Teknoloji Haberleri
Aşağı Git
Tüm Forumlar
Motorlu Araçlar Dünyası
Markalar
Volvo
VOLVO S60-I (2001-2010): Sorular, Cevaplar ve Dostluklar
Bu konudaki kullanıcılar: 4 misafir, 2 mobil kullanıcı
7560
Cevap 626494
Tıklama 0
Öne Çıkarma
Cevap 626494
Tıklama 0
Öne Çıkarma
-
Cevap: VOLVO S60-I (2001-2010): Sorular, Cevaplar ve Dostluklar (21. sayfa)
| Bir de bu S60'larda spor şasi olayı var. İzmir volvoda çalışan bir arkadaşın ifade ettiğine göre bu spor şasi S40'a göre daha sert bir süspansiyon sağlıyormuş. Ben de satılık bir s60'ı kısa bir süre test ettiğimde sert süspansiyonlu gelmişti. |
Bu mesaja 1 cevap geldi.
|
Bugün yakındaki bir oto elektrikçiye gittim; yanmaz olan alarm düğmesini yaptırmak amacıyla...Usta cesaret edemedi. "Ön göğüs sökülmesi gerekir" dedi. Düğme tırnaklı falan bir şeydir, şöyle çekince gelir diye düşünüyordum ama usta öyle söyleyince "kalsın" dedim. Gerçi usta Volvo'dan da anlamıyor. Ne kadar doğrudur bilemiyorum... Süspansiyon olayına gelince, s60'ın süspansiyonları sert sınıfında yer alır diye düşünüyorum. Heralde konunun ilk başlarında da değinmiştim. Golf confortline, s60'a göre çok daha yumuşak süspansiyonlara sahip. Yumuşak süspansiyonların olumlu yanları olduğu gibi olumsuz yanları da mevcut. Olumsuz hanesindeki en önemli nokta ise yol tutuşunun daha zayıf olması gelir. Ayrıca bozuk satıhlardaki fazla esnemesi arabanın altının, ön çamurluğunun bir yerlere sürtme riskini de arttırıyor. Ben şahsen bir arabada yol tutuşuna çok önem verdiğim için tercihimi sert süspansiyondan yana kullanırım. Ama bunun yanında tam emin olmasam da benim s60'daki tıkırtı fazlalığında bu sert süspansiyonlarının etkisi olduğunu düşünüyorum. Bu da olumsuz yanlarından biri... |
Bu mesaja 1 cevap geldi.
Bugün senin uyarın doğrultusunda kendim bir deneme daha yaptım. O bahsi geçen düğmeye basarak "full guard" durumuna geçirdim arabayı. Kontaktan anahtarı çıkardım. Ben arabanın içinde olduğum halde uzaktan kumanda ile arabayı kilitledim. Ve yaklaşık 1 dakika kadar neredeyse nefes bile almadan içeride hareketsiz bekledim. Sonra hareket ettim. Arabayı salladım. Kollarımı kaldırdım, indirdim. Dışarıdan gören olduysa "deli mi bu ne?" demiştir heralde  Olmadı içerden kaputu açtım; yine olmadı. Arabayı stop ettikten sonra ama kontağı tamamen kapatmadan, yani kontak anahtarı yarım çevrili konumdayken düğmeye tekrar basılırsa tam hatırlayamıyorum "...guard manuel" gibi bir konuma geçiyor ve düğme üzerindeki turuncu ışık yanıyor. Bu durumda iken de bir değişiklik olmadı. |
Bu mesaja 1 cevap geldi.
| Benim de önceki aracım Golf IV idi. Süspansiyonları gerçekten çok yumuşak idi. Viraj dönerken neredeyse devrilecek diye korkuyordum. Tümsekleri atlarken de fazla esniyordu. Araca beş kişi binince resmen kaplumbağa gibi çöküyordu. Ama konforluydu da. S40 I, S60 I ve S80 I'de durum farklı. Farklı karakteristiği olan araçlar. Bambaşka bir mühendislik görmüşler. Doğrusu bu kasaların altına yumuşak süspansiyon riskli dahi olurdu. Golf IV bir istisna idi ama; Volvo S40 II ve S80 II'de çözümü buldu. Hem yol tutuş arttı hem de konfor. Yeni S60'ın da bu yolda gideceğine şüphem yok. Zaten yeni Volvoların eskilerden daha üstün olduğu iki yön var: yolu daha az hissetme-daha iyi yol tutuş ve daha fazla güvenlik. Bunlar dışında eskiler üstün. |
|
@Higwaymouse, Tekrar selamlar uzun bir aradan sonra.Sanırım alarm, süspansiyon ve yanmayan ışık konusunda birkaç yardımım dokunabilir, tabi buradan :) Lamba konusu: öyle göğüs sökmeye filan hiç mi hiç gerek yok, dikkatli bakarsan oradaki düğmelerin bulunduğu yer blok halde, yani kenarından tırnaklarını ayırdığın zaman alttaki düğmelere ve yanmayan ampule ulaşabilirsin.Ama bunu sen yapma çünkü açsan dahi garip bir ampul olduğundan ancak servislerde bulabilirsin.Çok kısa bir işlemi var ehil eller için. Alarm: Bildiğimiz alarmlar gibi değil.Öyle darbeye filan tepki vermiyor.Siren diye bi parça var ve maalesef bizim araçlarda en çok değişen parçalardan biri.Pc için bios pili gibi düşünebilirsin.Bir ömrü var ve tükenmeye yakın araç durduk yerde flaşörlerini yakıyor, sunroof açılmıyor, ön göğüsteki kırmızı ışık sanki biri araca girmiş gibi yanıp sönüyor, marşa basınca "alarm trigred check car" gibi menüde yazılar görüyorsun vs vs.Konudan çıkmadan alarm olayına dönelim.Benim siren değiştiği zaman kontrol etmek için senin yaptıklarına benzer şeyler yaptım, usta gülerek aracın açık camından alarm kurulu iken kaputu açtı ve ortalık siren sesinden geçilmez oldu.İçerdeyken de bu böyle.Eğer yazdığın gibi kaputu da açtıysan sirenine bir baktır derim, belki değişme zamanı gelmiştir. Süspansiyon: Sevgili hesheit volkan.d arkadaşa sormuş ama onun aracı yanılmıyorsam 2.5 awd bu da sert amortisötlü araç demek.Yani s60larda 2.0'dan farklı olan araçlar T5 ve AWD'dir.Bunlar daha devirli araçlar olduklarından arka amortisörler 2.0'a göre daha serttir ve virajlarda araç kontrolünde büyük fark sağlar.Tıpkı ben de voldan.d gibi diğer araçlara nazaran T5imde şehir içinde sert süspansiyonun dezavantajını hissediyorum.Araç oldukça sert tepki veriyor.Bir BMW veya Mercedes gibi yumuşak değil ,oldukça hissedilir şekilde sarsılıyor. Umarım bi nebze yardımım olmuştur, bu arada siren fiyatı 350 gibi birşeydi yanılmıyorsam. Selamlar |
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi cburakreis -- 22 Mart 2010; 17:43:14 >
Bu mesaja 2 cevap geldi.
|
@cburakreis Sağolasın, oldukça yardımcı olacak bilgiler. Ben cesaret edip mecbur kalmadıkça o düğmenin olduğu bloku sökemem. Tırnağını veya başka bir yerini kırarsam yanlışlıkla çok pişman olurum. Arabada beni en etkileyen yerlerden biri zaten kokpit. O bölgede kusur olması beni daim rahatsız eder. Bu yüzden servise yolum düştüğünde baktırırım artık. Ama atalarımız "Bil de yapma!" demişler.  Nasıl söküleceğini bilmek faydalı oldu. Alarm konusuna dönersek, arabanın ikinci sahibi olduğumdan öncesinde senin bahsettiğin sunroof açılmaması, uyarı mesajı vermesi gibi belirtiler verdi mi bilmiyorum. Benim kullanım sürecim boyunca rastlamadım. Tabii burada bir soru aklıma geliyor. Eğer siren önceden bitmiş ve değişmemiş olsa uyarı mesajı gibi belirtilerinde devam etmesi gerekmiyor mu? |
Evet işlem çok basit, ama kesinlikle bilen biri yapmalı, deneme yanılma yoluyla yapılırsa zarar verme ihtimali çok yüksek. Ve orijinal ampul kullanmak lazım. Çünkü lambanın orijinalinin üzerinde mavimsi renkte bir kılıf var ve kokpitte görünen esas yeşil rengi bu renk veriyor (ışık sarı kılıf ta mavi olunca birleşimi yeşil oluyor galiba). Normal ucuz olan piyasa işi beyaz renkli-sarı yanan ampul takınca yeşil renk te sarıya dönüyor ve kokpit çok kötü görünüyor, tüm lanbalar yeşil, o lamba sarımsı. Bu lambayı orijinaline yakın bir renge boyatıp takarsanız bu durumda da olması gereken yeşil renk çok soluk kalıyor. Lambanın orijinali 10 tl. gibi olması lazım. Macera aramayın ve bilen bi yerde orijinalini taktırın. Saygılar. |
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi bayugur -- 4 Nisan 2010; 14:35:05 >
Bu mesaja 1 cevap geldi.
Teşekkürler durumu anladım. Servise yolumu düşürüne kadar bekliyeceğim... |
Bu mesaja 1 cevap geldi.
|
Dün gece şehirler arası bir yolculuk yaptım. Yaklaşık 400 km.e... Ortalama hızım ise sanırım 115/120 km/sa. arasıydı. (Anadolu otobanı) Arabada 4 kişi idik. Az yakacağım diye özel bir çaba sarf etmedim. Yol bilgisayarını sıfırladım. Sonuç beni memnun etti. Ortalama değer:7,6 lt. Bu arada önceki mesajlarımda anlatmaya çalıştığım devir dalgalanması sorununun, şanzıman yağı değişiminden sonra kalmadığını bu uzun yol yolculuğunda da teyit etmiş oldum. Benzer sorun yaşayan bir arkadaş çıkarsa alternatif çözüm olarak aklında bulunsun. |
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi HiGHWAYMOUSE -- 8 Nisan 2010; 20:04:20 >
|
Bugün bir işim nedeniyle anadolu yakasına geçmiştim. Dönüşte ani bir kararla nasılsa yolumun üstünde diye maslaktaki gençler servise uğradım. Arka aydınlatması yanmaz olan düğmeyi yaptırdım. Yalnız o iş için elektrikçiye götürdüklerinden nasıl söküp yaptıklarını öğrenme imkanım olmadı. 10 TL.ya hallolmuş oldu. Ayrıca arka sağdan gelen sesin kaynağını bir türlü bulamamıştım. Ufak bir deneme sürüşünden sonra amortisörden olduğunu söylediler. Teki değişmezmiş. Çifti ise 240'a olur dediler. Ben de değiştirttim. Gerçektende ses kalmadı. İnşallah imkanlar müsait olursa bir dahaki sefere ön amortisörleri de değiştirebilirim. Polen filtresi de çok kirlendiği için onu da değiştirttim. O 50 tl. Karbonlu olsa 100 TL.imiş. Klima gazından şüpheliniyordum. Bir klimacıya gidip kaçak var mı diye kontrol edilip gaz ilave ettiler. Direksiyon hidroliğinin hortumunun yağ kutusuna girdiği yerden yağ kaçırıyordu. Hortumun ucunu kesip yeni kelepçe ile bağladılar. Direksiyon hidrolik yağını da bu vesileyle değiştik. Bir kaç ufak tefek işler ve genel kontrol yapıldı. Yalnız klima ustası biraz kafamızı karıştırdı. Motorun önündeki fan, motor soğuk olsa bile klima açıldığı anda yavaş kademede dönmeye başlaması lazım dedi. Ama orada çalışmadı. Servis ustası da ayrıyeten baktı ama tam anlayamadı. Çünkü o baktığında fan çalışıyordu. Fakat klima devrede olduğu için mi yoksa motoru soğutmak maksatlı mı çalışıyordu bilemedi. Bilgisayarda da bir sorun gözükmedi. Bir ara radyatörü temizleyelim arabanın çekişi dahil çok faydasını görürsün dedi. Ben de olur dedim ve ayrıldık. Bu günlük haberler bu kadar... Ek: Amortisörlerin markası "monroe" idi...Nedir ne değildir bilgisi olan varsa paylaşırsa sevinirim. |
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi HiGHWAYMOUSE -- 14 Nisan 2010; 17:25:05 >
Bu mesaja 1 cevap geldi.
|
Son zamanlarda ilk vites gecislerini hissetmeye basladim. Piskolojikmi degilmi bilmiyorum ama sanki birinci, ikinci ve ucuncu viteslerde bariz sekilde hissediliyor. 3 gun once (gecen haftasonu) istanbuldan izmire geldim. Biraz hizli geldim, birkac defa 200 ve uzerini gordum. Arabayi yorduk biraz bununla alakasi varmi bilmiyorum :) |
Bu mesaja 1 cevap geldi.
|
@HiGHWAYMOUSE hocam sağ arkadan gelen sesten ben de muzdaribim. baktırdım, burçlarda falan bir şey yok. sanıyorum ki benim de sorun amortisörler. ayrıca klima gazından ben de şüpheleniyorum bu hafta sonu bakmayı planlıyorum. amortisör konusunda bir iki bilgi vermek isterim. ancak bir de sorum var. takdırdığınız amortisör gazlı mı yağlı mı? gazlı ise sorun yok ama yağlı ise değiştirin ya da paranızın büyük bir miktarını iade alın çünkü bunlarda tavsiye edilen süspansiyon gazlı olanlar. monroe konusuna değinelim. bu firmaya layıkıyla amortisör üreten 3 tane firma var. kalite sırasına göre bilstein, sach-boge ve monroe. sachs-boge arabanın orjinali. bilstein en iyisi ama çok pahalı. monroe ise uygun fiyatlısı. ancak bu demek değildir ki monroe kötü. tam tersine bu 3 firma da sektörün en iyi firmaları. sachs-boge mercedesin de üreticisi, bilstein porschenin süspansiyon üreticisi. monroe konusunda içiniz rahat olsun. fiayt olarak da pahalı sayılmaz. zira sachs-boge'nin fiyatı monroe'nun 1.5 katı, bilstein de sach-boge'nin 2 katı fiyatına sahip ve bilstein'i fiyatından dolayı Türkiye'de bulmak çok zor. kısacası hayırlı olsun. |
Bu mesaja 1 cevap geldi.
|
@noktanınsabiti Dostum, doğrusu ben bu akşam netten biraz araştırana kadar amortisörlerin gazlı veya yağlı olarak iki çeşidi olduğu hakkında bir bilgim yoktu. Niyetimde değiştirmek düşüncesi olsaydı önceden araştırıp giderdim ama o imkan da olmadı. Dolayısıyla takılan yağlı mı, gazlı mı bilemiyorum. Sadece üzerinden çıkanlara dış görünüm olarak çok benzediğini söyleyebilirim. Dışındaki plastiğimsi amortisörün içine girdiği parça az daha geniş gibiydi fark olarak. Ustanın çırağına "bir sorun olur mu?" diye sorduğumda "yok abi, bu s60 için üretilmiş zaten" dedi. Klasik tamirci lafları olduğunu bildiğimden üstelemedim. Sonra kutusunun üzerinde belki s60 veya Volvo gibi bir ibare görmek için bakındım ama göremedim. Arka sağdan yoğun bir şekilde özellikle parkemsi yollarda çıkan lıkırdımsı sesler kalmadı. Hatta arkanın sessizliğinden önü dinlemeye başladım ki sanki arkalar kadar olmasa da önler de değişse iyi olacak gibi. Ama çok acelesi yok tabii... Çıkan tıkırtıları kesmek için neler denemedim ki...bagajı komple boşalttım. kriko vs. parçaları iyice sardım sarmaladım. Hatta bagaj döşemesini tamamen çıkarıp denemeler yaptım. Emniyet kemerlerini bağladım. Ve en son arka koltukları yatıran kolun bağlı olduğu kabloları içten sallanıp da kaportaya çarpıyodur diye koli bantı ile tutturdum. Ama çözüm getirmemişti. Usta amortisör deyince biraz tereddütlü yaklaştım. Ya o kadar para verip düzelmezse diye. Çok şükür düzeldi...  |
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi HiGHWAYMOUSE -- 14 Nisan 2010; 2:44:43 >
Bu mesaja 1 cevap geldi.
|
@HiGHWAYMOUSE Hocam, benim size gazlıyı tavsiye etmemin sebebi yağlı amortisörlerin bir süre sonra içerisindeki yağlarda basınç ve hareketten dolayı kavitasyon adı verilen köpüklenmeler görülüyor. bu köpükler de amortisörün yapısını bozuyorlar. yani yağlı amortisörler aynı komforu uzun süre devam ettiremiyorlar. ayrıca yağın yoldaki bozukluklara tepkisi gaz kadar iyi değil. sonuç olarak gazlı olan hem daha uzun ömürlü hem de daha hassas(yoldaki kasislerde vs). ustayı arayıp takılan ürünün çeşidini sorarsanız iyi olur kanaatindeyim. eğer bu imkan yoksa, ürünün kutusu varsa model numarasından da kontrol edebilirsiniz monroenun sitesinden. benim de bilhassa sağ arkadan gelen acaip bir tıkırdı,lıkırdı var. hafif engebeli yolda resmen işkence ediyor. ben de aracın heryerin baktırdım. artık yavaş yavaş aracın görünmeyen bir yerinde bir vidanın gevşediğini ve ses yaptığını düşünmeye falan başlamıştım. sizin sorunun amortisör değişimiyle çözülmesi benim için bir umut oldu. olmazsa yakın zamanda ben de değiştireyim. |
Bu mesaja 1 cevap geldi.
|
Monroe'nin web sayfasını falan biraz dolaştım ama benim arabaya takılanın hangisi olduğunu çıkaramadım. Sadece reflex diye geçen modeli biraz çağrışım yaptı gibi ama yanılma ihtimalim yüksek. Amortisör ve çeşitleri ile ilgili genel bir bilgi edinmek isteyenler ise rastladığım şu siteye bakabilirler. http://www.sektoryayincilik.com/yedekparca/detay.asp?y=156 Bu arada şu fan ve klima ilişkisinden haberi olan var mı? Yani araba soğukken bile klima açıldığı anda radyatörün önündeki fan çalışmaya başlar mı? (yavaş bir şekilde) |
Bu mesaja 1 cevap geldi.
|
sn highwaymouse foruma sizin sayenizde üye oldum diyebilirim :).. 2 ay önce evimizin önünde duran arabamıza birinin vurması sonucunda aracımız pert olmuştu. o tarihten beri araba almaya çalışıyordum. s60 ile ilgili o kadar doyurucu bilgiler verdinizki bende s60 almaya karar verdim. forumdaki diğer volvocu arkadaşlarada teşekkürü bir borç bilirim. en nihayetinde 1 hafta önce volvo s60 2.0t aldım 2001 model ilk sahibinden.. bundan sonra sizinde müsadeniz olursa bu topicte bende hem görüşlerimi hemde sorunlarımı sizlerle paylaşmak istiyorum. biliyorsunuz volvo zor bir araba bir mercedese bmw'ye göre.hem parçalar yönünden hemde yaşadığımız sorunları dile getirirsek kanaatim daha sağlıklı ve bilinçli tüketici olacağımız yönünde.. saygılar |
Bu mesaja 1 cevap geldi.
Aramıza hoşgeldin. s60'ın hayırlı olsun. Allah (c.c.) güle güle huzurlu günlerde kullanmayı nasip etsin. Forum hepimizin; görüşlerini yeri gelir sorularını ve sorunlarını yazmandan şahsım adına ancak memnuniyet duyarım. Verilecek cevaplardan hepimizin yararlanma ihtimali olacaktır. Ben bazen çok detay noktalara kadar inebiliyorum yazarken. Haklı olarak belki bazı arkadaşlar "yaw bu kadarcık ehemmiyetsiz bir şey de yazılır mı?" diyorlardır. Ama ben, bakarsın bir gün birisi çıkar atıyorum google'da arama yaptırırken bilenler için küçük ama kendisi için önemli bir konuda buradaki bilgilere ulaşıp sorununu çözebilir diye düşünüyorum. Şu arkadan gelen tıkırtı meselesi örneğin...Basit bir şey gibi gözükürken yıllarca insanın kafasını şişirip arabadan soğumasına bile sebep olabiliyor. Amortisörden olabileceği hiç aklıma gelmemişti. Neyseki bulduk. Bu arada evvelki gün kaskoyu yenilettim. 1025 TL. tuttu. Full kasko. Bu sefer geçen seneki gibi muafiyetli kasko yaptırmadım. %30 hasarsızlık indirimi kazanmışım. %25'de eşimden dolayı mensub indirimi derken emsallerine göre uygun bir fiyat oldu diye düşünüyorum. Ayrıca bugün klimadaki gaz eksilmesinden şüphelendiğimden, o önceden bahsettiğim malum yeri kontrol ettim. Ufaktan yeşilimsi bir sıvı dışarı çıkmış. Servisi aradım. "Gaz kaçırıyor anlaşıldı. Müsait olunca gel bakalım" dediler. Öyle mi böyle mi derken bir sene sonra kaçak yerini bulduk yani... |
Bu mesaja 1 cevap geldi.
|
@W.Bey, Aramıza hoş geldiniz. Aslında haklısınız, HİGHWAYMOUSE öyle ballandırarak anlatıyor ki, bazen benim bile bir S60 daha alasım geliyor. |
Bu mesaja 1 cevap geldi.
Konuyu açalı sanırım bir buçuk sene kadar oldu. Memnuniyetimden çok sorunlar ve çözüm yollarına yöneldik ki bazen diyorum kendi kendime "Ben s60 alacak olsam ve burada yazılanları okusam heralde vazgeçerdim." Ama tersi oluyor, şaşmamak elde değil... Hatta bazen eğer arabayı satarsam alacak kişi elbet arabanın geçmişini öğrenmek isteyecektir; "Al bu web adresini, oku!" diyeyim diye düşündüğüm de oluyor. Neyse lafı uzatmıyayım...dün yaz lastiklerine dönüş yaptım. Şu lastikler bir eskisin, bir daha yaz-kış lastik uygulaması yapmayı düşünmüyorum. Kış başı verdik lastikçiye 50-60 TL. Yaz başı oldu yine değiştir ver para...Bir de indir-çıkar taşıması, uğraşması. Az da km. yapıyorum. 3-4 sene hep bu değişiklikle uğraşmam lazım. Bu yüzden aklınızda olsun; Michelin Alphine 205*55*16, çok az kullanılmış (yaklaşık 10 bin km.diyebilirim), diş derinliği oldukça iyi durumda lastikleri satabilirim. |
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi HiGHWAYMOUSE -- 15 Nisan 2010; 20:12:13 >
Bu mesaja 1 cevap geldi.
Doğrusu herşey tahmin ettiğim gibi çıktı. S40 I'in de şehir içi verileri S60 I ile aynı maalesef. Memlekette o kadar çok çukur, tümsek, yol yarığı, kanalizasyon kapağı var ki... Örneğin İstanbul'da bunlarsız 5 mlik yol kalmadı. Bu durumda S60 I'e sıçramak şehir içinde katur kutur gitmeye engel olamayacak gibi duruyor.
Yeri gelmişken EVO'da çalışmış bir Volvo ustasının bir öyküsünü anlatayım: Bir gün İsveç'den bir heyet gelmiş EVO'ya. Araçlarla ilgili şikayetlerini sormuşlar. Ustalar da S70'de trim sesi olduğunu söylemiş. İsveçli ekip de peki bir test edelim demişler. Araca atlayıp EVO'nun arkasındaki sanayi içindeki yola benzemeyen yola çıkmışlar. Yolda taşlar yere gömülü vs. imiş. İşte bakın demişler, ses geliyor. İsveçliler arabadan inip yollarınızı yaptırın demiş ve çekip gitmişler.
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle