İlk başta renkli olan resme bakmasaydık siyah beyaz resmi direk siyah beyaz olarak görürdük İlk resimdeki renkler seyesinde siyah beyaz resmi renkli gördük Renk diye birşey vardır |
Renkleri görüyorsun diye şükret önce bre kafir. |
Sadece algılarımızda tıpkı rüyada gördüğümüz gibi.. Bildiğin gibi gören göz değildir ve tüm görüntü dışımızda değil Gözümüzde değil BEYNİMİZDE oluşur Gerçek dünyayı rüyalardan ayıran şey HİÇBİRŞEDİR ikisi de aynı şekilde oluşur.. ilk mesajımdaki kişinin dediği gibi renkler algılarımızda vardır dışarıda değil.. Dışarıda olan şey dalgalardır Bu dalgaların rengi yoktur bunlar fiziksel hareketlerdir sadece Maddenin aslıyla muhatap olamayız Bu gerçek çoğu insanı korkutur kimisi zorla anlamazlıktan gelir ama bilimsel bir gerçek olduğu için itiraz edenlerin korkusu beni sadece eğlendirir (şu an çok garizmayım) |
çünkü yüz dolarımı istiyorum, hakkım olan şeyi vermiyorsun. elbette gurur meselesi yaparım, 100 dolarım var sende. tamam işte ben ne diyorum, dünyayı algılamadığında bu durum dünyanın yok olduğu anlamına gelmez diyorum. bugün uzay teleskoplarının çektiği görüntüleri sen algılayabiliyor musun kendi gözünle? imkansız. algılayamazsın. ama adamlar çekiyor, var ki çekiyorlar fotoğrafını. renkleri de dalgaboylarını yeniden işleyerek elde ediyorlar, oradan buraya gelene kadar ışığın sana vereceği fotoğraf buruşuk gibidir. hatta çıkmaz bile kamerada. demek ki renk kavramı dönüştürülebilen matematiksel bir kavram, ve yorumlayacak aklı olmayan makineler tespitini yapabiliyorlar. eğer insan beyninin uydurmacası olsaydı; < Resime gitmek için tıklayın > bu ssde sağda gördüğün rakamlar bilgisayar tarafından işlenemezdi. bilgisayar bu rakamları önce işlemcide işliyor, sonra senin monitörüne gönderiyor, en sonunda da monitöründen kırılan ışığın dalgalarına dönüşüyor da senin gözüne geliyor. bu ışığın bir fiyakası olmasa rengi olmazdı, fiyakası da dalga boyu. beyin uyduruyor olsaydı bunları ve renklerin de özellikleri olmasaydı eğer tüm gördüklerin tek renkten ibaret olurdu, beynin rengini uyduracak nesne ayırt edemezdi. verdiğin videoya gelirsek, verdiğin videoda bir yanılsama söz konusu. gözün gördüğü renkleri beyin işler, ama renklerin kaynağı gözdür. beynin yaptığı müdahale etmektir, tıpkı tüm duyu organlarına hatta tüm vücut parçalarına yapabileceği gibi bu duyuya müdahaleler yapabilir. seste de bu durum söz konusu olabilir kokuda da, ama bu seslerin kokuların var olmadığı anlamına gelmez. |
videoyu mobilden izlerken sadece yorumlara bakiyodum resim birden renkli oldu tekrar bakmadim renkli baktim yine renkli paypal hesabimi atayim mi |
Şimdi bu arkadaşın mantığında problem var. Diyor ki madde sertlik yok renk yok vb vb. Aslında bunlar var bu arkadaşın tek sorunu bu verilerin bize ulaşma biçimi ile ilgili. Bu veriler bize elektrik sinyalleri ile ulaştığı için bizleri o sinyalleri yorumlayan bir mönitörden izliyormuşuz gibi düşünüyor ve buna dayanarak yokturlar diyor. Mantık baştan yanlış bunlar varlar sadece bize ulaşım biçimleri arkadaşın dediği şekilde. Olmasalar hiç bir şey algılayamaz ve o veri bize ulaşamazdı. |
Resim siyah-beyaz durdurup bakabilirsin |
Renk, yer çekimi veya protonlar gibi dış dünyada yoktur, beynimizin içinde elektromanyetik dalgaların farklı yorumlanmasıdır, 100 doları kimse alamayacak malesef, fakat sertlik senden bağımsız maddelerin sahip olduğu bir özelliktir, liseli liseli tartışıyor millet utandım resmen |
renk yoksa her yer karanlıksa sadece beyinde oluşuyorsa renkler... fotoğraf makinelerinin de mi beyni var |
son cümlene katılabilirim işte eğer ulaşmasaydı algılamazdık mesela beynine giden siniri kesseydim sen bir manzara göremeyecektin ama sana o manzarayı izleyen birinin gözünden beynine giden sinirleri paralel olarak uzatıp bağlasaydım aynı şekilde manzaraya yine izlyecektin hem de eksiksiz olarak.. (düşünce deneyi bu o sinirler nasıl uzar sen elektrikçi misin demeyin) Michio Kaku isminde bir fizikçi var.. Maddelerin aslında sert olmadığını katı olmadığını anlatıyor.. Bunlar sadece bizim algılarımızda var olan şeyler.. Eğer benim mantığımda bir problem varsa sorun değil dünyadaki bence en ünlü fizikçiyle aynı bilimsel gerçeği savunmaktan dolayı kınanacak değilim.. özet: birine mantığında problem var sen saçmasın demeyin ya.. haklı bile olsanız karşı tarafı tahrik ettiğiniz için size hak vermeyecektir.. Dolayısıyla düşüncenizi savunamadığınız için haklı olmanızın hiçbir önemi kalmayacaktır.. Yine de bu benim garizmatik olduğum gerçeğini değiştirmez |
adresini pm den yolla ben de paypal ı yolluyorum |
bu mantıkla olmaz. Neden olmaz söyleyeyim. Cisimler sert olmasa yada cisim olmasa diyelim bir bıçak seni öldüremezdi. Diyeceksin ki bıçagın girdigi yerin sinirlerini başkasına bağla acıyı o hisseder doğru acıyı o hisseder ama yine sen yaralanıp ölürsün. Bu o maddenin var olduğu ve sert olduğu gerçeğini kanıtlamak için yeterlidir. Bıçak olmasaydı ve sert olmasaydı olay sadece algıda kalırdı ama fiziksel bir hasar oluşmazdı. Fakat bıçak gerçekten var ve etini kestiğinde yralanma oluşur bu hem bıçağın hem senin etinin var olduğunun kanıtıdır. Beyine giden sinirleri kesmek demek seni normalin dışına taşımak demek. Kör bir adamda görmüyor ama bu cevredekilerin yok olması değil senin onları görecek donanımı kaybetmen anlamına geliyor. |
dünyadaki herşey siyah beyazsa can alıcı soruyu soruyorum siyahla beyaz neden başka bir renge bürünmüyor |
ya arkadas yeter hem diyorsun kanitlayin hem karsi cikiyorsun kendi dogrularini millete kabul ettirmeye ve inandirmaya calisiyorsun yaptiklarin cok sacma bu insanlar renk oldugunu dusunuyor sen git neye inaniyorsan inancin neyse ona inan git mercimek dunyanda boynuzlu atlara bin gokkusaginda gezintiye cik bu insanlar buna inanmiyor renk var diyorlar paran cebinde kalsin ha fazla mi geliyor o zaman sadaka ver hayir kurumuna bagisla. |
Renk körleri aslında gerizekalı insanlar mı yani kardeş? |
"Bıçak olmasaydı ve sert olmasaydı olay sadece algıda kalırdı ama fiziksel bir hasar oluşmazdı." Yani rüyasında bıçaklandığı için acı çeken sonrasında hastahenye götürülen ve acılar için aaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaağh! diye bağıran bir adam gerçekten bıçaklandı mı? ortada saplanan bir bıçak var mı? ama çok acıyor? kanın sıcaklığını hissediyor.. demekki bunlar doğru örnekler olmaz.. İşi büyütelimmi? tabi konuşmak istiyorsan istemiyorsan lütfen demen yeterli: klasik bir örnektir. trafik kazası örneğini ele alalım: Bu kazada, otobüsün altında ezilen kişinin beş duyu organından beynine giden sinirler, bir başka insanın, örneğin Treth'in beynine paralel bir bağlantıyla bağlansa, kazadaki kişiye otobüs çarptığı anda, o sırada evinde oturmakta olan Treth'e de otobüs çarpacaktır. Daha doğrusu, kaza geçiren adamın yaşadığı hislerin tamamını, bir müzik teybine bağlanan iki ayrı kolondan aynı şarkının dinlenmesine benzer biçimde, Politzer de yaşamaya başlayacaktır. Politzer de evinde oturduğu halde otobüsün fren sesini, otobüsün vücuduna değmesini, kırık kol ve akan kan görüntülerini, kırık ağrılarını, ameliyathaneye sokuluşunun görüntülerini, alçının sertliğini, kolunun güçsüzlüğünü hissedecek, görecek ve yaşayacaktır. Kazadaki adamın sinirleri kaç kişiye bağlansa bunların hepsi, aynı Treth gibi, kazayı başından sonuna kadar yaşayacaktır. Kazadaki adam komaya girse, hepsi komaya girecektir. Hatta, söz konusu trafik kazasına ait algıların tümü bir alete kaydedilse ve bu algılar sürekli başa alınarak bir başka kişiye verilse, bu kişiye de defalarca otobüs çarpacaktır. Peki o halde, hangisine çarpan otobüs gerçektir? felsefenin bu soruya verebileceği çelişkisiz bir cevap yoktur. Doğru cevap, trafik kazasını hepsinin kendi zihinlerinde tüm ayrıntılarıyla yaşadığıdır. not: daha fazla cevap yazmicam çünkü sen espri yapmıyorsun ki ben konu dışına gülmek için geliyorum. Burda bir kanal olmaz mı? olmuyor işte bak |
Renk körüyüm, körüysem vardır bir şeyler. |
Tdk Büyük Sözlük'e göre renk: renk, -gi Far. reng a. 1. Cisimler tarafından yansılanan ışığın gözde oluşturduğu duyum: “Birisi sütsüz çikolata renginde, uzun boylu, geniş omuzlu, Amerikan boksörlerine benziyordu.” -A. Gündüz. 2. mec. Nitelik: İşin rengi değişti. Güncel Türkçe Sözlük renk ( < Far. reng) Renk Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü renk İng. colour 1. Duyulanmanın niteliğinde, ışığın tayfsal bileşim ayrımlarının doğurabilecekleriyle aynı cinsten olan ayrımları gözlemeyi ve ayırt etmeyi sağlayan, görsel bir duyulanmanın belirtisi, ıralayıcı niteliği. 2. "1" de tanımlanan görsel duyulanmayı doğuran ışık uyartılarının (ışık kaynağı ya da nesne) ıralayıcı niteliği. 3. '1" ya da "2" de tanımlanan ama, siyah, gri, beyaz gibi görüler dışında kalan ve bir renksel doymuşluğu olan kırmızı, yeşil, mavi vb. görülerle sınırlanan ıralayıcı nitelik, bk. algısal renk, ruhfiziksel renk. BSTS / Aydınlatma Terimleri Sözlüğü 1973 renk İng. color BSTS / Bilgisayar Terimleri Karşılıklar Kılavuzu renk bk. boya BSTS / Bilgisayar Terimleri Karşılıklar Kılavuzu renk Fr. couleur Açınıklar bazen bir takım renk sıfatlarıyla anılırlar: A parlak, Ü koyu, E duru, ö donuk açınık adını alır. BSTS / Dilbilim Terimleri Sözlüğü 1949 renk İng. colour, color Algılamanın niteliğinde, ışığın görüntüsel bileşim ayrımlarının doğurabilecekleriyle aynı türden olan ayrımları gözlemeyi ve ayırt etmeyi sağlayan, görsel bir algılanmanın belirtisi. Renk bir dalga uzunluğudur. Örnek ; kırmızı, görüntüsü açısından en uzun, mor ise en kısa dalga uzunluğu içindedir. BSTS / Gösterim Sanatları Terimleri Sözlüğü 1983 renk İng. color Halkbilimin en önemli konularından biri olan, insanlık çapında geniş bir uygulama alanı bulan, her toplumun kendi anlayış, yaşantı, gelenek ve göreneklerine göre doğa, doğaüstü ve kültürel olayları simgeleştirmekte kullanılan doğal oluşum, bk. halkbilim, gelenek, görenek, doğa, simge. BSTS / Halkbilim Terimleri Sözlüğü 1978 renk İng. colour 1. Doğrudan ya da üzerine düştüğü nesnelerde yansıma, kırılma, soğurulma gibi olaylar sonucu göze ulaşan ışığın, dalga boyuna göre bilinçte uyandırdığı imge. 2. Belli bir dalga boyundaki elektromıknatıssal ışınımın niteliği. BSTS / Kimya Terimleri Sözlüğü 1981 renk İng. color; colour 1.Işığın sebep olduğu görme duygusu. 2.Bir nesne tarafından yayılan, yansıtılan, kırılan veya geçirilen belirli bir dalgaboyu veya dalgaboyları grubu (400 ile 800 nm arasındaki dalgaboylarındaki ışığın görünümü). BSTS / Kimya Terimleri Sözlüğü (II) 2007 renk İng. colour (ABD: color) Sinema/TV. Belirli dalga uzunluğundaki elektromıknatıs ışınımın gözün ağkatında yarattığı etkinin, merkez sinir dizgesince yorumundan doğan durum. BSTS / Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü 1981 Yani bu durumda renk dediğimiz şey bir duyumdur ve bu duyumu elektromanyetik dalgalar sağlar. < Resime gitmek için tıklayın > Elektromanyetik dalgaların dalga boylarına göre renkleri algılarız. Elektromanyetik dalgalar da, beynimizin renk algılama merkezi de vardır ve bu durumda renkler de vardır. Eğer bunların da yok olduğunu söylersen kanıtlayabilirim. Paypal hesabımı attım pm kutuna bak |
Burası KONU DIŞI olduğuna göre tek amacım olabilir eğlenmek! Bilimsel bir gerçeğin aksini kanıtlamanızı istemiyorum tek amacım kafa adamlar var espri yapmasını bilen onlar da zaten yazıyor ben de gülüyorum.. sen de cevap yazarak konuyu upluyorsun özet: mission complieatedadsfsd |
Aslını göremediğimiz cisimden gelen Elektromanyetik dalgalar elektrik sinyaline döüşür bu düşük akımdaki elektrik sinyalleri de beyinde yorumlanır yani maddeyle aramızda çok aşamalı perdeler vardır. tamam daha açıklamaya gerek yok sanırım