Motor konularında bilgisi kuvvetli arkadaşlar var hesheit, volkan.d, cburakreis gibi. Onlar cevaplasa daha iyi olur. Ama nacizane diyebileceğim: T5 denen ile 2.0T'nin yakıt tüketimleri sanırım birbirine çok yakın. Dolayısıyla tek endişelenecek nokta vergisi oluyor. Eğer motor hacminden kaynaklanan vergiyi ödemek gözünde büyümeyecekse elbette t5 almak daha hoş olur. Otomatik vites işine ise ancak mantıksal yaklaşabilirim. Öyle çalışmasını, teknik yapısını falan bilmiyorum sonuçta. Mantıksal yaklaşırsakta her türlü ani hareket arabanın sadece şanzımanına değil diğer unsurlarına da zarar verebilir. Ama dikkat edilirse verebilir diyorum. İlla da iki gaza bastık diye araba bozulacak hali yok. O korku ile de arabadan zevk alınmaz. En güzeli orta yolu tutmak. Her zaman kaçınamasan da gereksiz ani haraketlerden uzak durmak en azından aşırılıktan kaçınmak faydalıdır. |
Sanırım daha önceleri bu konuda kısaca bir tartışma geçmiş olsada bende hala net bir fikir yok. Kısmetse ilk otomatik arabam olacak o yüzden kafama takıldı ve tekrar gündeme getirmek istedim. Dur kalkların prime time olduğu anlarda her seferinde vitesi N ye mi almak mantıklı yoksa D de duruken frene basıp arabayı kasmak mı? Bu sırda fren sistemine ve tekerleri döndürmeye çalışan motora ve şanzumana bir yük bindirmiş olmuyormuyuz? Yada frene basıldığında vites D konumunda olsada motorla iletim sistemi arasında ilişkiyi kesen bir sistem varmıdır bu araçlarda. Sorum cahilce gelebilir lütfen kusuruma bakmayın, gerçekten çucukken dolap kapanınca içerde ışık sönüyormu sorusunun cevabı kadar merak ediyorum bu konuyu. Maalesef 100 kg civarıyım :) ve şanzıman civarına sığmam zor. Bu merakımı ancak bu teknolojiyi iyi bilen biri giderbilir diye düşünüyorum . Şimdidden teşekkürler. Ayrıca renk konusunda ve araç seçimimiz konusunda bir çift laf etmek gerekirse klasik bir deyiş vardır '' Zevkler ve renkler tartışılmaz'' bu arabaları ve renklerini beğenip aldıysak ve keyifle biniyorsak sorun yoktur. Satarken rengini beğenmeyen gider başka rengini arar arkadaşlar. 2. elde piyasada renk genelde en az sorun edilen şeylerden biri gördüğüm kadarı ile. Şahsen SUV araç bakarken ve bu paraya çok güzel araçlar bulmuşken S60 ı görünce ve Volvo aşkım galip gelince rengine bakmadım bile... |
Benim bilgisi kuvvetli arkadaşların yazdıklarından öğrendiğim eğer uzun süre örneğin 1 dakikayı geçecek bir bekleme süresi varsa vites N konumuna alınabilir. Amma bu illa ve gerek şart değildir. Araç D konumundayken de eğer frene basmak suretiyle durulduysa motor ve şanzıman arasındaki bağlantı kesiliyor. Bunu aracın devir saatinin rolantide olmasından da anlayabiliriz. Hatta giderken frenlemelerde bile yani araç tam durmamışken bile, vites D konumunda olmasına rağmen belli bir noktadan sonra devrin rolanti devrine geldiğini gözlemleyebiliyoruz. Diğer bir nokta, forumdaki meteg ustanın bir yazısında görmüştüm. Otomatik viteslerde N konumunda şanzıman yağlaması olmuyor. Dolayısıyla araç giderken vitesi N konumuna almak büyük hatalardan biri olur. Bu sırada yağsız kalan şanzımanı D konumuna getirip büyük bir basınç altına sokmak büyük sorunlara yol açma ihtimali taşıyor. Velhasılı aslında pratikte N konumunu sadece arabayı çekmek gerektiği gibi durumlarda kullanmak lazım. D ve R herşeye yetiyor... ![]() |
Hocam N konumunda şanzımanın yağlanmadığını bilmiyordum. öğrendim iyi oldu teşekkür ederim. ayrıca bendeki kullanım kılavuzunda 1 dakikadan uzun sürecek beklemelerde vitesi N veya P konumuna alınız yazıyor. |
Sağolasın üstadım. değerli bilgiler için teşekkür ederim. |
Konu şanzımandan açılmışken bir kaç saatlik aramam sonucunda meteg ustanın yazısını bulabildim. Yukarıdaki soru ile ilgili kısmı ise koyu renk yaptım. Alıntılıyorum...
|
Herkesin Ramazan Bayramını kutlar, esenlikler dilerim... 1990 yılından beri çeşitli otomatik vites araçlar kullandım, hepsinin kullanma kılavuzunu (hem Türkce, hem Ingilizce) araçları aldığım gün sonuna kadar okurum. Bugune kadar bu yönde bir uyarıya rastlamadım veya gözümden kaçtı. Bugüne kadar eğim öncesine kadar aracı yüksek hıza çıkarıp, rampa inişinde vitesi N'ye alarak tasarruf yaptığımı düşünüyordum. Bu uyarı sadece Volvolar için mi (Alüminyum bazlı olduğu için)? Eğer tüm araç ve tüm otomatik şanzuman tipleri için ise bugüne kadar şanzumanı koltuğumuzun altına almadığımız için sanırım şanslıyım ![]() Ve en önemlisi bu uyarı ile geç olmadan beni olası bir zarardan kurtardığınız için teşekkürler... ![]() ![]() Not : Eskiden düz vites araçlarda vitesi boşa alıp benzinden tasarruf etmenin adı "Peygamber Vitesine" almak idi. Halen bu terim kullanılıyor mu bilmiyorum ![]() Saygılarımla, Orijinalden alıntı: HiGHWAYMOUSE otomatik vitesli araçların kullanma kılavuzunda bazı uyarılar bulunur.bunlardan bazıları: 2.araç hareket halinde iken vites asla N konumuna alınmamalıdır.N konumunda yağlama sistemi çalışmaz çünkü adı üstünde boş vitestir.fakat 1 dakikadan fazla olan duraklamalarda mesela trafik ışığında veya sıkışık trafikte N konumunu kullanmak vites kutusu için faydalıdır.çünkü araç viteste bekledikçe hararet artar. umarım açıklayıcı olmuştur.. |
Madem atıf aldık şöyle söyleyeyim: Ekonomik olarak üst tabakadansanız tabii ki T5 hatta S60R ama değilseniz Türkiye şartlarında en makul tercih benzinlide 2.0T olacaktır. Motor güçleri vs. karşılaştırmasına girmeyi gereksiz buluyorum. |
@dasarum Ben de okuduklarım, duyduklarım kadar bilebiliyorum. Ama bu uyarıyı başka yerlerde de gördüm. Sadece Volvo'ya has olduğunu sanmıyorum. Örneğin bir alıntı daha yapayım: Otomatik vitesin de kuralları var Otomatik şanzımanlı araçta en iyi performansı elde etmek ve masraf çıkarmamak için öneriler şöyle: Gaz pedalına basılıyken vites kolu P (park) ve N (boş) konumundan başka bir konuma getirilmemeli. Araç hareket halindeyken P konumuna alınmamalı. Aksi takdirde ciddi hasarlar ortaya çıkabilir. Geri vites (R) konumuna geçmeden önce aracın tamamen durması beklenmeli. Yokuş aşağı inişlerde araç kesinlikle boşa yani N konumuna alınmamalı. Otomatik şanzımalı araçlarda, motor çalışmadığında kesinlikle vurdurmak olarak bilinen uygulama yapılmamalı. Otomatik şanzıman yağ değişimi zamanlarına mutlaka uyulmalı. Aksi taktirde yağ bozulur ve bozulan yağ şanzımanın performansında düşüşe ve arızalara neden olur. L konumundaki sürüşlerde 50 Km`nin üstündeki hızlara çıkılmamalı. Radikal Kaynak:Haber7 Peygamber vitesi'ndeki daha az yakar savı da sanırım karbürötörlü araçlardan sonra yalan oldu. Viteste motor kompresörü ile inmek daha avantajlı ve tabii daha güvenli oluyor enjektörlü araçlarda diye biliyorum. Yol bilgisayarındaki verilerde bunu doğrular nitelikte... Unutmadan hayırlı bayramlar... ![]() |
evet, motor kompresyon sırasındayken cut-off sistemi devrede olduğu için, silindirlere yakıt püskürtülmesi gerekmez ve motor lastikten aldığı hareketi kranka aktarır, momentum ile seyredilir. tüketim teorik olarak "0" lt dir. bunun tüketimdeki avantajı, örneğin trafik ışıklarına yaklaşırken vites küçültülmesi esnasındadır. boşa atıp yaklaşırsanız, araç motor sıcaklığına ve hacmine paralel olarak 0.6lt ile 2.5lt arasında bir yakıt tüketir ve kompresyon olmadığı için frenleri daha çok kullanmak durumunda kalırsınız. fakat klasik tiplerde 4-3-2 alt vitesleri seçilerek yavaşlanırsa, tüketim olmaz ve frenler daha az kullanılır. bu özellik, değişken trafik şartlarında ve şehir içi kullanımda önemli denebilecek ölçüde bir tüketim avantajı sağlar, balataları korur, ömrünü uzatır. lakiin, uzun yolda tüketim ortalaması değil, X mesafe sonucu tüketilen yakıt baz alınırsa işler değişir. hafif eğimlerde, ve eğim sonrası düzlüklerde, her ne kadar aracı boşa alıp seyretmek görünürde belli bir tüketim sarfiyatı oluştursa da, hesaba katılması gereken şey, uzun yolda aracı boşa alma veya kompresyonla viteste yavaşlama durumundan sonra, trafikteki gibi aracı durdurmak gibi bir durum telakki olmaz. bu nedenle kompresyon ile hiç tüketmeden gidebilseniz de, boşta gitmeye oranla çok daha kıssa bir süre gidersiniz, illa ki araç yavaşlayınca vitese atıp devam etmek durumundasınız. eğer çok yavaşlarsanız, bu kez tekrar hızlanmak için, tekrar bir boşa enerji sarfiyatınız olacaktır. ancak hafif eğimlerde boşa atıp, buna takriben gelen düzlüklerde boşta seyretme süreniz, çok daha uzun olacaktır, yolun devamında iniş varsa tekrar bu serbest momentumu bol miktarda kullanabilirsiniz. tekrar hızlanma gereksinimi az olacaktır ve boş vites uzun yolda çok daha uzun süreler boyunca kullanılabilir. her vakit daha az hız kaybı ve daha yüksek akıcılık olduğu için, boş vitesten sonraki devamında viteste hızlanmalarda da tüketim sürekli daha da az olacaktır, daha az enerji ihtiyacı neticesinde. bu nedenledir ki, otomatik şanzımanlarda boş vitesin seyir halinde kullanımının dişliler üzerinde önemli bir basınç oluşturması ve dolayısı ile kullanılamaması, otomatik şanzımanın verimlilik açısından dezavantajıdır. tekerleklerde güç olmadan serbest kullanım özellikle ıslak virajlı yol inişlerde önerilmiyor, ve son derece doğru. ancak uzun yolda tam olarak ekonomi yapılması isteniyorsa, boş vitesin kullanımının önemli bir avantaj getirdiği de su götürmez bir gerçek. |
Bayram bitti, merak ettim...Teslim aldın mı arabayı dostum? |
merhaba highwaymouse, seyahat gerçekleştimi bilmiyorum ama izlenimini merak ettim doğrusu ! işim gereği senede ~ 8-9 kere kullandığım bir güzergahtır ankara yolu, ayrıca s60-t5 kullanırken en fazla keyif aldığım 2 yerden biridir tünel rampası... abant katılımından sonraki 2 büyük virajı geçtikten sonra yavaş yavaş tırmanma başlar, benim arabada cruise yoktu ama sürekli hızlanarak tünel girişine 150 - 160 ile vardığım çok olmuştur... en keyifli tarafı da ısrarla sürekli sol şeritte giderek uçtuklarını zanneden 5xx bmw' leri orta şeride geçmeye zorlamak ve yanlarından geçerken kullananların şaşkın surat ifadelerini gözlemlemek idi :-) bunun bedelini de gölbaşı' nı geçtikten sonraki opet istasyonunda depoyu doldurarak ödemek ayrı bir şey tabi :-( trafiğin müsait olduğu anda ve kullanılan arabaya güveniliyor ise (marka olarak değil, uygun lastikler ve düzenli bakım olarak) o güzergahta sürat denemesi için en uygun yerler hendek - düzce arası ve kızılcahamam inişidir, kesinlikle önermemekle beraber 250 km/h yapılabiliyor... bilmeyenler için hatırlatayım, gişelerden önceki son benzinciyi (moil) geçtikten sonra tepeden inerken radara dikkat ! ayrıca nadiren de olsa mobil radar oluyor :-( not : yanlış anlaşılmasın, seyahatlerimde sadece ben ve ~100 kg. bagaj olur sadece... saygılarımla, |
Yok dostum henüz gidemedik. İş güç biraz karışık bugünlerde. Belki inşallah hafta sonu olabilir. Bizim memleket Karabük. Senede bir iki defa gitme durumu oluyor. 200 km/sa ve üzeri hızlara gelince artık yapamıyorum yaw. Çok geriliyorum. Stres yapıyor bende. ![]() Sadece, rolling mi ne diyorlar, düz boş yolda kick down yapmayı seviyorum. O ivmelenmenin verdiği haz yetiyor bana. Kısa sürede de ayağımı gazdan çekiyorum. Sonra tıpış tıpış yoluma devam ediyorum. ![]() |
http://www.sahibinden.com/ilan/vasita-otomobil-araba-volvo-s60-65-000-km-de-tertemiz-s60-full-body-kit-30614850/detay arkadaşlar yaklaşık 1 aydır bu ilana gidip gidip geliyorum..sizlerin de düşüncesini merak ettiğimden sormak istiyorum..Bodykıt sizce s60 a yakışıyor mu?canlı canlı hiç bodykit li bir s60 görmediğim için net olamadım bir türlü beğeni konusunda.bakıyorum güzel geliyo bakıyorum bodykitsiz daha hoş olurdur diyorum ![]() |
merhaba araç resimlerden ve yazılanlarda temiz gibi duruyor ancak plakasını öğrenip bir kaza sorgusu yapmanızı tavsiye ederim. ayrıca araç gerçekten yetkili servise gittiyse istemeniz haline, arkas (volcar) tüm bakımlarda yapılan işlemleri ödenilen ücrete kadar döküm halinde verebiliyor. ![]()
|
faith55, Bence güzel araç. |
Köye vardım. Stop. Turbo valf işe yaradı stop. Malum sorun artık yok. S60 süper stop :) |
Arkadaşlar, Çok şükür dönüşü de sağ salim tamamladım. Bir önceki telgraf havasındaki mobil mesajdan sonra kısaca toparlarsam, kesik kesik olan hızlanma sorunu kalmamış.Araba adeta su misali akar gibi hızlanıyor. Hatırlatmam gerekirse bu sorun için yapılan işlem turbo valf değişimi idi. Gidişte sorunun kaybolup kaybolmadığını anlayabilmek için biraz sert bir kullanım sergiledim. Yol bilgisayarına göre 8,9 lt. ortalamam oldu. Dönüşte biraz daha sakin ama ortalama bir sürüş gerçekleştirdim. Ortalama 7,8 oldu. Yalnız ilave olarak söylemem lazım ki yollarda hiç yavaş giden kalmamış. Öyle motor gücüne falan da bakmaya gerek yok. 1,6 motorlu meganlardan tut, seat'lara onlardan tut ufak ticarilere kadar, millet basabildiği kadar basıyor. Benim direksiyonu sımsıkı tutmaktan kollarımın ağrıdığı virajlara bile öyle giriyorlar ki, artık pes dedim. Bir iki arkamdan sellektör yapıp sıkıştıranlar olunca biraz da yolculuğa heyecan katmak için gaza yüklendim. yüksek suratlara çıkıp arayı açtığım anlar oldu ama yok bırakmıyorlar. Ben korkup virajda yavaşlıyorum ama deli gibi gelmeye devam ediyorlar. ![]() Bugün anladımki yavaş araba yok. Eğer çılgınsan her arabayı zorlarsın. Benim altımda t5'de olsa s60R'de bu tip insanlara karşı şansım yok. ![]() |
Bence 2006 model için 46bin lira fazla,donanımı ne olursa olsun.2010 model sıfır km aracın full olanının 34 bin euro ya satıldığını unutmamak lazım. |
Açıkçası ben de seviyorum. İçimde tereddüt uyandıran şey bir gün gelir satarken başkalarının, alıcı adaylarının bu renge soğuk bakabilme ihtimalleri.
Hani bir şiir vardı: Ben senin beni sevebilme ihtimalini sevdim... diye. Bende ise bu sözün tersi işliyor. Ben s60'ımın rengini başkasının sevemeyeceği ihtimalinden korkuyorum.
Genel anlamda ise koyu renkler genelde güzel yakışıyor s60'a. Lacivert, siyah, koyu gri vs. Ama sanırım en güzel renk lacivertin değişik bir tonu var. Hatta s60r ilanında görmüştüm. Link ekleyeyim. O renk en güzeli bence...
http://www.sahibinden.com/ilan/vasita-otomobil-volvo-s60-meraklisina-300-hp-volvo-s60r-4x4/detay?
Siyahı ise bu mavi, koyu gri ve lacivertten sonra tercih ederim.