Hem de yatağa düşürecek kadar fena halde. Hiç böyle bir hafta hasta yattığım olmamıştı. Ne yapsam iyileşemiyorum ve sorun fiziksel değil ruhsal biraz da gün çok karanlık geliyor işsizlik amaçsızlık.. Kendimi geliştirecek şeylere hevesim kalmadı okuduğum kitaba izlediğim diziye veremiyorum kendimi kafam susmuyor bir türlü bu bilmiyorum çok ağır sanki ruhsuz gibiyim duygusuz ne olsa şaşırmıyorum tepkim yok zevk alamıyorum depresyon olduğunu adım gibi biliyorum ama ilaç kullanmayacağım |
ağır bir ilaç kullanıp bırakmışsan normaldir zaten antideprasan ilaçlar insana sanal mutluluk veriyor ,hatta bazılarına gerçekte yapacağı etkiden fazlasını yapıyor ,eğer siz o ilaca çok inanmışsanız ,birisi size o ilacı veriyor gibi yapsa dahi aynı etki görülecektir çok mecbur kalınmadıkça verilmemeli ,kullanılmamalı ama son zamanlarda ağrı kesicilerden fazla veriliyor ve kullanılıyor sevgilimden ayrıldım diyene dahi antideprasan verilmesi nedir yahu bütün insanlar zaman zaman ağır sorunlar yaşarlar ,bu sorunlarla savaşmayı bilmiyorsan işin kolayı olan antideprasana koşuluyor ama bırakma durumu olduğunda daha büyük sıkıntılar yaşanıyor bu ilaçların en büyük kötülüğü ,insanın sorunlarla savaşma yeteneğini yok etmesidir tabi bu dediklerim çok ağır travma yaşamış ve sorununu başka türlü çözemeyenler için değil |
İç sıkıntı demeyelim de biraz yalnızlık diyelim buna. < Resime gitmek için tıklayın > Belki on binlerce kez destek veren oldum. Yani sonuç olarak hep yapabileceğim bir şey vardı hepte yaptım. Pişman filan değilim aksine memnunum bu durumdan dolayı gücüm yetiyor ki başkasına bir şekilde yardımcı olabiliyorum. Bu iyi bir şey bana göre. Ama insan olmamın doğası gereği bazen de el uzatanın yerinde olmam gerekiyor. İşte o noktada yalnızlık başlıyor. Çünkü benim çevremde ben zorda kaldığım zaman bana destek olmaya gücü yetecek kimse yok. Kısacası kimse beni teselli edemez. Kimse beni teselli edemeyeceği için bazen yalnız kaldığımı düşünüyorum. Yaşamak için zor yolu seçtim. Normalde normal olması gereken her şeyi benimsedim. Tabi şimdi yazıldığı zaman yada dile getirildiği zaman " ne var bunda zaten bunlar olması gerekenler " diye düşünüyor genelde insanlar ama ben hem gözlem yeteneği oldukça iyi biriyim hem de hayatım boyunca o kadar çeşitli ortamları tecrübe ettim ki ciddi ciddi acaba göremediğim bir çeşit kaldı mı tecrübe etmediğim bir olay kaldı mı diye düşündüğüm oluyor bazen. Gözlem yeteneği ve çeşitlilik birleşince elde ettiğim tecrübeye dayanarak şunu söyleyebilirim ki "Normal olanı benimsemek ve icara etmek normal olsa da gerçek hayatta büyük oranda bu yaşanmıyor" Yani demek istediğim birisi size ben normalde olması gerekenleri yapıyorum diyorsa anlayın ki o insan zor yoldan ilerliyor. İlk anda düşündüğünüz gibi " ne var bunda bu zaten olması gereken değil mi " diye düşünmemek gerek. Öncelikle insanları ikiye böldüm. İyi ve kötü olarak. Nitelikleri de ikiye böldüm iyi ve kötü olarak. İyi ne varsa hepsini prensip haline getirdim ve sonra bir kapalı kutu gibi bunların dışında hiç bir şeyi kabullenmedim. Normal insan doğasında sadece siyah ve beyaz olmaz. İnsan hayatı genellikle gri tonlarını tercih eder. Mesela suça karşısındır. Ama ailenden biri suç işlediği zaman bunu bir şeylerin arkasına tıkıştırıp onu korumaya çalışırsın çünkü kardeşindir. Bu gridir. Bende bu gri bulunmaz kardeşim bile olsa idam ipini kendim çekerim bunu prensip edindim. Böyle olunca da hayat çok zor oldu. Çok zor bir hayat olunca çevrendeki insanları filtrelemeye başlıyorsun. Senin prensiplerine uyanlar ve uymayanlar. Çünkü hayatında senin prensiplerine uygun olmayanlara bir yer varsa bu gri demektir. Ama benim zaten en başından kendim için oluşturduğum yaşam tarzında griye yer yok. Bu iki yüzlülük olacağı için buna uymayan herkesi dışladım. Buda yalnızlık demek. Daha sonra olaylara bakış açımda bu hayat felsefesinden nasibini aldı. Olaylara bakış açım nedenlere ve etkileyen faktörlere bahane gözü ile bakmaya başladı. Örnek vermek gerekirse Türkiye deki en yaygın konu. Atatürk'ü sevenler ve sevmeyenler mesela. Ben Atatürk konusunu ele aldığım zaman vatanı kurdu duygusal bağlamda sevmemiz ve minnet duymamız gerken kişi diye düşünmüyorum. Olaya bakış açım farklı bir duruma evrildi. Şu şekilde ele alıyorum. Kendi idealleri olan bir asker. İdealleri uğruna bir devrim gerçekleştirdi ve başarılı oldu. Başarılı olduğu için kahraman. Devrim başarısız olsaydı en büyük hain ilan edilecekti. Klasik bir sonuç tarihte binlercesi var. Griye yer olmayınca durum bu oluyor. Olaya sadece siyah veya beyaz olarak bakıyorsun. Tarihi olaylarda tüm devrimcilere ve devrim girişiminde bulunup başarısız olanlar için ortada olan iki sonucu ele alıyorsun biri beyaz diğeri siyah. Y aöyle olacaktı yada böyle olacaktı diyorsun ve konu senin için kapanıyor. Geri kalan söylenen her şey benim için bahaneler dizisi olarak görünmeye başlıyor. Tabi bu fikir bu ülke içinde zehir gibi. Dile getirdiğim an büyük kitlelerin düşmanlığı kazanılıyor. Çünkü sonuçta milli kahramandan söz ediyoruz. Nasıl bu kadar basite indirgenebilir. Buda başka bir yalnızlık çeşidi. Kısacası ben bir çok eylemde yalnızım ![]() |
|
. |
seni anladığımı düşünüyorum hocam. seni de şartlar bu hale getirmiş az çok ve kendine bir çıkış yolu bulmuşsun. hep vermek bir zaman sonra insanda refleks olarak başka davranışlar yaratıyor anlıyorum. beyin çözüm arıyor organizmayı korumak için. ben de yalnızım inan bana. |
seni de anlayan kimse olmamış hocam çok zor durumdasın. sebat etmeye çalış ben de böyle şeyler yaşıyorum ama sana güç verebilecek insanlarla arkadaşlık et. bilmiyorum ilaç kullanıyor musun ama bence başlama. durumunu anlıyorum. inan çok uzak değilim sana. ama o da önemli değil kendimize yol çizmemiz lazım inş Allah vesile olsun buna dua edelim dileyelim ve yapalım. sevgiler |
Derdim çohtur gardaş az değil,derdim az değil |
Antidepresanlar yerine alkol kullanmak daha mantıklı aslında, sonuçta ilaç sentetik ve laboratuvar ortamında üretilen bir uyuşturucu - alkol ise bildiğim kadarıyla buğday arpa gibi besinlerden üretiliyor, ama dikkat etmek lazım bağımlılık riski çok yüksek alkolde. Çünkü her alkol aldığında çok rahatladığını hissedeceksin ve çok iyi gelecek modun falan direkt düzelecek, kayıgıların falan varsa çok çok azalacak ama işte o alkolün etkisinden çıktıktan sonra yine eski sen olacaksın böyle bir durum da var. İyi düşünüp karar vermek lazım. |
bu dediğinizi ben bir zamanlar yaptım :) sorunlarla başa çıkamayacağımı anladığım bir dönemde ,ya ilaç yada alkol diye düşündüm ve alkolü seçtim gerçi ben 1 defa alkolü çok kolay bıraka bildiğim için birazda ona güvendim ancak bir işe yaradığını söyleyemem ,aksine ayıldıktan sonra daha kötü sonuçları oluyor sonrasında alkolü tekrar bıraktım ve yıllardır hiç içmedim sonrasında yine sıkıntılı bir dönemde antideprasan kullanmaya mecbur bıraktılar ama ondan da bir yarar görmedim yani her şey dönüp dolaşıp senin iradene kalıyor ,mümkün olduğunca kendi çözümünü bulmaya çalışacaksın hatta bir defasında doktor sordu ,bir değişiklik hissediyor musun diye ,hayır deyince kızdı bağırdı nasıl fark etmez yahu diye :) sonunda aynen şunu dedi ; kardeşim birazda kendin uğraşacaksın ,gerekirse şartlarını yaşantını değiştireceksin biz doktora çare olsun diye gidiyoruz ,o akıl veriyor yahu biz o dediklerini yapacak şartlar bulsak zaten değiştireceğiz :) |
doğrusun hocam. suan cok zor günler yaşıyorum. ilacı değiştirdim 7 yıldır kullandığım ilaç. beynim şok geçirir gibi oldu ve etkileri hala devam ediyor. doktor konusunda da seni anlıyorum. şartları değiştirmek kolay değil. doktorlar da eğitimini aldıkları ve çözümleri önceden belli programları uygulamakla yükümlüler. maalesef |
|
benim gibi 7-8 sene aynı antidepresanı kullanmış olan arkadaşım var mı. bir şeyler sormak isterim. |
|
dışarı hiç çıkmadım kimseyle konuşmuyorum hocam. içimden gelmiyor. hep yatıyorum. alışacak mıyım bilmiyorum bu başka ilaca geçme olayına. beynim çok garip bir şeyler var diyor. annemle babamla bile konuşasım yok. gün ışığını sevmiyorum. böyle gidiyor suan. beynimde bir karmaşıklık var zorluk çekiyor beynim kavramakta anlamakta tekrar yaşantımı programlamakta.bütün düzenim alt üst oldu. geçmesini bekliyorum |
|
kendini daha rahat hissetmen için söyleyebilirim ki gece titremeler, uykudan uyanma, saatlerce uyuyamama, kalp çarpıntısı, nefes açlığı(yarım nefes diye nitelendirebileceğin durum), midede kaynama, ısı yükselmesi vs vs hepsini yaşadım. spor salonundan yarıda çıktım, bir anda masamdan kalktım, gece kimseye belli etmemek için gittim yattım, gece kulübünde arkadaşlarımı en mutlu anımda bir anda bıraktım... |
Yok |
o güçlü bu güçlü bak o kadar yaşamış hala dayanmış da denilemez. herkesi Allah kendi ölçüsünde test ediyor. beni de böyle test ediyor. elinden geleni yaptıktan sonra ve hatalarını görüp ders çıkardıktan sonra inanıyorum rabbim herkese kapı açar. bana da açacak. çünkü yaşadığımız sistem de hiç insanı bi yapıda değil bilerek ve istenerek böyle.