1. sayfa
Kıçlarından uydurup uydurup yorumluyorlar |
Gene terminatör moduna geçmişler hemen. |
matrixe doğru gidiyoruz |
Kıçlarından uydurup uydurup yorumluyorlar |
yasamin yoluna illa organik devam etmesi gerektigini kim soyledi. yasamin bir sonraki evrimi inorganik yapay zeka olabilir. uzaya baktigimizde gelismis medeniyetler goremiyorsak bunun 2 nedeni var, biri uzay cok buyuk, 20 sene oncesine kadar dis gezegenleri tespit edemiyorduk, uzerilerindeki medeniyetleri mi kesfedecegiz. diger noktada gelisimin hangi yolda gideceginiz bilmiyoruz. ne aradigini bilmeden nasil bulmayi umuyorsun. belkide burnumuzun dibinde dolasiyorlar ama dogal olaylardan ayirt edemedigimiz icin goremiyoruz. |
isveç bilimadamlarının yaptığı 30 yıllık araştırma sonucu uzaylıları sadece hayvanlar aleminin küçük bir kısmının görebildiği , annanukiilkerle iletişim halinde oldukları, yılansı kertenkele olan ingiliz kraliyet ailesinin gelincik hayvanından korktuğu kedileri çok sevdiklerini belirlemişler... |
Yapay zekadan ziyade varsayımsal bir büyük filtrenin kaynağının teknoloji geliştiren organizmaların teknolojileri ve bilimleriyle kendileri ve sosyal sistemleri arasında büyüyen uçurum olduğunu düşünüyorum ve aslında bu yapay zekanın yükselişiyle de paralel. Basitçe, insanoğlu ve onun sosyal-kültürel-algısal sistemleri, adetleri, yaşam tarzları bir avuç insanın öncülüğünde büyüyen bilim ve teknolojisine nazarla aşırı iptidai kaldığı için kendi kendine zarar verme (self-destruction) eğiliminde oluyor. Bu da son hız yüzleşmeye doğru gittiğimiz ve pekala bu nedenle de kozmolojik büyük filtre kavramına paralel olan felaket ve çöküş senaryolarının önünü açıyor. Antropolog Robert B. Edgerton'ın bu konuda efsanevi bir kitabı bulunur: Sick Societies (Hasta Toplumlar). Bu çalışma muazzam miktarda empirik vakayı bir araya getirip insan türünün ne kadar maladaptif olabileceğini ve evrimsel sürecin optimal veya kusursuz bir adaptasyon üretmediğini, bilakis insan toplumunun - icatları vasıtasıyla da - kendisine zararlı hareketler içerisinde bulunabileceğini ortaya koyar. Bu yaklaşım yapay zekayı gerekli önlemleri almadan, düzenlemeleri yapmadan ortalığa salmayı, çeşitli boyutlarını dikkate almadan şuursuzca geliştirip yaygınlaştırmayı da, kısaca toplumun geliştirdiği ve önünü açtığı bir şeye karşı uyum sağlama hazırlıksızlığını da kapsıyor. :) Tabii Edgerton abidevi eseri Hasta Toplumlar'da modern toplumlardan adaptasyon örnekleri verse de daha çok insanın bu bahsettiğim iptidai veya ilkel kökenlerine iniyor. Çalışmasında daha çok gezegenin farklı coğrafyalarından ve farklı zaman ve mekan bağlamlarında yer alan kabile toplumlarını inceliyor. İlkel harmoni efsanesine meydan okuyor ve modern toplumlara uzanır şekilde türümüzün kendisine zarar verme eğilimini - bence - çok daha iyi anlamamızı sağlıyor. |
amma abarttınız bu yapay geri zekayı ha! sanki kendi başına iradesi olan bir canlıymış gibi düşünmeye bayılıyorsunuz! insanların kendisine hizmet için oluşturduğu bir araçtan başka birşey değil! insanı hiçbir zaman GE-ÇE-Mİ-YE-CEK! |
Virüsleriyle buradalar . Adapte oluyoruz hazırlanıyoruz... ![]() |
Şarkıcı Yusuf Güney'in uzaylı sevgilisi varmış hem de 100 yaşında. Adam bütün galaksinin sırlarını çözmüş. Bu işleri ona sorun ![]() |
babamı yapay zeka öldürdü. |
Richard Stallman'ın, cakma yapay zekanın ne oldugu hakkındaki muhtesem izahını buraya bırakıyorum.. Yapay zeka konusunda kafa karısıklıgı yasayan linki okusun öğrensin.. https://fossforce.com/2023/10/richard-stallman-talks-red-hat-ai-and-ethical-software-licenses-at-gnu-birthday-event/ |
Uzaylıları göremiyoruz çünkü uzay diye bir yer yok dolayısı ile uzaylı diye bir canlı da yok. |
1. sayfa
Bugüne kadar uzaylılara dair bir kanıt bulamadık. Fermi Paradoksu da bu kozmik sessizliği konu alıyor. Dünya dışı uygarlıkların var olma olasılığının gayet yüksek olmasına rağmen neden onlarla temas kuramadık? Garrett, cevabın yaşamın ortaya çıkma ihtimalinin düşüklüğünde değil, çoğu uygarlığın üstesinden gelemediği kritik evrimsel darboğazda yatabileceğini öne sürüyor.
Yapay zeka, akıllara durgunluk veren bir sıçrama potansiyeli ile birlikte, uygarlıkların yıldızlar arası yolculuğunun önündeki en büyük engellerden biri olabilir. Garrett, bu hızlı teknolojik ilerlemenin, uygarlığın büyümesindeki kırılgan bir aşamaya, yani tek bir gezegenden çok gezegenli bir türe geçişe denk gelebileceğini savunuyor.
Ayrıca Bkz.Araştırmalar, yapay zekanın insanları kandırmayı öğrendiğini gösteriyor
"Teknolojik bir uygarlığın ömrü 100 sene olabilir"
Garrett, "Bir şeyin kötü bir şekilde yanlış gitme potansiyeli çok büyük, bu da hem biyolojik hem de yapay zeka uygarlıklarının, çok gezegenli olma şansını yakalayamadan çöküşüne yol açabilir. Büyük güce sahip robot veya makinelerin kendi başlarına kararlar aldığını veya yapay zekanın kontrol altında tutamayacağımız kadar akıllı hale geldiğini hayal edin. Kontrolsüz yapay zekayla uğraşan bir medeniyetin ömrü ortalama olarak sadece 100 yıl civarında olabilir."
Garrett, teknolojik bir uygarlığın ortalama ömrünün, yıldızlararası iletişim yeteneklerinin 1960'ta başlamasından yapay süper zekanın 2040 civarında öngörülen gelişine kadar, yani 100 yılın altında olabileceğini öngörüyor. Bu zaman dilimi, kozmik evrenin kapsadığı milyarlarca yılla tamamen tezat oluşturuyor.
Akıllı uygarlıkların sayısını tahmin etmek için kullanılan Drake Denklemi dikkate alındığında, bu tahmin, zeki yaşamların seyrek olduğu bir evreni akla getiriyor. Medeniyetler gelişmeyi başarsalar bile, onların erken teknolojik ayak izlerini tespit etmek zor olabilir.
"Yapay zekaya düzenleme getirilmeli"
Garrett son olarak şunları söylüyor: “İnsanlık teknolojik gidişatında çok önemli bir noktada. Eylemlerimiz, kalıcı bir yıldızlararası uygarlık mı olacağımızı yoksa kendi yarattıklarımızın yarattığı zorluklara yenik mi düşeceğimizi belirleyebilir.”
Kaynak:https://interestingengineering.com/culture/missing-link-search-for-alienshttps://interestingengineering.com/culture/missing-link-search-for-aliens
Kaynak:https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S0094576524001772?via%3Dihub
Haberi Portalda Gör