doğru konu sahibi vermiş facebook linlerini haklısınız orası benim hatam. bakın sanırım dördüncü kez yazacam, sizin attığınız makale yalancı pozitiflikten bahsediyor, yukarılarda biryerlerde anlatmıştım tekrar anlatayım, hasta olmasa da testin hasta gibi gösterdiği insanlar. benim de klinik gözlemimin aynı olduğuu yazmıştım hatta. bu test tamamen yanlış demek değildir. sizin iddia etmeye çalıştığınız bu. Testin tamamen doğru olmadığını, hata payının nispeten yüksek olduğunuda önceki mesajlarımda belirmiştim. ancak elimizdeki en iyi test bu, yani başka seçeneğimiz yok bunu da belirtmiştim. hatta sormuştum var ise daha iyi bir test onu kullanalım. şimdi bu yalancı pozitif insanların bulaştırıp bulaştırmadığını bilemiyoruz, içlerinden bir kaç gün sonra hastalanan ve bulaştıran da oluyor. böyle bir hastanın gelip sevdiklerinize bu hastalığı bulaştırması sizce doğru mu. hastalık sürecinde hepimize sorumluluk düştü. yalancı + olup hasta olmayan kişilere de evde 14 gün karantinada kalmak ve bizim ülkede bazı yerlerde 1 kutu plaquenil içmek düştü. öteki tarafta hastaneye düşüren akciğerde fibrozis bırakabilen, öldürebilen bir hastalıktan bahsediyoruz. sorunuzun cevabı: yalancı pozitifliğin ne olduğunu bilmediğiniz için anlamıyorsunuz. ben zaten yazıyı anladım, hatta sizin hangi kısmı anlayamdığınızı anlayacak kadar anladım. paylaştığınız görselde siyah yazılı olan kısımlar var mı bir dikkat edin "gripteki kas ağrısı ile coviddeki bambaşka, hastalar çok güzel tarif ediyor, koku kaybı, tat kaybı, burun akıntısı, satürasyon düşüklüğü, nefes darlığı, yorgunluk, öksürük, ishal, grip ve covidde birbirinden ayrışıyor" benim bahsettiğim bold yazdığım farklar paylaşımınızda yazmıyor. ayrıca bu içerik vatandaş bilinçlensin diye hazırlanmış bir içerik. klinisyenlere göre olup semptomların nasıl olduğunu tarifleyen bir içerik değil. burada kas ağrısını tarifleyim, (bunu hastalar kliniğe geldiğinde test yaptırmak için kullanıyor diye üstü kapalı yazmıştım) covidde kas ağrısı sırt ve bel çevresinde çok şiddetli oluyor, gripte yaygın yani vucudun her yerinde has ağrısı olur. griptekki ağrı iğne batar gibi iken coviddeki ağrı kemik ağrısı gibi. kovidde ekstradan eklem ağrıları daha şiddetli oluyor ama eklem ağrısı gripte de böyle görülebilir, ayırt edici değil. ishal covidde bildiğimiz su gibi olurken, gripte sarı kahverengi renkte oluyor. önceden yazamamışım covidde gece terlemeleri çok şiddetli, verem gibi burusella gibi terletiyor, gece üzerini değişmek zorunda kalıyorsun, çıkardığın atlet tshirtten sıkmasan bile ter damlıyor. bu arada covidde pek burun akıntısı olmuyor. Coviddeki ateş erken dönemde genellikle ara ara yükselme eğiliminde, gripte genellikle daha düz hareket eder. Bahsettiklerim her hastada olacak diye bir şart yok, bunlar olursa covid e yöneliyoruz. bu bahsettiğim şekilde klinik gözlemler tıp kitaplarında olur, makalelerde bahsi geçmez, makaleler daha spesifik konulara odaklanırlar, geniş kapsamlı bir review bulmak gerekir. bahsettiğim gibi doyurucu bir review henüz bulamadım. çok fazla yayın var. ama bu bilgiler webinarlarda paylaşılıyor daha çok. izlediğim webinarlar kaldırılmış. ileride bu konuda detaylı bir derleme yazılacaktır. oradan ne kadar hatalı olduğumu öğreniriz. https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC7286435/ serum ferritin düzeyi ile ilgilihttps://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/32506683/ ddimer seviyesi ile klinik yönetimhttps://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/32251717/ interlökin 6https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/32470238/https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/32383370/ tat ve koku parça parça bulayım dedim ama uzatmanın manası yok. sizin istediğiniz şeyi tam olarak şu anda sunmam münkün değil. ve araştırmak ciddi vaktimi alıyor. Covid kliniğine bu kadar meraklı iseniz zamanında oturup webinarları izlenmeiz gerekirdi. yerli ve yabancı klinisyenler tecrübelerini aktardı. bizim de gözlemlerimiz anlatılanlarla benzer yönde. https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC7233368/ bu makalede kliniğe kısaca değinmiş. hatta klinikle ayrım yapılamayacağını yazmış (benim iddiamı desteklemiyor ama bahsettiği kan tahlili değerleri gripten ayrım sağlıyor mesela) Bu kadar açıklama yaptım, okuduğunuzu anlamıyor iması üzerine saldırıya geçtiniz ve hak veriyorum. ancak tekrar edeyim önceki mesajlarınızda beklenmedik ölüm getirmedi gibi , aşırı fazla bir ölüm getirmedi gibi iddilar var. belki halen bu iddaların doğruluğuna inanıyorsunuz. çok sorunuza yeterli cevap verdiğimi düşünüyorum. Zira arife tarif gerekmez. |
"influenza veya korona akciğerde iltihaba sebep olmuyormu bununda sebebi orda bakteri çoğalması değilmi?" influenza veya corona kendi enfeksiyonunu yapar. yani sebebi orada bakteri çoğalması değildir. iltihap dediğiniz şey sadece bakteriye karşı olmaz. hatta steril (mikropsuz) bile olabilir. viral pnömonilerde tabloya genelde bakteriel pnömoniler ekleneceği için antibiyotik tedavide verilir. İltihap=bakteri değildir. ülke çapında çok yerde hekim arkadaşım var hemen her ilde durum aynı, bakanlığın acil olmayan ameliyatlar ertelensin genelgesi tüm ülkede uygulanıyor. özel hastaneler hariç. bak farketmişsin bakanlığın yaptığı bir çeşit katakülliyi, belki de o tarihten sonra sadece hastaneye yeni yatan hastalara yeni hasta denildi. hala bakanlığın sayılarına şüphe duymayacak mısın. hala çevrendeki pandemi hastanesini ziyaret etmedin mi? hafta sonu da çalışıyorlar. benim için ziyaret etme, ben dediğim gibi daha yazmayacam. çok meraklı, araştırmayı sevem birisine benziyorsun, ham veriyi görürsün, uzaktan kalabalığı görsen yeterli. aşının veya ilacın hastaya hatta hedef organa ulaşana kadar koruyucu maddeye gerek duyduğu aşikar. yapılmıyor dediğiniz çalışmalar her ilaca, her ilacın yeni formuna bile yapılırken aşılara yapılmıyor diye düşünmeyin. MMR aşısının yan etkileri için 100e yakın çalışmadan birini paylaşayım.https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/27167117/ aliminyum konusu 20 yılda bir noktaya gelmeye başladı, ancak elde henüz yeterli veri yok. o sebeple kullanılmaya devam edecek. merak etmeyin bu hastalık oranları, yan etki oranlarndan hayli fazla. yani aşı olmazasn görebileceğin zarar çok daha yüksek oranda. Şimdi takipte bulunduğunuz paylaşımlar şunu yapıyor, ahber gibi yarım dolar 3.75 oldu haberi yapıyor, evet bu cümle doğru, ancak bu cümle doların ne olduğunu tam bilmeyen, 2 ile çarpıp 7.50 olduğunuçözemeyen insanları manipüle etmek için hazırlanıyor. nyj de paylaşılan makale böyle idi mesela testin yalancı pozitifliği yüksek diye test işe yaramaz gibi gösteriliyor. makale bunu demiyor, haber bunu demiyor, ama bu haberi paylaşan o videoları çekneler bu amaçla yapıyor. Bakın videoları çok az ve çok azını izledim, izlemeden dönen yaygarayı biliyorum zaten. Bu videoları yapanlar kendi çalışmalarını neden ortaya koymuyor. yaptıkları iş başka çalışmalardaki verileri yarım dolar 3.75 gibi göstererek sunuyorlar. bakın nyjdeki haber size öyle sunulmuş ki son derece donanımlı bir insan olsanız da sizde test yüzde 90 yanlış gibi bir algı oluşturmuş. testin güvenliği ciddi yayınlarda 68 ile 95 arasında geçiyor. yüzde 10 güvenli olan bir testi kim kullanır. bu yaygaralar 68 olan için çıktı, 95 olanlar pahalı, 68 olanlar da gün geçtikçe daha iyiye gitti. Bakın hatta itiraf edeyim bu uyanıklar benim bile aklımı çelebilir, çünkü konunun tam anlamıyla uzmanı değilim. bakın bu paragrafı konuya iyice hakim olmadan kolaylıkla fikrimizin çelinebileceğini örnek göstermek için detaylıca anlattım. ülkede herkesi virolog, imünolog, doktor yapamayacağımız için yetkilileri bu konuda dinlemek durumundayız. Çok daha fazla okursanız bilginiz ve görüşleriniz değişecek. Ama sadece ahaber gibi yerlerden bilgi edinmeyin. bir sürü ciddi aşı dergileri var.https://www.sciencedirect.com/journal/vaccine cite skoru iyi gelecekte cite fkatörü de iyileşecektir. hiçbir aşı yüzde 100 korumaz. o yüzden aşı olsanız da hasta olabilirsiniz. bu da tekrar tekrar bahsettiğim bir olay. kaç yaşındasınız bilmiyorum, ben 30 üzerindeyim. hele ki benim gibi 2000 (hatta aile hekimliğinin tüm ülkeye yayıldığı 2009 yılı) öncesi doğumlu iseniz olduğunuz aşılar taşınırken soğuk zincire ne kadar riayet edildi? ülkede aşı politikaları 2000 yılı itibari ile güç kazandı (sanırım fitili osman durmuş ateşledi, sonrasında gelen politikalar bir üst seviyeye taşıdı). aşı işi ülkede aile hekimliği ile çok daha etkin uygulanır oldu ve daha etkin sonuçlar alındı. https://www.millipediatri.org.tr/menu/kizamik-asisi-ve-ulkemizdekidurum-188 şu adresteki 2002 yılında son bulan grafiğe bir göz atmanızı tavsiye ederim. önceden de aşı yapılıyordu ama demek ki 2000 civarında bir olay olmuş ve aşılar daha etkin hale gelmiş. kovid aşısı ile ilgili araştırma yapmadım. Bizim haber aldığımı kaynaklar daha hekim dili ile yazılmış kaynaklar, oradan inceledim. her halükarda henüz doğmamış çocuğa don biçmek absürt olur. benim aldığım tıp eğitim bir aşı nasıl hazırlanır kısmını anlamama olanak sağlamıyor. hele bir aşı çıksın, istatistikleri yayınlansın, uygulayan yerlerin klinik görüşleri yayınlansın o zaman ben de bu konuyu okumaya başlarım. Aslında tıp içerisinde ilgi alanım bambaşka, iş başımıza düştüğü için covidle mücadele etmek zorundayız. İşin sonunda ben cerrahım ve bu zanaati öğrenmek için önrümün en güzel yıllarından 11 sene verdim. nakilden vitrektomiye estetiğe, rekonstrüksiyona bir sürü alanda kendimi yetiştirdim. ve yetiştirmeye devam ediyorum, edeceğim de, şu geldiğimiz noktada ameliyat yapamıyorum, elim soğuyor. Akciğerim henüz tam iyileşmedi, çok kolay nefes darlığım oluyor, gün içinde terlemekten saçım süreklı ıslak. 2 ay daha rehabilitasyon sürem var, hem covid birimlerinde hem de göz polikliniğinde çalışıyorum, göz muayenesi yaparken hasta ile yüz yüzeyim aramızda 10 cm mesafe olmuyor. mikroskopa kalkan taktım ama ellerim sürekli hastaların göz kapaklarında. bu sebeple her gün n95 maske ile çalışıyorum. dezenfektan yüzünden elim ile kolum arasındaki deride ciddi farklılık olmaya başladı. cerahi maske ile karşılatırmayın bu maske çok daha fazla bunaltıuor. zaten nefes darlığı çekiyorum n95 iyice eziyet bana. Bu hastalık ve tedbirlerden kurtulmayı ne kadar istediğimi tahmin edemezsiniz. |
"influenza veya korona akciğerde iltihaba sebep olmuyormu bununda sebebi orda bakteri çoğalması değilmi?" influenza veya corona kendi enfeksiyonunu yapar. yani sebebi orada bakteri çoğalması değildir. iltihap dediğiniz şey sadece bakteriye karşı olmaz. hatta steril (mikropsuz) bile olabilir. viral pnömonilerde tabloya genelde bakteriel pnömoniler ekleneceği için antibiyotik tedavide verilir. İltihap=bakteri değildir. ülke çapında çok yerde hekim arkadaşım var hemen her ilde durum aynı, bakanlığın acil olmayan ameliyatlar ertelensin genelgesi tüm ülkede uygulanıyor. özel hastaneler hariç. bak farketmişsin bakanlığın yaptığı bir çeşit katakülliyi, belki de o tarihten sonra sadece hastaneye yeni yatan hastalara yeni hasta denildi. hala bakanlığın sayılarına şüphe duymayacak mısın. hala çevrendeki pandemi hastanesini ziyaret etmedin mi? hafta sonu da çalışıyorlar. benim için ziyaret etme, ben dediğim gibi daha yazmayacam. çok meraklı, araştırmayı sevem birisine benziyorsun, ham veriyi görürsün, uzaktan kalabalığı görsen yeterli. aşının veya ilacın hastaya hatta hedef organa ulaşana kadar koruyucu maddeye gerek duyduğu aşikar. yapılmıyor dediğiniz çalışmalar her ilaca, her ilacın yeni formuna bile yapılırken aşılara yapılmıyor diye düşünmeyin. MMR aşısının yan etkileri için 100e yakın çalışmadan birini paylaşayım.https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/27167117/ aliminyum konusu 20 yılda bir noktaya gelmeye başladı, ancak elde henüz yeterli veri yok. o sebeple kullanılmaya devam edecek. merak etmeyin bu hastalık oranları, yan etki oranlarndan hayli fazla. yani aşı olmazasn görebileceğin zarar çok daha yüksek oranda. Şimdi takipte bulunduğunuz paylaşımlar şunu yapıyor, ahber gibi yarım dolar 3.75 oldu haberi yapıyor, evet bu cümle doğru, ancak bu cümle doların ne olduğunu tam bilmeyen, 2 ile çarpıp 7.50 olduğunuçözemeyen insanları manipüle etmek için hazırlanıyor. nyj de paylaşılan makale böyle idi mesela testin yalancı pozitifliği yüksek diye test işe yaramaz gibi gösteriliyor. makale bunu demiyor, haber bunu demiyor, ama bu haberi paylaşan o videoları çekneler bu amaçla yapıyor. Bakın videoları çok az ve çok azını izledim, izlemeden dönen yaygarayı biliyorum zaten. Bu videoları yapanlar kendi çalışmalarını neden ortaya koymuyor. yaptıkları iş başka çalışmalardaki verileri yarım dolar 3.75 gibi göstererek sunuyorlar. bakın nyjdeki haber size öyle sunulmuş ki son derece donanımlı bir insan olsanız da sizde test yüzde 90 yanlış gibi bir algı oluşturmuş. testin güvenliği ciddi yayınlarda 68 ile 95 arasında geçiyor. yüzde 10 güvenli olan bir testi kim kullanır. bu yaygaralar 68 olan için çıktı, 95 olanlar pahalı, 68 olanlar da gün geçtikçe daha iyiye gitti. Bakın hatta itiraf edeyim bu uyanıklar benim bile aklımı çelebilir, çünkü konunun tam anlamıyla uzmanı değilim. bakın bu paragrafı konuya iyice hakim olmadan kolaylıkla fikrimizin çelinebileceğini örnek göstermek için detaylıca anlattım. ülkede herkesi virolog, imünolog, doktor yapamayacağımız için yetkilileri bu konuda dinlemek durumundayız. Çok daha fazla okursanız bilginiz ve görüşleriniz değişecek. Ama sadece ahaber gibi yerlerden bilgi edinmeyin. bir sürü ciddi aşı dergileri var.https://www.sciencedirect.com/journal/vaccine cite skoru iyi gelecekte cite fkatörü de iyileşecektir. hiçbir aşı yüzde 100 korumaz. o yüzden aşı olsanız da hasta olabilirsiniz. bu da tekrar tekrar bahsettiğim bir olay. kaç yaşındasınız bilmiyorum, ben 30 üzerindeyim. hele ki benim gibi 2000 (hatta aile hekimliğinin tüm ülkeye yayıldığı 2009 yılı) öncesi doğumlu iseniz olduğunuz aşılar taşınırken soğuk zincire ne kadar riayet edildi? ülkede aşı politikaları 2000 yılı itibari ile güç kazandı (sanırım fitili osman durmuş ateşledi, sonrasında gelen politikalar bir üst seviyeye taşıdı). aşı işi ülkede aile hekimliği ile çok daha etkin uygulanır oldu ve daha etkin sonuçlar alındı. https://www.millipediatri.org.tr/menu/kizamik-asisi-ve-ulkemizdekidurum-188 şu adresteki 2002 yılında son bulan grafiğe bir göz atmanızı tavsiye ederim. önceden de aşı yapılıyordu ama demek ki 2000 civarında bir olay olmuş ve aşılar daha etkin hale gelmiş. kovid aşısı ile ilgili araştırma yapmadım. Bizim haber aldığımı kaynaklar daha hekim dili ile yazılmış kaynaklar, oradan inceledim. her halükarda henüz doğmamış çocuğa don biçmek absürt olur. benim aldığım tıp eğitim bir aşı nasıl hazırlanır kısmını anlamama olanak sağlamıyor. hele bir aşı çıksın, istatistikleri yayınlansın, uygulayan yerlerin klinik görüşleri yayınlansın o zaman ben de bu konuyu okumaya başlarım. Aslında tıp içerisinde ilgi alanım bambaşka, iş başımıza düştüğü için covidle mücadele etmek zorundayız. İşin sonunda ben cerrahım ve bu zanaati öğrenmek için önrümün en güzel yıllarından 11 sene verdim. nakilden vitrektomiye estetiğe, rekonstrüksiyona bir sürü alanda kendimi yetiştirdim. ve yetiştirmeye devam ediyorum, edeceğim de, şu geldiğimiz noktada ameliyat yapamıyorum, elim soğuyor. Akciğerim henüz tam iyileşmedi, çok kolay nefes darlığım oluyor, gün içinde terlemekten saçım süreklı ıslak. 2 ay daha rehabilitasyon sürem var, hem covid birimlerinde hem de göz polikliniğinde çalışıyorum, göz muayenesi yaparken hasta ile yüz yüzeyim aramızda 10 cm mesafe olmuyor. mikroskopa kalkan taktım ama ellerim sürekli hastaların göz kapaklarında. bu sebeple her gün n95 maske ile çalışıyorum. dezenfektan yüzünden elim ile kolum arasındaki deride ciddi farklılık olmaya başladı. cerahi maske ile karşılatırmayın bu maske çok daha fazla bunaltıuor. zaten nefes darlığı çekiyorum n95 iyice eziyet bana. Bu hastalık ve tedbirlerden kurtulmayı ne kadar istediğimi tahmin edemezsiniz. |
video linkki youtube dan verince inanıp , facebooktan profesor ve nobel ödüllü kişilerin videolarını verince inanmayacak mısınız? renkli resimlerle whatsapp durumuna konulan iddialar değil ki. direk bakanların, devlet yetkililerinin, dünyanın en iyi doktorları lsitesinde zirvedeki kişilerin açıklamaları. kendi sayfalarında koydukları videoları linkledim. peki tekrar diyorum. kimin için yaptım bunu. bekli Torlak Kemal bir gün mağdur olur, zarar görür diye paylaşıyorum. aman Torlak Kemal e bir zarar gelmesin. kardeşiina , annesine , cocuklarına bir zarar gelir diye endişe ettiğim için bir umut yardımım olur diye paylaşıyorum. çünkü sizi korona diye hastaneye yatırırlarsa direk ventulatore takacaklar. ve ölüme sürükleme durumu söz konusu. hayatınızı kurtarmaya çalışyıorum. https://www.syracuse.com/coronavirus/2020/04/study-88-of-coronavirus-patients-on-ventilators-died-in-ny.html?fbclid=IwAR3A3-QPClnUvYJARm6LpkzVIG0l6dSuybQ2qXYOqSFW4cPirAInr_Vb3Ac cocuk bir akrabanız yolda maskeyle koşarken bayılımaması, beyin hasarı olmaması için uğraşıyorum:(sayfayı türkçeye cevirebilrsin)https://www.epochtimes.de/politik/deutschland/neurologin-margareta-griesz-brisson-kritisiert-maskenpflicht-kindern-und-jugendlichen-den-sauerstoff-zu-rauben-ist-kriminell-a3344105.html açıklamayı kısaca yazayım: MASKE İLE GELEN BEYİN ÖLÜMÜ Rumen asıllı Alman vatandaşı nörolog Dr. Margareta Griesz-Brisson'un dehşet açıklamaları: Bu bayanın hem Almanya-Mülheim'da hem de Londra'da muayenehaneleri var. Dr. Margareta Griesz-Brisson'un meydan okuyan açıklamalarından bazıları. -Sağlığımızı korumak büyük oranda kendi elimizde. Bunun için iyi beslenme, temiz su, bol hareket, birbirimizle bol muhabbet, mutluluk,dostluk,sevgi ve bol bol temiz hava almak yeterli.Bununla bağışıklığımızı son derece kuvettlendiririz. Dikkat edin Corona Tiyatrosu'yla bu unsurları özellikle yasaklıyorlar. Buna karşılık bize ne dayatıyorlar?Ellerimizi dezenfekte etmemiz, sosyal mesafe ve maske! Ellerin dezenfekte edilmesi sayesinde o kadar alerjik hastalıklar doğacak ki inanamayacaksınız. Yakında görürsünüz. Sosyal mesafe ise tarihte görülmemiş bir aşağılama. İnsanlar resmen aşağılanıyor. Milletin çok sevdiği maske konusuna gelelim. İnsanlar haftalarca açlığa, günlerce susuzluğa dayanabilir ancak sadece dakikalarca nefes almadan ve oksijensiz durabilir. Solunum yoluyla dışarı attığığımız nefesimiz karbondioksitle doludur ve maske taktığımızda bunu solumamız kaçınılmazdır. İnsan beyni solunan karbondioksite karşı çok hassastır ve zarar görür. Öyle beyin hücreleri vardır ki mesela Hipokampus'taki hücreler, oksijensiz sadece 3 DAKİKA yaşayabilir. Oksijen yetersizliğinin akut yani kısa zamanda ortaya çıkan belirtileri bai ağrısı, halsizlik, baş dönmesi, konsentrasyon bozukluğu ve reaksiyonun yavaşlamasıdır. Kronik oksijen yetersizliğinde ise vücut bu belirtiler kaybolur ve vücut buna kendini uydurur. Fakat insan vücudunun kaybettiği melekeler, kabiliyetler kaybolmuş halde kalır. Beyninizdeki oksijen yetersizliği ve etkileri ilerlemeye devam eder. Bu tip aksaklıkların oluşturduğu zararlar 10 ila 20 yıl sonra ortaya çıkar. Yani eğer bugün telefon numaralarını unutmaya başladıysanız bu 10 yıl veya daha öncesinde verilen bir zarardan dolayı bu durum ortaya çıkmıştır. Maske takmakla beyninize zarar verirsiniz ve buna devam ettiğiniz sürece beyninizdeki bu zararları arttırırsınız. Beyin sinir hücrelerinin özelliği bir kere zarar görüp öldü mü bir daha kendini yenilemez. Yani ölen hücre bir daha yenilenmez. Yani şimdi tekrar maskesiz dolaşmak serbest bırakılırsa giden hücre gitti geri getiremezsiniz. Bilhassa panik yapan insanlara seslenmek istiyorum. Maskenin sizi koruyacağını mı sanıyorsunuz? Bu panik yaptığınız virüsün büyüklüğü 0,08 mikrometre, maskenin dukma sıklığı ise 80 ile 500 mikrometre genişliğindedir. Yani virüs bu maskelerin içinden güle oynaya geçer. MASKE İNSANI HİÇBİR ŞART ALTINDA VİRÜSTEN KORUMAZ! Ben kesinlikle maske takmam! Beynime zarar vermek gibi bir niyetim yok. Oksijen yetersizliği her beyne ama her beyne zarar verir! Özellikle çocuklar ve gençler için maske kesinlikle ama kesinlikle saçmalıktır! Gençlerin ve çocukların beyinleri oksijene adeta insanın çölde suya muhtaç olduğu gibi muhtaçtır. Çocuklar ev gençlerde beyinden adeta oksijeni almak ya da çalmak sadece sağlığa zararlı değil aynı zamanda insanlık suçudur. Oksijen yetersizliği beynin gelişmesini durdurur ve bu durmadan ötürü oluşan zarar giderilemez. O halde kalır. Çocuğun öğrenmek için beynine, beyninin ise oksijene ihtiyacı vardır. Bunu bilmek için herhangi bir ilmi araştırmaya da gerek yoktur!...... dünyada milyonalrca kişinin korona karşıtı gösterileri haberlerde gösterilmiyor. ama haberiniz olsun diye uğraşıyorum:https://www.facebook.com/burhan.ozirmak/videos/10159177816113221https://www.youtube.com/watch?v=RVqDKi8Qr6A&feature=share&fbclid=IwAR2Km3OnfPvijBlLH5KaU7gwCrIJZnCGwL9N_qvkxSZY9Wj-qH_sw4dxg68 ama ülkemizde kimse korona tiyatrosunun farkında değil. dünyada korona virüsünü ispat edene ödül veriliyor. bahisler açılıyor. ama daha ispat eden yok. farkına varın istiyorum:https://www.youtube.com/watch?v=AR2Ju_E1kuQ&feature=youtu.be&fbclid=IwAR2wMIBYi9lOqthTruNV4FcfIwdAN4mLSGwd1RHDPxlFm7rDxGiwXzpmJqshttps://www.facebook.com/burhan.ozirmak/videos/10159168744068221 büyük bir tiyatronun ortasındayız. sırf kendilerine denileni yapan hastanedeki doktorlarımız ve hemşirellerimiz yaptıkları şeyin farkında bile değiller. zaten kaçı verdikleri ilacın gerçekten içeriğini biliyorlar ki? |
Öncelikle youtube videolarına itibar ettiğimi sana kim söyledi? Benim böyle bir beyanım oldu mu? Benim böyle bir beyanım olmadığı, yazdığım 2 postta da youtube hiç geçmediği halde neye dayanarak youtube videolarını kaale aldığımı söyleyebiliyorsun? Ben cevabını senin yerine vereyim: Uyduruyorsun. Ben hiç bir sosyal medya mecrasını kaynak olarak görmem, asla ciddiye almam. Sana kaynak olarak asla ciddiye almayacağım bazı mecraları sayayım: - facebook, instagram, tweetter, youtube vs. gibi sosyal medya platformları (hepsi) - Popüler basın yayın organları, internet gazeteleri, marjinal haber siteleri vs. - Sürekli televizyona çıkıp alanları olmadığı konularda ahkam kesen medya maymunu doktorlar. - Uzmanı olmadığı konularda medyaya çıkıp ahkam kesen herkes. Peki neyi ciddiye alıyorum? .edu uzantılı makaleler, Nature, Cell, Geology Today vb. gibi sadece akademik çevrelerde izlenen makale dergileri, "peer review" görmüş her akademik makale, muteber ansiklopediler (Britannica, hatta çoğu wiki kaynağı vb.), alanında uzmanlığı dünyaca kabul görmüş otoritelerin ana akım medya platformlarında yer almış demeçleri, röportajları vb. Gördüğün gibi, benim muteber kaynak kıstaslarım oldukça katı. Senin gibi internet üzerinden her önüne gelen yazıya inanacak kadar saf değilim. Bunca kuruluşun gizli ajandaları olduğuna inanıyorsun ama bu tür 3. sınıf komplo teorisi internet yalanlarını yayanların da gizli ajandaları olabileceğini düşünemiyorsun. Yazık sana. Gelelim diğer saçmalıklara... Benim yeğenin kızının skolyoz ameliyatı Florence Nightingal'de tam 11 saat sürdü ve bu 11 saat boyunca tüm ameliyat ekibi cerrahi maske kullandı. Tüm dünyada cerrahlar ve ameliyat ekibi belki 100 yıldır bu maskeleri kullanıyor ama ben daha ameliyat masasında maske yüzünden ölen cerrah/hemşire vb. duymadım. 2000'lerin başından beri cerrahi maske uzakdoğu halkları tarafından yaygın olarak kullanılıyor. Bu maskelerin etkinliği ve olası yan etkileri konusunda Japonya, Kore ve Singapur'da azımsanmayacak sayıda araştırma yapılmış durumda ve iddia edilen maske kaynaklı ölüm vakaları hiç rapor edilmedi bugüne kadar. Sözünü ettiğin maskeler konusunda çok bilgisizsin. Bir O2 molekülü kabaca 120-150 pikometre boyutlarındadır yani 1 nanometrenin yaklaşık onda biri kadar! Bir CO2 molekülü de kabaca 330 pikometredir ya da 0,33 nanometre! Peki bir cerrahi maskenin filtrasyon kapasitesi ne kadardır biliyor musun? Bir cerrahi maske ortalama 30-90 lt/dakika hava geçirgenliğine ve 200-400 nanometre ve üzeri partikül filtre etkinliğine sahiptir. Peki SARS-Cov-2 virion büyüklüğü nedir biliyor musun? Bilmiyorsan söyleyeyim: 120-130 nanometre! Bu rakamlar sana bir şey ifade ediyor mu? Kafan basıyor mu aralarında bir korrelasyon kurmaya? Standartlara uygun bir cerrahi maske bırak oksijen ya da karbondioksit bloke etmeyi, Corona virüsünü bile bloke edemiyor!. Peki niye takıyoruz o halde? Çünkü Corona virüsü pek çok durumda "airborne" bir virüs değil yani tek başına havada dolaşmıyor, ağzımızdan çıkan tükürük damlacıklarının içinde hapsolmuş halde dolaşıyor ve bu damlacıklar ve aerosollar 1-2 mikron ile 5-10 hatta 20+ mikron arasında boyutlarda oluyor. İşte maske bu damlacıkları filtre edebiliyor ki o da standartlara uygun olan maskeler. Uygun olmayanlar bu kadarını bile filtre edemeyebiliyorlar. Yahu kafası azıcık çalışan biri maskeyi alır ışığa tutar, içinden ışık geçiyorsa hava haydi haydi geçer. Görünür ışığın dalga boyu 400-800 nanometre arasında. 600 nanometrelik beyaz ışığı maskenin arkasından görüyorsan, o maskeden 0,15-0,30 nanometre boyu olan oksijen (O2) ve karbondioksidin (CO2) geçmemesi imkansız. Bu kadarını da mı akıl edemiyorsun? Bu kadarını bile akıl edemeyen birileriyle tartışmak bana gerçekten acı veriyor. Bu kadar internet safsatası okuyacağına azıcık fizik öğren, inan pişman olmazsın. Ayrıca ilave edeyim; kaynaksız olarak paylaştığın Dr. Margareta Griesz-Brisson'un söylediği savlanan ifadeleri ben internette aradım bulamadım. Ana akım medyada ya da akademik çevrelerde Dr. Margareta Griesz-Brisson'un bu türden beyanları yok. Kaldı ki Dr. Margareta Griesz-Brisson maske kullanımı konusunda uzman biri mi, maskeler konusunda bilimsel bir çalışması, saha araştırması var mı bilmiyoruz. Şimdi senden ricam paylaştığın bu alıntının gerçekten Dr. Margareta Griesz-Brisson'a ait olduğunu kuşkuya yer bırakmayacak kaynaklar üzerinden ispatlaman. Gelelim entube edilen 100 hastadan 88 ölmüş mahreçli NYT haberine? Ne bekliyordun ki? Bu hastaları spor olsun, fantezi olsun diye mi entübe etmişler? Bu hastaları kendi başlarına nefes alamadıkları, kan oksijen seviyeleri pulse ox'da (SpO2) 95'in PaO2 de ise 80 mm Hg'nin altına indiği, entübe etmezlerse oracıkta HEPSİ öleceği için entübe etmişler. Aksi halde HEPSİ ölecek olan 100 hastadan 12'si entübe edilerek kurtarılmış. Bu kurtulma işinde entübasyonun etkisi nedir bilmiyoruz. Belki %100 belki de %0. Bunu bilmenin yolu kontrollu deneylerdir ama insan hayatının söz konusu olduğu yerlerde kontrollu (blind tested) deney yapamazsınız. Bütün bildiğimiz bu hastaların nefes almada kritik bir seviyeye indiği ve entübasyonun zorunlu hale geldiği. Sen buradan nasıl entübe ederek hastaları öldürüyorlar sonucu çıkardın vallahi hayretler içindeyim. Daha uzatayım mı bilmiyorum ama sanırım sıkıldım, uzatmayacağım. Sana da tavsiyem sen de uzatma. Uzatırsan bloklar geçerim. Sözüm ortaya, 3-5 internet safsatası okuyup kendini aydınlanmış, büyük oyunu görmüş sanan yarı-cahillerden bıktım usandım. Konuyu açan arkadaş da sanırım büyük oyunu görenlerden. Tabii biz salağız, biz göremiyoruz, anlayamıyoruz, aklımız ve bilgimiz kıt, sayesinde büyük oyunu öğrendik. Gülsem mi acısam mı bilemedim şimdi. Daha da uzatacaksan şimdiden bloklayayım da yorma beni. Not: Al sana muteber bir kaynak. Muteber kaynak nasıl olurmuş, bir fikrin olsun: https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC7357397/#:~:text=Surgical%20masks%20showed%20penetration%20levels,the%20200%E2%80%93500%20nm%20range. |
yine saldırıya geçtiniz, halbuki biraz sakinleştiğinizi düşünmüştüm. Birbirimize saldırmamıza gerek yok. Benim için sizi yererek mesaj yazmak çok kolay. hangi yazdığınız soruya cevap vermedim. hepsini cevapladım. belki arada atladığım olabilir. hatta paylaştığınız linkleri inceledim ve sonrasında tartıştık bile. (ben üzülerek görüyorum ki bilim tekniğin ilgili kısmını halen okumadınız) aslında sorulara cevap vermeyen sizsiniz bakın şu sorulara henüz cevap vermediniz -Yılın bu mevsiminde bu sayıda zatüre yapan hangi hastalık var, siz gösterin madem? - evet türkiyede ciddi bir çalışma yürütülmüyor, bunu yapabilecek kurum bakanlığın halk sağlığı daire başkanlığı. Ama bakanlık dedik, sayılar doğru değil dedik, bu çalışma nasıl yapılacak peki? -Gripten covidden çok çok daha bulaşıcı su çiçeği var, yahu neden bu hastalığı artık geçirmiyoruz çevrenizde en son ne zaman bir çocuğun yetişkinin kızamık, su çiçeği, çiçek, hepatit a b, tetanoz, çocuk felci, boğmaca, verem, difteri vb olduğunu gördünüz. 1900 lere göre bu hastalıkların azalmasının sebebi ne olabilir. şimdi aliminyum bu hastalıkların hangisinden daha tehlikeli. (kızamığı halüsinasyon geçirerek atlattığınızı yazdınız, onun da sebebini açıkladım) (Esas soru neden bu hastalıklar azaldı, neden daha az görüyoruz. - Kuduz olan hayvan sizi ısırsa içinde koruyucu madde var diye gerçekten aşı olmayacak mısınız. -Damlacık yoluyla yayılan hastalıkların ortak korunma prosedürleri var hepsine birden ayrı ayrı risk analizi vb yapmaya gerek var mı. ayrıca risk analizinin olmadığını nereden biliyorsun, bırak ekranları pubmededeki veriyi okumaya kalksak 1-2 yıl yer. okuduk mu hepsini? -anne ve babalarımız daha eski nesil daha fazla zararlı madde içeren aşıları oldular. niye otizm olmadılar, niye çocukken kanser olmadılar. - Yapılan çalışmalarda kanser riski artıyor diye belirtilmiş, bu çalışmalarda çevresel faktörlerden hastayı nasıl soyutlamışlar da kansere aşının sebep olduğunu bulmuşlar minvalinde bir sorum daha var. Tüm sorduğum sorular bunlar, hiçbirini cevaplamamışsınız. yazıları hazırlarken olabildiğince şahsınıza az soru yöneltmeye gayret ettim. sizin sorularınızı da elimden geldiğince bilgim dahilinde cevapladım, sizin tutumunuz nasıl? kendiniz gözleyin. hastanem doludan öte çok şey yazdım, siz içinden tek bunu görmüşsünüz. Şimdi hastanenin dolu olmasına da ispat istersiniz. Bu tür bilgileri paylaşmak yasak, ne yapayım servis doluluk oranlarını mı paylaşayım yasak olmasına rağmen. veri ile ilgili soruyu bana ilk defa bu mesajınızda yönelttiniz. elimde ülke genelinin sayıları yok. sadece bulunduğum il ile ilgili bilgi verebilirim ama bakanın doğru sayıyı açıklamaya muktedir olmadığı ve çekindiği bir ortamda ben size nasıl sayı açıklayayım. ben ttbnin açıkladığı rakamları ve belediyelerin açıkladığı ölüm oranlarını bakanlıktan daha doğru buluyorum. daha doğru sayı istiyorsanız bence oraya bakın. Sonuçta önümüzde iki veri var, siz ben bakanlığın verisini seçeceğim derseniz saygı duyarım. Bana inanmak zorunda değilsiniz. google da covide bağlı toplam ölüm oranı neredeyse 1 milyon görünüyor. ne kadar güvenilir sayı bilemiyorum. ayrıca en güvenilir site sanırım burası :https://www.worldometers.info/coronavirus/ oradaki rakam da bu minvalde. Aşılar ile bahsettiğiniz 10- 20- 50 yıllık takipler yapılıyor, gelişmiş ülkelerde bunların istatistiği tutuluyor. Aslında sistem çok basit, siz şimdi bu yıl aşıdan aliminyumu çıkardınız içine koruyucu olarak benzalkolyum klorür eklediniz. zaten major etkileri bilinen bir molekül, öncelikle rat ve tavşanda bunu denediniz. Bu hayvanların ömrü kısa olduğu için 1 yılda insan hayatının 30 yılı gibi veri verdi. sonrasında faz 3ü de tamamlayıp piyasaya yeni koruyuclu aşıları sürdünüz. aradan 5 yıl geçti. aşıyı olan corç ta als hastalığı gelişti. Basamaklı sağlık sistemi olduğu için önce aile hekimine gitti, aile hekimi als tanısı ile nöroloji uzmanına yönlendirdi, nöroloji uzmanı aile hekimini tekrar bilgilendirip gereli aşamaları anlattı, hastanın tedavisini düzenledi. aile hekimi ilk tanıyı girdiği an sistemde bu hasta als olarak görünmekte, hele ki uzman hekim muayene ve tetkiklerinden sonra tanı teyit de edildi. olay şimdi başlıyor. bizdeki sağlık müdürlüğüne karşı gelecek kurum her yıl hastalık istatistiklerini inceliyor. bakıyor ki bu yıl als sayısı geçtiğimiz yıllara göre artmış. dönüp sebep olabilecek bir olay araştırılıyor. Çocuklar tekrar muayeneye çağırılıp her türlü bilgi ve sağlık kontrolü tekrarlanıyor. burada aşıyı bulmak çok kolay. verildiği yıldan önceki grupta als düşüktü, şimdi arttı. hocam zaten verilen maddenin yan etkisi önceden biliniyor, tamamen yeni bir madde ise önce hücre kültürlerinde sonra kısa ömürlü ve genetik olarak insana benzer hayvanlarda deneniyor. yan etki profili gözleniyor. yani aşının als gibi yan etkileri beklenmedik nadir yan etkiler. şimdi bizim aşımız bunu yapıyor olsun, o ülkenin tüm eyalet veya illerinde als sıklığı hemen taranmaya başlanıyor, diğer ülkelere haber veriliyor, veri hızlı bir şekilde toplanıyor. aşı bir hastalığa sebep oluyorsa toplumun çok büyük bölümüne yapıldığı için o toplumdaki belli bir zamanda hastalık görülme sıklığını artırıyor (insidansını). gelişmiş ülkelerde hastalık insidansları çok sıkı kontrol ediliyor. bu sebeple 60 yaşındaki insanlarda bile bir hastalık artmaya başlasa hemen sebebi araştırılmaya başlanıyor. kaba taslak sistemi anlatmaya çalıştım. Şimdi bizim ülkemizde basamaklı sağlık sistemi kurulmadı, e nabız halen yeterli değil. 5-6000 nüfuslu ilçelerde bile sağlıklı veri toplanamıyor. hatta sağlıklı nüfus ölçülemiyor. uzman hekimlerin günde 100 hasta bakmaktan bir hastaya ayırabileceği süre 5 dk, bu tür verileri doğru girmeye vakti yok, bunlar düzelmeden sizin beklediğiniz çalışmaları ülkemizde yapmak güç. Her doktor aşıyı araştıracakmış, tebabetten çok uzaksınız, ondan böyle bir kanı oluşuyor. Her doktorun bu aşıları makale düzeyinde okumasına bile gerek yok. gerekli eğitimler zaten veriliyor, o kısım bile kafi. merak eden zaten okuyor. logaritmanın ne işe yaradığını bilmeden tüm tabloyu ezbere bilmek ne kadar lüzumsuzsa elinde steteskop ve basit biyokimya dışında tahlili olmayan bir hekimin o aşıları detaylıca okuması o kadar saçma. aşı vb konusunda meraklı hekimler enfeksiyon, mikrobiyoloji, immünoloji uzmanlıklarını seçip bu yolda ilerlerler. gerek olduğunda diğer hekimleri de eğitirler. günümüzün bilim dünyasında bir kişinin her ilme hakim olması gibi bir mevzu mümkün değildir. daha her ilacın moleküler özelliği var, hastalıklar var, tetkik görüntüleme var bahsettiğiniz düzeyde birikime ulaşmaya ömür yetmez. ömrünün 50 yılını küçücük bir odağa yönelten insanlarla dolu tıp camiası. Daha henüz ortada covid 19 a yönelik aşı olmadığını belirttim. Daha piyasaya çıkmamış aşıyı nasıl savunmuşum. Aşı konusunda yazdıklarım genel aşı bilgileridir ve yazdıklarımın arkasındayım. Aşının yan etkisi yoktur, zarar vermez demedim, bir aşıya bağlı yan etki tıp mecmualarında değil 2 saat, 50 yıl sonra ortaya çıksa bile yazılıyor. endişelerinizi anlıyor ve empati yapmaya çalışıyorum, bizler de şüphe ediyor ve okuyoruz, okuduklarımızı gözlemleme ve uygulama şansımız var. bilgilerimizi sahada teyit ediyoruz. sizin böyle bir imkanınız olmadığı için endişeniz artıyor, endişelendikçe sağlıklı düşünmekten uzaklaşıyor, bu tür sansasyonel haberlere daha fazla kayıyorsunuz. Yahu sizden rica ettiğim şey çok zor değil, ham veriye ulaşacaksınız, ilinizdeki pandemi hastanesini ziyaret edin. kendiniz için, rahatlamak için. endişeniz azalsın. hatta endişeniz daha doğru odaklara kaysın. bakın babanız da meslektaşımızmış, büyüğümüzmüş, hangi pandemi polikliniğine beraber gitseniz biz bu hastalığa inanmıyoruz deseniz arkadaşlar detaylıca istediğiniz rakamları gösterir. Bakın salgın normali bozdu, bunu kimse inkar etmez, ben de etmem, alınan önlemler böyle mi alınmalıydı tabi ki tartışılır. daha önce de yazdım. Ama sen de ben de istediğimiz kadar bilim adamı olalım, halk sağlığı uzmanı, enfeksiyon hast. uzmanı, mikrobiyoloji uzmanları değiliz, konunun uzmanları dururken bizim önereceğimiz önlemler eksik ve hatalı olur. Konuyu tam bilmeden vatandaşı bilgilendirmek yanlış olur. Yahu ben şimdi çıksam mühendislikle ilgili bir konuda bilgilendirme yapmaya çalışsam ne kadar yersiz olur. okumayın ve eleştirmeyin demiyorum. okuyun eleştirin fazla bilmekten zarar gelmez. başka pencereler de var. tek pencereye odaklanmayın. ayrıca defalarca hatalarınızı düzelttim (çok normal meslek içinde değilsiniz), art niyet ile yaklaşmayacağımı baştan belirtmiştim. Bu kadar kolay hata yaparken bu verileri nasıl sağlıklı yorumlayacaksınız. bakın 1 deli bir taş atmış 40 akıllı çıkaramamış ata sözümüz var. takip ettiğiniz yazarların ithamlarını çözmek çok uzun zaman alıyor. Burada önemli bir olay var, bilimsel çalışmalar tekrarlanabilir olmalı. Sansasyonel içerikler tekrarlandığında genellikle farklı sonuçlar elde ediliyor, nadiren doğru çıkıyor. elimizde henüz aşı yok, çıkınca herkese yapılmayacak, risk grubu aşılanacak, sağlıkçılar, yaşlılar, sistemik hastalığı olanlar. bu sebeple endişenizi azaltın. sanırım ben tükendim. yazdıklarımın konuyu anlamak isteyene yeterli olduğunu düşünüyorum. üzerine bundan sonra ekleme yapmak değirmende su dövmek olacak. |
Amerika CDC güncel tahminlerine göre korona için enfeksiyon ölüm oranları 0-19 years: 0.00003 20-49 years: 0.0002 50-69 years: 0.005 70+ years: 0.054 https://www.cdc.gov/coronavirus/2019-ncov/hcp/planning-scenarios.html şimdi diyeceksinizki 70 üstü için halen çok riskli, evet riskli grip ne kadar riskliyse o kadar riskli hatta gripten daha az riskli ? daha neyi savunuyosunuz ben anlamış değilim. niçin sokakta maske takıyoruz. hangi akla uyuyor bu ya ? olağanüstü muamele yapmanızın sebebi nedir ? |
"Asemptomatikler hastalık bulaştırıyor diyorsunuz buna ilişkin elinizde kanıt varmı yok." paylaşacağım çalışma bir meta analiz, bu konuda yapılan 34 çalışmayı incelemiş. ve kararı asemptomatik hastaların bulaştırıcı olabileceği, hastalığı yayabileceği yönünde.derginin impact faktörü iyi. yazı 4 ay bigi kısa bir sürede 18 kere alıntılanmış. https://www.ijidonline.com/article/S1201-9712(20)30487-2/fulltext Results In total, 506 patients from 34 studies (68 single cases and 438 from case-series) with an asymptomatic course were identified. Patients with normal radiology were younger (19.59 ± 17.17 years) than patients with abnormal radiology (39.14 ± 26.70 years) (p-value = 0.013). Despite being asymptomatic, CT investigations revealed abnormalities in 62.2% of the cases; ground-glass opacities were most frequently observed (43.09% by meta-analysis). Most studies reported normal laboratory findings (61.74% by meta-analysis). Conclusions More than half of the patients without any symptoms present with CT abnormalities. Asymptomatic patients may be contagious and thus a potential source of transmission of COVID-19. https://www.nejm.org/action/cookieAbsent The viral load that was detected in the asymptomatic patient was similar to that in the symptomatic patients, which suggests the transmission potential of asymptomatic or minimally symptomatic patients. Bu makalede asemptomatik hastaların semptomatik hastalar kadar virüs yükü taşıyabildiği ve hastalığı bulaştırabileceği anlatılmış. Bunu destekleyen şu çalışmalar da var. Zou L, Ruan F, Huang M, et al. SARS-CoV-2 Viral Load in Upper Respiratory Specimens of Infected Patients. N Engl J Med. 2020; 382, 1177-9. Pan X, Chen D, Xia Y, et al. Asymptomatic cases in a family cluster with SARS-CoV-2 infection Viral load of SARS-CoV-2 in clinical samples. Lancet Infect Dis. 2020; 20 (4), 410-11. Bai Y, Yao L, Wei T, et al. Presumed Asymptomatic Carrier Transmission of COVID-19. JAMA. 2020; 323 (14), 1406-7. Wei WE, Li Z, Chiew CJ, Yong SE, Toh MP, Lee VJ. Presymptomatic transmission of SARS-CoV-2 - Singapore, January 23 March 16, 2020. MMWR Morb Mortal Wkly Rep. 2020; 69, 411-5. Kimball A, Hatfield KM, Arons M, et al. Asymptomatic and Presymptomatic SARS-CoV-2 Infections in Residents of a Long-Term Care Skilled Nursing Facility "açık alanda maske takın diyorsunuz. BUNA İLİŞKİN ELİNİZDE YETERLİ VERİ VARMI YOK ? " efenim dışarıda maske takmayın olayına açıklık getireyim,https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC7314683/ bu mkalede birçok çalışmadan bahsediliyor, dış ortamda maske takılsın diyen de var demeyen de. birçok çalışma var. şunu untmamak lazım outdoor diye kastedilen yer dağ, tepe, piknik alanları gibi çevrede insanın seyrek olduğu iletişim içinde olmadığınız alanlar. Yoksa istiklal caddesi gibi alanlar public olarak değerlendiriliyor. Şimdi burada yorum önemli. Çünkü açıkhavaya insanları toplayıp içerisine bulaştırıcı ekleyip kaç kişi hastalandı çalışması etik olamayacağı için imkansız. Ülkemizin vatandaşı ne yazık ki yeterince duyarlı değil. kaç tane haber izledik, hasta olduğu halde otobüsle başka ile seyahate çıkanlarhttps://www.cnnturk.com/turkiye/koronaviruslu-kisi-yolcu-otobusunde-yakalandi, siz de hastalanın diyerek konyaaltında etrafa tükürenler mihttps://www.ntv.com.tr/turkiye/karantinayi-ihlal-eden-kadin-olmek-istemiyorum-diye-bagirarak-etrafa-tukurdu,ay_VWVQKWECgMzEkI0tmmQ, hangisini ararsınız. Şİmdi böyle bir toplumda yaşadığımızı göz önünde bulundurursak hasta sayısının arttığı dönemlerde bu tedbirin uygulanmasını doğal karşılamalıyız. Dışarıda bu hastalığın bulaşıcılığı bana göre de oldukça azlıyor. buna itiraz etmem. Ama kuzey avrupanın medeni insanları ile birlikte yaşamadığımız da su götürmez bir gerçek. Bilim kurulu bu tedbirleri yetkili mercilere önerirken toplumun sosyoekonomik durumunu da göz önünde bulunduruyor. Ayrıca insanlar tedbirlere uyduğunda salgın hafiflediğinde tedbirler gevşetiliyor, maske yasakları kalkıyor. maske hakkında sayın torlak kemalin paylaştığı şuhttps://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC7357397/ makaleyi okumanızı şiddetle tavsiye ediyorum. "sadece korona testi yaparsanız tabikide bir salgın varmış gibi görünür." bu iddayı ispatlayınız, sadece covid19 testi yapılmıyor, yanılıyorsunuz. "NEDEN İNFLUENZA TESTİ DE YAPMIYORSUNUZ.?" yapılmadığını nereden biliyorsunuz, yapılmadığını ispatlayınız. "bu testler oldukça hassas testler virüsün kırıntısını bile buluyor. bunu biz söylemiyoruz bütün bilim insanları söylüyor." ahaberin yaptığı gibi 2 3 tane yanıltıcı verinin üzerine doğru bir cümle ekleyerek gerçeği çarpıtma çabası olarak değerlendiriyorum. grip hakkında yanlış bir fikriniz daha var. bu hastalık gribin sebep olduğu veya olacağı ölümlerden hariç yeni ölümlere sebep oluyor. zaten izole ölüm oranlarını ve sayılarını kendiniz bir önceki mesajınıda paylaştınız. grip dünyada 650 bin yıllık ölüm yapıyor diyorsunuz, covid henüz 1 yıl olmadan 1 milyona ulaştı, bakın resmi rakamlar bunlar, bir kısmını zaten siz paylaştınız. hadi sizin gibi düşüneyim (grip ve covid birbiri ile ayrılamıyor varsayayım) bu sayı hastalık aynı hızda giderse, yıl sonuna kadar 1.3 milyon olur kabaca (1 mil/9*12), hadi 650si grip olsun, geriye en az grip kadar ölüme sebep olan bir hastalık kalıyor. (çünkü 1.3 milyon hesabını yaparken bu hastalığın dünyaya ilk 2 ay yayılımının olmadığını hesaba katmadık, kolaya kaçtık) Eğer söylerseniz ki benim yaş grubumda ölüm insidansı çok daha düşük, ben niye tedbire uyacam. İyide hastalığı bilmeden bile yaysan insanlara sebep olabilecek potansiyele erişiyorsun. "GRİPTEN FARKI İSPATLANAMAMIŞ BİR HASTALIK İÇİN NEDEN OKULLAR KAPANIYOR ? NEDEN MASKE TAKMAK ZORUNDAYIM ?" bakın gripten neden daha önemli olduğu ile ilgili bir fark paylaşacam.https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC7314683/ bu yayından aldığım şu cümle The basic reproductive number (R0) of the SARS-CoV-2 is estimated to range from 1.4 to 3.9 (van Doremalen et al., 2020; Wu et al., 2020a). The infectivity is greater than that of seasonal influenza (0.9–2.1). bu hastalığın gribe göre 1 konağın 2 kata kadar sayıda yeni konağa bulaştırabileceğini bildiriyor. yani en az 2 kat daha bulaştırıcı. bu 2 kat sayısını çok basit görebilirsiniz, bu sayı 1.5 bile olsa çok büyük, çünkü hastalık serbest bırakılsa her bulaşan bu kadar kat daha fazla bulaştıracak, yani bulaşma ve bulaşma hızı 1.5in katları şeklinde yani logaritmik artacak. İşte en büyük korku bu. hastalığın gripten daha bulaşıcı olması. "pardonda ben binde bir ölüm oranı olan bir virüs için neden o dediğiniz şeyleri yapayım ?" şimdi yılda trafik kazasından yaklaşık 5000 kişi ölüyor ama emniyet kemeri takmak zorunlu.https://tr.euronews.com/2019/05/30/turkiye-de-her-gun-3-bin-368-trafik-kazasi-yasaniyor-18-kisi-oluyor-841-kisi-yarali Sağlık bakanlığının böyle bir verisine ulaşamadığım için haber paylaştım. bilimsel veya resmi bir içerik değil.https://pa.edu.tr/Upload/editor/files/Trafik_Kaza_ve_Denetim_%C4%B0statistikleri.pdf resmi kaynak ama sayıyı açıkça belirtmemişler. covidde yıl dolmadı ama resmi rakam ölüm neredeyse 8000 olmuş. emniyet kemeri, hız sınırı gibi tedbirleri hak ediyor. emniyet kemeri takmak kaza anında ciddi yaralanmalara sebep olabiliyor. ör: 12 parmak barsağını yaralayabiliyor, omuz, boyun göğüs yaralanmalarına sebep olabiliyor. buyrun linkhttps://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC6310927/ şimdi emniyet kemeri bunları yapabilir diye kemer takmayacak mıyız? veya araba kullanırken kemer beni rahatsız etti diye kemer takmayacak mıyım? nasıl olsa ölüm riski koronadan bile az binde birden daha az risk ne olacak. "size gerçek verileri gösteriyoruz NİÇİN HİÇBİR YORUM YAPAMIYORSUNUZ" ortaya yeni çıkan bir hastalık yüzünden neredeyse resmi rakamlara göre mart ayında başlayan salgında 6 ayda 8000 kişi ölmüş yaklaşık yılda 16bine karşılık geliyor, bakın trafik kazasına yılda 6000 can veriyoruz. teröre yılda kabaca 500 can veriyoruz. Bu sayı size az mı geliyor. ispanyol gribi kadar sayı mı bekliyorsunuz öyle bir sayı olduğunda mı tedbiri haklı göreceksiniz? (bu arada resmi rakamlara ben inanmıyorum, daha yüksek olduğunu düşünüyorum, siz inanacaksanız saygı duyarım) (siz veya arkadaşınız paylaşmıştı bu yıl sene sonuna kadar hesaplanırsa geçen yıla göre ölüm sayımız yaklaşık 39 bin artıyordu. bunu da ekleyim) "kovid aşılarıyla ilgili olarak ne biliyorsunuz?" mesela henüz ortada faz çalışmalarını tamamlamış kullanıma sunulmuş bir aşının olmadığını biliyorum (rusyadaki aşılar hariç). henüz ortada olmayan bir aşı ile ilgili konuşmanın daha doğmamış çocuğa don biçmek olduğunu biliyorum. Yahu şu aşıyı bir de siz anlatın bakalım ne imiş. aşı hakkında ne biliyorsunuz bir görelim. sorularınızın muhatabı belki ben değildim ama yazdıklarınız toplumu yanıltıcı içerikte, yukarıda bilimsel ve geçerli kaynakları döktüğüm üzere ciddi derecede hatalı. belki meslek gereği bu sorlara sozuak bey detaylı ve bilimsel kaynaklarla cevap veremeyecekti. bu ön yargım için kendisinden özür diliyorum. "yazacaksak biraz daha kısa yazalım lütfen." bu söz bana bir yerden tanıdık geldi. ancak cevap verdiğiniz mesaj zaten kısa. |
Size bu cevabı ilk yazdığımda satır satır yazdıklarımı alt alta koyup daha agresif bir yazı yazmıştım. Ama yazıyı tamamladıktan sonra düşündün: benim buradaki esas amacım benim veya karşı tarafın yazdıklarını gözüne sokmak değil. Yine de kendimi çokça tekrarlamış olmaktan hoşlanmasam da, ne yazdığımı bir daha (umarım son defa) yazayım : “PCR testinin + verdiği vakaların %90'ının aslında + olmadığını okudunuz mu?” Nerede bu test tamamen yanlış yazmışım? Sorun testin çok fazla yanlış pozitif vermesi. Test yapmak yerine yazı tura atsak daha az yanlış pozitif verir. Sizin yazdıklarınızdan “testin büyük ölçüde yanlış poztifler göstermesi sorun değil” olarak anladım. İsterseniz, PCR testinin ne kadar yüksek sayıda yanlış pozitif gösterdiğinin farkına varmış profesörlerin bu konudaki uyarılarını bir dinleyin. Çünkü zarar veren önlemlerin alınması bu vaka sayıları gösterilerek haklı çıkarılmaya çalışılıyor. Benim bu konuda uyarılarım şu linkte:https://forum.donanimhaber.com//mesaj/yonlen/145742221 Ancak benim uyarılarım önemli değil : bilim insanlarının, doktorların bu konuda uyarıları önemli ve onları LÜTFEN LÜTFEN şu linkten dinle :https://forum.donanimhaber.com//mesaj/yonlen/145757470 Bu test daha önce de yanlış salgınlara yol açtığı bilindiği halde histeri yaratmak için kullanılıyor kaynalar :https://www.nytimes.com/2007/01/22/health/22whoop.html https://www.cdc.gov/mmwr/preview/mmwrhtml/mm5633a1.htm ) çünkü amaç bu sefer herkesin aceleye getirilmiş aşılarla aşılanması. Aşı üreticileri mali sorumluluk almıyor aşıları için, ABD’yi geçtim, Avrupa’da bile. Peki bu test nasıl kullanılıyor : FDA bu teste acil duruma bağlı olarak onay verdi. Bu testi bulan Nobel Tıp ödüllü Kary Mullis bile bu testin hastalık tespitinde kullanılmaması gerektiğini söylüyor. Şimdi bir doktor olarak lütfen düşün: bir testin normalde olduğundan 8-9 kat fazla hasta gösterecek şekilde kullandırılması normal mi? Sizin bahsettiğiniz farkları bir daha hatırlayalım mı: gripten ayrışıyor diye yazdıklarınızdan 1- burun akıntısı :var 2- koku kaybı ( burun tıkanıklığında koku kaybının olmadığını iddia etmezsiniz umarım, ederseniz çünkü onlarda grip ile koku kaybı belirtisini ortaya koyan kaynak gösterebilirim) var 3- vücut ağrıları –yorgunluk : var 4- ishal : var Yani bilgilendirmede zaten yazılan 9 belirtinin yarısı yazıyor sizin gripten ayrışıyor diye yazdıklarınızdan. Ölüm rakamları ile ilgili konum burada :https://forum.donanimhaber.com/yaslara-gore-kovid-in-olduruculugu-ve-griple-karsilalstirmasi--145733959#145743124 Tartışmak, görüş belirtmek isteseniz beklerim. |
Maskenin solunum yolu virüslerinin bulaşmasını engellediği bilimsel olarak doğru değildir. Bu konuda onlarca yayın var. İçine girilip bakıldığında işe yaramadığı görülür. 2020 Mart sonunda bilimsel bir keşif mi oldu da o zamana kadar maske zorunluluğu yokken ve o zamana kadarki açıklamalar ve BİLİMSEL yayınlar maske gerekli değil derken şimdi maske işe yarıyormuşa geldik. İşin aslı şu: maske takma zorunluluğu olmayan ülkeler, yüzbinlerce binlerce kişilik şehirlerinde toplu taşımada bile maske takmadan gezerken ve hastalıktan ölüp bitmiyorlarken herhalde o ülkenin bilim insanları DSÖ'nün sözüne değil bilime inanmayı seçti. Eğer maske takmanın zararlarını - risklerini Bilgehan Bilgi'den dinlememiş sonra da bilimsel araştırmalar ile teyit etmemiş olsam ne var ben de takarım derdim. Ama hem kendim görüyorum maske takmanın etkilerini ( baş ağrısı ve boğazda uzun süren batma hissi ) hem de yazıyor ortada. O zaman pek değerli DSÖ neden böyle bir karar aldı diyebilirsiniz, ama ben DSÖ'nün geçmişte insanların sağlıkları yönünde hareket etmediğin gördüğüm için şaşırmıyorum. Şaşırdığım hala DSÖ'nün söylediklerini harfiyen aktaran dansöz( dansözlerden özür dilerim) profların hala nasıl TV'ye hangi yüzle çıktıkları. Dr. Bilgehan Bilge - Beyin, Sinir ve Omurilik Cerrahı https://m.facebook.com/plugins/video.php?height=224&width=400&href=https%3A%2F%2Fwww.facebook.com%2FVatandaslarKonusuyor%2Fvideos%2F3224759704236918%2F https://twitter.com/i/status/1275693154507907073 Birkaç araştırma ( onlarca var yer kaplamasın diye bir kısmını paylaşıyorum) 1 T Jefferson, M Jones, et al. Physical interventions to interrupt or reduce the spread of respiratory viruses. MedRxiv. 2020 Apr 7. https://www.medrxiv.org/content/10.1101/2020.03.30.20047217v2 2 J Xiao, E Shiu, et al. Nonpharmaceutical measures for pandemic influenza in non-healthcare settings – personal protective and environmental measures. Centers for Disease Control. 26(5); 2020 May. https://wwwnc.cdc.gov/eid/article/26/5/19-0994_article 3 J Brainard, N Jones, et al. Facemasks and similar barriers to prevent respiratory illness such as COVID19: A rapid systematic review. MedRxiv. 2020 Apr 1. https://www.medrxiv.org/content/10.1101/2020.04.01.20049528v1.full.pdf 4 L Radonovich M Simberkoff, et al. N95 respirators vs medical masks for preventing influenza among health care personnel: a randomized clinic trial. JAMA. 2019 Sep 3. 322(9): 824-833. https://jamanetwork.com/journals/jama/fullarticle/2749214 |
Kendi verdiğiniz linkleri bile doğru dürüst incelememişsiniz. Bunların hepside aynı şeyi söylüyor: Daha çok veriye ve çalışmaya ihtiyacımız var. Kanıt diye bunları mı gösteriyorsunuz siz şimdi bana ? “Semptom başlangıcından kısa süre sonra daha yüksek viral yükler (Ct değeriyle ters ilişkili) tespit edildi” “Az sayıda semptomu olan veya hiç semptomu olmayan ve en az 5 gün boyunca orofarinkste mütevazı düzeyde saptanabilir viral RNA bulunan hastaların belirlenmesi, iletim dinamiklerini belirlemek ve tarama uygulamalarımızı bilgilendirmek için daha iyi verilere ihtiyacımız olduğunu göstermektedir.” https://www.nejm.org/action/cookieAbsent __________________________________________________________________________ “asemptomatik temaslara kısa süreli maruz kalmanın sonuçlanma olasılığı daha düşüktür.” “Çalışmalar,% 4 ila% 32 arasında değişen asemptomatik enfeksiyon oranlarını tanımlamış olsa da, bu raporların hiçbir zaman semptom geliştirmeyen bireyler tarafından gerçekten asemptomatik enfeksiyonu temsil edip etmediği, çok hafif semptomları olan bireyler tarafından bulaşma veya asemptomatik olan bireyler tarafından bulaşma olup olmadığı açık değildir. Bu konuyla ilgili sistematik bir derleme, gerçek asemptomatik enfeksiyonun muhtemelen nadir olduğunu ileri sürdü.” https://jamanetwork.com/journals/jama/fullarticle/2768391 __________________________________________________________________________ verdiğin bu makalede ise konu asemptomatik yayılma değil. Semptomu olan aile bireyleri varsa semptomsuz olan aile bireylerini de izlemek gerekir diyor kısaca. https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC7158985/ __________________________________________________________________________ “Asemptomatik taşıyıcıların COVID-19'a neden olan koronavirüsü alıp iletebileceği mekanizma daha fazla çalışma gerektirir.” https://jamanetwork.com/journals/jama/fullarticle/2762028 __________________________________________________________________________ “Bununla birlikte, presemptomatik kişiler tarafından bulaşabilirlik daha fazla çalışma gerektirir.” https://www.cdc.gov/mmwr/volumes/69/wr/mm6914e1.htm __________________________________________________________________________ “Ülkeler tarafından bildirilen temas takibinden elde edilen mevcut kanıtlar, asemptomatik olarak enfekte kişilerin virüsü bulaştırma olasılığının semptom geliştirenlere göre çok daha az olduğunu göstermektedir.” “DSÖ'nün kişisel koruyucu önlemlerle ilgili tavsiyelerinin çoğu (maske kullanımı ve fiziksel mesafe gibi), erken teşhis edilmesi kolay olmayan hafif semptomları olan hastalar da dahil olmak üzere, semptomatik hastalardan bulaşın kontrol edilmesine dayanmaktadır.” http://www.emro.who.int/health-topics/corona-virus/transmission-of-covid-19-by-asymptomatic-cases.html __________________________________________________________________________ benzeri tartışmanın 2009 daki sahte pandemi içinde yapıldığını görüyoruz. “Asemptomatik bireyler influenza virüsünü yayabilirse de, araştırmalar bu tür insanların etkili bir şekilde influenzayı bulaştırıp geçirdiğini belirlememiştir.” “Mevcut literatüre dayanarak, asemptomatik veya presemptomatik bireylerin influenza geçişinde önemli bir rol oynadığına dair, varsa da, çok az kanıt olduğunu bulduk. Bu nedenle, pandemi planlamasıyla ilgili, bazıları bulaşma modellemesi kullanan son makaleler, preemptomatik veya asemptomatik influenza bulaşının etkisini fazla tahmin etmiş olabilir.” https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC2646474/#:~:text=Although%20asymptomatic%20individuals%20may%20shed,viral%20shedding%20and%20disease%20transmission. (2009) __________________________________________________________________________ “Bulgular, asemptomatik veya klinik olarak hafif influenza virüsü enfeksiyonu olan kişilerin ev, kurumsal ve toplum ortamlarında influenza virüsü bulaşmasına katkısını araştırmak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç olduğunu göstermektedir.” https://academic.oup.com/cid/article/64/6/736/2733100 __________________________________________________________________________ “Dışarıda bu hastalığın bulaşıcılığı bana göre de oldukça azlıyor. buna itiraz etmem. Ama kuzey avrupanın medeni insanları ile birlikte yaşamadığımız da su götürmez bir gerçek.” Bu söylediğinizin hiçbir anlamı yok maalesef. Bir topluluğa giriyorsanız hertürlü insan ve mikrop içine giriyorsunuz demektir. Bunun kuzey avrupası türkiyesi yok. BENİM İÇİN FARAZİ LAFLARIN BİR ANLAMI YOKTUR. Kuzey avrupaya gidin bakın bakalım bizim gibi sokakta maske takıyorlarmı. Açık alanda semptomsuz kişilerin maske takması gerektiğine ilişkin makale yok. Varsada yukarıdakiler gibi varsayımdan öteye gitmez. İnfluenza testi de yapıyorlarsa göstersinler o zaman?. Asıl siz yapıldığını ispatlayın. Milyonlarca korona testi yapıldı. İnfluenza da yapıldımı ? ortak kümeyi bilmiyoruz. Dolayısıyla size korona diye gösterilen rakamın gerçekten korona olup olmadığını da bilmiyoruz. Ben mühendisim ve böyle birşeyi kabul etmiyorum. İnsanlara kesin ve netmiş gibi korona sayısı verilmesini doğru bulamam. Saçmalık bu. https://www.coronagercegi.com/post/bhakdi-pcr pcr testinin mucidi kary Mullis bile bu testin herhangi çoğalabilir nitelikte bir virüsü kesin olarak tespit edemeyeceğini söylüyor. Pcr nin bulduğu pozitif, bir kalıntıya ait de olabilir. O yüzden hassas olduğunu söylüyorum. Bu kadar yazıyoruz ama siz gene muhalefet edersiniz. Grip için verilmiş 650 bin rakamı nasıl hesaplanmıştır ? neden objektif bakamıyorsunuz olaya ? elinizdeki pcr testiyle birde influenza araştırması yapmayı deneyin. nüfusun 8 ‘de birini tararsanız on binlerce influenza vakası bulursunuz. Bunu hastanede yatan insanlara yaptığınızda yıllık 650 binden çok çok daha fazla influenza ilişkili ölüm rakamına ulaşırsınız. Kovidden 1 milyon kişinin falan öldüğü yok onu anlatmaya çalışıyoruz . örneğin amerikada 205 bin kişi sözde kovidden öldü değilmi ? girin lütfen bakın 205 bin veya ona yaklaşık bir FAZLADAN ÖLÜM varmı amerikada. (yok) "COVID-19 virüsü için seri aralığı(ardışık vakalar arasındaki süre) 5-6 gün olarak tahmin edilirken, influenza virüsü için seri aralığı 3 gündür. Bu, influenzanın COVID-19'dan daha hızlı yayılabileceği anlamına gelir." https://www.who.int/emergencies/diseases/novel-coronavirus-2019/question-and-answers-hub/q-a-detail/q-a-similarities-and-differences-covid-19-and-influenza gördüğünüz gibi koronanın daha bulaşıcı olduğunu ancak iddia edebiliriz.bu iddiaya karşılık daha az bulaşıcı olduğu da söylenebilir. Bunları kanıtlamak zordur. Hiçbir şekilde bir kanıt bulamazsınız bulaşicilikla ilgili. Gösterdiğiniz örnekler tahminden öteye gidemez. Mevcut durumda bilimsellikten ve halka doğruyu söylemekten çok uzak olduğumuzu buradan da anlayabilirsiniz. Bir trafik kazası örneğine girmişsiniz. Çok saçma gerçekten. Niye griple karşılaştırmıyorsunuz ? daha önce hiç insanlar grip olmasın diye böyle bir yasak getirdilermi ?? hayır. bu hastalığın gripten farkı ispatlanabilmişmi peki? Mortaliteyi açın bakın işte yukarda. Yok işte hiçbir araştırmanız. Faz 3 tekilerin çoğunun yatırımcısı gates foundation. (WHO nun ortaklarından aynı zamanda ) Şirketlerden biri MODERNA. Teknoloji şirketi denilebilir. Daha önce aşı üretmemiş ama ne hikmetse kovid aşısında önde gidenlerden. Mrna aşısı üretecekler. (dünyada ilk kez) Milleti yanlış bilgilendirmekle suçluyorsunuz bizi. Önce bi kendi bilgi eksikliğinizi giderin. Şu kovid aşılarını bir araştırın mevzunun virüs değil aşı olduğunu anlayacaksınız. |
İlk başta üslup konusunda ortak bir paydada buluşabildiğimize sevindim. Şimdi size nasıl cevap vermem gerektiğini ben de düşündüm. Çünkü daha önce hekim gözünden olayı anlatmaya çabaladım ancak baktım ki ne söylesek boş görünüyor. En başta ortada bir salgın var ve ölen insanlar var otopsi sonuçları-serileri çalışmaları var. Ancak siz hastalık yok diyorsunuz. Otopsi çalışmalarında akciğerde yoğun RNA (PCR) tespit edildiği, kan, kalp, böbrek, karaciğer ve sindirim sistemi dokularında rna tespit edildiği gösterilmiştir. Otopsi çalışmalarında sadece akciğerde virüs tutulumu (virüse bağlı zatüre) ile ölen insanlar rapor edilmiş. Akciğerde yoğun covid rnası saptanmış. Dikkatinizi çekerim bakteri enfeksiyonu bile saptanmamış. Yani coronavirüs tek başına ölüme sebep olabiliyor. Buyrun linkhttps://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC7255143/ https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC7304376/ Covid sadece zatürre ile öldürüyor sanıyorsunuz çok yanılıyorsunuz, zatüreden hariç ARDS yapıyor(zaten sars açılımı ardsyi işaret ediyor), ayrıca bu hastalık özellikle gripten farklı olarak tromboemboli yapıyor. Endotel hasarına bağlı olarak tromboelmboli geliştiği düşünülüyor. Tromboembolik olaylar (kalp krizi, felç, pulmener emboli) son derece ölümcül durumlardır. Buyrun link https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC7240772/ https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/32500199/ Ancak siz hastalığın olmadığını, gripten ayrışamadığını düşünüyorsunuz. Farklı firmaların ürettiği farklı marka pcr testleri var, sizin bahsettiğiniz çalışmada hangi marka test kullanılmış, kaç kişide test yapılmış vb temel bilgiler bile yok, yani bu çalışma nasıl yapıldı onu bile bilmiyoruz. Yüzde 90 oranı çok fazla çok iddalı. Haberi tekrar inceledim bu çalışmaların linkleri yok. Biraz yayın kurcaladım, (benim iddamı destekleyecek sensitivite %95 gösterilen çalışmalar çok fazla var bunları değil sizin iddianıza yakın olan verileri paylaşma gayretine girdim) Yalancı pozitiflik 400 kişi üstüne maksimum yüzde 20https://www.mdpi.com/2079-9721/8/4/36/htm,https://biistatistik.com/sensitivite-duyarlilik-spesifite-ozgulluk-tani-testleri/ şu adresten sensitivite tanımını öğrendikten sonra 1- sensitivite: yalancı pozitiflik oranı olarak: 0.13 ve0.06 olarak iki farklı marka test değerlendirilmiş.https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/32977349/ Testlerin bildiğim kadarı ile sensitivitesi 65 ile 95 arasında raporlandı, değişik marka kitlerde. Yani en fazla yüzde 35 hatalı pozitif var demek. Yüzde 90 değerini hangi çalışmada elde etmişler? Yüzde 20 veya 35 bile benim için yüksek oranlar. Bu yalancı pozitiflik tafarımızca şu şekilde kontrol altında tutuluyor, herkese zaten test yapılmıyor. Temas öyküsü olan veya klinik olarak hekim tarafından şüpheli kişilere test yapılıyor. Hatta temaslılara bile semptom ortaya çıkmadan test yapılmıyor. Yani her önüne geçene test yapılmadığı için yalancı pozitiflik düşürülüyor. Test vaka sayıları açıklanırken 1500 civarı pozitif paylaşılıyordu. Bakın bunu da abartacam benim iddiama benzer günde 25 bin test pozitif diyecem. Test yüzde 20 yanlış pozitif verse günlük 5000 hasta eder. Daha fazla insan hastalanmasın diye günlük 5000 kişi 14 gün karantinaya girme bedeli ödese çok mu ağır. Evet keşke hiç bedel ödemese ama salgın var. Dikkatinizi çekerim rakamları bel altına vurarak değil olabildiğince aleyhimde ve reel olarak vermeye çalıştım. Bazı insanlar fazladan karantinada kalacak hatalı pozitifliğin bedeli bu. Test yapmamanın bedeli hastalanmak, sakat kalmak, ölmek. Herkese sorumluluk düşüyor. Son olarak bu testin yerine kullanabileceğimiz başka bir muadil yok. Olsa onu kullanırız. Elimizdeki testlerin arasında kullanım amacımıza göre en iyi seçenek bu. "Bu test daha önce de yanlış salgınlara yol açtığı bilindiği halde histeri yaratmak için kullanılıyor kaynaklar" İlk link için üye olmak gerekiyor okuyamadım. 2. Link zaten florada olarak bulunabilen mikroorganizma için pcr yaparsan testin çok fazla pozitif çıkacağı aşikar. Covid yeni bir vürüs hiçbirimizin florası henüz bu virüs ile tanışmadı. Bu çalışma bu sebeple konuya tam anlamı ile emsal olmaz. Hocam facebook kullanamıyorum, kullandığım internet şebekesinde engelli. (resmi devlet daireleri) Kaynak olarak facebook adresi vermeyin bakamıyorum. Cep telefonu interneti paketimi de takdir edersiniz bu videolarda yemek istemiyorum. Madem bilim adamları iddialı teori vb paylaşıyor bunun mutlaka yayınlanmış çalışması vardır onu paylaşın, inceleyim. Grip hakkında: 1. Burun akıntısı: covidde beklenmez, nadir görülür. 2. Koku kaybı gripte burun tıkanıklığına bağlı iken, (covid nörotrof yani sinir dokuyu enfekte eden bir virüs iken gribin böyle bir özelliği tanımlanmamıştır (aradım ben bulamadım gribin olfaktor sinir enfeksiyonu bulabilir ve paylaşırsanız zevkle okurum)) covidde 1. Sinir olan koku alma siniri olan olfaktor sinirin virüs tarafından enfekte edilmesi ile olur (paylaştığım otopsi çalışmalarında gösterilmiş). Geçici felç durumu (olfaktor sinir rejenerasyon özelliği olan nadir sinir dokularından biridir.) sebep olduğu için koku neredeyse tüm kaybolur, tat alma gangliyonu da benzer şekilde etkilenir ve tat da kaybolur. https://idp.springer.com/transit?redirect_uri=https%3A%2F%2Flink.springer.com%2Farticle%2F10.1007%2Fs10072-020-04708-8&code=43e93a58-8397-4b59-b7da-d5d3ecb50112https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/32928323/ 3. Vücut ağrılarını ispatlayamam kendi yaşadığım hastalığı, geçiren arkadaşların yaşadığı ve müracaat eden hastalarda ortak gördüğüm tecrübemi paylaştım. 4. İshal gripte çok nadir görülür, covidde yüzde 12 ile 25 arası bildiriliyor.(edit: gripte ve covidde ishal nadir görülür, gripte az bir miktar daha fazladır) Bir de covidde direkt barsak enfeksiyonu tüm seviyelerde olduğu için ince ve kalın barsak tipi ishal beraber olur (otopsi serilerinde mide barsakların tamamı tutulum gösterilmiş.) yani su gibi ishal olur gıdalar sindirilmeden çıkar. Terleme artması ve nu ishal yüzünden yani vücuttaki su kaybından dolayı akut böbrek yetmezliği covidde sık görülüyor. Gripte tablo bildiğimiz ishal gibi olur. Ayrıca bir önceki yazıda ddimer ferritin vb ile ilgili yayınlar paylaşmıştım. Kan testlerinde ayrım yapmayı sağlıyor. Ayrıca bir başka tutumunuz daha var ağzınızdaki baklayı ortaya çıkarmıyorsunuz, sizin asıl derdiniz hastalık yok pcr testi yanlış vb değil, bence sizin esas derdiniz aşı ve aşı hakkındaki komplo teorileri. Ancak bunu yapmak için hastalık yok diyorsunuz. Aynı komplo bu hastalığı ortaya çıkarılarak ta basbaya yapılabilir. Yani illa hastalığın olmadığı fikrini savunmanıza gerek yok. Derdiniz aşı üzerine komplo ise yeni bir konu açıp aşı tartışın, emin olun konuya gelip bulaşmayacam. Aşı olup olmamak kişinin takdiridir. Tek başına aşı konusunun daha fazla ilgi çekeceğini düşünüyorum. Konuda yapılan hastalık yok, bize aşı için varmış gibi yapıyorlar iddianız, çevresinde hastalık geçirmiş biri için en baştan geçersiz oluyor. Bu hastalık rızamıza bakmadan bize bulaşabiliyor. Yazdıklarınız insanlarda tedbirleri azaltmaya, rehavete sebep olabilir, insanların hastalığa yakalanmasına sebep olabilirsiniz. Mücadelem şahsınızla aşık atmak değil, ben razıyım benden daha iyi konuya hakim olun, hiç gocunmam. |
Ölümlerin ne kadarından sorumlu tek başına? Kalp/damar tek başına 17 milyon ölümden , Kanser tek başına 10 milyon ölümden sorumlu. CDC, Kovid ölümlerinin sadece %6'sında Kovid'i tek ölüm sebebi olarak gösteriyor. Bir daha yazıyorum : %6. Diğer %94 ölümde görülüyor ki altta yatan yaklaşık 3 rahatsızlık var. Örneğin ölende Şeker, yüksek tansiyon, kalp rahatsızlığı olması gibi. Buna rağmen bu %94 ölümü Kovid ölümü saymışlar! Kaynak : https://www.cdc.gov/nchs/nvss/vsrr/covid_weekly/index.htm#Comorbidities
Haklısın zaten Ağır zatürrenin (ARDS)’yi tetiklemesi görülmüş şey değildir. ARDS akciğer filmlerinde zatürre filmlerinden farklı ne görülüyor, filmler ne kadar farklı bu konuda da bizi aydınlatabilir misin? Bir de virütik hastalık geçirenlerde, ağır vakalarda ARDS görülür mü görülmez mi bu konuda bilgi vermedi rica ederim. Grip konusu sizin bu hastalığın semptomları gripten çok farklı demenizle başladı. Ben de çok farklı olmadığını semptomların yarısından fazlasının gripte görüldüğünü yazdım. Bu hastalığın semptomları ve öldürme mekanizması o kadar geniş tutulmaya çalışılıyor ki evet aynı şekilde öldürüyor diyemeyiz. Kovid, gribi de kapasacak belirtileri ve mekanizmaları göstererek öldürüyor diyebiliriz. verdiğiniz link 1:https://www.mdpi.com/2079-9721/8/4/36/htm Bu çalışmanın en baştan beri anlattığım PCR döngü sayısı ile uzaktan yakından alakası yok. En başta zaten çalışma Japonya’da 400 kişide yapılan çalışma PCR testi değil, kan testi (serelojik ) Lütfen kaynak verirken biraz daha dikkatli olun! PCR testindeki sorunu tekrar hatırlatıyorum: döngü sayısı ile birlikte artan yanlış pozitifler. Detaylı bir çalışma görmek isterseniz şu linke bakın:https://link.springer.com/article/10.1007/s10096-020-03913-9?error=cookies_not_supported&code=4ed993b6-7533-491c-87c9-be216bddd71b Zaten başlık direk bu konu ile ilgili : PCR testlerinde hastanın artık bulaşıcı hastalık yaymadığını tespit için PCR ile viral yükün kullanılması. Aşaıdaki grafik zaten durumu net ortaya koyuyor. Gördüğünüz gibi 25 döngüye kadar test büyük oranda doğru pozitif veriyor sonra yanlış pozitif oranları ciddi şekilde artıyor.
Lütfen bu bilgiyi kafadan atmadım diyin. Sağlık bakanlığı bilgilendirmesi ile neden çelişiyor bu açıklamanız? İshal gripte mi yaygınmış yoksa kovidde mi? Yoksa aslında aralarında gerçekten ciddi ayrı yapılabilecek fark yok mu? < Resime gitmek için tıklayın >
Ben KOVİD19'un diğer hastalıklarla özellikle karıştırıldığını ve özellikle abartıldığını düşünüyorum. Çünkü çoktan aşısı için yatırımlar yapıldı. Moderna 2019 Mart ayında koronavirüs aşı çalışmalarına başladı! Bana inanın diyemem ama PCR'de ve diğer konularda yapılan saçmalıkları prof'lar, uzmanlar, doktorlar söylüyorlar. İlla size de Türkiye'den birisinin söylemesini mi bekleyeceksiniz? Sorgulayın lütfen. Size doktorların uyarılarından birkaç örnek : 1- Belçika’dan 599 doktor, 1690 tıp eğitimi almış sağlık çalışanı diyorki : İlk panik halinden sonraki resim bize bambaşka bir tablo gösteriyor. Alınan önlemlerin tıbbi tutarlılığı yoktur. Mevcut önlemler faydadan çok zarar getirmeye başladı. https://docs4opendebate.be/en/ 2- Prof. Richard Enos & Prof. Beda. M. Stadler : Medya paniği körüklüyor, pozitif testlerin çoğu aslında hastalık değil! https://twitter.com/CoronavirusPlu2/status/1305841040998322181 3- Profesör Carl James Heneghan, Oxford Üniversitesi'nin Kanıta Dayalı Tıp Merkezi'nin yöneticisi https://twitter.com/21WIRE/status/1309130169299460100 yapılması gerekenleri İngiltere parlementosundaki özel oturumda anlatmış :https://twitter.com/philipippy/status/1308032480201576449 4- Fransız Prof. Didier Raoult: vakaların yarısı hastalık değil! https://twitter.com/Donn40008770/status/1307993040192262144 5- Dr med Claus Köhnlein Köhnlein sadece korona etrafında oluşturulan paniği eleştirmekle kalmıyor. Aynı zamanda bu testlerin yüzde 50 üzerinde bir hata oranına sahip olduğunu söylüyorhttps://www.youtube.com/watch?v=xy6VLvnl-LE&t=6s&ab_channel=CoronaGer%C3%A7e%C4%9Fi 6- Dr. Wolfgang Wodarg, Dünya’da korona olaylarını yüksek sesle sorgulayan İLK biliminsanlarından... 2009 yılında da Avrupa'daki girişim ve raporlarıyla domuz gribiyle ilgili söylentilerin ortadan kalkmasını sağlayan kişi.https://www.youtube.com/watch?v=4vLbCGjciXw&t=81s&ab_channel=CoronaGer%C3%A7e%C4%9Fi |
kayi bey, koronavirüs ards yapıyordur, tromboemboli yapıyordur, fakat bunun tamamen kovid19 a özel olduğu iddia edilebilirmi ? gripten ayırabilecek kesin kanıtlarmıdır bunlar ? biz bile aylardır bunlarla çok kez karşılaştık araştırdık ve kovid e özgü etkiler olmadığını biliyoruz. ards dediğiniz şey bir komplikasyonmuş zaten. grip olduğunuzda meydana gelebileceği gibi belki bambaşka bir hastalığa sahipseniz bile gerçekleşebilecek bir şey.. tromboemboli de keza.. pnömoninin sebep olabileceği sonuçlar arasında sıralanmış. koku ve tad alma mevzusu öyle; eyvallah koronavirüs sinir dokuyu enfekte edip koku almanızı engelliyordur, fakat farklı diğer virüslerin bunu yapmadığını nasıl iddia edebiliriz ? değil geçici koku kaybı, bir grip insanlarda kalıcı koku ve tad alma kaybına sebep bile olabilir. bakın burda anlatmış: http://core.ecu.edu/psyc/wuenschk/Anosmia_Core/ViralMick.htm influenzanın şizofreniye bile yol açabileceğiyle ilgili araştırmalar gördüm. şimdi napalım bunu da tvden verelimde insanları korkutalımmı ? bu kadar yoğunlaşılsa en bilinen virüslerle ilgili bile daha bilinmeyen birçok araştırma konusu çıkar yani. bahsettiğiniz herşey koronavirüste karşılaşılmış semptomlar olabilir, veya olmayadabilir. gripten farkı ispatlanamamış derken griple bu aynı hastalıktır demiyoruz ki biz, ayrışması kolay olmayan şeylerdir, benzer kategoride bir hastalıktır diyoruz, doğurduğu sonuç ve mortalite bakımından gripten farkının ispatlanamamış olmasından bahsediyoruz, gripten farklı olarak nitelendirilebilecek belirgin özelliklerinin olmadığını söylüyoruz HALK AÇISINDAN. yoksa etken olarak farklı olabilir veya tıpçı ve araştırmacılara göre farklı olabilir ama bu bizi ilgilendirirmi ? aynı semptomlara ve mortaliteye sebep olan binlerce virüs de olabilir. peki bizim bundan haberimiz varmı ? olmasına gerek varmıydı ? böyle bir korku propagandasıyla? birçok varsayımsal şey neden tvden devamlı yayınlanıyor, hadi onu geç tvden resmen yalan söyleniyor insanlara. gripten 10 kat öldürücü diye bir haber yapıldı. şuan insanların çoğu bunu böyle biliyor. ve bu kasten yapıldı bununla ilgili makale yazarları sonradan biz yanlış yazmışız pardon dediler. kovid aşısı ile ilgili konu açıyoruz ve açmaya devam edeceğiz inşallah. durduk yere gıcık olduğumuz için değil, insanlar bir virüs pandemisinden ziyade bir korku pandemisiyle sömürülüp ne idüğü belirsiz bir genetik aşı müşterisi yapıldığı için.. |
evet asıl bulaşıcılık kavramı metnin devamında geçiyormuş hakikaten. Fakat siz orada 2.5 kata kadar bulaştırıcı olduğu yazıyor diye neden buna inanıyor ve kabul ediyorsunuz hemen?. böyle bir şey ispat edilemez. dikkat ederseniz, önceki sayfada da aynı şeyi yazdım. bunlar tahmindir. Baska arastirmada 2 cikar obur arastirmada 1.5 cikar . İnfluenza icinde ayni arastirmalar arasi 1 ile 3 arasinda o da degisecektir. kesin olarak ne fazla bulaşıcı ne de daha az bulaşıcı olduğu söylenebilir. kesin veriymiş gibi insanlara bunu bildirmeleri ÇOK YANLIŞ. Kesin ve netmiş gibi bunu tvden verdiğinizde bu anca sansasyon olur. ben kafam neye istiyorsa ona inanırım doğru ve yanlış olması önemli değil diyorsanız inanmaya devam edin ne diyebiliriz ? aynı sayfada koronanın vaka ölüm oranını verirken influenzanın enfeksiyon ölüm oranını vererek de bir karşılaştırmaya gitmiş bakın..bunlar sahtekar..inşallah farkedersiniz birgün. ben size influenza testi hiç kullanılmıyor demedimki.. 8 ayda 10 milyon influenza testi yapıldıysa türkiyede, buyrun gösterin. haa bunu yapsanız, yüz binlerce (+) "vaka" elde edilmeyeceğini düşünüyorsanız da yanılıyorsunuz.. bakın burada 13 şubatta yayınlanmış bir makale var .çinin farklı eyaletleri için R0 tahminleri yapmışlar . 6,50 'a kadar çıktığını görüyoruz tahminin. fakat ne oldu çinde? şubat sonu çinliler tatilden dönmeye başladı, karantinaları da bitiverdi , pandemi hastaneleri kapanıverdi, çinliler işlerine güçlerine dönüverdiler.. https://academic.oup.com/jtm/article/27/2/taaa021/5735319 |
<p class="ql-align-justify">Efenim bu hafta icapçı olmam sebebi ile gündüz mesai akşamları çıkan ameliyatlardan ve haftasonu il dışındaki işlerim nedeniyle daha önce cevap yazamadım.</p><p class="ql-align-justify">Bu hafta içerisinde sağlık bakanımızın açıklaması malumun ilanıydı. @hoksi arkadaşımızın yaptığı paylaşımda 1 günlük hasta sayısının 30 bin civarı olmakta görünmekte. Resmi rakamları hazırlayan ve sunan kişiler rakamları doğru yansıtmıyorsa bu rakamlara nasıl güvenebiliriz. </p><p class="ql-align-justify">1.soruya cevap. Bahsettiğiniz hastalıklara ek olarak engellenebilir ölümlerin sebebi oluyor. Hem bu hastalıklarla da mücadele ediliyor, bu sebeple konuyu başka yöne çekmeye gerek yok. Otopsi çalışmaları bu hastalığın ölümcül olduğunu gösteriyor. Otopsiden daha açık bir ölüm sebebi delili yoktur. Konuda ölümcül olmadığı iddia ediliyor. Oranları hepimiz merak ediyoruz, bu verilerin toplanması ve ayrışması yıllar alacak. Şu anda benim gördüğüm çalışmalarda kabaca fikir vermesi açısından binde 4-6 arasında ölüm oranı var. Bu rakamlar size çok basit geliyor olabilir. Daha çok yaşlılar ölüyor diye önemsiz görebilirsiniz. Bakanlığın açıkladığı rakamlara baktığımızda bile trafik kazasından ölen insanlardan fazla.</p><p class="ql-align-justify">2. Sadece ağır zatürre değil, zatürre de ards tetikleyebilir, Ancak covid virüsünün adı neden sars covid-19 dur sars ne demektir? Bu virüs ailesi ards yapması ile meşhur olduğu için adı sarsdır. Ards bir klinik sendromdur. Filme bakılıp bu hasta ards olmuş denilmez, film tanı kriterlerinin birini karşılar, bu tanı klinik olarak konulur film destektir. https://www.acilci.net/ards-tanimlamasinda-degisiklik-berlin-kriterleri-2/ Covid ile Ardsyi filme bakıp ayırmaya çalışmak abesle iştigaldir. </p><p class="ql-align-justify">3. Bahsettiğim gibi yoğun bir hafta geçirdim, sizin iddianızı destekleyebilecek şekilde yalancı pozitifliği yüksek bir çalışma ararken dikkatimden kaçmış. Yalnız bu sizin testin yüzde 90 hatalı pozitif sonuç verdiği iddianızı haklı çıkarmıyor. </p><p class="ql-align-justify">4. Sadece gripte değil covid de ishal nadir görülür olarak bilgiyi düzeltiyorum. Hatalı paylaşım yapmışım. Ancak bu yaptığım hatalı paylaşım sizi sadece grip görülme sıklığı konusunda haklı çıkaracak. </p><p class="ql-align-justify"></p><p class="ql-align-justify">Paylaştığım çalışmayı açıklamam gerekecek. Pcr döngü sayısı artınca test çok hatalı pozitif veriyor. Hasta olmayanları hasta gösteriyor. Ct sayısının bizim için anlamı budur. Siz de bu anlama dayanarak, e bu test yanlış bir sürü insan hasta olmadığı halde hastaymış gibi muamele görüyor kısmından şikayetçisiniz. Ben yalancı pozitif, negatif, spesitivite sensitivite vb kavramları bildiğinizi düşünerk bu yayını paylaşmıştım. Testin sensivitesi şudur. Covid testini bir miktar insana yaptık ve sonuçta 1000 kişiye pozitif çıktı. Bu hastalardan 900 ü 1000 pozitifin sadece 100 tanesi hasta olsun (testimiz kötü bir test ve çok fazla yanlış pozitif veriyor varsayımı ile) bu durumda 100/1000 yani yüzde 10 testin sensitivitesini gösterir. Testimizin hatalı pozitif oranı bu durumda yüzde 90 iken, sensitivitesi yüzde 10 dur. </p><p class="ql-align-justify">Corona virüs hastalığında pcr testinin Yüzde 90 hatalı pozitif ölçüm yaptığını iddia etmektesiniz. Yazılarınızdaki en kuvvetli iddialarınızdan biri bu, ve birçok başka iddiayı bu sonuca bağlamaktasınız. Ciddi bir iddia, Bu testin yüzde 10 spesitivitesi olduğunu gösterebileceğiniz bir kaynak niteliğinde bir çalışma buraya ekleyebilir misiniz. (Yani nasıl bir çalışma yapılmış materyal metottan değerlendirebilelim. 2.si bu test laboratuvar ortamında mı kalmış yoksa hastalarda kullanılan bir test midir? Yoksa yeterli görülmeyip kullanılmayan bir test midir? Bu husussa dikkat etmek gerekir) Bana cevap vermenize gerek yok. Böyle bir çalışma bulabilirseniz konu sahibinin de keyifle ilk mesaja ekleyeceğini düşünüyorum.</p><p class="ql-align-justify">Son olarak videoları değil videoların iddia ettikleri çalışmaları paylaşmanızı rica etmiştim, üzülerek görüyorum ki tekrar video paylaşmışsınız. Bu yaptığınızla aslında size yazmaya devam ederek hata yapmakta olduğumu fark ettim. Yapmış olduğum hataları düzelttikten sonra şu yalancı pozitiflik olayına iyice açıklık getirdim. Ben konudaki sorumluluğumu tamamladığımı düşünüyorum.</p><p class="ql-align-justify"></p> |
PCR testinin özelliği adının da geldiği zincir reaksiyonlar ile verilen numunedeki örneği çoğaltarak daha kolay incelenebilecek bir tablo sunmaktır. PCR testinin mucidi Kary Mullis'ın da söylediği gibi, test hastalık teşhisi yapacak bir test değildir. Bir test düşünün kullanıldığı döngü sayısına göre verdiği sonuç değişsin. Dediğim gibi test kullanıldığı döngü sayısı ( numuneyi çoğaltma döngüsü ) üzerinden değerlendirilmeli. Aşağıda linklerini vereceğim çalışmalar da bunu söylüyor. 25 döngüde zaten virüs varsa gösteren testi herkese 40-45 döngüde yapmaya başlarsanız test ne yazık ki artan döngü sayısı ile orantılı olarak daha fazla pozitif sonuç vermeye başlıyor: Are you infectious if you have a positive PCR test result for COVID-19https://www.cebm.net/covid-19/infectious-positive-pcr-test-result-covid-19 Viral RNA load as determined by cell culture as a management tool for discharge of SARS-CoV-2 patients from infectious disease wardshttps://link.springer.com/article/10.1007/s10096-020-03913-9?error=cookies_not_supported&error=cookies_not_supported&code=1203ce9d-ca8c-4422-bd0c-187418490f7fPredicting Infectious Severe Acute Respiratory Syndrome Coronavirus 2 From Diagnostic Sampleshttps://academic.oup.com/cid/article/71/10/2663/5842165?Bu çalışmalardan başka, 2 gün önce, uluslararası avukatlar birliğinin Alman avukatı, PCR testinin, yüksek döngüde kullanılması sonucu sebep olduğu yüksek orandaki yanlış pozitif oranlarına dikkat çekerek yetkililere dava açıldığını duyurdu. Çünkü şişirilmiş vakalar yüzünden çoğu ülke karantina kararı aldı ve bu kararın çok ciddi sonuçları oldu insanlar üzerinde. Videoyu izlemek için tıklayınız |
https://www.youtube.com/watch?v=Uj1myDPOTgM&feature=youtu.be Izleyiniz lutfen. Bakin pcr testi yanlis sonuc verse bile yogun bakimda zatureden yatan hasta varsa, ve bu hastalik bilimsel olarak covid ile ilişkilendirildiyse test sadece bir doğrulama metodu olarak kalir. Bunun sebebi zaten virus yükü ciğerlere inmiş ve hastayi enfekte edecek kadar yuksek olmasidir. Nitekim en basindan beri yoğun belirti gösteren hastalarda PCR negatif geldiği de söylendi. Bunun sebebi, virusun bogazlardan ciğerlere inmesi olarak yorumlandi. Önemli olan sizin hasta sayiniz ve bu rakam içerisinde yoğun bakıma ihtiyaç duyan insan sayinizdir. Dunyada birçok yerde grip mevsimiinsanlar maske takiyor. Özellikle metro otobus minibus gibi götgöte havasız seyahat edilen, kış vakti birde cam da açtırılmayan taşıtlarda herhangi bir gripte bile maske gerekli. |
Güzel. Maskenin işe yaradığını kabul etmenize sevindim.Şimdi bir gazete haberine itibar edip viral yük yokmuş demek saçmalığın önde gideni. Biraz ciddi kaynak paylaşın. Gazetede yazan herşeye inansaydık bu dünya batmıştı zaten.Maskeyi takan bilinçsiz de olsa en kötü durumda kendisinin yayacağı virüsleri azaltır bu birincisi, 2. olarak maske takmak bir yere kadar koruma sağlar.Elbette bilinçli olmak gerekir tıpkı ehliyeti olan herkesin nasıl istediği gibi araba sürmesi kabul edilemez ise, yada ilaç kullanırken doktor tavsiyesine uymak gerekiyorsa, yolda yürürken diğer yayalara saygı göstermek lazımsa maske kullanırken de bilinçli olmak gerekir. Bunun için de tvlerde nasıl maske kullanılması gerektiğini anlatıyorlar zaten.Hala anlamayan varsa ki var bu güruh diğer toplumsal kurallara da uymamakta direnen güruhla aynısı.Bakkalın kapıya astığı maskeyi ortak kullanan müşteriler de var, yerde bulduğu maskeyi takan da var bu ülkede. Ne kadar eğitim verirseniz verin bunlar olacak. Maske takıp bunlara dikkat etmeyen kendine yapar, maske takmayıp hiç bir şeye dikkat etmeyen topluma zarar.Sırf maske kullanımında bilinçli olmak gerekir diye maske takmayın demeniz de sorumsuz bir insan olduğunuzun kanıtı. Sözde sizin gibi eğitim almış belli konumdaki kişiler bunu böyle anlatırsa işimiz var demektir. O zaman şunu deriz bilinçsiz kullanabilirsiniz bıçak satışı ve kullanımı yasaklansın, bilinçsiz kullanıyorlar çamaşır suyu tehlikeli ölüme sebep olur, elektriği bilinçli kaç kişi kullanıyor onu da yaşaklayalım . Bu liste uzar gider.Kısacası günlük hayatımızda kullandığımız ve kullanmak zorunda olduğumuz yada bir iş yaptırıp, hizmet alırken kullanılan birçok şey hayati tehlike yaratabilecek konumda. bunları kullanmayı yasaklamadığımız gibi insanları nasıl bilinçlendirmeye çalışıyorsak maske konusunda da öyle olmalı.Kaldı ki birçok başlık altında maske konusunda benimle zıtlaşıp duruyorsunuz başka arkadaşlarla olduğu gibi. Beni de bilinçsiz maske kullanmakla itham ettiniz. Oysa ben sürekli maske değiştiririm aynı maskeyi saatlerce kullanmam. Bunu sormadınız ben de söylemedim bile. 22 yıldır sağlık sektöründe olan birisi olarak yıllarım ameliyathanelerde geçti. Teşhis ve tedavilerde kullanılan araç-gereç- ekipman satış-kullanım eğitimleri verdim. Hijyen-sterilizasyon eğitimleri verdim. Laboratuar sistemleri üzerine de çalıştım. Nerede nasıl bir mikrobiyolojik risk olduğunu da bilirim, bu güne kadar da sıradışı, ciddi bir enfeksiyon da yaşamadım. Bunları hiç birini bilmeden maske tehlikeli, maske kullanılmamalı vs ahkam kesip durdunuz. Üstelik o konuda çalışa, eğitimi olan birisi de değilsiniz. Bu mesnetsiz ve mantıksız önerileriniz yüzünden de kimbilir kaç kişinin aklını çeldiniz.Son kez yazıyorum. Maske takıp elini yüzünü ön yüzüne süren, aynı maskeyi uzun süreli kullanan en azından ortama mikrop saçmaz kendine yapar, yakın çevresine yapar. Hastaysa en azından dışarıya virüs saçmaz. Aklı olan herkes zaten maskenin nasıl kullanılması gerektiğini bilir, tvlerde hergün birisine soruyorlar o da anlatıyor. Artık ondan da feyz almıyorsa kafası basmıyor demektir. Düzgün kullanan ve dikkat eden çok insan gördüm. Umarım çevresine saygısı olanlar en azından sorumlu davranıp maskelerini takmaya artarak devam ederler.Bir NTV değil tabi ama
|
Şu ne demek: caution needs to be applied to the results as it often does not detect infectious virus.
Sonuçlara dikkat etmek lazım zira :Test genellikle enfekte eden virüsü tespit etmiyor.
Hala bana test yanlış demiyor diyorsunuz.
PCR results may lead to restrictions for large groups of people who do not present an infection risk.
PCR testi, enfeksiyon riski olmayan büyük gruptaki insanlara yasaklar/ kısıtlar gelmesine sebep olabilir
Şimdi soruyorum : okuduğunu da anlama kabiliyeti olmayan kim?
İstersen önce bir mesajı atan kişi kim, ben kiminle yazışıyorum bunlara bir tespit et, hala bana facebook linki diyorsun. Ben facebook linki vermedim ama veren de eğer biz uzmanın çalışmasına/ yazısına link vermişse neden vermesin?
NY Times gazete diyerek neyi küçültmeye çalışıyorsunuz, gazeteye konuşanları mı? Bence boşuna uğraşıyorsunuz heralde sizden bu konuda daha tecrübeli ve bilgililer ki en azından döngü nedir, neden önemlidir, döngü sayısı arttıkça ne olur anlamışlar açıklamışlar. Basit soru: siz döngü (Ct değeri) ne demek anladınız mı? Neden artan Ct ile sonuçlar yanlış çıkıyor anlasınız mı?
Dr. Ashish Jha : director of the Harvard Global Health Institute.
Dr. Mina : assistant professor of epidemiology at the Harvard T.H. Chan School
Dr. Angela Rasmussen: virologist at Columbia University
Wadsworth Center, New York's devlet laboratuarındaki uzmanlar
< Resime gitmek için tıklayın >aşılmaz
Dsö de ve sağlık bakanlığı sitelerinde kovid semptomları yazıyor. Şimdi lütfen sizin tespit ettiğiniz farklar neden yzılmamış onu açıklayın.
Sizin bahsettiğiniz farkları hatırlatalım:
gripteki kas ağrısı ile coviddeki bambaşka, hastalar çok güzel tarif ediyor, koku kaybı, burun akıntısı, satürasyon düşüklüğü, nefes darlığı, yorgunluk, öksürük, ishal, grip ve covidde birbirinden ayrışıyo
https://www.grip.gov.tr/depo/Afis_brosur/yeni_afis_brosur/thumb_brosur_12_5de37.pdf
Devletimizin hazırladığı grip sitesindeki bilgilendirmede sizin söylediklerinizin yarısından fazlası gripte görülür yazıyor?
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
Bu mesajda bahsedilenler: @kayihani