Aslında bu durum uydudan aldığımız yayınlarda da geçerlidir. Mesela; uyduda kapsama alanının en ortadaki kuşağı içindeyken, güçlü sinyal alırken, kapsama alanının dış kuşaklarında, sinyal seviyesi düşer. Dış kuşakta bulunanlar, daha büyük çaplı çanak kurarak sinyal almaya çalışır. Mhz cinsinden teknik ifadelere girmeden; DVB-T2'de yapılan yayının belli bir gücü var. O gücünde erişebileceği bir yayın alanı var. İşte yayının erişebildiği son noktalarda sinyal seviyesi düşük olur. =========================== 4.5 G için bahsettiğin hızlar akış hızı ile alakalı hususlar. Şöyle ki; 4G - 4.5G haberleşmeleri için ayrılmış bir band var. Daha iyi anlaşılması açısından buna kanal diyelim. Ayrılmış o kanalın( band ) içinde aynı anda yüzlerce - binlerce kişi bir biri ile görüşme yapar. Yani GSM şebekesi aboneden aboneye çalıştığı için, ayrılmış kanal, görüşen kişi sayısı kadar daha ince kanallara bölünür. Dolayısıyla, kapasitif 500 mb/saniyelik LTE kanalı, görüşen kişi sayısı arttıkça, akış hızı 10 mbit ila 30 mbit seviyelerinde gezinmeye başlar. ============================ Tabi DVB-T2 kendine ait kanalını( band ) kullanırken, abone sayılarına bölünmez. Abone sayılarına bölünmez ama frekanslara bölünür. Frekanslara bölünmesiyle, her bir frekansın içine, 10 - 12 tv kanalı sığdırılır. ============================ Veri akışı yönünden, GSM şebekesi ile DVB-T2'nin bir birinden farklılaştığı nokta, GSM şebekesinde band'ın içindeki abonelerin kullanım yoğunluğuna göre, aboneden aboneye akan veri hızı azalır yada artarken, DVB-T2 'de veri hızı stabildir. |
![]() Bu arada DVB-T de demode oldu gitti... ![]() Şimdilerde DVB-T2 hatta ve hatta DVB-IP/MPE'yi konuşmak lazım. Özel tv kuruluşları sayısal karasal yayın yapmak için pamuk ellerini ceplerine atmadığı sürece, biz bu mevzuyu konuşmaya devam ederiz. |
![]() Yani geçmediğimiz hayırlı olmuş bile diyebiliriz. ![]() =============================== DVB-IP/MPE aynı GSM şebekesi gibi hücresel sistemle çalışıyor. Daha çok kanal sığdırmak mümkün. Mesela yalnızca UHF bandına 300'ün üzerinde kanal sığdırılabilir. Yani bu sistem DVB-T2'den çok daha gelişkin bir sistemdir. DVB-IP/MPE'de mevcut GSM baz istasyonlarından yararlanılarak, yayına geçilebilir. Peki DVB-IP/MPE sistemine geçmek mümkün mü ? Eğer cihazlar halkın satın alabileceği fiyatlarda olursa, mümkündür. Evde kullanılacak alıcı cihazlar pahalı yani... ============================= İşte USB çük gibi aparatla PC'den dijital yayın seyretmen için, özel tv kuruluşlarının pamuk ellerini cebine atması gerekiyor. ![]() Özel tv kuruluşları dijital karasal yayın yapmaya çok meraklıydı ya... ![]() |
![]() Özel sektör, mözel sektör derken, para koymaya yanaşmayıp uzattılar işi. ![]() |
Bu türden basit kullanımlı cihazlarda ya ALI yada Sunplus işlemci var. Her iki işlemcinin de görüntü kalitesi aynı. |
Üretilmiyorlar artık... Eğer üretilseydi, şimdilerde LED'lerden daha pahalı satılırdı. Çünkü crt'lerin üretim maliyetleri pahalıdır. Görüntü kalitesi ve netlik olarak, led'ler daha net'tir. Çünkü led'lerde çözünürlük daha fazladır. Crt'lerde ekran tazeleme hızı, 200 hz'e kadar çıkan ürünler satılmıştı. Ama her ne kadar crt'lerin ekran tazeleme hızı 200 hz'e kadar çıkarılmış olsa da, çözünürlükleri led'lerin çok gerisindedir. Dolayısıyla net'lik ve berraklık değerleri de led'lerin gerisindedir. Led'lerde ortalama ekran tazeleme hızı 60 Hz. Bu tazeleme hızı normal PC kullanımı için yeterlidir. Oyun oynayanlar için, 144 Hz'e kadar çıkabilen, led monitörler var. |
Merak edenler için Çamlıca tepesinde bulunan kule neredeyse bitmiş durumda. |
Kule bitiyor bitmesine de yayın işi sıkıntılı maalesef.Anten A.Ş. denen firma bu sisteme yanaşmıyor.İşin ucu gene parada bitiyor yani.Bu işin sonu ne olacak çok merak ediyorum ![]() |
İyi de; adam zaten kendi ağzından sıralama ihalesinin iptal edildiğini söylüyor. Yani iptal edilmiş bir sıralama ihalesi ortada dururken, sıralama ihalesine giren tv kuruluşları lisans almış olmuyor ki... Yani adamın söylediği şey kendi içinde çelişiyor. =================================== Bir de; karasal analog lisansı alıpta, analog yayına devam eden tv kuruluşları var. O tv kuruluşlarının analog'ta olsa lisansı olduğu için, geçici olarak dijital yayın yapması için imkan tanıyacaklarsa, olabilir. Bu işlem için, RTÜK genel kurulu, bir karar alıp, yeni dijital sıralama ihalesi yapılıncaya kadar, analog lisansı olan tv kuruluşlarının geçici dijital karasal yayın yapmasına izin verebilir. Bu geçici izinin kapsamı, deneme( test ) yayınları şeklinde olabilir. Yoksa rekabeti engellediği için dava konusu olur. RTÜK test yayını olarak, istediği sayıda tv kuruluşlarına, istediği sürede izin verebilir. Bu konuda her hangi bir kısıtlama söz konusu olmaz. Çamlıca kulesi olmasa da, rtük istediği tv kuruluşunun test yayını yapmasına izin verebilir. Tabi analog lisanslı tv kuruluşlarının analog yayınları da devam etmek kaydıyla... ================================== Sonuç; İstanbul için analog tv yayın lisansı olan tv kuruluşları hangisi ise, o kuruluşlar test yayını adı altında dijital karasal yayına yakında başlayacaklar demektir. |
6 aylık zaman zarfında, radyoları ve diğer telsiz sistemleri de kuleye aktarılabilirse, demir direkler sökülme aşamasına gelir. Ki, analog lisansı olanlara geçici yayın yapma izni verilmesindeki asıl amaç, görüntü kirliğine neden olan demir direklerin bir an önce sökülmesi içindir. Demir direkler sökülünce, o bölgenin komple ağaçlandırılacağını duymuştum. Harika bir mesire alanı olacak. |
Yani hali hazırda İstanbul İlinde, aktif olarak analog karasal yayın yapan tv kuruluşları, dijital karasal yayına başlayacaklar demektir. Verdiğin listede; analog karasal yayın lisansı olup ta, lisans ücretini yatırmayan yada diğer yükümlülüklerini yerine getirmeyen tv kuruluşları var. O tv kuruluşları analog yayın yapamıyorlar ki, deneme( test ) dijital yayın yapabilsinler !? Yani lisans ve diğer yükümlüklerini yerine getirip te aktif analog yayın yapan tv kuruluşları, dijital karasal yayınlarını, deneme( test ) yayını olarak yapabilecektir. Tekrar ediyorum. Normal yayın değil, sadece deneme yayını şeklinde... Yoksa rekabeti engellediği için, mahkeme konusunu teşkil eder. |
- TV'de izlemek için, DVB-T2 tuner'li karasal alıcı gereklidir. - PC'de yada android cihazda izlemek için, USB'den bağlanan DVB-T2 tuner gereklidir. |
![]() Ankara'da izleyenler, DVB-T2 tuner bulunan tv'lerde izlemişlerdir. Yani adamlar izlediklerini biliyorlardır da... Bazıları kullandıkları tv'lerin sinyal alma özelliğinden bi haber oldukları anlaşılıyor. Sayısal sinyali, analog sinyale çevirince, yine analog frekans sahası işgal edilmiş olur. ![]() Ayrıca analog sinyal kullanıldığında, gönderilen yayın parazitlendiği için, sayısal yayın gibi net olmaz. ![]() DVB-T2 sinyalli yayını algılamak için, her halükarda, DVB-T2 tuner'i bulunan bir cihaz kullanımı zaruridir. Ayrıca, yayının video biçimi h.265 ise, alıcının özelliği HEVC decode edebilir bir alıcı olması zaruridir. Bakalım. Deneme yayını devam ederken, rtük yenileceği ihalede hangi video biçimi/biçimlerini kullanmayı zorunlu tutacak. Şimdilik ne söylesek afaki olur. |
Yayıncı hevc ile yayın yaparsa, izleyici kitlesi düşük olur. Çünkü vatandaşın çoğunda HEVC çözen cihaz bulunmamaktadır. yada Yayıncı hevc ile yayın yaparsa, band genişliğinden tasarruf sağlar ve böylece yayın maliyetlerini düşürmüş olur. Hasılı; hevc kullanımına zaman içinde( tedricen ) geçilir diye değerlendirmekteyim. |
E zaten izleyicisi çok olan kanalların hem sd hem hd yayını yok mu ? Yani sayısal karasal yayın başladığında da, aynı kanalın H.264 ve H.265 kodlamalı olarak yayına başladığını görebileceğiz. |
Mesela; Almanya'nın devlet kanalları ile çok seyredilen özel kanalları hala Mpeg2 olarak devam etmektedir. https://www.flysat.com/astra19.php |
|
![]() Hocam malum bizim forumlar alemi üyelerinin bir bölümü sıkıntılı vatandaşlarımız olduğu için, yerli yersiz her türlü fikir görüş beyan edecektir. Adam uzun oldu diyecek, kısa oldu diyecek, ince oldu diyecek, kalın oldu diyecek. Estetik olmadı diyecek, manzarayı bozdu diyecek. Diyecek te diyecek. ![]() Birçok şehre yapılacağı için, hemşericilik içgüdüsüyle, şehirler arasında rekabetlere konu olacak. En iyisi bizim şehre yapıldı filan diye, forumlar aleminde epeyce tartışma yaşanacak. ![]() |
Yani, açık kaynak kodlu AV1 codec ortada olmasına rağmen, bu kodlarla çekim yapacak donanımlar henüz üretimde değildir. Diyelim ki, AV1 codec'le çekim yapan kameralar üretilmiş olsaydı bile, evlerde kullanılmak üzere, AV1 codec'i decode edecek cihazlar gerekli olacaktı. İşte bir ürünün ticari değerinin olabilmesi için, bir tüketim zincirinin oluşturulması gerekmektedir. Yani, codec ortadaysa, bu codec'le çekim yapacak kamera ve aktarma ekipmanları, sonra tüketicilerin kullanacağı, bu codec'i algılayacak cihazların piyasaya sürülmesi lazım gelir. Hasılı; DVB-T2 yayınların AV1 codec'le yapılsın demesi kolay. Bu işte kullanılacak donanımlar nerede ? ![]() AV1 codec, donanımlarca desteklenmediği sürece, bu hali ile encoder olarak kullanılmaktan öteye gidemez. maalesef... ![]() Yenilikler konusunda amatörce hafiyelik yapmışsın ama yine de iyi idi. ![]() ![]() |
Haber Kaynak :Simge kule Dikmen’de yükselecek
Haber Kaynak :Çanakkale’de vericiler Çanak-Kule ile tek merkezde toplanacak!