Merhaba Liberal Kardeş... Öncelikle bahsettiğin sorunun adı Bürokrasi sorunudur.Eğer işçiler çalışmıyor şefler kontrol etmiyor,fabrika Ali Baba'nın Çiftliğine dönmüşse bunun sebebi yoğun Bürokrasi'dir.Özelleştirmelerin hepsi bahsettiğin şekilde değil maalesef ki Tüpraş ve Türk Telekom gibi çok kar eden Şirketlerde yok pahasına özelleştiriliyor.Para basan yerleri ucuza peşkes çekiyorlar.En basitinden artık Karayolları bile özelleştirilir oldu.Devlete para kazandıracak şeyleri bürokratlar yok pahasına peşkeş çekiyorlar ve bu sayede Zafer Çağlayan gibiler kolunda bir servet değerinde saatler taşıyorlar.Acaba aldığı maaş ile o saati satın almak için kaç sene çalışması gerekirdi? Bahsettiğin 200.000 Ton Şeker üreten işletmeye gelince Soma Katliamından zerre ders çıkarmamış olman beni çok üzdü.Buyrun bakalım Soma'ya ne olmuş... http://www.evrensel.net/haber/84254/soma-holding-komur-maliyetini-nasil-dusurdu.html Evet Ton başı maliyet 5-6 Kat düşmüş.Ama acaba nasıl?Taşeron işçi çalıştırarak mı?Güvenlik önlemlerini almayarak mı?Patlama Riski bulunan bölgeyi kapatmayıp işçileri çalıştırmaya devam ederek mi?Yoksa hepsi mi?Belki Soma Madenleri İşletmesi de zarar ediyor ve devlete yük oluyordu.Belki de küçük de olsa kar ediyordu.Ama özelleştirilince karlar birden kat ve kat arttı belki 100 kat he?Liberalizm süper bir şey değil mi?Bırakalım senede bi kaç bin işçi ölsün ne olur ki?Sonuçta Reel İşsizlik %15'lerde ve ortada ölmek için bekleyen enayi çok var değil mi?Ama en azından Soma yerli bir firmaya satıldığından iyi bir yanı olan bir özelleştirme.Peki Yabancı Firmalara peşkeş çekilen Özelleştirmeler ne olacak?İşçilerimizin sırtından kazandıkları karlar ile vergileri ödeyip parayı memleketlerine götürecekler.Peki bunun için mi çalışıyoruz?Amerikalılar ve Araplar zengin olsun diye mi? http://www.taseronhaber.com/gundem/ozellestirmelere-son-bulsun.htm Sarı Sendika Türk-İş ve DİSK bile hatta ve hatta Düzen Sendikası Hak-İş bile Özelliştirme ve Taşerona karşı ağlayıp duruyor.Neden sence?Çünkü bilanço çok ağır.Karlar iyi güzel ama ölenlerin haddi hesabı yok.Her ay yaklaşık 100-150 işçi İş Cinayetlerinde ölüyor ve bunların %80'inden fazlası Taşeronda ve büyük bölümü Özelleştirmede. Peki çözüm ne diyeceksin?KİT'lerde(Kamu İktisadi Teşebbüsü) sırf istihdam yaratmak için işçilerin boş boş oturmasına ve bu işletmelerin zarar etmesinin sonu gelmeyecek mi diyeceksin?Çözüm aslında çok basit ama Liberal düşüncelerine de çok aykırı maalesef.Alırsın zarar eden işletmeyi bu işletmenin işçilerine temsili olarak 1 Lira'dan satarsın.Bu daha önce yapılmış bir şey.İşçilerin ortak oldukları Kooperatif ile Şirketi hem yönetir hem üretir.Kimse de kendi işini aksatmaz hatta ve hatta daha azimli ve hırslı çalışır.Çünkü kendi sırtından kimse zengin olmaz.Ürettiğinin tam hakkını alır... İşin en acı yanıda ne biliyormusun?Muhtemelen bir sermayen yok,kapitalist değilsin.Şu an olmasa bile ilerde yaşamak için çalışmak zorunda kalacaksın.Evin bile muhtemelen Kira olacak.İşsiz kalma lüksün daha olmayacak.Belki Özelleştirilen bir firmada Taşeron çalışacaksın.Belki bir gün bu yüzden İş Kazasında öleceksin.Ama buna rağmen başkalarının korkularını yaşıyorsun.Kendi çıkarlarını değil başkalarının çıkarlarını gözetiyorsun.İşte bu çok ama çok acı... |
Bir ülke insanının %50 sinden fazlasının akıllı olması o ülkeyi otomatikman süper güç yapar, hem de çok rahatlıkla. Ben Türkiyeye baktığım zaman süper güç yerine tipik bir ortadoğu ülkesi görüyorum. Demekki haklı olan siz değil Aziz Nesin miş. Zaten doğrunun çoğunluk tarafından bilinmesi ve savunulması dünyanın hiçbir yerinde görülmez. Gerçek her zaman azınlıklar tarafından bilinir, çoğunluk her zaman uyutulur. Bu dünyanın her tarafında böyledir. |
Türkiye'de yapılan şey yerli yatırımcıya değil yabancı yatırımcıya satma.Yani özelleştirme değil yabancılaştırma yapılıyor.5 yıllık cirosuna satılıyor şirketler.Yabancı oradan kazandığı parayı kendi ülkesinde veya başka ülkelerde yiyor.Ee senin bu işten karın ne? |
Koskoca ülkenin iletişim altyapısına sahip olan şirketi elin gevuruna satacaksın ve sonra da millet menfaatinden söz edeceksin! Söz konusu olan para değil. Bu kararı alan adamda 10 yaşındaki çocuğun stratejik aklı yoktur. Aslında vardır ama niyet başka, bilen biliyor. Gelişmiş (ya da gelişmeyi kafaya koymuş) ülkelerde bu gibi kurumlar değil zarar etmek, iflasın eşiğine gelse bile devlet desteği ile kurtarılır. Örneğin zamanında Kia otomobil firması iflas etmek üzereyken devlet baskısıyla yine bir Kore firması tarafından satın alınıp yaşatılıyor. Bugün iki firmanın geldiği nokta göz kamaştırıcı. Amerikada şirket kurtarma paketlerine trilyon dolarlar dökülüyor çünkü herifler uzun vadeli kalkınma düşünüyor. Bizde ise tam tersi. Söz konusu paraysa gerisi teferruat. |
Evet sanki devlet o fabrikanın 500 kişiyle yürüyeceğini bilmiyordu.5000 kişi neden işe alınıyor söyleyeyim memlekette çok fazla işsiz var, vekil tanıdığı olanlar var torpilliler var.Bunlar kurumlarda işe alınıyor. Kurumu sattık 500 kişi çalıştırıyoruz 4500'ü kovduk kar ediyoruz diye birşey yok.Kar eden o kurumu satın alan halka birşey yansımıyor ki. Bana ne senin şirketinin karından? Sanki kar elde ettin de benim cebime birşey mi girdi? 2200 liraya çalışan devlet işçisini çıkarıp 1000 liraya günde 10-12 saat mesaiyle işçi çalıştıran vampir bir patronu neden tercih edeyim? Bazılarını anlamıyorum çalışan oldukları halde patron ağzıyla konuşuyorlar.Memurları eleştirip özel sektörde it gibi çalışmayı övüyorlar.Oysa sen her zaman 20 yaşındaki gibi dinç olmayacaksın ki.45 yaşına gelip performansın düştü diye kovulduğunda seni kim işe alacak? Üniversitede kariyer günlerinde anlatılanları duyunca tiksinmiştim.İşe gireceksin ama hayatın sadece iş olacak.İş için yaşayacaksın.Oysa ben işi para kazanmak için ve hayatımı idare etmek için bir araç olarak görüyorum. Bu ülkede devlet istihdam ve üretim sağlamak zorunda.Yoksa özel sektör bu kadar işsizi istihdam edemez.Memur ve üniversiteli öğrenciden gelir elde ederek geçinen ilçeler var bu ülkede.Öyle her yere sanayi kuramazsın, turizm olmaz, tarımı zaten dışladın üreten kazanmıyor satan kazanıyor. |
Hemen nasıl siyasete çektiniz arkadaş kafa bi oraya çalışıyor sizin de başka yere çalışmıyor zaten, çalışsa bu halde olmazdınız. :) Benim kendi ülkem olsa devlet kontrol mekanızmasını sağlayacak kurumlar ve stratejik kurumlar hariç ekonomiden devletin elini ayağını tamamiyle çekerim.. |
Özelleşse bi dert özelleşmese başka bi dert yani olan vatandaşın cebine oluyor... |
Bu kadar sert bir yazıya gerek yoktu. Ben sadece Soma ile ilgili olan kısmına kısa bir cevap vereyim. Özelleştirilen yerlerde insana olan değer azalıyor gibisinden yazmışsınız ancak ben onun farkındayım zaten. Eğer yazımın sonunu okuduysanız eğer orada ne yazıyor ? "Devlet üretmez, denetler." Denetlemeler yeterli mi derseniz ona da cevabım şu an için "Hayır" olacak. |
Birisi 1920-1990 arası kömünist ülkelerdeki işçi ölümleri ile kapitalist ülkelerdeki işçi ölümleri oranını karşılaştırırsa gerçekten çok iyi olacak. Çünkü sanki kapitalist ülkelerde çok ciddi oranda işçi ölümü varken komünist düzen ülkelerinde hiç ölüm yokmuş gibi bir hava estiriliyor. |
Bu şekilde yapılan özelleştirmeleri de eleştirmek gerekiyor nitekim. Benim olaylara taraflı baktığım falan yok fakat bu bahsettiğiniz içki firması devlet satarken ne kadar zarar ediyor, ne kadar kar ediyordu ? Ardından son satışın öncesinde ne kadar kar ne kadar zarar ediyordu ? Bunları araştırmak lazım diye düşünüyorum. Bakın ben eskiden özelleştirmelere karşıydım ancak şu an kısmen de olsa destek veriyorum. Mesela bahsettiğim şeker fabrikaları. Zarar eden ve artık ülkeye zarar veren her fabrika bence kapatılmalıdır ya da devredilmelidir. Oradan gelir kaynağı sağlanmalıdır. Tabii ki buna kar eden firmalar dahil değil. Eğer kar edenler satılıyorsa bu peşkeş çekmektir. Sonuna kadar haklısınız derim. |
özelleştirme mantığı doğruydu ama özelleştirme değil kurtulma düşüncesiyle yapıldığından yarardan çok zarar görüldü birde zarar eden kurumlar çalışanlardan ziyade siyasilerin torpille kendi adamlarını doldurması nedeniyle olmuştur ,her gelen hükümet kendi adamlarını yerleştirdiğinden gereğinin çok çok üstünde çalışan sayısına ulaşıyor böylece bir kişinin yapabileceği bir iş 10 kişiye paylaştırılma gibi bir durum oluştu ,tabi böyle bir durumda bana ne öbür vatandaş yapsın mantığı olduğundan 10 kişi bir işi bile yapmaz duruma gelindi ama özele satılınca bu defa da 10 kişinin yapacağı iş 1 kişinin üstüne yüklenildi ,böylece hem işsizlik arttı hemde tek başına 10 kişilik işi yapmaya çalışan insanlar hem bedeni ,hemde manevi olarak çöküntü yaşar oldular kısaca her işte olduğu gibi bu işi de elimize yüzümüze bulaştırdık ,tabi birde ahbap çavuş ilişkisi ile yok pahasına devredilen işletmeleri de unutmamak lazım |
Ekonomi politikalarını sosyal yapı işsizliğin yol açtığı suça meyil kültürel erezyon göç gibi olumsuzlukları da hesaba katarak özelleştirme ile işinden olan insanların yükü nü kim çekiyor |
Hani ne yazmışım da klavye başında üflemişim.. Benim ne yazdığım ortada devlet kurumları özelleştirirken "hadi satalım şunu yeahh" demiyor. Örneğin Türk Telekom özelleştirilirken elinde ki tüm uyduların Türksat'a devredildiğini ,sözleşmesin de gerek görüldüğünde şirket yönetimine el koymak, ya da şirketin yeniden satılması durumunda son sözü söyleme gibi yetkilerinin olduğunu kim biliyor mesela. Sizin 2 satırla kafa yorduğunuz işi uzmanları günlerce uğraşıyor.. Merak etmeyin yani. Ha arada saçma sapan işler olmadı değil. Orasına da katılıyorum. |
Kimse ülkeyi düşünmüyor sonra türkiye neden gelişemedi devlete sırtını yaslıyan ülkeyi sömürüyor özelleştirilen yüzlerce yer hep dış ülkelerin yatırımcıları sürekli dışarı milyarlarca lira para çıkıyor bu iyi bir şey değil |
Yine şaşırtmadı. Yine Türkiye'den bi haber... Öncelikle... İş Bankası özel sermayelidir. Kamu sermayeli 3 banka var. Halkbank , Ziraat Bankası , Vakıfbank Ayrıca Türk Telekom tekel değildir. TürkSAT ve Türkcell bilgi iletişim teknolojileri sektöründe de faaliyet göstermektedir ve rakabet halindedirler. Bu rekabet sayesinde 50 mbps 70-80 lira ödemeye başladı millet. Şimdiler de iyice yayılmaya başladı ama yeterli değil daha da gelişmesi gerekiyor ve gelişecekte. İşte bu rekabet ekonomisinin meyveleridir zaten. Hayır burada büyüklerimiz de var onlar ne ayak anlamadım :) Hani buradaki çoluk çocuğu anlarımda... Bu Demirel kafasının bu ülkeye neler yaşattığını unuttular herhalde.. Her şeyi kamuya yık, kamuya emanet et, kamuya yönlendir... Sonra 2001 sistem başına çöksün. Topladığın vergiler sadece faiz ödemelerini karşılayamaz hale gelsin de memurunun maaşını ödemek için çok yer gezmeye başlarız. Özlemişiz bakıyorum da... Ama bu sefer Hollandaya gitmeyelim. Onlar cimridir. Daha güneylerden başlayalım. Onlar sıcakkanlıdır. Ey gidi rahmetli Ecevit... Tekrar ediyorum. Önemli ve stratejik kurumlar hariç olmak üzere ekonomiyi özel sektöre yıkacaksın. Devlet kontrol mekanizmasına sahip olacak ve vergisini toplayacak |
eğer usulüne göre yapılırsa her türlü özelleşmenin arkasındayım.çünkü devletin denetim denen mekanizması işlemiyor.elektrik faturasını tahsil edemiyor devlet ne denetiminden bahsediyorsunuz.sonra devlet hak hukuk tanıyan vergisini veren vatandaştan tahsil ediyor bunu.beni bu düşünceye iten senin söylediğin örnek ve benzerleri oldu. |
bir çok kişi aynı şeyi söylüyor dediğinin aynısını fakat hepiniz yanlışssınız.O 350 işçinin çalışma koşullarınıda inceleseydin keşke nasıl süründüklerini ne şartlarda çalıştıklarını he birde geriye kalan 1100 kişi nin aile durumuna baksaydın 4400 kişi ailecek nasıl sürünüyorlar baksaydın devlet fabrikalarının başına genel müdür bakanların yada tanıdıkların oğulları yeğenleri geçiyor devlet fabrikayı doğru düzgün işletemiyyor özel sektördeki iş adamları paraya boğuyorlar 3-4 insanı yüzbinlerce işçi ailesi türkiyede sürünüyor yemişim yıllık şeker üretimini doğru düzgün işletilse ne bir aile aç kalır ne zarar eder ama bunu bile göremeyecek kadar körsünüz |
dünyadaki genel gidişi izle bütün ülkelerde aynı şeyi yapıyorlar önce politikacıları etkileyerek büyük kurumları zarar eder hale getirirler daha sonra da bunları satın diye baskı yaparlar ve büyük bir tröst gelir satın alır bazen yerliye de satıldığı olsa da bu aldatıcıdır, koç a ya da sabancıya da satsan bir gün bütün fabrikaların kitlerin yabancı eline geçecektir sistem bu şekilde kurulmuş gözümüzü açıp satmamamız gerekir ama onun için de bağımsız bir ülke olman lazım türkiyenin başında ben istanbulun imamıyım diyen ( belediye başkanlığı zamanında ) bir cumhurbaşkanı var |
Öncelikle merhabalar.. Birazdan anlatacağım çoğu şey direkt bahsedeceğim fabrika çalışanlarından duyduğum şeylerdir. Birazcıkta kendi görüşümü katacağım. Öncelikle insanlarımız sürekli devletin fabrikaları ve işletmeleri özelleştirmesinden yakınıyor. Bende ilk zamanlar bu işin sonunun kötüye gideceğini düşünürdüm ama işin içine biraz daha girince öyle olmadığını anladım. 2 hafta önce Doğu bölgesinde bir şeker fabrikasına gittim işim gereği. Fabrikada tamı tamına 1253 kişi çalışıyor ve bu fabrika 1 sene içinde 2000 ton şeker üretme kapasitesine sahip. Bahsettiğim fabrika geçen sene azımsanamayacak kadar zarar etmiş ve bütün bu zarar hazineden alınan paralar ile kapatılmış. Ondan önceki senelerde de fazla kara geçtiği söylenemez ve zarar ettiği her senenin yükü vatandaşın üzerine bindirilmiş. Dolaylı da olsa gerek vergi ile gerek ÖTV ile hiç fark etmez bir şekilde bizim sırtımıza bunların yükü bindirilmiş. Aynı işi yapan bir diğer fabrikada ise 350 işçi çalışıyor. Bu fabrika 6 sene önce özelleştirilmiş ve devlet elinden çıkartılmış. Bahsi geçen bu firma senede tam 20.000 ton şeker üretiyor ve bunun yanında çikolata, lokum vs. gibi şeker ürünlerini de üretebiliyor. Hemde sadece 350 işçi ile. Devlet bünyesindeki fabrikada ise herkes yandaşlarını getirip işin içine sokmuş durumda. En düşük işçi maaşı 2.500TL. Adamlar kafasına esmediği zaman gelmiyor, ya da gelip kartını okutup gidiyor. Gitmeyen de içeride aheste aheste çalışıyor, sigara içiyor, çay içiyor, zaman öldürüyor. Bu kadar fazla işçi ile bu işin yapılmasının ne gereği var Allah aşkına ? Devlet bu fabrikayı bugün özelleştirse hatta 1TL'ye satsa dahi kara geçiyor bence. Özelleştirdiği firmadan hem vergi alacak hem sigortalar için ödeme alacak, hem sattığı arsanın bedelini alacak. Ki zaten özelleştirilen her yerde 5 sene sınırı da var, unutmamak gerek. Velhasıl kelam demem o ki bence özelleştirmeler devam etmeli. Ne demişti Amerika Devlet Başkanı zamanında ; "...Bu ülkeyi kalkındırmak için sırtımızdaki kamburları atmalıyız." İşte bizim ülkemizin kamburları da bunlardır ve bir an önce devlet üzerinden atılmalıdır. Devlet üreten değil, denetleyendir. Teşvik edendir. Okuduğunuz için teşekkürler. İyi forumlar... |
DH forumlarında vakit geçirmekten keyif alıyor gibisin ancak giriş yapmadığını görüyoruz.
Üye olduğunda özel mesaj gönderebilir, beğendiğin konuları favorilerine ekleyip takibe alabilir ve daha önce gezdiğin konulara hızlıca erişebilirsin.
Forumun bu bölümünü biraz kurcalarsanız, özelleştirmenin ne olduğunu, ne olması gerektiğini, Türkiye'de nasıl ve neden yapıldığını, kimlere satıldığını, hangi kurumların satıldığını rahatlıkla görebilirsiniz.
Ama illa ki bilgi edinmeden fikir sahibi olmaya devam etmekte ısrar ederseniz, padişahınızın servetine ya da yollarda gördüğünüz Mercedes'lere bakıp kendinizi zenginleşmiş hissedersiniz. Ama maalesef içkinin hiçbir türü (buna Absinthe de dahildir) bu tür bir sarhoşluğu ve halisünasyonu sağlayamadı bende. Belki de içkiyi bırakıp, sizin kullandığınız ve kendinizi kullandırmaya neden olan şeye geçiş yapmam gerek, ki hayaller görüp kendi ufacık dünyamda mutluluklar yaşayayım.
Sözüm, üzerine kim alınırsa ona. O yüzden de, alınganlık etmekte özgürsünüz.
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle