Dayanıklı ürünleri tercih ederek piyasayı yönlendireceğiz. Seçicilik üreticiler tarafından hemen farkedilir bunun farkında olunca sonuçlar karşısında şaşıracaksınız |
Üretim sürecinin püf noktaları bulunmaktadır. Bütün üreticiler piyasada yer almak için ürünlerinin satış fiyatını belirlerler. Buradan yola çıkarak ürünün hangi kalitede ve teknik donanımda olabileceği ortaya çıkar, mühendislerin üstünde parasal sınırlar bir giyotin gibi durur ve hatalı tasarım aslında satılamayan veya imalat fiyatı yanlış hesaplanmış bir ürün olduğu uzun toplantılarda karar alınır. Üst yönetim için imalat fiyatı işin en önemli aşamasıdır ve karar alma ve ürünün piyasaya sürülme aşamasında büyük önem taşır. Konu teknik olarak çok derin olmasa sa ne kadar satılacağı ve ürünün piyasaya sürüldüğünde tutulup tutulmayacağı pazarlama bölümünün öngürüleri ve geri dönüşleri ile şekillenir . Kapitalizm işte acımasızlığını bu noktada göstermeye başlar.çünkü satılan başarılı satılmayan başarısızdır felsefesi ancak acımasız bir sistemin adıyla anılabilir. Konuyu genişletebilirsiz sonuç değişmez .yine mesela diyeceğim;) Retting uğruna televizyonlardan iletilen programlara bir bakalım.reytingin çok olup olmamasının tüketiciler veya seyirciler açısından fayda ve çıkar oranı ile televizyon istasyonu sahiplerinin fayda çıkar oranı aynı olamayacaktır. 20 yıl boyunca yüksek reytingli programları takip etmenin bireye katma değeri ne olacaktır ... Koca bir hiç değil mi , İşte kaybedilen sürenin nasıl geri dönüşü yok ise israfın da dolaylı olarak dünyamız üzerinde geri dönüşü olmayan zararları olduğu artık tartışma konusu bile olmamaktadır. Konunun özünü anlayamazsak değişmeyen şey Mutluluk kavramının da sulandırılması ile sonuçlanacaktır.üzerinde düşünmemiz gerekli |
Keşke bu planlı eskitmeyi yapanların evlerini yapan kişiler de planlı eskitme yapsaydı da kafalarına çökseydi. |
Çözüm sizin dediğiniz gibi dayanıklı mal tüketiminde gizli. Bunların da mutlak ulaşılabilir seviyede olması lazım, herkes aynı alım gücüne sahip değil. Diğer tarafta da marka imajı, prestiji gibi konulardan ziyade dayanıklılık konusuna odaklanmak lazım ki üreticiler bu tepkiyi görsünler. Fakat, sanki anlaşmış gibi (tıpkı sizin paylaştığınız videodakine benzer bir durum) bir tablet alayım dedim, hemen her arkadaş ipad öneriyor... İlginç olansa yazılımının daha iyi olduğu ve zamanla yavaşlamadığını söylüyorlar. Bu konuda bilgisi olmayan beni etkiledi şahsen, gerçi alabildim mi? Hayır ancak bugün imkanım olsa ipad alırdım büyük ihtimal ki ileride hanım için düşünüyor-dum. Duruma bakılırsa planlı eskitmenin en büyük katılımcısı gibi duruyor marka. Duruma bakılırsa farkında olmadan satış danışmanı arkadaşlar da, işleri ya da ilgileri gereği yapılan testleri takip edip, oradan bir fikir edinip bu fikir doğrultusunda müşteriyi yönlendiriyorlar. E öyleyse planlı eskitmenin ilk başlangıcı reklamdır diyebilir miyiz? |
Planlı eskitme biraz da teknolojinin hızıyla alakalı. Şu an bile aldığımız güncel hiçbir ürün aslında son teknoloji değil, adamlar 5 sene sonrasının teknolojisini şimdiden tasarlıyor ama bu teknolojilere geçişte azar azar teknolojiyi katarak ara ürünlerle tüketimi artırıyorlar. Sizin örnek ise biraz hatalı şöyle ki apple bir telefon tablet çıkarır o en az 3 sene güncel kalır, oysa samsung lg sony gibi markalar sene içinde bile en az 2 model teknoloji çıkarıp bunu leyhlerine çevirir, oysa 3 sene önce aldığım ipad retina iphone 4s hala tıkır tıkır çalışmaktadır ve kullanmaktayım. Tüketirken dayanıklı mal alırken bu hesabı iyi yapmak gerekir bence. |
Aslına bakarsanız Apple örneğini videoda da gruba sorulan soruya istinaden ekledim. Planlı eskitme kısa zamanda ama fiziksel, ama teknolojik olarak bir anlamda müşteri farkında olmadan ürünü değiştirmeye zorlamak oluyor, sizin verdiğiniz örneğe bakarak. Ben otomobil haricinde piyasayı takip eden bir insan değilim, hoş otomobili takip ediyoruz da ne oluyor? Elbette başka insanların görüşlerine ihtiyaç duyuyorum, daha 1 ay öncesine evimde internet bağlantısı yoktu. Verilecek parayı -en azından şu an için gereksiz ve internete de ihtiyacımız olmadığını düşünerek- gereksiz buluyordum, bu sebeple canımın istediği her an girip araştırma imkânım yoktu. Şimdi var ancak bu defada o kadar çok karmaşa var ki sap ile saman birbirine karışmış durumda. Yakın zamanda yaşadığım manzara: Şu an kullandığım bilgisayar arıza çıkardı 7 yıl aradan sonra kasa ve monitör hariç değişikliğe gittim mecburen. Şimdi de HDD ile sorun var, her ne kadar ağır bir sorun gibi görünmese de çıkaracağı aşikar. SSD ile HDD arasında kaldım. Bir grup "SSD ömrü kısa, yazmada hücre ömürleri tükeniyor" diyor, bir başka grup "eskisi gibi değil, ömürleri uzadı" diyor. Bunun yanında ucuz olan eh işte işini görür ama ömrü de ona göredir derken, bir başkası okuma ve yazma hızları haricinde bir fark yok diyor. Benim de onca bilgiyi edinip ki bu bilgi de yine birileri tarafından ortaya atıldı, hatta yukarıda dediğim gibi reklam sanırım bu işin başlangıcı... Bununla birlikte aklımda hep "Kazıklanmayacağım ve dayanıklı mal alacağım, bu komplonun bir parçası olmayacağım" güdüsüyle de hareket edemem, onca bilgiyi kısa zamanda edinemem, edinsem de bilginin kaynağı ve güvenirliliği konusunda şüpheci davranacağım... Bu sorunun önüne geçmenin yolu ortalama bir kullanıcının verilerine ulaşmak. Yakın çevremden bakınca da sizin kullanıcı olarak deneyimleriniz büyük bir çoğunluğu etkilemiyor bile -gördüğüm kadarıyla- size alacağı ürünü danışan adam aslında kararını çoktan vermiş. Demek istediğim, burada hazırlanan belgesel, düzenlenen bir panel, yapılan konuşmalar bunların hepsi büyük çoğunluğa ulaşsa bile anlam ifade etmiyor. Bu toplumsal bazda bakınca -bana göre- böyle; benim açımdansa olay şu: Bu parayı versem karşılığını alabilir miyim? 5 yıl sonra SSD "hadi bana eyvallah" dediğinde, ben verdiğim paraya acırım. Eldekinin de değişmesi lazım gelecek bir gün. Kısacası ben sanırım planlı eskitmenin kurbanıyım ![]() |
Kartelin adının Phoebus olması lazım. Kurucusu da Osram ![]() ![]() Almanlar dünyayı yönetiyor milletin haberi yok ![]() ![]() |
İzleyeceğim. Herkesin izlemesi gereken bir video. Daha önce duymuştum bu videoyu. |
Bu konu unutulmasın istedim.![]() |
Aslında bu konu günümüzün tüm lızumsuz para harcama ve harcama isteğinin temelini oluşturuyor.Kalite li bir ürün yapabilecek iken sırf para baronlarının yeni nesil sömürü sisteminin gizli bırakılan konusu. Reklam sektörü de bunun lokomotifidir.son aşaması da insan vucudunun veya organlarının parçalarını üretmek olacaktır.Bu konu uzun süredir gizli cemiyetlerin gündemindedir. Bir kere uzun ömür slagonu devreye sokulunca çok ciddi bir pazar oluşturacaktır.ilaçlarla yapılan oyunlar bunun yanında çok cüzzi kalacaktır.aklınızın bir köşesinde bulunsun . Belki çok komplo teorisi gibi görünler olacaktır ancak gdo lu ürünler de başta çok masum ürünler olarak piyasaya sürülmüştür.20-30 yılda geldikleri noktayı düşününce ampul komplosu belki yanında çok basit kaldı gibi. |
Boşver hocam. Uyanıklar her yıl yeni telefon, kıyafet, araba...vs alsın. Yoksa nasıl geçinir zeki insanlar?? |
"Bilgi sahibi fikir sahibi olunmaz." bu söz kime ait bilmiyorum, benim durmumda bu sayın abim. GDO ürünleri aklıma gelmedi bile, hatta konuya yazan bir arkadaşın tavsiyesi üzerine bahsettiği kitabı indirdim, bir miktar okudum ancak ne yalan söyleyeyim, sıkıldım... Sıkıldım çünkü; konunun sonu hep bir inanca bağlanmış fazla mistik geldi geldiğinden, inandırıcı da gelmedi açıkçası. Belki görsel zekaya sahip olduğumdan izlediğim video daha gerçekçiydi, basit de olsa bir bilgi sahibi oldum ve küçük çevremle de olsa paylaştım. Bu basit ya da temel fikirsen dolayıdır ki daha büyük fikirler geliştiremiyorum. Mesela sizin sağlıkla verdiğiniz örnekteki gibi. Fakat merak etmiyor da değilim: Dünyanın bütün servetini bu güç sahibi olmak isteyen insanlara versek -sanırım büyük şirketlerin sahipleri her halde genel olarak aynı insanlardır diye düşünüyorum- sonunda malını satacağı insanlar bulamadıklarında ne yapacaklar? |
Çok güzel bir belgeselmiş.Paylaştığın için teşekkür ederim.Elinde başka (hayvan ve doğa gibi standartlar hariç)belgesel var mı? Paylaşırsan minnettar olurum. İyi günler. |
Sonunda mal satamamak diye birşey yok çünkü pazarı da benzer şekilde kendileri yaratıyorlar. Konu çok büyük video çok çok küçük bir örnek . Şuanda mesela hava bedava ancak belki yakın gelecekte değil ama çok uzak olmayan gelecekte tükettiğimiz hava için bir vergi alınabilir ,herşey ama herşey büyük öüçekte yapılıyor ise bunun bir nedeni var , önceden planlanmış ama maalesef farkında değiliz, Ben anlaşılması için örnekleri güncel konulardan iletmeye çalışayım İnternet ve gelişimi, Bedeva e posta ve bedava indirilen progrramlar Sosyal medya gelişimi ve paylaşımı Gdo lu ürünler Aşı programları , sağlık için kullandırılan düzenli ilaçlar vb Bir türlü geliştirilemeyen enerji depolama ve batarya sistemleri !! |
Güzel belgeseller hep internette ben özellikle uzay ve fizikle ilgili olarak linkteki belgeselleri takip ediyorum İnsan ve uzak geçmişte gizlenen gerçekler ile ilgili antik astronotlar belgeselini de aynı siteden takip ediyorum. Ama hayvanlar ve canlılara ait en güxel belgeseller national geografic belgesellerinde bulunur , hepsi aynı sitede mevcut televizyonda izlemek sıkıcı reklamların tekrarı yüxünden çekilmez hale geldi. http://www.sadecebelgesel.com/evrenin-ucuna-yolculuk.html |
Yani sizin anlattığınız örneklere bakılırsa biz aslında birere kuklayız. Kendi hayatlarımızı yaşadığımızı zannediyoruz ama aslında bizim senaryomuz hazır ve bu o yolda ağır ağır ilerliyoruz. Bu anlattığınız örnekler Total Recall, Ellysium gibi filmleri aklıma getirdi. Acaba bu filmler bizi planlanan geleceğe hazırlamak için mi var, yoksa bu filmler bir yönetmenin gözünden gelecek senaryosu mu diye düşünmeye bile başladım. Sizce hangisi? İnanın ne diyeceğimi bilmiyorum. Bir çözüm mutlaka var ancak sayı fazla olunca mesajın ulaşması da zor olur ya da verilen mesajın doğru olarak ulaştığı. Kaliteli mal almak bir çözüm -bu şekilde konuştuk diye hatırlıyorum- fakat maddi olanaklar sınırlayıcı ve en önemli etken. sizin kazancınız itibariyle 250 liraya bir ayakkabı almak size zarar vermeyebilir fakat benim gücüm en fazla 50 liralık ayakkabıya yetiyorsa bunu almaktan başka çarem yok. E bir de bizim gibi -örneğe ilişkin "bizim" gibi diyorum- maddi durumu alt sıralarda olan insan sayısı fazlaysa elbette sayıca fazla satılması da gayet normal. Bugünkü manzaraya bakarak aslında geleceği özellikle alt gelir grubu nüfusun şekillendirdiği düşüncesi yanlış olmayacaktır. Veya kazanç sağlamak isteyen insanların alt gelir grubu nüfusundan yüklü kazanç elde ettiği düşüncesi. Tabi diğer tarafta uzaya çıkmak için, Ferrari almak için, bugatti almak için, özel helikopterler sahibi olmak için, uzun yaşamak için, estetik ameliyatlar için, sağlıklı olmak için kısacası bu dünyaya çivi çakmak için tonlarca para harcayan insanların da büyük etkisi var. Öyleyse mesajın hedef kitlesi kim ya da kim olmalı? Bakıyorsunuz şirketler kazançlarının daha fazlasının ceplerinde kalması için araçları kiralıyorlar ve ortaya gittikçe büyüyen bir kiralama sektörü çıkıyor. Bu zengin adamlara "arkadaş, planlı eskitmenin kurbanı olmayın, kaliteli ve doğa dostu üreticileri tercih ederek hem doğal hayata destek olursunuz, hem de kaliteli araçlar kullanarak uzun vadede kârlı çıkarsınız" demenin onları etkileyeceğini sanmıyorum. Benim açımdan bu söylemin özellikle ikinci bölümü dikkatimi çekerdi ve kulak kesilirdim. Diğer tarafta tekrar yaşama dönmek için kendini donduran ve tonlarca para harcayan benim veya sizin gibi birisi olamaz. Uzaya 5 dakikalığına çıkmak için tonlarca para döken de biz olamayız. Her sene aracını yeni model yılıyla yenileyen süper lüks spor araç sever de biz olamayız. Hatta sonradan görmediğimiz için garajımıza klasik araçlardan -sanki vitrine maket araba koyuyoruz- koleksiyon yapan da biz olamayız. Bu insanlar her ne kadar sayıca az olsalar da, bizim toplamımızın tükettiğinden daha fazla tükettiklerini düşünüyorum. Eğer o kitapta geçtiği gibi tüm dünyaya 10 tane adam hükmediyorsa eğer, bu da bana fazla abartı geliyor canım abim. Not: Mesajı düzenleme sebebim, size hatırlatma yapacakken başka bir ismi seçtim, oradan eksi işaretine basınca sisim silinip yenisi yazacağımı zannediyordum, ne yazık ki olmadı; size hatırlatmak için mesajı tekrar düzenlediğimi bilmenizi rica ediyorum. |
Sizi petrol konusunda çok uzun yazıların yazıldığı siteyi takibe davet ediyorum . Zmanınız olursa baştan okuyun veya ortasından başlayınız , çok yazdık linkleri bulmak benim için zor olacak, https://forum.donanimhaber.com/showTopic.asp?m=22635659&p=98#99364419 |
Sorgulayabilen herkesin aklının bir köşesinde olan bir mesele. Ama bu kadar ciddi bu kadar büyük olduğunun farkında değildik. Paylaşım için teşekkürler. |
Güzel bir belgesel paylaşım için teşekkürler, tahmin edilen bir şeydi, yoksa durduk yerde bir ürün garanti süresi bitince neden bozulmaya başlasın, tüketiciler olarak ne yapılabilir belki firmaların sattıkları ürünlere verdikleri garanti sürelerini artırmaları için bir kampanya yapılabilir, genellikle 2 yıl olan garanti sürelerinin tüm ürünler için en az 5 yıla çıkartılmaları bir kazanım olabilir, |
Ya biz dayanıklı mal üreten markaları tercih edeceğiz ki diğer üreticiler de malı satmanın yolunun bu olduğunu düşünsün ya da aslında bütün üreticiler planlı eskitmeci ve biz örümcek ağından kaçamayacağız.
Yerli üretim konusuna gelirsek, ilginç şekilde (station megane ile station cee'd konusuna giriniz) yerli üretim megane'ların daha kalitesiz olduğu yazılıyor, bu duruma bakarsak bizimkiler planlı eskitmenin mucidi öyleyse.
Bu mesajda bahsedilenler: @SonNn_