Hocam Toparlanıcak bir hikaye bırakmadılar ki. Umarım Dina ile ilgili bir DLC yapmazlar. Oyunun sonunda dina, tommy, ve ellie hepsi tek tek ayrı yerlere gittiler. Belki Tommy ve Ellie ile ilgili birşey olur. Tek umut Tommy kaldı. O da sakat. |
Murat Sönmez ve Enis Kirazoğlu'nun para aldıklarını sanmıyorum zaten kendileri de sıkça bu durumla dalga geçiyor. Açıkçası ben leakleri bildiğim için oyun hoşuma gitti. Farklı bir perspektiften aynı olayları görmek fena değildi ancak abby nin hikayesi fazlasıyla uzatılmıştı. Lev ve yara çok gereksiz yan karakterlerdi. Leakleri hiç görmemiş olsaydım ben de çıldırır mıydım orasını bilmiyorum |
![]() Amerika'daki yahudi nüfusu yüzde 2 iken yahudiler medya sektörünün önemli mevkilerinin yüzde 60'ını domine ediyor. Burada da birbirlerini nasıl yaladıkları ortaya çıkmış yine. Hiç şaşırmadım. |
|
|
Last of us 2 neden tutmadi? Cunku kadin karaktere karsi antipatileri var. (Yersen) < Resime gitmek için tıklayın > |
oha bu harbiden efsaneymiş Neil gizliden devam senaryosu için bu gerizekalıya danışmış olabilir çünkü başka izahı yok bu hikayenin. ![]() EDIT: Büyük resmi gördüm, TV dizisi için bu adamı çağıracaklar. |
Milletin gamepass'i var niye satin One X'i ? |
Öncelikle iyi oyunlar herkese. Şimdi oyun hakkındaki düşüncelerimi olabildiğince objektif bir şekilde yazma zamanı. Konunun uzun süreli takipçileri bilirler oyun bitene kadar konuya girmeyeceğimi söylemiştim. Nitekim öyle de yaptım. Yine de bir iki spoiler yedim. Ama bir şekilde oyunu bitirdim ve geldim buraya. ![]() Oyunun artıları bol, ancak kusurları da var. Burada tanışıp ufak çapta kaynaştığım üyeler fikirlerimi merak edip PM'ler atmış, hem onlar okusun hem diğer forum üyeleri. Düzgünce fikir alışverişi yapalım isterim. Spoiler içeren yerleri spoiler içine alacağım, o yüzden rahatça okuyabilirsiniz. Oyunu bitiren veya spoiler yemekten çekinmeyen spoiler'ları açabilir. Etiketlere konuda uzun süredir fikir alışverişi yaptığım insanları etiketleyeceğim ama herkesin yorumumu okumasını ve isterlerse saygı çerçevesinde fikirlerini sunmasını isterim. Öncelikle "Bir oyunu değerlendirmek için oynamaya gerek yok, sızıntıları izlesen yeter, ilk iki saat oynasan zaten yeter, gerisinden bir cacık olmayacağını anlıyorsun." gibi şeyler yazanlara hiçbir şekilde katılmıyorum. 3 saatlik bir filmi fragmanına göre değerlendirmek veya ilk 1 saatine bakıp sıkıldım deyip salondan çıkmak gibi bir şey bu. Önünüzde 25 saatlik bir serüven var ve her ne olursa olsun tamamen bitirilip bir bütün olarak yorum yapılması gerekir. Ya da konunun gidişatını anlayıp da "Amaaan başında bi cacık yok bu böyle gider." mantığıyla direkt kötü bir yönde eleştirmek doğru değil zannımca. O yüzden 24 saat dolmadan 0 puan veren 6500 kişinin hiçbir haklı yanı yok. “Onlar tepki göstermek için 0 veriyor.” diyenler de mantıklı bir argüman sunmuyor. Bu şekilde tepki verilmez, ve hiçbir şey o oyuna 0 verilmesini haklı kılmaz. Önce oyunun artılarından sonra da eksiklerinden bahsedeceğim. Oyunun iyi yanlarından başlamak gerekirse, grafikler ve karakter animasyonları sanırım bu nesilde görebileceğimiz en uç nokta. Buna herhalde kimse karşı çıkmaz. Karakterlerin mimikleri üstünde bile o kadar uğraşılmış ki bazen durup kamerayı karakterin yüzüne çevirip mimiklerini izliyordum. İnsan işi değildi gerçekten. Dövüş aksiyonları, combat'lar E3'te ne gördüysek oydu. Daha fazlasını bile gördük. Gerçekten çok eğlenceliydi. Tanıtım videolarındaki gibi bir yere çömelip düşmanın kafasına tuğla atıp dodge yapa yapa ilerleyip son darbeyi indirme aksiyonları, gerçekten yapılabilen ve inanılmaz zevk veren şeylerdi. Vuruş hissiyatı mükemmeldi. Vurduğumuz vücut bölgesine göre bile değişen sesler mevcuttu oyunda. Oyunun ses / müzik kısmı bence şahaneydi. Müzikler öyle yerlerde giriyordu ki herhalde daha iyisi olamazdı diyor insan içinde. Hiçbir ses başka bir sesi boğmuyordu, baskınlık kurmuyordu. Üstünde çok uğraşılmış ses konusunda. Kapalı alanlarda özellikle ses konusunda oyun şaheserler yaratıyor. Mekan ve bölüm tasarımları kusursuzdu. Adamlar yerdeki pet şişeye bile uğraşmıştı. İstediğiniz evin istediğiniz odasına girin, bir tane sırıtan kaplama bile yoktu. Çoğu oyunda bazı yerlere uğraşılmadığını ve es geçildiğini görebilirsiniz. Bu oyunda bu yoktu. Gördüğüm en iyi bölüm ve mekan tasarımlarından biri bu oyuna aitti. Hatta kendi tarzında en iyisi olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Oyunda bir tane eksik kaplama yoktu. Muazzam bir emek var. Zaten oyunu teknik açıdan eleştirmek manasız. Teknik konuda gerçekten kusur yok. Bu yönden eleştirilebileceğini sanmıyorum oyunun. Sadece şu, oyun daha zor olabilirdi. Ben ilk oyundan çok daha zor olur düşüncesiyle oyunu Normal zorluk seviyesinde açtım. İkinci oynayışımda Zor'a geçerim dedim ancak keşke direkt Zor'da başlasaymışım. İlk oyunda normal seviyede bile birkaç seferde anca geçilebilen yerler vardı, bu oyunda, yapay zeka çok daha iyi olmasına ve düşmanlar daha zorlu olmasına rağmen oyun garip bir şekilde daha kolaydı. Tutarsız geldi zorluk. Ve her yerden cephane yağıyordu, buna rağmen oyunun büyük bölümü gizlilik ile geçilebilecek şekildeydi. Oyun daha zor olabilirdi. Tabi bu tam olarak bir eksik değil, bir seçim aslında. Oyunun ilk birkaç saatinde, sebebini anlayamadığın bir şekilde üzerine bir kasvet, huzursuzluk çöküyor. İlk oyunun genel havası kesinlikle yok. O sıcak samimi ortamdan eser yok. Sürekli bir kasvet var. Üstünde sinir bozucu bir huzursuzluk var. Ama oyunun amacı da bu zaten. Ve amacını sonuna kadar da gerçekleştirmiş, gerçekten o kasvetli hava ve nefret duygusu iliklerine kadar işleniyor. Çok hoşuma gitti bu huzursuz hissiyat. Sadece oyunun genel havası ilk oyunla hiçbir benzerlik taşımadığından, bir yabancılık çekiyorsun başta. Sanki farklı bir oyun serisi oynuyormuşsun gibi hissettiriyor. Ama sonradan alışıyorsun, amacın da bu olduğunu fark edince iyi bir şey başardıklarını anlıyorsun. Bu kasvetli yapı benim hoşuma gitti. Ama yine de ilk oyundan çok daha farklı bir yapım vardı karşımızda bence. Bunu ilerleyen saatlerde iyi kotarıyorlar ve alışıyorsun. O gerilimli, karanlık ve kasvetli yapı gerçekten güzel yediliriliyor oyuncuya. Oyunun -bence- eksiklerine değineceğim ama öncelikle şunları demek istiyorum. Arkadaşlar öncelikle eleştirilecek çok nokta var, ama bence çoğunuz oyunu haklı yerlerden eleştirmiyorsunuz. Eşcinsellik, SJW gibi kısımlardan eleştiriliyor ancak oyunda bence ikisinin de propagandası abartıldığı kadar yok. SJW'nin üstünde bence abartıldığı kadar durulmuyor bile. Abartılı bir politiklik yok. Her mektubu vs. okursanız gözünüze batıyor ama genel senaryo işleyişinde pek öne çıkarılmıyor aslında bu durum. Eşcinselliğe gelince iki karakterin ilişkisi tatlı bir şekilde abartılmadan anlatılmış. Gayet de yüzeysel geçilmiş. Trans denilen Abby de zaten izbandut ama duygusal bir hetero. ![]() Senaryoda sırf istediğiniz şeyler olmadı diye de bir oyuna çamur atmanız mantıklı olmuyor. Bir oyun stüdyosu oyuncunun isteğine göre senaryo yazacaksa, o kadar yazarın senaristin oradaki işi ne? Bazı insanlar Naughty Dog'un yaptığı cesaret değil aptallık demiş. Bu bile kendisiyle ne kadar çeliştiğini gösteriyor bize. Senaryo böyle olsun ister miydim? Ben de istemezdim. Ama biz istemiyoruz diye çamur atmaya bence hakkımız yok. Hikayenin gidişatını, olay örgüsünü, kurgusunu vs. eleştirin ama senaryonun kendisini sırf istediğiniz şey olmadı diye eleştirmeniz bence yanlış. Hikayeyi beğenmedim diyebilirsiniz, hakeza ben de aşık olmadım açıkçası hikayeye. Ama sırf beğenmediniz diye oyuna çöp denilmesi samimi değil. Hikaye anlatım tarzı ile hikayenin bambaşka iki konu olduğunu da söylemeden geçmeyeyim. Bunun ayrımı yapılamamış tam olarak. Oyun aslında sizin ondan nefret etmenizi istiyor, ve bunu da çok iyi bir şekilde başarmış. Bu bile ne kadar düzgün iş yaptıklarını gösteriyor bence. Bu tarz bir hikaye anlatış tarzı bence tamamen cesaret işiydi. Flashback'leri de çok sevdim. Kaç firma böyle bir şeye cesaret edebildi? Ben hikaye anlatış tarzını çok sevdim. Oyunu iki farklı açıdan görüyoruz, bu dünyada sadece Ellie'nin olmadığını anlıyoruz. Herkesin aslında kendine göre haklı olduğu yanları görüyoruz. Düşman tayfasından birisini öldürdüğünüzde başka bir düşmanın, ölen arkadaşının ismini haykırması bile bence bu mesaja binaen düşünülmüş bir şeydi. Ben bir iki spoiler yemiştim ama şahsen hiç böyle bir senaryo beklemiyordum, o yüzden çok şaşırdım aslında. Ancak; Burada eleştirilebilecek noktalar şunlar, oyun sürekli Ellie'nin intikamı diye lanse edildi. En azından oyunun yarısında Ellie ile Joel arasında geçen bir olay örgüsü ve sonrasında bir şeyler yaşanılması beklendi. Ancak öyle olmadı. Tamam buna da eyvallah, beklenmedik çarpıcı bir seçim. Oyunun yarısını bildiğimiz Abby ile oynadık. Ama bu karakter ne kadar içimize işlenebildi? Tartışılır. Daha Abby karakteri bile düzgün bir karakter gelişimi gösterip bize işlenememişken bir yandan Lev ile Abby arasında Joel / Ellie ilişkisi kurulmaya çalışılmış. Ama bu bana işlemedi. Konu işlenişinde bir sıkıntı vardı. İşte sorun da burada başlıyor. Hikaye yazımında bir tembellik var. Bazı yerlerde kısır noktalar var, ve gereksiz detaylar eklenerek uzatılmış. Bu noktalarda insan kısa süre de olsa bayabiliyor. Bu Seattle'da yalnız başımıza geçirdiğimiz sürede çok uzun mesafeler kat ediyoruz ve bu süreçte bazı zamanlarda ne bir aksiyon ne de bir ara sahne oluyor. Senaryodan kopuyorsunuz, ne yapıyorduk biz moduna giriyorsunuz çünkü senaryoya dair bir şey gelişmiyor oyunda. Sonrasında oyun toparlıyor gerçi. Zaten 25 saatlik uzun bir serüven, o kadarı da olur. Ama bu durumun iki kez yaşanmaması gerekirdi, en azından ben böyle düşünüyorum. Birkaç saat sonrasında da Abby'nin kontrolünü elimize alıyoruz. Bu noktada ilk başta olayları farklı açılardan görmek hoşumuza gidiyor, ne kadar cesaretli bir şey yaptıklarını görünce hayret ediyorsunuz. Ancak Seattle'ın ilk saatlerinde yaşanan durum bir süre sonra burada da yaşanıyor. Bir yerden sonra sırf Abby karakteriyle olan oynayışı bitirmek için oynuyorsunuz. Artık bitsin de Ellie'ye geri döneyim diyesiniz geliyor. Çünkü Abby’nin karakter gelişimi düzgün işlenmediğinden, o karaktere bağlanamıyorsunuz. Aa evet bu da haklı aslında ya diyorsunuz ama o kadar yani. Bu kadar uzun süre oynayacak kadar bağlayamıyor karaktere sizi oyun. Biraz kopmaya başlıyorsunuz ama neyse ki bu durum da yine çok uzun sürmüyor, çünkü birdenbire aksiyon artıyor, senaryoda birkaç beklenmedik an oluyor ve tekrar oyun sizi içine çekiyor. Hatta oyunun en aksiyonlu, gerilimli ve savaş / korku açısından en iyi sahnelerini Ellie ile değil, Abby ile oynuyorsunuz. Hastane bölümü mesela muazzamdı. Gerilim dozu, Resident Evil vari bir his yarattı. Burada tekrar oyunun içine çekiliyorsunuz ve Abby ile oynamaktan zevk almaya başlıyorsunuz. Ama aradan birkaç saat geçiyor, yine yeter be kardeşim hadi artık diyorsunuz çünkü bu esnada senaryoda gereksiz birkaç detay oluyor, Owen ile Abby'nin gereksiz uzatılan aşkı, Abby'nin daha dün tanıştığı iki veledi birdenbire hatırlayıp yanlarına geri dönmesi gibi saçma şeyler derken birkaç saat daha Abby ile geçiyor anlamsız bir şekilde. Sonra bitime birkaç saat kala tekrar Ellie'ye geçiyoruz ancak ne oldu ne bitti lan demeden oyun bitiveriyor. Biraz dumur oluyorsunuz. Oyun, herkesin bir hayatı olduğunu, dünyanın tek bir kişi etrafında dönmediğini, ve aslında kimsenin haksız olmadığını anlatmak istemiş. Tamam bunu zaten anlıyoruz, Abby haklı tamam anladık ama bu kadar uzun süreli oynadığımız bir karakteri oyuncuya daha iyi yedirebilmeliydiniz. Ve bu nedenle oyunun sonunda öldürülmemesi insana klişe geliyor. Klişe gelmeyebilirdi, bu firmanın elindeydi ama geliyor, işte bu da Abby'nin karakter gelişiminin ve Abby / Lev ilişkisinin yeteri kadar oyuncuya yedirilemediğini gösteriyor benim için. En azından ben yemedim. Oyunun böyle hissettirmesi hikaye yazımında bir sıkıntı olduğunu gösterir. Hikaye anlatım tarzı çok iyiydi ancak hikaye yazımı aynı kalitede değildi. Bu ikisi birbirinden farklı şeyler. Oyunun sonu konusunda çok nötrüm. Ne düşünebileceğimi bile bilmiyorum şu an. Oyunun sonunda Ellie, tam Abby'yi öldürecekken Joel aklına geliyor ve o sırada kendisi için Joel ne ise Abby için de Levy'nin o olduğunu fark ettiğini anlıyor ve öldürmekten vazgeçiyor. Ancak ben bunu yemedim. Bu noktada, Ellie’nin bile bu oyundaki karakter gelişiminde bir sıkıntı var çünkü Abby’yi öldürmekten vazgeçecek kadar bir şey yaşamadı veya görmedi? Klişe bir olay, iyi bir hikaye yazımıyla ve karakter gelişimiyle oyuncuya yedirilebilirdi. Dünyaları kat edip öldürmedik insan bırakmayan, herkesi karşısına alan Ellie'nin bunu yapması o an mantıklı değildi. Bu da yine hikaye yazımında bir problem olduğunu gösterir. Yine de saygı duyulabilir. Bu açıdan oyunun sonunu ne beğendim ne beğenmedim, ancak beğendiğim açıyı da söylemek gerekirse, Joel ile Ellie’nin son sahnesinde insanın boğazı düğümleniyor. Ellie’nin Joel’a söylediği çok içime oturdu. Araları bozuk gitti Joel bi nevi. İnsanın içine oturduğu ve fazlasıyla etkilediği, üzdüğü için buradan biraz kurtarıyor oyun sonu. Evet çok üzücü bir son ama sonuçta etkiliyor, o duyguyu yaşatıyor insana. Ancak Abby ile alakalı olan son da bir o kadar kötü olduğu için, muallakta kalıyorsunuz açıkçası. O yüzden oyuna sonuna kötü diyemem ama daha etkileyici bitebilirdi. İlk oyunun sonunda insanın gözlerinden yaşlar süzülürken, bu oyunun sonunda bir süre ne düşüneceğinizi bilemiyor halde oluyorsunuz. Senaryoyu beğendim mi? Açıkçası halen emin değilim ama beni muallakta bırakmamalıydı. Oyun çok uzun ve üstüne uğraşılmış bir yapım ama garip bir şekilde bu senaryo kesinlikle bir DLC veya spin-off senaryosu idi. İlk oyunun hikayesiyle uzaktan yakından alakası yok. Hikaye neydi? Ellie'nin bağışıklığı idi. E ne oldu bu? Niye üstüne gidilmedi. Bu virüsün nasıl ortaya çıktığına bakacaktık. Bu konu ne oldu? Tamam tamamen başka bir hikaye seçtiniz eyvallah ama bu hikayenin bu kadar uzatılmasına gerek var mıydı? İlk oyunun ana konusunu neden tamamen silip attınız? Madem böyle bir şey seçtiniz, karakter ve hikaye gelişimini niye yapamadınız? Yapamayacaksanız neden bu kadar risk aldınız? Gibi gibi sorular sıralanıyor. Ben bunu garip buldum. Ancak burada ayrıldığımız nokta, ben istediğim hikaye anlatılmadı diye oyuna çamur atmam. Çünkü sürekli kendi istediğim olmayacak maalesef. Beğenmedim diyebilirsin, beni içine almadı diyebilirsin eyvallah ama çamur atmak yanlış. Haklı yerlerden eleştirilmeli oyun. Ben senaryoyu çok beğenmemiş olabilirim ama bu seçime saygı duyarım, ama sıkıntı, bu senaryoda yaşanan olayların ve oyunun yarısına hükmeden karakterin gelişiminin iyi bir şekilde yapılmaması. Eleştirilecekse oyun, buradan eleştirilebilir. Toparlamak gerekirse, ben oyunu genel manada gerçekten çok beğendim. Son yılların en iyi oyunlarından biri olabilir. Bazı yerlerde ufaktan oyundan kopsam da, oyun bir şekilde tekrar içine aldı. Teknik açılardan mest etti. Hikaye anlatış tarzı da kesinlikle çok cesur ve yenilikçiydi. Diğer firmalara örnek olacak derecede bir iş çıkarılmıştı. Nefret duygusunu sonuna kadar yaşattı. Oyun sizin senaryodan nefret etmenizi istedi ve bunu yaptı. Bu bir başarıdır. Ancak hikayenin kendisinde, yukarıda bahsettiğim bir takım sıkıntılar var. İlk oyundan tamamen bağımsız bir senaryo seçilmiş, firmanın seçimidir buna saygı duyarım ama senaryo tembel bir şekilde yazılınca ve bazı olaylar insanın içine işlemeyince, karakter gelişimi pek yapılamayınca, insan beklediği etkiyi bulamayabiliyor. Oyunun oynanış süresinin uzunluğuyla mı alakalıdır bilmiyorum ama, -burada az önce kurduğum cümleyi tekrar tekrar kurmuş olacağım ama- ilk oyunun hikayesinin tamamen dışında bir hikaye yazmaya karar verdiyseniz, ve bu hikayenin yarısında malum olayın sorumlusunu oynatıyorsanız, o karakteri daha iyi işlemeliydiniz. İlk oyunun senaryosu çok mu iyiydi? Hayır. Çok klişe bir senaryoydu hatta. Ancak insanlar neden sevdi? Joel ve Ellie’nin arasındaki diyalogları ve ilişkiyi sevdi. Bu oyunun hikayesinde bunu yapamadılar. Bu oyun serisinin zaten en önemli olayı hikayeydi belki de. Klişe bir senaryoyu çok etkileyici bir hikaye yazımıyla bize sunduğu için ilk oyun beğenildi. Ancak ikinci oyun aynı hissiyatı hikaye konusunda yaşatmadı. Objektif bir şekilde yaklaşan herkesin böyle düşüneceğini düşünüyorum. Senaryoyu beğenebilirsiniz, beğenmeyebilirsiniz, bunlar subjektif şeyler, ama hikaye yazımını ve karakter gelişimini beğendiğini söyleyene pek samimi gözle bakamam açıkçası. Yine de beğenenler olacaktır, bilemeyeceğim. Tekrar tekrar altını çizmek istiyorum, eleştirdiğim şey senaryo değil, senaryonun işlenişi ve karakter gelişimi. Bu ikisi birbirinden farklı şeyler. Ben senaryoyu beğenmedim, ama bu senaryo güzel bir şekilde işlenseydi, ilk oyundaki gibi bizi içine çekseydi, eleştiremezdim ve işte o zaman sanırım kusursuz olacaktı bu oyun. Keşke bunu düzgün kotarsalardı. Naughty Dog, bu konuda ilk kez hata yaptı sanırım. Ne olursa olsun; bu oyun, son yıllarda yapılmış en iyi oyunlarından biri, belki de kendi tarzında en iyisi. Eksikleri var, ama oyunun yerin dibine gömülmesi samimi gelmiyor. |
Kratos part 2'yi oynarsa < Resime gitmek için tıklayın > |
Bende aynı tepkiyi verirdim ;) güzel böyle şeyleri görmek umarım daha da yaygınlaşır. |
Oyunu bitirdiğimde spoilerları açıp okuyacağım şimdi yazının tamamını okumadığım için karşılık yazmıyorum ![]() |
Adam büyük megalomanmış.. < Resime gitmek için tıklayın > < Resime gitmek için tıklayın > |
Genelde kendilerini oyunlara koyuyor bu tip adamlar, Kojima kendini mgs 5’e koymuştu. < Resime gitmek için tıklayın > |
Bu herif star warsi katledecek ![]() |
Oyunu henüz bitirmedim fakat Sony oyunları Game Awards'ta sanırım ekstra bir ayrıcalıklı bir şekilde değerleniriliyor. 2018 yılının ödüllerinde RDR2 varken GOW yılın oyunu seçildiğinde bu kanıya varmıştım. |
Merhaba bir konuyu aydınlatmak ve üzerine konuşmak için rica etsem gelir misiniz? SJW Nedir? Oyunlardaki SJW Unsurları https://forum.donanimhaber.com//mesaj/yonlen/144175027 |
Gerçek bir şaheseri katleden Benioff
< Resime gitmek için tıklayın >
Bu mesaja 2 cevap geldi. Cevapları Gizle