CDPR CDPR büyük insanlar çok büyük koskoca EA Ubisoft la karşılaştırmaya devam edin. Kusura bakma cdpr bey 2010da felan değiliz dünyanın hasılatını yapmışsın. ay para beni değiştirmemeli eskisi gibi halktan gibi biri olmayalım diye boş cici ayakları yapcağına lafının eri ol milleti oynatma. Neyse biz burda boşuna anlatıyoz adamlar türk milletini çözmüş zaten. yüzümüze tükürseler yarabbi şükür deriz o yüzden no problem.
CDPR neden başka bir çeviri firmasıyla zaten çeviri yapıyor diye haber vermedi diyenlere, CDPR'ın Polonya borsasında yer alan bir şirket olduğunu hatırlatırım.
hahaha çok gülünçsün. koç holding ceo su olsan tofaşa binermisin? veya sekreterinin tofaşla gelmesini hoş karşılarmısın? buna aynı b*k adamlar para verip dandik çeviri yüklemişler oyunlarına :D
Çok gülünçmüşüm. Pekala. Sanırım adamların borsada olduğunu söylememin onların büyük bir şirket olduğunu söylememle falan karıştırdın. Bu adamlar borsadalar. yani hisse senetleri halka açık ve değişken. Yani şirketin yayınladığı her bir duyuru hisse değerlerini değiştirebilir.
Şirketin oyunu Türkçeleştirdiği bilgisi, firmanın türk pazarına girip satışlarını artırmak istediğinin bir gösterisi. Bu bilgi iki şekilde yorumlanabilir. 1) Çeviri ücreti bu çeviriden kazanacakları kardan düşüktür. Yani hisse fiyatları artar. 2) Çeviri ücreti bu çeviriden kazanacakları kardan yüksektir. Yani hisse fiyatları düşer. Bunu yorumlamak borsa ile ilgilenen kişilerin işi. Ancak benim yorumum, şu şekilde olurdu. Eğer CDPR bir duyuru yapacaksa bu sadece Türkçeleştirme değil, bayağı toplu, geniş bir duyuru olurdu. Ki bu da hisselere olumlu etki ederdi. Nitekim öyle de oldu.
Yani Türkçeleştirme yapılıyor bilgisi, "bu adamlar sadece Türkçeleştirme yapmazlar, başka şeyler de yapılıyordur kesin" yorumunu ortaya çıkarabilir.
Gelelim bu tarafa. CDPR, bu adamlara 3 farklı şekilde yanıt verebilirdi. 1)Hiç cevap vermezlerdi. 2)Hayır yapamazsınız. Yasak derdi. 3)İyi bakalım, yapın. diyebilirlerdi. Bunu dediler. İlk ikisi şirket için kötü halkla ilişkilerdir.
Peki neden CDPR bu arkadaşlara oyunun Türkçeye zaten çevrildiğini söylemedi. İki neden var. Birisi zaten herkesin bahsettiği NDA(Gizlilik Sözleşmesi). İkincisi de böyle bir bilgiye sahip olan kişi, herkesten önce bu bilgiye sahip olduğu için firma hisselerini satın alıp haksız kazanç elde edebilir. Ayrıca bu bilgiyi veren kişi kamuoyu duyurusundan önce bu bilgiyi verdiği için hem işinden olur. Hem de kötü niyet bulunursa hapse girer.
Yani gençler biz Türkçeleştiriyoruz zaten, siz yorulmayın demenin şirket çalışanları adına çok sıkıntısı var. Kimse bir kaç kişi gönüllü bir iş yapıyor ama işleri boşa gidecek diye hapse girmek istemez. Yani en azından ben istemezdim.
Peki neden bu adamlara umut verdi derseniz, bunun için kesin bir şey söyleyemem. Şirket çalışanlarına sormak gerekir. Ama mükemmel bir risk yönetimi yapmışlardır. Yuvarlak cevaplar vererek ve yazın konuşuruz gibi şeyler söyleyerek, çeviri yapıldığına dair hiç bir ipucunu dışarıya sızdırmamıştır.
Son olarak şunu da ekleyeyim, duyuru yapıldıktan sonra hisse fiyatları fırladı.
CDPR neden başka bir çeviri firmasıyla zaten çeviri yapıyor diye haber vermedi diyenlere, CDPR'ın Polonya borsasında yer alan bir şirket olduğunu hatırlatırım.
hahaha çok gülünçsün. koç holding ceo su olsan tofaşa binermisin? veya sekreterinin tofaşla gelmesini hoş karşılarmısın? buna aynı b*k adamlar para verip dandik çeviri yüklemişler oyunlarına :D
Çok gülünçmüşüm. Pekala. Sanırım adamların borsada olduğunu söylememin onların büyük bir şirket olduğunu söylememle falan karıştırdın. Bu adamlar borsadalar. yani hisse senetleri halka açık ve değişken. Yani şirketin yayınladığı her bir duyuru hisse değerlerini değiştirebilir.
Şirketin oyunu Türkçeleştirdiği bilgisi, firmanın türk pazarına girip satışlarını artırmak istediğinin bir gösterisi. Bu bilgi iki şekilde yorumlanabilir. 1) Çeviri ücreti bu çeviriden kazanacakları kardan düşüktür. Yani hisse fiyatları artar. 2) Çeviri ücreti bu çeviriden kazanacakları kardan yüksektir. Yani hisse fiyatları düşer. Bunu yorumlamak borsa ile ilgilenen kişilerin işi. Ancak benim yorumum, şu şekilde olurdu. Eğer CDPR bir duyuru yapacaksa bu sadece Türkçeleştirme değil, bayağı toplu, geniş bir duyuru olurdu. Ki bu da hisselere olumlu etki ederdi. Nitekim öyle de oldu.
Yani Türkçeleştirme yapılıyor bilgisi, "bu adamlar sadece Türkçeleştirme yapmazlar, başka şeyler de yapılıyordur kesin" yorumunu ortaya çıkarabilir.
Gelelim bu tarafa. CDPR, bu adamlara 3 farklı şekilde yanıt verebilirdi. 1)Hiç cevap vermezlerdi. 2)Hayır yapamazsınız. Yasak derdi. 3)İyi bakalım, yapın. diyebilirlerdi. Bunu dediler. İlk ikisi şirket için kötü halkla ilişkilerdir.
Peki neden CDPR bu arkadaşlara oyunun Türkçeye zaten çevrildiğini söylemedi. İki neden var. Birisi zaten herkesin bahsettiği NDA(Gizlilik Sözleşmesi). İkincisi de böyle bir bilgiye sahip olan kişi, herkesten önce bu bilgiye sahip olduğu için firma hisselerini satın alıp haksız kazanç elde edebilir. Ayrıca bu bilgiyi veren kişi kamuoyu duyurusundan önce bu bilgiyi verdiği için hem işinden olur. Hem de kötü niyet bulunursa hapse girer.
Yani gençler biz Türkçeleştiriyoruz zaten, siz yorulmayın demenin şirket çalışanları adına çok sıkıntısı var. Kimse bir kaç kişi gönüllü bir iş yapıyor ama işleri boşa gidecek diye hapse girmek istemez. Yani en azından ben istemezdim.
Peki neden bu adamlara umut verdi derseniz, bunun için kesin bir şey söyleyemem. Şirket çalışanlarına sormak gerekir. Ama mükemmel bir risk yönetimi yapmışlardır. Yuvarlak cevaplar vererek ve yazın konuşuruz gibi şeyler söyleyerek, çeviri yapıldığına dair hiç bir ipucunu dışarıya sızdırmamıştır.
Son olarak şunu da ekleyeyim, duyuru yapıldıktan sonra hisse fiyatları fırladı.
türkçe dil seçeneğinin eklendiğini kendi resmi sayfalarından ingilizce duyurusu bile yapılmadı. 1.30 patch notlarında türkçe yok. adamlar sessiz sedasız türkçe ekledi, bu kamil hisse diyor.
ne diyeyim artık, her türlü saçmalığı okuduk ama böylesi de ilk kez gördüm.
CDPR neden başka bir çeviri firmasıyla zaten çeviri yapıyor diye haber vermedi diyenlere, CDPR'ın Polonya borsasında yer alan bir şirket olduğunu hatırlatırım.
hahaha çok gülünçsün. koç holding ceo su olsan tofaşa binermisin? veya sekreterinin tofaşla gelmesini hoş karşılarmısın? buna aynı b*k adamlar para verip dandik çeviri yüklemişler oyunlarına :D
Çok gülünçmüşüm. Pekala. Sanırım adamların borsada olduğunu söylememin onların büyük bir şirket olduğunu söylememle falan karıştırdın. Bu adamlar borsadalar. yani hisse senetleri halka açık ve değişken. Yani şirketin yayınladığı her bir duyuru hisse değerlerini değiştirebilir.
Şirketin oyunu Türkçeleştirdiği bilgisi, firmanın türk pazarına girip satışlarını artırmak istediğinin bir gösterisi. Bu bilgi iki şekilde yorumlanabilir. 1) Çeviri ücreti bu çeviriden kazanacakları kardan düşüktür. Yani hisse fiyatları artar. 2) Çeviri ücreti bu çeviriden kazanacakları kardan yüksektir. Yani hisse fiyatları düşer. Bunu yorumlamak borsa ile ilgilenen kişilerin işi. Ancak benim yorumum, şu şekilde olurdu. Eğer CDPR bir duyuru yapacaksa bu sadece Türkçeleştirme değil, bayağı toplu, geniş bir duyuru olurdu. Ki bu da hisselere olumlu etki ederdi. Nitekim öyle de oldu.
Yani Türkçeleştirme yapılıyor bilgisi, "bu adamlar sadece Türkçeleştirme yapmazlar, başka şeyler de yapılıyordur kesin" yorumunu ortaya çıkarabilir.
Gelelim bu tarafa. CDPR, bu adamlara 3 farklı şekilde yanıt verebilirdi. 1)Hiç cevap vermezlerdi. 2)Hayır yapamazsınız. Yasak derdi. 3)İyi bakalım, yapın. diyebilirlerdi. Bunu dediler. İlk ikisi şirket için kötü halkla ilişkilerdir.
Peki neden CDPR bu arkadaşlara oyunun Türkçeye zaten çevrildiğini söylemedi. İki neden var. Birisi zaten herkesin bahsettiği NDA(Gizlilik Sözleşmesi). İkincisi de böyle bir bilgiye sahip olan kişi, herkesten önce bu bilgiye sahip olduğu için firma hisselerini satın alıp haksız kazanç elde edebilir. Ayrıca bu bilgiyi veren kişi kamuoyu duyurusundan önce bu bilgiyi verdiği için hem işinden olur. Hem de kötü niyet bulunursa hapse girer.
Yani gençler biz Türkçeleştiriyoruz zaten, siz yorulmayın demenin şirket çalışanları adına çok sıkıntısı var. Kimse bir kaç kişi gönüllü bir iş yapıyor ama işleri boşa gidecek diye hapse girmek istemez. Yani en azından ben istemezdim.
Peki neden bu adamlara umut verdi derseniz, bunun için kesin bir şey söyleyemem. Şirket çalışanlarına sormak gerekir. Ama mükemmel bir risk yönetimi yapmışlardır. Yuvarlak cevaplar vererek ve yazın konuşuruz gibi şeyler söyleyerek, çeviri yapıldığına dair hiç bir ipucunu dışarıya sızdırmamıştır.
Son olarak şunu da ekleyeyim, duyuru yapıldıktan sonra hisse fiyatları fırladı.
Verilmesi gereken asıl cevap buydu, budur ve bu olacaktır;
"Biz bu tür konularda karşımızda kurum kimliği olan bir ekibi görmek istiyoruz o yüzden sizinle anlaşmamız mümkün değil, ilginiz için teşekkürler."
CDPR neden başka bir çeviri firmasıyla zaten çeviri yapıyor diye haber vermedi diyenlere, CDPR'ın Polonya borsasında yer alan bir şirket olduğunu hatırlatırım.
hahaha çok gülünçsün. koç holding ceo su olsan tofaşa binermisin? veya sekreterinin tofaşla gelmesini hoş karşılarmısın? buna aynı b*k adamlar para verip dandik çeviri yüklemişler oyunlarına :D
Çok gülünçmüşüm. Pekala. Sanırım adamların borsada olduğunu söylememin onların büyük bir şirket olduğunu söylememle falan karıştırdın. Bu adamlar borsadalar. yani hisse senetleri halka açık ve değişken. Yani şirketin yayınladığı her bir duyuru hisse değerlerini değiştirebilir.
Şirketin oyunu Türkçeleştirdiği bilgisi, firmanın türk pazarına girip satışlarını artırmak istediğinin bir gösterisi. Bu bilgi iki şekilde yorumlanabilir. 1) Çeviri ücreti bu çeviriden kazanacakları kardan düşüktür. Yani hisse fiyatları artar. 2) Çeviri ücreti bu çeviriden kazanacakları kardan yüksektir. Yani hisse fiyatları düşer. Bunu yorumlamak borsa ile ilgilenen kişilerin işi. Ancak benim yorumum, şu şekilde olurdu. Eğer CDPR bir duyuru yapacaksa bu sadece Türkçeleştirme değil, bayağı toplu, geniş bir duyuru olurdu. Ki bu da hisselere olumlu etki ederdi. Nitekim öyle de oldu.
Yani Türkçeleştirme yapılıyor bilgisi, "bu adamlar sadece Türkçeleştirme yapmazlar, başka şeyler de yapılıyordur kesin" yorumunu ortaya çıkarabilir.
Gelelim bu tarafa. CDPR, bu adamlara 3 farklı şekilde yanıt verebilirdi. 1)Hiç cevap vermezlerdi. 2)Hayır yapamazsınız. Yasak derdi. 3)İyi bakalım, yapın. diyebilirlerdi. Bunu dediler. İlk ikisi şirket için kötü halkla ilişkilerdir.
Peki neden CDPR bu arkadaşlara oyunun Türkçeye zaten çevrildiğini söylemedi. İki neden var. Birisi zaten herkesin bahsettiği NDA(Gizlilik Sözleşmesi). İkincisi de böyle bir bilgiye sahip olan kişi, herkesten önce bu bilgiye sahip olduğu için firma hisselerini satın alıp haksız kazanç elde edebilir. Ayrıca bu bilgiyi veren kişi kamuoyu duyurusundan önce bu bilgiyi verdiği için hem işinden olur. Hem de kötü niyet bulunursa hapse girer.
Yani gençler biz Türkçeleştiriyoruz zaten, siz yorulmayın demenin şirket çalışanları adına çok sıkıntısı var. Kimse bir kaç kişi gönüllü bir iş yapıyor ama işleri boşa gidecek diye hapse girmek istemez. Yani en azından ben istemezdim.
Peki neden bu adamlara umut verdi derseniz, bunun için kesin bir şey söyleyemem. Şirket çalışanlarına sormak gerekir. Ama mükemmel bir risk yönetimi yapmışlardır. Yuvarlak cevaplar vererek ve yazın konuşuruz gibi şeyler söyleyerek, çeviri yapıldığına dair hiç bir ipucunu dışarıya sızdırmamıştır.
Son olarak şunu da ekleyeyim, duyuru yapıldıktan sonra hisse fiyatları fırladı.
türkçe dil seçeneğinin eklendiğini kendi resmi sayfalarından ingilizce duyurusu bile yapılmadı. 1.30 patch notlarında türkçe yok. adamlar sessiz sedasız türkçe ekledi, bu kamil hisse diyor.
ne diyeyim artık, her türlü saçmalığı okuduk ama böylesi de ilk kez gördüm.
Şu şekilde bir cümle yazmıştım. Sanırım dikkat etmemişsiniz.
"Yani Türkçeleştirme yapılıyor bilgisi, "bu adamlar sadece Türkçeleştirme yapmazlar, başka şeyler de yapılıyordur kesin" yorumunu ortaya çıkarabilir."
Düzgün bir argüman sunmakk yerine kamil sıfatını hoş görmüş ve saçmalakla itham etmişsiniz. Sanırım sizinle ancak bu kadar anlaşabiliriz.
CDPR neden başka bir çeviri firmasıyla zaten çeviri yapıyor diye haber vermedi diyenlere, CDPR'ın Polonya borsasında yer alan bir şirket olduğunu hatırlatırım.
hahaha çok gülünçsün. koç holding ceo su olsan tofaşa binermisin? veya sekreterinin tofaşla gelmesini hoş karşılarmısın? buna aynı b*k adamlar para verip dandik çeviri yüklemişler oyunlarına :D
Çok gülünçmüşüm. Pekala. Sanırım adamların borsada olduğunu söylememin onların büyük bir şirket olduğunu söylememle falan karıştırdın. Bu adamlar borsadalar. yani hisse senetleri halka açık ve değişken. Yani şirketin yayınladığı her bir duyuru hisse değerlerini değiştirebilir.
Şirketin oyunu Türkçeleştirdiği bilgisi, firmanın türk pazarına girip satışlarını artırmak istediğinin bir gösterisi. Bu bilgi iki şekilde yorumlanabilir. 1) Çeviri ücreti bu çeviriden kazanacakları kardan düşüktür. Yani hisse fiyatları artar. 2) Çeviri ücreti bu çeviriden kazanacakları kardan yüksektir. Yani hisse fiyatları düşer. Bunu yorumlamak borsa ile ilgilenen kişilerin işi. Ancak benim yorumum, şu şekilde olurdu. Eğer CDPR bir duyuru yapacaksa bu sadece Türkçeleştirme değil, bayağı toplu, geniş bir duyuru olurdu. Ki bu da hisselere olumlu etki ederdi. Nitekim öyle de oldu.
Yani Türkçeleştirme yapılıyor bilgisi, "bu adamlar sadece Türkçeleştirme yapmazlar, başka şeyler de yapılıyordur kesin" yorumunu ortaya çıkarabilir.
Gelelim bu tarafa. CDPR, bu adamlara 3 farklı şekilde yanıt verebilirdi. 1)Hiç cevap vermezlerdi. 2)Hayır yapamazsınız. Yasak derdi. 3)İyi bakalım, yapın. diyebilirlerdi. Bunu dediler. İlk ikisi şirket için kötü halkla ilişkilerdir.
Peki neden CDPR bu arkadaşlara oyunun Türkçeye zaten çevrildiğini söylemedi. İki neden var. Birisi zaten herkesin bahsettiği NDA(Gizlilik Sözleşmesi). İkincisi de böyle bir bilgiye sahip olan kişi, herkesten önce bu bilgiye sahip olduğu için firma hisselerini satın alıp haksız kazanç elde edebilir. Ayrıca bu bilgiyi veren kişi kamuoyu duyurusundan önce bu bilgiyi verdiği için hem işinden olur. Hem de kötü niyet bulunursa hapse girer.
Yani gençler biz Türkçeleştiriyoruz zaten, siz yorulmayın demenin şirket çalışanları adına çok sıkıntısı var. Kimse bir kaç kişi gönüllü bir iş yapıyor ama işleri boşa gidecek diye hapse girmek istemez. Yani en azından ben istemezdim.
Peki neden bu adamlara umut verdi derseniz, bunun için kesin bir şey söyleyemem. Şirket çalışanlarına sormak gerekir. Ama mükemmel bir risk yönetimi yapmışlardır. Yuvarlak cevaplar vererek ve yazın konuşuruz gibi şeyler söyleyerek, çeviri yapıldığına dair hiç bir ipucunu dışarıya sızdırmamıştır.
Son olarak şunu da ekleyeyim, duyuru yapıldıktan sonra hisse fiyatları fırladı.
Verilmesi gereken asıl cevap buydu, budur ve bu olacaktır;
"Biz bu tür konularda karşımızda kurum kimliği olan bir ekibi görmek istiyoruz o yüzden sizinle anlaşmamız mümkün değil, ilginiz için teşekkürler."
Mantıklı. Şu an için bu sözün daha mantıklı olduğu aşikar. Ancak bunu söyleselerdi, en baştan şevkinizi kıracaklardı, hiç bir zaman, bir ekiple birlikte deadline koyduğunuz projeleri yetiştirme ve gerçekleştirme tecrübelerini yaşamayacaktınız. Üstüne bu süreç içerisinde kurduğunuz arkadaşlıklar da olmayacaktı.
Eğer CDPR size bu yanıtı verseydi, samimiyetle tamam mı derdiniz yoksa şirketi, daha üç gün önce kurulmuş şirket, nereden geldiğini unutmuş, kurumsallaşmış, hayranlarına ilgi göstermiyor gibi düşünceleriniz olur muydu?
Dediğim gibi bir şirketin, fan yapımı şeylere, hayır demesi genelde topluluk tarafından kötü karşılanır.
Şevkini niye kırsınlar? Zaten hiçbir beklenti beklemeden bu işe kalkıştılar kaç kişi donate butonu istedi onu bile koymadılar... adamların oyunu türkçeye çevirmesinin tek nedeninin sadece resmi olmasını istedikleri içinmi sanıyorsun? cdpr nin yaptığı bildiğin karektersizlik kezbanlık. inş cnm ya..:SS baw çıksın görüşelim şuan musait degilim vsvsvs. yemişim böyle karektersiz oyun şirketinide bildiğin oyun oynadı adamlar hala şevk mevk diyonuz güldürmeyin adamı
CDPR neden başka bir çeviri firmasıyla zaten çeviri yapıyor diye haber vermedi diyenlere, CDPR'ın Polonya borsasında yer alan bir şirket olduğunu hatırlatırım.
hahaha çok gülünçsün. koç holding ceo su olsan tofaşa binermisin? veya sekreterinin tofaşla gelmesini hoş karşılarmısın? buna aynı b*k adamlar para verip dandik çeviri yüklemişler oyunlarına :D
Çok gülünçmüşüm. Pekala. Sanırım adamların borsada olduğunu söylememin onların büyük bir şirket olduğunu söylememle falan karıştırdın. Bu adamlar borsadalar. yani hisse senetleri halka açık ve değişken. Yani şirketin yayınladığı her bir duyuru hisse değerlerini değiştirebilir.
Şirketin oyunu Türkçeleştirdiği bilgisi, firmanın türk pazarına girip satışlarını artırmak istediğinin bir gösterisi. Bu bilgi iki şekilde yorumlanabilir. 1) Çeviri ücreti bu çeviriden kazanacakları kardan düşüktür. Yani hisse fiyatları artar. 2) Çeviri ücreti bu çeviriden kazanacakları kardan yüksektir. Yani hisse fiyatları düşer. Bunu yorumlamak borsa ile ilgilenen kişilerin işi. Ancak benim yorumum, şu şekilde olurdu. Eğer CDPR bir duyuru yapacaksa bu sadece Türkçeleştirme değil, bayağı toplu, geniş bir duyuru olurdu. Ki bu da hisselere olumlu etki ederdi. Nitekim öyle de oldu.
Yani Türkçeleştirme yapılıyor bilgisi, "bu adamlar sadece Türkçeleştirme yapmazlar, başka şeyler de yapılıyordur kesin" yorumunu ortaya çıkarabilir.
Gelelim bu tarafa. CDPR, bu adamlara 3 farklı şekilde yanıt verebilirdi. 1)Hiç cevap vermezlerdi. 2)Hayır yapamazsınız. Yasak derdi. 3)İyi bakalım, yapın. diyebilirlerdi. Bunu dediler. İlk ikisi şirket için kötü halkla ilişkilerdir.
Peki neden CDPR bu arkadaşlara oyunun Türkçeye zaten çevrildiğini söylemedi. İki neden var. Birisi zaten herkesin bahsettiği NDA(Gizlilik Sözleşmesi). İkincisi de böyle bir bilgiye sahip olan kişi, herkesten önce bu bilgiye sahip olduğu için firma hisselerini satın alıp haksız kazanç elde edebilir. Ayrıca bu bilgiyi veren kişi kamuoyu duyurusundan önce bu bilgiyi verdiği için hem işinden olur. Hem de kötü niyet bulunursa hapse girer.
Yani gençler biz Türkçeleştiriyoruz zaten, siz yorulmayın demenin şirket çalışanları adına çok sıkıntısı var. Kimse bir kaç kişi gönüllü bir iş yapıyor ama işleri boşa gidecek diye hapse girmek istemez. Yani en azından ben istemezdim.
Peki neden bu adamlara umut verdi derseniz, bunun için kesin bir şey söyleyemem. Şirket çalışanlarına sormak gerekir. Ama mükemmel bir risk yönetimi yapmışlardır. Yuvarlak cevaplar vererek ve yazın konuşuruz gibi şeyler söyleyerek, çeviri yapıldığına dair hiç bir ipucunu dışarıya sızdırmamıştır.
Son olarak şunu da ekleyeyim, duyuru yapıldıktan sonra hisse fiyatları fırladı.
Verilmesi gereken asıl cevap buydu, budur ve bu olacaktır;
"Biz bu tür konularda karşımızda kurum kimliği olan bir ekibi görmek istiyoruz o yüzden sizinle anlaşmamız mümkün değil, ilginiz için teşekkürler."
Mantıklı. Şu an için bu sözün daha mantıklı olduğu aşikar. Ancak bunu söyleselerdi, en baştan şevkinizi kıracaklardı, hiç bir zaman, bir ekiple birlikte deadline koyduğunuz projeleri yetiştirme ve gerçekleştirme tecrübelerini yaşamayacaktınız. Üstüne bu süreç içerisinde kurduğunuz arkadaşlıklar da olmayacaktı.
Eğer CDPR size bu yanıtı verseydi, samimiyetle tamam mı derdiniz yoksa şirketi, daha üç gün önce kurulmuş şirket, nereden geldiğini unutmuş, kurumsallaşmış, hayranlarına ilgi göstermiyor gibi düşünceleriniz olur muydu?
Dediğim gibi bir şirketin, fan yapımı şeylere, hayır demesi genelde topluluk tarafından kötü karşılanır.
Alıntıları Göster
şevkimiz kırılmazdı dostum çünkü biz bu yola resmiyet, para pul ya da şöhret amacıyla degil, insanlar witcher oyununu türkçe "oynayabilisin" diye çıktık. zaten adam "yapmayın" demeyecek ki, "yapın, yapmayın demiyoruz ama bizden bir şey beklemeyin resmi olma konusunda" diyecek.
Hatta CDPR'ye mail atma sebebimiz de tam olarak buydu. Burada insanlar toplandılar ve bize baskıda bulundular, "madem bu kadar emek veriyorsunuz, keşke ps4'dekiler de oynayabilseydi, cdpr ile anlaşmaya çalışsanız olmaz mı?" diyenler adına CDPR ile iletişime geçmeye karar verdik.
Devam ederdik ama bunun bilincinde olurduk. Yine aynı şey olduğunda ve resmi olarak çıktığında, bu kadar üzülmez, kahrolmaz, kendimizi alenen enayi yerine konulmuş hissetmezdik. Eğer o cümleyle cevap verilseydi bugün oluşacak tek fark, bu taziye mesajının olmayacak oluşu, sessizce maziye karışacak olmamız olurdu.
Gtatürk, Rockstar örneğini vereyim. Belki biliyorsunuzdur, yine de söyleyeyim, Gtatürk.com 2011 yılına kadar bir fan sitesiydi. Oradaki girişimci bir iki arkadaş Rockstar ile sıkı bağ kurarak sitelerini "resmi" fan sitesi yapmayı başardılar, hatta rockstarturk.com'u açtılar. Rockstar onlarla defalarca buluştu, görüştü hatta Trevor'u seslendiren adamla gtatürk yöneticisi röportaj yaptı, öyle böyle değildi yani, bildiğin samimiyet vardı taraflar arasında ki hala da var. Ben sanmıyorum ki CDPR ile 23 Studios arasında bu kadar samimiyet olsun.
Ama gel gör ki Gtatürk GTA 5 için türkçe yama çıkardı ama Rockstar bunun "haberini" bile yapmadı, oyuna da koymadı. Türkçe röportajlarda üstün körü geçildi ve kisaca tesekkür edilip mevzu uzatilmadi. Eminim ki samimiyetlerinden ötürü gtatürk yöneticileri Rocktar'dan ricada bulunmuslardır, Rockstar da net bir tutum göstererek karşısında resmi bir çeviri kurumu görmek istemistir. En nihayetinde güzel insanlar da olsalar, çoğu çevirmen değil, tıpkı bizim gibi bu işi gönüllü olarak yapmış kişiler.
Biz profesyonellele calisirisiz tutumu, ne hisseleri etkiler, ne "resmi mi gelecek acaba" beklentisi olusturur, ne "toplum karsisinda kötü yargi" olusturur, ne de bizim sevkimizi kaçırırdı.
Bize cevap veren CDPR çalısanları ya bu cümleyi kurmayi akil edemediler ya da bilerek kurmadilar. Ya basiretsiz yaptılar ya da yalan söylediler.
Basiretsizlik, şirketlerin zaman zaman başını yakan bir durumdur. Resmi bir çeviride kullanılacak ters bir kelime bile sadece çeviri şirketinin değil oyunun şirketinin bile başını yakabilir. Evet, belki çevirmen gizlice o kelimeyi oraya koydu ve şirketin bir suçu yok. Ama resmi mercide bunun olmasına izin verdiği için şirket suçlu görülür. Bu da o durum. cevap veren kişi/kişilerin sözleşmelerindeki "yaptığınız her hareket, bize malolacağından dikkatli davranın" lafına uymamışlar demektir. bu durumda da şirketin bu kişileri cezalandırması gerekir. tabii öyle bir şey olmayacağı kesin. o niyette olsaydı cdpr, çoktan bizi karşısına alır konuşur ve bu maili yazan kişileri cezalandırdığını söylerdi. bize hala "ne güzel işte iki çeviri var sizden de allah razı olsun" kafasında cevap verdiklerine göre, o gibi bir niyetleri de yok. haliyle gözümüzde hala suçlular ve öyle da kalacaklar.
ortada resmi bir imza olmadığı için evet, şirketin bize yalan söyleme hakkı var. tabii işte, bu da açıkçası ****tir :) biz de onu diyoruz, başka bir şey demiyoruz. en nihayetinde hergün sosyal medyada birbirine ne küfürler eden insanları görüyoruz. o küfredenlere açılan davaların bile çoğu düşüyor. bu tür konular beyaz alana girdiği için yaptırım yaptırmak çok zor. hele ki farklı ülkelerde oldugumuzu düşünürsek.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi DaenerysStormborn -- 2 Eylül 2016; 17:43:37 >
Arkadaşım, cevap yetiştirmek için yazmıyorum, yalnızca birbirmizi anlayalım diye yazıyorum.
En başta ben Göktürkçe sözcük üretilsin demedim. Sözcük türetmek için kök sözcük ararken Göktürkçeye bakarsın, bakman da gerekir. Dilimizde de baba gibi Öztürkçe sözcükler vardır. Kamunun ''kam''usu, ozanın ''oz''u, öğlenin, öğünün ''öğ''ü, ötenin, ötekinin ''öt''ü (kuş ötüşü değil tabii), ineğin ''in''i yukarı, aşağı, yat, ve daha niceleri. Ayrıyetten şimdiki Türkçe ile Göktürkçedeki ses farklılıkları konumuz hiç değil, otla samanı birbirine karıştırıyorsun. Ben Öztürkçe konuşulsun demedim, Türkçe dedim, Türkçeden de yanayım, bunun için üzgün mü olmam gerekiyor, anlamadım? Niye yani? Kimseye de tüm sözcükler Türkçe olacak baskı yapmadım, ben bazı kavramları aykırı buldum, sen bulmamış olabilirsin, ben dayanağımı açıkladım, hepsi bu. Bu arkadaşlara açıkça dedim, sizin çeviriniz daha iyi olabilir diye.
Sürekli anlamsız örnekler veriyorsun, yok şunu anlamıyor diye. İstiklal Marşı'nda, Nutuk'ta Arapçanın dibi sözcükler varsa anlayamam gayet doğal. Arap değilim, Türkiyede yaşıyorum, dilim Türkçe. Aksine bunu anlamamı bekleyenlerin savunması ne? Arapça bilmediğim için özür dilerim. Ahvalin durumlar, şeraitin koşullar, şühedanın şehitler, asar'ın eserler olmadığını bilmemek insanlara çamur atmanın bir yolu değil. Buunu savunan gözümde şaklabandır. Ben kendime şunu soruyorum?.Türkçe anlamak için Arapça bilmek niye gerekir? Ortada da yalnızca yabancı sözcüklerin akınıyla bozulmuş bir dil görüyorum. Ki anlamadığımı nereden çıkardın? O zaman o sözcüklerin Türkçesi yoktu, şimdi var. Aradaki fark bu. Bu, işte onun gibi insanların emeği sonucu oldu. Yani bunlar niye Türkçe yazmamış diye savunuyorsan, bu yüzden işte. Tek bir soruya cevap ver. Geometri kavramlarını Türkçeleştirerek dilii bir sürü yığından kurtaran kim? Ama seninki bozuldu, öyle mi?
Andaç uydurma dediğin nedir bu arada? Sen bilmiyorsun diye uydurma mı oluyor? Sen mihenk taşı mısın? Gülünç olma. Ajanda nedir? Biliyorsun. Ona en başından beri andaç deselerdi bilirdin ne olduğunu, sonra biri ajanda dese ''o ne lan'' derdin de'mi? -daç -dıç eki Türkçede bol bol vardır. Sağdıç, ardıç gibi. Kökü andır, andaç da anlıklık anlamına gelir, yani anlık şeylerin unutulmaması için kaydediliği yerdir. Daha açık nasl olabilirim? Gördün mü? Yiyorsa sen de ajandayı bir yerden bakmadan kendin yorumunla bana anlatsana. Öğret gerçekten, bilmek istiyorum. Var mı babayiğit aranızda? Türkçe bu yüzden dünyanın en matematiksel dili. Bir de ahenlkli Türkçe buydu diye video atmışsın, oradakiyle benim dediğimle çelişen ne? Zaten var kelimeler diyorsun. Kardeşim, hepten Fransızcaya geçelim. Orada her şey var zaten :D Ne diye sıkıyorsun tatlı canını? Sonu sert ünsüzle bitecek ne ya? Güncenin neresi sert ünsüzle bitiyor? Ünsüz bile değil. -Ce ekiyle dili bozuluyor arkadaşın, bilgisayarcı yerine ne diyorsun? Allah aşkına, söyle de bileyim. Yattan olmuş yatsı. Namaz vakitlerini mi sayayım sana? Nerede sert ünsüz? Cayır cayır sözcük işte, mis gibi. Bama güme yazıyorsun. Sayı, sürü... Say babam say.
Yanlış eylemlerle doğru niyetleri terslemeye bir son ver. Türkiyede tepeden inmecilikle köktenci bazı şeyler yapılmış olabilir. Bunlar zaman alan şeylerdir. Tdk'yi kuran adam bile bıraktı o işleri diyorsan sana senin yaptığın gibi alıntıyla cevap veriyorum, ''Atatürk, 1928–1938 yılları arasında geçen on yılda dil işleriyle uğraşmıştır. Ölüm döşeğinde bile ‘Arkadaşlara selam söyleyin, dil işlerini gevşetmeyin.’ der.''
Atatürk'ün zamanında Arapça istilasını gözardı edip de şunu bunu bile anlamıyorsun demeyi bırak. Hem anlamadığımı nereden biliyorsun? Hobim gereği ben Arapçayla da haşır neşir oldum, Latinceyle de, Frasızcayla da. Zaten adam bu istiladan kurtulalım diye uğraştı, bir de onu ardına almaya çalışıyorsun, komedi gibi.
Bir de bir tarafımla güldüm. İngilizceden yabancı sözcük atmak mı? Yüzde seksen mi? İngiltere dünyanın en bozuk dillerindendir. Yüzde yüzünü atsan yeridir. Her harfi her sözcükte başka şekilde okuyorsun neredeyse. Roma İmparatorluğu vaktinde o dilinin ebesine atlamıştır. Verilecek son örnek İngilizcedir. Sen bunu dünya dili İngilizce diye söylüyorsan, değildir. Afrika'da dünya dili Fransızcadır, Kafkasya'da Rusya, Uzak Doğu'da Çinçe. Dünya sandığınızdan büyüktür. Kulak tırmalayan dil demişsin, vah vah, atalarımız bütün dünyanın bir taraflarını tırmalamış demek ki Orta Asya'dan dünyanın öbür ucuna kadar giderken.
Kitap(betik) bilimi denince kolayca anlaşılacak şeye filoloji, dil bilimi denince kolayca anlaşılacak şeye linguistik dersen zeki bir insan olmazsın. Bilmişlik taslayan olursun. Çeviri dediğimiz şey daha önce de yazdım. Control-kontrol, edition-edisyon, genaration-jenarasyon değil, bu sözcüklerin zaten yabancı okunuşu hemen hemen bu. Bbilimsel kavramları anlamak için Latince bilmek zorunda değil kimse. Tüm bu sözcükler tepeden inme, ama senin bu yabancı sözcüklerle dilin bozulmuyor, Türkçeleriyle bozuluyor? E zaten bozulmuş. Alıntı yapmayı seviyorsun ya, al sana Türk Aynşaynı. Bu konuda insanları aydınlatmak için bir sürü kitap yazdı. Keşke sen de biraz okusan. İngilizce konuşacağım diye kıvırtmayıp sunuştaylarda çatır çutur Türkçe konuşan adam. Midesi kaldıran izlesin, +18.
Adamın dediği şeyler daha eğitim dili olayına girmeden oluyor zaten. Sıkıntı bu. Bozuk dilin Türkçe sözcüklerle bozuluyor. Ne diyeyim ki sana? Trade atayım mı sana? Skin vereyi mi? Gelcen mi bot lane? Atacan mı ulti bana? İtem vereyim mi sana?
Burada da dil konusundaki duyarlılığına bakabilirsin Atatürk'ün. Nutuk'unu anlamıyorlar dediğin, o da bıraktı işleri dediğin adamın çalışması ve siyaseti ve dolanımdan kaldırılışına kısa bir bakış.
Arkadaşım, cevap yetiştirmek için yazmıyorum, yalnızca birbirmizi anlayalım diye yazıyorum.
En başta ben Göktürkçe sözcük üretilsin demedim. Sözcük türetmek için kök sözcük ararken Göktürkçeye bakarsın, bakman da gerekir. Dilimizde de baba gibi Öztürkçe sözcükler vardır. Kamunun ''kam''usu, ozanın ''oz''u, öğlenin, öğünün ''öğ''ü, ötenin, ötekinin ''öt''ü (kuş ötüşü değil tabii), ineğin ''in''i yukarı, aşağı, yat, ve daha niceleri. Ayrıyetten şimdiki Türkçe ile Göktürkçedeki ses farklılıkları konumuz hiç değil, otla samanı birbirine karıştırıyorsun. Ben Öztürkçe konuşulsun demedim, Türkçe dedim, Türkçeden de yanayım, bunun için üzgün mü olmam gerekiyor, anlamadım? Niye yani? Kimseye de tüm sözcükler Türkçe olacak baskı yapmadım, ben bazı kavramları aykırı buldum, sen bulmamış olabilirsin, ben dayanağımı açıkladım, hepsi bu. Bu arkadaşlara açıkça dedim, sizin çeviriniz daha iyi olabilir diye.
Sürekli anlamsız örnekler veriyorsun, yok şunu anlamıyor diye. İstiklal Marşı'nda, Nutuk'ta Arapçanın dibi sözcükler varsa anlayamam gayet doğal. Arap değilim, Türkiyede yaşıyorum, dilim Türkçe. Aksine bunu anlamamı bekleyenlerin savunması ne? Arapça bilmediğim için özür dilerim. Ahvalin durumlar, şeriatın koşullar, şühedanın şehitler, asar'ın eserler olmadığını bilmemek insanlara çamur atmanın bir yolu değil. Buunu savunan gözümde şaklabandır. Ben kendime şunu soruyorum?.Türkçe anlamak için Arapça bilmek niye gerekir? Ortada da yalnızca yabancı sözcüklerin akınıyla bozulmuş bir dil görüyorum. Ki anlamadığımı nereden çıkardın?
Andaç uydurma dediğin nedir bu arada? Sen bilmiyorsun diye uydurma mı oluyor? Sen mihenk taşı mısın? Gülünç olma. Ajanda nedir? Biliyorsun. Ona en başından beri andaç deselerdi bilirdin ne olduğunu, sonra biri ajanda dese ''o ne lan'' derdin de'mi? -daç -dıç eki Türkçede bol bol vardır. Sağdıç, ardıç gibi. Kökü andır, andaç da anlıklık anlamına gelir, yani anlık şeylerin unutulmaması için kaydediliği yerdir. Daha açık nasl olabilirim? Gördün mü? Yiyorsa sen de ajandayı bir yerden bakmadan kendin yorumunla bana anlatsana. Öğret gerçekten, bilmek istiyorum. Var mı babayiğit aranızda? Türkçe bu yüzden dünyanın en matematiksel dili. Bir de ahenlkli Türkçe buydu diye video atmışsın, oradakiyle benim dediğimle çelişen ne? Zaten var kelimeler diyorsun. Kardeşim, hepten Fransızcaya geçelim. Orada her şey var zaten :D Ne diye sıkıyorsun tatlı canını? Sonu sert ünsüzle bitecek ne ya? Güncenin neresi sert ünsüzle bitiyor? Ünsüz bile değil. -Ce ekiyle dili bozuluyor arkadaşın, bilgisayarcı yerine ne diyorsun? Allah aşkına, söyle de bileyim. Cayır cayır sözcük işte, mis gibi. Bama güme yazıyorsun.
Yanlış eylemlerle doğru niyetleri terslemeye bir son ver. Türkiyede tepeden inmecilikle köktenci bazı şeyler yapılmış olabilir. Bunlar zaman alan şeylerdir. Tdk'yi kuran adam bile bıraktı o işleri diyorsan sana senin yaptığın gibi alıntıyla cevap veriyorum, ''Atatürk, 1928–1938 yılları arasında geçen on yılda dil işleriyle uğraşmıştır. Ölüm döşeğinde bile ‘Arkadaşlara selam söyleyin, dil işlerini gevşetmeyin.’ der.''
Atatürk'ün zamanında Arapça istilasını gözardı edip de şunu bunu bile anlamıyorsun demeyi bırak. Hem anlamadığımı nereden biliyorsun? Hobim gereği ben Arapçayla da haşır neşir oldum, Latinceyle de, Frasızcayla da. Zaten adam bu istiladan kurtulalım diye uğraştı, bir de onu ardına almaya çalışıyorsun, komedi gibi.
Bir de bir tarafımla güldüm. İngilizceden yabancı sözcük atmak mı? Yüzde seksen mi? İngiltere dünyanın en bozuk dillerindendir. Yüzde yüzünü atsan yeridir. Her harfi her sözcükte başka şekilde okuyorsun neredeyse. Roma İmparatorluğu vaktinde o dilinin ebesine atlamıştır. Verilecek son örnek İngilizcedir. Sen bunu dünya dili İngilizce diye söylüyorsan, değildir. Afrika'da dünya dili Fransızcadır, Kafkasya'da Rusya, Uzak Doğu'da Çinçe. Dünya sandığınızdan büyüktür. Kulak tırmalayan dil demişsin, vah vah, atalarımız bütün dünyanın bir taraflarını tırmalamış demek ki Orta Asya'dan dünyanın öbür ucuna kadar giderken.
Kitap(betik) bilimi denince kolayca anlaşılacak şeye filoloji, dil bilimi denince kolayca anlaşılacak şeye linguistik dersen zeki bir insan olmazsın. Bilmişlik taslayan olursun. Çeviri dediğimiz şey daha önce de yazdım. Control-kontrol, edition-edisyon, genaration-jenarasyon değil, bu sözcüklerin zaten yabancı okunuşu hemen hemen bu. Bbilimsel kavramları anlamak için Latince bilmek zorunda değil kimse. Tüm bu sözcükler tepeden inme, ama senin bu yabancı sözcüklerle dilin bozulmuyor, Türkçeleriyle bozuluyor? E zaten bozulmuş. Alıntı yapmayı seviyorsun ya, al sana Türk Aynşaynı. Bu konuda insanları aydınlatmak için bir sürü kitap yazdı. Keşke sen de biraz okusan. İngilizce konuşacağım diye kıvırtmayıp sunuştaylarda çatır çutur Türkçe konuşan adam. Midesi kaldıran izlesin, +18.
Adamın dediği şeyler daha eğitim dili olayına girmeden oluyor zaten. Sıkıntı bu. Bozuk dilin Türkçe sözcüklerle bozuluyor. Ne diyeyim ki sana? Trade atayım mı sana? Skin vereyi mi? Gelcen mi bot lane? Atacan mı ulti bana? İtem vereyim mi sana?
Sağlıcakla.
buna en çok da amerika kültürü sebep oldu. artık kelimeleri ülkeye dilciler değil, gençler getiriyor. sosyal medyadan görüyor adamın "selfie" kullandığını, o da selfie diye kullanıyor. sonra tüm gençlerin diline yapışıyor, biri çıkıp da "özçekim" deyince "hadi be ordan zorlamanın manası yok kullanın işte orjinalini" diye çıkışılıyor.
bilgisayarlar kompüter adıyla ünlü olsaydı, aynı tutumu bilgisayar kelimesine karşı da gösterebilirdik.
ama tren kaçtı artık. yapacak bir şey yok, sosyal medya çılgınlığının yaşandığı bir dünyadayız. plank, selfie, twerk o şu bu, hepsi kontrolden çıktı. belki haklısınız, bu kadar çılgınlığın yaşandığı bir ortamda biz de sanki buna destek oluyormuşuz gibi bir görüntü oldu. ama keşke wiedzymin'in en azından bir computer, bir calculator ya da selfie gibi "net" bir kaynak kökü olsaydı da çevirebilseydik. ama yok..
ayrıca çevrilen 7 avrupa dilinden macarların ve italyanların witcher olarak bıraktığını gördüm. yani bunu yapan birtek biz değiliz. attığınız sitede tüm dillere yönelik çeviriler var ama onların çoğu konsept çevirisi. oyun içerisinde iki dilde durum böyle. arapça, korece, japonca ve çincede durum nedir, malum sebeplerden dolayı bilmiyorum :)
((videoyu inceledim , mesela internet için örütbağ diye bir kelime olduğunu ilk kez duydum. ama dedim ya, interneti internet olarak getiren şirketler, insanlardı. dilciler değil. keşke öyle olsa ama bunun önüne geçmek çok zor. bundan sonra da örütbağ olarak benimsememiz neredeyse imkansız. yanlış kötü veya bu ne biçim kelime yahu demiyorum. aynı şeyi dedim ya, bilgisayar için de derdik belki. ama tren kaçtıktan sonra el sallamaktan başka bir şey yapılamıyor.))
Arkadaşım, cevap yetiştirmek için yazmıyorum, yalnızca birbirmizi anlayalım diye yazıyorum.
En başta ben Göktürkçe sözcük üretilsin demedim. Sözcük türetmek için kök sözcük ararken Göktürkçeye bakarsın, bakman da gerekir. Dilimizde de baba gibi Öztürkçe sözcükler vardır. Kamunun ''kam''usu, ozanın ''oz''u, öğlenin, öğünün ''öğ''ü, ötenin, ötekinin ''öt''ü (kuş ötüşü değil tabii), ineğin ''in''i yukarı, aşağı, yat, ve daha niceleri. Ayrıyetten şimdiki Türkçe ile Göktürkçedeki ses farklılıkları konumuz hiç değil, otla samanı birbirine karıştırıyorsun. Ben Öztürkçe konuşulsun demedim, Türkçe dedim, Türkçeden de yanayım, bunun için üzgün mü olmam gerekiyor, anlamadım? Niye yani? Kimseye de tüm sözcükler Türkçe olacak baskı yapmadım, ben bazı kavramları aykırı buldum, sen bulmamış olabilirsin, ben dayanağımı açıkladım, hepsi bu. Bu arkadaşlara açıkça dedim, sizin çeviriniz daha iyi olabilir diye.
Sürekli anlamsız örnekler veriyorsun, yok şunu anlamıyor diye. İstiklal Marşı'nda, Nutuk'ta Arapçanın dibi sözcükler varsa anlayamam gayet doğal. Arap değilim, Türkiyede yaşıyorum, dilim Türkçe. Aksine bunu anlamamı bekleyenlerin savunması ne? Arapça bilmediğim için özür dilerim. Ahvalin durumlar, şeraitin koşullar, şühedanın şehitler, asar'ın eserler olmadığını bilmemek insanlara çamur atmanın bir yolu değil. Buunu savunan gözümde şaklabandır. Ben kendime şunu soruyorum?.Türkçe anlamak için Arapça bilmek niye gerekir? Ortada da yalnızca yabancı sözcüklerin akınıyla bozulmuş bir dil görüyorum. Ki anlamadığımı nereden çıkardın? O zaman o sözcüklerin Türkçesi yoktu, şimdi var. Aradaki fark bu. Bu, işte onun gibi insanların emeği sonucu oldu. Yani bunlar niye Türkçe yazmamış diye savunuyorsan, bu yüzden işte. Tek bir soruya cevap ver. Geometri kavramlarını Türkçeleştirerek dilii bir sürü yığından kurtaran kim? Ama seninki bozuldu, öyle mi?
Andaç uydurma dediğin nedir bu arada? Sen bilmiyorsun diye uydurma mı oluyor? Sen mihenk taşı mısın? Gülünç olma. Ajanda nedir? Biliyorsun. Ona en başından beri andaç deselerdi bilirdin ne olduğunu, sonra biri ajanda dese ''o ne lan'' derdin de'mi? -daç -dıç eki Türkçede bol bol vardır. Sağdıç, ardıç gibi. Kökü andır, andaç da anlıklık anlamına gelir, yani anlık şeylerin unutulmaması için kaydediliği yerdir. Daha açık nasl olabilirim? Gördün mü? Yiyorsa sen de ajandayı bir yerden bakmadan kendin yorumunla bana anlatsana. Öğret gerçekten, bilmek istiyorum. Var mı babayiğit aranızda? Türkçe bu yüzden dünyanın en matematiksel dili. Bir de ahenlkli Türkçe buydu diye video atmışsın, oradakiyle benim dediğimle çelişen ne? Zaten var kelimeler diyorsun. Kardeşim, hepten Fransızcaya geçelim. Orada her şey var zaten :D Ne diye sıkıyorsun tatlı canını? Sonu sert ünsüzle bitecek ne ya? Güncenin neresi sert ünsüzle bitiyor? Ünsüz bile değil. -Ce ekiyle dili bozuluyor arkadaşın, bilgisayarcı yerine ne diyorsun? Allah aşkına, söyle de bileyim. Yattan olmuş yatsı. Namaz vakitlerini mi sayayım sana? Nerede sert ünsüz? Cayır cayır sözcük işte, mis gibi. Bama güme yazıyorsun. Sayı, sürü... Say babam say.
Yanlış eylemlerle doğru niyetleri terslemeye bir son ver. Türkiyede tepeden inmecilikle köktenci bazı şeyler yapılmış olabilir. Bunlar zaman alan şeylerdir. Tdk'yi kuran adam bile bıraktı o işleri diyorsan sana senin yaptığın gibi alıntıyla cevap veriyorum, ''Atatürk, 1928–1938 yılları arasında geçen on yılda dil işleriyle uğraşmıştır. Ölüm döşeğinde bile ‘Arkadaşlara selam söyleyin, dil işlerini gevşetmeyin.’ der.''
Atatürk'ün zamanında Arapça istilasını gözardı edip de şunu bunu bile anlamıyorsun demeyi bırak. Hem anlamadığımı nereden biliyorsun? Hobim gereği ben Arapçayla da haşır neşir oldum, Latinceyle de, Frasızcayla da. Zaten adam bu istiladan kurtulalım diye uğraştı, bir de onu ardına almaya çalışıyorsun, komedi gibi.
Bir de bir tarafımla güldüm. İngilizceden yabancı sözcük atmak mı? Yüzde seksen mi? İngiltere dünyanın en bozuk dillerindendir. Yüzde yüzünü atsan yeridir. Her harfi her sözcükte başka şekilde okuyorsun neredeyse. Roma İmparatorluğu vaktinde o dilinin ebesine atlamıştır. Verilecek son örnek İngilizcedir. Sen bunu dünya dili İngilizce diye söylüyorsan, değildir. Afrika'da dünya dili Fransızcadır, Kafkasya'da Rusya, Uzak Doğu'da Çinçe. Dünya sandığınızdan büyüktür. Kulak tırmalayan dil demişsin, vah vah, atalarımız bütün dünyanın bir taraflarını tırmalamış demek ki Orta Asya'dan dünyanın öbür ucuna kadar giderken.
Kitap(betik) bilimi denince kolayca anlaşılacak şeye filoloji, dil bilimi denince kolayca anlaşılacak şeye linguistik dersen zeki bir insan olmazsın. Bilmişlik taslayan olursun. Çeviri dediğimiz şey daha önce de yazdım. Control-kontrol, edition-edisyon, genaration-jenarasyon değil, bu sözcüklerin zaten yabancı okunuşu hemen hemen bu. Bbilimsel kavramları anlamak için Latince bilmek zorunda değil kimse. Tüm bu sözcükler tepeden inme, ama senin bu yabancı sözcüklerle dilin bozulmuyor, Türkçeleriyle bozuluyor? E zaten bozulmuş. Alıntı yapmayı seviyorsun ya, al sana Türk Aynşaynı. Bu konuda insanları aydınlatmak için bir sürü kitap yazdı. Keşke sen de biraz okusan. İngilizce konuşacağım diye kıvırtmayıp sunuştaylarda çatır çutur Türkçe konuşan adam. Midesi kaldıran izlesin, +18.
Adamın dediği şeyler daha eğitim dili olayına girmeden oluyor zaten. Sıkıntı bu. Bozuk dilin Türkçe sözcüklerle bozuluyor. Ne diyeyim ki sana? Trade atayım mı sana? Skin vereyi mi? Gelcen mi bot lane? Atacan mı ulti bana? İtem vereyim mi sana?
Sağlıcakla.
Konunun içine yeteri kadar ettik. Daha yazdığım şeyi doğru düzgün okumayıp anlamadan cevap vermeye kalkıp müthiş yanlışlar yapmışsın fakat bir oyunun çeviri konusunda olduğumuzdan uzatmak istemiyorum yoksa hakikaten hiç problem değil, uzun uzun tartışabiliriz fakat Nutuk yahut İstiklal Marşı'ndaki hadi onu geçtim 50 yıl öncesine kadar herkesin kullandığı kelimelere Arapça diyebilecek kadar konudan uzak olmanı ne yapacağız onu bilmiyorum. Mektep derken Arapça konuşuyordu zaten Münazara, münakaşa, müzakere gibi tamamen farklı terimlerin hepsine tartışma demek de problem değil. Neyse, dediğim gibi bu konu altında uzatmak istemiyorum.
Ben size witcher bırakılmış, çeviriniz tüh kaka demedim. Hâlâ üzerime yapıştı, öyle demişim gibi. Gerilerde bir arkadaş iki resim paylaşmış. Ben sizin çevirinizi daha iyi buldum o resimlerden bakınca. Yalnızca bazı arkadaşlar sizi savunmak için witcher yabancı bırakılmış, siz daha iyisiniz diyince bunu yadırgadım, hepsi bu. Sonra olay buralara geldi. Bazı arkadaşlar da Türkçeyi garip buluyor, bense Türkçeyi seviyorum. Bunlara değindikçe olaylar uzadı. Neyse, emekleriniz için tekrar teşekkürler. Hiçbir zaman da emeklerinizi hiçe saymadım, diğer çeviriyle de bir ilgim yok. Bunca insanı karşılıksız, gönüllü bir çalışmayla mutlu ettiniz, Allah da sizi mutlu etsin.
@Kraven
Benim de kimseye düşmanlığım yok, haddimi aştıysam özür dilerim. Yalnızca Türkçeden yanayım, hepsi bu. Sanırım böyle şeyler yüz yüze daha iyi oluyor. Hoşça kal sen de.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi god_style -- 2 Eylül 2016; 18:37:21 >
internet için örütbağ biraz garip duruyor ama bence bilgisunar dense çok daha güzel olur. Sonuçta internet gerçekten insana bilgi sunuyor. Ama artık ne yazık ki dilimize internet yerleşti.
arkadaşlar acil bir sorum olucak daha önceden GOG oyun+ expansion pack alanlar da tr yama güncellemesinden yararlanacaklar mı yoksa illa GOTY versiyon mu almak lazım ?
arkadaşlar acil bir sorum olucak daha önceden GOG oyun+ expansion pack alanlar da tr yama güncellemesinden yararlanacaklar mı yoksa illa GOTY versiyon mu almak lazım ?
oyunun ana konusunda sorsana qnq burası yama konusu.
23 artık nasıl bir psikoloji ile çevirdiyse,nasıl olsa okumazlar deyip resmen skip skip yapmış notları Profesyonel arkadaşlar! öyle demeyin ama koca international firmaları var.
Resmi yama geleceğini duyduğumda sizin yamanızı kullanırlar diye düşünmüştüm. 23Studios'un çevirdiğini öğrenince neler hissettiğinizi merak ettim Emeğiniz boşa gitti ve hevediniz kırıldı Bunu haketmiyordunuz. Witcher 3'ü sevmem ama sizin yamanıza gerçekten üzüldüm
Çok gülünçmüşüm. Pekala. Sanırım adamların borsada olduğunu söylememin onların büyük bir şirket olduğunu söylememle falan karıştırdın. Bu adamlar borsadalar. yani hisse senetleri halka açık ve değişken. Yani şirketin yayınladığı her bir duyuru hisse değerlerini değiştirebilir.
Şirketin oyunu Türkçeleştirdiği bilgisi, firmanın türk pazarına girip satışlarını artırmak istediğinin bir gösterisi. Bu bilgi iki şekilde yorumlanabilir.
1) Çeviri ücreti bu çeviriden kazanacakları kardan düşüktür. Yani hisse fiyatları artar.
2) Çeviri ücreti bu çeviriden kazanacakları kardan yüksektir. Yani hisse fiyatları düşer.
Bunu yorumlamak borsa ile ilgilenen kişilerin işi. Ancak benim yorumum, şu şekilde olurdu. Eğer CDPR bir duyuru yapacaksa bu sadece Türkçeleştirme değil, bayağı toplu, geniş bir duyuru olurdu. Ki bu da hisselere olumlu etki ederdi. Nitekim öyle de oldu.
Yani Türkçeleştirme yapılıyor bilgisi, "bu adamlar sadece Türkçeleştirme yapmazlar, başka şeyler de yapılıyordur kesin" yorumunu ortaya çıkarabilir.
Gelelim bu tarafa. CDPR, bu adamlara 3 farklı şekilde yanıt verebilirdi.
1)Hiç cevap vermezlerdi.
2)Hayır yapamazsınız. Yasak derdi.
3)İyi bakalım, yapın. diyebilirlerdi. Bunu dediler.
İlk ikisi şirket için kötü halkla ilişkilerdir.
Peki neden CDPR bu arkadaşlara oyunun Türkçeye zaten çevrildiğini söylemedi.
İki neden var. Birisi zaten herkesin bahsettiği NDA(Gizlilik Sözleşmesi). İkincisi de böyle bir bilgiye sahip olan kişi, herkesten önce bu bilgiye sahip olduğu için firma hisselerini satın alıp haksız kazanç elde edebilir. Ayrıca bu bilgiyi veren kişi kamuoyu duyurusundan önce bu bilgiyi verdiği için hem işinden olur. Hem de kötü niyet bulunursa hapse girer.
Yani gençler biz Türkçeleştiriyoruz zaten, siz yorulmayın demenin şirket çalışanları adına çok sıkıntısı var. Kimse bir kaç kişi gönüllü bir iş yapıyor ama işleri boşa gidecek diye hapse girmek istemez. Yani en azından ben istemezdim.
Peki neden bu adamlara umut verdi derseniz, bunun için kesin bir şey söyleyemem. Şirket çalışanlarına sormak gerekir. Ama mükemmel bir risk yönetimi yapmışlardır. Yuvarlak cevaplar vererek ve yazın konuşuruz gibi şeyler söyleyerek, çeviri yapıldığına dair hiç bir ipucunu dışarıya sızdırmamıştır.
Son olarak şunu da ekleyeyim, duyuru yapıldıktan sonra hisse fiyatları fırladı.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi funky_boy -- 2 Eylül 2016; 15:12:44 >
Bu mesaja 2 cevap geldi. Cevapları Gizle
türkçe dil seçeneğinin eklendiğini kendi resmi sayfalarından ingilizce duyurusu bile yapılmadı. 1.30 patch notlarında türkçe yok. adamlar sessiz sedasız türkçe ekledi, bu kamil hisse diyor.
ne diyeyim artık, her türlü saçmalığı okuduk ama böylesi de ilk kez gördüm.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
Verilmesi gereken asıl cevap buydu, budur ve bu olacaktır;
"Biz bu tür konularda karşımızda kurum kimliği olan bir ekibi görmek istiyoruz o yüzden sizinle anlaşmamız mümkün değil, ilginiz için teşekkürler."
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
Şu şekilde bir cümle yazmıştım. Sanırım dikkat etmemişsiniz.
"Yani Türkçeleştirme yapılıyor bilgisi, "bu adamlar sadece Türkçeleştirme yapmazlar, başka şeyler de yapılıyordur kesin" yorumunu ortaya çıkarabilir."
Düzgün bir argüman sunmakk yerine kamil sıfatını hoş görmüş ve saçmalakla itham etmişsiniz. Sanırım sizinle ancak bu kadar anlaşabiliriz.
Mantıklı. Şu an için bu sözün daha mantıklı olduğu aşikar. Ancak bunu söyleselerdi, en baştan şevkinizi kıracaklardı, hiç bir zaman, bir ekiple birlikte deadline koyduğunuz projeleri yetiştirme ve gerçekleştirme tecrübelerini yaşamayacaktınız. Üstüne bu süreç içerisinde kurduğunuz arkadaşlıklar da olmayacaktı.
Eğer CDPR size bu yanıtı verseydi, samimiyetle tamam mı derdiniz yoksa şirketi, daha üç gün önce kurulmuş şirket, nereden geldiğini unutmuş, kurumsallaşmış, hayranlarına ilgi göstermiyor gibi düşünceleriniz olur muydu?
Dediğim gibi bir şirketin, fan yapımı şeylere, hayır demesi genelde topluluk tarafından kötü karşılanır.
Bu mesaja 2 cevap geldi. Cevapları Gizle
Hatta CDPR'ye mail atma sebebimiz de tam olarak buydu. Burada insanlar toplandılar ve bize baskıda bulundular, "madem bu kadar emek veriyorsunuz, keşke ps4'dekiler de oynayabilseydi, cdpr ile anlaşmaya çalışsanız olmaz mı?" diyenler adına CDPR ile iletişime geçmeye karar verdik.
Devam ederdik ama bunun bilincinde olurduk. Yine aynı şey olduğunda ve resmi olarak çıktığında, bu kadar üzülmez, kahrolmaz, kendimizi alenen enayi yerine konulmuş hissetmezdik. Eğer o cümleyle cevap verilseydi bugün oluşacak tek fark, bu taziye mesajının olmayacak oluşu, sessizce maziye karışacak olmamız olurdu.
Gtatürk, Rockstar örneğini vereyim. Belki biliyorsunuzdur, yine de söyleyeyim, Gtatürk.com 2011 yılına kadar bir fan sitesiydi. Oradaki girişimci bir iki arkadaş Rockstar ile sıkı bağ kurarak sitelerini "resmi" fan sitesi yapmayı başardılar, hatta rockstarturk.com'u açtılar. Rockstar onlarla defalarca buluştu, görüştü hatta Trevor'u seslendiren adamla gtatürk yöneticisi röportaj yaptı, öyle böyle değildi yani, bildiğin samimiyet vardı taraflar arasında ki hala da var. Ben sanmıyorum ki CDPR ile 23 Studios arasında bu kadar samimiyet olsun.
Ama gel gör ki Gtatürk GTA 5 için türkçe yama çıkardı ama Rockstar bunun "haberini" bile yapmadı, oyuna da koymadı. Türkçe röportajlarda üstün körü geçildi ve kisaca tesekkür edilip mevzu uzatilmadi. Eminim ki samimiyetlerinden ötürü gtatürk yöneticileri Rocktar'dan ricada bulunmuslardır, Rockstar da net bir tutum göstererek karşısında resmi bir çeviri kurumu görmek istemistir. En nihayetinde güzel insanlar da olsalar, çoğu çevirmen değil, tıpkı bizim gibi bu işi gönüllü olarak yapmış kişiler.
Biz profesyonellele calisirisiz tutumu, ne hisseleri etkiler, ne "resmi mi gelecek acaba" beklentisi olusturur, ne "toplum karsisinda kötü yargi" olusturur, ne de bizim sevkimizi kaçırırdı.
Bize cevap veren CDPR çalısanları ya bu cümleyi kurmayi akil edemediler ya da bilerek kurmadilar. Ya basiretsiz yaptılar ya da yalan söylediler.
Basiretsizlik, şirketlerin zaman zaman başını yakan bir durumdur. Resmi bir çeviride kullanılacak ters bir kelime bile sadece çeviri şirketinin değil oyunun şirketinin bile başını yakabilir. Evet, belki çevirmen gizlice o kelimeyi oraya koydu ve şirketin bir suçu yok. Ama resmi mercide bunun olmasına izin verdiği için şirket suçlu görülür. Bu da o durum. cevap veren kişi/kişilerin sözleşmelerindeki "yaptığınız her hareket, bize malolacağından dikkatli davranın" lafına uymamışlar demektir. bu durumda da şirketin bu kişileri cezalandırması gerekir. tabii öyle bir şey olmayacağı kesin. o niyette olsaydı cdpr, çoktan bizi karşısına alır konuşur ve bu maili yazan kişileri cezalandırdığını söylerdi. bize hala "ne güzel işte iki çeviri var sizden de allah razı olsun" kafasında cevap verdiklerine göre, o gibi bir niyetleri de yok. haliyle gözümüzde hala suçlular ve öyle da kalacaklar.
ortada resmi bir imza olmadığı için evet, şirketin bize yalan söyleme hakkı var. tabii işte, bu da açıkçası ****tir :) biz de onu diyoruz, başka bir şey demiyoruz. en nihayetinde hergün sosyal medyada birbirine ne küfürler eden insanları görüyoruz. o küfredenlere açılan davaların bile çoğu düşüyor. bu tür konular beyaz alana girdiği için yaptırım yaptırmak çok zor. hele ki farklı ülkelerde oldugumuzu düşünürsek.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi DaenerysStormborn -- 2 Eylül 2016; 17:43:37 >
En başta ben Göktürkçe sözcük üretilsin demedim. Sözcük türetmek için kök sözcük ararken Göktürkçeye bakarsın, bakman da gerekir. Dilimizde de baba gibi Öztürkçe sözcükler vardır. Kamunun ''kam''usu, ozanın ''oz''u, öğlenin, öğünün ''öğ''ü, ötenin, ötekinin ''öt''ü (kuş ötüşü değil tabii), ineğin ''in''i yukarı, aşağı, yat, ve daha niceleri. Ayrıyetten şimdiki Türkçe ile Göktürkçedeki ses farklılıkları konumuz hiç değil, otla samanı birbirine karıştırıyorsun. Ben Öztürkçe konuşulsun demedim, Türkçe dedim, Türkçeden de yanayım, bunun için üzgün mü olmam gerekiyor, anlamadım? Niye yani? Kimseye de tüm sözcükler Türkçe olacak baskı yapmadım, ben bazı kavramları aykırı buldum, sen bulmamış olabilirsin, ben dayanağımı açıkladım, hepsi bu. Bu arkadaşlara açıkça dedim, sizin çeviriniz daha iyi olabilir diye.
Sürekli anlamsız örnekler veriyorsun, yok şunu anlamıyor diye. İstiklal Marşı'nda, Nutuk'ta Arapçanın dibi sözcükler varsa anlayamam gayet doğal. Arap değilim, Türkiyede yaşıyorum, dilim Türkçe. Aksine bunu anlamamı bekleyenlerin savunması ne? Arapça bilmediğim için özür dilerim. Ahvalin durumlar, şeraitin koşullar, şühedanın şehitler, asar'ın eserler olmadığını bilmemek insanlara çamur atmanın bir yolu değil. Buunu savunan gözümde şaklabandır. Ben kendime şunu soruyorum?.Türkçe anlamak için Arapça bilmek niye gerekir? Ortada da yalnızca yabancı sözcüklerin akınıyla bozulmuş bir dil görüyorum. Ki anlamadığımı nereden çıkardın? O zaman o sözcüklerin Türkçesi yoktu, şimdi var. Aradaki fark bu. Bu, işte onun gibi insanların emeği sonucu oldu. Yani bunlar niye Türkçe yazmamış diye savunuyorsan, bu yüzden işte. Tek bir soruya cevap ver. Geometri kavramlarını Türkçeleştirerek dilii bir sürü yığından kurtaran kim? Ama seninki bozuldu, öyle mi?
Andaç uydurma dediğin nedir bu arada? Sen bilmiyorsun diye uydurma mı oluyor? Sen mihenk taşı mısın? Gülünç olma. Ajanda nedir? Biliyorsun. Ona en başından beri andaç deselerdi bilirdin ne olduğunu, sonra biri ajanda dese ''o ne lan'' derdin de'mi? -daç -dıç eki Türkçede bol bol vardır. Sağdıç, ardıç gibi. Kökü andır, andaç da anlıklık anlamına gelir, yani anlık şeylerin unutulmaması için kaydediliği yerdir. Daha açık nasl olabilirim? Gördün mü? Yiyorsa sen de ajandayı bir yerden bakmadan kendin yorumunla bana anlatsana. Öğret gerçekten, bilmek istiyorum. Var mı babayiğit aranızda? Türkçe bu yüzden dünyanın en matematiksel dili. Bir de ahenlkli Türkçe buydu diye video atmışsın, oradakiyle benim dediğimle çelişen ne? Zaten var kelimeler diyorsun. Kardeşim, hepten Fransızcaya geçelim. Orada her şey var zaten :D Ne diye sıkıyorsun tatlı canını? Sonu sert ünsüzle bitecek ne ya? Güncenin neresi sert ünsüzle bitiyor? Ünsüz bile değil. -Ce ekiyle dili bozuluyor arkadaşın, bilgisayarcı yerine ne diyorsun? Allah aşkına, söyle de bileyim. Yattan olmuş yatsı. Namaz vakitlerini mi sayayım sana? Nerede sert ünsüz? Cayır cayır sözcük işte, mis gibi. Bama güme yazıyorsun. Sayı, sürü... Say babam say.
Yanlış eylemlerle doğru niyetleri terslemeye bir son ver. Türkiyede tepeden inmecilikle köktenci bazı şeyler yapılmış olabilir. Bunlar zaman alan şeylerdir. Tdk'yi kuran adam bile bıraktı o işleri diyorsan sana senin yaptığın gibi alıntıyla cevap veriyorum, ''Atatürk, 1928–1938 yılları arasında geçen on yılda dil işleriyle uğraşmıştır. Ölüm döşeğinde bile ‘Arkadaşlara selam söyleyin, dil işlerini gevşetmeyin.’ der.''
Kaynak:http://turkoloji.cu.edu.tr/ATATURK/arastirmalar/ayse_bascetincelik_ataturk_ve_dil_calismalari.pdf
Atatürk'ün zamanında Arapça istilasını gözardı edip de şunu bunu bile anlamıyorsun demeyi bırak. Hem anlamadığımı nereden biliyorsun? Hobim gereği ben Arapçayla da haşır neşir oldum, Latinceyle de, Frasızcayla da. Zaten adam bu istiladan kurtulalım diye uğraştı, bir de onu ardına almaya çalışıyorsun, komedi gibi.
Bir de bir tarafımla güldüm. İngilizceden yabancı sözcük atmak mı? Yüzde seksen mi? İngiltere dünyanın en bozuk dillerindendir. Yüzde yüzünü atsan yeridir. Her harfi her sözcükte başka şekilde okuyorsun neredeyse. Roma İmparatorluğu vaktinde o dilinin ebesine atlamıştır. Verilecek son örnek İngilizcedir. Sen bunu dünya dili İngilizce diye söylüyorsan, değildir. Afrika'da dünya dili Fransızcadır, Kafkasya'da Rusya, Uzak Doğu'da Çinçe. Dünya sandığınızdan büyüktür. Kulak tırmalayan dil demişsin, vah vah, atalarımız bütün dünyanın bir taraflarını tırmalamış demek ki Orta Asya'dan dünyanın öbür ucuna kadar giderken.
Kitap(betik) bilimi denince kolayca anlaşılacak şeye filoloji, dil bilimi denince kolayca anlaşılacak şeye linguistik dersen zeki bir insan olmazsın. Bilmişlik taslayan olursun. Çeviri dediğimiz şey daha önce de yazdım. Control-kontrol, edition-edisyon, genaration-jenarasyon değil, bu sözcüklerin zaten yabancı okunuşu hemen hemen bu. Bbilimsel kavramları anlamak için Latince bilmek zorunda değil kimse. Tüm bu sözcükler tepeden inme, ama senin bu yabancı sözcüklerle dilin bozulmuyor, Türkçeleriyle bozuluyor? E zaten bozulmuş. Alıntı yapmayı seviyorsun ya, al sana Türk Aynşaynı. Bu konuda insanları aydınlatmak için bir sürü kitap yazdı. Keşke sen de biraz okusan. İngilizce konuşacağım diye kıvırtmayıp sunuştaylarda çatır çutur Türkçe konuşan adam. Midesi kaldıran izlesin, +18.
https://www.youtube.com/watch?v=046ll5amo7U
Adamın dediği şeyler daha eğitim dili olayına girmeden oluyor zaten. Sıkıntı bu. Bozuk dilin Türkçe sözcüklerle bozuluyor. Ne diyeyim ki sana? Trade atayım mı sana? Skin vereyi mi? Gelcen mi bot lane? Atacan mı ulti bana? İtem vereyim mi sana?
Sağlıcakla.
Andıç (Notun Türkçesi, bazı arkadaşların dili bozulmasın andıç dedik diye):https://www.youtube.com/watch?v=DESlHza8wqM
Burada da dil konusundaki duyarlılığına bakabilirsin Atatürk'ün. Nutuk'unu anlamıyorlar dediğin, o da bıraktı işleri dediğin adamın çalışması ve siyaseti ve dolanımdan kaldırılışına kısa bir bakış.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi god_style -- 2 Eylül 2016; 18:25:34 >
Bu mesaja 2 cevap geldi. Cevapları Gizle
Bu mesajda bahsedilenler: @Kraven
buna en çok da amerika kültürü sebep oldu. artık kelimeleri ülkeye dilciler değil, gençler getiriyor. sosyal medyadan görüyor adamın "selfie" kullandığını, o da selfie diye kullanıyor. sonra tüm gençlerin diline yapışıyor, biri çıkıp da "özçekim" deyince "hadi be ordan zorlamanın manası yok kullanın işte orjinalini" diye çıkışılıyor.
bilgisayarlar kompüter adıyla ünlü olsaydı, aynı tutumu bilgisayar kelimesine karşı da gösterebilirdik.
ama tren kaçtı artık. yapacak bir şey yok, sosyal medya çılgınlığının yaşandığı bir dünyadayız. plank, selfie, twerk o şu bu, hepsi kontrolden çıktı. belki haklısınız, bu kadar çılgınlığın yaşandığı bir ortamda biz de sanki buna destek oluyormuşuz gibi bir görüntü oldu. ama keşke wiedzymin'in en azından bir computer, bir calculator ya da selfie gibi "net" bir kaynak kökü olsaydı da çevirebilseydik. ama yok..
ayrıca çevrilen 7 avrupa dilinden macarların ve italyanların witcher olarak bıraktığını gördüm. yani bunu yapan birtek biz değiliz. attığınız sitede tüm dillere yönelik çeviriler var ama onların çoğu konsept çevirisi. oyun içerisinde iki dilde durum böyle. arapça, korece, japonca ve çincede durum nedir, malum sebeplerden dolayı bilmiyorum :)
((videoyu inceledim , mesela internet için örütbağ diye bir kelime olduğunu ilk kez duydum. ama dedim ya, interneti internet olarak getiren şirketler, insanlardı. dilciler değil. keşke öyle olsa ama bunun önüne geçmek çok zor. bundan sonra da örütbağ olarak benimsememiz neredeyse imkansız. yanlış kötü veya bu ne biçim kelime yahu demiyorum. aynı şeyi dedim ya, bilgisayar için de derdik belki. ama tren kaçtıktan sonra el sallamaktan başka bir şey yapılamıyor.))
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi DaenerysStormborn -- 2 Eylül 2016; 18:26:19 >
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
Konunun içine yeteri kadar ettik. Daha yazdığım şeyi doğru düzgün okumayıp anlamadan cevap vermeye kalkıp müthiş yanlışlar yapmışsın fakat bir oyunun çeviri konusunda olduğumuzdan uzatmak istemiyorum yoksa hakikaten hiç problem değil, uzun uzun tartışabiliriz fakat Nutuk yahut İstiklal Marşı'ndaki hadi onu geçtim 50 yıl öncesine kadar herkesin kullandığı kelimelere Arapça diyebilecek kadar konudan uzak olmanı ne yapacağız onu bilmiyorum. Mektep derken Arapça konuşuyordu zaten
Neyse, dediğim gibi bu konu altında uzatmak istemiyorum.
@Kraven
Benim de kimseye düşmanlığım yok, haddimi aştıysam özür dilerim. Yalnızca Türkçeden yanayım, hepsi bu. Sanırım böyle şeyler yüz yüze daha iyi oluyor. Hoşça kal sen de.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi god_style -- 2 Eylül 2016; 18:37:21 >
Bu mesajda bahsedilenler: @Kraven , @T_Ice
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
oyunun ana konusunda sorsana qnq burası yama konusu.
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
Bu mesajda bahsedilenler: @tzakhi
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
< Resime gitmek için tıklayın >
< Resime gitmek için tıklayın >
linkler
https://store.donanimhaber.com/09/78/8d/09788df319bb0e62c3b5b3078d1cc5c7.jpg
https://store.donanimhaber.com/e8/76/19/e876198c0d81e55c1424f7a2926ee6a9.jpg
ayrıca dikkatli bakınca şimdi gördüm şaka gibi... aşağıdaki contact - kontrat - honorton canavarı kısmını da es geçmeyelim...
lütfen şu fan çevirisini %100 tamamlayıp (sanırım bir kaç kitap kalmış?) 1.30 yada 1.31 patch'ine uygun hale getirin de düzgün oynayalım artık
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Hüsnü008 -- 3 Eylül 2016; 3:12:32 >
Bu mesaja 3 cevap geldi. Cevapları Gizle
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
Bu mesajda bahsedilenler: @Hüsnü008
23Studios'un çevirdiğini öğrenince neler hissettiğinizi merak ettim
Emeğiniz boşa gitti ve hevediniz kırıldı
Bunu haketmiyordunuz.
Witcher 3'ü sevmem ama sizin yamanıza gerçekten üzüldüm
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle