üst taraflarda lpg ile yaşanan motor ışığı vs ışığı gibi uyarılardan bahsedilmiş, prins lpg sistemi var bende ve bu tarz uyarılar bugüne kadar hiç olmadı. prins tavsiye olunur dedikten sonra asıl mevzuya gireyim; aliexpresten müzik dinlemek için usb kablo aldım ve 3 hafta içinde geldi. Az önce denedim, gayet güzel çalışıyor şiddetle tavsiye olunur. cd yakmaktan canım çıkmıştı ya... ürün linki şu:http://tr.aliexpress.com/item/F08821-30cm-Car-USB-Cable-Adaptor-AUX-Cord-MP3-CD-Changer-Fit-for-Honda-Civic-Jazz/2002608199.html yalnız ürünü china mail small packet plus diye birşeyle gönderiyorlar, gönderi takibi yapamıyorsunuz, paket nerede ne zaman gelirin cevabı olmuyor yani. ama en azından servisin birkaç yüz liraya sattığı şeyi buradan sadece birkaç dolara alabiliyorsunuz ;) < Resime gitmek için tıklayın > bu arada ishift yazılım güncellemesi kampanyası dahilinde hala teknik servisten haber bekliyorum, değişecek olan bir parça varmış o parçayı bekliyorlarmış, marstan geliyor herhalde... |
Arkadaşlar orijinal anahtarını sustalıya çevirmek isteyenler için güzel bir çalışma buldum. Kendim uyguladım dün akşam ve başarılı oldum. Aşağıda verdiğim linkte de anlatıldığı üzere bizim anahtarlardaki immobilizer çipi board'a yani anahtar devresinin üzerine montedilmiş. Anahtarın içini sustalı anahtara taşısanız bile araç çalışmayacaktır. Çünkü immobilizer çipi aracın beynine uzak kalmaktadır. Bu durumda immobilizer çipini anahtarın bitiş kısmına yaklaştırmanız gerekecektir. Bunun için de iki yol vardır: Birincisi, immobilizer çipini kopyalatmak ki pahalı bir yöntem 50 tl ve üstü bir para alıyorlar. İkincisi de immobilizer çipini kablo yardımıyla anahtar bitim kısmına yaklaştırmak. Oldukça maliyetsiz bir yöntem bu. İhtiyacınız olan ince tornavida, ince kablo, lehim ve lehim makinesi. Öncelikle anahtarın içini açıyoruz (Resimler verdiğim linkteki siteden alınmıştır): < Resime gitmek için tıklayın > Sonra boardaki immobilizer çipini ya lehim makinası ile ısıtarak yerinden çıkartıyoruz (Çipi boarda bağlayan iki tane lehim var: Çipin sağında ve solunda)(Önemli: Çipin yönünü aklımızda iyi tutmamız gerekiyor.): < Resime gitmek için tıklayın > Daha sonra çipi çıkarttığımız yerlere ince kabloları lehimliyoruz: < Resime gitmek için tıklayın > Anahtarın içindeki plastik aksamların kenarlarından küçük bir delik açıyoruz (Ben lehim makinesinin ucuyla açtım) ve kabloları o deliklerden geçiriyoruz: < Resime gitmek için tıklayın > Kabloların diğer uçlarını da çipe lehimliyoruz (3-4 cm lik kablolar yeterli olacaktır. Burda çipin yönü çok önemli. Çipi nasıl söktüysek aynı yönlere aynı kabloları lehimlememiz gerekiyor. Aksi halde çip çalışmayacaktır. < Resime gitmek için tıklayın > Şimdi de board'u topluyoruz: < Resime gitmek için tıklayın > Sonra board'u sustalı anahtar kabımızın içine yerleştiriyoruz ve çipi kabın uç tarafındaki boşluğa yerleştiriyoruz: < Resime gitmek için tıklayın > Anahtar kabımızı topluyoruz: < Resime gitmek için tıklayın > Ve Sustalı anahtarımız artık hazır: < Resime gitmek için tıklayın > Yukarıda da söylediğim gibi bu adımları takip ederek daha daha önce immoblizer çipini yerinden çıkarttığım için çalışmayan anahtarımı sustalı anahtar kabına taşıdım. Ve bunu ömründe ikinci defa lehim yapmış (birincisi başarısızlıkla sonuçlandı) biri olarak yaptım. Hırdavatçıdan aldığım 6 liralık bir lehim makinesi ve 2 liralık lehim teli ile hallettim. Ve sonuç hem çalışan bir anahtar hem de sustalı. Not: Alacağınız anahtar kabındaki anahtar ucunu oto anahtarcıda çektirmeniz gerekiyor(5-10 TL). Faydalanılan Kaynak:http://www.8thcivic.com/forums/diy-honda-civic-electrical/243129-diy-flip-key-lots-pictures.html< Resime gitmek için tıklayın > |
Kasko kesinlikle şarttır diyorum. Benim aracıma arkadan çarpma oldu işte, 3 hafta önce.. Ve kasko benim can yeleğim oldu. İlk kasko 1000 - 2000 arası değişir fiyatlar.. Bir ara AXA sigortanın hondaya özel kampanyası vardı, 800-900 tl.. bitti mi bilmiyorum. İyi bir şirket seçmekte de fayda var. 10 yıldır allianz ile çalışıyorum, çok çok memnunum. |
Kasko kesin şart, ben generali den 700 liraya full kasko yaptirdim, ilk kaskonuz veya gecmiste kazanız varsa rakam daha yüksek çıkar, fotbes araç benim biraz detailing virüsü var tedavisi yok :) daha temizleri sana denk gelir inş. |
Ben tekrardan kısaca paylaşabilirim. Tr'de araçlarımıza servis dışında bulabileceğimiz aftermarket amortisörler KYB ve Monroe Original seridir. Bu ikisi dışında fazla alternatif yok malesef. KYB ben 20.000km'dir önlerde kullanıyorum, yol tutuş konusu dışında genel olarak memnunum. Oldukça sağlam ve kaliteliler. Ancak KYB'lerin esneme payı biraz fazla. Bu konforu olumlu etkilediği oranda yol tutuşu da kötü etkiliyor. Araç virajlarda biraz fazla yatma yapıyor orjinale göre. Normalde rayda gider gibi döndüğünüz virajları artık yana yatarak dönüyorsunuz. Konfor odaklı baktığınızda darbe emişleri daha iyi olduğu için konfor elbette orjinale göre iyi. Seçim meselesi tabi. 25mm'lik yay ile yol tutuş da iyileştirilebilir. KYB'ler 30mm'ye kadar düşük yaylara uyumlular. Monroe'ya gelince sorun yaşama ihtimali biraz fazla. Açıkçası işiniz Şansa kalıyor. Aldığınız amortisörler sağlam da çıkabilir arızalı da. Uğraştırabilirler. Ben eski aracıma taktırmıştım ancak lık lık şeklinde sürekli ses yapıyorlardı. Taktırdığım yere götürdüğümde söküp fabrikaya göndereceğiz, onay gelirse değiştiririz dediler. Eski amortisörlerimi de çöpe ettığım için değiştiremedim öyle kullanmıştım. Dışarda sanayide de benzer bir görüş var. Fikrini aldığım kişiler hep sorunlu çıktığından şikayetçiler. Açıkçası şans işi gibi geliyor bana. Sonuçta bu montajdan kaynaklanıyor da olabilir bilemiyorum. Onun dışında orjinale göre çok hafif sert ve sönümlemesi oldukça iyi amortisörlerdir. Ben ses dışında çok memnun kalmıştım. Son olarak orjinallere gelirsek; bizim araçlarımızın süspansiyon sertliği 2009'daki makyaj ile birlikte bir miktar yumuşatıldı. Yani makyajlı modeller biraz daha konforlu bir yapıya sahipler. Ancak bu farklılığın tek kaynağı amortisörler değiller, yayları da farklı. Mesela Type-s'lerin makyajlıları da daha sert. 5 kapılı modeller daha konfora yönelik güncellenirken (tam otm şanzıman vs), spor modeller daha da aertleştirildiler. Type-s'de i-shift kullanımına devam edildi bununla beraber. Bu nedenle bir farklılık oldu ancak şase numarasına göre parça istendiğinde aracın üzerinden çıkan amortisör ile aynı parça numarasına sahip amortisörün gelmesi gerekir. Yetkili servisler farklı parça vermezler bence. Fiyatını ise en son sorduğumda tanesi 600TL civarına geliyordu. Ben de o fiyatı orjinale vereceğime üzerindekileri 1 sene daha kullanıp eskitir ve yurtdışından koni spor amortisör getirtirim diye düşündüm. |
0-100 için rehber olarak düşünülebilecek bir video. videoda yukarıya doğru eğim vardır. Videoyu izlemek için tıklayınız |
Teşekkürler Bilal Bey, yardımcı olabiliyorsak ne mutlu bize. Arkadaşlar direksiyon sertliğinden şikayetçiyseniz bir miktar yumuşatılabiliyor. Ön amortisör kulelerinde tekerlerin dönmesini sağlayan ve ön tekerlerdeki tüm yükü taşıyan eksenel yataklar ve bilyeleri bulunur. Bu bilyelerin hareketi zamanla toz ve pislikten dolayı zorlaşır. Bu da direksiyonun sertleşmesine yol açar. Ön amortisörler sökülüp bu bilyeler ve yatakları dağıtılıp temizlendikten sonra gres ile yağlanıp geri toplanırsa direksiyonda yumuşama olacaktır. Ancak aracın direksiyonu bir miktar sert karakterli. Yağlama ile kabul edilebilir seviyeye geliyor. Bence direksiyonun verdiği his ve tepkileri oldukça güzel. |
1,4 100 beygir atmosferik bir aracın keçi gibi yokuş çıkması mucize olur, bu aracın 1,8 140 beygiri bile yokuşu keçi gibi çıkamaz. Sizdeki dizel otomatik olduğu için bayılıyor olabilir veya elle müdahale edilip vites düşürmek istiyor olabilir bilmiyorum ama bindiğim 1,3-1,4 düz vites turbo dizelller yokuşlarda dediğiniz keçi tabirine tam uyuyor. Bende 1,4 ishift kullanıyorum çok memnunum şehir işi şehir dışı tüm beklentilerimi karşılıyor, 200 ü geçeyim, yapıştırayım gazlayayım derseniz bu kasanın 1,8'ini alın ama yokuş olayında iş değişir tork sebebiyle turbo dizel her türlü yürür gider. |
< Resime gitmek için tıklayın >
Şimdi bu silecek olayını araştırdım. Elimden geldiğince bilgi vereyim. Civic HB için Bosch A392S setin içinden tek kutuda arac için uygun boyut(700+575mm) ve bağlantı noktasındaki(çengel tip)silecek çıkıyor. Ancak anladığım kadarıyla bunun haricinde normal aerotwinlerden farkı yok. Çengel tip silecek için olan "aerotwin retrofit" olarak geçiyor. Metro ve bauhauslarda kaliteli olan valeo ve bosch marka civic'e uygun boydakileri 50-60lira tutuyor. Bunun haricinde honda yetkili servisi için silecek hususunda iki kavram var: silecek süpürgesi ve silecek lastiği. Civic'lerde diğer araçlara göre oldukça kalın silecek supurgeleri geliyor, japon mitsuba marka olan bu supurgelerin ucundaki lastikler vietnam üretimi orjinal lastiklerle degisitirliyor. Sadece lastik ucreti 95 lira. İşçilik ucreti alınmıyor. Süpürgeler de değişirse o da ayrıca 200 lira. Normalde silecek lastiği değiştirerek silecek sorunları çözülebilir ancak kalın supurgelere uygun lastikleri piyasada bulmak pek mümkün değil. Çeşitli markalar için olan lastikler ince kalıyor. Bunun haricinde piyasada nadir de olsa civic'e uygun kalın supurgeli bazı noname ürünler gördüm;ancak kalite hususunda hicbir standardı yok. Büyük ihtimalle çin ya da tayvan menseyli düşük standartlı ürünler. Sadede gelirsek bence en büyük sorun normal aerotwin sileceklerin civice takıldığında orjinale göre çok cılız görünmesi. İşlev olarak hiçbir farkı olmasa da ben orjinal kalın olanları daha estetik buluyorum. Aşağıda silecek lastiği parça kodları ve aerotwinin nasıl göründüğüne dair linki gorebilirsiniz: Part numbers and sizes of wiper blades Passenger side: 76630-SMG-E01 (575mm long). Drivers side (no auto wipers): 76620-SMG-E01 (600mm long). Drivers side (auto wipers): 76620-SMG-E11 (675mm long) < Resime gitmek için tıklayın > < Resime gitmek için tıklayın >< Resime gitmek için tıklayın >undefined |
Beklentilerine bağlı, senin yerine araba debriyaja bassın sen araba manuelmiş gibi düşün o zaman çok keyifli. Az yakar, çok kaçar bonusu da var,, ![]() Ben 2 aydır kullanıyorum, çok alıştım; uzun yıllar vazgeçmeyeceğim sanırım.. |
otopark daki araç problemliydi muhtemelen yazılımsal sıkıntıları yada mekanik sıkıntısı olabilir. 3 farklı 1.8 1 adet de 1.4 kullandım o tarz vites değişimi olan araca hiç rastlamadım. Vites değişimlerine alıştıgınız zaman yanınızda oturan kişi çoğu zaman vites geçişlerini hissetmiyor bile ama en önemli ayrıtı araç otomatik değil robotik şanzumanlıdır , debriyaj baskı balatası mevcuttur, tam otomatikler kadar mükemmel değildir geçişler ama manuel kadar az yakar. Kolay kolay arıza yapmaz tamiri de manuel şanzumanlar kadar ucuzdur |
Geçen hafta servis kampanyası kapsamındaki ücretsiz check up kampanyasından yararlanmak amacıyla Bora yetkili servise bırakmıştım. İzlenimlerimi aktarayım fırsat bulmuşken. Önceden randevu almıştım saatinde gittim. Aracı hemen lifte aldılar. 1 saati aşkın süren kontrol işlemini bekleme bölümünden ara ara izledim. Bir kere Ankara'daki Honda servisleri nicel kapasite olarak ciddi olarak yetersiz görünüyor. Ciddi bir kalabalık var. Check up'ı temel olarak periyodik bakımın yağ ve parça değişmi yapılmayan hali olarak gözlemledim. Etraflıca incelediler. Subap ayarı yapılması gerekiyor dediler, tamam kalsın yarın alayım dedim; ancak ne mümkün ki 1 hafta sonraya sıra bulabildiler. Ben de bunun üzerine istemedim. Subap ayarı için indirimsiz olarak 180 lira+75 lira conta fiyatından %20 indirim yapacaklardı. Daha sonra da değişmesi gereken parçaları önüme koydular. Tabi servis mantığı ile genellikle değişim yazıyorlar. Aciliyet gerektiren bir parça yoktu ben de listeyi aldım, teşekkür ettim çıktım. Bu arada plakalığımı değiştirirken ve arkayı eğri takmışlar onu farkettim. Neyse daha önce hatırlayanlar vardır belki. İlk kalkışta fren pedalının sert olması sorunsalını yaşıyordum. Formene sordum, hemen hareket ettiğim için öyle olduğunu belirti. Tamamen normal olduğunu, 1-2 dk. ısıtıp öyle çıkmam gerektiğini belirtip teknik olarak da açıkladı. İkna oldum sayılır. Normalde aracı sabit halde ısıtmam. Yolda düşük devirde kullanarak ısıtmayı tercih ediyorum zaten atmosferik araçlar için neredeyse tüm üreticiler bu şekilde ısıtlmasını tavsiye ediyor. Fren olayının yumuşaması için 1.dk bekliyorum artık. Servisten parça listesini aldım, subap ayarı için honda tecrübesi olan bir servisi deneyeyim dedim. Aynı zamanda diğer işler için yaklaşımlarını ve fiyatlarını görme şansımın olacağını düşündüm. Kafamda iki alternatif vardı: Honda Tech ve Bar Honda Hüseyin. Honda Tech'e arkadaşımın Jazz'ını götürüyoruz, ben de Bar Hüseyin'i deneyeyim dedim. İş çıkışı uğradım ve servisin listesindeki her şeyi paylaştım. Sağolsun yardımcı oldular, ben de aracı bırakıp ayrıldım. Ertesi gün sübap ayarının yapıldığını belirtip diğer değişmesi gereken parçalar için bilgi verdiler. Bora, akünüz değişme değeri veriyor demişti, ona bakmışlar gerek yok dediler. Ön süspansiyon elemanlarından yıprananlar olmuş onları söylediler ben de tamam dedim. Ellerinde parça yoktu, tamamı orjinal olacak şekilde sipariş verdiler, gelince arayacaklar. Bu arada teslim ederken motorla ilgili güncelleme olduğunu, onu da yüklediklerini, yeni yazılımla tüketimin düşeceğini söylediler. Bi iki ufak şey vardı onları da halletmişler sağolsunlar. Ben genel olarak Bar Honda Hüseyin'i beğendim diyebilirim. Tabi tam anlamıyla değerlendirebilmem için biraz daha işlem yaptırmam gerek. Fiyat olarak da sanayi fiyatlarının biraz üstünde gibi geldi, ucuz değil pahalı da değil. Bu haliyle kabul edilebilir duruyor. Nitelik olarak ortalamanın üzerinde hizmet sunduklarını düşünüyorum, merak ettiğim tüm noktaları sordum , büyük çoğunluğunda tatmin edici cevaplar aldım. Teknik ekipman olarak oldukca iyi seviyede olunca piyasanın üzerinde fiyat konumlandırmaları kabul edilebilir. Yine de makul fiyat iyidir:) Çünkü eski aracımı götürdüğüm yerden gerçekten çok memnundum kolay kolay değiştirmek de istemiyorum ama onların asıl uzmanlık alanı Toyota olunca ister istemez araca özel olabilecek hususlar için tecrübeli bir yer bulmam gerekiyor. Özetle; - Honda Bora ciddi anlamda kalabalık bir servis ve tabi maliyetleri de yetkili servis standartlarında. Randevusuz hizmet verme kapasitleri yok sanırım. Randevular da çok ileri tarihlere veriliyor. Bu ciddi bir handikap. Öte yandan Jant bijonlarını sıkarken tork anahtarı kullanan servis görmeyeli ne çok olmuş. Bravo valla. - Bar Honda Hüseyin için ilk izlenimlerim olumlu; tabi biraz daha sorun çözme kapasitelerini görmem gerek. Fikirlerim oturdukça yazarım. - Subap ayarı sonrası aracın özellikle ilk çalışması ve genel çalışma karakteri iyileşti ve yeni yazılım+ subap ayarı ile yol bilgisayarından takip edebildiğim kadarıyla 1 litre civarında tüketimim düştü. Tabi bu düşüşte aslan payının subap ayarı olduğunu düşünüyorum. Kazasız günler.. |
Pasta + hare giderici + seramik boya koruma sonrası araba kendine geldi ![]() Bu mesaja eklenen görseller: < Resime gitmek için tıklayın > |
uzun süredir bir şeyler yapmıyorduk. kaplama ile bu suskunluğa son verdik. kaplama carbon dizayn da yapıldı. aynalar piano black. haftasonu da jantlar sulu kaplanacak. < Resime gitmek için tıklayın > < Resime gitmek için tıklayın > < Resime gitmek için tıklayın > < Resime gitmek için tıklayın > < Resime gitmek için tıklayın > < Resime gitmek için tıklayın > |
Alacağınız yağ öncelikli olarak 0w30.Eğer ki eksiltme fazla yaparsa ki genelde yapmaz,5w30 0w40 5w40 10w40ı baştan itibaren sirasıyla deneyerek uygun yagı bulabilirsiniz.10w40ı servis daha fazla kar ettiği icin koyuyor,bir de işini garantiye almak icin.Sizin son tercihiniz olsun.Ben Ankarada kendi ustama gidiyorum ama sırf Honda bakan bi yer istiyorsanız Bar Honda Hüseyin öneriliyor. |
Selamlar. Bu araçtan almayı düşünüyorsanız Honda servisinde Expertiz yaptırmanızı tavsiye ederim. Özel servis de olsa Honda ya götürün muhakkak ve baskı balata değerlerine baktırın. (Değer yüksekse yaklaşık 1.800- 2.000 TL masraf çıkarır bilginize... ) Motor değerinden kastınız performans ölçümü dyno vs ise biraz zor olabilir. Arka tekerlekler sabit olduğundan dyno da 2. vites üstüne çıkmıyor diye biliyorum. @Gekren daha doğru cevap verecektir. (Arka tekerleklerin de bir şekilde dönmesinin sağlanması gerek. ) Ama Honda'nın motordan yana sorun çıkaracağını sanmıyorum. 170- 180.000 km de araçları olan arkadaşlar var ve performans hala son derece iyi. Saygılar... |
Arkadaşlar malumunuz facebook uzerinde devam eden grubumuzda etkinlik olusturduk burdan orayi kesfetmemis arkadaslarimiz olabilecegi dusuncesi ile burayada paylasalim dedikhttps://www.facebook.com/groups/636031806532890/ 06.11.2016 tarihinde paintball organizasyonuna siz arkadaslarimizda davetlisiniz.iser buradan ister facebook ozelden detayli bilgi alabilirsiniz saygilar sevgiler Bu mesaja eklenen görseller: < Resime gitmek için tıklayın > |
Bu arabayı idame ettirip ettiremeyeceğine en iyi sen karar verebilirsin. Kredi borcun vardır, evin kiradır, ev-iş yeri arası çok uzaktır, bir sürü değişken var. Ama en azından aracın sana aylık masrafı ne olur onu kabaca yazabilirim. Ona göre sen karar verirsin. Kabaca Aracın maliyetlerini aşağıda yazdım. Göreceğin üzere buradan aylık maliyetleri hesapladım. < Resime gitmek için tıklayın > Aylık toplam maliyetin yarısı yakıt masrafı (319tl). Diğer yarısı da aracın genel giderleri (317 tl) olarak görünüyor. Buradaki rakamların kabullerini de yanlarına yazdım, sen hesaplamalarını kendi kullanım durumuna göre değiştirebilirsin, örneğin ayda yapacağın km farklı olabilir. Seçeceğin lastik markası daha makul olur vs vs. Sonuç= C segmenti benzer yaş aralığında bineceğin tüm benzinli araçların giderleri aşşağı yukarı aynı seviyede olacaktır. Bu rakamlar bütçeni zorlar mı sen düşün. Bu rakamlar bana fazla gelir dersen, dizel ya da B segmenti araçlara yönelebilirsin. |
Merhabalar...Yaklaşık 2 ay gibi bir sürede konunun ilk sayfasından başlayarak nihayet bugün 733. sayfaya ulaştım... Honda ile tanışmam 2005 yılında 1.6 iLS euro civic otomatik vites ile başladı. 2010 yılında honda jazz es modeli ile devam etti ve 2006 model 1.8 sport arabamla 1,5 yıldır memnuniyetle devam etmekte. Kısacası 12 yıllık bir bağımlılık. Bağımlılık nedenini burada hondacılara anlatmak komik olur diye düşünüyorum ![]() |
Yağ, filtre vs değişimini kendim yaptım. Yağ değiştirmeden önce epey araştırdım ne koyayım diye. Aracımı alalı 3 ay olmuştu zaten. Aldıktan 2 hafta sonra yağ uyarısı verdiğinden acil olarak benzinliğin birinden petrol ofisi açık yağ doldurduk 2 lt. Bir süre daha bu şekilde kullandım arabayı. Araç ışıkta durduğumda rolantide titretiyordu. LPG'den kaynaklandığını, sübap ayarıyla alakadar olabileceğini düşündüm ancak pek üstüne gitmedim bir süre daha böyle bineyim diye. Ardından yağ değişimi geldiği için yağ araştırmaya koyuldum ve bizim araçlar için en uygun yağın 0-30, 5-30 gibi yağlar olduğunu gördüm. Ben de gidip Mobil1 0-30 yağ aldım. (85 TL, Ankara İvedik Organize'den). Araca yağı koyduktan sonra araç rolantide titremeyi kesti ve çalışırken o kadar sessizleşti ki mest oldum. Yani çoğu zaman kontağı kapatmadan araçtan indiğim oluyor, çalıştığını unutuyorum.
Yağ değişiminde kesinlikle 0-30 tam sentetik yağları tavsiye ediyorum. Deneyip kendiniz de görebilirsiniz. Hazır önümüz kışken ince yağ kullanmak çok daha mantıklı.
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle