tofaş 40 senede bir kia bir hyundai olamayıp kendi markasıyla üretim yapan bir firma olamamışsa benim için tofaş bitmiştir. daha da tofaşa binmem ![]() |
arkadaşa katılıyorum o kadar kalitesiz şeyler üretildiki, örneğin tofaş markası altında artık tofaş sadece araçların motor kaputlarının altında gizli yerlerde yazıyor bütün araçlar artık fiat olarak markalandı. Romen dacia rus lada kadar bile olamadık bu firmalarda fiattan ve renaulttan koptular sonuçta kendi başlarına bişeyler yapabiliyolar. |
kesin apaçidir |
çok güzel bir yorum olmuş ellerinize sağlık ![]() |
bunları bizzat yaşadık ve gerçektir artık 2009 senesindeyiz ve bazı düzenlemeler yapılarak bir çok güvenlik teknolojisi mecbur hale getirilmeli ve öyle rekabet olmalı örneğin 1-çift hava yastığı 2-ABS 3-ESP 4-100-0 fren mesafesi içinde bir standart olmalı koşulları taşımayan sıfır araç satılamamalı tüv türk ile bir adım atıldı |
aslında türk malının yerden yere vurulması değil, sen bi tofaşa bindiğin için şu anda tofaşa söylenen lafları kaldıramıyosun... belkide gücün buna yetiyor bunu bilemeyiz. ben işhanı olupta torosa bineni gördüm gidip vip transporter alacağı yerde(ki arayıp pazarlığını yapıverdik)o parayı 1yılda sağda solda yiyen ama steyşın renoya binenide gördüm 60yaşına gelmiş saçı bıyığı boyalı, takım elbiseli,özel hastaneye muayeneye gelecek kadar gücü olupta binek renoya binenide bilirim ...neyse bunlar bi istisna diyelim, biz kime nasıl kızalım. kendimize mi kızalım? devletimize mi kızalım? 12milyara 98 model bmw veya mercedes satıyolardıda mı biz gittik 98tipo aldık? araba pazarında en çok gördüğün araba tofaştır, bugüne kadar modeli ne olursa olsun en çok ellenen motoru indirilen yine tofaştır. belkide kaportası en zayıf araba yine bunlardır. bizim insanımızın eline 5milyar para geçsin hemen bi şahin doğan alıyım der dimi? ata demirerin bi espirisi var, doğanlar şahinler pioner dk2800 kolonlar falan diye, ki bahsettiği zamanlar 90lı yılların başlarıydı... inşallah ülkemiz hakettiği yere ulaşır, alt kesimle üst kesim arasındaki uçurumlar daralırda refaha ereriz... yoksa ki almanlar iş üretirken biz laf üretmeye devam ederiz |
+1000![]()
|
Öyle yada böyle. TOFAŞ'ın; Murat 124, Murat 131, Murat 131 Şahin, Murat 131 Doğan, Murat 131 Kartal ve 80 sonrası 90'ların başına kadar 124'ün makyajlı hali Serçe adı ile üretim yaptığı modelleri ve 131 serisinin 1988'de kasa değiştirip Şahin, Doğan, Kartal adı ile 2000'li yılların başlarına çeşitli makyajlarla ürettikleri bu modellere bu gün çıkıpta burun kıvırıp, dalga geçen ve bu arabalara ölüm makinasıdır diyen insanlara ben şunu diyorum. ALMASAYDINIZ O ZAMAN!. Kesinlikle o dalga geçip küçümseyenlerin içerisinde bu arabaları kullanan olmuştur. Ama o arabaları almak için sırada bekledikleri günleri unutup şimdi çıkıp çok marifetmiş gibi dalga geçip burun kıvırıyorlar ve hatta o dalga geçenlerin kiminin arabası bile yoktur, olmamıştır da. Bu arada, sadece bu forum için değil lafım. Genel anlamda ve forum dışı insanlar içinde geçerli. OLSUN'DA SENİN ARABAN OLSUN AMA 131 OLSUN. Yok efendim Koç'un memlekete attığı kazıkmış, bilmemneymiş, Çin malından bile berbat modeller olduğu için dalga geçilmeyi hak ediyorlarmış da vs. vs. Devam edin, hepinizin arabası son model araba sanki. %100 güvenli dört dörtlük arabalar. Sanki memlekette emsali olmayan arabalara biniyorsunuz da gelmiş burada yok kazıktı bilmemneydi diye konuşuyorsunuz. Gördünüz, geçen günkü kazada bir önceki kasa CİVİC ikiye bölündü. Kışın Ataköy'de bir taksi direğe çarpmıştı da taksi DOBLO olduğu için Tofaş/Fiat'a demediğinizi bırakmamıştınız. Hatta suçu anlayıp dinlemeden şoföre bile attınız. Neden? İçinde ki müşteriler turist olduğu için. Az önce de bir kaza konusu açıldı ve başrol oyuncusu Şahin ve yine arabaya atan tutan, veryansın edenler doldu. Ölüm makinasıymış Şahin baksen şu işe. CİVİC ölüm makinası değil ama. Hondacılar kızmasın, kaza yapıp ikiye bölünen araba Civic olduğu için dedim. Yıllar önce Ataşehir'de bir CORVETTE, normal seyir halinde olan Renault 9 içerisinde ki aileyi yok etmişti. Tek suçu Renault 9'a binmek değilmi? Allah için, Corvette güvenli olduğu için ölüm makinası değil, ama bir aileyi yok etti. Neden? Sırf hız egosunu tatmin etmek için. |
benim kus serisi ile değilde içine 10 kişi binip camları acıp son ses müzik dinleyip sokak aralarında hız yapan insan görünümlü yaratıklarla sorunlarım var ve sözlerim araca değil şahıslaradır. bir diğer baslıkta biraz ağır eleştirilerim olmus olabilir ama sonucta 99 model 1.6 kartal marka araç ile 30 bin km deki 2004 1.4 hd 16v citroen marka aracı cektiğimi bilirim. |
Yerli malıyla alay edenler kendilerine bir çeki düzen versinler. |
Yerli malı denmesi biraz talihsizlik olmuş. Serbest piyasa ekonomisinde firmaların rekabet etmesi çok doğal. Bizlerinde fikirlerimizi, tercihlerimizi özgürce dile getirebilmemiz normal. Olaya yabancı markalar bazında bile baktığımızda kaliteleri arasında çok fark var. Artık iyi olan kazanıyor. Ehh ülkenin kaymağını yiyen 2-3 tane aile şirketi daha fazla kazanacak diye gidipte kötü, kalitesiz olan ürünlerini alamam kusuruma bakmasınlar. Ek: Yerli malı(!) üretim yaptığını iddia eden firma sahiplerinin çocukları, torunları kalkıpta yerli malı(?) üretim araba, yerli malı(?) beyaz eşya mı kullanıyor çok merak ediyorum. ![]() |
Kaza varsa kaderde yapacak bişi yok maalesef, elbette herkez daha çok kalite ve güven ister ama insanlarımıza bu fırsatı tanıyacak kadarda gelir lazım ne yazıkki herkesin yaşamı parlak değil, sonuçta arabalar kendi kendine çarpışmıyor içindeki iki insanın iki sürücün o andaki bir anlık kararından ibaret ve bu karar ya sonu oluyor yada sonraya erteliyor şansı olan hiç rastlamıyor. Ülkemizde öyle insanlar varki bir şahine 18 yıl kadar binmiş kaza yapmadan hemde demekki biniliyormuş öylede insanlar varki altına çektiği sıfır araçla refüje, bariyere vs. giren yani eşşeğinde olsa atında olsa üstündeki sensin bence herşey burda biter, yoksa şahin güvensizmiş yok yeni nesillerde a dan z ye kadar fren sistemi vs. şeyler varmış bunların hepsi hikaye yazı nerde yazılmışsa o an geldiğinde emaneti teslim edersin tüm gerçek bu. İnsanlar artık otomobillerle uğraşa uğraşa kafayı yemiş bence lütfen bu boş muhabbetleri bırakalım hayatta değerlendirilmesi gereken çok güzel şeyler varken henüz geç değil hiç kimse için. Elbette bu yazdıklarıma olumlu veya olumsuz karşılık veren olacaktır olsun herkesin kendi düşüncesi derim geçer giderim, herkese iyi geceler... |
Konu içerisinde birçok kez belirtilmiş. "Türk Malı" denilen kavramdan bihaber yaşayanlar (konuyu açan başta olmak üzere) bir şeyler belirtmeye çalışmışlar ama nafile. Konuyu dikkatle takip edenler başlığın ne kadar gereksiz olduğunu anlayacaklardır. Milliyetçi takılırsınız, orası sizin bileceğiniz iş lakin işin özünü bilmeden her konuya milliyetçiliği sokuşturursanız kuru gürültü olur. Biraz araştırma yapıp sonra konu açsanız daha kolay olur emin olun. |
Dostlarım, Burada kullanılan sözcüklere ve yaklaşımlara daha hassas ve dikkatle yaklaşmakta fayda var. Bazı gerçekler var: TOFAŞ ve RENAULT 70'li, 80'li ve 90'lı yıllar olmak üzere tam 30 yıl boyunca elde ettikleri teknolojik gelişme gelişmiş bir ülkede otomotiv alanında elde edilen teknolojik gelişmenin yarısından da az, muammen 1/3 ile sınırlıdır. Yani bir Fransız, bir Alman, bir Japon otomobil markasının 10 yılda elde ettiği gelişmeyi yerli üreticiler 30 yılda elde etmişlerdir. Peki suç (buna suç denilebilirse) kimin? Olaya TOFAŞ ve RENAULT gözünden bakalım? 70'lı yılların başında, doğalgazın olmadığı, elektrik kesintilerinin normal olduğu, vasıflı işçinin bulunmadığı, hammadde, yan sanayi, robot, pres, baskının olmadığı, yedek parçalarının karaborsada bulunduğu bir devirde bu adamlar otomobil üretmeye başlamışlar, Bursa'yı ve çevresini ihya etmişler, Detroit'un kopyasını Uludağ'ın eteklerindeki bu yeşil vadide yaratmışlardır. Bu girişimleri takdire şâyandır, fakat aradan geçen 20 yılda pek bir değişiklik yapmadan halen aynı zihniyetle üretime devam etmelerini araştıracak ve soruşturacak olursak, devletin dövizi yurtdışına kaçırmamak için çok yüksek vergilerle engellediği serbest ithalat kendiliğiden bir duvarın oluşmasına ve bu duvarın da korumacılık ile anılmasına sebep olmuştur. Yani TOFAŞ ve RENAULT bomboş bir odaya girmiş, devlet de kapıyı üzerlerine kapatmış, fakat kendileri bundan pek şikayetçi olmamış. İşte sorun burada yatıyor. Türkiye komünist bir ülke değil(di) ve TOFAŞ ve RENAULT'un müdürleri her vatandaş gibi serbestçe dünyayı gezip elde ettikleri bilgileri ülkemize getirebilirdi, ama olmadı. Otomobile aç halk daha boyası kurumadan otomobillere koştu, üretimin az olması ve bazı kişilere tercihli otomobil satılması (doktor-avukat-subay-hakim vb.) bu araçların 2. el piyasasının da çok yüksek seyretmesine sebep oldu. Kabuğunu yırtan her ülke gibi Türkiye'de 80'li yılların ortasından itibaren kabına sığmamaya başlamış, Avrupa'da çalışan gurbetçilerin son model araçlarla Türkiye'ye giriş yapması ve markaların para ile elde edemeyeceği reklamı genelde Alman plakalı bu araçların Türkiye'de cirit atarak sahipleri tarafından halka tanıtılması ile geniş kitlelere ulaşması nedeni ile TOFAŞ ve RENAULT artık harekete geçmeleri gerektiğini anlamalarına sebep olmuştur. Asla TÜRK malı ile alay etmeye yönelik değil, TÜRKİYE'ye yakışmayan bu tutumu eleştirmeye yönelik yazıyorum. Kendim bindim yıllarca 131, Şahin ve Tempra'ya. TOFAŞ'la mahkemelik bile oldum (çok uzun hikaye). Yine TOFAŞ'ın ithal ettiği bir FIAT marka araca da sahibim. Araçları satın alanlar başka tercihleri olmadığından almış, satılan her araçtan da İtalya ve Fransa'ya ROYALTY (isim hakkı bedeli) ödenmiştir (ve ödenmeye de devam etmektedir). Yorumlarım milli duygulara yönelik değil, aynaya bakıp çeki düzen vermeyen ve bizleri ezen, indirimsiz haliyle de ÖTV'nin % 37-60-84 oranında uygulanmasına o zamanki hareketleri ile sebep olan ve otomobil üretmekten çok yılsonu bilançosu ve gelir tablosu ile ilgilenen şirket patronlarına yönelik. Saygılarımla, Taner Göde |
karadeniz tarafına düşersen kusana kadar rakı balık ısmarlarım bende sana ![]() |
Alay edildiği gibi siyaset ve ticari kaygılarla; basının, şirketlerin sayesinde engellenen Devrim otomobili önümüzdeki en önemli örneklerden biri.. O günleri yaşamak veya hatırlamak için Devrim Artabaları filmini izlemek gerek. Devrim arabaları (basına göre) halktan özellikle öğrenci, okul ve kamu kurumlardan gelen istek üzerine 1 mayısta tekrar vizyona girecek. Hatta bazı uluslararası film festivallerinde de gösterilecek.. İzleyemeyenler ve gerçekleri görmek isteyenler bu fırsatı kaçırmayalım.. YERLi araç/mal/ürün Kullan TÜRKİYE kazansın Bizim insanımız kazansın http://otolist.blogspot.com www.OTOMETRE.com http://panorama24.blogspot.com |
baba sende gruding al hem arçeliğin hemde alman yapımı ama türkiyede var mı bilmiyom ya getirdiler yada getiriyorlar çünkü arçelik servislerinde marka işaretini gördüm hem taş gibi hemde türk malı |
Teşekkür ederim Sayın Ali Kum.
Adana'ya gelmeniz yeterli, baştacısınız. En iyi kebapçı Havutlu'daki ELEM'de istediğiniz kadar kebap bana ait. Memleketime beni ziyarete geleni en iyi şekilde ağırlarım. Adana 2,5 bile olabilir, salata ezme tabi, bir de kuşbaşı çekerim 2 şiş.
Sevgilerimle,
Taner Göde
Bu mesaja 3 cevap geldi. Cevapları Gizle