuruyor sadece. 5G'nin öncekilerden farkı daha fazla bant genişliği sağlaması, yoksa geri kalan tüm radyo iletişimi teknikleri hemen hemen 100 yıldır kullanılan şeyler. 4G'de bir operatör tek başına birçok banttan birleştirme yaparak 100 MHz bant genişliği ile yayın yapabiliyorsa, 5G'nin olanakları ile tek frekanstan bu yayını yapabilecek. Hatta frekans birleştirme ile 400 MHz bant genişliğine ulaşılıp gigabit hızlar da mümkün olacak. Aynı anda bu kadar frekans bandının sinyallerle dolması, insan sağlığı üstünde belki de etkilere sahiptir. Ancak yapılan bir temele dayanmayan çığırtkanlık, sadece bunu görecek gerçek çalışmaları engelliyor.

Küçüklükten beri komplo teorilerine ve insanı ürküten, anlam veremediğim içinden çıkamadığım karanlık şeylere merakım var. Akraba buluşmalarında ışıkları kapatır, birbirimize korku hikayeleri anlatırdık falan. Bu sanırım tek bende değil, insanların çoğunluğunda olan bir merak ki, böyle karanlık şeylere meraklı olabiliyor ve bunu anlatanları da can kulağıyla dinleyip hayatlarımızla örtüştürebiliyoruz. Bu da bu tür şeyleri iyi anlatabilen çığırtkanların ceplerini doldurmaya katkı sağlamamızla sonuçlanıyor sadece. Böyle şeylerden bahseden Youtube videolarının altında kaynak soruyorum, daha kaynak belirten olmadı.


Bu mesaja 2 cevap geldi.

Bu mesajda bahsedilenler: @multisongohan , @Ö1f1
M
5 yıl
Yarbay

sayın sis651 vermiş olduğunuz detaylı bilgi için çok teşekkür ederim.ancak şu kısma pek katılmıyorum.


''(Karasal yayın az ilgi görüyor. Çünkü vadettiği çok özel bir şey yok. Şuan tüm kanallar uydu üstünden yeterince ulaşılabilir durumda. Karasal yayın da buna esktra bir şeyler katmadan çok ilgi çekmez. Hani birinin yapamayıp diğerinin yapabileceği bir şey olması lazım ki, ilgi görsün. Uyduda yeterince kanal bolluğu var. Görüntü kalitesi kanalların kiraladığı transponderler ile doğru orantılı olsa da yeterince iyi. Çanak antenlerin görüntü kirliliği var ama apartman vs. yerlerde çoklu dağıtıcılar ile bu da sorun değil eskisi kadar artık. Kendi apartmanımdaki tek çanağı çatıya çıkmadan göremiyorum bile.

Ayrıca kendi evimde TV yok. İhtiyacım olduğunda haberleri Turkcell TV+'tan izliyorum. Aile evimde de tadilat için çanak anteni söktüler, bir daha takmadılar; onlar da TV kullanmıyor. Sanırım TV izlenme oranları da her yerde bizim kadar olmasa da yavaş yavaş azalıyor.)...................

bence anlattığınız kısımda burda iki konu var.

1.si halkımız bu teknoloji hakkında çok az yada hiçbirşey bilmiyor.

2.bence dvb-t2 fark vaad ediyor. bunlar üctersiz olması ikincisi çanak olmadan mobil olarak dijital yayın alma imkanı.bence bu çok önemli bir ayrıcalık.ama çok geç kalındı.


saygılar...............


Bu mesaja 1 cevap geldi.

Bu mesajda bahsedilenler: @sis651
K
5 yıl
Yarbay

extra neyi katıcan zaten ülkenin %90+ sı fta ve sadece türksat kullanıyor ve altı üstü 20 civarı kanal izliyor..yok ip tv yok yabancı kanallar pastada en küçük dilim o..
bizimkiler hotbiridi izlmeyince yukarda kalabalık etmesin diye kaldırdım canğı 4 sene once, bu gavur kanalları izlemiyoz biz diye kafamın etini yiyolardı...
bir yerel il memleket kanalları izelyenler var oda yine düşük oranda onlar için kötü olur izleyenlerin bir çoğu karasala geçmeyebilir memleketin kanalı yok diye





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi kerimcem -- 19 Haziran 2020; 12:37:43 >


Bu mesajda bahsedilenler: @sis651
S
5 yıl
Yarbay

Çok eski zamanlarda Hotbird'te seyredilecek çok şey vardı. Şimdilerde hiç birşey kalmadı. Yani zaman o kadar hızla değişiyor ki... Geçmişte yararlandığımız hotbird uydusunda bugünlerde hiç birşey kalmadı.

Hotbird çanağını söküp kaldırmak yerine, 4.9E uydusunda, 12322 frekansında, PowerVU şifreli, Türkçe belgesel kanalları izlenebilirdi, zannımca...

DVB-T2 yayınlar başlayınca, hiç kimse bize bedava Türkçe belgesel kanallarını seyrettirmeyecek. Yani sayısal karasal yayınlar başlayınca, uydu yayınlarına yine ihtiyacımız olacak. Bana göre...

Yayın sistemleri, bir birinin alternatifi değil, tamamlayıcısıdır !


Bu mesaja 2 cevap geldi.
K
5 yıl
Yarbay

hocam yine yani o belgesel izleyen pastada çok düşük bir oran türk halkı %95+ oranında dizi haber realiti show üçleminde dönüyor epi toğu izledikleride 15-20 kanal filan,çok büyük bir kısım geçer yani çanaktan kurtulcaz oh diye tabiki zamanla..





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi kerimcem -- 19 Haziran 2020; 15:16:28 >


Bu mesajda bahsedilenler: @serkanguzel_
S
5 yıl
Yarbay

Katılıyorum. Ancak ben şahsım olarak belirtmem gerekirse; her koşulda uydu yayınlarına devam edeceğim.

Günümüzde iptv üzerinden izlemeler de gittikçe yaygınlaşmaktadır. İş yada diğer sebeplerle internet'i olmayan kimse kalmadı gibi... İnsanlar madem internete para veriyorum, bari iptv üzerinden tv yayınlarını da izleyeyim demeye başladı.

Mesela; bu stalker. Stalker'de neler var neler...
< Resime gitmek için tıklayın >

Stalker'i mahsus bilinen bir kanalda açtım ki, forum kurallarını sıkıntıya sokmayalım diye.

Stalker; windows PC, Enigma2 cihaz ve android cihazlarda çalışmaktadır.

Yani önümüzdeki yıllarda millet büyük bir oranda, çanak anten üzerinden izleme yönteminden vazgeçecektir.

Iptv üzerinden izlemenin en büyük handikapı ise, millet hangi izleme yöntemine yüklenirse, yayında hemen donmalar başlamaktadır. İzleyeceğim yayın uyduda varsa, iptv üzerinden izlemeyi tercih etmiyorum yani...


Bu mesaja 1 cevap geldi.
M
5 yıl
Yarbay

quote:

Orijinalden alıntı: Ö1f1

Henüz göndermedim, pazar 23.59'a kadar @XpressMusic34 ile birlikte soruları toplamaya devam edeceğiz.

Bilgi edinme hakkını kullanarak gerçekleştireceğimiz bir talebe yuvarlak bir cevap vereceklerini düşünüyorum ama yine de deneyebiliriz, zararı yok neticede.
üstadım merhaba.soruları ilgili kurum ve kişilere gönderdiniz.bu gün 5. günün sonu.cevaplarla ilgili herhangi bir gelişme varmı?

saygılar.......



M
5 yıl
Yarbay

quote:

Orijinalden alıntı: serkanguzel_

Çok eski zamanlarda Hotbird'te seyredilecek çok şey vardı. Şimdilerde hiç birşey kalmadı. Yani zaman o kadar hızla değişiyor ki... Geçmişte yararlandığımız hotbird uydusunda bugünlerde hiç birşey kalmadı.

Hotbird çanağını söküp kaldırmak yerine, 4.9E uydusunda, 12322 frekansında, PowerVU şifreli, Türkçe belgesel kanalları izlenebilirdi, zannımca...

DVB-T2 yayınlar başlayınca, hiç kimse bize bedava Türkçe belgesel kanallarını seyrettirmeyecek. Yani sayısal karasal yayınlar başlayınca, uydu yayınlarına yine ihtiyacımız olacak. Bana göre...

Yayın sistemleri, bir birinin alternatifi değil, tamamlayıcısıdır !
üstadım anlattıklarınıza bakacınca sanki dvb-t2 ülkemizde ücretli olacak mış gibi bir hisse kapıldım.birşeylermi duydunuz.gerçi azerbaycanda 2 farklı paket varmış.biri ücretli paket diğeri free paket.trt televizyonu azerbaycanda ücretli izleniyor.


saygılar......


Bu mesaja 1 cevap geldi.
S
5 yıl
Yarbay

quote:

Orijinalden alıntı: multisongohan

üstadım anlattıklarınıza bakacınca sanki dvb-t2 ülkemizde ücretli olacak mış gibi bir hisse kapıldım.birşeylermi duydunuz.gerçi azerbaycanda 2 farklı paket varmış.biri ücretli paket diğeri free paket.trt televizyonu azerbaycanda ücretli izleniyor.


saygılar......

Alıntıları Göster
Yanlış bir hisse kapılmışsınız.

Mesajımda bahsettiğim şey; DVB-T2 yayınlar başlayınca, sayısal karasal yayınlar üzerinden bizlere bedava belgesel seyrettirilmeyecek. Yani DVB-T2 'de hangi kanallar ihaleye girerse, o kanalların yayınını izleyeceğiz. İhaleye giren yayıncı kuruluşlar da, ya ulusal kanal olacak ya da yerel kanal olacak.

Dolayısıyla, eğer belgesel izlemek istiyorsak, yine uydu yayınlarına ihtiyacımız var. İşte onun için demiştim; "yayın sistemleri bir birinin alternatifi değil, biribirinin tamamlayısıdır" diye... Yani karasal bulamadığını uyduda bulursun, uyduda bulamadığını, iptv'de bulursun. İşte yayın sistemleri birbirini böyle tamamlar gider.

Bir de bir önceki mesajımda resim de verdim. O resimde, uyduda şifreli olupta izleyemediğimiz, bir çok değerli yayını iptv üzerinden izleyebiliyorum. Forum kurallarını bozmamak için neler izlediğimi biraz kapalı geçiyorum, kusura bakmayın.





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi serkanguzel_ -- 19 Haziran 2020; 23:54:52 >
Bu mesaja 1 cevap geldi.
M
5 yıl
Yarbay

üstadım estağfurullah,kusura bakmak ne demek.peki dvb-t2 ile ilgili az da olsa negatif bir tutumunuz var daha doğrusu endişeleriniz var.peki üstadım daha önce bu konuyu çok açıdan tartıştık sizinle,ama son teknolojik gelişmeler göz önüne alındığında dab plus için ne dersiniz ayrıca tek kule bütün marmara bölgesi için en ağır şartlar göz önüne alındığında dab plus yayını için yeterlimidir,kapasite sorunu aşıldımı,kapsama alanı yetrlimi,son olarak fm teknolojisinin en azından türkiyede durumu ne olur.


saygılar.........


Bu mesaja 1 cevap geldi.

Bu mesajda bahsedilenler: @serkanguzel_
S
5 yıl
Yarbay

quote:

Orijinalden alıntı: multisongohan

üstadım estağfurullah,kusura bakmak ne demek.peki dvb-t2 ile ilgili az da olsa negatif bir tutumunuz var daha doğrusu endişeleriniz var.peki üstadım daha önce bu konuyu çok açıdan tartıştık sizinle,ama son teknolojik gelişmeler göz önüne alındığında dab plus için ne dersiniz ayrıca tek kule bütün marmara bölgesi için en ağır şartlar göz önüne alındığında dab plus yayını için yeterlimidir,kapasite sorunu aşıldımı,kapsama alanı yetrlimi,son olarak fm teknolojisinin en azından türkiyede durumu ne olur.


saygılar.........
DVB-T2 ile endişem yok. DVB-T2 'de kanal kapasitesi sınırlıdır. Yani kanal sayısı olarak daha fazlası isteniyorsa, diğer yayın sistemleri üzerinden izleme yapmak zarurettir. İşte bunun içindir ki, "yayın sistemleri, birbirinin tamamlayıcısı durumundadır" demiştim... Ayrıca ben yalnızca, kendi tercihlerim açısından, yayınları izlemede uydu yayınlarına öncelik verdiğimi ifade etmiştim.

Aniden çukurlaşan alanlar diğer dünya şehirlerinde de var. İstanbul'da Beylikdüzü'nin Büyükçekmece'ye bakan sırtları, aniden çukurlaşan alanlardır. Aniden çukurlaşan alanlar karasal yayıncılıkta her zaman sorunlu alanlardır. Kuleyi 100 mt daha uzun yapmak, aniden çukurlaşan alanlar için, çözüm olmaz. Yani Çamlıca kulesi yapılmadan önce bile, Büyükçekmece'nin Beylik düzüne bakan yamaçlarının yayın alamayacağı biliniyordu.

Bu handikap diğer dünya şehirlerinde de var. Örneğin; Moskova'nın bazı uzak banliyöleri de küçük tepeciklerin arkasındadır. O bölgelere yayınlar yakınındaki farklı yansıtıcılar kullanılarak iletilmektedir.

Hasılı; Çamlıca kulesinin uzunluğu, modern ve düşük güçte yayın yapma tekniği şartları içerisinde İstanbul için fazlasıyla yeterlidir.

Dab+ üzerinden TRT'nin deneme yayınları hala devam etmektedir. Gelecekte ülkemizde dab+ radyo yayınları için lisanslandırma yapılacağı aşikardır. Ancak şu aşamada bir frekans planlaması yapılmadı, bilebildiğim kadarıyla... Yani önce frekans planlaması yapılması gerekmektedir. Bu aşamalar geçildikten sonra, Çamlıca kulesi dab+ yayınları içinde fazlasıyla yeterlidir.

Gelecekte FM band sahası kullanımında bir miktarı azaltılarak sınırlandırılmaya gidilebilir. Ancak analog FM radyo yayınları gelecekte asla sonlanmayacaktır.





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi serkanguzel_ -- 20 Haziran 2020; 12:44:28 >
Bu mesaja 1 cevap geldi.
M
5 yıl
Yarbay

quote:

Orijinalden alıntı: serkanguzel_

DVB-T2 ile endişem yok. DVB-T2 'de kanal kapasitesi sınırlıdır. Yani kanal sayısı olarak daha fazlası isteniyorsa, diğer yayın sistemleri üzerinden izleme yapmak zarurettir. İşte bunun içindir ki, "yayın sistemleri, birbirinin tamamlayıcısı durumundadır" demiştim... Ayrıca ben yalnızca, kendi tercihlerim açısından, yayınları izlemede uydu yayınlarına öncelik verdiğimi ifade etmiştim.

Aniden çukurlaşan alanlar diğer dünya şehirlerinde de var. İstanbul'da Beylikdüzü'nin Büyükçekmece'ye bakan sırtları, aniden çukurlaşan alanlardır. Aniden çukurlaşan alanlar karasal yayıncılıkta her zaman sorunlu alanlardır. Kuleyi 100 mt daha uzun yapmak, aniden çukurlaşan alanlar için, çözüm olmaz. Yani Çamlıca kulesi yapılmadan önce bile, Büyükçekmece'nin Beylik düzüne bakan yamaçlarının yayın alamayacağı biliniyordu.

Bu handikap diğer dünya şehirlerinde de var. Örneğin; Moskova'nın bazı uzak banliyöleri de küçük tepeciklerin arkasındadır. O bölgelere yayınlar yakınındaki farklı yansıtıcılar kullanılarak iletilmektedir.

Hasılı; Çamlıca kulesinin uzunluğu, modern ve düşük güçte yayın yapma tekniği şartları içerisinde İstanbul için fazlasıyla yeterlidir.

Dab+ üzerinden TRT'nin deneme yayınları hala devam etmektedir. Gelecekte ülkemizde dab+ radyo yayınları için lisanslandırma yapılacağı aşikardır. Ancak şu aşamada bir frekans planlaması yapılmadı, bilebildiğim kadarıyla... Yani önce frekans planlaması yapılması gerekmektedir. Bu aşamalar geçildikten sonra, Çamlıca kulesi dab+ yayınları içinde fazlasıyla yeterlidir.

Gelecekte FM band sahası kullanımında bir miktarı azaltılarak sınırlandırılmaya gidilebilir. Ancak analog FM radyo yayınları gelecekte asla sonlanmayacaktır.

Alıntıları Göster
üstadım ''Dab+ üzerinden TRT'nin deneme yayınları hala devam etmektedir''ifade etmişsiniz şu an istanbulda dab plus test yayını var mı? bu bahsettiğiniz yayın fm üzerinden 103.8 de yayın yapan radyo ritim değil dimi.şimdi bende dab plus radyo olmadığı için bilemiyorum.
peki elimde şu üründen var
https://www.awox.com.tr/Awox-24-61-Ekran-Dahili-Uydu-Alicili-Full-HD-Led

ben dab plus sinyalini bu cihaz ile alabilirmiyim

üstadım son olarak sizce kör noktalar için kule sayısımı a,rtırılmalı yoksa yansıtıcı diye birşeyden bahsetmişsiniz,heralde bu baz istasyonu gibi birşey yansıtmamı yapılmalı

ayrıca dvb-t2 de pratikte marmara bölgesi için 74 tane kanaldan bahsediliyor.bu rakam doğrumu



saygılar.......


Bu mesaja 1 cevap geldi.
S
5 yıl
Yarbay

quote:

Orijinalden alıntı: multisongohan

üstadım ''Dab+ üzerinden TRT'nin deneme yayınları hala devam etmektedir''ifade etmişsiniz şu an istanbulda dab plus test yayını var mı? bu bahsettiğiniz yayın fm üzerinden 103.8 de yayın yapan radyo ritim değil dimi.şimdi bende dab plus radyo olmadığı için bilemiyorum.
peki elimde şu üründen var
https://www.awox.com.tr/Awox-24-61-Ekran-Dahili-Uydu-Alicili-Full-HD-Led

ben dab plus sinyalini bu cihaz ile alabilirmiyim

üstadım son olarak sizce kör noktalar için kule sayısımı a,rtırılmalı yoksa yansıtıcı diye birşeyden bahsetmişsiniz,heralde bu baz istasyonu gibi birşey yansıtmamı yapılmalı

ayrıca dvb-t2 de pratikte marmara bölgesi için 74 tane kanaldan bahsediliyor.bu rakam doğrumu



saygılar.......

Alıntıları Göster
Radyo ritim, yeni kuleden analog FM bandı içinden yayın yapıyor.

Dab+ yayını alabilmek için, öncelikle dab+ özellikli radyo alıcısına sahip olmak gerekmektedir. Link verdiğiniz tv'de dab+ özellikli tuner yoktur.

Yansıtıcılar ana kuleye bağımlı çalışır. Yani yansıtıcı dediğimiz şeyin kaynağı ana kuledir. Yayının ulaşmadığı bölgelerdeki yayın noktaları, yansıtıcı olarak ta teçhiz edilebilir, bir diğer bağımsız yayın yapan kule olarak ta teçhiz edilebilir.

Örneğin; Büyükçekmece'deki kule her iki şekilde de teçhiz edilebilir. Burada işin ekonomik boyutuna bakılır. Hangi çözüm ekonomik oluyorsa, o tercih edilir.

Çukurda kalan yerlerin de yayınlardan istifade etmesi isteniyorsa, kule/yansıtıcı sayılarının artırılması gerekir. Her yere aynı yayın ulaştırılacak diye bir zorlama olamaz. Bu dünyanın her yerinde geçerlidir. Burada kriter, yayın alamayan yerlerdeki nüfus yoğunluğu nedir, ona bakılır. İstifade edemeyen önemli bir kitle varsa, çözümler üretilerek, çukurdaki alanlar da kapsama altına alınır.

Ehh... Ulusal + bölgesel + yerel kanal sayıları itibariyle doğru diyebiliriz. Daha bu sayılar netleşmedi. Herşey ihaleden sonra belli olur.





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi serkanguzel_ -- 20 Haziran 2020; 13:47:9 >
Bu mesaja 2 cevap geldi.