Teknoloji Haberleri
Aşağı Git
Tüm Forumlar
Motorlu Araçlar Dünyası
Otomobil Genel
Otomobil ve Otomotiv Dünyası Genel
Tofaş Başta Olmak Üzere Türk Malıyla Alay Eden Türkler
Bu konudaki kullanıcılar: 1 misafir
235
Cevap 26804
Tıklama 0
Öne Çıkarma
Cevap 26804
Tıklama 0
Öne Çıkarma
-
Cevap: Tofaş Başta Olmak Üzere Türk Malıyla Alay Eden Türkler (5. sayfa)
|
gereksiz milliyetçiliğe gerek yok. kim kaliteyi ucuza veriyorsa onu tercih ederim. Milliyetçilik yapacaksanız evlatlarınıza Türk Tarihi'ni öğretin... |
Bu mesaja 3 cevap geldi.
|
Sadece TOFAŞ olarak söyleyeceğim. Geri vitese bazen zor geçmesi ile ünlüdür. Aynen yukarı da yazıldığı gibi bir konsol ile yıllardır devam ettiler. 1983 model Doğan'lar da kullanılan ön konsolun aynısını yeni kasa adı ile çıkan 1988 model Şahin, Doğan ve Kartal'lara da koydular. Ne hikmetse orta konsolun üst kısmı ile alt tarafta ki havalandırma ızgaralarının olduğu bölüm hepsinde hafif sola doğru kaçık olup yamuk durur. Ve hepsi de dört köşeli birer dikdörtgeni andıran çizgilere sahipti bu arabaların. Ama şu bir gerçek. Piyasaya ilk çıktıklarında memlekette başka seçenek yoktu. Vardı ama çok az vardı. Avrupa arabalar günümüzde ki gibi fazla yoktu. İnsanlar ya Renault 12 ve 9, 11 serilerini alırdı ya da 131 serisini. Birde Ford vardı. Taunus'lar vardı. O arabaları almak için zamanında sırada bekleyenler oldu. Ve şu bir gerçek. Teknoloji olarak yani alt yapı olarak her ne kadar motorları 90'ların ortalarında Tempra motorlu olup enjeksiyonlu olarak piyasaya çıksa da alt yapı 70'lerin ve 80'lerin teknoloisini taşıyordu. Güvenlik SIFIR, yol tutuş ta SIFIR'dı. Arabayı iyicene tanıyıp viraja öyle girmen gerekirdi. 80'i geçtikten sonra yan direklerden rüzgarı alırdı. 120'ye gelince içerde rüzgar ve motor sesinden durulmazdı. Arabanın arkası yüksekti. Altı yüksekti. Tofaş, bizim ülkemizin yollarına göre olduğunu söylüyordu ama 120 üstü hızlarda altının yüksek oluşu ve yine 120'nin üstüne çıkıldığında ön tarafın yere daha fazla yapışıp, arka tarafın havaya kalkması ile ve zaten normalinde yüksek olan arka tarafın aşırı hızlarda daha da yükselmesi ile rüzgarı altına aldığından yol tutuşunun da SIFIR olması kaçınılmazdı. Evet, vakti zamanında aldık o arabaları. Kimisi sıraya girip bekledi. Günümüzde halen sahiplerine hizmet edenleri de var. İçlerinde az da olsa orjinal, ilk günkü gibi temiz olanları da var. Yıllarca kullandık biz onları. Tam 29 yıl. Son 14 yılı da 90 model Şahin kullandık ve 2004 Ekim'de bitirdim Tofaş defterini. Hoş, şu an altımda ki araba da o dönemin arabalarının günümüze uyarlanmış versiyonu. TOFAŞ istese %100 kendi malını üretirdi ama yapmadı. İtalya'dan kopya çekip, sağını solunu değiştirerek üretmeyi tercih etti. RENAULT'da öyle. O da gidip Fransa'dan kopya çekip sağını solunu değiştirip üretime devam etti. O arabalar bende iyi kötü tatlı birer anı olarak kaldı. Ve asla da dalga geçmem. Ama iyilermiydi? HAYIR!. Doğruya doğru, yıllarca hizmet etti bize ve arabasız kalmadık. İş hayatı, vs. hiç belli olmaz. Hayat iniş ve çıkışlarla doludur. Gün gelir hiç belli olmaz bakmışsın yine Şahin'e muhtaç olmuş ona biniyor oluruz. Çünkü ne oldum değil, ne olacağım diyeceksin. |
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi brkcad34 -- 20 Nisan 2009; 13:38:54 >
Bu mesaja 1 cevap geldi.
| koç holding ile devlet arasındaki paslaşmalar ve halkın çağın gerisinde araçlara servet ödeyerek kazıklanmasının öyküsü işte Tofaş. Bunu çıkıp milliyetçilik namına savunmak, koç ailesi ile bir akrabalığınız yoksa eğer, gayet saçma geliyor bana. |
 |
|
Bir cok yazıyı kah gülerek kah aglayarak okudum. Sacma sapan vatan millet tripleri atanlar komik olmaktan ileri gidemiyorlar. Kapitalist sistemde büyük paranın dini irki milleti olmaz. "Ben şokella almam sarelle alırım" demek 21.yy da çok anlamsız dogrusu. Paranın vatanında kaldıgını varsayanlar akıllarca "milliyetci vatansever" olanlar zamanında 6 filoyu denize dökenlere saldıranlaranlarla ayni zihniyettedirler. Bu düzenin tek hakimi paradır.Büyük para her zaman kendini en iyi muhafaza ettigi en çok deger kattıgı yerde var olur.Sizin Türk malı diye sarıldıgınız ürünlerin hepsi ayni amaca hizmet eder aslında.Türkiden kazandıgı parayla gidip romanyada çinde bulgaristanda yatırım yapar.Bunlar büyük paradır büyük sermayedir.Emek nerede en ucuz ise onlar oradadır. Kapitalizm ve dogası geregi emperyalizme dünya icinde kapalı bir kutu gibi kalarak karşı koyamazsınız.Sizin zihniyetiniz Türkiyede sabancılar koclar gibi yeni kan emiciler yaratmaktadir.Bu ülkeye yıllarca fahiş fiyatlarla 4 tekerlek 1 direksiyon sattılar.Şimdi mi degerli oldu hurda yıgınları?  |
Bu mesaja 2 cevap geldi.
|
Bu vatana gerçekten bir vatansever olarak hizmet etmek istiyorsanız, yerli malı otomobil almayın. İlla Reno, Fiat takıntınız varsa, bakın özellikle ithalat yoluyla gelmiş olanlardan seçin... Hyundai, Toyota, veya sonradan fabrika açan, ya da açacaklar (Chery-Mercedes Benz) için bi sözüm yok. Onların yerlisi alınabilir... Bu da benim naçizane düşüncem... Sonuçta bunlar İtalyan-Fransız mafyasının başka ülkelerde, para verip kanun çıkartıp, başka araçları yasaklayıp, bazı insanları ama en sonunda tüm halkı maşa olarak kullandıkları bir sistemin devamıdır... Çok insan öldü bu araçlarda. Dünyada Emniyet kemeri standartken, bizde önde bile yoktu. Bir kayışı bile çok gördüler, bu ülke için çalışan, okuyan, yaşayan nice insana... T.ÖZAL nur içinde yatsın, sıfır oto ithalini serbest bıraktı da, komünizmden yarı kapitalizme geçirtti rahatladı biraz halk. Şimdi kullanılmış oto ithalide serbest kalınca, işler yoluna girecek ülkemizde... Konularda detaylara inmem. İşim olmazzzz..... < Resime gitmek için tıklayın > < Resime gitmek için tıklayın > < Resime gitmek için tıklayın > |
| Hadi arabayı filan anladık yapamıyordunuz da koskoca KOÇ grubu gidip Migrosu soktuya memlekete..O dönem Market bile açamazmıydık?Gidip yurt dışından marketçi getirdik memlekete....İzmir büyükşehir belediyesi TANSAŞ ı açtı ulusal bir market haline getirdi KOÇ gidip Migros u Sabancı gidip Carrefour u getirdi bizim domatesimizi bize satarken yabancıya para kazandırdılar..Bunların arabalarıda ürettikleri diğer her malzeme gibi uluslararası sermayeye memleketi peşgeş çekmektir ve bu sermayenin de en kötü mallarını en yüksek fiyata Türk milletine kakalamaktır..Bizde elimiz mahkum yıllarca bunları kullandık...Kaldıki şu an bu mantıkla yerli olmayan bir araba var mı? Mercedesin bile en büyük kamyon otobüs üreten fabrikası Aksaray da..Hemen hemen tüm dizel motorların enjektörleri Bursa da bosch tarafından üretilip dünyaya gönderiliyor...Sen almandan fransızdan ucuza çalışırsan işçilerinin haklarını yersen tüm dünya gelip sana fabrika açar sende bunları yerli sanıp milliyetçi olursun..Tofaşın Oyağın mallarını yerli kabul edersek Keşke Çinli olsaydık Şu anda Dünyada Çinde fabrikası olmayan uluslararası bir şirket kalmamıştır heralde..Çinliler için Dünyanın tüm markaları yerli malı.. Çin arabalarıda orda yepyerli diye geçiyordur sanırım... |
Hoşgeldin Arkadaşım. Çok mükemmel yazmışsın... Olay budur... |
Bu mesaja 1 cevap geldi.
| yürüyen tabutlara mahkum ettiler bizi, şimdi de milliyetçilik ayağına savunmak size mi düştü |
Bu mesaja 1 cevap geldi.
|
Yahu millet; KENDİNİZE GELİN AMA. BİRAZ AYIP OLMUYORMU? YÜRÜYEN TABUTMUŞ. O ZAMAN MOTORSİKLETLERİN HEPSİ İKİ TEKER ÜSTÜNDE OLDUĞUNDAN YÜRÜYEN TEHLİKE. SİGARALARIN ÜZERİNDE "SAĞLIĞA ZARARLIDIR" YAZAR VE İNSANIN CİĞERLERİNE ZARAR VERDİĞİ DE DOĞRUDUR AMA ÇOĞUNLUK YİNEDE İÇER. ALKOL MESELA, SAĞLIĞA ZARARLIDIR VE DİNİMİZCE DE HARAMDIR AMA YİNE ÇOĞUNLUK ZARAR VERDİĞİNİ BİLE BİLE İÇER. ÖYLE YADA BÖYLE. KOÇ, TOFAŞ 131 SERİSİNİ ÜRETTİ. VE BİZLERDE ALDIK!. EVET ALDIK. ÇÜNKÜ BAŞKA SEÇENEK YOKTU. DEVRİM; İLK TÜRK MALI ARABAMIZ OLDU AMA DEVAMI GELDİMİ? GELMEDİ, DAHA O GÜN BİR BAHANE İLE ÜRETİMİNİ KESTİLER. VAKTİ ZAMANINDA ALMIŞLAR 131'LERİ RENAULT 12'LERİ ŞİMDİ BURADA GELİP YÜRÜYEN TABUTLARA BİZİ MAHKUM ETTİ KOÇ DİYE VERYANSIN EDİYORSUNUZ. NEYMİŞ EFENDİM, MİGROSU TÜRKİYEYE SOKMUŞ VS. VS. GİTMEYİN O ZAMAN MİGROSA. NİYE KALABALIK MİGROS? GİTMEYİN O ZAMAN. T.ÖZAL İTHAL OTOYU SERBEST BIRAKMIŞ DA YÜRÜYEN TABUTLARDAN KURTULMUŞUZ. SİLAHI DA SERBEST BIRAKTI CANIM. BAK EN SON ÖRNEĞİNİ GÖRDÜK. HERİF GİDİP DÜKKANDAN SİLAHI ALDI DA 20 YAŞINDA Kİ GENCECİK BİR ÇOCUĞU HİÇ UĞRUNA ÖLDÜRDÜ. O YÜRÜYEN TABUTLARIN HAKİM OLDUĞU DÖNEMLERDE İNSANLAR CEPLERİNDE PARASI VARSA GİDİP ALIRLARDI ARABAYI. AMA ŞİMDİ ÖYLEMİ? PARASI OLMAYAN BİLE GİDİYOR VE ARABANIN TAMAMINI KREDİLENDİRİP ALIYOR 48 AY VADE İLE EN KRAL ARABAYI, SONRA 3 AY SONRA ÖDEYEMEYİNCE VEYA 6 AY SONRA "ACELE İHTYAÇTAN SATILIK ARABA" İLANI AÇIP SATIYOR ARABAYI. KİMSE KIZMASIN GÜCENMESİN. BU BİRAZ DA NANKÖRLÜK VE ŞIMARIKLIKTIR! O GÜNLERİ NE TEZ UNUTTUNUZ. MADEM YÜRÜYEN TABUTTU DA SIFIR KM. ŞAHİNLERİ ALIP ALIP, HEMEN PEŞİNDEN PIONEER SETLERİ, ALAŞIMLI JANTLARI TAKIP KİMLER KULLANDI? HERHALDE SİZLER HİÇ YAPMADINIZ BUNLARI. ŞİMDİ GELİP BURADA YOK BUNLARI KÖRÜ KÖRÜNE SAVUNANLAR FİLAN DEYİP YÜRÜYEN TABUT VS. DİYE GEÇMİŞE TAŞ ATMAYIN. EVET, O ARABALAR ÇOK İYİ ARABALAR DEĞİLDİ AMA O DÖNEMLERDE BİR ÇOK AİLEYİ DE ARABASIZ BIRAKMADI. KAZALAR OLDU EVET. ÇÜNKÜ BAŞKA ARABA YOKTU. KAZAYI YAPAN DA DURDUK YERE YAPMAMIŞTIR. YA VİRAJA HIZLI GİRMİŞTİR, YA HATALI SOLLAMA YAPMIŞTIR. YA DA ALKOLLÜ KULLANMIŞTIR. ONA BAKILIRSA FERRARİDEN DE MERCEDESTEN DE İNSAN ÖLEREK ÇIKABİLİYOR. SON OLARAK; KOÇ VE SABANCI İLE BİR TANIŞIKLIĞIM VS. YOK. AMA ÖYLE AMA BÖYLE. HELAL OLSUN ADAMLARA. ÇIKIP BİR ŞEYLER YAPIP BİR SÜRÜ İNSANA İŞ İMKANI SAĞLAMIŞLAR. |
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi brkcad34 -- 21 Nisan 2009; 9:11:11 >
Bu mesaja 2 cevap geldi.
|
Bugün seri üretimle üretilip satılan bir Türk Arabasının olmayışının en büyük sebebi TOFAŞ'tır KOÇ Holding'tir. Bu işi yapabilecek Türkiye'deki tek kuruluştur ama yapmamıştır, hem de yaptırmamıştır. Nasıl yaptırmamıştır, Doğan demek biraz da Koç demek. İmza olayında medyayla linç etmişlerdir. Devlet kurumlarında önlerine engel çekmişlerdir. Belki bizim bilmediğimiz ve bilemeyeceğimiz yolları da kullanmışlardır. Koç nasıl koç oldu? Siyonist abileri dedi ki Koçum sen bizim malımızı sat, köşe ol. Ama ülkene de kendi arabanı yaptırma. Sen de TV yap Buzdolabı yap takıl öyle dediler. Bizimkiler de onu yapıyor. Ama bugün desinler ki biz kendi arabamızı yapıyoruz. %100 TÜrk Malı. Hepsine sünger çekerim. Tüm millette çekecektir. Ben bayılıyor muyum elin Korelisinin arabasına ama adam yapmış kardeşim. Sen de yap. Yapamam demek şerefsizliktir. Bilmem kaç yıldır 2 tane fabrikan var mühendislerin ne işe yarıyor? KOÇ bu ülkeyi yeterince sevmiyorsun. Seni Koç yapan ülkeye yeterince hizmet etmiyorsun. Az yatırım çok kar diyorsun. Bizi kaybediyorsun. |
Bu mesaja 1 cevap geldi.
|
Arkadaşlarım, Çok yazıldı, çok çizildi... Bu olay bence genelde şehirkenarında bulunan ve girişteki kulubesinde polisin nöbet tutup kimlik kartına baktığı malûm yerlerden farksızdır. Hem hizmet almaya gelen müşteri, hem de hizmet vermeye hazır madam açısından 1970-1990 yıllarını ele alalım. Tam 20 Yıl boyunca Türkiye KAPALI KUTU idi, katı rejimlerle yönetilen ülkelerden tek farkımız biraz daha ılımlı olmamızdı, bu sebeple de her iki taraf da imkanların sunulmaması nedeni ile olumsuz bir ürünü mecburiyetten kabul ederek KÖTÜNÜN İYİSİ fikri ve kararı üzerinde muvafakat göstererek bu işe giriştiler. Malûm evlere gidenler de yanlış bir şey yaptıklarını biliyorlar, aynı orada hizmet sunmak için pencere kenarında bekleyenlerin de yanlış bir hizmet sunduklarını bildikleri gibi, fakat HER İKİSİ DE BUNA MUHTAÇ OLMASAYDI bu piyasa ortadan kalkardı. Arzuhalcilerin Internete yenik düşmesi gibi bir süre sonra taraflardan birisi artık hizmeti talep etmeyerek diğerinin de ipini öekmekte, yok olmasını sağlamaktadır. Evet, TOFAŞ VE OYAK kötü birşey yaptı, bu araçları satın alanlar da kötü birşey yaptı. Fakat bu tamamen ÇARESİZLİKTEN olmuş, herkesin yaptığı bir yanlış bir süre sonra doğru olarak kabul edlmiş ve öyle de kalmış. TOFAŞ da, OYAK da gayet iyi bir şekilde bu demode araçları artık üretmemeleri gerektiğini, Avrupa'da çoktan ortadan kalkmış olan bu modelleri muzaffer Türk halkına satarak bizlere ihanet ettiklerini çok ama çok iyi biliyorlardı, fakat hem dövizin yurtdışına çıkmasını engellemek için getirilen engeller, hem de yurtdışından rekabetin gelmemesini görmeleri kendilerini bu TATLI PARA KAZANMA RÜYASI'nı daha uzun görmek için daya uzun uyumaya çalışmışlar, yavaş yavaş daha yeni bu uykudan kalkmaya başlamışlardır. Alıcılar ise başka otomobilin bulunmadığını, 1950'li ve 1960'lı yıllarda getirilen devasa Amerikan arabalarının devrinin bittiğini görerek bir OTOMOBİL DEVRİMİ'ne ihtiyaç olduğunu ama bu başıbolukta da TOFAŞ ve OYAK'ın demode otomobilleri altın tepside altından pahalı fiyatlarla ve yılları bulan bekleme süreleri ile (!!!) piyasaya sunduklarını görünce tamamen ÇARESİZLİKTEN bu otomobilleri almışlardır. Her iki taraf da kötü birşey yapmıştır. Fakat zamanla "kötü" de anlam değiştirerek "iyi" olmuştur. Kömür madeninde sıkışan, kuru çölde tek başına gezen veya açık denizde salda susuz kalanların ne yaptığı mâlûmûnüzdür. Saygılarımla, Taner Göde |
Bu mesaja 1 cevap geldi.
| Burda Migrosa gidip gitmemeyi tartışmıyoruz...İsteyen gider isteyen gitmez ama tutupta sen Migrosu getirdiler afferim onlara bize iş verdiler filan deyip sonra migrosu yerli yaparsan ben sana İsviçrelisin derim. İlk arabam Şahindi memlekette başka araba vardı da almadım sanki..Tüm kapıları kapatıp sadece mercedes getirseler o zaman aldığımız arabalar mercedes olurdu..Biz tercih etmedik bize tercih ettirdiler..Onun için almasaydınız binmeseydiniz yaklaşımı saçma sapan bir yaklaşım..Oldu yürürüz..Suyumuzu bile Danone ile ortak şişeleyip satıyor Sabancı tabiki demokrasi var serbest piyasa var isterse getirip Yunan suyu bile satabilir bizde susuz kalırsak afiyetle içeriz bunu ama sonra çıkıp bunlar yerli milliyetçi bize iş sağlıyor filan demenin bir anlamı yok.Adam getirmiş iyi kar ediyim diyede en uyduruk arabayı en düşük modeli ile 20-30 yıl satmış.Yöneticileride bağlayıp başkasının girmesine izin vermemiş.Köşeyide bu işten defalarca dönmüş. Olayı ticari boyutta düşünürsek adamlara helal olsun kafaları süper çalışıyor.1998 yılında aldığım Şahinin ön koltuğuna kafalık taktırdım rahatım için değil kazada boynum kırılmasın diye.Evet mercedeste de kazada ölürsün şahinde de ama sen en basit belki şimdi 15-20 tllik kafalığı bile takmadan araba satarsan yürüyen mezar satmış olursun.1990 yıllarda kafalıkların boyun kırıklarını engellediği gayet iyi biliniyordu bende biliyordum ve gidip kendim alıp taktım.Bir tek Tofaş bilmiyordu.Bizler çok kazık yedik geçmişimiz de halada yemeye devam ediyoruz tutupta yediğimiz kazıkları savunmanın anlamı yok bence. Ve bu kazıkların çoğunu bile bile mecburiyetten yedik halada mecburiyetten yemeye devam ediyoruz. |
Bu mesaja 1 cevap geldi.
+1  |
Bu mesaja 2 cevap geldi.
|
Sabancı ve Koç'a kan emici diyorsunuz ama; Carrefour'a Sabancı ortaktı, şimdi bilmiyorum yine ortaklık devam ediyormu ama Carrefour halen daha tıka basa doludur. Bizde gideriz aylık yiyecek alışverişimizi oradan yaparız. Ve her aradığımı da bulurum orada. Yine Sabancı'ya kan emici diyorsunuz ama Toyota ile ortak olup Corollaları burada ürettiler ve peynir ekmek gibi o arabalar da satıldı ve yine satılıyor. Madem bunlar kan emici, niye o zaman alındı bu arabalar? Bu insanların belki ürettikleri, yaptıkları arabalardan memlekete zararı olsa da mutlaka yararı da olmuştur. Şahsen ben bu insanları kan emici olarak görmüyorum. 131 serisi olsun, 12 ve 9 serisi olsun. Her ne kadar 70'lerin teknolojisini 90'ların sonuna kadar üretselerde ben o arabaları KAZIK olarak görmüyorum. Ve o arabalardan 131 serilerini yıllarca kullanmış ve sahip biri olmuş olarak kendimi APTAL biri olarak da görmüyorum. Not : Şahinlere ön koltuk kafalığı 1993 modelden itibaren takıldı ve standart oldu. |
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi brkcad34 -- 21 Nisan 2009; 12:54:54 >
Bu mesaja 2 cevap geldi.
|
SABANCI'ya çok şey borçluyum. Ekmeğini yedim. TOFAŞ ve OYAK'a korkutan SABANCI'dır. 1992'de Adapazarı'ndaki fabrikanın temelini atıp % 50 ortak olan ve TOYOTA'nın Türkiye'ye yerleşmesini ve bu kadar başarılı olmasını sağlayan SABANCI'dır. 1994'te ilk TOYOTA COROLLA banttan çıkınca insanlar KALİTE'nin ne demek olduğunu anladılar, klimanın sadece otobüslerdeki KONVEKTA veya evlerdeki VAYT-VESTİNKHAVUZ'dan ibaret olduğunu sananlar fena yanıldılar, frene basıp devreye giren o TAK TAK TAK sesin arıza olduğunu sanıp servise koşanlara bunun ABS olduğunu söyleyene ve anlatana kadar dillerde tüy bitti... TOYOTA'nın ülkemiz otomobil gelişimine inanılmaz katkıları vardır. İnkar edilemez. SABANCI ötedenberi otomotivle yakın ilgilidir. MITSUBISHI araçları çok fazla ön plana çıkaramadı ama ne yazık ki. Fakat halen Otobüs, Midibüs, Mibinüs ve Hafif Ticari Araç üreten Adana'daki 1. ve Adapazarı'ndaki 2. TEMSA fabrikası müşterimdir ve inanılmaz gelişmiş bir kalite politikası vardır. Kullanılan motorlar, ürünler ve yan sanayi mamüllerinin markalarını buraya yazamıyorum ama emin olun ki Avrupa'da en iyi marka hangi ürünleri kullanıyorsa TEMSA da aynısını kullanmakta, çok gelişmiş bir bağı ağı ve destek sistemi mevcuttur ve 20 yıllık PRENSES'ler halen yollarda çalışmaktadır. Her ne kadar son zamanlarda Adana'daki favlikeleri (teşekkürler Banker Bilo) teker teker sattıysa da (fena olmadı, Pilsa sayesinde Adana'ya epey bir Hollandalı geldi) yine de bu tesisler çok iyi fiyata gitti ve saat gibi çalışmakta. Taner Göde |
Bu mesaja 2 cevap geldi.
|
Yapmayın Allah aşkına, Kuş serisi Türk Malı mı? Bal gibi de İtalyan malı... Irkı farketmez, kalitesiz olan her şeyi eleştiririm... (Kuş Serisini Eleştirmiyorum Şu Anda) Bizim hiç öz otomobilimiz olmadı, kuş serisi de üveydi, ancak onu çok sevdik ve kendimizle özleşti. Diğer Türk Malları konusuna gelince, beyaz eşya firmaları olsun, diğer elektronik yahut tekstil firmaları olsun, yurtdışında ürünlerini görmekten büyük memnuniyet ve GURUR duyuyorum... Tekstilde, Beyaz Eşya'da ve Gıda'da dünyaya mâl olmuş bir çok Türk Firması'nın olması beni çok mutlu ediyor... Hatta ihracata teşviği yetersiz buluyorum ve daha da arttırılması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü bizde bu kapasite fazlasıyla var! Kendi Öz Otomobil Markamızın olmaması da gerçekten çok üzücü, neredeyse hemen hemen bütün gelişmiş avrupa ülkelerinin kendileri ile özdeşleşmiş otomobil firmaları var.... Volvo-İsveç, Almanya-Mercedes, Fransa-Renö, İtalya-Fiat, vs vs vs... Şu anda Kuş serisini de neden eleştirmediğimi kendince anlatayım, üretildiği yılları ve üretildiği zamanlardaki muadillerini göz önüne aldığım vakit, eleştirmenin yanlış olacağına kaniim. Ancak şu an da Kuş Serisi'ni övmenin de yanlış olduğunu düşünüyorum. Neden? 1- Modası geçti... (zamana karşı kim durmuş ki o duracak.) 2- Nev'i şahsına münhasır modifiyelerle çoğu kişi bunlardan soğudu ve bunları yapanlara da garip lâkaplar taktı... 3- Devir değişti... Artık daha modern göze ve gönle hitap eden araçlar var... |
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Şahbaba -- 21 Nisan 2009; 13:12:49 >
|
92 yılında sadece 3000km de bir şahin almıştık yanı sıfır gibiydi 8 sene boyunca şahine bindik uzun yol kısa yol demeden götürdü bizi tamam cok ıyı bır araba degıldı ancak ayagımızı yerden kesıyordu ve bir kere yolda tık demedı daha sonra 2000 yılında 0 megane alacagımız için sahini komsumuza satmıstık birgün yuruyerek aşagı ınerken komsumuz benı yolda gorup arabaya almıstı asagıya bırakmak için o gun içim cız etmişti ınsanların sahıne dogana vs. arabalara bu yuzden bır hayranlıgı var bence |
Bu mesaja 1 cevap geldi.
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle