Googlede roach yazdığım zaman hamam böceği çıktı. Sen hamam böceği diye çevirmediklerine dua et. Google translate çevirisinden ne bekliyorsun ki baştan savma iş. Buyrun buda kanıtı ![]() < Resime gitmek için tıklayın > |
------------------------------------------ Bu v1.30'a uyarlama bilgisini @Busterr ile birlikte @T_Ice sizden de duymak çok iyi oldu, tamamdır o zaman merakla sabırsızlıkla sizlerin 'el emeği göz nuru' yamanızın yeni sürümünü beklemedeyiz ee 'geç olsun güç olmasın' diyelim bari eksik olmayın teşekkürler. |
sakin ol ve o klavyeyi yavaşça yere bırak ! |
Sen böyle pişkinlik yapınca şimdi haklı olmuş oldun valla, helal olsun, hemen yorumu siliyorum, buradaki İngilizce sevdalısı arkadaşlar gibi beynimi buzluğa koyuyorum. Belki artık daha mutlu yaşarım. |
merhaba öncelikle üslubunuz çok sert geldi, yanlış anlamayın biraz daha üslubunuzu yumuşatırsanız daha saglıklı bir tartışma zemini yaratabiliriz :) öncelikle çeviride witcher ve roach dışında her şey çevrildi. hatta en ince kelime oyunlarına kadar çevrildi (adı bourbeau olan bir adamla geralt boorbeau diye dalga geçiyor, bunu bile türkçeye yerelleşmesi uygun olsun diye 'boklubeau' yaptık, misal) Tüm iksirler, mümkün olan tüm canavarlar çevrildi. Roach'un Kızılgöz diye çevrilmesi sıfat tamlaması olması açısından yadırganabilir, Çamçak yapılması daha uygun olabilir, ama biz yalnızca Roach ve witcher ile ilgili bu tür bir karar aldık. Bu iki karara bakarak oyundaki iksirlerin bile çevrilmemiş oldugu kanısına varmanız biraz yanlıs :) biraz önyargılı yaklastıgınızı düşünüyorum ceviriye. elbette denemekte özgürsünüz fakat en çok göze çarpan iki kelimenin türkçe yapılmamış olması çevirinin geri kalanına pek ışık tutmuyor. biz jarl gibi çok yerleşik bir kelimeyi bile skellige kültürüne on numara uyan bir çeviri olan "reis" kelimesiyle yaptık. şimdi, bu risale i mahlukat konusu çok tartışıldı. mahlukat'ın anlamı direkt olarak yaratığın çoğulu. yaratıklar bir nevi. risale ise kitapçık demek. bir nevi, yaratıklar kitapçığı. şimdi tekrar tartışacağız aramızda madem bu kadar çok ağır eleştiriler aldı, tekrar bir düşüneceğiz. Bu arada alkarısı garip bir tesadüf oldu, biz ondan bile yararlandık. Hatta türk mitolojisinden özellikle yararlandık. Alkarısı, tepegöz, karabasan, gulyabani, alyabani, orman iyesi (hiç bilinmez neredeyse), çor gibi. Bunun yanında birçok yaratığa da isim bulduk. Foglete siskelet, slyzarda ejderkele, cockatricee horozbaş, forktaila çatal kuyruk gibi. yeri geldi birtakım terimlere de misal pellar, şaman gibi karşılıklar vermeyi uygun gördük (Şaman: İki dünya arasında aracılık etmek, ölüleri diriltmek ve ruhları çağırmak gibi olağanüstü şeyler yapabilen ,ruhlar dünyası ile insanlar arasında temsilcilik görevi gören kimse. Şamanlar liderlik vasfına sahiplerdi. Gelecekten haber vererek kahin, hastaları iyileştirerek tabip ünvanlarını da almışlardı.) Bu açıklama, oyunda "pellar" adıyla geçen karakterin "bire bir" tanımı. Adam tam olarak bu işi yapmakta, tam olarak, kelimenin tam manasıyla. Keşke witcherı da bu kelimeler gibi karşılayan bir kelime olsaydı, ya da bir kelime türetilebiliyor olsaydı. Şahsen üzerine oturup tam 3 gün araştırma yaptım sağda solda, her tarafta. tüm internetteki mitolojik olsun tüm kaynakları araştırdım. Fakat yok. Kitabın yazarı bile kelime olarak direk cadının eril hali olan wiedzymin'i kullanmış. bu noktada yapabileceğimiz bir şey yok. eğer yama resmi bir meciye çıksaydı, diğer tüm dillerde çevrildiğinden ötürü, cadıeril yapmayı düşünüyorduk, (efsunger katiyyen olmaz çünkü gerçekten, ve gerçekten, witchera bulunabilecek en alakasız çeviri kesinlikle efsungerdir. sadece kelimenin karizmasına bakarak bunu uygun bulmak ne kadar doğru bilmiyorum. evet, çok duyulmamış bir kelime ama efsunger işte. efsun yapan adam demek. bu adamın büyüleri daha giriş seviyesi bir kere. 5 tane basit büyü yapabiliyor, onun dışında hiçbir büyüsel gücü yok. efsunlarla, yani büyülerle tek alakası bu. ama yazar bu şekilde mutasyonlara uğrayarak yaratılmış bir varlığa isim vermek için cadının erilini kullanmış. ingilizceye çevrilirken de witch'e yani cadıya er takısı koyup yollamışlar. hexer diye çevrilmemesinin sebebi de bu sanırım. witcher cadıeril ise, hexer efsungerdir. witcher, wiedzymin'den yürütülerek çıkartılmış, hexer ise hex'den yürütülerek cıkartılmıstır. benim şahsi görüşüm böyle. mesleğimiz çevirmenlik olmasa da, dediğiniz gibi fan çevirisi gibi dursa da bizim de asıl gayemiz olabildiğince çok oyunu yerelleştirmek ve türkçeleştirmekti. fakat witcher konusu ne yazık ki açıklaması zor bir istisna oldu. |
Ben BAW ı daha oynamadım. Game of The Year Edition üzerinden oynayacağım. Yamanızı güncelleyecekmisiniz ? |
Adamın üslubuna bak. "Adamsan yaparsın" falan. "Şöyle şöyle diye 'ağladığınız' sözcük" Sonra bir de ciddiye alınıp cevap verilmeyi bekliyor. Arkadaş burayı mahalle kahvehanesi sanmış herhalde. @T_Ice yerinde olsam sizi ciddiye alıp cevap vermezdim. Adam benden daha sabırlı. Kendi kendinize, sizin deyimlerinizi kullanayım hadi "ağlayıp" gitmenizi beklerdim. Her şeyden önce üslup. Daha tartışma kültürünü bilmeyen adamlar buraya gelip ahkam kesiyor. Ne zaman düzgün bir üslupla yazı yazarsınız, yazdıklarınız o zaman ekibin tamamı tarafından ciddiye alınır. Bu süre zarfında istediğiniz her konuda "ağlamaya" devam edebilirsiniz. Şimdi ben sizi az çok çözdüm. Bunu yazdığım için "Ooo, bakın eleştiriye gelemediler savunmaya geçtiler" diyeceksiniz. Hayır, çok daha sert eleştiriler aldık. Ama onlarla karşılıklı saygımızı koruyarak konuştuk. Saygı bekliyorsanız saygı göstereceksiniz. Gidin sabaha kadar "cinnet geçirin" şimdi. |
Adı geçtiği için söyleyeyim dedim ![]() |
Risale ve mahluk kelimesi Arapça'dır onun yerine andaç veya günce kullansaydın bunlar Türkçe diyebilecek kadar Türkçe cahili birine fazla bile yazmışsın. Herif o kadar cahil ki ne oyundaki o kataloğumsu bölümün "günce" veya "andaç" olmadığını ne de bu kelimelerin risaleye karşılık gelmediğini biliyor. Kaldı ki yaratık ile mahlukatın farklı şeyleri ifade ettiğinden bile haberi yok. Hepsini geçtim, andaç nedir lan ? Bir çuval cevizi yere vurduğunda çıkan ses gibi bir kelime. Böyle sonradan uydurulmuş hiçbir özelliği olmayan bir kelimeyi, bunu kullan Türkçe bu diye ortaya atan adam ile dil tartışmasına falan girilmez zira Türkçe bilmiyor demektir. Allah rızası için öztürkçe denen saçmalığı gelip bu oyun üzerinden bile savunacak Türkçe'den aciz herifin söylediklerini ciddiye alıp bozmayın sakın birşeyi. Biz çevirinin bu halinden gayet memnunuz. Şu saçmalığı savunan adamdan dil hakkında yorum falan alınmaz gözünü seveyim. Şu o kadar saçma bir mantık ki Atatürk bile bir daha ağzına almamış ve hata olduğunu söyleyip iptal etmiş ama bizim eski yazı bile bilmeyen forum filologları, gerçi filolog da denmez bunlara kendilerini linguistik erbabı sanan, dilde bile partizanlık yapan dil faşistleri, açıp 1950-60'ların bile gazetesini okuduğunda anlayamayacak, İstiklal Marşı metnini yahut Nutuk'un orjinalini bile okuyup anlayamayacak zır cahiller gelip burada ahkam kesiyor. “Altes Ruayâl, Bu gece, yüce konuklarımıza, Türkiye’ye uğur getirdiklerini söylerken duyduğum, tükel özgü bir kıvançtır. Burada kaldığınız uzca, sizi sarmaktan hiç durmayacak ılık sevgi içinde, bu yurtta, yurdunuz için beslenmiş duyguların bir yankısını bulacaksınız. İsveç-Türk uluslarının kazanmış oldukları utkuların silinmez damgalarını tarih taşımaktadır. Süerdemliği, önü, bu iki ulus, ünlü sanlı sözlerinin derinliğinde sonsuz tutmaktadır. Ancak, daha başka bir alanda da onlar erdemlerini, o denli yaltırıklı yöntemle göstermişlerdir. Bu yolda kazandıkları utkular, gerçekten daha az özence değer değildir. Avrupa’nın iki bitim ucunda yerlerini berkiten uluslarımız, ataç özlüklerinin tüm ıssıları olarak baysak, önürme, uygunluk kıldacıları olmuş bulunuyorlar; onlar bugün en güzel utkuyu kazanmaya anıklanıyorlar; baysal utkusu. Altes Ruayâl, Yetmiş beşinci doğum yılında oğuz babanız, bütün acunda saygılı bir sevginin söyüncü ile çevrelendi. Genlik, baysal içinde erk sürmenin gücü işte bundadır. Ünlü babanız, yüksek kralınız beşinci Güstav’ın gönenci için en ıssı dileklerimi sunarken, Altes Ruvayâl, sizin Altes Ruvayâl, prenses Louise, sevimli kızınız Altes Prenses Ingrid’in esenliğine, tüzün İsveç ulusunun gönencine, içiyorum.” Veya; “...İyi tikel özne ile onun istencinin özsel yanı olarak ilişkilidir, ve böylelikle istenç yükümlülüğünü tam olarak bu ilişkide bulur. Tikellik İyiden ayrı olduğu ve öznel istence düştüğü için, İyi ilk olarak yalnızca evrensel soyut özsellik belirlenimini, Ödev belirlenimini taşır; bu belirlenimi nedeniyle, Ödevin Ödev uğruna yapılması gerekir”. Onların anladığı dil bu. Böyle bir çeviri yapmanız gerekiyordu ki bu tiplerin gözüne girebilesiniz... |
ben bulmuştum. resmi çevirisinde de siscil diyor. ulan her şey mahvoldu gitti be :( |
Çok saçma ya,maden Türkçe Dil seçeneği eklenecekti en başta demeleri gerekiyordu bir stüdyo ile anlaştık yada ileride anlaşıp çalışmayı düşünüyoruz... Kimse de oturup emek harcamazdı yama için... |
Deme öyle işte bak. Resmiyet kazanmadı ama burada yüzlerce kişi ben bunu daha çok sevdim, bu daha iyi bunu kullanacağım diyor ki bu bence çok daha büyük bir olay zira diğeri para karşılığı yapılmış profesyonel bir iş titrine sahip olmasına rağmen yüzlerce kişi tarafından tercih edilmiyor. 1.30 versiyonuna güncellendiği takdirde mevcut kullanıcılar da memnun olacak ve bu grubun çevirisini kullanmaya devam edecek. Maddi açıdan (parayı kastetmiyorum tabiki) tatmin edici olmasa da manevi açıdan tatmin edici birşey olduğunu düşünüyorum açıkçası. |
kraven reis haklısın da, bizim düştüğümüz durum öyle bir durum ki... bak aynı bu hazırladığım videodaki gibi oldu :https://youtu.be/49jC5E1YMgE belki ilerleyen zamanlarda manevi tatmin bulurum. ama şimdi maddi manevi ray lay lay lay laay :( bildiğin şok olduk. bir de 2 gün önce çok kötü bir haber aldım çok yıkıldım hayat sağlı sollu vurdu bu ara .s |
Emin ol biliyorum ne hissettiğini ve nasıl bir durum olduğunu, aldatılmak gibi bir durum bu. Yakın zamanda kendi işimde de çok benzer bir durumla karşılaştım ama benden farklı olarak senin içinde bulunduğun ve ortaya çıkardığın işi ben dahil birçok kişi kullanıp diğerine göre daha iyi buluyor ve tercih ediyor. Hadi beni geç benim için olmasa da olur fakat sizin işiniz sayesinde böyle bir zevki yaşayabilen tonla adam mevcut. Şuan bu söylediklerim biraz abes geliyor gayet farkındayım ama inan durum o. Kiminin parası kiminin duası gibi bir olay oldu yani ![]() Ha ben sizin yerinizde olsam, gruba dahil olsam ilk diyeceğim şey ise beyler kendinize gelin, madem öyle bizde biraz tecrübe kazandıktan sonra bu işe girelim ve ortalığı böyle saçma şeyler olmaması adına boş bırakmayalım demek olurdu. |
Valla çok iyi bulmuşsun helal :) |
Sözüm daha çok Roach'ı Witcher'ın çevrilmesine karşı çıkarak sizi savunanlaraydı. Sizin çeviriniz gerçekten iyi olabilir, ben buna bir şey demiyorum, ama siz Witcher'ı İngilizce bıraktınız, sizin çeviriniz daha iyi diye sizi kutluyorsa, bu sonuna dek yanlış bir yönelimdir. Buna bakarak insanlar bizi tercih ediyor diye sizin de iyi bir şey yaptığınızı düşünmeniz doğru olmaz. Ben de yapıtın özünde Lehçe olup yapıttaki hiçbir adın İngilizceye çevirilirken Lehçe bırakılmadığı söyledim. Kişi adlarının bile. Herifleri Yusuf'u bile Josef yapmış yani. İngilizce olan her şey özünde Lehçeydi demek istedim. Buna rağmen insanların İngilizcedeki bağnazlığı anlaşılır değil. Üstte de Risale-i Mahlukat tabirinin yaratığa tercih edildiğini görünce her şey üst üste bindi denebilir. Gayet ortada ki youtuber, youtubeçu dediğimiz kişilerin bile artık oyun oynarken adamın İngilizce gördüğü her kavramı o biçimde aktardığı, oyun oynayan kişilerin konuşmalarında tüm kavramları İngilizce söylediği bir ortamda insanların duyarlı olması zorlaşıyor. Bu insanlara kavramın Türkçesini söyleyince anlamıyorlar sonra. Mantık bunun neresinde? Onu geçtim insanlara tuhaf gelen İngilizcesi değil, Türkçesi oluyor. Sonra bu insanlar Witcher niye çevrilmiş diye burada akıllarınca haklılık taslıyor. Sinir bozucu olan bu. Ayrıyetten emekleriniz için teşekkürler. Büyük bir iş yaptığınız doğru. Sizin çevirinizle kamusallaşmamasına da bu kadar kırılmayın. Her ne kadar oyalamak gibi bir taktik izleseler de. Çeviri dediğimiz şey her türlü alanda oluyor. Çizgi roman, manga, anime, film. Hiçbiri de hayran çevirileri ile kamusal olarak piyasaya çıkmıyor. Bu insanları oyalamıyorlar elbette ama ben bunda bu kadar kırılacak bir şey görmüyorum. Aksine diğer alanlarda insanlar bizim sayemizde Türkçe oldu diye mutlu oluyor ki gerçekten de bu konuda büyük payları oluyor ve sizin de bu konuda büyük payınız oldu. En baştan adamlar size sizin çevirinizle kamusallaştırmayı düşünmüyoruz deselerdi siz çeviriyi bırakmaktınız herhalde diye düşünüyorum. Sonra bu kamusal çeviri başka bir yerden gelseydi yine bu kadar üzülür müydünüz? Sanmıyorum. Belki mutlu olurdunuz. Olmalısınız da. Sanırım ilk kez bir çeviri deneyimi yaşıyorsunuz, bunun da etkisi olmuştur. Yine sizin yamanız duruyor, ama bir çizgi romanın, manganın Türkçesi çıkınca çevrimiçi ortamda yayınlanması o kadar sıkıntıya giriyor ki. Silindiği oluyor, hatta silinmek zorunda yani. Onların emekleri hiç oluyor. O insanlar bile bu kadar üzülmüyor, aksine ''biz bunların Türkçe olarak çıkması için yaptık, o yüzden kendimiz siliyoruz'' diyen çok insan gördüm. Sizde en azından böyle bir sıkıntı yok. Emeklerimiz çöpe gitti diye üzülmüşsünüz, bir de hiç olduğunun düşünün. Hele ki çöpe de gitmedi, kaç kişi sizin yamanızla oynadı, siz zaten fazlasıyla insana ulaştınız. Amaç daha neydi ki? Kamusal ya da değil. Ve hâlâ isterseler sizin yamanızla oynayabilirler. Witcher dediğin gibi türetilmiş olduğu için kaynakta karşılığı yok. Öztürkçede camanbaya benziyor ama o da tam karşılamıyor. Dediğim gibi ''alkız''ın kökünden türetilerek aynı sözcüğe ulaşılabilir. Ki Türkçe dünyanın en matematiksel dili. Bu dilden daha iyi türetebileceğiniz hiçbir dil yok yani. Açıkcası Witcher nedir hiç bilmeden şu oyunu oynasanız ve altyazıda Witcher yerine alçeri, aleril gibi sözcükler görseniz kim yadırgardı? Aksine herkesin hoşuna giderdi. Demek istediğim bu, bazen yetkiyi kullanıp öncü olmak gerekiyor. Siz de böyle bir şey yaptıysanız ben sizi tebrik ederim. Türk dünyası söylencesel açıdan dünyanın en zenginlerinden biridir, ama bizde bu konuda atılım yok. En basitinden şöyle bir kaynak var. http://www.murataydin.org/turk-mitoloji-ansiklopedisit.pdf Ben iyeyi orada görmüştüm bayağı bir zaman önce, sonra da ikinci kez senin yanıtında gördüm, duyarlılığından dolayı kutlarım. Ben çeviri işinde 6-7 yıldır başka takma adla bulunan biri olarak bunları söylüyorum. Benim de bazı çevirilerim yapıtlar resmileştiği için yandı, ama ben zaten yeterince insana ulaşmıştım. Ve yine de devam ediyorum. Bu yüzden siz de kırgın olmayı bırakın. Bu yerlikte sizi en iyi anlayabilecek insanlar biriyim. Umarım başka çalışmalarda devam edersiniz. Sanırım çeviri bekleyip de dil konusunda o kadar duyarsız insan var ki bilinç kaybı yaşamamak için bu insanlara bilgisizliklerinden dolayı kulaklarınızı kapamanız gerekebiliyor. Eskiden kasıt Arapça, dilde farlılaşmadan kasıt Arapça eğilimine ben çok rastladım, rastlamaya da devam ediyorum. Türkçe çeviri demek control-kontrol, edition-edisyon, generation-jenerasyon olmamalı bence. Çeviri konusunda doğru şeyi yapmak için bazen herkesin dediğini yapmamak gerekiyor. İngilizcesi hesaplayıcı olan sözcüğün Türkçeye bilgisayar diye geçmesi bile ne büyük bir incelik. Bilgisayarı bulan adam bu adı bulamadığı için üzülse yeridir bence :D Emekleriniz için tekrar teşekkürler, umarım bazı önerilerim sizin için yapıcı olmuştur. Yıkıcı olmaya çalışmadım, üslubum sertse de özür dilerim. @Kraven Kataloğumsu şeyin, Türkçesini söyleyebilecek kadar bilgiliyim, senin kol kadar s.çtığın nokta bu. Ben sözlüğe bakmadan risale nedir desen söyleyemem, ama andaç nedir dersen söylerim. Türkiyede yaşıyorum, Türkçe konuşuyorum, andaç an'dan gelir, senin ajanda dediğin şeye denir, yere düşen çuval yalnızca beyninin içinde, hayal dünyasından çık ve açıkası ne olduğunu bilmediğin şeyin ne anlama gelemeyeceğini tarif etme şeklin düşündürücü. Türkçe konuşmak için Arapçaya ihtiyacım yok. Ama senin Türkçeden anlamak için Türkçe bilgsine ihtiyacın var. Türk dilinin aşamaları hakkında seninle tartışmaya girmeyeceğim ya da TDK'nin siyaseti ya da tekilleştirmedeki duyarsızlığı hakkında. Kimileri atalarının mezar taşını anlayamadığı için üzülür, kimileri de onların atalarının da atası olan özatalarının bıraktığı yazıtları anlayamadığı için. Göktürkçe mezar taşlarının gavur işi sanılıp kırılıp atıldığı bir ülkede bu toplumun doruk noktası olamaz, ancak dibi olur ve oraya yakın bir yerdesin sanımca. Yalnızca risale-i mahlukat diyecek kadarki Arapçayı ben uç buldum, sen canı gönülden sevmişsin, olabilir. Asla da öztürkçe olsun falan demedim, ona benim de bilgim yetmez, ama sözcük türetirken, üstüne basa basa diyorum uydurmayıp türetmen gerekirken kaynak olan Göktürkçeye bakarsın, kök sözcüğü bulmak için. Benim dediklerimi gayet iyi anlıyorsan senin ortaya attığın kanıtlardaki gibi işi o noktaya vurmadığımı görürsün. Tdk bazen işe yarar, insanlara Türkçe sözcük öğretmek Arapça sözcük öğretmek daha iyi. Sen de beni risale nedir bilmiyor ahaha, diye küçümseyebilirsin, ödeşiriz. Ben Türkçeyi seviyorum, buna hakkım var. Ama sen neyin peşindesin? Ortam çocuğu olmak mı? Sonradan gördüm, üzüldüm, yaratık sözcüğü bir tek canavarlar için kullanılmaz, hani öyle sanıyorsan, söyleyeyim dedim. Yaratılmış olan anlamına gelir, ve mahluk sözcüğünü bire bir karşılar. Senin de artık bir yerden başlaman gerek, daha ne dediğini bilmiyorsun. Tdk'den bak. Konuşuyorum ama anlamıyorum diyen İngilizce öğrenmeye çalışan kimseler gibi olmuşsun. Silkil ve özüne dön. Ben böyle söyleyince sanki bilmişlik taslıyormuş gibi oluyor ama bunlar en basit şeyler. Hayatı boyunca her şeyin İngilizcesini öğrenip, Arapçasını öğrenip, Latincesini, Fransızcasını, sonra Türkçesini bilememek. Sen neyi savunuyorsun? Dil doğal bir canlıdır, yaşar, büyür, ölür saçmalığını mı? Bir canlıya yaşatacağım diye besini olmaya şeyi verirsen onu hasta edersin. Bilgin olmadığın konuda konuşma bari. Adam meymenetsizin ne olduğunu bilir, uğuru bilmez bir de alıntı yapıyor. Meymenetsizin de sözcük anlamını bilmezsin de kullanırsın işte. |
Yav bro hadi bizi bırak. benim gibi bu oyunu bu çeviriyle a dan z ye bitirip sonra resmi çeviriye geçtinmi? olay keşke roach efsunger olsa :D diyaloglar çok odun çok anlamsız cümleler var 23 studioa yakıştıramadım. yarım yamalak ingilizcemle daha anlamlı çevirirdim yemin ediyorum :D:D ee boşuna dememişler çeviri işi sadece ingilizce bilmekle olmuyor oyuna ruhunu aktarabilki anlamlı cümleler çıksın. %100 yazanı çevircem diye b*kunu çıkarmış adamlar :D:D |
En basit örnek geralt oyun başında wild hunt rüyasında yenle diyalogunda 'u know i dont find that amusing' diyor Bunu gülünç bulmadığımı biliyorsun. ? gülünç bulmak ne bu oyunu tdk dan adamlar oynamıyor oyuncular oynuyor hani biraz odunluğu bıraksak. bana şu forumdan günlük hayatında abi ne diyon hiç gülünç değil bunun neresi gülünç. gülünç bulmuyorum diyen bi tane insan göster? hani en basit örneği oyun başındaki :D çokmu zor eğlenceli bulmuyorum demek veya komik bulmuyorum bile ağzımıza daha yatkın :D gözünüzü seviyim burda laf olsun diye çeviriyi eleştirmiyoruz. Normalde bu arkadaşların Şaman diye çevirdikleri şahısa verdikleri isim ne ayrıca yani o kadar saçma bi isimki şuan aklıma bile gelmiyor. Daha çok diyecek laf varda neyse o yüzden şu etrafda boş yapmayın insanın canını sıkmayın burada boş eleştiri yapmıyoruz kötü abi çeviri kötü bu kadar basit? iyi olan şeyi neden kötüleyelim ne çıkarımız var? |
Bence bu olayın profesyonellikle alakası yok. Adamların mantığı buydu : "Arkadaş biz bunları oyalayalım, eğer olurda 23 studios işi olmazsa yedekteki olan w3tr ekibindekini resmileştiririz birde türkçe yama sıkıntımız olmaz" dediler. |
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >