D

Haber Editörü
19 Şubat 2007
Tarihinde Katıldı
Takip Ettikleri
1 üye
Görüntülenme (?)
605 (Bu ay: 7)
Gönderiler Hakkında
D
4 sa.
Samsung, Dolby Vision 2\u0027ye rakip HDR10+ Advanced formatını duyurdu

Samsung, yeni nesil HDR formatınının ön tanıtımını yaptı. HDR10+ Advanced isimli format, birkaç ay önce çıkan Dolby Vision 2 ile benzer özellikler sunuyor. Yeni sistem, özellikle 4.000–5.000 nit parlaklığa ulaşan yeni nesil üst düzey televizyonlar için tasarlandı.



HDR10+ Advanced neler sunuyor?



Yeni format, görüntü kalitesinde daha fazla kontrol ve doğruluk sağlıyor. Ayrıca, bulut üzerinden oyun akışı sırasında görsel kalitenin artırılmasını da hedefliyor. HDR10+ Advanced, görsel performansı geliştirmek için altı ana yenilik getiriyor:




  • Daha geniş parlaklık aralığı

  • Daha doğru renk üretimi

  • Geliştirilmiş yerel ton haritalama (daha fazla bölge desteğiyle)

  • İçerik türüne göre görüntü işleme ve ton haritalama seçenekleri

  • Akıllı hareket yumuşatma (motion smoothing) seçenekleri

  • Bulut oyunları için optimize edilmiş görüntü ayarları



Bu teknolojiler şu alt başlıklarla suunluyor: HDR10+ Bright, HDR10+ Genre, HDR10+ Intelligent FRC, HDR10+ Intelligent Gaming, HDR10+ Local Tone Mapping ve Advanced Color Control.



2026 TV serisiyle beraber sunulacak



Samsung’un bu yeni HDR formatını 2026 yılında çıkacak TV serisiyle piyasaya sürmesi bekleniyor. Samsung, bu hafta düzenlenen basın toplantısında Amazon Prime Video’nun HDR10+ Advanced formatını destekleyeceğini duyurdu. Bu da, 2026’dan itibaren Prime Video’da HDR10+ Advanced içerikleri görmeye başlayabiliriz.



Ayrıca Bkz.Bluetooth 6.2 standardı geliyor: Hızlar 20 katına çıkacak



HDR10+ Advanced, Dolby Vision 2’ye güçlü bir rakip olacak şekilde tasarlandı. HDR10+’ta olduğu gibi lisans ücreti gerektirmemesi önemli bir avantaj oluşturuyor. Ancak, HDR10+’ın şimdiye kadarki sınırlı benimsenme oranı yeni sürümün ne kadar yaygınlaşacağı konusunda soru işaretleri yaratıyor.



Samsung ayrıca Google ile birlikte Eclipsa Audio adlı açık kaynaklı ve ücretsiz bir uzamsal ses formatı da geliştirdi. Böylece şirket, Dolby Vision ve Dolby Audio gibi tescilli teknolojilere karşı açık ve ücretsiz alternatiflere yöneliyor.




Kaynak:https://www.sammobile.com/news/samsung-hdr10-plus-advanced-rival-dolby-vision-2/
D
5 sa.
Uzay çöpleri kapsüle zarar verdi, Çinli astronotlar mahsur kaldı

Çin Uzay Ajansı, üç Çinli astronotun dönüş gemilerinin uzay çöpüne çarpmış olabileceği endişesiyle altı aylık uzay kalış sürelerini uzatmak zorunda kaldığını açıkladı. Çin İnsanlı Uzay Ajansı (CMSA), yaptığı açıklamada, 5 Kasım’da Dünya’ya dönmesi planlanan Shenzhou-20 uzay aracında mühendislerin şu anda çarpma analizleri ve risk değerlendirmeleri yaptığını duyurdu.



Chen Dong, Chen Zhongrui ve Wang Jie'den oluşan mürettebat, Nisan ayında İç Moğolistan’dan altı aylık görev için fırlatılmıştı. Hasar tespit edilmeden önce, 31 Ekim'de istasyona yanaşan yeni Shenzhou-21 mürettebatıyla bir devir teslim törenini tamamlamışlardı. Her iki mürettebat da şu anda Tiangong'da birlikte çalışıyor ve yetkililer en güvenli çözümü değerlendirmeye devam ediyor.



CMSA, hasarın boyutu veya yeni dönüş tarihi hakkında henüz bilgi paylaşmadı. Eğer onarım mümkün olmazsa, protokole göre Shenzhou-20 ekibi Dünya’ya Shenzhou-21 kapsülüyle dönecek, yedek olarak ise Shenzhou-22 hazır bekletilecek.



Ayrıca Bkz.Haven Demo: Özel uzay istasyonları çağının ilk adımı



Uzay çöpü tehdidi artıyor



Bu olay, alçak Dünya yörüngesinde giderek artan uzay çöpleri tehdidini yeniden gündeme taşıdı. Dünya yörüngesinde 45 binden fazla insan yapımı nesne bulunuyor ve bunların %83’ü alçak yörüngede yoğunlaşıyor. Georgetown Üniversitesi araştırmacılarının 34.000 enkaz parçasını izlediği bir çalışmaya göre, bu enkazların %73’ü yalnızca 20 ana kaynağa dayanıyor.



Bu olay, Tiangong istasyonunun ilk çarpışma tehlikesi değil. Mart 2024’te bir enkaz parçası istasyonun güneş panellerinden birine çarparak güç kaybına yol açmış, mürettebatın tamir için uzay yürüyüşü yapması gerekmişti. Shenzhou-20’nin dönüşünün ertelenmesi, özellikle uyduların hızla çoğaldığı alçak Dünya yörüngesinde uzay görevlerinin karşı karşıya kaldığı risklerin giderek arttığını bir kez daha gösteriyor.




Kaynak:https://edition.cnn.com/2025/11/05/china/china-shenzhou-20-astronauts-return-delayed-intl-hnk
Kaynak:https://www.reuters.com/business/media-telecom/chinas-shenzhou-20-return-mission-delayed-due-space-debris-impact-2025-11-05/
D
6 sa.
Toyota, batarya fabrikası planlarını bir kez daha erteledi

Toyota’nın, sürüş menzilini iki katına çıkarıp şarj sürelerini yarıya indirmesi beklenen yeni nesil elektrikli araç bataryalarına dair planları bir kez daha sekteye uğradı. Şirket, Japonya’da kurmayı planladığı yeni batarya fabrikasının inşaatını yeniden erteledi.



Gecikmenin nedeni ne?



Toyota, bu yılın başlarında Japonya’nın Fukuoka kentinde 280.000 metrekarelik bir arazi satın almış ve burada gelişmiş elektrikli araç bataryaları üretecek bir tesis kurmayı planlamıştı. Normalde Nisan ayında imzalanması beklenen yer seçimi anlaşması, elektrikli araçlara yönelik talebin beklenenden yavaş artması nedeniyle birkaç ay ertelenmişti.



Sonbaharda tamamlanması beklenen anlaşma da artık ertelendi. Nikkei’nin haberine göre Toyota, batarya fabrikası planlarını ikinci kez askıya aldı. Şirket, önümüzdeki yıl boyunca projeyi yeniden gözden geçirip düzenlemeye gidecek. Fukuoka Valisi Seitaro Hattori, Toyota Başkanı Koji Sato ile yaptığı görüşme sonrasında haberi doğruladı ve fabrikanın tamamen iptal edildiği yönündeki söylentileri reddetti.



Ayrıca Bkz.Tesla, FSD’nin 2026 başında Çin’de tam onay almasını bekliyor



Toyota, ertelemenin nedeninin bir kez daha küresel elektrikli araç talebindeki yavaşlama olduğunu açıkladı. Bu karar, Toyota’nın Karbon Nötr Gelişmiş Mühendislik Merkezi Başkanı Keiji Kaita’nın geçtiğimiz hafta Japonya Mobilite Fuarı’nda yaptığı “2028’de ilk katı hal bataryalı elektrikli aracımızı tanıtma planımıza sadığız” açıklamasına rağmen geldi.




Geçen ay Toyota, Sumitomo Metal Mining Co. ile yaptığı ortaklık sayesinde dünyada ilk kez katı hal bataryaların ticari kullanıma sunulmasını hedeflediğini açıklamıştı. Şirket ayrıca Japon petrol devi Idemitsu ile de iş birliği yürütüyor.



Toyota kısa süre önce, 1.200 km menzil ve yalnızca 10 dakikada hızlı şarj sunabildiğini iddia ettiği bir katı hal batarya prototipi tanıttı. Ancak bu teknolojinin gerçekten seri üretime geçip geçmeyeceği hala belirsiz.




Kaynak:https://electrek.co/2025/11/07/toyota-yet-again-delaying-ev-battery-plans/
Kaynak:https://asia.nikkei.com/business/automobiles/electric-vehicles/toyota-delays-building-battery-plant-again-on-slow-ev-demand
D
dün
Samsung Galaxy S27 Ultra, yeni yüz tanıma sistemiyle gelebilir

Samsung henüz Galaxy S26 serisini tanıtmamış olsa da, 2027’nin başlarında piyasaya çıkması beklenen Galaxy S27 serisiyle ilgili söylentiler şimdiden ortaya çıkmaya başladı. En son söylenti, S27 Ultra modelinde kullanılacağı iddia edilen yeni yüz tanıma teknolojisine odaklanıyor.



Polarize ışık tabanlı doğrulama sistemiyle gelebilir



X platformunda @SPYGO19726 kullanıcı adına sahip bir sızıntı kaynağına göre, Galaxy S27 Ultra’nın erken test yazılımında “Polar ID v1.0” adlı bir özelliğe dair kayıtlar bulunuyor. Sistem günlüklerinde bu özelliğin “polarize ışık tabanlı kimlik doğrulama sistemi” olarak tanımlandığı belirtiliyor. Eğer doğruysa, bu durum Samsung’un yüz tanıma konusunda ilk kez IR (kızılötesi) donanımına dayanmayan bir yönteme yöneldiğini gösteriyor. Normalde IR sensörleri yüzün derinlik haritasını çıkararak 3D doğrulama sağlıyor.



Ayrıca Bkz.iPhone 18 serisi, ön kamerada beklenen yükseltmeyle geliyor



Sızıntıya göre söz konusu modül, ön taraftaki ISOCELL Vizion sensörüne ve “BIO-Fusion Core” adlı yeni bir güvenli bölge rutinine bağlı görünüyor. Yeni sistemin yaklaşık 180 milisaniyelik bir kilit açma süresine sahip olduğu ve mevcut Galaxy S serilerindeki standart 2D yüz tanımaya kıyasla sahtecilik girişimlerine karşı daha dirençli olduğu iddia ediliyor.



Bununla birlikte, @SPYGO19726 isimli kaynağın daha önceki bir sızıntısı, ünlü bir başka sızıntı hesabı olan Ice Universe ile sert bir tartışmaya yol açmıştı. Dolayısıyla bu iddiaya şüpheyle yaklaşmakta fayda var.



 




Kaynak:https://wccftech.com/samsung-galaxy-s27-ultra-might-adopt-a-new-face-authentication-mechanism/
Kaynak:https://x.com/SPYGO19726/status/1986757944525086854?ref_src=twsrc%5Etfw%7Ctwcamp%5Etweetembed%7Ctwterm%5E1986757944525086854%7Ctwgr%5Efa17dda20190157b7aee249361b65f2b3647dce3%7Ctwcon%5Es1_&ref_url=https%3A%2F%2Fwccftech.com%2Fsamsung-galaxy-s27-ultra-might-adopt-a-new-face-authentication-mechanism%2F
D
dün
Microsoft, doktorları geride bırakacak \"tıbbi süper zeka\" ekibi kurdu

Microsoft, tıbbi teşhis başta olmak üzere insan yeteneklerinin çok ötesinde yapay zeka sistemleri geliştirmek için yeni bir ekip kurduğunu duyurdu. “MAI Superintelligence Team” adı verilen bu birim, teknoloji devleri arasındaki “süper zeka” rekabetinde önemli bir aşama olarak görülüyor.



İki ila üç yıl içerisinde tıbbi süper zekaya ulaşma hedefi



Microsoft’un ilk hedefi, tıbbi tanı alanında devrim yaratmak. Şirketin yeni sistemi MAI-DxO, New England Journal of Medicine’dan alınan karmaşık vakaların %85,5’ini doğru teşhis etmeyi başardı. Bu oran, deneyimli doktorların yalnızca %20’lik başarı oranını büyük farkla geride bırakıyor. Şirketin yapay zeka şefi Mustafa Süleyman verdiği demeçte, “Önümüzdeki iki ila üç yıl içinde tıbbi süper zekaya ulaşabileceğimizi öngörüyoruz” açıklamasında bulundu.



Bu sistem, önceki çoktan seçmeli yaklaşımların aksine, gerçek bir doktor gibi düşünerek belirtileri analiz ediyor, takip soruları soruyor ve gerekli testleri öneriyor. MAI-DxO, birden fazla uzman ajanın gerçek zamanlı olarak tartışıp ortak karar verdiği çok katmanlı bir yapı kullanıyor.



Ayrıca Bkz.Sam Altman: 10 yıl içinde OpenAI'ın başına bir yapay zeka geçebilir



Inflection adlı girişimden 2024’te Microsoft’a katılan Karen Simonyan, yeni ekibin baş bilim insanı olarak görev yapacak. Şirket, bu projeye çok büyük bir yatırım planlıyor ve diğer önde gelen araştırma laboratuvarlarından yetenek transferine devam edecek.



Suleyman, Microsoft’un “kendi kendine gelişen, kontrol dışı” sistemlerden uzak duracağını özellikle vurguluyor. Şirket, bunun yerine, “insanüstü performansa ulaşabilen ama varoluşsal risk taşımayan” uzman modeller üzerinde çalışıyor. Bu yaklaşım, daha genel yapay genel zeka (AGI) hedefleyen rakiplerden farklı bir çizgide yürüyor.



Süper yapay zeka rekabeti kızışıyor



Microsoft’un bu hamlesi, Meta’nın 2025 Haziran’ında kurduğu Superintelligence Labs girişiminin ardından geldi. Meta CEO’su Mark Zuckerberg, en iyi yapay zeka araştırmacılarını cezbetmek için 100 milyon doları aşan imza bonusları teklif etmişti. Benzer şekilde, OpenAI, Google ve diğer büyük oyuncular da kendi süper zeka programlarını hızlandırmış durumda.



 




Kaynak:https://www.reuters.com/technology/microsoft-launches-superintelligence-team-targeting-medical-diagnosis-start-2025-11-06/
D
dün
MIT, mevcut dozun %1\u0027ini gerektiren mRNA teknolojisi geliştirdi

Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'ndeki araştırmacılar, mevcut COVID-19 aşılarıyla aynı bağışıklık tepkisini yalnızca dozun yüzde 1’i kadar bir miktarla sağlayabilen yeni bir lipid nanoparçacığı geliştirdi.



Nature Nanotechnology dergisinde yayımlanan bu buluş, üretim maliyetlerini ve yan etkileri ciddi biçimde azaltarak mRNA aşılarının dünya genelinde çok daha ucuz ve erişilebilir hale gelmesini sağlayabilir. Teknolojinin mevsimsel gripten HIV’e kadar pek çok hastalık için uygulanabileceği belirtiliyor.



Yüz kat az dozla aynı antikor tepkisi oluşturuyor



Araştırma ekibi, AMG1541 adı verilen bu yeni parçacığı, siklik amino alkol yapıları ve biyolojik olarak parçalanabilir ester grupları içeren iyonize lipid kütüphanelerini tarayarak geliştirdi. Fareler üzerinde yapılan grip aşısı testlerinde, AMG1541’in yalnızca %1 dozla, Moderna’nın COVID-19 aşısında kullanılan SM-102 lipidine eşdeğer antikor tepkisi oluşturduğu görüldü.



MIT Kimya Mühendisliği Bölümü profesörü ve çalışmanın kıdemli yazarı Daniel Anderson, mRNA aşılarının en büyük zorluklarından birinin maliyet olduğunu vurgulayarak, “Geniş çapta dağıtılabilecek bir aşının üretim maliyetini düşündüğünüzde, gerçekten çok yüksek olabilir. Amacımız, çok daha düşük dozda güvenli ve etkili bir aşı tepkisi sağlayabilecek nanopartiküller üretmeye çalışmaktı" ifadelerini kullandı.



Başarının altında üç yenilik yatıyor



AMG1541’in üstün performansı üç temel yenilikten kaynaklanıyor. İlk olarak, parçacıklar, lipit nanopartiküllerinin hücrelere girdikten sonra hücresel bölmelerde sıkışıp kaldığı önemli bir bariyer olan endosomal kaçışı daha etkili bir şekilde aşabiliyor. Yeni parçacıklar, mevcut formülasyonlara göre bu endosomlardan daha verimli bir şekilde çıkarak, daha fazla mRNA'nın hücreler içindeki hedef konumuna ulaşmasını sağlıyor.



İkincisi, AMG1541, lenf düğümlerinde öncelikli birikme ve bağışıklık tepkilerini düzenlemede kritik öneme sahip antijen sunan hücrelere daha fazla iletim gösteriyor. Bu hücreler yabancı antijenleri işliyor ve yüzeylerinde sergileyerek diğer bağışıklık hücrelerine savunma başlatmaları için sinyal gönderiyor.



Üçüncüsü, lipit kuyruklarına dahil edilen ester grupları, partiküllerin yüklerini taşıdıktan sonra hızla biyolojik olarak parçalanabilir hale gelmesini sağlayarak vücuttan hızla atılmalarını sağlıyor. Araştırmacılar, bu özelliğin genellikle doza bağlı olan aşı yan etkilerini azaltabileceğine inanıyor.



Ayrıca Bkz.Tümör mikrobiyomu: Yeni bir araştırma, kanserin gizli imzasını ortaya çıkarıyor



Geniş kullanım alanı ve hız avantajı sunuyor



Araştırma grip aşılarına odaklanmış olsa da, teknoloji COVID-19, HIV ve diğer enfeksiyon hastalıklarına da uyarlanabilir. mRNA aşıları özellikle mevsimsel grip için büyük bir zaman kazancı sağlıyor. Çünkü geleneksel grip aşıları yumurta tabanlı yöntemlerle üretiliyor ve neredeyse bir yıl önceden üretime başlanması gerekiyor. MIT doktora öğrencisi Kaelan Reed, “mRNA aşıları sayesinde üretim çok daha geç başlatılabiliyor, bu da o sezon dolaşan grip suşlarını daha doğru belirlemeyi ve aşının etkinliğini artırmayı mümkün kılıyor” diyor.



mRNA aşılarına, yüksek maliyetler ve sıkı soğuk zincir gereklilikleri nedeniyle düşük ve orta gelirli ülkelerin erişim sorunları yaşadığı düşünüldüğünde, bu teknoloji potansiyel olarak hem maliyeti düşürebilir hem de daha kararlı, daha kolay taşınabilir aşıların geliştirilmesine zemin hazırlayabilir.



 




Kaynak:https://news.mit.edu/2025/particles-enhance-mrna-delivery-could-reduce-vaccine-dosage-costs-1107
D
dün
Hollanda, çip üreticisi Nexperia\u0027nın kontrolünü yeniden Çin\u0027e devredebilir

Hollanda hükümeti, Çin'in Nexperia’nın ihracatına yeniden başlamasına izin vermesi durumunda şirketteki kontrolünü bırakabilir. Bloomberg’in haberine göre, Nexperia’nın ihracat sevkiyatlarının yeniden başladığı doğrulandıktan ve şirketin merkez ofisiyle Çin operasyonları arasındaki mali sorunlar çözüldükten sonra, firma üzerindeki devlet denetimi önümüzdeki hafta kaldırılabilir.



Hollanda, çip üreticisi Nexperia'nın yönetimine el koymuştu



Hollanda, Ekim ayı başında, şirketin en kritik teknolojilerinin Çinli ana şirketi Wingtech’e aktarılacağı yönündeki endişeler nedeniyle yonga üreticisinin kontrolünü ele almıştı. Çin hükümeti bu adıma karşılık olarak Nexperia'nın Çin’de ürettiği çiplerin ihracatını durdurdu. Bu üretim hattı, şirketin küresel üretiminin yaklaşık yüzde 70’ini oluşturuyordu. Bu durum, Nexperia’nın otomobillerde kullanılan çiplerin neredeyse yüzde 40’ını tedarik etmesi nedeniyle, küresel otomotiv tedarik zincirini tehdit etti.



Çin Ticaret Bakanlığı, Nexperia çiplerine yönelik ihracat kısıtlamalarında yumuşamaya gitse de, şirketlerin istisna başvurusu yapmasını şart koşan yeni düzenleme ek bürokratik engeller getiriyor ve izinler vaka bazında veriliyor.



Krizin temelini ABD'nin yaptırımları oluşturuyor olabilir



Krizin temeli, Aralık 2024’te ABD’nin Nexperia’nın ana şirketi Wingtech’i kara listeye almasına ve Eylül 2025’te “Bağlı Şirketler Kuralı”nı genişleterek, yüzde 50’den fazla Çin sahipliğine sahip tüm yan kuruluşları bu listeye dahil etmesine dayanıyor. Wingtech’in Nexperia’daki payı yüzde 75’in üzerinde olduğu için bu karar, şirket için ciddi sonuçlar doğurdu. Hollanda’nın şirkete el koymasının resmi gerekçesi CEO’ya yönelik mali usulsüzlük iddiaları olsa da, zamanlaması ve diğer raporlar, bu hamlede ABD’nin dolaylı bir etkisi olabileceğini düşündürüyor.



Ayrıca Bkz.AMD Instinct MI308 yongası Çin pazarına onay aldı ama halen bir engel var



Her ne kadar Hollanda’nın müdahalesinin ardındaki gerçek nedenler tam olarak bilinmese ve teknoloji transferi konusundaki endişeler hala giderilmemiş görünse de, Nexperia’nın otomotiv yarı iletken pazarındaki büyük payı göz önüne alındığında, çip tedarikinin yeniden başlamaması durumunda Avrupa ve Japonya’daki otomobil üreticilerinin üretimi kısmak ya da tamamen durdurmak zorunda kalabileceği ifade ediliyor. Bu da yalnızca büyük üreticileri değil, binlerce küçük işletmeyi de olumsuz etkileyebilir.




Kaynak:https://www.tomshardware.com/tech-industry/dutch-government-allegedly-folds-to-supply-chain-pressure-will-relinquish-control-of-nexperia-in-china-spat-reports-say-deal-contingent-upon-china-allowing-firm-to-resume-chip-exports
Kaynak:https://www.bloomberg.com/news/articles/2025-11-07/dutch-ready-to-drop-control-of-nexperia-if-chip-supply-resumes?embedded-checkout=true
D
dün
Bu Çinli hibrit otomobil, tek depo ve şarjla 2327 km yol katederek rekor kırdı

Çinli otomobil devi FAW, Hongqi HS6 PHEV modelinin tam şarj ve dolu depoyla, en uzun mesafe kat eden şarj edilebilir hibrit SUV olarak Guinness Dünya Rekoru kırdığını duyurdu. Araç 30 Ekim’de Shangri-La’dan yola çıkarak Kunming, Baise ve Wuzhou gibi şehirlerden geçti ve 3 Kasım’da Guangzhou’ya ulaştı. Toplamda 2.327 kilometrelik bir yol kat edildi.



Hongqi HS6 neler sunuyor?



Henüz piyasaya çıkmayan Hongqi HS6 PHEV’nin ön satışı Çin’de 15 Kasım’da başlayacak. Gücünü 110 kW (148 hp) maksimum güç ve 225 Nm tork üreten 1.5 litrelik turbo motordan alan modelin termal verimliliği %45,21 olarak belirtiliyor.



Hongqi HS6 PHEV, iki tekerlekten çekişli ve dört tekerlekten çekişli versiyonlarla sunulacak. Sistemin toplam güç çıkışları sırasıyla 168 kW (225 hp) ve 369 kW (495 hp) olacak. Batarya kapasite seçenekleri ise 23,9 kWh ve 39,5 kWh lityum demir fosfat bataryalardan oluşacak. Sadece elektrikli olarak 152 km ve 250 km mesafe katedebilen araç, toplamda modele göre 1460 ile 1580 km arasında menzile sahip olacak.




Otomobilin ön tasarımda, 12 dikey krom şeritle süslenmiş, Hongqi’nin kırmızı logosunu taşıyan kapalı bir ızgara yer alıyor. Aracın boyutları 4.995 mm uzunluk, 1.960 mm genişlik ve 1.760 mm yükseklik olarak açıklanırken, dingil mesafesi 2.920 mm. Boş ağırlık seçenekleri ise 2.040 kg, 2.160 kg ve 2.285 kg olarak değişiyor.



Ayrıca Bkz.Elon Musk: “Yakında Tesla sahipleri mesaj yazarken araç kullanabilecek”



İç mekanda, dijital gösterge ekranı ile birleşik merkezi bilgi-eğlence ve yolcu ekranlarından oluşan çift ekranlı bir kokpit tasarımı yer alıyor. Üç kollu çok fonksiyonlu direksiyon, 50 W kablosuz telefon şarjı, çift bardaklık, dahili buzdolabı ve 12 hoparlörlü ses sistemi donanımlar arasında bulunuyor.



 




Kaynak:https://carnewschina.com/2025/11/06/hongqi-hs6-set-guinness-world-record-for-longest-distance-driven-by-plug-in-hybrid-suv/
D
2 gün
Tesla\u0027nın elektrikli kamyonu Semi yenilendi: İşte değişiklikler

Tesla, yakında üretime geçecek olan elektrikli kamyonu Tesla Semi’nin tasarımını güncelledi. Model Y'ye benzeyen yeni far tasarımına geçilen yeni modelde, şasi tasarımı da elden geçirilerek genel verimlilik seviyesi arttırıldı.



Gelecek sene seri üretime başlanacak



Şirketin dün gerçekleştirilen yıllık hissedarlar toplantısında Tesla Semi hakkında çok fazla detay verilmedi. Ancak Elon Musk, ilk kez 2017’de tanıtılan aracın gelecek yıl seri üretime gireceğini yineledi.



Tesla, yapılan güncellemelerin ardından Semi’nin artık daha verimli, daha yüksek taşıma kapasitesine sahip ve otonom sürüş için tasarlanmış olduğunu açıkladı.




Mevcut model



Paylaşılan yeni görselde, önceki versiyona kıyasla bazı belirgin değişiklikler görülüyor. Geniş ön camın boyutu küçültülmüş, ön tampon yeniden şekillendirilmiş ve tavanın açısı daha yuvarlatılmış. Ayrıca yeni Model Y’deki farlara benzeyen bir aydınlatma tasarımı da dikkat çekiyor.



Tesla’nın %15 daha verimli ifadesine rağmen, açıklamada hala mil başına 1,7 kWh enerji tüketimi değeri korunmuş görünüyor. Ancak gerçek kullanım testlerinde, Semi’nin 1,55 ila 1,73 kWh/mil arasında bir verimlilik sunduğu tespit edilmişti. Yeni modelde ayrıca şarj hızı da 1,2 MW'a çıkarılıyor.



Ayrıca Bkz.Beklenen Tesla Roadster 2 yine ertelendi: Yeni tarih 1 Nisan 2026, üretim ise 2027



Tesla Semi programının başındaki Dan Priestley, yeniliklerin pilot filo deneyimlerinden ve Tesla ekiplerinin geliştirdiği olağanüstü yeniliklerden kaynaklandığını belirtti ancak teknik detay paylaşmadı. Priestley, yılın başlarında çıkan üretim ertelemesi haberlerini reddetmiş olsa da, Tesla son dönemde teslimatların gecikeceğini doğruladı ve Musk da toplantıda bunu teyit etti.



Şirket, elektrikli tırın üretimini 2026’nın ikinci çeyreğinde Nevada’daki yeni fabrikada başlatmayı, yılın ikinci yarısında ise tam ölçekli üretime geçmeyi hedefliyor.




Kaynak:https://electrek.co/2025/11/07/tesla-semi-updates-electric-semi-truck-design/
D
2 gün
Çin, toryumla çalışan dünyanın en büyük nükleer kargo gemisini tanıttı

Çin, geliştirilme aşamasında olan nükleer enerjili dünyanın en büyük kargo gemisine dair teknik ayrıntıları açıkladı. Buna göre gemi, 200 megavat termal güç üreten devrim niteliğinde bir toryum bazlı eriyik tuz reaktörüyle (TMSR) donatılacak ve 14.000 standart konteyner taşıma kapasitesine sahip olacak.



Yüksek verimliliğe sahip olacak



200 MW’lık bu termal güç, ABD Donanması’nın gelişmiş Seawolf sınıfı nükleer denizaltılarında kullanılan S6W reaktörleriyle aynı seviyede. Reaktörün ürettiği ısı doğrudan tahrik için değil, süper kritik karbondioksit (sCO₂) çevrimini kullanan bir Brayton jeneratörünü çalıştırmak için kullanılacak. Bu sistem, gemiyi yıllarca yakıt ikmali yapmadan hareket ettirmeye yetecek kadar 50 MW elektrik gücü üretecek. Bu gelişmiş sCO₂ çevriminin ısıdan elektriğe dönüşümde yüzde 45-50 verime sahip olduğu belirtiliyor. Bu oran, geleneksel buhar çevrimli reaktörlerin yaklaşık yüzde 33’lük verimliliğine kıyasla büyük bir sıçrama anlamına geliyor.



Yeni tasarımın en önemli avantajlarından biri, geleneksel uranyum yerine toryum kullanılmasından kaynaklanan doğal güvenlik özellikleri. Toryum daha bol bulunuyor ve reaktörün suyla soğutulmasına gerek kalmadığından sistem hem daha küçük hem de daha sessiz ve güvenli hale geliyor.



Reaktör atmosferik basınçta çalıştığı için patlayıcı basınç birikimi riski bulunmuyor. Reaktör ayrıca güçlü bir negatif sıcaklık katsayısına sahip olduğundan, sıcaklıklar arttıkça nükleer reaksiyon doğal olarak yavaşlıyor ve kontrolden çıkma riski ortadan kalkıyor.



Tasarımda iki pasif artık ısı giderme sistemi bulunuyor. En kötü senaryoda, erimiş tuz yakıtı güvenlik odasına akıyor ve katılaşıyor, böylece radyoaktif maddeler hapsoluyor. Modüler ve tamamen kapalı bir yapıda tasarlanan reaktörün her modülünün 10 yıl ömre sahip olduğu belirtiliyor. Bu sürenin sonunda reaktör yerinde yeniden yakıt doldurulmak yerine komple değiştiriliyor, bu da sızıntı ve insan hatası riskini ciddi biçimde azaltıyor. Ayrıca acil durumlar için 10 MW’lık dizel jeneratör de gemiye entegre edilecek.



Ayrıca Bkz.Çin, toryumdan uranyum üreterek enerji bağımsızlığında tarihi eşiği aştı



Çin’in nükleer enerji atılımı



Bu konteyner gemisi, Çin’in ileri nükleer enerji teknolojilerine yönelik daha geniş kapsamlı stratejisinin bir parçası. Ülke, 2025 yılında Gobi Çölü’nde uzun süreli kararlı çalışmaya ulaşan dünyanın ilk toryum reaktörünü faaliyete geçirerek önemli bir dönüm noktasına imza atmıştı. ABD ise kendi toryum reaktörü programını 1960’larda sonlandırmıştı.



Çin, bu yeni reaktör neslini beslemek için özellikle İç Moğolistan’daki zengin toryum rezervlerinden faydalanmayı planlıyor. Ülke ayrıca, kurşun-bizmut soğutmalı hızlı reaktörle çalışacak bir Suezmax tipi petrol tankeri ve yüzer nükleer enerji istasyonları üzerinde de çalışıyor.



Çin, kısa süre önce toryum teknolojisinde yeni bir başarıya daha ulaştı ve Toryum Erimiş Tuz Reaktörü (TMSR) sistemi içinde toryumun uranyum yakıtına dönüştürülmesini ilk kez başarıyla gerçekleştirdiğini duyurdu. Bu gelişme, toryumun eriyik tuz reaktörlerinde yakıt olarak kullanılabilirliğini teknik açıdan kanıtlayan ilk somut kanıt özelliği taşıyor. Böylece Çin’in geniş toryum kaynaklarını değerlendirebilmesinin önü açılıyor.



 




Kaynak:https://interestingengineering.com/transportation/thorium-powered-nuclear-cargo-ship
DH Mobil uygulaması ile devam edin. Mobil tarayıcınız ile mümkün olanların yanı sıra, birçok yeni ve faydalı özelliğe erişin. Gizle ve güncelleme çıkana kadar tekrar gösterme.