Teknoloji Haberleri
Aşağı Git
Tüm Forumlar
Motorlu Araçlar Dünyası
Markalar
Volvo
VOLVO S60-I (2001-2010): Sorular, Cevaplar ve Dostluklar
Bu konudaki kullanıcılar: 2 misafir
7560
Cevap 620710
Tıklama 0
Öne Çıkarma
Cevap 620710
Tıklama 0
Öne Çıkarma
-
Cevap: VOLVO S60-I (2001-2010): Sorular, Cevaplar ve Dostluklar (22. sayfa)
|
Arkadan gelen tıkırtı ben de de var. İşin ilginci ben bunu önden geliyor sanıyordum. Oysa ön amortisör tablalarını filan da yeni değiştirmiştim. En son servise gittiğimde de önden ses geliyor diye tutturdum, test ettiler, yok birşey dediler. Yarınsı gün dank etti, bu ses önden değil arkadan geliyor diye. Amortisörlerden olduğu kesin çünkü, her zaman olmasa da, çukur-tümsek atlarken ses yapıyor. Gelecek servise triger zamanı gelmiş oluyor, bunları da bir yere sıkıştıracağız artık. W.Bey, hayırlı olsun ve aramıza hoşgeldiniz. S60 bir hastalık. Siz ve HİGHWAYMOUSE'un avantajı doğrudan S60 almanız. Ben doğrudan S40 aldım. Araçtan o kadar memnunum ki satmaya kıyamıyorum. Bu gidişle ne olacak da S60'a sıçrayacağım diye ben de kendime sorup duruyorum. |
Bu mesaja 1 cevap geldi.
|
O çıkan tıkırtıyı (nedense hep lıkırtı diyesim geliyor. Lıkırtı sanki daha iyi ifade ediyor o sesi) biraz tarif edeyim. Araba bir tümsekten geçerkenden ziyade parkemsi yollar gibi sürekli titreşimin olduğu yollarda daha çok belli ediyordu. Ve ilginçtir teker çukura düştüğü anda değil de ondan sonra (tabii bu saliselerle ifade edilebilecek bir gecikme) bir şey rezonansa girmiş gibi fazladan aza doğru azalan bir ses şeklindeydi. Sanki arabanın arkasında boşta duran bir parça teker aşağı düşerken ani harekette gecikmeli tepki verir ya. Teker düşmüştür ama o havada askıda kalmıştır sonra o da düşüyor gibi. Bu yüzden uzun süre bagajdaki eşyalar ve bagaj alt döşemesi üzerine yoğunlaşmıştım. Hatta bir gün bagaj döşemesini kaldırdım koltuğa koydum; o şekilde kullandım. Tabii nafile... Bu sebeple ben amartisöre ihtimal vermemiştim. Onda olsa teker çukura düştüğü anda tak-tuk diye ses çıkar diye aklımda canlandırmışım.  s60'a tekrar dönersek, ben seviyorum keretayı.  Hani bazen bilirsin eşinden, sevdiğinden daha güzeli mutlaka vardır ama sen o güzelleri değil kendi eşini seversin. Bu da öyle bir şey. Muhakkak daha güzel, kaliteli arabalar vardır. Belki aynı paraya bile vardır ama s60 bana hitap ediyor. Koltuğuna oturduğumda beni sarmalaması, çok güzel kokpit tasarımı, yeşil aydınlatması ile geceleri verdiği o duygu vs. ikimiz arasında bir bağ kurmamıza sebep oluyor. Dış tasarımı ise göz alışkanlığım iyice arttığından kelli artık ilk günlere nazaran daha çok beğeniyorum. Arkadan ve yandan zamana meydan okuyan bir duruşu var. Önden ise, tam karşıdan bakarken gözümü tırmalaması ise halen devam ediyor. Bunu da belirtmeden geçemiyeceğim. |
Bu mesaja 1 cevap geldi.
|
Dikiz aynasında farları yanık bir S60 çok karizma gözüküyor. Algıda seçicilik olsa gerek çok uzak mesafedeki bir Volvo'nun 5cmlik bir parçasını görsem tanıyorum  |
Bu mesaja 1 cevap geldi.
|
Bu sürekli yanan farlar sebebiyle sanırım, çok sık ampül patlıyor. Kullandığım hiç bir arabada bu kadar sık ampül değiştirdiğimi hatırlamıyorum. Ama iyiki ön farlar dahil takması çıkarması kolay yerlerdeler. Hatta en son ön kısa farın ampülünü kendim değiştirmiştim. Üç gün önce servisteyken işler bitti, hadi eyvallah deyip arabaya bindim yol bilgisayarı "...bump" falan diye uyarı verdi. Usta da arka stoplara yöneldi. Değiştirdiler ama uyarı gitmedi. "Yavv" dedim "ustam, ön farlardan olmasın?" Hakkaten de ön farın biri çıktı. Arkadakileri de boşa değiştiniz diyemedim. Geç olmuştu. Bir de laf anlatacam diye uğraşmak istemedim. Durduk yere 20 kağıt daha verdim.  Kısacası demek istediğim: "Karizma görünmenin de bir bedeli var."  |
|
arkadaşlar hepinize çok teşekkür ederim volvo kullanıcısının ne kadar elit olduğunu birkez daha anlamama yardımcı oldu.. bende daha 10gündür arabayı kullanmama rağmen birkaç görüş bildireyim kendimce.. highwaymouse'un aracının resimlerini görmüştüm benim araçta aynı renk sunroof'lu falan.. çok temiz kullanılmış. zaten aracın ilk sahibide oldukça dikkatli ve iyi bir kullanıcı.. otomatik şanzumanın detaylı bakımı yapılmış volvo genel yetkili servisi 2 yıl şanzumana garanti vermiş elimde faturaları mevcut. arka tamponda ufak bir sürtmeden kaynaklanan boya deformasyonu var köşede o da çok önemli değil bir ara yaptırıcam bakalım. bu şanzuman yağı işi benim oldukça aklıma yattı aslında. şimdi aracın gözüme çarpan tek problemi klima açık olduğunda veya ufak tefek duraklamalar sırasında devir biraz düşüp tekrar yükseliyor. bu da rahatsız edici bir titreme yapıyor bazen. meteg hocamın yukarıda söylediği boş bir yolda aracı d'ye alıp ayağını hızlıca frenden çekme olayını yaptım herhangi bir tekleme yok. sahibi bu devir düşme olayını göstermişti satarken. sebebi şanzuman yağıyla alakalı olabilir mi acaba? yoksa klima hortumunun falan temizlenmeside gerekiyor olabilir. ankarada şöyle iyi bir volvo ustası lazım bana artık. şu ses olayının amortisörlerden olduğunu tahmin etmiştim üye olup yazmaya fırsatım kalmadan highwaymouse arkadaşım yaptırmış. bendede aynı ses oluyor aynen belirttiğiniz gibi taşlı yollarda. şimdiye kadar ben pek takılmadım aslında. yalnız şöyle bir sıkıntım var..bu araba çok yakıyor azizim. bende birde opel astra cdti var. şehir içi ankara 6.2-6.3 civarında devirli kullanarak yaktırıyordum. şimdi s60la ortalama tüketimim 11.7. arabaya tüp taktırmaya kıyamıyorum ama günlükte 50-60 km arası yol yapıyorum.benzin olarakta kıyamadığım için 97 oktan kullanıyorum. hal böyle olunca lpg firmalarını araştırmaya başladım. prince veya teleflex diyorlar volvo için.. ama çok çok iyi bir usta lazım bana. keşke elimden gelse de benzinli idare ettirebilsem. araştırma sonuçlarımı da yakın zamanda sizlerle paylaşıcam. buna ek olarak performanscı arkadaşlar için söylüyorum. eğer otomatik vites kullanmayı biliyorsanız aracın hiçbir devirde hantal olmadığını ve her gaza bastığımda tepkiyi alabildiğimi söylemek istiyorum. ankara-istanbul otobandan bozma yolunda rahatlıkla 250'yi vurduğumu söylemek istiyorum.150binde bir araç için korkunç bir performans bu. açıkcası bu kadarını beklemiyordum. yine bilenler bilir bu otobandan bozma yolda pekçok viraj ve yokuş var. bilirsiniz otoban düz yoldur mümkün olduğu kadar viraj olmaz.. s60'la virajlara çok rahat 180 ile girebiliyorum. çok basmayı sevmem esasen ancak arabayı biraz zorlamak istedim. yolda birtane yepyeni a4 almış bir adam vardı koltuklarındaki korumalıklar bile duruyor.. adam ankaraya döndüğünde benim yüzümden arabayı satacak sanırsam :) en son direksiyonu hırstan sıkı sıkı tutuyordu.. velhasıl kelam arabaya alışmam biraz sürecek gibi ama şu yakıt işi cidden problem olmaya başladı.. |
Bu mesaja 2 cevap geldi.
| bu arada benimde konsolda 1-2 tane ampül yanmıyor..sizden aldığım bilgiler sayesinde bende değiştirticem. birde arabaya ipod girişi yaptırmayı düşünüyorum malum uzun yolda cd changer yetmiyor. bu arada kol dayamanın önündeki kapak kırık.. nerden temin ederim ve ne kadara mal olur diye düşünüyorum. ben arabaya biraz özendiğim için biraz masraf yapıcam artık ama genel olarak temiz kullanılmış diyebilirim. |
Bu mesaja 1 cevap geldi.
|
Devirdeki titremelerin (bekleme konumunda rölantideyken) sebebi boğaz kelebeği denen parçanın kirlenmesinden kaynaklanabilir. Ben tabii usta değilim. Önceki arabalarımda benzer durumla karşılaşınca boğaz temizliği yapılır ve düzelirdi. Klima üzerinde durmakta da fayda var. Ben de şu fan işini çözecem diye bir kaç gündür kaputu açıp arabanın orasına burasına bakıyorum. Klima ile bağlantılı olarak sık sık birşeyler açılıp kapanır gibi tak tuk sesler geliyor. Heralde klima devreye girip çıktığında oluşan bir ses bu. Şanzıman da ise araba hareket halindeyken vites geçişlerinin ve p-r-d arasındaki geçişlerin sarsıntılı ve sesli olması sorunların ön habercisi diyebiliriz. Bu belirtilere bazen görülebilecek 1-2 sn.lik vites geçişindeki kararsızlığının olmasını da ekleyebiliriz sanırım. Yakıt ise maalesef şehir içinde yüksek ortalamalara çıkıyor. Ben lpg taktırmam. Çünkü yıllık ortlamam 10 bin km. civarında. Günde 50-60 km. yapan için ise ana sütü gibi helal olur... |
Bu mesaja 1 cevap geldi.
| evet benimde bu boğaz kelebeği üzerinde duruyorum.. sevgili dostum sen bu araba işinden iyi anlıyorsun. :) birde yol bilgisayarında şuan bir uyarı veriyor. emisyon sisteminde problem var gibi birşey. yalnız aracın sahibi bu uyarıyı 1 defa önceden verdiğini servise götürdüğünde herhangi bir problem çıkmadığını yol bilgisayarını sıfırlayınca sorunun bir daha ortaya çıkmadığını belirtmişti. acaba aranızda böyle bir sorun yaşayan oldumu. sarı musluk şeklinde ikaz lambası yanıyor.. |
Bu mesaja 1 cevap geldi.
Çalışmadığım yerden sordun hocam... Şaka bir yana başıma gelmediği için bilemiyorum. Sen tez zamanda doğru dürüst bir servisin yolunu tut derim. Güzelcene kafana takılan yerlerine baktır. Belki önemsiz bir şeydir ama gönül rahatlığı içinde binebilmek için emin olmak lazım. Yalnız belki de bildiğin ufak bir bilgi vereyim. Üçgen şeklindeki uyarı işareti sarı ise sorun var ama yolda gitmeni engelleyecek kadar değil anlamı çıkıyor. Kırmızı ise o şekilde arabayı kullanamazsın, önemli sorun anlamı çıkıyor. Buna göre sorunun aciliyet ve ciddiyetini değerlendirme imkanın olur. Bende en çok çıkan hata mesajı "Boot lid open" çözene kadar canım çıkmıştı. Arka bagaj kapağı açık demekmiş. |
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi HiGHWAYMOUSE -- 16 Nisan 2010; 1:31:12 >
Bu mesaja 1 cevap geldi.
|
bak hay sen bin yaşa :) bu bilgiyi bilmiyordum işte.. demekki çok ciddi bir sıkıntımız yok bizim yinede bir gösterelim bakalım iyi bir servise.. :) evet bendede coolant hatası verdi. hemde aldığımın ertesi günü. eyvah dedim hatamı ettik.. kaputu açtım meğerse motor suyu azalmış biraz ekledim canavar gibi şimdi. bu arada bir ufak detay anahtarını ingilterede ürettirmiş.hatta motor suyunun bidonu da alman yapımı.. bu söylediğim parçalar bentley aston martin gibi markalar haricinde çoğunlukla çin malıdır.. arabanın ne kadar kaliteli olduğuna dair bir fikir verdi bana.bir de viraj denge çubuğu olması çok enteresan. süper spor arabalarda kullanılır genelde. akünün arkada olması hoş bir ayrıntı yine de araçta 13lük veya 14lük bir anahtar bulundurmanızda fayda var aküyü başka türlü çıkartamıyorsunuz vidalarla monte edilip sabitlenmiş. aküyü bulana kadarda canım çıktı |
|
Devirdeki titreme gaz kelebeği, rolanti valfi kirliliğinden de olabiliyor. Klima açıldığında devirdeki dalgalanma bana ayrıca aküyü de düşündürdü. Acaba akünüzün gücü mü zayıf da klima elektrik çekince devir düşüyor. Emisyon hatası için katalitik konvertöre baktırın derim. Ankara'da İvedik Sanayii'nde Yiğit Volvo servisi var. Kendileriyle bir an önce tanışmanız sizin için ekonomik olacaktır. Lpg hakkında da bilgi alırsınız. |
Bu mesaja 1 cevap geldi.
|
@Highwaymouse, Sürekli yanan farlar nedeniyle ampul patlatmayla ilgili olarak, ben de farlarla hiç oybanadım ve sürekli yanıyor, hatta benim de aklıma geliyordu, sürekli yandığından dolayı sık ampul değiştirir miyim diye ancak 30 aydır başıma böyle bir şey gelmedi. "Çok sık" tan kastınızı bilmiyorum ama gerçekten çok sık ise sorunun başka bir sebebi daha olabilir; dikkat. |
Bu mesaja 2 cevap geldi.
|
@Hesheit, Bende de müthiş bir algıda seçicilik olayı var. Yolda ne zaman "bir parça" Volvo görsem hemen inceliyor ve içimden "Hmm Volvo, evet!" diyorum. Hastalık gibi bir şey bu. |
Arabayı alalı bir buçuk sene oldu diyebilirim. Bu zaman zarfında üç kere arka stop, fren lambası grubundan ampül değişimi oldu. Ön kısa farlardan ise biri sağ biri sol olmak üzere 2 kere değiştirmek zorunda kaldım. Ve bir kaç kere de yol bilgisayarı uyarı verdi; arka stopları kontrol ettim. Patlak ampül yoktu ama yanmıyordu. Tak çıkar yapınca yanar hale gelmişti. Önceki Golf'ü düşününce 5 yıllık kullanım sürem boyunca bir veya iki tane ampül değiştirmişimdir. Bu yüzden yani bana sık oluyormuş gibi gelmesinden uzun yolda gece yarısı vs. bir şey olursa diye arabada yedek ampül bulundurmak gibi bir düşünce dahi oluştu. |
Aracınız hayırlı olsun, kazasız belasız güle güle keyfini çıkara çıkara kullanın.Kol dayama kapağı maalesef tek olarak satılmıyor, alt ünitesi ile birlikte komple almak zorundasınız.Fiyatı ise 180-200 TL gibiydi doğru hatırlıyorsam.Ipod girişi için de önerim teybin aux girişi olup olmadığına baktırmanız.Gerçi 10'lu changer bana İstanbul-Ankara arasında fazlasıyla yetiyor, hiç ipod ihtiyacı hissetmedim. Lpg için tavsiyem Prince olacaktır.Teleflex servisinin fazla yaygın ve tanınmayan (en azından ülkemizde) olduğunu biliyorum.Ha diyeceksiniz ki Prince yaygın mı? Hayır o da değil kanımca ama diğer markalarda başta olabilecek problemler Prince de olmayacaktır.Teleflex ise bağlantı ekipmanlarının gizli olmasından dolayı bir zamanlar ilgimi çekmişti.Sonuçta Lpg taktırıken markanın önemi kadar montajını uygulayan ustanın da önemi çok büyük. Çok yakmasından hepimiz muzdarip durumdayız ama 180-250 arası süratlerde hangi aracı kullanırsanız kullanın sarfiyat maksimum olacaktır.Lpg ile de bu süratlere çıkabiliyorsunuz ama yükkek hızları tavsiye etmem.Ben aracı aldığımda Tartarini marka lpg vardı üzerinde, başlarda biraz uğraştırdı ama evo sınıfı lpg enjektörü takıp yazılımı değiştirdiler, şimdi çok memnunum.Yaygın ağı da var. Şu ampul konusunda diğer arkadaşların yaşadıklarına hayret ediyorum çünkü benim başıma pek gelmedi sadece konsolda 1 tane yanmıyordu onun da nasıl olduğunu burada anlattım.Normal farlara gelince, ben orjinal farları çok yetersiz bulduğum için 1 sene önce xenon taktırmıştım, hala da kullanıyorum , arıza ışığı filan yakmadı, kısaca memnunum. Bir diğer konu da aracın sizinle konuşuyor oluşu.Başlarda bu konuşmasını sempatik buluyordum ama daha sonraları bir yazı çıktığında hiç hoş şeyler söylemediğini anladım.  Genelde "boot lid open-bagaj açık",".....door open-....kapısı açık","coolant level low-motor suyu eksilmiş" çıkıyordu ama sonraları başka yazılar da çıkmaya başladı "low voltage service required- düşük voltaj şarj dinamosu arızası (bu yazıyı görürseniz 10-15 km anca gidebiliyorsunuz sonra araç kalıyor)",frene her basışta "check rem- rear electric module, arka elektrik modülünü kontrol ettirin","alarm triggred check car-alarm devreye girmiş aracı kontrol edin (siren bitikse bu yazı her sabah çıkıyordu)".Bir kere de anahtardaki çipi tanımadı, gene malum mesajlardan biri çıktı bayağı paniklemiştim servisle konuştuktan sonra marşa yeniden basınca düzeldi. Özetle kerata başlarda epey uğraştırdı ama şeytan kulağına kurşun uzun zamandır bir aksilik yok. Hayırlı sürüşler dilerim |
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi cburakreis -- 16 Nisan 2010; 20:37:15 >
Bu mesaja 1 cevap geldi.
|
Arkadaşlar kolay gelsin.. Kütahyada sevgiler. Bende gaz taktırdım. Bunu sizinle paylaşmak istedim. Teleflex'in Volvo'nun fabrika çıktısı gazı olduğunu söylediler 15 mart 2010 tarihinde s60 otomobilime Teleflex GFİ gaz takdırdım. teleflex'i daha önceki aracım olan Saab 9-5 Aero 2.3 turbo aracıma takdırmıştım. 1.5 yıl kullandım memnundum. Bundan dolayı yeni aldığım Volvo'ma da teleflex bağlattım. Yaklaşık 1 aydır kullanıyorum. Yüksek süratlerde herhangi bir sıkıntısı da yok. Gazdan benzine geçiş falanda olmuyor. Ben Ankara taktırdım. Bilgilerimi paylaşmak istedim. Saygılarımla. |
Bu mesaja 1 cevap geldi.
|
Bugün tekrar servise gittim. Klima gaz kaçağı için. Radyatörün yanındaki klima kompresörüne giden metal kablonun vidalandığı yerde hafif bir çatlak var dedi klima ustası. Orasını söküp kaynak yapması için klima ustasına o boru bırakıldı. Ring denen ufak contalar da ezilmiş. Onlarda değişildi. Ayrıca Bülent Usta geçen gün radyatör temizliği tavsiye etmişti. Fırsat bu deyip beklerken radyatörler de söküldü. Radyatörler diyorum, bana ilginç geldi tam 3 tane bitişik radyatör grubundan oluşuyor s60'ın radyatörü. 3'ünü de söküp basınçlı su ile yıkayıp sonra da basınçlı hava tuttular. Ustanın dediğine göre radyatörlerin tıkalı olması daha sık fanın devreye girmesine ve dolayısıyla yakıt tüketimine bile olumsuz etkisi oluyormuş. Çekişi dahi düşürüyormuş. Radyatör içindeki su mecburen boşaltıldığı için yeniden antifrizli su kondu. Ayrıca arka fren balatalarını değiştirttim. Onlar ben alalı değişmemişti. Disklere gerek yok dediler. Alman malı balata taktılar ama markasını unuttum. 80 TL. idi iki teker için. Fren hidroliğini de değiştirttim. Bu yalnız biraz zahmetli bir değişim oluyor. Disklerin olduğu yerden birer vida söküp eski yağ boşaltılıyor. Bu arada hava yapmasın diye peyderpey yeni yağ haznesine konuyor. Frenlere falan bakarken rot kollarının bağlı olduğu burçların içindeki plastikimsi yerlerin kırılmaya başladığını gördük. Çok acelesi olmadığını söylediklerinden bir dahaki sefere erteledik. Bu konuda zaman zaman bahsettiğim ön taraftan gelir gibi olan "giyuukkk" sesini sordum. Direksiyonun konumundan bağımsız bir sesti bu. Ve arabanın hızı ile doğru orantılı artan bir sesti. Yani araba hızlandıkça daha sık bir şekilde peşpeşe giyuk...giyukk yapıyordu. Ama bazen bir kaç ay hiç yapmadığı da oluyordu. Bazen de bir iki yapıp kesiyordu. Onun için ise tekeri döndüren kolun teker tarafına yakın ucunda bir parça var. Adını bilmiyorum. O çok tekere yakınmış. Teker döndükçe ona sürtme yapıyordur da ondan oluyordur diye o parçayı biraz 2 cm. kadar geri çekti. İnşallah düzelmiştir. Çünkü insanı tedirgin eden bir ses çıkıyordu, olduğu zaman. Gelirken rastlamadım bu sese ama zaten her daim olmadığından teşhisin doğruluğu için zamana ihtiyaç var. En son şu alarm işini çözmek istedim. Ustalar da baktı ama çalıştıramadılar. Hatta kokpitin ortasında ön camın oralarda kırmızı bir ışık yanıp sönmeliymiş. Ama ben hiç öyle bir ışığa rastlamamıştım. Sorunu çözemeyince elektrikçi çağıralım dediler. Bir müddet bekledikten sonra geldi. O da sigortalara baktı. Sorunu anlayamadı. Buradaki bilgisayarlar bu arızayı tespit edemez Volvo'ya (sanırım evo'yu kastetti) götürmemiz lazım. O da bugün yetişmez dediler. Değişik bir sorun var yani. Ama ilginçtir yol bilgisayarı hiç bir uyarı vermiyor. Sigortalarda sorun yok. Hatta kapıyı anahtarla açınca araba anahtarla çalışmamlıyımış. Ama benimki çalışıyormuş. İmmobilizer bile devreye girmiyor falan dediler. Bugünün de özeti böyle...Kurcaladıkça birşeyler çıkıyor yani... |
Bu mesaja 1 cevap geldi.
|
Nerdeyse unutuyordum... Radyatör, hortumlar vs. yerine takıldı. En son bir parça kaldı. Radyatörün üst tarafından hava filtresinin olduğu yere doğru giden kol büyüklüğünde plastik hava giriş parçası... Usta uğraşıyor uğraşıyor bir türlü yerine sığdıramadı. Bir başka getir falan dedi çırağa. O da olmadı. Ben şaşırdım. "Yaw Usta, benim arabadan çıkan parça nerede?" dedim. "Senin arabadan bu parça çıkmadı. Biz elimizdekilerden deniyoruz." demesin mi? Düşün düşün, hakkaten de ben öyle bir parça hatırlamıyorum. Az bir şey gözümde canlanıyor ama...Neyse sonra bir tane buldular uyanından ve taktılar. Bir ihtimal diyorum, ilk servise gittiğimde falan bu parça söküldü ama takılması unutuldu. Ben de en az bir sene bu şekilde arabayı kullandım. İkincisi, takılan monroe amortisörü sordum; yağlı mı havalı mı diye...Hem yağlı hem havalı tip amortisörmüş bu. Araba havaya kaldırıldığında üzerindeki yazıdan reflex modeli olduğunu gördüm. |
Bu mesaja 1 cevap geldi.
|
@HiGHWAYMOUSE hocam monroe nun reflex serisi ise iyidir. biraz daha yumuşaktır orjinale göre. ayrıca esasen gazlı amortisördür. içiniz rahat olsun. güzel bir ürün almışsınız. |
Bu mesaja 1 cevap geldi.
Diyorum ya işte, anlatım güzel.
Bir de sıkıntı ne olursa olsun çözülmüş olması da pozitif bir durum.
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle