Ay donmez birader neyin kafasindasiniz. |
resmi bir tek ben yanlış anladım galiba |
. |
Ben aya çıkıldığına inanmıyorum mesela |
Kitabi merak ettim, bulunca alintilarsan sevinirim. |
Biliyorum. Son görev Apollo 17, 1972 Aralık'ta tamamlandı. Haberde 1960'lar yerine 1970'ler yazması gerekiyordu. Hemen düzeltiyorum. ![]() |
Ayı Yogi yapti. |
1. Ay'ın karanlık yüzünün fotoğraflandığını biliyorum ama oraya inildiğini pek sanmıyorum. 2. Ay'a tam olarak 6 kez gidildi. Son görev 1972 yılında tamamlandı ve o zamandan sonra bir daha gidilmedi. 4. Ay'ı füze ile vurduklarını bilmiyordum. Su bulmak için yapmışlar. Belki de metale ulaşmak için yeterince derin değildir. ![]() 7. Karıştırmadım. Güneş sistemi 4.5 milyar yaşında. 8. Diğer uyduların büyüklüklerine bakılarak böyle söyleniyor. Ay'ın çapı Dünya'nın çapının yaklaşık dörtte biri kadar. |
Kardesim hepsini okudum . Eline saglık bizle paylaştığın icin Valla bu konuları düşündükten ve tartıştıktan sonra arkadaşlarla mesela hep diyorum öldüğümuz zaman merak ettiklerimizi öğrensek keske . Cok merak ediyorum ben bunları . Piramitleri , maya , İnka yapıtlarını falan . Var bir seyler ama ne zaman çözülecek açığa kavuşacak bilmiyorum Keske bir gun hepsini açıklasalar ne olacaksa olsun en azından öğrenmeden ölmeyelim |
wuhuu hepsini okudum beyler uzaylılar var..! |
Şöyle bir bilgi tartışması yapsak ve fikir üretsek sonrasında neler çıkabilir? - Uyduların (yapay olarak fırlatılan ve belli bir yörüngede sürekli hareket eden mekanik yapılardan bahsediyorum) fırlatılması, yörüngeye oturtulması ve düşmeden orada nasıl döndüklerini bilmemiz gerekiyor. Bunun en basit mantığı uydu dönerken (açısal hıza sahip) onu dünyaya yaklaştıran kuvvet yerçekimi, dünyadan uzaklaştıran kuvvet ise açısal hızından gelen merkezkaç kuvvetidir. Bu iki kuvvet birbirine eşit olursa uydu yörüngeye oturmuş ve sabit bir yörüngede dönmüş olur. - Uydular nasıl oluyor da birbirlerine çarpmadan hareket edebiliyorlar hususunu da bilmemiz gerekiyor. Uzayda dünya çevresinde dönen milyonlarca parça olduğu ancak bunlardan boyu 1cm'den büyük olan yaklaşık 300bin parça olduğu söyleniyor. Bunlardan boyu 10cm'den büyük olan bu cisimleri (parçaları) ABD Uzay İzleme Ağı (Space Surveillance Network) takip ediyor. Böylece yörüngeler ile ilgili gerekli bilgiler hangi objelerin nasıl bir yörünge izledikleri, seçilebilecek yörünge hesabını ve en önemlisi izleyeceğimiz yörüngede zararlı başka bir cisim/parça olup olmadığı öğrenilebiliyor. Bunun için belirli konseyler ve topluluklarla bu ve bunun gibi kurumlara paralar ödeniyor. - Aynı yörüngede birden fazla uydu olabilir mi ya da bu kadar uydu nasıl olurda hem optimum mesafede kalarak bilgi alışverişini sağlıyor hem de bu kalabalığa sıkıntı yaşamadan aldırış etmeden işini yapabiliyor konusunu da aydınlatalım. Aynen dümdüz ve sonsuz uzunlukta bir yolda, arka arkaya aynı hızda giden sonsuz araba olabileceği gibi, aynı yörüngede de (ancak yörünge mesafesi burda sonsuz değil) yörünge mesafesine sığdırabileceğimiz kadar uydu koyabiliriz. Hepsi birbirinin peşi sıra birbirlerine çarpmadan aynı hızda hareket edebilirler. Kaynaklar; http://en.wikipedia.org/wiki/United_States_Space_Surveillance_Network http://en.wikipedia.org/wiki/Space_debris http://www.hvkk.tsk.tr/tr/IcerikDetay.aspx?ID=238 http://en.wikipedia.org/wiki/Kessler_syndrome Kaynakları okumanızı tavsiye ederim alıntıladığım ve ifade ettiğim bilgilerden fazlasına ve ayrıntılara ulaşabilirsiniz. Şimdi gelelim ayın karanlık yüzü ve o var mı şu var mı bu var mı mevzusuna. Ayın etrafında dönebilecek bir yörünge ile uydu gönderilebilir. Bu gönderilen uydu ile merak edilen tüm sorulara cevap niteliğinde bilgilere ulaşılabilir. Bununla birlikte ayda araştırma yapması için çok defa uydu ve robotik sondalar gönderildiğini biliyorum. Mesela örnek olarak Chandrayaan-1 isimli uydu ile birlikte hintliler 2008 yılında göndermişlerdi. Nasa da aynı şekilde birkaç defa sonda göndermişti. Ancak bu bile ciddi maliyetler oluşturduğundan hükümetler paralarını saçmak istemiyorlar haliyle. Fakat ayın görünmeyen tarafına ait bilgi birikimi edinildiği düşüncesindeyim. Tabiki bilgi göreceli bir kavramdır ve sonu yok. Bilgiler araştırmalar devam ettiği müddetçe de artacaktır. Etrafta ayın uzak yüzü ile alakalı birçok uydu fotoğrafı bulunuyor. Araştırabilirsiniz. Ben bu anlatılanları artık gerçekçi bulmuyorum. Haber ajansları artık haber niteliği taşıyan birşeyler bulalım diye saçma sapan haberler çıkartmaya başladılar. İletişim çağındayız, afedersiniz birisi tıksırsa hemen haberimiz oluyor. Böylesine ütopik haberlerin sızmama şansı yok diye düşünüyorum. Ayrıca ayın karanlık yüzü hakkında da yayınlanan makaleler mevcut. Bir üst paragrafta ifade ettiğim gibi ayın görünmeyen yüzüne ilişkin birçok resim çekimi ve araştırma daha öncesinden yapılmış, yapılmaya da devam ediyor. Bu konularla ilgili paylaşabileceğim kaynaklar; http://en.wikipedia.org/wiki/Far_side_of_the_Moon http://www.dw.de/nasa-sends-science-satellite-to-the-moon/a-17072741 http://news.psu.edu/story/317841/2014/06/09/research/55-year-old-dark-side-moon-mystery-solved Okuduğum kaynakların söylediği ortak bilgi şu yönde; Ayın bize görünen tarafı yani dünya ile yüz yüze duran yüzeyinin dünya ile olan ısı etkileşimi nedeniyle, ayın görmediğimiz yüzü arasında mevsimsel etkilerle birlikte ciddi ısı farkları oluştuğu yönünde. Bu nedenle insanların ayın uzak tarafında yapacağı araştırmalar daha zor, daha maliyetli görünüyor. 1972'den beri NASA aya insan göndermiyorsa bunda en büyük faktörün ekonomi olduğunu düşünüyorum. Yani adamlar tüm gezegenlere zırt pırt insan gönderiyor da Ay'a mı küsmüşler diye düşünüyorsunuz? Forumdaki siyasi ve matrak başlıklardan çok bu tarz konuları görmeyi isterdim. Asıl tartışmamız merak etmemiz gereken konular bunlar. Benim düşüncelerim de yanlış olabilir, benim göremediğim ulaşamadığım kaynaklara bir başkası ulaşmış olabilir. Bu konuyu ve yorumları takibe alıyorum bakalım bir noktada buluşabilecek miyiz. |
![]() ![]() |
Ay yapmaz öyle şeyler |
Bak dünyanın uzaylılar gelse nasıl karşılıyacağını gözümde canlandırıyorum.Sorun yok . Ama düşünsene bir angaralıların :D |
Bende bu soruyu sorar dururdum. Neden 1970'ten sonra tekrar AY a gidilmedi |
Ay yapaymıdır değilmidir bilmem ama çocukluktan beri hep insanoğlunun teknolojik olarak olması gerektiği yerin çok gerisinde olduğunu düşünürdüm. Benim kendi düşüncem ve basitce (öyle kafayı yiyecek kadar bir araştırma yapmadım) yaptığım araştırmalar sonucu işin daha çok dinle alakalı olduğu sonucuna vardım. "Ve ben, cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım." (Zâriyât 56). En nihayetinde bu ayette söylenildiği gibi yaratılış amacımız Allaha ibadet, onun dışındaki herşey ikinci planda kalıyor. Teknoloji ne alaka derseniz, malumunuz teknoloji geliştikce insanları oyalıyacak ve ibadetten alıkoyacak o kadar çok şey (bilgisayar, oyun konsolları, tv vs) icat ediliyor ve geliştiriliyor. Yine benim düşüncem insanoğlu yaratıldığından beri birçok kez teknoloji olarak çok fazla ilerledi ve ibadet konusunda çok zayıf kaldı. Sonuç olarak yaratılış amacından şaşan insanoğlu çeşitli felaketlerle resetlenip başlangıç noktasına döndürüldü. Burda istisna şu anki insanoğlu için geçerli olmayacak muhtemelen, yanlış hatırlamıyorsam bundan sonra (peygamberimizden s.a.v. sonra) kıyamet kopana kadar insanoğlu yokolma derecesinde bir felaketle karşılaşmayacak. Muhtemelen insanlık kıyamet kopupta ya evren ya da insanoğlu yok oluncaya kadar ilerleyebildiği kadar ilerleyecek ve ben malesef teknolojinin benim için işte budur diyeceğim kısımlarını göremeyeceğim ![]() |
Forum donanımhaber evrenin sırlarını çözerkene... ![]() ![]() ![]() ![]() |
Zaaaaa shame on you
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >