abi oyundaki pornografi argo kelimeler zaten çocuklar için değil bu yüzden +18 sınırı koymuşlar anne baba zaten oynatıyosa ve çocuğum etkilenmez diye düşünüyosa o kendi sorunu kız mevzusundada zaten günlük hayattaki film, dizilerden gördüğü sahnelerden farkı yok bence oyunda geçenlerin oyun sonuçta ben düşünmüyorum bi kızın bunu oynarken aaaaa kadının memesi gözüktü ne sapık oyun Allah ıslah eylesin diyeceğini sanmıyorum şahsen |
Yamanın düzeltimesini isteyen şahıs; madem iyi niyetlisin hataların bulunup düzeltilmesini geliştirilmesini istiyorsun iyi güzel o zaman ne yazdığına üsluba azıcık dikkat ediceksinki karşı tarafta yaptğı işe yapmaz olaydım demesin. Adamların yaptığı ücretsiz işi yerden yere vurup sonrada biz yamanın daha iyi olması için yazdık demek pek geçerli bir mazeret değil. Pozitif eleştiri güzeldir yapıcıdır buna lafımız yok ama sınırları aşılmadıkça ![]() |
Çeviri işinde Türkçeleştirme de olur yerelleştirme de. Yerelleştirme yapmazsan yer yer yabancı kalırsın ve yagırdarsın. Sonuçta tüm satırlar ortak dilde ve anlaşılır biçimde size sunulmuyor, zaman zaman belli kültürden esintiler de sunuluyor. Ancak Türkçede karşılığı olan bir şeyi de sırf biz böyle söyleriz diye özünden uzaklaştırmanın da manası yok. Öncelik anlaşılır olması verilmek istenen mesajın verilmesidir. Çünkü kelimeler yan yana geldiklerinde manalarını yitirebilir ve başka bir mesaja dönüşebilirler. Çeviri yaparken sadece ingilizceyle sınırlı kalınmıyor, eğer çevirisi yapılmışsa diğer dillere de göz atılıyor, ki onların olayı değerlendirme tutumu çok önemli bir yol gösteriyor sana yardımcı oluyor. Çünkü bahsettiğim gibi ilgili metinlerin hepsi sade ve ortak dilde yazılmamış, hatta yerel diller kullanılmış. Bunların çevirisini yaptığınızda Türkçesi havada kalıyor, haliyle bu kısımlar diğer dillerde yerelleştirme yapılmışsa Türkçe'de de yerelleştirilmesi gerekir. keep fishing, or well cut bait: "Balık tutmaya devam et ya da yem kes" mi daha uygun olur yoksa "ya bir işe yara ya da ayak altında çekil" mi? hatta daha basit örnek vereyim; vişneli tavuklu turta kadar kolay. Böyle bir cümle bizim kültürümüzde yok, bu cümleyi okuyan insan yadırgar, ancak tereyağından kıl çekmek kadar kolay dersen herkes anlar ve verilmek istenen mesaj verilmiş olur. Cümleler içinde yığınla edebi eserlerden alıntılar, deyimler, kalıplar geçiyor. Bunları aslına sadık kalacağım diye bire bir çevirirseniz sırıtır. Aslında, çeviri yaparken profesyonel arkadaşlar olaya nasıl yaklaşmışlar o yönde bakmak lazım. Ki bu arkadaşlar çeviri yaparken aynı zamanda araştırıyorlardı. Eleştiriye maruz kalan ilgili cümlelerde belki ortak dilde bir yaklaşım sergilenmemiştir ve arkadaşlar bu yolu tercih etmiştir. Sırf argo diye, bize ait diye yorum katılmayacak diye bir şey yok. Çevirini yaparsın yabancı kalırsan biz böyle söyleriz deyip yerelleştirme yaparsın, bunda eksik ya da hata yok. Ama karşılığı olan ya da orada hiç olmayan bir şeyi de getirip koymazsın. Tureng bu noktada bizim için yeterince rehber, her kalıba, her öz kültüre, her deyime bizim dilimizle yaklaşmışlar keza resmi çevirilerde de sık sık yerelleştirme görüyoruz. Yerinde yerelleştirme çevirinin olmazsa olmazıdır. İlgili cümlelerde mutlaka bu nüans vardır ve arkadaşlarda gereğini yapmıştır. Zaten geneline baktığınızda özüne sadık bir çeviri görüyoruz. Bu tür yerler cümle içinde geçse belki göze çarpmazdı ancak ilgili yerler ard arda gelip argo içerikli olunca nedense hatadan sayıyoruz. belki de dediğim gibi satırlarda böyle bir yerel dil söz konusudur, ki arkadaş örnek vermiş bunun karşılığı yok diye, yani olayı cıvıtmamış da olabilirler. Yorum yapmadan önce satırların içeriğine göre düşünmek lazım. Daha iyisi yapılması için eleştirmek doğrudur, ama öncelikle onun hata olup olmadığının farkında olmak lazım. Her fırsatta bu lakayıtlığa kaçılsa dersiniz bir arıza var, sürekli olay buraya çekilmeye çalışılmış diye. Ancak bu işin de bir yapılış şekli, yöntemi var. Bunlar çevirinin doğasında olan şeyler. Bir de sık sık söylerim bizim toplumumuzda bir ingilizce hayranlığı var, terimlerde özellikle aslına sadık kalınsın hiç çevrilmesin yaklaşımı var. Ancak çoğu kelimeler terim değil bir yerlerden esinlenerek oluşturulmuş ortak dilde kelimeler. Velhasıl arkadaşların üzerinde düşünerek yorumladıklarını sanıyorum. Bence böyle devam etmeliler. Şahsi görüşüm; yabancı kalmaktansa yerelleştirmesinden yanayım. Karşılığı varsa ne ise onun yazılmasından yanayım. Bunun argo olması peş peşe gelmesi önemli değil, yerinde olup olmaması önemli. |
Elinize sağlık arkadaşlar, büyük başarı![]() |
Yamayı gördüğümden bu yana oyunu oynuyorum. Kendimi kaptırmışım ![]() Elinize sağlık bu çeviride emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Yerelleştirme ve Türkçeleştirme ile ilgili epey bi konuşulmuş uzatmak istemem ama; Witcher'ı önceki yamada da kullanıldığı gibi Efsunger olarak kullanmayıp aşırıya kaçan "yerelleştirmeler" göze batıyor. Bunun dışında oyuna daldığım için fotosunu alamadığım birkaç yazım yanlışına rast geldim ama onlar olacaktır. Esas olarak Gwent oyununda Türkçe yamadan sonra rastladığım bir durum var; Oynanan üç elin ikisini alan kazanıyor, ama berabere bitince rövanş oyununda pas geçme tuşu çalışmıyor. Yama öncesi 80 küsür saat oynamıştım ve yamanın çıkmasını beklemiştim o yüzden hatırlamıyorum ama; 1- Beraberlik sonrası maçta pas geçme hakkımız yok (ki sanmıyorum) 2- Türkçe yamadan kaynaklı ufak bir sorun var. Bu konuda yardımcı olursanız sevinirim. |
Witcherın karşılığı efsunger olsa onu yazardık ![]() Diğer meseleye gelince, aşırıya kaçan yerler neresiyse 'burası aşırı olmuş' dersin, sonra 'ben olsam böyle yazardım' dersin. Veya 'ben olsam böyle yazardım' demene de gerek yok sadece burayı gözden geçirin demeniz yeterli. Ondan sonra biz değiştirmezsek o zaman "yerelleştirme" diye tırnak içinde yazıp da iğnelersin. Hatta dur edit yapayım. Bu yazdığımı sana değil, genel söylüyorum: Bir öneriniz varsa eğer geri bildirim forumuna yazarsınız eğer niyetiniz iyiyse. Anasayfaya zaten yazmışız; demişiz ki illa çeviri hatası olmasına gerek yok öneriniz varsa yazın diye. Sen buna rağmen gelir konuya hesap sorar gibi yazarsan, sana git kendin çevir dememiz, beğenmediysen ingilizce oyna dememiz gayet normaldir. Sen geri bildirim formuna yazdın da görmezden gelip geçtik mi? sabahtan beridir grupta bunu tartışıyoruz zaten ve bazı düzenlemelere de gittik. Bunu yaptırmak için gelip de asabımızı bozmanız gerekmiyor. |
Elleriniz dert görmesin oyunun ortaları şu an ve çeviri kusursuz ve harika olmuş.Cidden böyle oyuna yakışır bir çeviri için önce kendim adına sonra forum adına sonsuz teşekkürler. Her türlü maddi manevi desteğim sizlere açıktır bilginize. |
Aynen. Resimlerden gördüğüm kadarı ile ben de beğendim bu çeviriyi. Ben daha Witcher 2'nin yarılarındayım. Umarım çevirinin o kısımlarını değiştirmezsiniz. Witcher 3' e geçtiğimde hayal kırıklığına uğramak istemiyorum. |
O resimlerin orjinal ingilizce halini de atarsanız, daha sağlıklı yorumlar gelebilir. Eğer atasözü veya deyim varsa kesinlikle motomot bir çeviri olmamalı zaten. Okuyan kişiye yabancı ve anlamsız gelen çeviriler oyundan zevk almamızı engeller. Deyim olmamasına rağmen araya kültürümüzden bir kaç espiri de katabilir çevirmenler. Aşırıya kaçmadığı taktirde bunun ne gibi bir sakıncası var? "Ekinler dize kadar" yazdığı için oyundan mı soğudun yani? Hayırdır? Edit: Bir de Geralt'ın sohbeti bitirirken hep söylediği "farewell" diye bir kelime var. 3 oyunda da en az bin defa duyuyorsunuz bunu. Biriniz çıkıp önceki oyunlar için şunu dedi mi; "Kardeşim hangi akla hizmet bunu "selametle" diye çevirdin? Söze de "selamunaleykum" diye girseydi o zaman?" Hiç kimse böyle birşey demedi. Çevirmenlerin kendi yorumuydu, gayet de güzel olmuştu. |
Maksat çıkıntılık olsun işte. Deyimlerin birebir çevirisini yapmak çevirinin kalitesini düşürürdü ama bizim forumun usta çevirmenleri (!) doğru bulmuyor bu işi. |
Efsunger Witcher'ı Türkçe olarak neredeyse karşılayan bir kelime ve önceki çeviride de gayet içimize sinmişti. Skyrim ve Semahad dan bile daha çok içimize sinmiş ve benimsenmişti, yine de tercih sizin. ![]() Şuan tam olarak aklıma gelmiyor ama Sakkubus (ya da Sakubus) 2. oyunda bu şekilde çevrilmişti yanılmıyorsam. (Gerçi çevrildiğinide sanmıyorum :/ emin değilim yani) Ama sizin çevirinizde Sakkubi gibi geçiyor. Bunun hata olduğunu sanmıyorum gerçi ama niye öyle olduğunu merak ettim. Söylediğiniz gibi beğenmediğim yahut aşırı bulduğum kısımları Geri bildirim formunuzla ileteceğim. :) Şunu da eklemek istedim; The Witcher 3: Wild Hunt oyununuzun yerelleştirilmemesi hakkında CD Projekt RED'e attığım mailin bir bölümü; Ben oyununuzu Steam üzerinden ön sipariş ile aldım. İlk çıktığı gün 19 Mayıs, aynı zamanda bizim Milli Bayramımız 'Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı'na denk gelmektedir. Bu kutlu günde Kurtuluşumuzun başladığı günde sizin eşsiz oyununuzu oynayacağım. Ama çok bir şey anlamayacağım. Elbet bir süre sonra Türkçe yama yapanlar olacak ve o zaman oyununuzun enginliğinde özgürce koşacağım. Sonra yarım ağızla size, canı gönülden yamayı yapanlara teşekkür edeceğim. Tekrar ediyorum yamayı yapan, bu işte emeği geçen herkese canı gönülden teşekkür ederim... Not: Gwentt'te ki sıkıntı hakkında bilginiz var mı? |
efsun demek büyü demek, efsunger demek de büyücü demek, yani sadece büyücü kelimesinin farklı yazılmış hali. büyücü kelimesi witcherı ne kadar karşılıyorsa efsunger de o kadar karşılıyor. bizim bakış açısı buydu. Not: gwenti tam bilmiyorum şu anda bakarız ona. edit: bir de oyunu çevirmeye ilk başladığımızda sormuştuk (isterseniz ilk sayfalara dönüp bakabilirsiniz) witchera efsunger diyelim mi diye. ezici çoğunluk witcher olarak kalsın deyince bu kararı aldık. kafamıza göre iş yapmadığımızı belirtmek için söylüyorum. |
Wiedźmin'in karşılığı Witcher mi bilmiyorum, ancak Witcher'in karşılığı Efsunger'e kelime olarak da yakın kavramın çıkış noktasına da uygun. Elfler, orklar, goblinler(cinler), druidler, driadlar(orman perisi), nymphler ya da naiadlar(su perisi) dilimize geçen terimler ve bunlar ingilizce değil, o eserlerin aslına sadık kalınarak gelen terimler. Bildiğiniz gibi Wiedźmin de özgün bir terim, polonyalı yazarın kendi hayal dünyasında tasarladığı karakterlerden biri. Ama dilimize diğer ırklar gibi aslına sadık kalınarak değil ingilizce olarak sunuldu. Ama her resmi dilde witcher gibi bir terimin kullanılmadığı da bir tercih. Bu karakterler normal insanlar değiller, efsunlu güçlere sahip Kaynak çocuklar ve ilgili okullarda Trial of Grasses, yani Nebat Sınavı'na tabii tutulan karakterler. Sahip oldukları güçleri bu bitkilerin etkilerine maruz bırakılarak daha da keskinleştiriliyor ve mutanta dönüşüyorlar. ingilizce'ye çevrilirken ilgili çevirmenlerin göz önünde bulundurdukları nüans buydu. Kelime olarak da irdelenirse; Witch sadece Cadı değil... efsunlu efsuncu, büyülü, büyücü, büyüleyici gibi anlamlara geliyor -er takısı da onu yapan ona sahip kişi anlamında zaten. Bizim deneyimli çevirmen arkadaşlarımızda hem kelime olarak hem de karakterlerin özelliklerinden ve bu sınavdan yola çıkarak Witcher'i böyle uygun görmüşler. Yani efsunluyu veya efsuncuyu Efsunger şeklinde çevirmişler. Zira kimyacı yerine kimyager diyoruz veya antremancı yerine antrenör diyoruz, biraz ingilizceden de esinlenerek. Aklıma gelmişken; Witcher sadece Cadı Avcısı ya da Canavar Avcısı gibi yorumlanıyor, ancak işin içinde belirttiğim bu noktalar var. Tahmin ediyorum Wiedźmin'de karakteristik özellikleri yansıtan bir şeydir. Her neyse, terimin karşılığı olsa da terimi nasıl değerlendireceğine karar vermek çevirmenin tercihidir. Doğru ve yanlış gibi aralarında belirgin fark olan bir konuyu değerlendirirsin, ama doğrular üzerinde tercih yaparsın ve o tercihlerde o kişileri bağlar, bir hata yapılmadığı takdirde okurun ya da kullanıcının buna saygı göstermesi gerekir. Birçok terim nasıl kullanılıyorsa direk öyle gelebiliyor witcher de hiç değişiklik yapılmadan alınmış. Bu çevirenlerin inisiyatifinde olan bir durum... İlk oyunda aynı tartışmayı biz de yaşadık, ancak tutarlılıktan yola çıktık, hani ekseriyete tabii olalım dedik. Efsunger kelimesine olumlu bakanlar kadar olumsuz yönde bakanlarda var, yani terim hakkında akıllarından ne geçiyor nasıl yorumluyorlar bilmiyorum. İşin başında da önerimi yapmıştım, fakat dediğim gibi bu tercihe açık bir konudur, öneriden öteye gidemeyiz... |
Haklısın ama yarattığı algı bakımından oyunla alakası olmayanlara "efsunger" ne demek diye sorduğumda; Efsun büyümsü bişey, bu -ger de sanırım simyager ve kimyager de ki gibi bir ek diye cevaplar aldığım oldu ![]() Bu yönden bakınca Witcher'ı karşılamak bakımından yeterli, ayrıca Witcher kelime olarak büyü yapan, büyüleyen anlamı taşımıyor mu? Gerçi ben bunu tartışacak kadar bilgili değilim ![]() İşin içine etimoloji falanda girmeli bunu irdelerken. Ben sadece yarattığı algı ve yüzeysel olarak bakıyorum konuya. |
Emeğinize sağlık. |
Tebrik ediyorum süper bir yağcılık örneği sergilemişsin. DH Yağcılık ödülünü aldın, tepe tepe kullan. Ben çevirmenlere laf etmedim sadece cıvık küfürler olmaması gerektiğini söyledim. Üslup biraz sertti hepsi o; ama ne hakaret niyeti vardı ne de çekememezlik. Yamayı yapanlar bu kadar tepki vermezken (tek dedikleri eleştiri dozuna biraz dikkat edelim) sana noluyo? Pardon da sen kimsin? |
![]() Sonuna kadar katılıyorum. Elbette bu işi bilenlerin söyledikleri çerçevede tartışılabilecek bir konu bu ya da yorumlanacak diyelim. Bu bilgiler doğrultusunda konuşmak lazım. Lehçe bir terimin İngilizceye çevrilmiş halini esas almak ya da kendi dilimize yakın bir çevirisini bulmak çevirmenin seçimidir. Saygı duyarız. Sadece bilgi edinmek istemiştim. Ayrıca bu konu hakkında çeviri öncesi bir anket yapıldığından haberim yoktu. Kendiniz de bu tercihi yapmış olabilirdiniz. Bu konuda biraz konuşur sonunda sizin seçiminizdir deyip saygı gösterirdik. Yanlış anlaşılmak istemem. ![]() |
Arkadaşlar sonuçta beta sürümü. Sorun/Öneri Hakkında durumlarınızı geri bildirim formuna iletmeniz burada tartışmaktan daha fazla fayda sağlar bence. |
Bu mesajda bahsedilenler: @xmxksk