Evet bir imamı dinledik. Bu gibi insanlar sayesinde imamlık artık tercih edilen bir meslek olarak görülüyor. Adam "Gider 5 vakit namaz kıldırırım 'zaten kendim kılıyorum, bunu camide yaparım' ve 2 vaaz veririm mis gibi 4-5 bin lira alır paşalar gibi yaşarım." mantalitesinde. Bu olayı tasvip ediyorsan senin insanlığın zaten bitmiş demektir. Ayrıca, ben ne Atatürkçüyüm, ne de Muhammedciyim. Bir birey olarak, hakaret etmeden eleştirel şekilde düşüncelerimi yazıyorum. |
Hristiyanlarda mantıksız olmayan bir sistem var aslında cemaat bağışları ile geçiniyor papaz/din görevlisi.Az da almıyorlar imamlar. |
Atatürk'ün diyanet işleri başkanlığını kurması belkide yaptığı tek kötü icraattır bu ülke için. Bu kadar zeki bir insanın günümüzdeki şu durumu ön görebilmesi gerekirdi. Ben İstanbul da bir kaç şii cami gördüm, hiçbiri devlete bağlı değil özeller ve cami gider ve imam gelirini tamamen cemaat kendisi karşılıyor bağışlarıyla. |
Benim bu ülkede en sevdiğim şeylerden birisi kendisine Atatürkçü diyen insanların diyanet konusunda ağlamasıdır. İmam maaşları olsun diyanet konusunda ağlayanlar olsun en sevdiklerim arasına giriyorlar. |
Günümüzde neredeyse iki kişiden biri artık dinlere inanmıyor, dediğin gibi olması neredeyse imkansızdır. O bahsettiğin kişilerin sayısı da gün geçtikçe azalıyor. O zaman sende kendini bilinçli bir müslüman olarak addediyorsan çevrendekileri bilinçlendireceksin. Dinde bir reforma gitmek artık şart. Bu avrupa da yüzyıllar önce yapıldı. İnsanları sürüleştirmeyi bırakıp, bir birey olduklarını öğretmek gerekiyor. Bu da okullar yoluyla yapılabilir. |
|
O zaman imamdan çok imamcılık yapma. Madem diyanetin faydalı bir kurum olduğunu düşünüyorsun ve imamlara ihtiyaç olduğunu düşünüyorsun sebeplerini burada açıkla, delil üzerine tartışalım. |
Tam tersine diyanet işlerinin kurulması muhtemelen yaptığı en iyi icraattı. Şimdiki diyanete bakıp da değerlendirme, bu kurumun amacı dinin cemaatlere, tarikatlara, hacı hocalara bırakılmadan bizzat devlet tarafından doğru şekilde öğretilip örgütlendirilmesi. Tabi belkide tahmin edemediği şey devlete bağlı da olsa bu kurumun dinle alakası olmayan yiyicilerle donatılıp cemaatten farksız bir şekilde milletin kanını emen,parti propagandası yaptırılan bir hale gelmesidir. |
Üstün avrupai fikirler bu ortadoğu ülkesine gelemez ne yazıkki bu bir gerçek hep öyle oldu tarihde ve yine öyle olucak. Eğer kaliteli,cumhuriyetçi laik bir otokrat çıkıp sert veya yumuşak şekilde zamana yayarak düzeltmezse herşeyi bu ülkeden birşey olmaz |
din = insanları uyuşturup paralarını almak ne bekliyordun? |
Kimse buraya bir Atatürk argümanı ile gelmesin; < Resime gitmek için tıklayın > "Evet Karabekir, Arap oğlunun yavelerini(saçmalıklarını) Türk oğullarına öğretmek için Kur’ân’ı Türkçeye çevirttireceğim. Ve böylece de okutacağım. Ta ki budalalık edip de aldanmakta devam etmesinler." -Mustafa Kemal Atatürk Kazım Karabekir'in notlarından alıntıdır. |
Ben Ordu/Ünye de doğup büyüdüm ve oradaki camilerde artık 2 tane imam var. Kaldığım devlet yurdunda birisi manevi rehber adı altında biriside mescidde olmak üzeri iki tane imam da orada vardi Ayrıca yurdun müdürü de ilahiyatçıydı. Devlet artık nasıl kadro yaratacağını şaşırmış vaziyette. Ayrıca özel eğitim okulunda ( zeka geriliği olan bireylerin eğitim gördüğü okuldu bu okul.) bir tane din kültürü öğretmeni vardı. Allah bile muaf tutmuş bu çocukları ama devlet tutmuyor. Her okulda bir din kültürü öğretmeni idareci vardır maksat kadro boşalsın yeniden dinci atayalim diye yazım hataları için çok özür dilerim, sinirden dikkat etmedim. Onca arkadaşım boş yere kpss çalışıyor resmen |
Din bir kul-tanrı ilişkisinden çıkmış artık bir sektör haline gelmiş; cami imamından tut, okulda din kültürü dersi diye Sure ezberleten öğretmene, kanal kanal gezip din anlatıp milyonlarca lira yapan ilahiyatçısına kadar. En acı olan da şu insanlar açıp ta şu dinin kitabını okuyayım demiyor, gidip bu insanların anlattıklarına iman ediyor. |
Olayı kıla tüye sardırmadan yok Atatürk yok falanca paşa yok bilmem ne yazısı diye zırvalamadan şuna cevapversin çoğunluğu oluşturan Müslümanlar : 1-İslamiyete inanan biri için namaz farz mıdır ? 2- Farz demek Allah'ın şart koştuğu kulluk görevini yapmak demek midir? 3- Kulluk görevini yerine getirene üstüne para vermek mantıklı mıdır? +not : bu ülkenin anayasasında laik kelimesi oldukça devlet kimseye parayla hizmet vermek zorunda değildir. Diyanet kurumu çelişki ve garabettir. Millete şükür etmeyi öğretip harcadıkları milyarlar ayrı bir tartışma konusu. |
okula gitmeyen öğretmenin maaşını sorgulayan tayfanın camiye gitmeyen imamın maaşını sorgulamaması hatta hadsizlik edip sorgulatmaması son derece saçma bir durum. |
- |
İnsallah yakinda kilise vergisi gibi cami vergisi cikar da bu sefer gozunuze soka soka alirlar boku cikti artik diyanet imam para konularinin |
|
|
“Buna karşılık sizden hiçbir ücret istemiyorum. Benim ücretim ancak âlemlerin Rabbi olan Allah’a aittir.” -Şuarâ Suresi 164. Ayet Meali
"Sizden bir ücret istemeyenlere uyun. Onlar doğru yoldadır." -Yâsîn Suresi 21. Ayet
"De ki, "Ben görevime karşılık sizden herhangi bir ücret istemiyorum. Sadece, Rabbine ulaşacak yolu arayanlar olmanızı istiyorum." -Furkân Suresi 57. Ayet
"Andolsun biz Kur'ân'ı öğüt almak için kolaylaştırdık. Öğüt alan yok mudur?" -Kamer Suresi 17. Ayet
Ve nice başka ayetler de doğruluyor ki din üzerinden para elde etmek uygun bir şey değildir. Ek olarak, kulların anlaması için kolaylaştırılan ve bir çok ayette apaçık olduğu belirtilen bir kitabın bir öğretmene(imama) ihtiyacı yoktur. Din asla bir hizmet olayı değil, tamamı ile bir kul ve tanrı ilişkisidir. İnanan insanlar bunu okur, öğrenir ve uygular.
Şuan dinlisi ve dinsizi milyonlarca insanın verdiği milyarlarca liralık vergiler, devlet bütçesinden bu insanlara; apaçık olan bir dini öğreten, ezan okutan ve namaz kıldıran insanlara ödeniyor. Özellikle günümüzde bu teknoloji çağında bunların hiçbirine gerek yoktur. İnsanlar bu dini internet yoluyla bütün kaynaklara ulaşarak öğrenebilir, evlerinde kendi ezan sesini çeşitli aygıtlardan ayarlayabilir ve namazlarını kılabilirler.
Bir ateistin, din düşmanının veya bütün kazancını uyuşturucu, insan pazarlığı gibi haram yollarla kazanan kişilerin vergileriyle geçinmek bir imam için ne kadar uygundur? Bir soru!
Veya din ile hiçbir alakası olmayan gayrimüslim diye adlandırılan insanların paralarını alıp, diyanet ve bünyesinde çalışan kişilere vermek ne kadar etiktir? Başka bir soru!
Hiçbir Hristiyan ülkesinde halkın parası kiliseye veya din ile ilgili bir kuruma kendi rızası olmadan alınıp da verilmiyor. Kilise gibi ibadet yerleri, tamamıyla cemaatin bağışları ile ayakta duruyor.
Özet olarak, ülkedeki bütün diyanet işleri ve imamları toplayın, tek bir öğretmen kadar ülkeye faydaları yoktur bu insanların. Diyanet işleri kapatılmalı, camiler özelleştirilmelidir. İmamların maaşlarını cami cemaati üstlenmelidir. O zaman bakın ülke nasıl da kalkınıyor. Diyanete ödenen bütçe eğer halka harcansa idi şuan ülkede tek bir aç insan olmazdı.