Arama butonu
Bu konudaki kullanıcılar: 1 misafir
72
Cevap
5686
Tıklama
64
Öne Çıkarma
Cevap: Turkler Araba Konusunda Doyumsuzy (2. sayfa)
U
6 yıl
Binbaşı

Bence yanılıyorsunuz. Aksine bizim insanımız son derece mütevazı. Bak sokakta neredeyse bütün araçlar 1.6 motor veya altı. Kaç tane 3-4 bin motor araç var?

Ama amerika öyle mi, adamlar o kadar gözü doymamış ki 2 bin motorun altında araç neredeyse satılmıyor. Hatta bmw 1 serisini satmıyor bile orada. Ah bu amerikalılar ah.

Keza avrupada da bakıyorsun adam 3 serisi almış, 3 bin motor. Bizim insanımız ise ne güzel mütevazılığından 316 alıyor.


Bu mesaja 1 cevap geldi.
C
6 yıl
Yarbay

bizde son dönemde büyüklere oyuncak olacak 2 cihaz var
birisi araba ,diğeri cep telefonu

sabah akşam varsa yoksa araba ve cep telefonu konuları konuşuluyor ,diğer ülkelerde de bu konular var ama sanki bizde çok farklı gibi

bir dönemlerde telsiz furyası vardı ,millet evine telsiz alıp "brek brek bayan arkadaş arıyorum" diye kendini yırtıp dururdu :)
şimdi ise cep telefonundan ve bilgisayardan sosyal medyada kadın bulma derdinde ,yani teknolojiyi kullanma amacı aynı :)

yani kimse alınmasın ama bence bizde biraz görgüsüzlük var gibi geliyor
adam haftada veya ayda bir kullanacağı arabaya niye binlerce tl. verir ve garajı olmadığı için bu aracı sokakta ,yağmur kar aşırı güneş ihtimaline karşı korumasız bırakır yada özelliklerini dahi tam bilmediği telefona bir dünya para sayar (özellikle bazı yaşlılar cep telefonunun çoğu özelliğini kullanmıyor bile)

işi gereği konforlu araç isteyene kimsenin sözü olamaz ama çoğu kişi sadece millete hava atmak için lüks araç peşinde
değil diyen yalan söylüyordur :)

bu nedenle bizde sosyal etkinlikler çok az ,millet parayı arabaya ve cep telefonuna dökmüşse sosyal etkinliklere nereden para bulacak



A
6 yıl
Binbaşı

bunun birçok sebebi var aslında.

öncelikle alım gücü avrupada yüksek, insanlar zaten istese sıfırını alabilecek durumda. örneğin q7 almanyada 60000 euro, Türkiye'de 1 milyonun üzerinde. yani araba bir güç göstergesi değil, bizde araba güç gösterisi.

şöyle bir örnek vereyim, accent eraya biniyorduk. inşaat firmasıyız. herhangi bir yere anlaşmaya gittiğinizde geldiğiniz araba iyi bir araba değilse ciddiye bile almıyor insanlar. aynı yere bir sonraki sene q5 ile gittiğimizde kapıdaki adam inip kapılarımızı açtı. güç gösterisi dememin sebebi bu. şimdi x5 almayı düşünüyoruz, büyük iş yapıyorsanız bu ülkede ucuz arabayla gezemiyorsunuz.

ikinci bir sebep bizdeki gereksiz takıntılar. birincisi kilometre takıntısı. 100000 kilometredeki arabaya öldü gözüyle bakanlar bu aralar 200000 kilometredeki arabalara öldü gözüyle bakmaya başladı. ee ölmüyormuş demek ki bak, yaptığımız yanlışın farkına varmak için kriz mi olması gerekiyor. beyin kullanılmıyor mu bu ülkede?

diğer bir takıntı boya değişen. tamam memleket dolandırıcılık olaylarından geçilmiyor. ama bir karış lokal boya var diye bir arabaya çöp muamelesi yaparsanız insanlar yaptıklarını saklama peşine düşerler. üretimin yok, alım gücün yok ama havalar 1500. almanyadan dönüş yapan bir arkadaşım ki babası galericilik yapıyordu. buraya gelince abi böyle araba mı alınır dedi. tabi 3 ay sonra anladı. gevur dediğiniz millet bunları yapmazken bizde neler dönüyor, önce bir dönüp aynaya bakmak lazım değil mi?

şimdiye kadar şirket dışında ya da baba dışında hangi arabalara sahip oldun derseniz;
90 model corollam vardı ilk. 342.000 kilometrede sattım. hatasız boyasızdı ama eteklerden çürüme ve bagaj kapağında vernik atması başlamıştı. sene 2013te satım.
ikinci araç mk3 mondeoydu, 2003 model. yatmış bir arabaydı, bakımı ve arabayı rayına koymam biraz uğraştırmıştı.
üçüncü araç 2010 model active paket bravoydu. 2 yıl bindim bir gün üzmedi beni.
şimdiki aracım yine başka bir bravo, eşim kullanacak diye otomatik alma ihtiyacım oldu. gidip aldık. hepsinde çevrem satamazsın bilmem ne diye tepki verdi. ben binmek için alıyorum, satmak için değil.

biraz uzun bir yazı oldu, ancak bu doyumsuzluk sebepleri belli. düzelir mi, illa düzelir ama bir 30 yıl daha zaman lazım tabi.



D
6 yıl
Yarbay

Kız kardeşimin eşi UK de sıhhı tesisatçı altında mercedes e200 var, havuzlu müstakil evde oturuyorlar, kız kardeşimin aracıda b serisi, buna da açıklamanız var mı ? Enişte bey doğma büyüme birmingamlı.


Bu mesaja 1 cevap geldi.
A
6 yıl
Yarbay

Komşu alıyorsa olay kapanmıştır.Bütün Avrupa mütevazi, hiç kimse de araba tutkusu yok, herkes 2.el kovalıyor.

O kadar 0km'yi de sadece orada yaşayan Türkler alıyordur.



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >


Bu mesajda bahsedilenler: @Kaiser75
O
6 yıl
Yarbay

At avrat silah

Normal



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

F
6 yıl
Yarbay

Egitim,bilgi,gorgu,yasanmislik,dunya gorusu özellikle su anki toplumun arzin merkezinde olunca sonuc normal.

Bakin erg e.Kac tane kara ,deniz ,hava tasiti var.İmam cemaat olayi tam olarak isliyor cografyada.

Sağlıcakla kalın.



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

L
6 yıl
Yarbay

siz arabacılığı bmw 320d 520d c180 den ibaret sanıyorsunuz da ondan

öncelikle 98 kurşun benzin her yerde bulunmuyor

araba fiyatları sorun değil sanayi yetersiz %95 kısım arabalar hakkında bilgiye sahip değil.

dışarıda çoğu kişinin kendi kapalı garajı ve ekipmanları var

burda orjinalci bi tayfa vargel senin turbonu büyütelim para istemez üstündekini bana ver yeter deseler /işim olmaz diyecek insan sayısı %99,99


bu Ülkede arabalara olan tutku bmw 320 d den yukarı gidemez.



S
6 yıl
Yarbay

Birleşik Krallık'ta yaşadım bende. İngiliz'in kendisi o kadar araba meraklısı değil ama aynısını göçmenler için söyleyemem.

Araba şirketlerinin karı göçmenlerden geliyor resmen.



W
6 yıl
Binbaşı

Bizim insanımız gösterişe, hava atmaya, zevkine düşkündür...

İphone olsun, araba olacaksa en azından Passat, Golf olsun, gerekirse kredi çeker, yine alırız... (Clio, Symbol vs. oda ne yeaa tü ka ka... diye çok çeşitli kalemlerle bu liste uzar gider...)

Ben bunu bilirim...



< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaja 1 cevap geldi.
D
6 yıl
Yarbay

abim de o kekolardan, sıfır bmw 320 bilmemne aldı geçen. ben 98 model opel corsayla mutluyum. araba çok şeker, ufacık bişey. 60'ı geçemem zaten korkarım. bir yerden bir yere götürüyor beni.





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi darkest earth -- 8 Kasım 2019; 0:27:27 >

G
6 yıl
Yüzbaşı

quote:

Orijinalden alıntı: TheCaliph_

O kadar ucuz olsa bizimkiler de zamanla doyardı.
Doyma meselesi değil eziklik meselesi.

Paranın çok kutsal olduğunu düşünen, paraya saygı duyan bir milletiz.

Koskaca Prof doktorlarda bile şu firmanın sahibiyim demem ile normal gitmem arasında dünya fark oluşuyor muamelede.
Bu durumda kimse doymaz ne kadar para kazanırsa o kadar ilgi-sevgi-olumlu muamele.



G
6 yıl
Yüzbaşı

quote:

Orijinalden alıntı: NoyanDervis

4-5 senedir bu siteye üyeyimdir bu sürede gördügüm en güzel yorum bu.
Hollandadayım , 7 tane türk çalışanımız var , hepsi bmw ve mercedes sahibi. 0 km üstelik.
Bir tanesi 40,000 euro civarına taksitle bmw aldı 1 senedir aynı ayakkabıyla işe geliyor, 3 kişi aynı evde yaşıyorlar kirayı bölüsmek için.
Ama çok havalı yav bmwye biniyor adam sorsan. Ben 2100 euro maaş alan 1 tane hollandalı görmedim daha 0 bmwye binsin bak 13 senedir buradayım. Bizim millet çok saf ve görgüsüz gerçekten.


Alıntıları Göster
Çocukluk itibari ile başlıyor.

İlkokulda küfür yarışı ile başlıyor barbarlık,

Daha sonra şu kişiyle kavga etsen kim alıra dönüyor,
Ben alamam dersen dalga konususun.

Gözlük takmaktan bile dalga geçiliyor.
Kısırsan eyvah eyvah.

Sonra aşık oluyorsun. Kız kimle takılıyor zenginle.
İnsanlar kimle ilgileniyor zenginlerle.

Devlet memuru köpek gibi davranıyor, doktora gidiyorsun bırak sağlık almayı daha beter hala geliyorsun.
X firmasının sahibi olarak x in tanıdığı olarak gidersen bir uzuvlarını yalamadıkladı kalıyor.

Bir Mercedes almak Türkiye’ de birçok sorun çözüyor. Çünkü artık bir Mercedes’ in var. Diğerlerinin yok.
Diğerlerinin tepkisi ise onun Mercedesi var bizim yok.

İnsanlara insan olduğu için değer, saygı, sevgi göstermeyi öğrenmezsek bizim halk 2.000 taksite girer gene alır o Mercedesi.



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

R
6 yıl
Yarbay

Trafik kurallarının çok iyi işlemesi de bir etken. Bizim ülkedeki gibi okul önünden 80 le geçse hapis yatar. O sebepten aşırı güçlü kuvvetli modellere de çok meraklı değiller. Yani araba , sadece araba çoğu gelişmiş Avrupa ülkesinde. Onun için golf falan satılır, ucuzdur, ergonomik , kolay kullanımlı araç.

Almanya da daha kuvvetli araçlar satılıyor. Yüksek araç satış rakamları ise döngünün göstergesi. Eski araba kullanmıyorlar zaten. Bizdeki gibi 30 yaşında doğan şahin, mecburiyetten süren pek göremezsiniz.



< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >

O
6 yıl
Yüzbaşı

Ben bu durumu İstanbul'un ulaşım sorununa bağlıyorum. Avrupa şehirleri düzenlidir, o yüzden trafik tıkanıklığı fazla yaşanmaz, yaşansa da İstanbul'daki kadar astronomik düzeylerde yaşanmaz. Otomobilinin içinde günde 1 saatten fazla zaman geçiren kişi yok gibidir o yüzden otomobil oralarda gün içinde fazla zaman geçirilen bir ortam değildir. 24 saatlik bir günün en fazla 30 dakikasını ha bmw içinde geçirmişsin ha reno içinde geçirmişsin ne fark eder ki? İstanbul'da ise insanların çoğu günde 2 saatini otomobilinde geçiriyor hatta günde 4 saatini otomobilde harcayan kişi sayısı hiç de az değil. Bir ortamda günde 2 saatten fazla harcayan kişi o ortamdan zevk almak, o ortamda boğulmamak ister. Kullanıcısına zevk vermeyen, kendini sevdirmeyen, her yanı gri plastiğe boğulmuş Renault, Hyundai tipi araçlarda günde 2-3 saat geçirmek insanı boğuyor, bunaltıyor. Haliyle insanlar günde 2-3 saat geçirdiği ortamın kendisine zevk veren, içi kaliteli malzemelerle döşenmiş, ferah iç mekanlara sahip BMW, Mercedes gibi araçlara yönelmek istiyor. Açıkçası ben de bizim arabada uzun zaman geçirdiğim ve arabamızdan zevk alamadığım için babamdan ara ara arabayı değiştirmesini, en azından Skoda Superb almasını istemekteyim.

İstanbul dışına çıkıp herhangi bir Anadolu şehrine giderseniz oralarda da insanların varını yoğunu araçlara yatırmadığını, eski model araçların ağırlıkta olduğunu hatta çoğu kişinin hâlâ Renault 9, 12 tipi araçlara bindiğini görürsünüz. Az sayıda nüfus nedeniyle buraların da trafiği rahattır. Bu şehirlerde de insanlar aracında az vakit geçirir. Arabaya varını yoğunu yatırma olayı Türkiye geneli olan bir şey değil, İstanbul'da olan bir şey.



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

A
6 yıl
Yarbay

Avrupa' da refah seviyesi yüksek olduğu için ego tatmini falan yok. Adamlar hayatını yaşıyor. Biz 10 yıl ev 5 yıl araba kredisiyle hayatımızın en güzel dönemini mahvediyoruz. Biz birgün işimiz bozulur da aç kalırız korkusuyla yaşıyoruz, onlarda öyle bi korku yok. Biz zengin fakir dizisi izlerken onlar kitap okuyor. Biz paramızla malımız mülkümüzle vizyon yaparken onlar insanın zekasına kişiliğine daha çok önem veriyor. Malesef bu sosyolojik problem üzerimize yapışmış fena halde. Amerika ile Türkiye bu verdiğim örnekte birbirine daha çok benziyor ama Avrupa başka.



K
6 yıl
Yarbay

"What Englishman will give his mind to politics as long as he can afford to keep a motor car?"
George Bernard Shaw

Hava atmak otomobilin tasarımında var. Hava atmak otomobildeki ankastre bir tasarım hatasıdır. Gördüklerimiz, 80 kilo için 1500 kiloyu harekete geçirmek hatasının halka halka yayılan dalgaları. Bu terkedilmiş havacılık teknolojisi, pek çok ortalama insanın günlük yaşamında dokunabileceği teknik bilginin limitini temsil eder. Diğer kültürlere daha yakında bakılırsa kendi mizaçlarınca, bazen daha kaba bazen daha inceden aynı çekişme yine görülür. Belki de televizyon gibi kitleleri uyuttu, bunun için kullanıldı da.

"Ove adında bir adam"... Bir demiryolu teknisyeninin yaşamla arasındaki çekişmeleri anlatan ödüllü bir film. İnsanların teknik altyapılarıyla irtibatlı şekilde nesnel detaylarla ve yaşamla kurduğu ilişkileriyle çelişkilerini inceden eleştiriyor. Bu bakımdan tavsiye ederim. Volvo ve Saab, herhangi bir yerde birleştirici bir kulüp olabilirken iki İskandinav için (Volvo vs Saab) çekişme sebebi.

Videoyu izlemek için tıklayınız



B
6 yıl
Binbaşı

Eee? Yani? N'apalım?
Her toplumun bir kültürü var ve kültür içinde birçok şeyi barındırıyor. Bunlardan biri de toplumun zevkleri vs. Bizim insanımız (özellikle biz erkekler) arabalara karşı fazla ilgiliyizdir. Elin gavuru da başka bir şeye ilgilidir, parayı gidip oraya gömüyordur. Artık o şey her neyse. İnsanlar zevk alacağı arabayi almak için uğraşıyorlar, a noktasından b noktasına götüren arabayi değil.
Kaldı ki madem öyle satışlar neden Türkiye'den daha yüksek?



< Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >

M
6 yıl
Yarbay

doyumsuz olmadığımız bir konu var mı?



B
6 yıl
Çavuş

Sacma bir yazi. Oncelikle Ingiltere'de universite egitimi cok pahali (devlet okullari bedava degil). O doktor adam okulu okurken cektigi 200,000 poundluk ogrenci kredisini oduyor olabilir.

PS: 6/1 degil o, 1/6'dir.

Turkiye'de 0 km arabalar o kadar pahali ki, renault ve bmw arasinda ki fark zaten azaldi. Ekonomik durumu yukseldikce insanlarin, gelirleri daha cok yatirimlarindan gelmeye baslar. Su an Turkiye'de mirassiz her 5 senede bir 0 km modern seviyede (bu da en az Honda Civic & VW Golf falan demek) bir araba alabilecek insanlar zaten pahaliliktan dolayi ust gelir grubuna mensup insanlar. Geliri yatirimdan gelen insan icin 150,000 tl ve 250,000 tl arasinda ki fark orta gelir grubuna mensup insanin 30,000 vs 60,000 tlsine gore cok daha az. Adamda dolayisiyla madem dunya para veriyorum, iyi bir sey alayim diyor...

Sahsen Kanada'da yasiyorum. Turkiye'de 4000-5000 tllere calisip 0 km Honda Civic alacak parasi dahi olmayacak sinifta orta gelir grubuna mensup beyaz yakali calisanlar burada gidip araba lease ediyorlar 4-5 senelik Mazda CX-5 gibi (en yaygin arabalar Japon SUVleri, sonra Alman SUVleri). Gercekten oyle eski (eskiden kasitta 10 senelik) arabaya falan binenler ya ogrenci kredisi, ya bekarken mortgage odeyen insanlar.