Fenerbahçe çok şanslı bir takım. Özellikle de Kadıköy'de. 2012'deki 2-2'lik maçı unutamıyorum. Deplasmanda 2-0 geriden gelip 2-2 yaptık, ikinci yarı tek kale oynadık, 90+4'te topumuz direkten döndü. Gerçekten çok şanslı takım. |
Semih bugün gayet iyiydi, iki tane gol olabilecek pozisyonu engelleyen net müdahalesi var. |
Semih'ten bir şey olmaz. Yeter artık, 5 yıldır sabır ettik. Olsa olurdu bu zamana kadar. Galatasaray'da oynayacak futbolcu değil. Hatta Başakşehir, Konyaspor, Bursaspor gibi takımlarda da oynayacak futbolcu değil. TFF 1. Lig ya da Süper Lig'in asansör takımlarında belki. |
Bu kadro kalitesiyle bu takımın ligi hoplatması lazım. Hoca ne yazık ki çok zayıf. Oynanan maçların hepsini almış olmamız lazımdı. Adam o kadar kötü ki Ligi çok üst düzeyde çok kaliteli bir lig olarak görüyor. Ulan akıl var mantık var. Ligimiz kaliteli olsa dünya şampiyonluğuna oynar milli takımımız. Adam bunu bile düşünemeyecek kapasitede. Ligde can siperhane defans yapan takımları görüp ligi kaliteli zannedecek kadar futbol bilgisinden yoksun. Şimdiye kadar oynadığımız maçların hiç birine pozitif yönde etki etmediği gibi aksine neredeyse farklı kazanmamız gereken kolay maçları bile zora soktu. Kazandığımız bütün maçlar kadro kalitesinden bireysel yeteneklerle oldu. Geçen sene Hamzayı futbolcuların tezgahıyla gönderen yönetim bu hocaya bakalım ne kadar tahammül edecek. |
haklisin dusunsene muslera bu defans kalitesiyle bu kadar iyi olabiliyorken, birde beton gibi defans oyuncularindan kurulu bir takimin kalesinde olsa kariyerinin nerelere cikacacagini dusunemiyorum |
Semih tam bir saatli bomba çok saçma giriyor rakibe gereksiz faul yapıyor. Bruma olağanüstü abi 2018 dünya kupasında portekiz ilk 11 ini garantilersin yeterki istikrarlı oyna. Ereni burağa benzetmiştim 3 hafta önce forumda eleştirilmiştim ama daha da eminim artık burak vari oynuyor. Genel olarak ite kaka gidiyoruz forvetimiz çok sıkıntı üretken değiliz. |
Basaksehir ve fener maclarini merak ediyorum takim Allaha emanet gidiyor |
Daha önce Gençlerbirliği deplasmanındaki maç için bir değerlendirme yazısı yazmıştırm oldukça beğenilmişti. Şimdi de bu maç için kısa bir değerlendirme yazacağım. Öncelikle genel olarak takımın sorununun Riekerink olduğunu iddia eden futbol cahillerini gördükçe içimin yandığını belirtmek istiyorum. Niye mi? Haydi değerlendirmeye bakalım; Maç sakin başladı. (Galatasaray v Fenerbahçe veya Beşiktaş dışındaki bütün Türk takımları) şeklindeki maçların hepsinde gördüğümüz gibi yine rakip 11 kişi kapanarak oyuna başladı. Futbolda savunmanın altın çağını hücumun ise en kötü dönemlerinden birini yaşıyoruz şu yıllarda. En düşük bütçeli, en düşük seviyeli bir takım bile sıkı ve disiplinli bir şekilde defans yaparak oyunu kilitleyebiliyor. Adanaspor bunu yapmaya çalışarak maça başladı ancak benim sahaya dizilişlerinden anladığım kadarıyla bunu daha önce yapma geleneğine sahip bir oyuncu topluluğu yoktu sahada. Haliyle bloklar arası boşluklar bıraktılar. Bu boşlukları tolga bazen ileriye doğru koşarak çok güzel doldurdu 4-5 kez demarke vaziyette kaleye 25 metre mesafede kaldı ancak tabi ki kendisinin teknik kapasitesi biraz düşük olunca bu pozisyonlardan 3 tanesinde kanattaki oyuncuyu tercih etmeye çalışırken 2sinde pas şiddetini ayarlayamayıp topu taca attı 1inde bir şut attı diğerinde de hatırladığım kadarıyla topu geveleyip kaybetti. Adanaspor günümüdeki savunma anlayışını pek kavrayamamış, içinde bulunulan stadın adından mıdır nedir hala "topun olduğu yer savunma" mantalitesiyle oyun oynuyorlardı. Sürekli olarak Pes/Fifa gibi oyunlarda kare ve x'e aynı anda basan bir takım hüviyetindeydi Adanaspor, top neredeyse bütün takım oraya koşuyor. Galatasaray'lı oyuncuların gerek bencilliği gerek beceriksizliği sebebiyle bu oyun stili az daha işe yarıyordu ancak Bruma bu ihtimale dur dedi. İlk yarıda Yasin kötü bir açıyla şut denemek yerine boş pozisyondaki Podolski'yi görebilseydi ya da Bruma topu auta çıkmadan çeyrek saniye önce yakalayabilmiş olsaydı ya da zannediyorum Tolga seken topu boş kaleye tabanıyla değil de kafasıyla yollamaya çalışsaydı Adanaspor helva gibi çözülecekti. Ancak bunların hiçbiri olmadı ve dakikalar tabi ki onları dirençlendirirken Galatasaray'lı oyuncuları "ulan ne yapsak olmuyor, 11 kişi kapanmış adamlar" psikolojisine soktu. Bu sıralarda Adanaspor birkaç cılız pozisyon buldu bir tanesinde Muslera çok başarılıydı, en azından 2 puanlık bir kurtarış diyebiliriz. Oyunun tamamen kilit durumda olduğunu gören Riekerink orta sahadaki iki sarı kartlı oyuncusundan birini risk alınacak olması sebebiyle değiştirmek istedi ve son derece makul bir şekilde kesici nitelikteki Tolga'yı çıkartıp kesici nitelikli De Jong'u oyuna aldı. Burada herhangi bir taktik varyasyon yoktu. Ancak aynı anda yapılan ikinci değişiklikte Yasin'in yerine Sinan Gümüş'ün girmesiyle Galatasaray 4-2-4 gibi bir formasyona döndü. Bu formasyon gerçekten başarılı oldu ve Galatasaray artarak artan bir baskı kurmaya başladı. Benim içimde ufak da olsa bir "acaba" vardı ancak ben o andan sonra herkesin içten içe bir şekilde Galatasaray'ın gol atacağına inandığı kanaatindeyim. Adanalı futbolcuların bile! Hal böyle oluna Bruma'nın çok şık vuruşuyla gol geldi. Ardından Podolski -Josue değişikliğiyle Galatasaray her zamanki 4-2-3-1 formasyonuna benzer bir oyun formasyonu aldı ancak bana sanki bir 4-3-3 havası da varmış gibi geldi çünkü Josue ne zaman baksam De Jong ve Selçukla birlikte orta saha civarındaydı. Bu değişiklik sonrası takım hem oyunu tutmaya hem de düzgün kontra ataklara çıkmaya başladı ancak herhangi bir kontra atak golü atamadı ve maç Adana'nın etkili gibi gözüken ancak aslında hiçbir tehlikesi olmayan atak girişimlerinin sonucunda bitti. Riekerink yine çok başarılı değişiklikler yaparak oyunun kaderini etkiledi. Podolski değişikliğinin niye bu kadar geciktiği konusunda birçok insanın da aklında soru işareti kalmış olabilir, ki gerçekten Podolski ikinci yarıda ilk kez 60.dakikada topla buluştu. Şimdi Podolski'yi sadece özetlerden izleyenler "bu adam çok kötü oynuyor yaaaf" diye çemkiriyor ancak Podolski hiçbir zaman başka tip bir oyuncu olmamıştı. Yegane meziyeti topa çok iyi vurmak-müthiş bitirici olmak-gol öncesi doğru pozisyonda olmak olan bir oyuncudur Podolski. Real Madrid'de bile tahammül edilebilecek kadar bir sürpriz yapma ihtimali olan bir oyuncudur, bu sebeple oynatılıyor. Yoksa ilk piyasaya çıktığı günden itibaren kanat mı gizli forvet mi belli olmayan, çalım atamayan, genelde pas oyununun hiçbir yerinde bulunmayan bir adam ancak öyle bir anda sahneye çıkar ki; Şampiyonlar Ligi finali 0-0 gidiyorken 89.Dakikada 28 metreden gelişine topa vurur ve kaleci topu ağların içerisinden çıkartır. Podolski bu yüzden Podolski olmuştur. Hocanın da takımın gole ihtiyacı olan bir dönemde Podolski'yi oyundan çıkarmaması kadar normal bir şey olamaz çünkü adamın tek olayı olmadık bir anda maçı çevirmesi. Bir pozisyonda bir anda sırtını dönüp vurduğu şut sonrası top rakibe çarpmamış olsa zaten goldü, korner atıldı Bruma'nın golü geldi yanılmıyorsam. Zaten golden 5-6 dakika sonra da hoca Poldi'yi çıkartıp Josue'yi oyuna aldı. Riekerink'i eleştiren insanlar gerçekten kötü niyetli insanlar. "Ne olursa olsun takım küme de düşse Fatih Terim gelsin" kafasındaki insanlar, bunlar Galatasaray taraftarı falan değil. Bakıyorum millet hala "yiyorsa Sneijder'i yedek bıraksın" falan yazıyor... Adam sakatlığı düzelmiş olmasına rağmen formsuz olduğu için Sneijder'i 18'e almadı be el insaf! Futbol bilmeyenler de hocayı teknik taktik yönden eleştiredursun... Kendisi hakikaten teknik direktörlük dersi veriyor. Aklı başında Galatasaray taraftarına tavsiyem gaza gelip bu sinsilere uymamaları. Adamlar takım gol yesin de Riekerink'e söveyim diye eli klavyede bekliyor. Rica ediyorum bu sinsilere uymayın hocamızı sonuna kadar destekleyin. TEBRİKLER RIEKERINK BEY! |
Usenmemis bu kadar yazmissin helal olsun hocam![]() |
Lafı mı olur ya. Bir arkadaşa sözüm vardı o sebeple yazıyorum. Umarım kendisi de okur... |
Arkadaşım biz senin gibi kafadan ön yargılı değiliz. Adam iyi hocalık yapsın başımızın üstünde yeri var. Ben hocasız çıksa bile bu takımın kolay maç kazanacağını iddia ediyorum. Sen ise hiç bir teknik direktörlük kariyeri bulunmayan alt yapı hocasını yere göre sığdıramıyorsun. Bu takımın başında Şenol Güneş, Fatih Terim gibi üst düzey futbol bilgisine sahip hocalar olsa şu anda bütün maçlarını kazanmış ligin zirvesindeydi. Üstelik bizim yerimize düşünüp de iftira atma. Hiç bir Galatasaraylı, hocasını sevmese bile takımın kaybetmesini istemez. Bu bütün takımlar için geçerlidir. Bu taraftarlığın gereğidir. Aksini yapan şerefsizin önde gidenidir. Bence Riekerink berbat bir hoca. Sanki adam babanın oğlu gibi savunmuşsun. Eleştiride bulunan doğruları gösteren benim gibi düşünenleri hain olarak nitelemek asıl hainliktir. |
Önümüzdeki 3 maçtan 7 puan alabilirsek önümüz açıktır. Defansımız allaha emanet geçen seneki gibi bakalım 3 maçta ne yapacaklar. Allahtan muslera formda bu sezonda da inanılmaz kurtarışlar yapıyor. |
O zaman da kaleye top gelmez ki Muslera kurtarsın. Muslera'yı Muslera yapan bizim senelerdir cacık olan defans zaten. |
Balon patlamamış beyler ![]() |
Bak sevgili kardeşim bu takım geçen sene hocasız değil üst düzey(!) bir hocayla(Mustafa Denizli) maçlarına çıkıyordu ve ne yaptığı ortadaydı. Sen bana gelmiş Fatih Terim üst düzey hoca diyorsun. Bunu kim duysa güler. 2 Puanla kendisinin milli takımı 4.yaptığı grupta 3.olan Ukrayna'nın oyuncularının piyasa değeri bizim %65'imiz. 2.Olan İzlanda'nın oyuncularının piyasa değeri bizim 3'te birimiz. 1.Olan Hırvatistan'ın ise oyuncularının piyasa değeri %10 fazlamız. Bu takımlarla aramızdaki puan farkı sırasıyla 3-5-5. Bırak Fatih Terim diye sayıklamayı. Dediğim şeyin sonuna kadar arkasındayım. Ya 5 senedir Galatasaray'ı izlemiyorsun ve fazla Polyannacısın ya da Galatasaray gol yesin de Riekerink kötü duruma düşsün diye dua ediyorsun maçlarda... Türkiye liginde son 5 senede hangi sezonda deplasmanlarda rahat rahat maç kazanmışız? |
2011den beri hucum tarzini begendigim sadece 2 hoca oldu.Biri hamza hoca digeri bu riekerink.Riekerink hizli yerden pas yaptiriyor.Hamza hoca da sol bekten baslatip verkaclarla kanattan kaleye gidiyodu.Bu soylediklerim hucum yonunden yoksa riekerink yetersiz bana gore hocalik icin.Hamza hocanin da hamleleri iyi degildi.Velhasil takim guven vermemeye devam ediyor.Herseye ragmen de besiktas genclerbirligi deplasmanindan puan aldiktan sonra icerde trabzona yenilmeseydik kaymakli ekmek kadayifi olurdu. |
Dostum yorumların çok kaliteli sık sık yaz olur mu? |
Elimden geldiğince yazmaya çalışırım hocam. Ne ala memnun olduysanız. Selamlar |
Kusura bakma ama kendi kafandan uydurduğun vehimlerinle bir kaç bir şeyler yazıyorsun ondan sonra kendin gibi saftirikleri de inandırmayha çalışıyorsun. Ben sana Mustafa Denizliyi örnek gösterdim mi? Onu kendi kafandan uyduran sensin bu şekilde bir senaryo kurup yazı yazıyorsun. Ben kariyer bakımından bu iki hocayı örnek gösterdim. Senin zihniyetine göre son yıllarda takımları berbat sonuçlar alan Morinho da kötü hoca o zaman. Öylemi? Ben değil sonuca göre konuşan sensin. Okuyanların dikkatini çekerim. Türkiye de kazanılmamış kupa bırakmayan dahası Avrupada kupa kazanmış, milli takımı Avrupa üçüncüsü yapmış adam kötü hoca oluyor. Hiç bir teknik direktörlük başarısı olmayan alt yapıdan gelme adam bir numara oluyor. Kafaya bak yahu. Üstelik sana söyledim hiç bir Galatasaraylı hocası berbat bile olsa takımın kötü olmasını istemez. Ama eminim takımın başında Fatih Terim olsa sen istersin kötü olmasını. Ne demiştim. Aksini yapan şerefsizin önde gidenidir. Hala kendin çalıp kendin oynuyorsun. Ya yazdıklarımı okumuyorsun yada okuyorsun ama aklın eksik bir şey anlamıyorsun. |
Bu mesaja 2 cevap geldi. Cevapları Gizle