Sevindim hatırlattığıma filmi Çok enteresan bir filmdi. Sonu beklenmedik ve şaşırtıcı olsa da biraz zorlamaydı fakat onun dışında diyaloglardan ibaret bir film için fazlasıyla sürükleyiciydi.
Konudan bağımsız olarak, kötülük problemine şüpheci teizmden daha iyi bir cevap var mı? Tüm cevaplar dönüp dolaşıp oraya geliyor gibi. En azından doğal kötülüklerin bir kısmı için açıklama getirmek çok çok zor.
Açıklıyor esasında ama tutarsız şekilde açıklıyor. Sınav problemi başta gelen sorun. Tanrının tanımsal varlığı omniscient (her şeyi bilen), her şeye kader tayin etmiş bir yaratıcı olduğu için bir sınav yaparak zaten sonucunu külli iradesiyle şekillendirdiği ve bildiği bir işlem yapıyor. Cüz-i irade bu şekilde külli iradenin bir ürünü olduğu için sınav denilen işlem gerçekte bir sınav fonksiyonu ve anlamı taşımıyor. Cüz-i iradenin haliyle bir anlamı kalmıyor. Zannedersem bir tek Hıristiyanlık kutsal ruh yorumuyla veya İslam'daki tasavvuf felsefesi vahdet-i vücud anlayışıyla bu problemi aşabilecek bazı doktrinler sunma potansiyeline sahip yani Allah'ta veya Tanrı'da erimiş bulunan insani varlığın bütününde gizemli şekilde Allahla beraber kendisini sınav etmesi ve tüm varlığın (Allah'ın) daima sınavla tanımlanmış tanrısal kemalin / hakkın yolunda kalması şeklinde bir çözüm. Ama bu durumda da Allah'ın / Tanrı'nın noksanlıktan azade olarak tanımlandığını ve bir sınava ihtiyaç duymayacağı veya herhangi bir sınava tabi olmayacağı sonucuna ulaşıyoruz. Tanrısal varlıkta kalıntı veya araçsal şekilde bile olsa noksan bir unsurun (insanın) bulunması vahdet-i vücud anlayışının da esasında en temelde tutarsız olması demek. Panteistik tarzda kısmen gizemci doktrinler de böylece çöpe gidiyor. Bu tarz dinler / doktrinler insandaki eylemsiz halde salınan tabiattan gelen "bir aşkınlıkla" ve doğa karşısında güçlü cemaat (yani sürü) bağları / çevresel tehditlere karşı görünmezlik sağlayan belirli bir pasiflik yaratmayla ilgili (evrimsel psikolojinin açıklaması) ama her pasif aşkınlığın altında bir tutarsızlık var. Aşkınlıktaki tutarsızlığı gören belki de tek metafizikçi bir teorik fizikçi gibi düşünen Efesli Heraklitos'tu.
Swinburne'un savunusu "İnsanın özgür iradeye sahip olması için iyilik ve kötülük yapmayı 'bilmesi' gerekir. Doğal kötülükler, insanın ahlaki gelişimi için gereklidir, çünkü insanın kötülük yapmayı bilmesi için, doğal kötülüklerin var olması gerekir." diyor sanırım. Ancak buna getirilen eleştirilerde, kötülük yapmayı bilmek için doğal kötülüklerin olmasının şart olmadığı, insanın tamamen deneme-yanılma yoluyla da kötülükleri öğrenebilmesinin mümkün olduğu var. Makul değil mi? Senin bahsettiğin bundan daha geniştir muhtemelen, çünkü benim bahsettiğim kısım insan merkezli ve insanın gözlemini gerektiriyor.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi olasılıksız238 -- 28 Mayıs 2020; 18:29:5 >
Teodiselerin zayıf karnı ahiret düşüncesidir.Kar zarar hesaplamalarında kredilerin geçerli olmadığı fikri.Ahiret kredi tahmin edebileceğin gibi
Peki neden ?
Doğal kötülükler sonuçta kötülüktür.Kötülük haneye eksi yazılması anlamına geliyor.Ahiret ise haneye sonsuz iyi ekleyerek dengeyi güvence altına alıyor
Bu mesajda bahsedilenler: @Prof.Celal Şengör